Özel Güvenlik Kimlik Kartı İptali ve Yenilenmemesi Davaları

ozel guvenlik kimlik karti iptali yenilenmemesi

Özel güvenlik kimlik kartı iptali ve yenilenmemesi davaları 60 gün içinde kartın yenilenmediği yerdeki idare mahkemesine açılır. Son zamanlarda özel güvenlik kartlarının çoklukla iptali ve yenilenmemesi gibi sorunlar ile karşılaşılmaktadır. Özel güvenlik kimlik kartının hangi hallerde iptal olacağı özel güvenlik şirketleri ve özel güvenlik olmak isteyenlerin en çok merak ettiği konulardan biridir. Kimlik kartı iptal edilen birçok özel güvenlik personeli kimlik kartının iptal edilme sebebini bilememektedir. Oysa özel güvenlik kimlik kartının iptal olması ve kişinin özel güvenlik sıfatının elinden alınarak çalışmasına mani olmak için birçok neden bulunmaktadır.

Bu durum ile karşılaşan özel güvenlik çalışanları işlerinden çıkmak zorunda kalmaktadırlar. 5188 sayılı kanun ile düzenleme alanı bulan Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun, kamu güvenliği tamamlayıcı mahiyette özel güvenlik hizmetlerinin yerine getirilmesini amaçlamaktadır.  Bu kanun neticesinde özel güvenlik olarak istihdam alanı bulan kişiler hakkında da çalışacakları kurumlara göre bazen haklarında güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapılmaktadır.

Bazen güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmalarının olumsuz gelmesi, bazen ise özel güvenlik görevlisi olarak görev yapmaktayken işlemiş oldukları suçlardan dolayı, özel güvenlik kimlik kartlarının iptal edilmesi durumları ile karşı karşıya kalınmaktadır. Adli sicil kayıtları temiz olmayan özel güvenlik kimlik kartı iptali ve yenilenmemesi ilgili olarak; böyle bir durum ile karşı karşıya kalınması durumunda hangi yollara başvurabileceğinizden bu makalemizde bahsedeceğiz.

Özel Güvenlik Kimlik Kartı Şartları Nelerdir?

5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair kanunun 17. maddesinde özel güvenlik görevlilerinin çalışma izni hakkında açıklama yapılmıştır. Buna göre maddenin RG-11/9/2011-28051 ek fıkrasında, özel güvenlik görevlisi olabilmek için şartların herhangi birisinin kaybedilmesi halinde, kimlik kartı ve çalışma izni Bakanlık ya da Valilik tarafından fesih edilir. 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanunda, özel güvenlik kimlik kartı almak isteyen kişilerin taşımaları gereken özellikler belirtilmiştir. Bu kanuna göre özel güvenlik olmak isteyenlerde aranacak şartlar şöyledir;

  • T.C vatandaşı olmak
  • Vücut ve akıl sağlığında herhangi bir engel bulunmamak
  • 18 veya 21 yaşını doldurmuş olmak
  • En az ilköğretim veya ortaöğretim mezunu olmak
  • Mahkumiyeti bulunmamak
  • Güvenlik soruşturması olumlu olmak

Bu hususlar kişilerin özel güvenlik olmak için başvuru yaptıklarında aranan şartlar olup, bunlardan herhangi birinde eksiklik bulunması durumunda kişiye özel güvenlik sertifikası ve buna bağlı olarak özel güvenlik kartı verilmeyecektir. Kişinin gerekli şartları sağlayarak özel güvenlik kartı almaya hak kazanması durumunda, özel kimlik kartı çıkarmak için gerekli belgeler şöyledir;

  • T.C Kimlik Kartı fotokopisi
  • Dilekçe
  • Diploma fotokopisi (Diploma fotokopisi ya noter tasdikli olmalı ya da diploma aslı başvuranın yanında olmalıdır.)
  • Güvenlik soruşturması (2 Adet, imzalı ve fotoğraflı olmalı, TC. kimlik numarası bulunmalı)
  • Arşiv araştırma formu (2 Adet, imzalı ve fotoğraflı olmalı, TC. kimlik numarası bulunmalı)
  • Özel güvenlik görevlisi ruhsat harcı yatırıldığına dair makbuz (Aslı)
  • Sağlık raporu aslı (silahlı özel güvenlik görevlileri için “Silahlı Özel Güvenlik Görevlisi Olur” ve silahsız özel güvenlik görevlileri için “Silahsız Özel Güvenlik Görevlisi Olur” ibareli olacaktır)
  • 2 adet arka fon rengi beyaz ve açık renk giysi ile son 6 ay içerisinde cepheden çekilmiş biyometrik fotoğraf
  • Kimlik kartı ücreti banka dekontu
ozel guvenlik kimlik karti iptali yenilenmemesi sartlari
ozel guvenlik kimlik karti iptali yenilenmemesi sartlari

Özel Güvenlik Kimlik Kartı İptal Sebepleri

Özel güvenlik kimlik kartı iptali ve yenilenmemesi sebepleri kanunda sayılmıştır. 5188 sayılı kanunda yer alan düzenlemeye göre Özel güvenlik görevlisi ve yönetici olacaklar hakkında yapılan güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması temel eğitim sertifikasının düzenlendiği tarihten, beşinci ve altıncı fıkralarda belirtilen kişiler için ise başvuru tarihinden itibaren her beş yılda bir yenilenir. Özel güvenlik görevlilerinde ve yöneticilerde aranan şartlardan herhangi birisinin kaybedildiğinin tespiti halinde kimlik kartı ve çalışma izni Bakanlıkça/valiliklerce iptal edilir.” Denilmektedir. Özel güvenlik görevlilerinin kimlik kartlarının yenilenmemesinin veya iptalinin bir çok sebebi olabileceği gibi bunlardan en önemlisi kişinin adli sicil kaydının bulunması olacaktır. Buna ilişkin olarak özel güvenlik görevlilerinde aranan ve kaybedilmesi durumunda kartlarının iptaline sebep olan durumlar şöyledir;

26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olsa bile;

  • Kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına mahkûm olmamak.
  • Affa uğramış olsa bile Devletin güvenliğine, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine, özel hayata ve hayatın gizli alanına ve cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar ile uyuşturucu veya uyarıcı madde suçları, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, kaçakçılık ve fuhuş suçlarından mahkûm olmamak.
  • Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine, özel hayata ve hayatın gizli alanına, cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar ile uyuşturucu veya uyarıcı madde suçlarından dolayı hakkında devam etmekte olan bir soruşturma veya kovuşturma bulunmamak.
  • Görevin yapılmasına engel olabilecek vücut ve akıl hastalığı ile engelli bulunmamak.
  • Güvenlik soruşturması olumlu olmak.

Özel Güvenlik Kimlik Kartı İptali ve Yenilenmemesi Sebepleri

Özel güvenlik kartının yenilenmemesi sebepleri, iptal sebeplerine göre daha geniş kapsamlı olmaktadır. Bunlar güvenlik görevlisinin görevini kötüye kullanması, yetkisini aşması veya suç teşkil eden eylemlerde bulunması gibi eylemlerle gerçekleşebilmektedir. Bu durumda özel güvenlik görevlisine kartın yenilenmemesinin somut nedeninin bildirilmesi gerekmektedir. Tarafınıza karşı yapılan kartın yenilenmemesi işlemi somut bir nedene dayanmıyor veyahut haksız sebeplerle yenilenmediğini düşünmeniz durumunda işleme karşı idari itiraz veya idari dava yollarına başvurmanız mümkün olacaktır.

İdari itiraz yoluna başvurabilmek yenilememe işleminin tarafınıza bildirilmesinden itibaren süresi içerisinde itiraz etmeniz, bu itiraza cevap verilmemesi veya olumsuz cevap verilmesi durumunda ise 60 gün içerisinde idari dava yoluna başvurmanız gerekmektedir.  Süresi içerisinde dava yoluna gitmemeniz halinde başvuru hakkınız olmayacaktır. Bu davalarda yürütmeyi durdurma talep etmek hak kaybı yaşamamanız için önem arz etmektedir. Mahkeme tarafından verilecek olan yürütmeyi durdurma kararları ile birlikte mesleğe dava süreci boyunca devam etme imkânına sahip olacaksınız. Özel güvenlik kimlik kartı iptali ve yenilenmemesi durumunda idari dava açılmalıdır.

Özel Güvenlik Kimlik Kartının İptali veya Yenilenmemesi Durumunda İtiraz ve İptal Davası

Özel güvenlik kimlik kartı iptali ve yenilenmemesi durumunda yürütme durdurma istemli iptal davası açılmalıdır. Bu dava idare mahkemesine açılır. Özel güvenlik kartınızın iptal edilmesi veya yenilenmemesi işlemleri Valilik, İçişleri Bakanlığı veya Emniyet Müdürlüğü tarafından yapılan bir idari işlem olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu sebeple bu tür işlemlere karşı hem idari itirazda bulunmak hem de idare mahkemesinde İptal Davası açılması mümkündür. Genellikle bu işlemlere karşı ilk olarak süresi içerisinde idari itirazda bulunulması gerekmektedir. Bu itirazın ardından 30 günlük süre içerisinde idare tarafından olumsuz cevap gelir veya idare tarafından cevap verilmez. Bu idari itiraza verilen cevap ile birlikte idare mahkemesine 60 gün içerisinde dava açmanız gerekmektedir. Aksi takdirde dava hakkınız bir daha olmayacaktır.

Bir idari işlem niteliğinde olan güvenlik kartlarının iptali veya yenilenmemesine karşı açılacak davalarda yürütmeyi durdurma talebinde bulunmak oldukça önemlidir. Şöyle ki bu idari davalar ilk derece mahkemesinde 6 ay ila 1 yıl, istinaf ve temiz süreleri ile birlikte 2 yılı bulmaktadır. Bu sebeple yürütmeyi durdurma talebinin mahkemece kabulü ile bu 2 yıllık sürede beklemeden kişinin işine devam etmesi mümkün olacaktır.  Özel güvenlik kimlik kartı iptali ve yenilenmemesi davalarında yürütme durdurma kararı talep edilmelidir.

Güvenlik Soruşturması Sebebiyle Özel Güvenlik Kimlik Kartının İptali

Genellikle valilikler tarafından yürütülen özel güvenlik personeli olarak çalışacaklara ilişkin güvenlik soruşturmalarında; kişilerin adli sicil kayıtlarına, HAGB kararı verilmiş olsa bile anayasal düzene karşı suçlar veya benzeri suçları işlemiş kişilerin güvenlik soruşturmaları genellikle bu sebepler ile olumsuz sonuçlandırılmaktadır. Ancak genellikle idare tarafından güvenlik soruşturmasının ne sebep ile olumsuz sonuçlandırıldığına dair kişilere herhangi bir bilgilendirme yapmamaktadırlar. Kişiler güvenlik soruşturmalarının olumsuz sonuçlandırılmasına ilişkin olarak neyin temel alındığını ancak dava açarak idare tarafından sunulan belgeler ile öğrenebilmektedirler.

Özellikle temiz bir sicil kaydına sahip olanlar veya güvenlik soruşturmasının olumsuz neticelendirilmesine sebebiyet verecek sabıka kadı mevcut olmayan kişiler haksız ve hukuka aykırı şekilde güvenlik soruşturmalarının olumsuz sonuçlandırıldığını düşünmektedirler. Böyle bir durumla karşılaşmanız durumda yukarıda açıklandığı üzere idari itiraz veya idari dava yoluna gidebilirsiniz. Bu süreçte idari davalar konusunda uzman avukatlar ile çalışmanız hem daha hızlı sonuç almanızı sağlayacak hem de dava sürecinde hata payını minimuma indirecektir.

Özel Güvenlik Kimlik Kartı İptali ve Yenilenmemesi Davaları Mahkeme Kararları

İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 10. İdari Dava Dairesi E. 2022/17, K. 2022/936 T. 17.5.2022

  • Özel güvenlik kimlik kartı iptali ve yenilenmemesi

5188 Sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanunun “amacı” kamu güvenliğini tamamlayıcı mahiyetteki özel güvenlik hizmetlerinin yerine getirilmesine ilişkin esas ve usulleri belirlemek olarak belirlenmiş; aynı Kanunun 7. maddesinde özel güvenlik görevlisinin yetkileri, 8. maddesinde ise silah bulundurma ve taşıma yetkisi düzenlenirken, Kanunun amacına koşut biçimde, yani özel güvenlik hizmetinin “kamu güvenliğini tamamlayıcı niteliği”nin gereği olarak, zor kullanma ve yakalama yetkisine yer verilmiştir.

Sözü edilen niteliği, diğer bir ifadeyle genel ve önleyici kolluk biçimindeki kamu hizmetinin tamamlayıcı bir unsuru olarak özel güvenlik hizmetini görecek olanların belirlenmesinde yetkili ve görevli idarenin, bu hizmetin niteliği ve gereği olarak, geniş bir değerlendirme ve takdir yetkisiyle donatıldığında şüphe yoktur.

5188 Sayılı Kanun’un 10. maddesinde özel güvenlik görevlisi olacaklarda aranacak şartlar arasında “güvenlik soruşturmasının olumlu olması”na yer verilmiş; “çalışma izni” başlıklı 11. maddesinde, özel güvenlik görevlisi olarak istihdam edilecekler ile özel güvenlik şirketlerinde, alarm izleme merkezlerinde ve özel güvenlik eğitimi verecek kurumlarda kurucu ve/veya yönetici olarak çalışacaklar hakkında valilikce güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapılması, soruşturma sonucu olumlu olanlara özel güvenlik temel eğitimini başarıyla bitirmiş olmak şartıyla çalışma izni verilmesi, ayrıca güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının her kimlik verilmesi veya ihtiyaç duyulması halinde yenilenmesi, yönetici veya özel güvenlik görevlisi olabilme şartlarını taşımadığı veya bu şartlardan herhangi birini sonradan kaybettiği tespit edilenlerin kimliği iptali edilmesi esası benimsenmiştir.

Diğer yandan aynı düzenlemeyle “terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara iltisakı veya irtibatı olduğu tespit edilen kişi”lerin özel güvenli alanında faaliyet yürüten şirket veya birimlerde çalışmaları yasaklanmıştır.

Ancak aktarılan düzenlemelerde “güvenlik soruşturması” ve “arşiv araştırması”nın yöntemi ve kapsamı hakkında bir kurala yer verilmediğinden, bu soruşturma ve araştırmanın, 4045 Sayılı Kanun uyarınca yayımlanan “Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Yönetmeliği” kapsamında tanımlanabileceği açıktır. Sözü edilen Yönetmeliğe göre “arşiv araştırması” kişinin kolluk kuvvetleri tarafından halen aranıp, aranmadığının, kolluk kuvvetleri ve istihbarat ünitelerinde ilişiği ile adli sicil kaydının ve hakkında herhangi bir tahdit olup, olmadığının mevcut kayıtlardan saptanmasını; “güvenlik soruşturması” ise kişinin kolluk kuvvetleri tarafından halen aranıp, aramadığının, kolluk kuvvetleri ve istihbarat ünitelerinde ilişiği ile adli sicil kaydının ve hakkında herhangi bir tahdit olup olmadığının, yıkıcı ve bölücü faaliyetlerde bulunup, bulunmadığının, ahlaki durumunun, yabancılar ile ilgisinin ve sır saklama yeteneğinin mevcut kayıtlardan ve yerinden araştırılmak suretiyle saptanması ve değerlendirilmesi olarak tanımlanmaktadır. Ayrıca bu araştıma ve soruşturmanın, 5188 Sayılı Kanun’un 11. maddesinin son fıkrasının açık hükmü karşısında, ilgilinin terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara iltisakı veya irtibatının olup, olmadığını kapsayacağında da şüphe yoktur.

Bu aşamada terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara “iltisak veya irtibat” kavramının anlamı ve kapsamı üzerinde durulmalıdır.

Ceza yargısının “örgüt üyeliği suçuna” ait istikrar kazanmış kararlarında açıklandığı üzere, örgüte sadece sempati duymak ya da örgütün amaçlarını, değerlerini, ideolojisini benimsemek, buna ilişkin yayınları okumak, bulundurmak, örgüt liderine saygı duymak gibi eylemler örgüt üyeliği için yeterli olmayıp, örgüt üyesinin örgüte bilerek ve isteyerek katılması, katıldığı örgütün niteliğini ve amaçlarını bilmesi, onun bir parçası olmayı istemesi, katılma iradesinin devanlılık arz etmesi gerekir. Öte yandan yine Yargıtay 16. Ceza Dairesinin 15.4.2019 tarihli, 2019/2580 Sayılı kararında, örgütsel faaliyet olarak kabul edilen eylemlerin, sanığın konumu ve kişisel özelliklerine göre sempati ve iltisak boyutunu aşmasının, örgütünün hiyerarşik yapısına dahil olduğunu gösterir biçimde çeşitlilik, devamlılık ve yoğunluluk içermesinin örgüt üyesi olarak kabul edilmesine ölçüt olarak görüldüğü, ancak konusu suç oluşturmayan fakat örgütün amacına hizmet eden faaliyetlerin ise yardım suçunu oluşturabileceğinin değerlendirilmesi gerektiği belirtilmektedir. Buna göre “irtibat ve iltisak” kavramının, örgüt üyeliği suçunu ya da tek başına diğer bir suç eylemini oluşturmamakla birlikte, terör örgütünün veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya grupların hukuk düzeninin izin verdiği kimi faaliyetlerine, örneğin derneklerine üyelik, bağış, vakıflarına veya finansal yapılarına kaynak aktarmak, yayınlarına abonelik gibi, amaçlarının, değerlerinin, ideolojisinin benimsendiğini gösterir biçimde belirli bir devamlık ve yoğunlukta katılımı, bunların yardım suçunu oluşturmayacak biçimde desteklenmesiyle kurulan yakın bir bağı ve ilişkiyi ifade ettiği kabul edilmelidir.

Dolayısıyla bu şekilde bir bağının somut ve hukuken kabul edilebilir bilgi ve belgelerle, dolayısıyla yargı yerince denetlenebilir olgularla ortaya konulması durumunda da ilgilinin özel güvenlik görevlisi çalışma izni alamayacağı, almışsa izninin iptal edileceği açıktır.

Uyuşmazlıkta; davacının mevcut özel güvenlik kimlik belgesinin, hakkında güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının olumsuz değerlendirildiğinden bahisle yenilenmediği, dava dosyasında bulunan 23.10.2020 tarihli belge ekindeki istihbari bilgi notu neticesinde davalı idare tarafından davacının terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplarla irtibat ve iltisakının somut olarak ispatlanamadığı, istihbari bilgiye konu eylem dışında davacının özel güvenlik belgesi almasına engel teşkil edecek şekilde davacı hakkında açılan bir soruşturma veya ceza davası da bulunmadığı anlaşılmaktadır.

Bu durumda dava dosyasındaki belgelerden, davacı hakkında açılmış ve özel güvenlik belgesi verilmesine engel olacak şekilde soruşturma, kovuşturma veya kesinleşmiş bir mahkumiyet bulunmadığı gibi söz konusu unsurlarla desteklenmiş ve somutlaşmış istihbari bilgiye dayanmadan, eksik ve yetersiz araştırma ve inceleme sonunda davacının çalışma izninin iptaline, böylece çalışma özgürlüğünden yoksun bırakılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık yoktur.

idare mahkemesine mudahale dilekcesi

İdare Mahkemesine Müdahale Dilekçesi

Nafaka indirim davası, nafaka yükümlüsü ya da alacaklısının maddi durumunda gelen değişiklik sebebiyle nafaka miktarının değiştirmek için açılan davaya denir. […]

vakif universitelerinin ogretim ucreti davalari

Vakıf Üniversitelerinin Öğretim Ücreti Davaları

Nafaka indirim davası, nafaka yükümlüsü ya da alacaklısının maddi durumunda gelen değişiklik sebebiyle nafaka miktarının değiştirmek için açılan davaya denir. […]

disiplin hukukunda supheden sanik yararlanir ilkesi

Disiplin Hukukunda Şüpheden Sanık Yararlanır İlkesi

Nafaka indirim davası, nafaka yükümlüsü ya da alacaklısının maddi durumunda gelen değişiklik sebebiyle nafaka miktarının değiştirmek için açılan davaya denir. […]

X
kadim hukuk ve danışmanlık