
İçerik Başlıkları
Güvenlik soruşturması SGK kaydı nedeniyle olumsuz gelen adaylara ilişkin emsal karar yazımızda ele alınmıştır. Fetö işyerinde SGK kaydı kişinin kendisine ilişkin olabileceği gibi ebeveynlerinde de çıkması halinde güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlandığı görülebilmektedir.
T.C.
ANKARA
BÖLGE İDARE MAHKEMESİ
4.İDARE DAVA DAİRESİ
YD İtiraz No: 2018/…
YÜRÜTMENİN DURDURULMASI İSTEMİ HAKKINDA
VERİLEN KARARA İTİRAZ EDEN (DAVACI) :
VEKİLİ : Av. Umur YILDIRIM
Mustafa Kemal Mah. Dumlupınar Bulv. Mahall Ankara-Divan Residence D:2 Blok No:35 Çankaya /ANKARA
KARŞI TARAF (DAVALI) : Milli Savunma Bakanlığı /ANKARA
VEKİLİ : Av. Hüseyin SONSEL ALKAN
(Aynı yerde)
İSTEMİN ÖZETİ :Davacının Kara Harp Okulu adaylığının sonlandırılmasına dair işlemin iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle açılan davada; yürütmenin durdurulması isteminin reddi yönünde Ankara 18. İdare Mahkemesi’nce verilen 21/02/2018 gün ve E:2017/…. sayılı kararın; hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek kaldırılması istenilmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Ankara Bölge İdare Mahkemesi 4. İdari Dava Dairesince dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü:
Dava; davacının Kara Harp Okulu adaylığının sonlandırılmasına dair işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
26/10/1994 tarih ve 4045 sayılı Kanunun 1. maddesinde; güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının hangi amaçla, ne şekilde ve kimler hakkında yapılması gerekliliğinin ifade edilmesinden sonra, bu kanun dayanak alınarak hazırlanan 12/4/2010 tarih ve 24018 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Güvenlik soruşturması ve Arşiv Araştırmasının 1. Maddesinde; yönetmeliğin amacının açıklandığı, 2. Maddesinde yönetmeliğin kapsadığı personelin belirlendiği, 4. Maddesinin (f ve g) bentlerinde; arşiv araştırması ile güvenlik soruşturmasının araştırma ve soruşturmaya konu kişi hakkında yapılacağının ifade edildiği, (k) bendinde; 9. Maddesinde; “Türk Silahlı Kuvvetlerinin kadro ve kuruluşlarında yer alacak personelin güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması, Türk Silahlı Kuvvetlerince bu Yönetmeliğe uygun olarak hazırlanacak yönerge uyarınca yapılacağının belirtildiği görülmüş, 2011 tarih ve 114-1(C) sayılı Genel Kurmay Başkanlığınca çıkarılan Silahlı Kuvvetler İstihbarata Karşı Koyma, Koruyucu Güvenlik ve İşbirliği Yönergesinin “Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırmasının Olumsuz Kabul Edileceği Haller” başlığıyla düzenlenen 13. maddesinde, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması sonuçlarının, soruşturma konusu şahsın içinde bulunduğu ortamın da dikkate alınarak değerlendirileceği, bu değerlendirmenin Türk Silahlı Kuvvetlerin bünyesine alınacak şahıslar hakkında karar verilirken, idarenin takdir hakkının en uygun adaydan yana kullanılmasını sağlamaya yönelik olduğu, aynı maddenin “ı” bendinde ise; ayrıca haklarında MİT Müsteşarlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, mahalli kolluk kuvvetleri veya yetkili amirlerinden herhangi biri tarafından, bilgi verilenlerin güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının olumsuz kabul edileceği, düzenlenmiştir.
Yukarıda anılan mevzuatın birlikte değerlendirilmesinden; bazı kurumlarda ve bazı görevlerde istihdam edilecek kişiler hakkında görevin önemi, özelliği gereği derin bir araştırma ve değerlendirme yapılmasının esas olduğu, tehdit, şantaj, cebir, şiddet ve diğer yasal olmayan yöntemleri kullanarak, tüm Anayasal kurumları baskı altına almayı, zaafa uğratmayı, yönlendirmeyi ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmayı hedefleyen, mensuplarına takiyye ve tedbir gibi ileri gizlenme tekniklerini kullandırarak bir casusluk örgütü olarak da faaliyet gösteren bir örgüte mensup, iltisaklı ve irtibatlı kişilerin demokratik hukuk devletine karşı yakın, açık ve ciddi bir tehlike teşkil etmesinin önlenmesi, Anayasal düzenin, milli iradenin, hukuk devletinin, demokrasinin ve temel hak ve hürriyetlerin korunması, ülkemizde yaşanan bu son darbe teşebbüsünün tamamen sonlandırılması, buna benzer bir müdahale girişiminin yeniden yaşanmaması ve terörle mücadelenin daha etkin bir şekilde sürdürülebilmesi için, bu süreçte Devletin en hassas birimlerine sızan örgüt elemanlarının siyasi ve askeri casusluk fiillerini de içeren faaliyetleri dikkate alındığında, milli güvenliği ve Devletin devamlılığını sağlamak için kamu hizmetini yürütmekle görevli olan idarenin, bu hizmeti en iyi şekilde yürütebilmesi için bir takım tedbirler almasının gerekli olduğu, bu tedbirlerin alınırken dikkatli ve daha titiz davranmasının da gerektiği ve ülkenin güvenliği ve savunulmasından sorumlu olan Türk Silahlı Kuvvetlerine alınacak personelin güvenilirliğinin her türlü şüpheden uzak olarak ortaya konulması gerektiği izahtan varestedir.
Buna göre, yukarıda belirtilen hususlar gözetildiğinde, davalı idarenin muvazzaf subay alımı sırasında, başvuruda bulunan adayları sadece, terör örgütlerine üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olup olmadığı yönünden değil, aynı zamanda, hem kendisinin, hem de kendisini etkileyebilecek yakın çevresinin, bu örgütlerle sıkı işbirliği içinde bulunup bulunmadığı, bunları destekleyip desteklemediği, sempatizanı olup olmadığı yönünden de titizlikle araştırması, bu yönde bir tespit olması halinde ise bunları teşkilatına kabul etmemesi gerektiği açık ise de; ülkenin güvenliğini temin etmekle görevli kurumlarda çalışmak isteyenlerle ilgili güvenlik araştırması yapılırken ulaşılan bilgi ve kanaatin; somut, güvenilir, teyit edilebilir nitelikte olması; tahmine, tasavvura ve önyargıya dayalı olmaması; aynı yöndeki kanaatin mümkün olduğunca farklı bilgi ve delillerle de desteklenmesi, bu inceleme ve değerlendirmenin hukuken denetlenebilir nitelikte olması gerekliliği hukuk devletinin olmazsa olmazıdır. Aksi durumda, soyut ve gerçek dışı ithamlarla bazı kişilerin önemli hak kayıplarına yol açılabileceği, bunun da idarenin son derece haklı nedenlere dayalı güvenlik tedbirleri hakkında toplumda tereddütlere neden olabileceği, bu durumun ise en çok yine kendisi ile mücadele edilen yasa dışı mihraklarca istismar edilmesinin mümkün olduğu muhakkaktır.
Bu durumda, olayda, davalı idarece davaya konu edilen işleme dayanak alınan istihbari bilginin , hem davacının kendisi hakkında, hem de kendisini etkileyebilecek yakın çevresi (anne, baba, kardeş, eş çocuk) açısından somut kanaate ve bilgiye dayalı, güvenilir, teyit edilebilir nitelikte, ön yargıdan uzak ve hukuken denetlenebilen bilgiye dayalı olup olmadığının tespiti bakımından idare nezdinde yapılacak bir araştırma ile açıkça ortaya konulduktan sonra uyuşmazlık hakkında bir karar verilmesi gerektiği tartışmasızdır.
Açıklanan nedenlerle davacı itirazının kabulüne; Mahkemece yürütmenin durdurulması talebinin reddine yönelik olarak verilen kararın KALDIRILMASINA; belirlenen eksiklik giderildikten sonra yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine iadesine, 22/03/2018 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.
Başkan
EMİNE AKTEPE 27053 |
Üye
MAHMUT CELAL ÇENBERCİ 28253 |
Üye
ASİYE DEĞİRMENCİ 38020 |