Vakıf Nasıl Kurulur?

vakif nasil kurulur

Vakıf kurmak isteyenlerin aklındaki en önemli soru “vakıf nasıl kurulur” sorusudur. Vakıfların kuruluş ve işleyişi ile ilgili hükümler 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu, Türk Medeni Kanunu Hükümlerine Göre Kurulan Vakıfların Tescil Ve İlanı Hakkında Tüzük, 5737 sayılı Vakıflar Kanunu ve Vakıflar Yönetmeliğinde yer almakta olup diğer ilgili mevzuatta da hükümler bulunmaktadır. Türk Medeni Kanununun 101. maddesinde vakfın tanımı; gerçek veya tüzel kişilerin yeterli mal ve hakları belirli ve sürekli bir amaca özgülemeleriyle oluşan tüzel kişiliğe sahip mal toplulukları olarak yapılmıştır.

Vakıf kurma süreci 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu, Türk Medeni Kanunu Hükümlerine Göre Kurulan Vakıfların Tescil Ve İlanı Hakkında Tüzük, 5737 sayılı Vakıflar Kanunu ve Vakıflar Yönetmeliğinde genel olarak şu şekildedir:

  • Vakıf amacının belirlenmesi: Vakıf kurulurken, vakfın sosyal, kültürel, eğitimsel veya bilimsel gibi belirli bir amacı ve hedefleri olmalıdır. Bu amaç ve hedefler, vakfın faaliyetlerine ve yönetimine yön verecektir.
  • Vakıf tüzüğünün hazırlanması: Vakıf kurulurken, vakfın işleyişini ve yönetimini düzenleyen bir tüzük hazırlanmalıdır. Vakıf tüzüğü, vakfın amacı, yönetim kurulu ve denetleme kurulu gibi organları, üyelik koşulları ve süreçleri, vakfın mali işleyişi ve diğer temel kuralları içermelidir.
  • Vakıf kurucularının belirlenmesi: Vakıf kurulurken, vakıf kurucuları olarak adlandırılan bir veya birden fazla kişi veya tüzel kişilik belirlenmelidir. Vakıf kurucuları, vakıf tüzüğüne uygun olarak vakfın yönetim ve denetimine katılacak ve vakıf faaliyetlerini destekleyecektir.
  • Başlangıç sermayesinin temini: Vakıf kurulurken, vakıf faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi için başlangıç sermayesi sağlanmalıdır. Başlangıç sermayesi, vakıf kurucuları tarafından sağlanabileceği gibi, bağışlar ve sponsorluklar yoluyla da toplanabilir.
  • Resmi başvuru: Vakıf kurulma sürecinin tamamlanması için, yetkili mercilere (ülkenizdeki mevzuata bağlı olarak değişebilir) resmi başvuruda bulunulmalıdır. Başvuru sırasında, vakıf tüzüğü, kurucuların kimlik bilgileri ve başlangıç sermayesine dair belgeler sunulmalıdır.
  • Resmi onay ve tescil: Başvurunun incelenmesi ve değerlendirmesi sonrasında, vakıf kuruluşunun onaylanması ve tescil edilmesi beklenmelidir. Onay ve tescil süreci tamamlandığında, vakıf yasal olarak faaliyete geçebilir.
  • Vakıf organlarının oluşturulması: Vakıf tescil edildikten sonra, yönetim kurulu ve denetleme kurulu gibi vakıf organlarının oluşturulması ve görevlerine başlaması gerekmektedir.
  • Vakıf faaliyetleri: Vakfın amacına uygun faaliyette bulunması ve özgülenen sermayenin bu amaç için kullanmasıdır.

Vakıf kurmak, toplumun farklı kesimlerine ve ihtiyaçlara hizmet etmek için önemlidir. Vakıflar, sosyal, kültürel, eğitimsel, sağlık, çevre gibi çeşitli alanlarda etkinlik göstererek önemli faydalar sağlarlar. Vakıf nasıl kurulur konusunda hazırladığımız makaleyi okuyarak vakıf kurabilir ve vakıf yönetebilirsiniz.

vakif nedir
vakif nedir

Vakıf Nedir?

Vakıfların kuruluş, işleyişi ve sona ermesi ile ilgili hükümler 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu, Türk Medeni Kanunu Hükümlerine Göre Kurulan Vakıfların Tescil Ve İlanı Hakkında Tüzük, 5737 sayılı Vakıflar Kanunu ve Vakıflar Yönetmeliğinde yer almakta olup diğer ilgili mevzuatta da hükümler bulunmaktadır. Türk Medeni Kanununun 101. maddesinde vakfın tanımı gerçek veya tüzel kişilerin yeterli mal ve hakları belirli ve sürekli bir amaca özgülemeleriyle oluşan tüzel kişiliğe sahip mal toplulukları olarak yapılmıştır. Bu tanımdan anlaşılacağı üzere vakfı oluşturan en önemli iki unsur; özgülenecek bir malvarlığı ve malvarlığının özgüleneceği amaçtır.

Vakıf, geçmişten bugüne toplumları oluşturan insanlar arasında bir köprü görevi üstlenmekte olup, sosyal yardımın ve dayanışmanın gelişerek toplumda var olan manevi değerlerin güçlenmesine katkıda bulunmuştur. Vakıf kelime anlamıyla durdurma, hapsetme anlamlarını taşımaktadır. Bu anlamıyla bir malı başkalarının müdahalesinden engellemek olarak tanımlanabilmektedir. Türk Medeni Kanununda düzenlenen hükme göre; vakıflar gerçek veya tüzel kişilerin yeterli mal ve hakları belirli ve sürekli bir amaca özgülemeleriyle oluşan tüzel kişiliğe haiz mal topluluklarıdır. Görüldüğü üzere kişi topluluğu niteliğindeki derneklerden farklı olarak, vakıflar bir mal topluluğu olarak düzenlenmiştir.

Vakıf kuran kimse, vakfedeceği mal varlığını kendi mal varlığından çıkararak, gerçekleştirmek istediği amaca özgülemektedir. Dolayısıyla mal varlığını kullanma yetkisi de artık vakıf tüzel kişiliğine ait olmaktadır. Bu haliyle vakıflar, vakfı kuran kimseden bağımsız bir kişiliğe sahiptir. O yüzdendir ki vakfı kuran kişi ölse bile belli bir amaca özgülenen vakıf varlığını sürdürmeye devam eder. Her şeyden evvel vakfın üç temel unsuru vardır. Bu unsurlar kümülatif olup, hepsinin bir arada bulunması gerekmektedir. Bunlar şunlardır:

  • Mal Varlığı Unsuru: Bir vakıftan söz edebilmek için öncelikle mutlaka bir mal varlığına ihtiyaç vardır. Ayrıca yukarıda da bahsedildiği üzere bu mal varlığının vakfı kuran kişinin mal varlığından ayrılmış, belirli ve sürekli bir amaca özgülenmiş olması gerekmektedir. Vakfa özgülenebilecek olan mallar, taşınır mallar olabileceği gibi taşınmaz mallar da olabilir. Bunun yanında taşınmaz malların üzerindeki intifa hakları, üst hakkı, kaynak hakkı ve geçit hakkı gibi sürekli ve bağımsız nitelik taşıyan haklar, özellikle vakfı kuranın üçüncü kişilerden olan alacağı gibi alacak hakları, fikri haklar da vakfın kurulması için özgülenebilecek olan mallardandır. Ayriyeten özgülenen bu mal varlığının amacı gerçekleştirecek yeterlilikte olması gerekmektedir. Gereken yeterlilikte değilse; bu mal ve haklar hâkim tarafından benzer amaçlı başka bir vakfa özgülenmektedir.
  • Vakfın Amaç Unsuru: Bir vakıftan söz edebilmemiz için bir diğer zorunlu unsur da mal varlığının belirli ve sürekli bir amaca özgülenmiş olmasıdır. Bu amaç, manevi olabileceği gibi iktisadi de olabilir. Vakfı kuran, vakfın amacını mevcut hukuk kuralları içerisinde kalarak dilediği gibi belirleyebilir. Fakat Anayasanın temel ilkelerine, hukuka, ahlaka, milli birliğe ve milli menfaatlere aykırı amaç ile vakıf kurulamaz. Bunun yanında belirli bir ırk veya cemaat üyelerini desteklemek amacıyla vakıf kurulması yasaklanmıştır. (TMK md. 101 f. 4). Eğer bu konuda bir aykırılık varsa vakıf tüzel kişilik kazanamaz ve Asliye hukuk mahkemeleri vakfın tesciline karar veremez. Vakfın amacı genellikle kamu yararına yönelik olup, kültür, hizmet, sosyal yardım, eğitim, sağlık gibi konuları da amaç edinmek mümkündür.
  • Hukukilik Unsuru: Bir vakfın kurulabilmesi için son olarak bir malın veya mal varlığının devamlı bir amaca özgülenmesi gerekmektedir. Fakat her mal varlığının bir amaca özgülenmesi tüzel kişilik oluşturmamaktadır. Bunun için hukuk düzeni tarafından da tanınmış olması gerekmektedir. Vakıf, yerleşim yeri mahkemesi bünyesinde tutulan sicile tescil ile tüzel kişilik kazanmaktadır. (TMK m. 102)

Vakıf Nasıl Kurulur?

Bir vakfın hukuka uygun olarak kurulabilmesi için öncelikle vakfı kuracak gerçek veya tüzel kişilerin vakıf kurma ehliyetine sahip olması gerekmektedir. Tam ehliyetliler ve sınırlı ehliyetliler vakıf kurabilirken, sınırlı ehliyetsiz kişi kanuni temsilcisinin rızasıyla dahi vakıf kuramaz. Çünkü kanunda sınırlı ehliyetsiz kişiler açısından vakıf kurma yasak işlemler arasında sayılmıştır. Sınırlı ehliyetsiz yalnızca ölüme bağlı tasarrufla vakıf kurabilir, bunu da vasiyetname düzenleme yoluyla gerçekleştirilebilir. Bunun için de kişinin temyiz gücüne sahip olması ve on beş yaşını bitirmiş olması gereklidir.

Vakfı kuracak olan kimselerin vakıf kurma ehliyetinin bulunması yanında vakfı kurma iradesinin de mevcudiyeti gereklidir. Bu irade açıklaması resmi senetle veya ölüme bağlı tasarrufla açıklanabilir. Eğer gerçek veya tüzel kişi sağlığında vakıf kurmak istiyorsa, öncelikle noter aracılığıyla resmi bir senet hazırlaması gerekmektedir. Şayet resmi senetle vakıf kurma işlemi temsilci aracılığıyla yapılıyorsa, temsil yetkisinin noterlikçe düzenlenmiş bir belgeyle verilmiş olması ve bu belgede vakfın amacına, özgülenecek olan mal ve haklara yer verilmiş olması gerekir.

Bunun haricinde eğer, vakfı kuran kimse ölümünden sonra hüküm ifade etmek üzere bir vakfın kurulmasını istiyorsa bu iradesini ölüme bağlı tasarruf işlemiyle gerçekleştirebilir. Vakıf kurma işleminin gerek resmi senetle kurulmasında gerekse de ölüme bağlı tasarrufla gerçekleşmesi biçimlerinde vakıf senedinde vakfın adı, amacı, bu amaca özgülenen mal ve haklar, vakfın örgütlenme ve yönetim şekli ile yerleşim yerinin gösterilmesi gerekmektedir.

vakif nasil kurulur surec
vakif nasil kurulur surec

Vakıflar senedin düzenlenmesi ile veya ölüme bağlı tasarruf ile kuruluyorsa, kişinin ölmesi ile vakıf hemen tüzel kişilik kazanamaz. Vakıf tüzel kişiliğini vakfeden kimsenin yerleşim yerindeki Asliye Hukuk Mahkemesi nezdinde tutulan sicile tescil ile kazanmaktadır. (TMK m. 102 f. 1) Bu tescil işlemi kurucu nitelikte bir işlemdir. Daha sonrasında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından tutulan merkezi sicile tescil ise bildirici nitelikte bir işlemdir.

Mahkemeye başvurma resmi senetle düzenlenmiş ise vakfeden tarafından, ölüme bağlı tasarrufa dayanıyorsa ilgililerin veya vasiyetnameyi açan sulh hâkiminin bildirimi üzerine ya da Vakıflar Genel Müdürlüğünce resen yapılmaktadır. Vakfın tüzel kişilik kazanması için asliye mahkemesine başvurulması halinde, sulh hâkimi vakfın kurulmasına izin verme gibi bir konumda değildir. Mahkeme sadece vakıf kurma işleminin kanuna uygun olup olmadığını denetleyecektir, şayet gerekli şartları sağlıyorsa tesciline karar verecektir.

Söz konusu mahkeme kararı verdikten sonra, tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde başvuran veya Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından tescile veya tescilin reddi kararına itiraz edebilirler. Yahut Vakıflar Genel Müdürlüğü veya ilgililer, vakfın kurulmasını engelleyen sebeplerin varlığı halinde iptal davası açabilirler. Sonuç olarak yerleşim yeri mahkemesinin yapacağı bildirim üzerine Vakıflar Genel Müdürlüğünce merkezi sicile kaydedilen vakıf Resmî Gazete’de ilan edilir. (TMK m. 104)

Türk Vatandaşlarının Vakıf Kurması

Yabancıların Vakıf Kurması
Türk vatandaşları yukarıda bahsettiğimiz prosedüre göre vakıf kurabilir.Yukarıda saydığımız prosedürün haricinde mütekabiliyet şartı aranır.
Yönetim kurulunda yer alan kişilerin çoğunluğu Türkiye’de yerleşik olmalıdır.Aynı şekilde YK üyelerinin çoğu Türkiye’de yerleşik olmalıdır.
Herhangi bir kısıtlama olmaksızın mahkeme kararı ile taşınmaz özgüleyebilirler.

Kurucularının çoğunluğu yabancı olan vakıflara gayrimenkul özgüleyebilmek için ‘yabancıların gayrimenkul alması’ başlıklı yazımızda yer alan şartların sağlanması gerekir. (Tapu Kanunu madde 35)

Vakfın Kuruluş Şekli

4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 102. maddesine göre, vakıf kurma iradesi, noterde düzenleme şeklinde yapılacak bir resmî senetle veya ölüme bağlı tasarrufla yapılabilir. Fakat vakfın kurulması için yetkili asliye hukuk mahkemesine başvurularak tescilinin sağlanması zorunludur. Vakıf, yerleşim yeri mahkemesinde tutulan sicile tescil ile tüzel kişilik kazanır.

Vakıf kurma iradesi, noterde düzenleme şeklinde yapılacak bir resmi senetle veya ölüme bağlı tasarrufla yapılır. Fakat vakfın kurulması için yetkili asliye hukuk mahkemesine başvurularak tescilinin sağlanması gereklidir.

Resmî senetle vakıf kurma işlemi temsilci aracılığıyla yapılabilir. Ancak, temsil yetkisinin noterlikçe düzenlenmiş bir belgeyle verilmiş olması ve bu belgede vakfın amacı ile özgülenecek mal ve hakların belirlenmiş bulunması gereklidir.

  • Resmi Senetle Kuruluş

Gerçek veya tüzel kişilerin vakıf kurma iradesi, noterde düzenleme şeklinde hazırlanan resmi senetle yapılır. Noter, resmi senedin bir örneğini yedi gün içinde Vakıflar Genel Müdürlüğüne gönderir. Mahkemeye başvurma, resmi senedin düzenlenmesinden sonra vakfeden tarafından yapılır. Resmi senetle vakıf kurma işleminin temsilci aracılığıyla yapılması halinde, temsil yetkisinin noter tarafından düzenlenmiş temsilcilik belgesi ile verilmiş olması, bu belgede vakfın amacı ile özgülenecek mal ve hakların belirlenmesi zorunludur. Kurucular arasında tüzel kişi bulunması halinde; bu tüzel kişinin vakıf kurabileceğine ve vakfa mal varlığı tahsis edebileceğine dair hüküm bulunan kuruluş statüsünü veya yetkili organ kararını da vakıf senedi ile mahkemeye verirler.

Resmi senetle kurulan vakıflarda vakfedenin ölmesi halinde mirasçılardan birisi tarafından tescil talebinde bulunulabilir. Vakıf senedinin düzenlenmesini takip eden üç ay içinde vakfedenin veya ölümü halinde mirasçılardan birisi tarafından tescil talebinde bulunulmamış veya vakfeden tüzel kişiliği haiz olup da bu süre içinde sona ermiş ise vakfın tescili hususundaki başvurma Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yapılır. Yetkili mahkemeye başvurulması üzerine, yapılacak harcamalar, ilgili vakıftan alınmak kaydıyla Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından karşılanır.

  • Ölüme Bağlı Tasarruf ile Kuruluş

Ölüme bağlı tasarruf yoluyla vakıf, vakfedenin ölümünden sonra tescil edilmek üzere kurulabilir. Bu yolla kurulan vakıflarda sulh hakimi vakıf kurulmasına esas belgenin bir örneğini yedi gün içinde Vakıflar Genel Müdürlüğüne gönderir. Ölüme bağlı tasarrufla kurulan vakıflarda mahkemeye başvuru, ilgililerin veya sulh hâkiminin bildirimi üzerine ya da Vakıflar Genel Müdürlüğünce resen yapılır. Yetkili mahkemeye başvurulması üzerine, yapılacak harcamalar ilgili vakıftan alınmak kaydıyla Vakıflar Genel Müdürlüğünce karşılanır.

Ölüme bağlı tasarrufla kurulan vakfın miras bırakanın borçlarından sorumluluğu, özgülenen mal ve haklarla sınırlıdır. Vakfedenin mirasçıları ile alacaklılarının, bağışlamaya ve ölüme bağlı tasarruflara ilişkin hükümler uyarınca dava hakları saklıdır.

Vakıf Senedinin İçeriğinde Neler Olmalıdır?

Türk Medeni Kanununun 106. maddesi göre, vakıf senedinde vakfın adının, amacının, bu amaca özgülenen mal ve hakların, vakfın örgütlenme ve yönetim şekli ile yerleşim yerinin gösterilmesi zorunludur.

  • Vakfın Adı: Kanuna ahlaka adaba aykırı olmamalı ve vakfın amaçları ile uyumlu olmalıdır. Üçüncü kişileri vakfın amacı konusunda yanıltıcı ya da yanlış çağırışımlar uyandıracak isimler verilemez. Herhangi bir kamu kurum ya da kuruluşunun ismi kullanılamaz.
  • Vakfın Amacı: Hukuka uygun, belirli, anlaşılabilir olmalı ve süreklilik arz etmelidir.
  • Özgülenen Mal ve Haklar: Kurucuya ait olmalı ve amacı en azından başlangıç itibari ile gerçekleştirmeye yetmelidir. Özgülenen mal varlığı nakit ise paranın vakıf adına Türkiye’de kurulu bir bankaya, kuruculardan birinin hesabına yatırılıp, vakıf adına bloke edilerek dekontunun tescil başvurusu yapılan mahkemeye ibrazı, taşınmaz ya da taşınır bir mal varlığı ise değer tespitinin mahkemece yaptırılması ve ilgili sicillerine (tapu sicili, trafik sicili gibi) vakıf adına tescili sağlanmalıdır. Vakfın kurulması ile özgülenen mal ve haklar vakıf tüzel kişiliğine geçer.
  • Organları: Vakfın bir yönetim organı olması zorunludur. Vakfın işleyişinin kolaylaşması açısından, amacının kapsamına ve faaliyetlerine uygun olarak mütevelli heyeti, yönetim organı ve bir denetim birimi olması uygun olur. Bu sayılan organlar dışında onur kurulu, araştırma kurulu, çalışma kurulu gibi vakfın yönetimi ile ilgili olmayan kurulların vakıf organları arasında gösterilmemesi gerekir. Vakfın organlarının kaç kişiden oluşacağı, toplantı ve karar yeter sayılarının senet metninde gösterilmesi, organların görev ve yetki sınırlarının yeterince belirtilmesi halinde, vakfın işleyişinde sıkıntıya düşülmesinin önüne geçilmiş olur. Vakıf organlarında kamu görevlileri görev unvanlarını kullanarak görev alamazlar.
  • Vakfın Yerleşim Yeri: Vakfın faaliyetlerini yürüttüğü merkezin bulunduğu yerdir. Vakıf senedinde gösterilecek adresin açık olarak ayrıntılı şekilde yazılması zorunludur.

Vakıf Çeşitleri

5737 sayılı Vakıflar Kanunu’nun 3. maddesinde çeşitli vakıf tanımları yapılmıştır. Buna göre:

  • Mazbut Vakıf: Vakıflar Kanunu’na göre, Genel Müdürlükçe yönetilecek ve temsil edilecek vakıflar ile mülga 743 sayılı Türk Medeni Kanunu Medenisinin yürürlük tarihinden önce kurulmuş ve 2762 sayılı Vakıflar Kanunu gereğince Vakıflar Genel Müdürlüğünce yönetilen vakıflardır. Bu vakıflar, Genel Müdürlük tarafından yönetilen ve temsil edilen vakıflardır.
  • Mülhak Vakıf: Mülga 743 sayılı Türk Medeni Kanunu Medenisinin yürürlük tarihinden önce kurulmuş ve yönetimi vakfedenlerin soyundan gelenlere şart edilmiş vakıfları ifade eder. Mülhak vakıflar, Anayasaya aykırılık teşkil etmeyen vakfiye şartlarına göre meclis tarafından atanacak yöneticiler tarafından yönetilir ve temsil edilir.
  • Cemaat Vakfı: Vakfiyeleri olup olmadığına bakılmaksızın 2762 sayılı Vakıflar Kanunu gereğince tüzel kişilik kazanmış, mensupları Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan Türkiye’deki gayrimüslim cemaatlere ait vakıfları ifade etmektedir. Bu vakıfların yöneticileri kendi aralarından seçilmektedir. Seçime ilişkin usul yönetmelikle düzenlenir.
  • Esnaf Vakfı: 2762 sayılı Vakıflar Kanunu’nun yürürlüğünden önce kurulmuş ve esnafın seçtiği yönetim kurulu tarafından yönetilen vakıfları ifade eder. Esnaf vakıfları, mülhak vakıfların tabi olduğu hükümlere tabidir. Bu vakıflar, esnafın seçtiği yönetim kurulu tarafından yönetilir.
  • Yeni Vakıf: Mülga 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre kurulan vakıfları ifade etmektedir. Yeni vakıfların yönetim organı vakıf senedine göre oluşturulur ve bu vakıfların yönetim organlarında görev alanların çoğunluğunun, Türkiye’de yerleşik bulunması gerekmektedir.

Bunun haricinde amaç unsurlarına göre vakıfları şu şekilde sınıflandırmak mümkündür:

  • Aile Vakıfları: Aile bireylerinin eğitim ve öğrenimleri, gelişmeleri ve bunlara benzer amaçlarla gerekli harcamaların yapılabilmesi için kurulmuş olan vakıflardır. Örneğin aile bireylerin iş kurabilmeleri için gerekli sermayenin sağlanması, gerekli masraflar için bütçe oluşturma gibi hazırlıkların yapılması. Fakat mal ve hakların özgülenmesinin yalnızca aynı soydan gelenlere kalması biçiminde oluşan bir aile vakfının kurulması düşünülemez.
  • Dini Vakıflar: Dini amaçlarla kurulmuş olan vakıflardır.
  • İşçilere Yardım Vakfı: Belli bir kurumda çalıştırılanlara ve kurumun işçilerine ekonomik fayda sağlamak amacıyla kurulan vakıflardır.
  • Kamuya Yararlı Vakıflar: Kamu görevi niteliğindeki işlerin yapılabilmesi için gelirlerinin yarısından fazlasını ilgili yerlere veren vakıflardır.
vakif nasil kurulur belgeler
vakif nasil kurulur belgeler

Vakfın Organları Nelerdir?

Vakfın zorunlu ve seçimlik olmak üzere 2 çeşit organı vardır:

  • Vakfın Zorunlu Organı: Türk Medeni Kanunu vakıflar için zorunlu organ olarak yönetim organını tayin etmiştir. Fakat gerekli görülmesi halinde, vakfeden seçimlik organları da vakıf senedinde gösterebilme imkânına sahiptir. Vakfeden vakfın organlarını tayin etmede geniş yetkilere sahip olup, vakfın belirlemiş olduğu amacı gerçekleştirebilmek için organları vakıf senedinde belirtmesi zorunludur. Yönetim organı tek bir kişi olabileceği gibi, birden fazla kişiden de (kurul) oluşabilir.

Yönetim kurulunun bir kişiden mi yoksa kurulca mı oluşturulacağı tamamen vakfı kuran kişinin iradesine bağlı olup, bu durumun da vakıf senedinde belirtilmesi gereklidir. Fakat zorunlu olmasına rağmen vakfı kuran kişinin yönetim organını vakıf senedinde göstermemesi durumunda, mahkemece tescilden önce bu noksanlığın giderilmesi sağlanır. Tescilden sonra bu konudaki eksiklik Vakıflar Genel Müdürlüğünün başvurusu üzerine, vakfedenin görüşü de alınarak vakfın yerleşim yeri mahkemesince giderilir. (TMK m. 107 f.3)

Yönetim organının vakıfta iki yönlü görevi vardır. Hem vakfın kararlarını vermede önemli bir role sahip olup karar organıdır, hem de yürütme organı olarak görev yapmaktadır. Söz konusu bu organ vereceği bütün kararlar da vakıf senedine uygun olarak hareket etmelidir ve buna karar vermelidir. Ayriyeten vakfa özgülenmiş olan mal ve hakları vakfın amacına uygun olarak yürütülmesi için çaba sarf etmelidir, vakıf mallarının korunması, bakımı ve işletilmesine özen göstermekten sorumludur.

Yönetim organı aynı zamanda vakfı yönetmek ve temsil etmekle de görevlidir. Bu bakımdan vakfın, günlük işleriyle ilgili işlemleri yapmakla da sorumludur. Haklı nedenlerin varlığı halinde vakfın örgütünü, yönetimini değiştirmeyi mahkemeden talep etme hakkına da sahiptir. Ayriyeten yönetim organı her yılın ilk üç ayı içerisinde vakfın önceki yılına ait olan çalışmalarını bir rapor düzenleyerek Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne bildirir.

  • Seçimlik Organ: Seçimlik organ, vakfı kuran kimse tarafından yönetim organı dışında kurulan ve bunu vakıf senedinde belirtmiş olduğu organdır. Vakfı kuran gerçek veya tüzel kişi tek bir kişiden oluşan bir seçimlik organ kurabileceği gibi birkaç kişiden meydana gelen kurul da oluşturabilir. Kurulan bu seçimlik organın yetkileri, görevleri ve işlemleri vakıf senedinde düzenlenmelidir, şayet bu yapılmıyorsa en azından temel kurallar belirlenip sonrasında çıkartılan yönetmelikte de detaylı olarak düzenlenebilir. Seçimlik organlara genel müdür, danışma kurulu, planlama kurulu örnek olarak gösterilebilir.

Vakıf Kurulduktan Sonra Denetimi Nasıl Sağlanır?

Vakfın iç denetimini yapacak bir denetim organı tayin edilmiş olsa bile neticesinde tüm vakıflar, Vakıflar Genel Müdürlüğünün ve üst kuruluşlarının denetimine tabidir. Bu kuruluşlar vakıfların vakıf senedinde yer alan düzenlemelere göre yönetilip yönetilmediğini, vakfa özgülenmiş olan mal veya hakların amacına uygun biçimde yürütülüp yürütülmediğini ve getirilen vakıf gelirlerinin harcamalarının denetimini sağlamakla yükümlüdür. Denetimin yapılma şekli, hangi usul ve esaslarla denetileceği Vakıflar Kanunu’nda ve yönetmelikte ayrıntılı biçimde düzenlenmiştir.

Vakıf Kuruluşu Sonrası Yapılması Gerekenler

Vakıf kuruluşu sonrası hem Genel Müdürlük hem de Vakıf tarafından olmak üzere iki şekildedir.

Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından öncelikle vakıf yönetimine hitaben bir yazı hazırlanır. Bu yazıda;

  • Vakfın tüzel kişilik kazandığını,
  • Resmi gazete ilan ücretinin ilgili IBAN adresine ödenmesi gerekliliğini,
  • Kuruluş mal varlığının vakfa devredilmesini ya da nakitse blokesinin kaldırılıp vakıf hesabına aktarılmasını,
  • Vakıf yöneticilerinin mal varlığını kapalı bir zarf içerisinde göndermeleri gerekliliğini,
  • Vakıf Bilgi Sistemine giriş için gerekli bilgiler kapalı zarf içerisinde eklenir,

Yukarıdaki maddelerde belirtilenler, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından vakıf yönetimi adresine gönderilir. Aşağıdaki işlemler ise vakıf kurulduktan sonra vakıf yönetimi tarafından yapılması gerekenleri ifade etmektedir.

  • Tüzel kişilik sonrası vakıf senedinde bulunan geçici yönetim, geçici yönetim bulunmaması durumunda, vakıf senedinde belirtilen organ tarafından ilk toplantı yapılarak, vakıf organları, vakıf senedi hükümlerince oluşturulur.
  • Vakıf yöneticileri göreve geldikleri tarihten itibaren 15 gün içinde Ek-24 formu ve ekler ile birlikte Vakıflar Bilgi Sistemine bildirilecektir.
  • Vakıf yöneticileri 3268 sayılı mal bildiriminde bulunulması, rüşvet ve yolsuzlukla mücadele kanunu kapsamında, göreve başlama tarihini izleyen bir ay içinde, görevin sona ermesi halinde ayrılma tarihini izleyen bir ay içinde vakfın bağlı bulunduğu Vakıflar Bölge Müdürlüğüne kapalı zarf içerisinde mal bildiriminde bulunmak zorundadırlar.
  • Vakıf kuruluşu sonrasında, vakıf defterleri alınarak noterden onaylatılmalıdır. Alınan karar defterine ise, yönetim kurulunca alınan kararlar yazılarak imzalanır.
  • Vakıf adına banka hesabının açılması, vergi kimlik numarasının alınması, kaşe ve mühür basımı, vakıf makbuzlarının basımı vb. gibi işlemler gerçekleştirilir.
  • Vakıf yöneticileri, bir önceki yıla ait beyannameyi eksiksiz bir şekilde doldurarak, her yılının ilk altı ayı içinde Vakıf Bilgi Yönetim Sistemi üzerinde  göndermek zorundadırlar.
  • Vakfa ait mali ve idari konularda, vakfı 3. şahıslara karşı kimin temsil edeceğine ve vakıf adına işlem yapabileceğine dair imza sirküleri  hazırlanması.
  • Vakıf yöneticileri, yıl sonundan itibaren altı ay içerisinde yapılacak iç denetim rapor ve sonuçlarını Ek-7’deki forma uygun olarak düzenleyerek rapor tarihini takip eden iki ay içerisinde ilgili bölge müdürlüğüne göndermekle yükümlüdürler.

Vakfın Sona Ermesi

Bir vakfın sona ermesi iki biçimde olmaktadır:

  • Kendiliğinden Sona Erme: Bu durum kanundan kaynaklanmakta olup, başkaca hiçbir karara gerek olmaksızın vakıf tüzel kişiliğinin sona ermesi durumudur. Türk Medeni Kanununda bir vakfın kendiliğinden sona erme hali olarak amacının gerçekleşmesinin olanaksız hale gelmesi ve amacının değiştirilmesinin mümkün olmaması gösterilmiştir. Bunların dışında eğer ki vakıftan yararlanacak kimse kalmamışsa veya vakıf senedinde belirtilen amaç gerçekleşmişse de vakıf kendiliğinden sona ermiş sayılmaktadır. Ayriyeten vakıf borçlarını ödeyemezse ve neticesinde acze düşerse de vakıf kendiliğinden sona ermektedir.
  • Mahkeme Kararıyla Sona Erme: Eğer ki vakfın kurulmasından sonra, vakıf yasak faaliyetlerde bulunursa veya vakfın amacı sonradan yasaklı hale gelir ve buna rağmen vakıf amacını değiştirmezse bu halde mahkeme kararıyla vakfın işlemlerine son vermesine karar verilir. Vakıf kurulmadan önce hukuka veya ahlaka aykırılık durumu varsa zaten başta böyle bir vakfın kurulmasının mümkün olmadığını hatırlatmakta fayda vardır.

Vakfın sona ermesinden sonra malların tasfiyesi ve tasfiye sonunda malların özgülenmesi gereklidir. Vakfın sona ermesi mahkeme siciline işlenir. Sonrasında ise Vakıflar Genel Müdürlüğü nezdinde tutulan merkezi sicile kaydedilir ve resmi gazetede ilanı sağlanır. Kendiliğinden sonra eren vakıfların borçlarının tasfiyesinden arta kalan mal ve haklar ise şayet vakıf senedinde özel bir hüküm varsa buna göre bir vakfa özgülenir, özel bir hüküm yoksa da Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün görüşü alınarak mahkeme kararıyla benzer amaçlı başka bir vakfa özgülenmesi sağlanır.

ŞikayetçiKarar Veren Makam
Amacın İmkansız Hale GelmesiŞikayetçiye gerek olmaz, vakıf veya Genel Müdürlük mahkemeye başvuru yapar.Kendiliğinden sona erer, Asliye Hukuk Mahkemesi yalnızca sicilden siler.
Yeterli Malvarlığı veya Hakkın OlmamasıŞikayetçiye gerek olmaz, vakıf veya Genel Müdürlük mahkemeye başvuru yapar.Kendiliğinden sona erer, Asliye Hukuk Mahkemesi yalnızca sicilden siler.
Yasak Amaç Gütme ve Amacın Sonradan Yasak Hale GelmesiSavcı veya denetim makamı şikayetçidir.Sona erme kararını Asliye Hukuk Mahkemesi verir.
Yasak Faaliyetlerde BulunmaSavcı veya denetim makamı şikayetçidir.

Sona erme kararını Asliye Hukuk Mahkemesi verir.

 ‘’Cumhuriyetin Anayasa ile belirlenen niteliklerine ve Anayasanın temel ilkelerine, hukuka, ahlaka, milli birliğe ve milli menfaatlere aykırı veya belirli bir ırk veya cemaat üyelerini desteklemek amacıyla kurulan vakıf veya bu faaliyetlerde bulunan vakıf mahkeme kararı ile dağıtılır. Bu vakfın borçlarının tasfiyesinden arta kalan mal ve haklar ise Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne intikal etmektedir.’’ (TMK m. 101 f. 4)

Yorum Gönderin

X
kadim hukuk ve danışmanlık