Seri muhakeme usulü; Cumhuriyet başsavcılığının yürüttüğü soruşturma neticesinde bazı suçlar açısından kamu davasının ertelenmesine karar verilmediği zaman yargılama usulünün kabul edilmesi şartıyla savcılığın belirli bir yaptırım uygulaması suretiyle vücut bulan bir usuldür. Şüpheli müdafinin huzurunda bu usul sanık tarafından kabul edilir. Savcılık makamı tarafından suçun cezasında yarı oranında indirim uygulanır. Seri muhakeme usulü kararına itiraz dilekçesi ile bu kararı itiraz edilebilir. Seri muhakeme usulü kararına itiraz dilekçesi hazırlarken dikkat edilmesi gerekilen hususları ve dilekçe örneğini yazımızda sizlere aktaracağız. Seri muhakeme usulünün uygulanması için bazı şartların gerçekleşmesi gerekmektedir. Bu şartlar şu şekildedir:
- Soruşturma tamamlanmış olmalıdır.
- Savcı seri muhakeme usulünün uygulanmasını usulüne uygun tebliğ etmelidir.
- Şüpheli şahsın bu usulü kabul etmesi gerekmektedir.
- Suç iştirak halinde işlendiyse bütün şahıslar tarafından kabul edilmelidir.
- Suç ön ödeme ve uzlaştırma kapsamındaki suçlardan olmamalıdır.
Kadim Hukuk olarak bu yazımızda “Seri muhakeme usulü kararına itiraz dilekçesi” sizlerle paylaşacağız. Herkes dava durumuna göre işbu seri muhakeme usulü kararına itiraz dilekçesini revize etmelidir.
Seri Muhakeme Usulü Kararına İtiraz Dilekçesi Örneği
(Yetkili Yer) Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi’ne
Gönderilmek Üzere
(Yetkili Yer) Asliye Ceza Mahkemesi’ne
Dosya No: (…) E. (…) K.
Sanık: (Ad-Soyad) (T.C.:) (Adres:)
Vekili: Av. Umur YILDIRIM
Suç Tarihi / Yeri: (…)
Karar Tarihi: (…)
Konu: (Yetkili Yer) Asliye Ceza Mahkemesi’nin (…) Esas (…) Karar ve (…) tarihli seri muhakeme usulünün uygulandığı kararına karşı itirazlarımızı içerir dilekçemizdir.
Açıklamalar
(Yetkili Yer) Cumhuriyet Başsavcılığı’nın (…) soruşturma numaralı dosyası kapsamında müvekkil (…) hakkında (…) suçu açısından seri muhakeme usulünün uygulanması teklif edilmiş ve müvekkilimiz (…) tarihinde seri muhakeme usulünü kabul etmiştir. Ancak söz konusu seri muhakeme usulü müvekkilimizwe usulüne uygun bir şekilde teklif edilmemiştir. Müvekkilimize seri muhakeme usulüne ilişkin çağrı yapılmamış herhangi bir tebligat gelmemiştir.
Bu durum açıkça müvekkilin adil yargılanma hakkını ihlal ettiğinden müvekkilin lehe uygulanacak hükümlerden faydalanma hakları da tamamen elinden alınmıştır. Anayasa’nın 36. Maddesine göre, “Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir. Hiçbir mahkeme, görev ve yetkisi içindeki davaya bakmaktan kaçınamaz.” hükmüne haizdir. Dolayısıyla müvekkilin adil yargılanma hakkının ihlal edilmesi nedeniyle seri muhakeme usulüne itiraz etme zarureti hasıl olmuştur.
- (Suçun müvekkil tarafından işlenmediğine ilişkin ayrıntılı bilgiler yazılır.)
Netice ve Talep: Yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle müvekkilimiz hakkında uygulanan seri muhakeme usulüne itirazımızın kabulü ile duruşma gerçekleştirilerek müvekkil hakkında beraat kararı verilmesini, sayın mahkemeniz aksi kanaatte ise lehe hükümlerin uygulanmasını talep ederiz. (Tarih)
Sanık Müdafi
Av. Umur YILDIRIM

Seri Muhakeme Usulü Kararına İtiraz Dilekçesi Örneği PDF – Word
(Yetkili Yer) Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi’ne
Gönderilmek Üzere
(Yetkili Yer) Asliye Ceza Mahkemesi’ne
Dosya No: (…) E. (…) K.
Sanık: (Ad-Soyad) (T.C.:) (Adres:)
Vekili: Av. Umur YILDIRIM
Suç Tarihi / Yeri: (…)
Karar Tarihi: (…)
Konu: (Yetkili Yer) Asliye Ceza Mahkemesi’nin (…) Esas (…) Karar ve (…) tarihli seri muhakeme usulünün uygulandığı kararına karşı itirazlarımızı içerir dilekçemizdir.
Açıklamalar
- MÜVEKKİL SERİ MUHAKEME USULÜNE KANUNLARA UYGUN ŞEKİLDE DAVET EDİLMEMİŞTİR
Müvekkilin yargılandığı trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu seri muhakeme usulünün tatbik edileceği suç türlerinden olmasına rağmen kendisine usule uygun bir çağrı yapılmamış ve kendisi seri muhakeme usulü teklifinden haberdar edilmemiştir.
10/10/2024 tarihinde saat 10:30’de Cumhuriyet savcısının talimatı ve gözetiminde, Seri Muhakeme Bürosunda görevli zabıt katibi tarafından Cumhuriyet Başsavcılığının santrali aracılığı ile aranıldığı ancak şüpheliye ulaşılamadığı ifadeleri geçirilmiştir. Seri muhakeme usulüne davet hususu Ceza Muhakemesinde Seri Muhakeme Yönetmeliği’nin 9. Maddesinde düzenlenmiştir Müvekkil, bahse konu 10.10.2024 tarihinde herhangi bir telefon araması almamış olup seri muhakeme usulünün kendisine teklif edildiğinden habersizdir.
Devam eden süreçte … Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’na seri muhakeme usulü hakkında bilgilendirme adına talimat yazılmış, buna karşılık Beylikdüzü İlçe Emniyet Müdürlüğü Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’na “şahsın telefon hattı … defaten aranmış, ancak şahsa ulaşılamamıştır. Şahsın evraktaki adresi olan …. adresine ekibimizce gidilmiş ancak adreste kimseye ulaşılamamıştır. ” şeklinde bir tutanak ile cevap vermiştir.
Önemle ifade etmek gerekir ki ifade tutanağında yer alan müvekkile ait telefon numarası …’dur. Nitekim … Cumhuriyet Başsavcılığı da bu numara ile iletişime geçtiğini bildirmiştir. Buna karşılık … İlçe Emniyet Müdürlüğü müvekkile ait numarayı aramamış ve müvekkile ulaşılamadığından bahisle bila ikmal yanıt vermiştir.
Netice olarak müvekkil hakkında ceza kararı verilmiş olup bu haliyle müvekkilin adil yargılanma hakkı ihlal edilmiş ve lehe uygulanacak hükümlerden faydalanma hakkı elinden alınmıştır.
- TRAFİK GÜVENLİĞİNİ TEHLİKEYE SOKMA SUÇUNUN UNSURLARI MEYDANA GELMEMİŞTİR, VERİLEN KARAR USUL VE YASAYA AYKIRIDIR
Türk Ceza Kanunu’nun 179. maddesinin 3. fıkrasına göre “Alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle ya da başka bir nedenle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek halde olmasına rağmen araç kullanan kişi yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır.”
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma, somut tehlike suçudur. Bu suçun oluşabilmesi için suç tanımında yer alan eylemin gerçekleştirilmesi yeterli olmayıp, tehlikelilik hâlinin gerçekleşmesi ya da gerçekleşmesinin mümkün bulunması zorunludur. Bu nedenle her somut olay bakımından tehlikeye neden olma ögesinin varlığı aranmalıdır.(CGK-2019/585).
TCK’nın 179. maddesinin üçüncü fıkrasında düzenlenen suçun faili, alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle ya da başka bir nedenle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek hâlde olmasına rağmen araç kullanan kişidir. Suçun oluşması için tek başına alkol veya uyuşturucu madde etkisinde araç kullanmak yeterli olmayıp ayrıca kişinin alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle ya da başka bir nedenle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edip edemeyeceğinin, diğer bir deyişle güvenli araç kullanıp kullanamayacağının tespit edilmesi gerekmektedir.
- SOMUT OLAYA GÖRE DAHİ TESPİT EDİLEN KULLANIM MİKTARI 1,02 PROMİL OLUP HATA PAYININ %5 OLDUĞU ALKOL ÖLÇÜMÜNE İTİRAZ EDİYORUZ
Olay günü trafik ekiplerince tespit edilen miktar 1,02 promil olup söz konusu promil incelemesinin sıklıkla hatalı hesaplanabildiği ve sapmaların meydana geldiği bilinmektedir. Bu haliyle yalnızca 0,02’lik bir farkla müvekkilin 1,00 promil üzerinde alkollü olduğu tespitine katılmak mümkün değildir. Olay günü müvekkilin tekrar test etme veyahut da sağlık kuruluşuna giderek kan testi yaptırma teklifi memurlar tarafından kabul edilmemiş, gerekçesiz şekilde reddedilmiştir.
Somut olayda trafik ekipleri tarafından gereçkleştirilen ölçümde her ne kadar müvekkilde 1,02 promil alkol tespit edilmişse de devamında müvekkil hakkında ayrıca bir teste tabi tutulmamıştır. Kan testine başvurulmayan hallerde salt nefes ile promil ölçümü güvenilir sonuçlar vermemektedir. Bu nedenle teamülde kanuni hadlerin üzerinde promil tespit edilen sürücüler gecikmeksizin teste tabi tutulur ve gerekli görülmesi halinde cezai işlemler tatbik edilir.
Önemle vurgulamak gerekir ki, İstanbul … Sulh Ceza Hakimliği’nin 2023/… D. İş sayılı dosyasında 0.53 promil alkol tespitiyle uygulanan cezai işleminin 0,03 promil hata payı kabul edilerek iptal edildiğine ilişkin bir kararı bulunmaktadır. Promil ölçüm cihazlarındaki hata payı huzurdaki dosyada da gözetilmeliyken hiçbir şekilde dikkate alınmamıştır.
Gerekçeli ve somut gerçeklerle uyumlu itirazlarımız sayın mahkeme tarafından dikkate alınmamış ve usul ve yasaya aykırı şekilde müvekkil hakkında mahkumiyet kararı verilmiştir. CMK 252 İtiraz Dilekçesi
- MÜVEKKİL TRAFİK GÜVENLİĞİNİ TEHLİKEYE DÜŞÜRMEMİŞTİR, TCK 179’DA TANIMLANAN SUÇ SÜBUTA ERMEMİŞTİR. VERİLEN KARAR HATALIDIR.
Kanunun ilgili maddesinden de anlaşılacağı üzere trafik ekipleri tarafından gerçekleştirilen ölçümde 1 promilin üzerinde alkol oranı tespit edilmesi tek başına suçun sübuta erdiğini göstermemektedir. TCK’nın ilgili hükmü gereği sürücünün güvenli sürüş yeteneğini kaybettiğinin kanıtlanması gerekmektedir.
Nitekim Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nin 2016/3381 E. 2016/9737 K. sayılı 08.06.2016 tarihli kararında “… 1 saatte alkol miktarının 0,12-0,20 promil arasında düştüğü dikkate alındıında, sanık …’ın olay anında 100 promilin altında olduğu, ayrıca sanığın güvenli sürüş yeteneğini kaybettiğine dair başkaca bir delil veya tespit bulunmadığı dikkate alındığında, sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi isabetsiz olup…”
Dolayısıyla müvekkilin “güvenli sürüş yeteneğini” kaybettiğinin ispatlanması, suçun sübuta ermesi için elzemdir. Bu haliyle müvekkil hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan ceza verilmesi kanuna ve içtihatlara aykırılık teşkil edecektir.
Zira, yalnızca alkol kullanıldığının tespiti trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun sübuta ermesi için yeterli değildir. Dosya kapsamında müvekkilin güvenli sürüş yeteneğini kaybettiğine yönelik hiçbir delil bulunmamaktadır. Müvekkil herhangi bir trafik kazasına karışmamıştır, kimseye zarar vermemiştir. Öyle ki, olay günü herhangi bir trafik kuralını dahi ihlal etmemiştir.
Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nin 2015/8733 E., 2016/8613 K. Sayılı 23.05.2016 tarihli kararında “… Somut olayda, sadece alkol kullanılmış olmasının trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan mahkumiyet için yeterli olmadığı ve sanığın unsurları oluşmayan suçtan beraati yerine mahkumiyetine hükmedilmesi isabetsiz olup hükmün isteme uygun olarak bozulmasına karar verilmiştir.” şeklinde karar verilmiştir.
- VERİLEN HÜKÜM USUL VE YASAYA AYKIRIDIR, MÜVEKKİL HAKKINDA HAGB HÜKÜMLERİNİN UYGULANMASI GEREKMEKTEDİR
Yukarıda izah edilen nedenlerle, müvekkil hakkında BERAAT kararı verilmesi gerekmekte olup, atılı suçu hiçbir şekilde kabul etmemek şartı ile şartlarını sağladığı gözetilerek müvekkil hakkında HAGB hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Bu yönüyle de verilen karar usul ve yasaya aykırıdır.
Netice Ve Talep: CMK 252 İtiraz Dilekçesi
Dilekçemiz boyunca izah edilen nedenlerle, seri muhakeme usulüne göre verilmiş olan kararın kaldırılmasını talep ediyorum. CMK 252 gereğince itirazlarımızın kabulü ile duruşma gerçekleştirilerek müvekkil hakkında beraat kararı verilmesini, şayet sayın mahkeme aksi kanaatte ise HAGB dahil lehe hükümlerin uygulanmasını saygı ile arz ve talep ederiz. 27.06.2025
Sanık Müdafi
Av. Umur Yıldırım
Seri Muhakeme Usulü Kararına İtiraz Nasıl Yapılır?
Seri muhakeme usulü, uzlaşma ve ön ödeme kapsamında olmayan suçlar açısından uygulanan cezada belirli bir oranda indirim yapılan alternatif uyuşmazlık çözüm yoludur. Her suç için uygulanmadığı gibi savcılık makamı tarafından usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmesi gerekmekte ve şüpheli şahıs tarafından yine usulüne uygun bir şekilde kabul edilmesi gerekmektedir. Seri muhakeme usulünün uygulanabileceği suçlar şu şekilde sıralanabilir:
- Hakkı olmayan yere tecavüz
- Genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması
- Trafik güvenliğinin tehlikeye sokulması
- Gürültüye neden olma
- Parada sahtecilik
- Mühür bozma
- Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma
- Kumar oynanması için yer ve imkan sağlama
- Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması
- 6136 sayılı Kanun’un 13/3 ve 15/1-2-3. Fıkralarında yer alan suçlar
- 6831 sayılı Kanun’un 93/1. Fıkrasında yer alan suçlar
- 1072 sayılı Kanun’un 2. Maddesinde yer alan suçlar
- 1163 sayılı Kanun’un Ek-2. Maddesinin 1. Fıkrasının 1 numaralı bendinde belirtilen suçlar.
Bunların dışında seri muhakeme usulü ön ödeme ve uzlaşma kapsamındaki suçlara uygulanmayacağı gibi şüpheli şahsın mazeretsiz olarak hüküm kuracak mahkemeye gelmemesi halinde de uygulanmaz. Şüpheli şahsa ulaşılamayan durumlarda da seri muhakeme usulünün uygulanması mümkün değildir. Ayrıca şüphelinin yaş küçüklüğü, akıl hastalığı, sağır ve dilsizlik gibi durumlarda seri muhakeme usulünün uygulanması mümkün değildir.