Konkordato; bir borçlunun alacaklılarına mahkeme aracılığıyla yaptığı ödeme teklifinin, alacaklıların en az yarısı (veya belirli durumda 2/3’ü) tarafından kabul edilmesi ve Ticaret Mahkemesi tarafından tasdik edilmesi şartıyla, borçlunun tüm adi (rehinli veya imtiyazlı olmayan) borçlarını, bu teklifi doğrultusunda ödeyebilmesidir. Rehinli alacaklar için borçlunun talebinin olması ve rehinli alacaklılar tarafından kabul edilmesi halinde, rehinli borçlarda bu kapsama dahil olur. Yasada belirtildiği üzere ilgili belgelerin sunulması için mahkeme 3 ay geçici mühlet süresi vermektedir. Eğer talep edilirse bu 3 ay 2 ay kadar daha uzatılabilir ve toplam süre 5 aya çıkar. Mahkeme ise kesin mühlet hakkındaki kararını geçici mühlet içerisinde verir. Kesin mühlet için mahkeme kendisi tarafından atanan komiserin raporunu inceler ve konkordatonun başarıya ulaşacağı kararına varılırsa 1 yıllık kesin mühlet verilir. Kesin mühlet, ihtiyaç olan durumlarda 6 ay kadar daha uzatılabilir. Mümkün olan tüm sürelerin kullanılması halinde konkordato süreci 23 ay kadar sürebilir.
İcra İflas Kanunu’nun İflas Erteleme Hükümleri 15 Mart 2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan “7101 sayılı İcra ve İflas Kanunu ve bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına hakkında kanun” ile yürürlükten kaldırılmıştır. Bu değişiklik ile “iflas erteleme” yürürlükten kaldırılmış ve “konkordato” nun kapsamı genişletilmiştir. İflas ertelemede yargılama ve uygulama süresinin uzunluğu, iflas erteleme sürecindeki şirketlerin mahkeme tarafından tam olarak denetlenememesi ve alacaklıların işleyişe müdahale edememeleri, bir çok sorun meydana getirmekteydi. Bu nedenle konkordato uygulamasının artması için iflas erteleme kaldırılmıştır.
Konkordato Nedir?
Konkordato çeşitli nedenlerden dolayı mali durumu bozulmuş bu sebeple de borçlarını ödeyemeyen, ödeyememe tehlikesiyle karşı karşıya gelen borçluların başvurduğu bir yoldur. Borçlunun alacaklıları arasında eşitliği sağlama amacıdır. Borçluların iflasa tabi kişilerden olmasına gerek yoktur, herkes yararlanabilir. Borçlunun piyasa şartlarının elverişsizliği, işlerin öngörülenden farklı gitmesi gibi sebeplerle mal varlığının aktifi borçları ödemeye yetmeyebilir. Bu durumda eğer borçlu iflasa tabiyse iflas kararı verilir; ancak iflasa tabi değilse hızlı davranan alacaklılar alacağına kavuşacak diğerleri ise kavuşamayacaktır.
Bu gibi durumlarda borçlu ile alacaklılar borcun ödenme koşulunu belirleyerek anlaşma yapabilirler. Süre, ödeme miktarı gibi hususları değerlendirirler. Yapılan bu anlaşmaya da konkordato denir. Alacaklıların çoğunluğunun muvafakatiyle borçlu ekonomik faaliyetlerine devam edebilir. Yani malların paraya çevrilmesine engel olunur. Bu nedenle de iflasın ve tasfiyenin alternatifidir.
Konkordato ile İflas Yoluyla Takibin Farkları
2018’de iflasın ertelenmesi kurumu kaldırılmıştır ve konkordato yeniden düzenlenmiştir Konkordatonun iflastan en önemli farkı konkordato istemede borçlunun sıfatı önemli değildir. iflasa tabi olmasına bakılmaksızın koşulları oluştuğunda herkes isteyebilir. Konkordato hem taraflara hem kamu çalışanlarına eşit tatmin sağlar. Bir özel hukuk sözleşmesi değildir, cebri icra kurumudur. Ancak konkordato iflastan daha hafif bir cebri icra kurumudur.
- Konkordatoda, borçlu konkordato mühleti içindeki yasak işlemler (Örn. Kefil olmak) ve mahkemenin getirdiği sınırlamaların dışında ticari yaşamını sürdürebilir. İflasta ise iflas açıldıktan sonra borçlunun mal varlığı üzerindeki tüm tasarruf yetkisi kalkar ve iflas masasına geçer. Bu genel bir sınırlamayken konkordatodaki özel bir sınırlamadır.
- Konkordatoyu kural olarak tüm borçlular teklif edebilir. Özel bir sınırlama yoktur. Ancak iflas yoluyla takip sadece iflasa tabi borçlular için istenebilir. İflasa tabi borçlular kural olarak tacirlerdir.
- Konkordatoda kamu haklarından yoksun kalınmaz ama iflasta kamu haklarından yoksun kalınabilir.
- Konkordatoda borçlu ödeme koşullarını yerine getirirse tüm borçlarından kurtulur ancak iflas tasfiyesinde alacağını elde edemeyen alacaklılar iflas kapandıktan sonra borçlu yeni mal elde edince takip yapabilirler. (İİY m. 251/2)
İflasın Ertelenmesi Kurumu ile Konkordato Arasındaki Farklar Nelerdir?
- İflasın ertelenmesi 5 yıl kadar sürerken konkordato 23 ay gibi kısa bir sürede sonuç verir.
- İflas ertelemeye yalnızca anonim şirketler başvurabilirken konkordatoya şahıs ve kooperatifler de başvurabilir.
- İflasın ertelenmesinde faiz işlerken konkordatoda mühlet süresince faiz işlemez.
- İflas ertelenmesinde borçlunun tasarruf ehliyeti hükmünü yitirirken konkordatoda devam eder.
- İflasın ertelenmesine karar verilmesi için mahkeme alacaklıların rızasını aramaz ancak konkordatonun onaylanabilmesi için toplantıya katılacak kişilerin belli olması gerekir.
Konkordato Aşamaları
Adi konkordatonun aşamalarına göz atacak olursak öncelikle borçlu veya alacaklı (iflas talebinde bulunabilecek bir alacaklı olmalıdır) konkordato talebinde bulunur. Bu talep HSK’nin belirlediği 1, 2, 3 numaralı yetkili asliye ticaret mahkemesine bir dilekçe ile yapar. Daha sonra mahkeme bir inceleme yapar. Bu incelemede konkordato talebine eklenmesi gereken belgelerin eksik olup olmadığına bakılır. Eksikse geçici mühlet verir, geçici konkordato komiseri tayin edilir. Ayrıca gerekli muhafaza tedbirleri de alınır.
Şartlar tamamlanırsa geçici mühlet süresi bitmeden kesin mühlet verilir. Gerekirse ya konkordato komiseri atanır ya da önceki geçici konkordato komiseri göreve devam eder. İhtiyaç oluşursa da alacaklılar kurulu oluşturulabilir. Konkordato komiseri alacaklılara alacaklarını bildirmeleri için ilan ve bildirim yapar. Aynı zamanda borçlu ile birlikte konkordato projesini hazırlar. Alacaklılar toplantısına gerek duyulursa onları toplantıya çağırır ve borçlunun projesinin kabulü ya da reddine karar verilir. Son olarak alacaklılar konkordatoyu kabul ederse ve kanundaki şartlar sağlanırsa yetkili asliye ticaret mahkemesi konkordatoyu tasdik eder. Borçlu da borçlarını öder, ibra edilen borçtan kurtulur. Herhangi bir aciz belgesi düzenlenmez ve borçlunun geri kalan borçtan bir sorumluluğu kalmaz.
Konkordato Talebi
Adi konkordatoyu başlatmak için mahkemeye bir talepte bulunulur. Kural olarak borçlu talep edebilir ancak alacaklılarına da bu talep hakkı verilmiştir. Alacaklılar talepte bulunursa da aşağıdaki belgeleri ibraz etmek zorundadır. Alacaklı belgeleri eksik sunarsa ona da makul bir süre verilir. Mahkeme inceleme yaparken konkordato talebini ya reddeder ya da kabul eder. Kabul edilirse süreç başlar.
Konkordato Talebinde Sunulacak Belgeler
Konkordato Talebine Eklenecek Belgeler Hakkında Yönetmelik’e göre taleple birlikte beş tane belge istenir. Bu belgelerin dışında konkordato polisi ya da mahkeme başka bir belge isterse borçlu bu belgeleri de ibraz etmek zorundadır.
- Konkordato ön projesi: Borçların hangi vadede ve hangi oranda ödeneceği belirlenir. Borçlunun mallarını satıp satmamasına gerek olup olmadığı ve ödemelerin yapılması için sermaye artırımı ya da kredi yoluna başvurulup başvurulmayacağı yazılır.
- Tüm alacak ve borçları vadesiyle içeren liste ve belgeler: Bunların içinde borçlunun malvarlığını gösteren belgeler, son bilanço, nakit akım tablosu belirtilir. Ayrıca muhtemel satılacak malların satış fiyatlarını gösteren bir bilanço, e defter berat bilgileri, diğer belgelerle birlikte diğer sair belgeler de gönderilir.
- Alacaklıların durumu: Alacaklıların alacak miktarları, kim oldukları, ve imtiyaz durumlarını gösteren bir liste hazırlanır.
- Alacaklıların eline geçmesi öngörülen miktar: Hem konkordato ön projesindeki teklife göre öngörülen miktar hem de borçlunun iflası halinde alacaklıların eline geçeceği öngörülen miktar belirtilir.
- Güvence veren denetim raporu: Türkiye denetim standartlarına göre bir denetleme yapılır ve projedeki teklifin gerçekleşmesi için makul bir güvence belirlenir.
Konkordato Görevli ve Yetkili Mahkeme
Konkordatodan yararlanmak isteyen borçlu dilekçe hazırlar. HSK’nin görevlendirdiği 1, 2, 3 numaralı asliye ticaret mahkemesine başvurulur. 2018 öncesinde icra mahkemeleri görevliydi. Yani konkordato mühletine karar veren ve konkordato komiseri atayan icra mahkemesiydi. Yetkili mahkeme için ise iki farklı mahkeme öngörülmüştür. Eğer borçlu iflasa tabi ise borçlunun işlem merkezinin bulunduğu yerdeki mahkeme yetkilidir. Ancak merkezi yurt dışında ise Türkiye’deki merkez-şubeye başvurulur. Eğer borçlu iflasa tabi değilse kendi yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir.
Asliye ticaret mahkemesinin yetkisi kamu düzenine ilişkindir ve kesindir. Alacaklılar kendi arasında yetki sözleşmesi yapamaz. Aynı şekilde konkordatonun hakem huzurunda görülmesine ilişkin anlaşmalar da geçerli değildir. Sözleşme olsa bile istem asliye ticaret mahkemesinde görülür. Görevli mahkeme 2018 sonrasında şöyle düzenlenmiştir. Üç veya daha az asliye ticaret mahkemesi olan yerlerde 1 numaralı asliye ticaret mahkemesi, üçten fazla olan yerlerde 1, 2 ve 3 numaralı asliye ticaret mahkemesi görevlidir.
Konkordato talep edilince Konkordato Gider Avansı Tarifesi’ne göre belirlenen avans yatırılmalıdır. Bunu mahkeme resen dikkate alır. Avans eksik ya da hiç yatırılmamışsa tamamlanması için süre verilir. Süre içerisinde yatırılmazsa talep usulden reddedilir. Aynı durum belgelerin eksik olması durumunda da uygulanır. Eğer belgeler eksiksizse konkordato talebinin haklılığına bakılmadan yani başka bir inceleme yapmadan bazı kararlar alınır. Mahkeme tamamen biçimsel (şekli) bir inceleme yapar.
Konkordato Çeşitleri
Oluşum biçimine göre ayrılan konkordatolar mahkeme dışı ve mahkeme içi olarak ikiye ayrılır. Mahkeme içi olan konkordatolar da içeriğine göre üçe ayrılır. Yüzde (tenzilat) konkordatosu, vade (mühlet) konkordatosu, karma (bileşik) konkordato bu üç türdür. Tüm bunlar İcra İflas Kanunu’nda düzenlenmiştir. Ayrıntılı bir düzenlemesi olmasına rağmen iflas erteleme uygulamalarının gölgesinde kalmıştır. Ancak OHAL ile iflas ertelemeleri yasaklandığı için tekrar ön plana çıkmıştır.
Öncelikle konkordato yapılış zamanına göre ikiye ayrılır. Bunlar;
- İflas içi
- İflas dışı konkordatodur.
İflas dışı konkordatoyu iflasa tabi olmayan borçlularla iflasa tabi olup henüz iflas etmeyen borçlular teklif eder. İflas içi konkordatoyu ise iflas etmiş bir borçlu talep eder. Borçlu iflastan kurtulmak için bu teklifi yapar.
Oluşum Biçimine Göre Konkordato Çeşitleri
Mahkeme Dışı Konkordato: Herhangi bir resmi makamın katılımı olmadan, borçlunun doğrudan alacaklıları ile uzlaşarak anlaşmasıyla gerçekleştirdiği konkordatodur. Herhangi bir geçerlilik şartı yoktur. Alacaklılar için ancak kabul ederlerse bağlayıcı nitelik taşır. Kabul etme sözleşmeyi imzalamaları ile olur. En önemli özelliği de bu tür konkordatoların takipleri durdurucu etkisi yoktur. Yani alacaklılar borçluya karşı yeni takip yapabilirler, başladıkları takibi devam ettirebilirler. Aynı zamanda borçlunun iflasını da isteyebilirler. Mahkeme dışı konkordatonun niteliği özel hukuk sözleşmesidir. Mahkeme içi konkordatodaki nitelikler aranmaz ki onun hükümlerini de doğurmaz.
Mahkeme İçi Konkordato: Borçlu ve alacaklıların yanı sıra asliye ticaret mahkemesi gibi resmi makamların da katıldığı konkordatodur. Bu nedenle diğer adı da adli (resmi) konkordatodur. Mahkeme içi konkordato içeriğine göre üçe ayrılır:
- Yüzde (Tenzilat) Konkordatosu: Alacaklılar alacaklarının belirli bir yüzdesinden feragat eder. Borçlu da belirlenen yüzde oranında ödeme yapar ve tüm borçlarından kurtulur. Yani borçlu borçlarının bir kısmını ödeyerek borcunun tamamından kurtulur.
- Vade (Mühlet) Konkordatosu: Borçlu borçlarının tamamını öder. Ancak vadesi yeniden düzenlendiği için sonraki tarihe ertelenir ya da taksitlere bağlanır.
- Karma (Bileşik) Konkordatosu: Yüzde ve vade konkordatosunun birleştirilmiş hali gibi düşünülebilir. Alacaklılar hem alacağının belli bir kısmından vazgeçer hem de kalan borç taksitlere bölünür.
Etkisine Göre Konkordato Çeşitleri
Etkilerine göre konkordatolar ikiye ayrılır. Bunlar;
- Adli konkordato
- Mal varlığının terki suretiyle konkordatodur.
Uygulamada daha sık karşılaşılan adi konkordatodur. Adi konkordatoda borçlunun borçları tasfiye edilir ve mal varlığı elinde kalır. Böylece işlemlerini yapmaya devam edebilir. Ayrıca içeriklerine göre konkordatolar da (yüzde, vade, karma) bu konkordatoda mümkündür.
Mal varlığının terki suretiyle konkordatoda ise alacaklılara borçlunun mal varlığı üzerinde tasarruf etme yetkisi verilir. Ayrıca malların tamamı ya da bir kısmı üçüncü kişiye devredilebilir. Bu yetki de alacaklılara verilmiştir. Bu konkordatoya mevcudun terki suretiyle konkordato da denir. 2003 yılında 4949 sayılı yasa ile hukukumuza yerleşmiştir.
Konkordato Mühleti
Mühlet iflas dışı konkordatolarda onaylamadan önce borçlunun yararlandığı bir süredir. İşini doğru yapan, özenli davranan ama mali durumu bozulan borçlunun rahatlamasını sağlar. Bu süre içinde borçluya karşı takip yapılamaz. Borçlu da alacaklıları ile görüşme yapıp, konkordatonun onaylanmasını sağlayabilir. Geçici konkordato mühletinde ise yine borçlunun mal varlığı korunmaya çalışılır. Bütün önlemleri mahkeme alır ve konkordato komiseri de incelemeler yapar.
2018 yılında geçici mühlet hukuk sistemimize girmiştir. 2018 öncesi dönemde ihtiyati tedbir kararları ile aynı iş yapılmaya çalışılıyordu. Geçici mühletin verilebilmesi için eklenecek belgelerin eksiksiz sunulması gerekmektedir. Belgelerin hazırlanması için gerekli masrafları alacaklı karşılar. Süresinde ve eksiksiz belge sunulmazsa geçici mühlet kararı verilmez ve istemin reddine karar verilir. Ayrıca bir iflas kararı da verilmez. Geçici mühletin verilmesi çekişmesiz yargının işidir. Yani basit yargılama usulüne tabidir. Mahkeme duruşma açmadan dosya üzerinden bu kararı verebilir. Başvuran bizzat borçlu ise duruşma açmaya gerek yoktur. ancak alacaklılardan biri bu talebi yapmışsa duruşma açılabilir. (HMK m. 27)
Geçici Mühlet
Mahkeme belgelerin eksiksiz olduğunu tespit ederse derhal geçici mühlet kararı verilir. Geçici mühlet reddedilirse konkordato talebi de reddedilir. Aynı zamanda geçici mühlet talebi reddedilip, kesin mühlet talebi kabul edilmez. Geçici mühlet aşamasında borçlu hakkında resen iflas kararı verilmez. Geçici mühlete karar verilmeden yalnızca reddi yapılırsa da resen iflas kararı verilmez. Geçici mühlet süresi 3 aydır. Mahkeme bu süreyi en fazla 2 ay daha uzatabilir. Süre toplam 5 ayı geçemez ve uzatmayı borçlu istemişse komiserin de görüşü alınır. Geçici mühlet kararı Ticaret Sicili Gazetesi’nde ilan edilir ve ilgili kuruluşlara da bildirilir. İlandan itibaren 7 gün içinde dilekçeye itiraz edilebilir. Bu süre kesindir. Uzatma ve ret kararları da aynı şekilde ilan edilir ve bildirilir.
Geçici mühlet, kesin mühlet gibi sonuç doğurur. Geçici mühletin verilmesiyle birlikte takip yasağı başlar. Takip yasağının başlaması için ayrıca mahkeme kararına gerek yoktur. inceleme yapılması için bir de geçici konkordato komiseri görevlendirilir. Bunların dışında da borçlunun mal varlığını korumak için çeşitli önlemler alınabilir. Örneğin borçlunun banka hesaplarına kısıtlama getirilebilir. Borçlu banka hesaplarında yalnızca komiserin izniyle tasarruf edebilir. Geçici mühlet kararlarının kabulü, uzatılması, geçici komiser görevlendirmesi için yargı yoluna başvurulamaz.
Kesin Mühlet
Alacaklılar kurulunun oluşturulduğu dönemdir. En önemli koşulu konkordatonun başarıya ulaştırılmasının mümkün olmasıdır. Bu şart komiserin hazırladığı rapora göre tespit edilir bu nedenle komiser raporunda somut gerekçelere dayanmalıdır. İnceleme basit yargılama usulüne göre yapılır ve resen araştırma ilkesi uygulanır. Mahkeme kesin mühlet hakkındaki kararını geçici mühlet içinde verir.
Kesin mühlet kararının verilmesi için borçlu ve talepte bulunan alacaklı duruşmaya davet edilir. Geçici komiser de yazılı raporunu sunar, mahkeme gerekli görürse beyanını alır. Kesin mühletin süresi 1 yıldır. Komiserin gerekçeli raporu ve istemi üzerine süre 6 ay daha uzatılabilir. Kesin mühletin uzatılması için istem alınması zorunludur. Kesin mühletin verilmesi, uzatılması kararları Ticaret Sicili Gazetesi’nde ilan edilir ve ilgili yerlere bildirilir.
Konkordato Komiserliği
Asliye ticaret mahkemesi tarafından atanan konkordato komiserinin borçlunun işlemlerini denetlemek gibi görevleri vardır. Kesin mühletle birlikte komiserin atanmasına karar verilir. Ancak yeni bir görevlendirme yapılmasını gerektiren bir durum yoksa geçici komiser görevine devam eder. Bir kişi eş zamanlı olarak en fazla 5 dosyada komiserlik görevi yapabilir. Borçlu ve alacaklılar, bu kişilerle hukuksal veya ekonomik bir ilişki içinde olanlar, Türk vatandaşı olmayan kişiler, tüzel kişiler ve yargıç ile savcılar komiser olarak atanamaz.
Konkordato komiseri kendi kusurlarından sorumludur. Bu davalar da adliye mahkemelerinde görülür. Ayrıca kamu görevlileri gibi devletin burada birinci dereceden sorumluluğu yoktur. komiserler yaptıkları işlemler hakkında tutanak düzenlemek zorundadır. İlgililer tutanakların örneğini alabilir. Aksi sabit olana kadar da bu tutanaklar geçerlidir. Yani resmi sicillerin ispat gücüne sahiptir.
Konkordato Komiserliğinin Görevleri
Aşağıdakilerin dışında mahkeme konkordato komiserine ara rapor gibi başka görevler de verebilir. Ancak komiserin asıl görevleri şunlardır:
- Konkordato projesinin tamamlanmasına katkı sağlar. Komiser katılım süresinin bitmesinden itibaren 7 gün içinde tüm belgeleri gerekçeli olarak mahkemeye sunar.
- Borçlunun faaliyetlerini denetler.
- Borçlunun mal varlığının defterini tutar ve rehinli malların kıymet takdirini yapar. Komiser bazı ön hazırlıklar yapar. Alacaklılar toplantısından önce rehinli alacaklılara ve borçluya bildirilir.
- İlan, alacaklıların ve borçluların beyana davet eder. Alacaklılar lan tarihinden itibaren 15 gün içinde alacaklarını bildirmeye davet edilir. Komiser bu konuda borçlunun da görüşünü alır ancak kabul etmek veya reddetmek gibi yetkileri yoktur.
- Borçlunun defter ve belgeleri üzerinde inceleme yaparak rapor verir.
- Konkordatonun seyri hakkında da bilgi verir. Alacaklılara, borçlunun mali durumu, konkordatonun seyri hakkında bilgi verir. Ayrıca alacaklılar toplantısına başkanlık eder.
Mal Varlığının Terki Suretiyle Konkordato
Yukarıdaki hükümler genel olarak adi konkordatoda uygulanır. Mal varlığının terki suretiyle konkordato ise alacaklılara borçlunun mal varlığında tasarruf etme yetkisi hatta üçüncü kişiye devretme yetkisi verir. İflastakine benzer bir tasfiye aşaması vardır. mal varlığının terki suretiyle konkordatonun iflastan farkı kişinin borçlarından kurtulmasıdır. Adi konkordatodan farkı ise adi konkordatoda borçlunun çıkarları korunurken, mal varlığının terki suretiyle konkordatoda alacaklının çıkarları korunmaktadır. Yetkili memurlar tasfiye memurları ve alacaklılar kuruludur. Tasfiye memurları alacaklılar kurulunun denetimine tabidir.
Tasfiye memurlarının çeşitli yetki ve görevleri vardır. tasfiye memurları mahkemede konkordato masasını temsil eder. Konkordato masasının muhafazası, malların devri gibi işlemleri yaparlar. Üçüncü kişilerin istihkak iddialarında eşyaların verilip verilmeyeceğini denetlerler. Alacaklılar kurulu ise tasfiye memurlarının kararlarına karşı yapılan itirazları inceler. Ayrıca tasfiye memurlarının raporlarını da inceler ve uygun bulursa onaylayıp asliye ticaret mahkemesine gönderir.
Konkordato Talebi Esnasında Ödenecek Ücretler Nelerdir?
Konkordato talebinde bulunanların, “Konkordato Gider Avansı” olarak aşağıdaki tutarları ödemesi gerekmektedir.
Tebligat gideri | : | Konkordato talep edilirken bildirilen alacaklı sayısının üç katı tutarında |
Ticaret Sicili Gazetesi ilan bedeli (7 adet ilan bedelinin asgari tutarı) | : | 550,00 TL |
Basın-İlan Kurumu resmi ilan portalı ilan bedeli | : | Resmi İlan Fiyat Tarifesi’nde belirlenen yedi adet ilan bedelinin asgari tutarı |
İlgili kurum ve kuruluşlara yapılacak bildirimlere ilişkin posta ücreti | : | 50 adet iadeli taahhütlü posta ücreti |
Bilirkişi ücreti | : | Bir bilirkişi için Bilirkişi Ücret Tarifesi’nde belirlenen ücretin üç katı tutarı |
Konkordato komiseri ücreti | : | Asgari 1.000,00 Türk Lirası üzerinden hesaplanan beş aylık ücret tutarı |
Diğer iş ve işlemlere ait giderler | : | 300,00 TL |
İflas gideri (iflasa tabi olanlar için) | : | 15.000,00 TL |
Tarifeye göre yatırılmış gider avansının yeterli olmadığı yargılama sırasında anlaşılır ise eksik kalan kısmın tamamlanması gerekecektir. Ayrıca yukarıda yer verilen ücretlere ilave olarak konkordato ön projesinin ve finansal analiz raporlarının hazırlanması konusunda hukuk müşavirleri ve bağımsız denetim firmalarından alınacak hizmetlere ilişkin bedellerinde dikkate alınması gerekecektir. Gider avansının kullanılmayan kısmı hükmün kesinleşmesinden sonra talep edilmesi halinde iade alınabilecektir.