Soruşturma Nedir? Soruşturmaya Yer Olmadığı Kararı (SYOK)

sorusturma tck

Soruşturma, şikayet, ihbar veya başka bir şekilde bir suçun işlendiği izlenimini veren bir durumu öğrenen cumhuriyet savcısının yaptığı araştırma işlemlerine denir. Savcı tarafından yürütülür. Soruşturma neticesinde savcı yeterli şüpheye ulaşırsa iddianame düzenler. Yeterli şüpheye ulaşamazsa takipsizlik kararı verir. Soruşturma evresinde savcının alacağı kararların (tutuklama, yakalama, dinleme vs) sulh ceza hakiminin kararına bağlıdır. Sulh ceza hakimliğinden talepte bulunur.

İhbar ve şikayet konusu olayın suç oluşturmadığının her hangi bir araştırma yapılmasını gerektirmeksizin açıkça anlaşılır olması veya ihbar ve şikâyete konu olayın soyut ve genel nitelikte olması halinde kişilere Soruşturmaya Yer Olmadığı Kararı (SYOK) kararı verilmektedir. Bu müessese Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 158. maddesinin 6. fıkrasında düzenlemiştir. Soruşturmaya yer olmadığı kararı, soyut ve genel ihbar ve şikayetlerle veya açıkça suç oluşturmayan ihbarlar ve şikâyetlerle ilgili soruşturma açılmayacağı, dolayısıyla da soruşturma açılmayacağı için kişiye şüpheli sıfatı verilmesi ve hakkında koruma tedbirlerine başvurulması imkan verilmemesine denir.

İlgili Makale: İnfaz Hesaplama

Soruşturma Nedir?

Soruşturma, kavram olarak “bir sorunu açıklığa kavuşturmak amacıyla bir idari veya adli makamın yönettiği, ilgililerden ve tanıklardan bilgi toplama, konuyu inceleme işi, tahkik, tahkikat” şeklinde tanımlanmaktadır. Soruşturma evresinin tanımlamak gerekir ise CMK’nın tanımlar başlıklı m.2/1-e hükmünde: “kanuna göre yetkili mercilerce suç şüphesinin öğrenilmesinden iddianamenin kabulüne kadar geçen evre” olarak verilmiştir. Fakat soruşturma evresinin kapsadığı zaman bağlamında CMK m.158 ve m.172 uyarınca soruşturmaya ve kovuşturmaya yer olmadığı kararının da soruşturmayı sona erdiren işlemlerden bir diğeri olarak kabul edildiği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla soruşturma, suç işlendiğine ilişkin haberin savcılık tarafından alınmasıyla iddianamenin kabulü yahut soruşturmaya veya kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesine kadar süren ceza muhakemesi evresidir.

Ceza yargılaması, soruşturma ve kovuşturma olmak üzere iki aşamadan oluşur. Soruşturma; kanuna göre yetkili mercilerce suç şüphesinin öğrenilmesinden iddianamenin kabulüne kadar geçen evreyi ifade etmektedir.

  • Soruşturma evresinin amacı; genel olarak maddi gerçekliğe ulaşmaktır. Bunun için delilleri araştırır, koruma altına alır, şüpheliyi ve şüpheli hakkındaki isnadı belirlemek suretiyle gerçeğe ulaşmaya çalışır.
  • Soruşturma aşamasında suç işlediği şüphesi altında soruşturulan kişi şüpheli olarak isimlendirilir.
  • Soruşturmaya başlanabilmesi için suç işlendiği şüphesinin varlığı zorunludur. Ancak mutlaka bir şüphelinin varlığı şart değildir.

Ceza Muhakemesi Kanunu 160. madde gereğince soruşturma yapma yetkisi Cumhuriyet Savcısındadır.

Cumhuriyet savcısı, ihbar ile veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini edinmesi halinde re’sen kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Savcılık makamı soruşturma evresinde; delillerin yok olmadan toplanmasını sağlar, şüphelilerin tespitini yapar ve suç iddiasının araştırmasını yapar. Cumhuriyet savcısı emrindeki adli kolluk görevlileri marifetiyle, maddi gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür. Cumhuriyet savcısı adalete ulaşılmasında tarafsız davranmakla yükümlüdür.

sorusturma nedir
sorusturma nedir

Soruşturmaya Hakim Olan İlkeler

Soruşturma aşaması maruz kaldığınız suçun yetkili merciiler tarafından öğrenildiği anda başlar. Soruşturmanın yürütülmesinden sorumlu kişi Cumhuriyet savcısıdır. Cumhuriyet savcısı bizzat veya emrindeki polis ve jandarma görevlileri aracılığıyla soruşturmayı yürüterek tüm delillerin toplanmasını (suç aleti, kayıtlar, raporlar, müşteki, şüpheli ve tanık ifadeleri gibi) sağlar. Delilleri toplama işi Cumhuriyet savcısının talimatıyla polis ve jandarma görevlileri tarafından yerine getirilir.

Cumhuriyet savcısı sizi adliyeye davet ederek olaya ilişkin olarak bilginize başvurabileceği gibi polis ve jandarma görevlileri tarafından beyanınızın alınmasına da karar verebilir. Polis ve jandarma görevlileri beyanınızı olay yerinde alabileceği gibi sizi karakola davet etmek suretiyle de alabilir. Bir ceza yargılamasında maddi gerçeği bulmak temel amaçtır. Cumhuriyet Savcısı maddi gerçeğe ulaşmak için soruşturma aşamasını soruşturmaya hakim ilkeler çerçevesinde yürütür. Soruşturmaya hakim olan ilkeler şu şekildedir:

  • Gizlilik: Soruşturmayı başlatan basit şüphe üzerine bir suçun işlenip işlenmediği ve işlendiyse kim tarafından nasıl işlendiğine ilişkin delillerin toplanması söz konusu olduğundan bu faaliyetlerin sıhhati için soruşturma evresi gizli bir biçimde yürütülür. Buna soruşturmanın gizliliği ilkesi denir.
  • Yazılılık: Kovuşturma evresinin aksine soruşturma evresine yazılılık ve dolayısıyla tutanağa bağlama esastır. Nitekim, CMK m.169/2’ye göre her soruşturma işleminin tutanağa bağlanması emredilmektedir. Soruşturmanın yazılı bir biçimde yürütülmesi esas olarak soruşturmada elde edilen delillerin kovuşturma evresine sağlıklı bir şekilde sunulabilmesi amacına hizmet eder
  • Araştırma ve kamu davasını açma mecburiyeti: Soruşturmanın mecburiliği ilkesi soruşturma makamlarının, bir suç işlendiği ihtimalini haber alması üzerine soruşturmayı başlatmak zorunluluğu altında olmasını ifade eder. Soruşturmanın mecburiliği normatif olarak CMK m.160 hükmünde: “Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar.” denilmek suretiyle düzenleme altına alınmıştır. Nitekim cümlenin yüklemi “başlar” olduğuna göre savcının bu konuda herhangi bir şekilde takdir yetkisi söz konusu değildir. Bilakis savcılık makamı bakımından bir emir söz konusudur.
  • Soruşturmanın Kurala Bağlı Olmayışı: Ceza muhakemesi hukukunda kovuşturmanın akışı ve bu evrede yapılacak işlemler belirli bir sıra ve düzeni içerecek şekilde sıkı şekil kuralları ile düzenlenmiştir. Fakat soruşturma evresinde her bir suç araştırmasının özelliğine göre çeşitli işlemlerin hangi sırada yapılacağına Cumhuriyet savcısı karar verir. Ancak bu ilke soruşturma makamlarının soruşturmayı yürütürken hiçbir kural ile sınırlanmış olmadığı anlamına gelmez. Nitekim bu evrede de adil yargılanma, suçsuzluk karinesi, orantılılık gibi temel hukuk ilkelerinin geçerli olacağına şüphe yoktur. Dolayısıyla soruşturmanın kurala bağlı olmayışı yalnızca soruşturma makamları açısından belirli bir sıranın izlenmesi zorunluluğunu ortadan kaldırmış ve fakat tamamen bir keyfilik de öngörmemiştir.
  • Kamu davasını açmada Cumhuriyet savcısının takdir yetkisi: Cezayı kaldıran şahsi sebep olarak etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasını gerektiren koşulların ya da şahsi cezasızlık sebebinin varlığı halinde, Cumhuriyet savcısı takdir yetkisine sahiptir.
  • Cumhuriyet savcısının tarafsızlığı: CMK m. 160/2’ye göre maddi hakikate ve adalete ulaşılmasında tarafsız davranmakla yükümlüdür.
  • Soruşturmanın Dağınıklığı: Soruşturmanın dağınıklığı, soruşturma işlemlerini tek bir savcının yahut tek bir kolluk görevlisinin bir tek yerden yürüteceğine dair bir zorunluluğun bulunmamasını ifade eder. Gerçekten soruşturmanın tek bir makam önünde yapılması gibi bir gereklilik söz konusu değildir.
  • Adil yargılanma: Yargılama sürecinin ve usulünün adil olarak yürütülmesi gerekmektedir.
  • Kamusallık İlkesi: Soruşturmanın kamusallığı, soruşturma evresinin devlet organları aracılığıyla yürütülen bir faaliyet olması anlamında gelir. Öyle ki soruşturmada görev alan kişiler her biri kamu görevlisi sıfatını haiz olan savcı ve savcıya yardımcı kolluk görevlileridir. Yalın ifadeyle suç devlet tarafından soruşturulur ve yine devlet tarafından kovuşturulur

Soruşturma Nasıl Yapılır?

Soruşturma, bir suçun işlendiği izlenimini veren hal ile başlar. Bu durum öğretide basit şüphe olarak adlandırılmaktadır. Nitekim olgulara dayanan basit bir izlenim (şüphe) yoksa soruşturmayı başlatma yükümlülüğü de söz konusu değildir. Basit şüphe veya başlangıç şüphesi “kriminalistik biliminin ortaya koyduğu tecrübe kurallarına göre, kovuşturulabilir nitelikte olan bir suç fiilinin mevcut bulunduğu ihtimalini” veren şüphe olarak tanımlanabilir. Önemle ifade etmek gerekir ki soruşturmanın başlayabilmesi için basit şüphenin varlığı gerekmekte ise de şüphelinin belli olmasına gerek yoktur.

Cumhuriyet Savcısı, suç şüphesini re’sen, ihbar kanalıyla, şikayetle, tutanak yoluyla veya diğer yollarla öğrenebilir. Ceza muhakemesi hukukunda soruşturmanın başlamasıyla fiile ve faile ilişkin araştırmaların yapılması gündeme gelmektedir. Bu aşamaya geçilmesiyle, Cumhuriyet savcısı, kural olarak doğrudan doğruya yahut emrindeki adli kolluk görevlileri aracılığıyla suçun işlenip işlenmediğini ve neticede dava açmaya gerek olup olmadığını belirlemek üzere her türlü araştırmayı yapabilir.

Cumhuriyet savcısı soruşturma aşamasında, doğrudan doğruya veya emrindeki adli kolluk görevlileri aracılığı ile her türlü araştırmayı yapabilir; bütün kamu görevlilerinden her türlü bilgiyi isteyebilir. Cumhuriyet savcısı, adli görevi gereğince nezdinde görev yaptığı mahkemenin yargı çevresi dışında bir işlem yapmak ihtiyacı ortaya çıkınca, bu hususta o yer Cumhuriyet savcısından söz konusu işlemi yapmasını ister. (CMK m. 161) Bununla birlikte savcı, maddi gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılama faaliyetinin tesis edilebilmesi için soruşturma aşamasında suç isnadı altında bulunan şüphelinin yalnız aleyhine değil lehine olan delilleri de tespit ederek muhafaza altına almakla yükümlüdür.

Savcılık Soruşturması Nasıl Takip Edilir?

Soruşturma savcılık üzerinden takip edilir. Uyapta görünmez. Bizzat savcılık dosyasını gidip görmelisiniz. Soruşturma dosyasına avukat vekalet sunarsa dosya avukata açılır. Bu şekilde uyap üzerinden takibini avukatınız sağlayabilir. Soruşturma aşaması, suç işlendiğine dair şüphenin ortaya çıkmasıyla başlar ve savcılar tarafından yürütülür. Soruşturma sürecinde, deliller toplanır, şüpheliler, müşteki ve tanıklardan ifade alınır ve olayın aydınlatılması için gerekli tüm incelemeler yapılır. Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 2. maddesinin 1. fıkrasının e bendine göre soruşturma, kanuna göre yetkili mercilerce suç şüphesinin öğrenilmesinden iddianamenin kabulüne kadar geçen evreyi de ifade etmektedir.

Soruşturma aşaması, ceza muhakemesinin önemli bir aşamasıdır ve şüpheli hakkında kovuşturma aşamasına geçilip geçilmeyeceğine karar verilir. Soruşturma sürecinin sonunda, savcı, elde edilen delil ve bilgiler ışığında şüpheli hakkında dava açmayı uygun görürse iddianame hazırlar ve mahkemeye sunar. Eğer yeterli delil bulunamaz veya suç şüphesinin ortadan kalktığına karar verilirse, soruşturma kapatılır ve kovuşturmaya yer olmadığına karar verilir.

Cumhuriyet savcısı, doğrudan doğruya veya polis, jandarma ve asker gibi kolluk görevlileri aracılığı ile her türlü yasal araştırmayı yapabilir. Soruşturma aşamasında maddi gerçeğin ortaya çıkması ve adil bir yargılama yapılabilmesi için, bütün kamu görevlilerinden her türlü bilgiyi isteyebilir. (CMK 161/1. madde) Savcılık, soruşturma aşamasında yakalama, elkoyma, gözaltı kararı, iletişimin dinlenmesi, tutuklama, adli kontrol gibi her türlü koruma tedbirine başvurabilir veya sulh ceza hakiminden bu tedbirlere hükmedilmesini isteyebilir.

Adli kolluk görevlileri, el koydukları olayları, yakalanan kişiler ile uygulanan tedbirleri emrinde çalıştıkları Cumhuriyet savcısına derhal bildirmek ve bu Cumhuriyet savcısının adliyeye ilişkin bütün emirlerini gecikmeksizin yerine getirmekle yükümlüdür. Cumhuriyet savcısı, adli kolluk görevlilerine emirleri yazılı; acele hallerde, sözlü olarak verir. Sözlü emir, en kısa sürede yazılı olarak da bildirilir.

  • Şüphelinin ifadesinin alınması veya sorgusu, tanık ve bilirkişinin dinlenmesi veya bir keşif ve muayene sırasında Cumhuriyet savcısı veya sulh ceza hakiminin yanında bir zabıt katibi bulunur.
  • Her soruşturma işlemi tutanağa bağlanır. Tutanak, adli kolluk görevlisi, Cumhuriyet savcısı veya sulh ceza hakimi ile hazır bulunan zabıt katibi tarafından imza edilir.
  • Müdafi veya vekil sıfatıyla hazır bulunduğu işlemlerle ilgili tutanakta avukatın isim ve imzasına da yer verilir.
  • Tutanak, işlemin yapıldığı yeri, tarihi, başlama ve bitiş saatini ve işleme katılan veya ilgisi bulunan kimselerin isimlerini içerir.
  • İşlemde hazır bulunan ilgililerce onanmak üzere tutanağın kendilerini ilgilendiren kısımları okunur veya okumaları için kendilerine verilir. Bu husus tutanağa yazılarak ilgililere imza ettirilir.

CMK m. 149/3 hükmü uyarınca müdafi görevini tam anlamıyla yapabilmesi için savunmanın hazırlanabilmesi için gerekli imkan ve kolaylıklara sahip olma yetkisinin yanı sıra, soruşturma evresinde; şüpheliyle görüşme ve yazışma, hazır bulunma ve hukuki yardımda bulunma yetkisine sahiptir.

Cumhuriyet savcısı, ancak hakim tarafından yapılabilecek olan bir soruşturma işlemine gerek görürse, istemlerini bu işlemin yapılacağı yerin sulh ceza hakimine bildirir. Sulh ceza hakimi istenilen işlem hakkında, kanuna uygun olup olmadığını inceleyerek karar verir ve gereğini yerine getirir. CMK 163. madde uyarınca istisnai olarak suçüstü hali ile gecikmesinde sakınca bulunan hallerde, Cumhuriyet savcısına erişilemiyorsa veya olay genişliği itibarıyla Cumhuriyet savcısının iş gücünü aşıyorsa, sulh ceza hakimi de bütün soruşturma işlemlerini yapabilir.

sorusturma asamasi
sorusturma asamasi

Soruşturma ve Kovuşturma Farkı

  • Soruşturma, suç şüphesinin öğrenilmesinden iddianamenin kabulüne veya Soruşturmaya-Kovuşturmaya yer olmadığı kararına kadar geçen evreyi ifade ederken; kovuşturma, iddianamenin kabulünden hükmün kesinleşmesine kadar geçen evreyi ifade eder.
  • Soruşturma kural olarak yazılı ve gizlidir. Kovuşturma ise sözlü ve aleni olarak yapılır.
  • Soruşturma, savcı tarafından adli kolluğun yardımı ile yürütülür, suç ile ilgili delil toplanır, maddi gerçek araştırılır. Kovuşturmada yargılama mahkeme tarafından yapılır. Kovuşturma sonucunda suçun işlenip işlenmediği belirlenir ve suç işlenmişse ceza verilir.
  • Hakkında soruşturma başlatılan kişiye şüpheli denir. Kovuşturma aşamasına geçildiğinde ise suç isnat edilen kişi sanık olarak yargılanır.
  • Soruşturma sonucunda savcı suç işlendiğine dair yeterli şüpheye sahip olursa iddianame düzenler. Kovuşturma bu iddianame üzerinden yapılır.

Soruşturmaya Yer Olmadığı Kararı (SYOK)

Cumhuriyet savcısının hangi hallerde soruşturmaya yer olmadığı kararı verebileceği CMK m. 158/6 ‘da düzenlenmiştir. İhbar ve şikâyet konusu fiilin suç oluşturmadığının herhangi bir araştırma yapılmasını gerektirmeksizin açıkça anlaşılması veya ihbar ve şikâyetin soyut ve genel nitelikte olması durumunda soruşturma yapılmasına yer olmadığına karar verilir. Soruşturma yapılmasına yer olmadığına kararı aşağıdaki hallerde verilebilir (CMK 158/6. madde):

  • Savcılığa ulaşan ihbar ve şikayet konusu fiilin suç oluşturmadığının herhangi bir araştırma yapılmasını gerektirmeksizin açıkça anlaşılması halinde soruşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar (SYOK) verilir.
  • Savcılığa ulaşan ihbar ve şikâyetin soyut ve genel nitelikte olması durumunda soruşturma yapılmasına yer olmadığına karar verilir.

Soruşturmaya yer olmadığına karar verilmesi halinde şikayet edilen kişi hakkında soruşturma başlatılmadığı için, kendisine şüpheli sıfatı verilemez. İhbar bürosunda kişiye şüpheli sıfatı verilmemekte şikayet edilen veya ihbar edilen sıfatları kullanılmakta, verilen SYOK şekil yönünden kovuşturmaya yer olmadığı kararı gibi itiraz hakkı, süresi ve itiraz merciini içermekte, karar ihbar edene veya şikayet edene tebliğ edilmektedir. Soruşturmaya yer olmadığına karar verilmesi durumunda soruşturma hiç başlatılmamış olduğundan, ihbar ve şikayet olunan kişi şüpheli sıfatıyla anılmaz. Ortada ceza hukuku açısından suç oluşturmayan bir durumun varlığında ya da ihbar ve şikayetin çok soyut ve genel olması nedeniyle soruşturma yapma gereği bulunmayan hallerde soruşturmaya yer olmadığına karar verilir. Bu sayede Cumhuriyet savcılarının yersiz soruşturmalar ile uğraşmalarının önüne geçilmektedir.

Soruşturmaya Yer Olmadığı Kararına İtiraz

Soruşturmaya yer olmadığı kararına itiraz edilebilir. Soruşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar, varsa ihbarda bulunana veya şikayetçiye bildirilir. Bu karara karşı CMK 173’üncü maddeye göre itiraz edilebilir. İhbar eden veya şikayetçi, soruşturmaya yer olmadığı kararı kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren on beş gün içinde, bu kararı veren Cumhuriyet savcısının yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hakimliğine itiraz edebilir.

İtiraz dilekçesinde, kamu davasının açılmasını gerektirebilecek olaylar ve deliller belirtilir. Yapılan itiraz üzerine bağlı bulunulan Ağır Ceza Mahkemesinin bulunduğu yerdeki Sulh Ceza Hâkimliği itirazın denetimi yaparak karar verir. İtiraz üzerine Sulh Ceza Hâkimliği iki tür karar verebilecektir. Verilen SYOK’un usul ve yasaya uygun olması, ihbar/şikayetin genel ve soyut olması veya araştırma yapmaksızın açıkça suç oluşturmaması halinde itirazın reddine karar verecektir. Bu karar Cumhuriyet başsavcılığı kanalı ile itiraz edene tebliğ edilir. CMK’nin 173. maddesi uyarınca itiraz üzerine verilen karar “itiraz edene ve şüpheliye” tebliğ edilir hükmü bulunmaktadır. Sulh ceza hakiminin itirazı kabul etmesi halinde Cumhuriyet başsavcılığı soruşturma işlemlerini başlatır. Soruşturmanın başlamasıyla ihbar veya şikayet olunan kişi şüpheli olarak soruşturulur.

sorusturmaya yer olmadigi karari syok
sorusturmaya yer olmadigi karari syok

Soruşturma Evresinde Şikayetten Vazgeçme

Takibi şikayete bağlı suçlarda suçtan zarar gören kimsenin failin cezalandırılmasına ilişkin isteğini yetkili mercilere bildirmesine şikayet denir. Takibi şikayete bağlı suçlar bakımından şikayet şartının gerçekleşmiş olması bir ceza muhakemesi şartıdır.

Şikayetten vazgeçme, şikayet hakkı kullanıldıktan sonra, şikayetin geri alınmasıdır. Yalnızca takibi şikayete bağlı olan suçlar açısından şikayetten vazgeçmek mümkündür. Şikayetçi, soruşturma aşamasında şikayetinden vazgeçerse Cumhuriyet Savcısı kovuşturmaya yer olmadığına karar verir. Suç birden fazla kişi ile iştirak halinde işlenmişse, şikayetten vazgeçilmesi durumunda tüm şüpheliler için kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilir.

Soruşturma Neticesinde Kamu Davasının Açılması

CMK m. 170/2 hükmü uyarınca: “ Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler.” Dolayısıyla soruşturmanın yürütülmesi sonucunda eldeki delil durumuna göre suç isnadı altında bulunan şüphelinin, soruşturmaya konu suçu/suçları işlediği hususunda yeterli şüpheye ulaşıldığında Cumhuriyet savcısı CMK m.170 hükmü ile gösterilen unsurlar dahilinde mütalaa türünden olan bir belgeyi yani iddianameyi hazırlar. Düzenlenen iddianame, görevli ve yetkili mahkemeye sunulur. Bir iddianamede yer alması gereken hususlar CMK 170/3’de belirtilmiştir. Bu maddeye göre iddianamede:

  • Şüphelinin kimliği,
  • Müdafii,
  • Maktul, mağdur veya suçtan zarar görenin kimliği,
  • Mağdurun veya suçtan zarar görenin vekili veya kanuni temsilcisi,
  • Açıklanmasında sakınca bulunmaması halinde ihbarda bulunan kişinin kimliği,
  • Şikayette bulunan kişinin kimliği,
  • Şikayetin yapıldığı tarih,
  • Yüklenen suç ve uygulanması gereken kanun maddeleri,
  • Yüklenen suçun işlendiği yer, tarih ve zaman dilimi,
  • Suçun delilleri,
  • Şüphelinin tutuklu olup olmadığı; tutuklanmış ise, gözaltına alma ve tutuklama tarihleri ile bunların süreleri, gösterilir.

İddianamede, yüklenen suçu oluşturan olaylar, mevcut delillerle ilişkilendirilerek açıklanır; yüklenen suçu oluşturan olaylar ve suçun delilleriyle ilgisi bulunmayan bilgilere yer verilmez. İddianamenin sonuç kısmında, şüphelinin sadece aleyhine olan hususlar değil, lehine olan hususlar da ileri sürülür.

İddianamenin sonuç kısmında, işlenen suç dolayısıyla ilgili kanunda öngörülen ceza ve güvenlik tedbirlerinden hangilerine hükmedilmesinin istendiği; suçun tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, ilgili tüzel kişi hakkında uygulanabilecek olan güvenlik tedbiri açıkça belirtilir. Şüpheli belli olmaksızın sadece bir suçun işlendiğine ilişkin şüphe soruşturma başlatmak için yeterli iken iddianamenin hazırlanması için gerekli olan yeterli şüphe, şüphelinin isnat edilen suçu işlediğine ilişkin olarak ortaya çıkmalıdır. Ancak Cumhuriyet savcısı, soruşturma sonucunda elde ettiği delilleri değerlendirdiğinde kamu davası açılması için yeterli olmadığı görüşünde ise veya uyuşmazlığı kovuşturma olanağı yoksa kovuşturmaya yer olmadığına (takipsizlik) karar verir. Bu durumda soruşturma aşaması kamu davası açılmadan sona ermiş olur.

Mahkeme tarafından, iddianamenin ve soruşturma evrakının verildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde soruşturma evresine ilişkin bütün belgeler incelendikten sonra, eksik veya hatalı noktalar belirtilmek suretiyle;

  • 170 inci maddeye aykırı olarak düzenlenen,
  • Suçun sübûtuna doğrudan etki edecek mevcut bir delil toplanmadan düzenlenen,
  • Önödemeye veya uzlaştırmaya ya da seri muhakeme usulüne tâbi olduğu soruşturma dosyasından açıkça anlaşılan işlerde önödeme veya uzlaştırma ya da seri muhakeme usulü uygulanmaksızın düzenlenen,
  • Soruşturma veya kovuşturma yapılması izne veya talebe bağlı olan suçlarda izin alınmaksızın veya talep olmaksızın düzenlenen iddianamenin Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine karar verilir.

Suçun hukukî nitelendirilmesi sebebiyle iddianame iade edilemez.  En geç birinci fıkrada belirtilen süre sonunda iade edilmeyen iddianame kabul edilmiş sayılır.  Cumhuriyet savcısı, iddianamenin iadesi üzerine, kararda gösterilen eksiklikleri tamamladıktan ve hatalı noktaları düzelttikten sonra, kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesini gerektiren bir durumun bulunmaması halinde, yeniden iddianame düzenleyerek dosyayı mahkemeye gönderir. İlk kararda belirtilmeyen sebeplere dayanılarak yeniden iddianamenin iadesi yoluna gidilemez. İade kararına karşı Cumhuriyet savcısı itiraz edebilir.

sorusturmaya yer olmadigi karari syok itiraz
sorusturmaya yer olmadigi karari syok itiraz

Soruşturmaya Yer Olmadığı Kararı (SYOK) Hakkında Emsal Yargıtay Kararları

18. Ceza Dairesi 2019/2369 E. 2019/10606 K.

  • Soruşturmaya Yer Olmadığı Kararı (SYOK)

Lekelenmeme hakkı ve masumiyet karinesi kişilerin haklarında soruşturma başlatılma ihtimali olan bir adli sürece karşı soruşturma evresi başlatılmadan dahi korunmasını gerektirmektedir. Bunu sağlamak Devletin pozitif yükümlülükleri arasında yer alır. Bu kapsamda çağdaş ceza muhakemelerinde soruşturma aşamasında da benimsenen lekelenmeme hakkına kayıtsız kalmayan yasa koyucu lekelenmeme hakkına güçlü bir vurgu ve yasal güvence için CMK’nın 158/6. maddeye bir ekleme yaparak CMK’nın madde 158/6 ile “soruşturmaya yer olmadığına dair karar” kurumunu getirmiştir. Bu düzenleme ile amaçlanan kişilerin haksız ve yersiz ihbar ve şikâyetler ile kamu ve toplum nezdinde suçlu muamelesi görmesini ve ceza soruşturmalarına muhatap olmalarını engellemektir. “Soruşturmaya yer olmadığına dair karar” kurumunun en çok ve doğrudan ilişki içerisinde olduğu hakların başında lekelenmeme hakkı gelmektedir. Çünkü lekelenmeme hakkı soruşturma evresindeki işlemlerin gizli tutulmasını, hakkındaki iddialar araştırılmakta olan kişilerin saygınlığının ve manevi haklarının korunmasını esas almaktadır. Değişiklik gerekçesine göre; “Maddeyle, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 158’inci maddesine yeni bir fıkra eklenerek, içeriği suç oluşturmayan veya soyut ve genel nitelikteki ihbar ve şikâyetler için soruşturma öncesi bir değerlendirme mekanizması oluşturulmaktadır.


12. Ceza Dairesi 2020/5189 E. 2021/1231 K.

  • Soruşturmaya Yer Olmadığı Kararı (SYOK)

5271 sayılı CMK’nın 170/2. madde ve fıkrasında “soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa Cumhuriyet savcısı bir iddianame düzenler” denilmekte olup, aynı maddenin 3. fıkrasında iddianamede hangi hususların gösterileceği sayılmıştır. Aynı Kanunun 174/1. maddesinde ise hangi hallerde iddianamenin iadesine karar verileceği açıkça belirtilmiş olup, bu konuda mahkemenin takdir hakkı bulunmamaktadır. Ayrıca 5271 sayılı CMK’nın 83 ve devamı maddelerinde keşfin, kural olarak hakim ya da mahkemece, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet Savcısı tarafından yapılacağı açıkça öngörülmüştür. Somut olayda; gecikmesinde sakınca bulunan bir halin söz konusu olmadığı, Cumhuriyet savcısı tarafından keşif yapılmamasının ve bilirkişi raporu hazırlanmamasının iddianamenin iadesi sebepleri arasında yer almadığı gözetilmeden, itirazın bu yönden de kabulü yerine, iddianamenin iadesi kararına itirazın reddine yönelik Kayseri 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 03/04/2020 tarih, 2020/3802 değişik iş sayılı kararında bir isabet görülmemiş olup,

Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen ihbarnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden, Develi Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 19/03/2020 tarihli ve 2020/513 soruşturma, 2020/100 esas, 2020/83 sayılı iddianamenin iadesine dair Develi Asliye Ceza Mahkemesinin 23/03/2020 tarihli ve 2020/83 iddianame değerlendirme sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin Kayseri 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 03/04/2020 tarihli ve 2020/380 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 08/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


4. Ceza Dairesi 2021/35251 E. 2021/29889 K.

  • Soruşturmaya Yer Olmadığı Kararı (SYOK)

İncelenen somut olayda, Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturmaya yer olmadığına dair kararının müştekiye 01.07.2020 tarihinde tebliğ edildiğinin müştekinin söz konusu karara 10.07.2020 tarihinde itiraz ettiğinin anlaşılması karşısında; süresi içerisinde itirazda bulunduğu gözetilip, itirazın esastan incelenmesi yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesi, hukuka uygun görülmemiştir.


15. Ceza Dairesi 2021/2082 E. 2021/3598 K.

  • Soruşturmaya Yer Olmadığı Kararı (SYOK)

Takibi şikayete bağlı suçlarda, şikayetten vazgeçme, soruşturmanın başlamasına, başlamış soruşturmada ise soruşturmanın devamına engel olan bir kovuşturma şartıdır. Şikayetten vazgeçme, her türlü delille ispatlanabilen, özgür irade ile yapıldığı takdirde geri alınması, dönülmesi, cayılması mümkün olmayan, şarta bağlanamayan, hukuki sonuçları bulunan fiili bir durumdur. Birbirinden bağımsız olan ve bu nedenle bölünebilen eylemlerde her bir eylem için ayrı ayrı şikayetçi olmak ya da şikayetten vazgeçmek mümkündür. Takibi şikayete bağlı bir suçta, şikayetten vazgeçmenin kovuşturma aşamasında düşme şeklinde hukuki sonuç doğurabilmesi, TCK’nın 73/6. maddesine göre sanığın kabulüne bağlı iken, soruşturma aşamasında şikayetten vazgeçmenin hukuki sonuç doğurması, şüphelinin kabulüne bağlı tutulmamıştır.

Her ne kadar iddianamede; sanık hakkında nitelikli hırsızlık suçundan dolayı kamu davası açılmış ise de; olay tarihinde sanığın arkadaşı olan katılandan cep telefonunu kullanmak için saat 16:00’a kadar ödünç olarak istediği, katılanın telefonu sanığa vererek zilyetliği devrettiği, ancak sanığın belirtilen saatte telefonu iade etmediği, katılanın kendi rızasıyla telefonu vermesi ve zilyetliği devretmesi nedeni ile eylemin hırsızlık suçunu oluşturmadığı, eyleminin takibi şikayete bağlı güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğu, katılan her ne kadar yargılama aşamasında sanıktan şikayetçi olarak katılma isteminde bulunmuş ise de; soruşturma aşamasında alınan 14/04/2015 tarihli ek beyanında sanıktan şikayetçi olmadığını beyan etmesi ve bu hususun kolluk tarafından tutanakla tespit edilmesi, bu nedenle sanık hakkında takibi şikayete bağlı olan güveni kötüye kullanma suçundan kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesi gerekirken anılan suçtan dava açılması yasaya uygun değil ise de, açılmış bu davada kovuşturma şartı olan şikayetin yokluğu nedeniyle CMK’nın 223/8. maddesinin ilk cümlesi gereğince düşme kararı verilmesi gerekirken mahkumiyet hükmü verilmesi…

X
kadim hukuk ve danışmanlık