Kasten öldürme suçu, bir kişinin başka bir kişinin hayatını sonlandırması fiilini konu edinmektedir. Kasten öldürme suçunda asli korunan hukuki değer yaşam hakkıdır. Yaşam hakkı ise, insan haklarında en temel hak olarak görülmektedir. Nitekim gerek Anayasa’nın 17/1 maddesi gerek İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin 3-5 maddeleri gerekse Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 2’nci maddesi yaşam hakkını hukuken koruma altına almıştır. Kişinin yaşamına son verildiği takdirde diğer insani hakların bir anlamı kalmayacağı kabul edilmektedir. Yaşam hakkı, yalnızca ferdin kendisi açısından değil, toplumsal açıdan da koruma altına alınmalıdır. Öldürmeyi suç saymakla tolum, sadece bireyin hakkını değil, aynı zamanda kendine ait bir hakkı da korumaktadır. İşte bu sebeple Türk Ceza Kanunu’nun en ağır cezalarından birin sahip olan kasten öldürme suçu 81. ve 82. maddelerde düzenlenmiştir. Kasten öldürme suçunun basit hali 81. maddede “Bir insanı kasten öldüren kişi, müebbet hapis cezası ile cezalandırılır.” şeklinde düzenleme alanı bulmuştur. TCK 82.maddeye bakıldığında ise kasten öldürme suçunun nitelikli halleri;
- Tasarlayarak: TCK 82/1-a bendinde tasarlayarak yani önceden planlayarak bir kişiyi kasten öldürme suçu nitelikli hal olarak kabul edilmiştir.
- Canavarca hisle veya eziyet çektirerek: TCK 82/1-b kapsamındaki canavarca hisle veya eziyet ederek öldürme halinde ise seçimlik hareketler mevcut olup bu hallerden herhangi birinin mevcut olması nitelikli halin varlığı için yeterli kabul edilmiştir.
- Yangın, su baskını, tahrip, batırma veya bombalama ya da nükleer, biyolojik veya kimyasal silah kullanmak suretiyle: TCK 82/1-c bendinde ise öldürmenin genel tehlike yaratmak ya da tehlikeli araçlar kullanılmak suretiyle işlenmesi düzenlenmiştir.
- Üstsoy veya altsoydan birine ya da eş, boşandığı eş veya kardeşe karşı: TCK 82/1-d de yer alan düzenleme belli bir akrabalık ilişkisinde bulunulan kişilere karşı bu suçun işlenmesi durumu düzenlenmiştir.
- Çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı: TCK 82/1-e bendindeki düzenlemeye göre öldürülen kişinin çocuk olması veya ileri yaşta, hastalığı, malullüğü veya ruhi veya fizik güçsüzlüğü nedeniyle kendini korumaktan aciz bir kimseye karşı işlenmesi durumu düzenlenmiştir.
- Gebe olduğu bilinen kadına karşı: TCK 82/1-f bendindeki düzenlemeye göre fail iki adet hayata son vermekte olup bu sebeple nitelikli hal olarak düzenleme alanı bulması gerekmesi sebebiyle düzenlenmiştir.
- Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle: TCK 82/1-g bendindeki düzenlemeye göre kişinin salt memur olması bu nitelikli hale vücut vermemekte, mağdurun kamu görevi sebebi ile öldürülmesi gerekmektedir.
- Bir suçu gizlemek, delillerini ortadan kaldırmak veya işlenmesini kolaylaştırmak ya da yakalanmamak amacıyla: TCK 82/1-h bendinde yer alan düzenlemeye göre suçun bu nitelikli halinin oluşabilmesi için, belirtilen amaçlarla bir kişinin öldürülmesi yeterli olup, amaç unsurunun gerçekleşmesi gerekmemektedir.
- Kan gütme saikiyle: TCK 82/1-j bendindeki düzenlemede ise kan gütme saikinin varlığı halinde nitelikli hal kabul edilecektir. Ancak bu hususta dikkat edilmesi gereken husus haksız tahrik unsurunun olayda var olup olmadığıdır.
- Töre saikiyle: TCK 82/1-k bendinde de aynı şekilde haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağına bakılmalıdır.
Şeklinde düzenlenmiş olup bu hallerin varlığı halinde kişi hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmolunacağı düzenlenmiştir. Bu nitelikli hallerin dışında suçun oluşumunda dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta ise olaylara göre değişmekle beraber bazı durumlarda fail yaralama kastı ile hareket etmiş olsa da ortaya çıkan sonuç ölüm olabilmektedir. Bu durumda kişi kast etmiş olduğu sonuçtan yargılanmalıdır. Yaralama amacıyla hareket etmenize rağmen ölümle sonuçlanması durumunda kasten öldürme değil, kasten yaralama suçundan yargılanmanız gerekliliğidir. Bu sebeple iç içe geçen ve ayrımı bir hayli zor olan bu suçu daha iyi anlamlandırabilmeniz için Kadim Hukuk ve Danışmanlık olarak bu yazımızda Kasten Öldürme Suçu ve cezasından (TCK m. 81-82) bahsedeceğiz.

Kasten Öldürme Suçu Nedir?
Kasten öldürme suçu, kanunda açık olarak düzenlenmiştir. Düzenlemeye göre bir insanı kasten öldüren kişinin suçun faili konumunda olacağı hüküm altına alınmıştır. Öldürmek fiili Türk Dil Kurumu tarafından “bir canlının hayatına son verme” olarak açıklanmıştır. Türk Ceza Kanunumuzdaki düzenlemede Kasten öldürme suçunun basit/temel şekli 81.maddede düzenlenmiş, öldürme suçunun tanımına yer verilmemiştir. Kasten öldürme, bir insanın başka bir insan tarafından ya da bir insanın araç olarak kullanıldığı herhangi bir şeyle bilerek ve isteyerek yaşamına son verilmesi olarak tanımlanabilir. Öldürme fiilinin gerçekleşebilmesi için öncelikle mağdurun canlı bir insan olması gerekmektedir. Verilen açıklamada her ne kadar canlı kelimesi kullanılsa da suçun hayvana veya bitkiye karşı işlenmesi durumunda kasten öldürme suçu gerçekleşmeyecektir. Şartları bulunduğu takdirde mala zarar verme suçu gündeme gelebilmektedir. Kasten öldürme suçu, failin başka bir insanın hayatına son verilmesini bilmesi ve istemesini de içermektedir.
Fail farkında olmadan ya da failin öldürme isteği bulunmadığı takdirde kasten öldürme suçundan sorumlu olmayacaktır. Çünkü günlük hayatta yaşanılan birtakım münferit olaylar neticesinde kişilerin hayatı sonlanabilmektedir. Kasten öldürme suçu bakımından önemli olan fail konumunda bulunan kişinin öldürme isteğinin bulunmasıdır. Kasten öldürme suçunda, failin hangi amaçla fiili gerçekleştirdiğinin bir önemi bulunmamaktadır. Fail her ne amaçla hareket ederse etsin ölme sonucu gerçekleştiği takdirde suçun işlendiği kabul edilmektedir. Buna ek olarak yine suçun kime karşı işlendiğinin de bir önemi bulunmamaktadır. Fail öldürme kastının bulunduğu kişiyi değil de, başka bir kişiyi öldürmesi durumunda yine suçun gerçekleştiğinden söz edilecektir. Kasten Öldürme suçunu ve nitelikli hallerini konu edinen 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 81. ve 82. Madde metinleri şu şekildedir:
Madde 81: “Bir insanı kasten öldüren kişi, müebbet hapis cezası ile cezalandırılır.”
Madde 82: “Kasten öldürme suçunun;
a) Tasarlayarak,
b) Canavarca hisle veya eziyet çektirerek,
c) Yangın, su baskını, tahrip, batırma veya bombalama ya da nükleer, biyolojik veya kimyasal silah kullanmak suretiyle,
d) Üstsoy veya altsoydan birine ya da eş, boşandığı eş veya kardeşe karşı,
e) Çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı,
f) (Değişik:12/5/2022-7406/2 md.)Kadına karşı,
g) Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle,
h) Bir suçu gizlemek, delillerini ortadan kaldırmak veya işlenmesini kolaylaştırmak ya da yakalanmamak amacıyla,
i) (Ek:29/6/2005 – 5377/9 md.) Bir suçu işleyememekten dolayı duyduğu infialle,
j) Kan gütme saikiyle,
k) Töre saikiyle,
İşlenmesi halinde, kişi ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılır.”
Kasten Öldürme Suçu – TCK 81-82 | |
---|---|
Kanun Maddesi | 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu madde 81-82 |
Şikâyet | Şikâyete tabi değildir. Resen soruşturulur. |
Zamanaşımı | Basit hal bakımından 25 yıl. Nitelikli hal bakımından 30 yıl. |
Tutuklama ve Adli Kontrol | Tutuklama ve adli kontrol kararı verilebilir. |
Uzlaşma | Uzlaşmaya tabi değildir. |
Etkin Pişmanlık | Etkin pişmanlık hükümleri uygulanamaz. |
İndirim | Şartları varsa 62 indirimi uygulanabilir. |
Memurluğa Etki | Memuriyete engeldir. |
Görevli Mahkeme | Ağır Ceza Mahkemesidir. |
Somut vakıaya göre değişmekle beraber bazı durumlarda fail yaralama kastı ile hareket etmiş olsa da ortaya çıkan sonuç ölüm olabilmektedir. Bu durumda kişi kast etmiş olduğu sonuçtan yargılanmalıdır. Yaralama amacıyla hareket etmenize rağmen ölümle sonuçlanması durumunda kasten öldürme değil, kasten yaralama suçundan yargılanmanız gerekir. Nitekim Yargıtay tarafından da kişinin yaralama kastıyla hareket edip etmediğini belirlemek için birtakım ölçütler öngörülmüştür. Bunlar;
- Fail ile maktul arasında olay öncesine dayalı öldürmeyi gerektiren husumet olup olmadığı,
- Olayda kullanılan aracın öldürmeye elverişli olup olmadığı,
- Maktuldeki darbe sayısı ve şiddeti,
- Darbelerin vurulduğu yerin hayati bakımından önemi,
- Suç aletini kullanış biçimi,
- Olay sonrası failin maktule karşı davranış biçimidir.
Bu ölçütler her zaman kesinlik arz etmez. Bu aşamada failin yaralama kastıyla hareket ettiğinin ispatı gerekir. İşte bu gibi durumlarda alanında uzman avukatlarla çalışmak, hayati öneme sahiptir. Kasten öldürme suçu, çocuk, kadın veya aile bireylerine karşı işlenirse 6284 sayılı kanunun 20/2 maddesi uyarınca Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına bildirilmelidir. Kasten öldürme suçu Türk Ceza Kanunu’nda ayrıntılı olarak 3 madde şeklinde düzenlenmiştir. 81. maddede suçun basit hali düzenlenmiş, 82. maddede suçun nitelikli hallerine yer verilmiş ve 83. maddede de suçun ihmali davranışla işlenmesi hüküm altına alınmıştır.
Kasten Öldürme Suçunun Nitelikli Halleri
Suçun nitelikli hali, fiilin veya failin özellikleri sebebiyle cezanın ağırlaştırılmasına sebebiyet veren hallerdir. Kasten öldürme suçunun nitelikli halleri ise Türk Ceza Kanunu’nun 82. maddesinde düzenlenmiştir. Maddede yer alan nitelikli haller;
- Kasten Öldürme Suçunun Tasarlayarak İşlenmesi
Kasten öldürme suçunun tasarlama sonucunda gerçekleştirilmesi durumunda suçun nitelikli halinden söz edilecektir. Tasarlamanın gerçekleşmesi için Yargıtay tarafından dört koşul aranmaktadır. Bunlar;
- Failin suçu işlemeye olan kararlığının koşulsuz olarak bulunması,
- Bu kararın hemen verilip uygulanmaması, karar ve suç işleme anı arasında belli bir sürenin geçmesi,
- Bu süre içerisinde failin soğukkanlılıkla kararını düşünmesine rağmen yine de suç işleme kararlılığında olması,
- Suç işleme kararının herhangi bir koşula bağlı olmaması.
Bu şartların somut vakıada varlığı halinde Yargıtay tarafından failin tasarlayarak hareket ettiği kabul edilmektedir. Bir ceza yargılamasında katılan sıfatında bulunan kişinin de failin tasarlamadan dolayı da cezalandırılmasını sağlamak için bu unsurların varlığını kanıtlaması gerekmektedir. Tasarlayarak kasten öldürme suçunun yanlış kişiye karşı işlenmesi durumunda kasten öldürme suçunun nitelikli halinden söz edilemeyecektir. Bunun sebebi ise kişinin öldürmeyi tasarladığı kişi ile aslında öldürdüğü kişinin arasında fark bulunmasıdır. Kişi gerçekte öldürdüğü kişiyi öldürmeyi tasarlamamıştır. Yargıtay bu durumda kişinin suçun basit halinden cezalandırılması gerektiğine karar kılmıştır.
- Kasten Öldürme Suçunun Canavarca Hisle veya Eziyet Çektirerek İşlenmesi
Bu bent bakımından asıl önemli olan husus failin fiili nasıl gerçekleştirdiğidir. Fail, mağduru öldürdüğü esnada mağdura acı çektirmişse bu fıkra uygulama alanı bulabilir. Canavarca hisle adam öldürmek suçunun tam bir tanımı bulunmamaktadır bu sebeple örnekleme yoluyla açıklanmaktadır. Canavarca hisle adam öldürme suçlarına örnek olarak;
- Sırf öldürmek için insan öldürmek,
- Kutsal ayin gerçekleştirmek için adam öldürmek,
- Mağdurun acı çekmesinden zevk alındığı için adam öldürmek,
- Kullanmış olduğu silahı denemek için adam öldürmek gibi durumlar verilebilir.
Bu örneklerde asıl dikkat çekilmesi gereken husus, failin mağdurun hayatını hiç önemsememiş olmasıdır. Fail yalnızca kendi hazzı, zevki ve amaçları uğruna bir başkasının hayatına son vermektedir. Bu gibi durumlarda failin canavarca hareket ettiğini kabul etmek gerekmektedir. Aynı zamanda canavarca hissinin varlığı için failde herhangi bir acıma duygusunun bulunmadığının kanıtlanması gerekmektedir. Mağdurun eziyet çektirilerek öldürülmesi durumunda ise, failin kastı insan öldürme yönünde olmasına rağmen insan öldürme suçunun icrası esnasında failin aynı zamanda kişiye acı çektirme isteği bulunmaktadır. Fail mağdurun ölümünü yavaşça yerine getirmekte ve faili öldürürken sebebi olmamasına rağmen mağdura acı çektirmektedir. Suçun bu halinde özellikte failde mağdura acı çektirme kastının da bulunması gerekmektedir. Suçun bu nitelikli halinin gerçekleşmesi için mağdurun ölüm anına kadar acı çektiğinin kanıtlanması gerekmektedir. Bu aşamada özellikte maktulun bedeni üzerinde yapılacak incelemeler ve inceleme sonucunda hazırlanacak otopsi raporları önem taşımaktadır. Maktulün ölümünden sonra cesedi üzerinde gerçekleştirilecek işlemler suçun nitelikli haline vücut vermeyecektir.
- Kasten Öldürme Suçunun Yangın, Su Baskını, Tahrip, Batırma veya Bombalama ya da Nükleer, Biyolojik veya Kimyasal Silah Kullanmak Suretiyle İşlenmesi
Suçun bu nitelikli halinin asıl amacı, suçun işleniş biçiminin toplum açısından genel bir tehlike yaratmasıdır. Bentte düzenlenen şekiller göz önüne alındığında söz konusu biçimlerin yalnızca öldürülen kişi değil kamu açısından da tehlike sağlayacağı açıktır.Suçun bu biçimde işlenmiş olması durumda nitelikli hal olarak değerlendirilmesi için failin kastının bir kişinin hayatına son vermek amacıyla yangın çıkarmak, su baskınına sebebiyet vermek, tahrip etmek, batırmak veya bombalamak olması gerekir. Özellikle nükleer silah kullanmak suretiyle suçun işlenmesi ihtimalinde yalnızca öldürülen kişi değil diğer kişiler için de tehlikeli sonuçlar ortaya çıkacağından verilecek ceza ağırlaştırılmıştır.
- Kasten Öldürme Suçunun Üstsoy veya Altsoydan Birine ya da Eşe, Boşandığı Eş veya Kardeşe Karşı İşlenmesi
Kasten öldürme suçunun fail ile arasında akrabalık bağı bulunulan kişiye karşı işlenmesi, ahlaki açıdan daha büyük kötülük bulunması sebebi ile nitelikli hal olarak düzenlenmiştir. Nitekim kişilerden aralarında akrabalık bulunan kişilere karşı kötülük yerine normalden daha iyi tavırlarda bulunması beklenmektedir.
- Kasten öldürme suçunun eşe karşı işlenmesinden kasıt failin resmi nikahlı eşine karşı işlemesidir. Aralarında yalnızca dini nikah bulunan kişiler arasında suçun gerçekleşmesi durumunda suçun nitelikli hali uygulanamayacaktır. Suçun boşanmış eşe karşı işlenmesinde ise kişiler arasında kesinleşmiş bir mahkeme kararı bulunması gerekmektedir.
- Kasten öldürme suçunun kardeşe karşı işlenmesinden kasıt kişinin ebeveynlerinin aynı olduğu ya da ebeveynlerinin bir tanesinin aynı olduğu kişiler anlaşılmalıdır. Yine bu durumda da suçun nitelikli hali oluşacaktır. Yine bu bent kapsamına üvey kardeş de girmektedir.
- Kasten öldürme suçunun altsoy veya üstsoya karşı işlenmesi ise yine bu bent kapsamında düzenlenen nitelikli hallerden biridir. Kişinin üstsoyundan kasıt anne babasıdır. Yine kişinin büyük annesi veya büyük babası da bu bent kapsamındadır. Altsoy ise kişinin çocukları veya torunlarıdır. Bu maddenin kapsamına yalnızca kan hısımlığı girmektedir. Suçun kayın hısımlarına karşı işlenmesi durumunda nitelikli halden söz edilemez.
- Kasten Öldürme Suçunun Çocuğa veya Beden veya Ruh Bakımından Kendisini Savunamayacak Durumda Olan Kimseye Karşı İşlenmesi
Suçun bu halinin nitelikli olarak sınıflandırılmasının sebebi, bu kişilere karşı suç işlenmesinin kolaylığından kaynaklanmaktadır.
- Kasten öldürme suçunun çocuğa karşı işlenmesinden kasıt mağdurun 18 yaşından küçük olmasıdır. Mağdurun fiziksel özelliklerinin bir önemi bulunmamaktadır. Mağdur 18 yaşını doldurmamış olmasına rağmen failden fiziksel olarak daha avantajlı bulunsa dahi suçun nitelikli halinin gerçekleşmiş olduğu varsayılmaktadır. Yine mağdur 18 yaşını doldurmamış olmasına rağmen mahkeme kararıyla reşit sayılmış olsa dahi çocuk olarak nitelendirilecek ve suçun nitelikli hali gerçekleştiği kabul edilecektir. Ancak failin, mağdurun çocuk olduğunu bilmeden hareket ettiği durumlarda cezanın ağırlaştırılması söz konusu olamayacaktır. Fail bu durumda hatasından yararlanacaktır.
- Kasten öldürme suçunun beden veya ruh sağlığı açısından kendini savunamayacak kişiye karşı işlenmesi ise çok geniş kapsamlıdır. Kişinin kendini savunamayacak durumda olmasının tespiti somut vakıaya göre yapılacaktır. Özellikle bu bent kapsamına uyku durumunda olan, ruhsağlığı bakımından hastalığı bulunan, akıl sağlığı yerinde olmayan, fiziksel olarak engelli konumunda bulunan kişilere karşı işlenmesi girmektedir. Aynı zamanda suçun aşırı alkol ve uyuşturucu etkisi altında bulunan kişilere karşı işlenmesi durumunda da suçun nitelikli hali söz konusu olacaktır.
- Kasten Öldürme Suçunun Gebe Olduğu Bilinen Kadına Karşı İşlenmesi
Suçun gebe kadına karşı işlenmesi durumunda dolaylı olarak iki canlının hayatına son verilmesi söz konusudur. Yukarıda açıklandığı üzere anne karnındaki bebek henüz kendi yaşamına başlayamadığından kasten öldürme suçuna konu olamayacaktır. Ancak failin mağdurun gebe olduğunu bilmesi durumunda, dolayı olarak bir canlının hayatına daha son verdiğinin farkındadır. Kaldı ki kanunda da bu nitelikli halin uygulanabilmesi için failin mağdurun gebe olduğunu bilmesi, şart tutulmuştur. Failin, mağdurun gebe olduğunu bilmemesini iddia etmesi durumunda somut olaya göre mağdurun fiziksel özellikleri göz önüne alınabilir. Aynı zamanda failin mağdurun karnındaki bebeğin öldürme kastı olup olmadığına bakılmaz. Karnındaki bebeğin hayatına son vermek istemese dahi gebe olduğunu bildiği bir kadının öldürmesi durumunda ceza suçun nitelikli halinden verilecektir.Aynı zamanda bebeğin ölüp ölmemesi bu nitelikli halin uygulanması bakımından önemli değildir. Annenin hayatını kaybetmesine rağmen bebeğin kurtarılmış olması ihtimalinde yine de nitelikli hal uygulanacaktır.
- Kasten Öldürme Suçunun, Kişinin Yerine Getirdiği Kamu Görevi Nedeniyle İşlenmesi
Failin mağdurun kamu görevlisi olduğunu bilmesi gerekmektedir. Türk Ceza Kanunu bakımından kamu görevlisi, kamu adına yürütülen bir hizmette kamuya ait güç ve yetkileri kullanan kişi anlamına gelmektedir. Aynı zamanda mağdurun yürütmüş olduğu kamu görevi sebebiyle öldürülmesi gerekmektedir. Suçun bu nitelikli halinin uygulanması için suçun kamu görevinin yürütüldüğü esnada işlenmesine gerek yoktur. Mağdur konumunda bulunan kamu görevlisi mesai saatleri dışında ya da emekli olabilir. Yürütmüş olduğu kamu görevi nedeniyle öldürülmesi yeterlidir. Ayrıca kamu görevlisi, kamu görevine aykırı davrandığı sebebiyle suçun işlenmesi durumunda nitelikli hal uygulanamayacaktır.
- Kasten Öldürme Suçunun, Bir Suçu Gizlemek, Delilleri Ortadan Kaldırmak veya İşlenmesini Kolaylaştırmak ya da Yakalanmamak Amacıyla İşlenmesi
Bu bent, aslında kasten öldürme suçun araç suç olarak işlenmesi durumunu düzenlemektedir. Fail işlemiş olduğu diğer suç bakımından da ayrıca cezalandırılacaktır. Asıl işlenmek istenen suçun teşebbüs aşamasında kalmış olmasının bir önemi bulunmamaktadır. Bir suç işleme amacıyla kasten öldürme suçunda, kasten öldürme için yapılan yargılama ve işlenmesi amaç edinilen suç için yapılan yargılama birleştirilmelidir. Olaylar tek bir ceza davası kapsamında incelenmelidir. Kasten öldürme suçunun nitelikli halinin uygulanması için kişinin başka bir suç işleme amacında olduğunun tespitinin yapılması gerekmektedir. Aksi halde faile nitelikli halden ceza verilemez. Örneğin, hırsızlık yapmak için gece vaktinde girilen evde, mağdurun uyandığını fark edip mağduru öldüren failler hem hırsızlık suçundan hem de kasten öldürme suçunun nitelikli halinden yargılanacaktır.
- Kasten Öldürme Suçunun Bir Suçu İşleyememekten Duyduğu İnfialle İşlenmesi
Bu durumda fail, işlemeyi düşündüğü bir suçu işleyememekten duymuş olduğu kızgınlık dolayısıyla suçu işlemektedir. Failin gerçekleştirmek istediği ancak gerçekleştiremediği suçun kasıtlı bir suç olması gerekmektedir. Yine burada işlenmek istenen suçun mağduru ile öldürülen kişinin aynı olmasına gerek yoktur. Bu bent kapsamında fail, hem icra hareketlerine başlamış olmamasına rağmen tamamlayamadığı suça teşebbüsten yargılanacak hem de kasten öldürme suçundan yargılanacaktır. Aynı zamanda işlenmek istenen ancak tamamlanamayan suç ve kasten öldürme suçu arasında bir nedensellik bağı bulunması gerekmektedir. Yani kişi, ilk suçu işleyemediği için kasten öldürme suçunu işlemelidir.
- Kasten Öldürme Suçunun Kan Gütme Saikiyle İşlenmesi
Bu bent, özellikle ülkemizde yıllardır süre gelen kan davalarının önüne geçilebilmesi için getirilmiştir. Kan gütme saiki genel olarak, öldürülen bir kişinin intikamının alınması amacıyla başka birinin öldürülmesi anlamına gelmektedir. İşte kanun koyucu tarafından öldürülen bir kişinin intikamının alınması amacıyla işlenen suçu nitelikli hal olarak düzenlemiştir. Adam öldürme suçunun kan gütme saikiyle işlendiğinin kabulü için birtakım koşulların varlığı aranmaktadır. Bunlar;
- Olaya önceki bir ölüm olayı neden olmalıdır.
- Fail, önceki ölümü gerçekleştiren kişinin mensup olduğu gruptan ya da aileden birini öldürmelidir.
- İlk öldürülen kişi ile kan gütme saikiyle adam öldüren kişi arasında kan bağı bulunmasına gerek yoktur. Önemli olan kişinin kan gütme amacıyla hareket etmesidir.
- İlk ölüm ile sonraki arasında geçen sürenin çok uzun olmaması gerekmektedir.
- Kasten Öldürme Suçunun Töre Saikiyle İşlenmesi
öre, Yargıtay tarafından “bir toplulukta benimsenmiş, yerleşmiş davranış ve yaşama biçimlerinin, kuralların, görenek ve geleneklerin, ortaklaşa alışkanlıkların, tutulan yolların bütünü, adet” olarak açıklanmıştır. Suçun töre saikiyle işlendiğinin kabul edilebilmesi için namus kurtarmak adına, aile meclisinin kararı alınarak gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Yargıtay tarafından suçun töre saikiyle işlendiğinin kabul edilmesi için öngörülen koşullar;
- Fail, mağdurun töreye aykırı davrandığı düşüncesinde olmalıdır.
- Fail görev bilinciyle suçu işlemelidir.
- Mağdur, failin haksızlık olarak nitelendirdiği şekilde davranmalıdır.
- Mağdurun, failin ailesi ya da mensup olduğu grupla geniş anlamda bir ilişkisi bulunmalıdır.

Kasten Öldürme Suçunun Şartları Nelerdir?
Kasten öldürme suçunun var olabilmesi için, failin birtakım şartları yerine getirmiş olması beklenmektedir. Bunlar;
- Failin Canlı Bir Kişiye Karşı Suçu İşlemesi: İşlenen suçun mağdurunun, failin öldürme kastı ile eylemi icra ettiği esnada hayatta olması gerekmektedir. Örneğin bitkisel hayattaki bir kişi ölü olarak kabul edilmemekte bu kişiye karşı işlenecek öldürme fiilinde fail TCK 81-82 hükümleri gereğince yargılanacaktır.
- Failin Mağdurun Ölmesi Yönünde Kasta Sahip Olması: Kasten öldürme suçunda kast, kişinin suçun kanundaki tanımında düzenlenen unsurların bilerek ve isteyerek işlenmesi durumudur. Yani bu hususta fail icra ettiği eylem neticesinde mağdurun öleceğini bilmeli ve bu yönde istek ve arzu ile hareket etmelidir.
- Failin Mağdurun Ölmesine Sebebiyet Verecek Nitelikte Hareket Etmiş Olması: Burada kişinin yaralama kastı ile hareket etmesine rağmen mağdurun hayatını kaybetmesi durumunda neticesi sebebi ile ağırlaştırmış yaralama suçunun var olduğu kabul edilmelidir.
- Failin Mağdurun Ölümüne Sebebiyet Vermiş Olması: Burada amaçlanan neticenin gerçekleşmesi yani mağdurun öldürülmesi gerekmektedir. Aksi halde suç teşebbüs aşamasında kalacak ve kişi teşebbüsten ceza alacaktır.
- Failin Kasten Öldürme Suçunu İşlendiğinden Söz Edilebilmesi İçin Mağdurun Öldüğünün Kesin Bir Tespitinin Yapılmış Olması: Mağdurun öldüğüne dair somut verilerin var olması gerekmektedir. Örneğin mağdurun kayıp olması durumunda kasten öldürmeden söz edilemez.
Kasten Öldürme Suçu Unsurları
- Fail: Kasten öldürme suçunda fail herkes olabilmektedir. Faillik hususunda özgü faillik söz konusu değildir. Bir başkasının hayatına son verme kastıyla hareket eden kişi fail olarak adlandırılır. Bu suçta fail ve mağdurun birleşmesi mümkün değildir. Yani intihar eden kişi hem fail hem de mağdur konumunda yer alamamaktadır. Nitekim intihar fiili kanunumuzda da suç olarak düzenlenmemiştir. Fail ve mağdur arasındaki ilişki ise bazı durumlarda cezayı ağırlaştıran neden olarak düzenlenmiştir. Nitekim kanunun 82. maddesinde suçun üstsoy veya altsoydan birine ya da eş, boşandığı eş veya kardeşe karşı işlenmesi, cezayı ağırlaştıran neden olarak öngörülmüştür. Bazı durumlarda ise failin mesleği sebebiyle de cezanın ağırlaştırılması söz konusu olabilmektedir. Kanunun 82. maddesinde yine kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle suçu gerçekleştirmiş olması cezayı ağırlaştırıcı neden olarak düzenlenmiştir.
- Mağdur: Mağdur, suçun kendisine karşı işlendiği kişidir. Kasten öldürme suçunun mağduru herkes olabilir. Buna ek olarak mağdur yalnızca insan olabilmektedir. Canlı olmasına rağmen suçun hayvana veya bitkiye karşı işlenmesi durumunda kasten öldürme suçu gerçekleşmeyecektir. Kişinin mağdur olabilmesi için aynı zamanda canlı olması gerekmektedir. Suçun canlı olmayan ölü bir kişiye karşı işlenmesi durumunda kasten öldürme suçunun gerçekleştiğinden bahsedilemez. Bu sebeple kasten öldürme suçunda ölen kişinin ölüm anının tespiti önem taşımaktadır. Ölüm anının tespitinde ise öğretide ve uygulamada beyin ölümü esas alınmaktadır. Kişinin yaşamaya başlama anı bakımından ise ceninin ana rahminden ayrılarak dış dünyada kendi varlığını oluşturması esas alınmaktadır. Anne karnında bulunan canlıya karşı suçun işlenmesi durumunda kasten öldürme suçundan bahsedilmeyecektir. Şartları bulunduğu takdirde çocuk düşürtme suçları gündeme gelebilmektedir. Kasten öldürme suçu bakımından yine mağdurun özellikleri de önem taşımamaktadır. Olay anında mağdurun kusurlu olması da yine suça etki eden sebepler arasında değildir. Koşulları bulunduğu takdirde faile verilecek cezadan indirim yapılabilmektedir.
- Suçun Hukuki Konusu: Kasten öldürme suçunda korunan hukuki yarar kişinin yaşam hakkıdır. Yaşam hakkı, genel olarak insan hakları öğretisinde kişinin en temel hakkı olarak açıklanmaktadır. Bunun sebebi ise kişinin yaşam hakkının ihlal edilmiş olması durumunda diğer haklarının bir anlamı kalmayacağıdır. Bir nevi diğer insan hakları bakımından bir ön şart olarak kabul edilebilir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 2. maddesinde de “Herkesin yaşam hakkı kanunla korunur. Kanunun ölüm cezası ile cezalandırdığı bir suçtan dolayı hakkında mahkemece hükmedilen bu cezanın yerine getirilmesi dışında, hiç kimse, kasten öldürülemez.” denilerek yaşam hakkının ne kadar önemli olduğuna vurgu yapılmıştır. Yine Anayasa’nın 17. maddesinde de “Herkes, yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir.” denilerek yaşam hakkı anayasal olarak da güvence altına alınmıştır. Devlet tarafından da koruma altına alınan yaşama hakkı, oldukça büyük öneme sahiptir. Bu sebeple kanun koyucu tarafından yaşam hakkının ihlal edilmesi suç olarak düzenlenmiştir. Bir başkasının yaşam hakkını ihlal eden kişi kasten öldürme suçunu işlemiş olacaktır.
- Suçun Maddi Konusu: Suçun maddi unsuru, bir insanın öldürülmesidir. Kanunun 82/1-c bendinde sayılan “Yangın, su baskını, tahrip, batırma veya bombalama ya da nükleer, biyolojik veya kimyasal silah kullanmak suretiyle” olmamak koşuluyla, öldürmenin hangi araçla, tasarlama, kan gütme, canavarca hisle, işkenceyle vs gibi durumlar hariç nasıl yapıldığının önemi yoktur. Bahsedilen istisnalar dışında kanunumuzda, fiilin şekli ve kullanılan vasıtanın niteliği hususunda bir tanımlama ya da kısıtlama getirilmemiştir. Önemli olan fiilin ölümü meydana getirecek nitelikte olması suçta kullanılan vasıtanın ise adam öldürmeye elverişli olması ve bu eylem sonucu ölüm olayının meydana gelmesi gerekir. Fiil ile ölüm olayı arasındaki sürenin önemi yoktur. Burada önemli olan ölüm ile eylem arasında nedensellik (illiyet) bağının bulunmasıdır. Ölüm failin eylemi sonucu meydana gelmiş olmalıdır. Ölümün gerçekleşmesinde gerek fiil öncesi gerek fiil sonrası başka nedenlerin katkısı olsa bile eylem insan öldürme suçunu oluşturur. Bahsedilen her durumda, maddede düzenlenen öldürme suçunun oluştuğu söylenemez.
- Manevi Unsur: Suçun manevi unsuru genel kasttır. Bu suç bakımından özel kast şart koşulmamıştır. Failin kasten öldürme fiilini gerçekleştireceğini bilmesi ve istemesi yeterlidir. Aynı zamanda failin, mağdurun hayatının sonlanacağının da bilincinde olması gereklidir. Bu da failin mağdurda ölüm neticesinin gerçekleşmesini istemesi anlamına da gelmektedir. Suçun taksirli hali kanunun başka bir maddesinde düzenlenmiştir. Taksirle öldürme suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 85. maddesinde ayrıca hüküm altına alınmıştır. Yine kasten öldürme suçu genel kast ile işlenebileceği gibi, olası kast ile de işlenebilmektedir. Failin ölüm sonucunu öngörmesine rağmen gerçekleşmeyeceğine olan inançla fiili gerçekleştirmesi durumunda olası kastla adam öldürme suçu meydana gelecektir.
Olası Kastla Öldürme Suçu
Türk Ceza Kanunu’nun 21. maddesinin 2. fıkrasında suçun olası kast ile işlenmesi düzenlenmiştir. Maddeye göre “Kişinin, suçun kanuni tanımındaki unsurların gerçekleşebileceğini öngörmesine rağmen, fiili işlemesi halinde olası kast vardır. Bu halde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda müebbet hapis cezasına, müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda yirmi yıldan yirmibeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur; diğer suçlarda ise temel ceza üçte birden yarısına kadar indirilir.”
Olası kast, failin suçun gerçekleşeceğini öngörmesine yani suçu bilmesine rağmen neticeye razı olma şeklide tanımlanmaktadır. Failin olası kast ile hareket ettiğinin tespiti somut olayın özelliklerine göre yapılmalıdır. Özellikle silahla öldürme suçları bakımından, ateş edilen yer, ateş edilme anında failin ne durumda olduğu ya da mağdur ve failin arasındaki ilişki bu belirlemede dikkat edilen unsurlardandır. Failin olası kastla öldürmesinin kabul edilmesi için, failin neticeyi yani mağdurun ölümünün doğrudan istemediğinin ispatlanması gerekmektedir.
Olası kastla insan öldürme suçuna, düğün kutlamaları amacıyla havaya ateş ettiği esnada balkonda bulunan bir kişinin alnından vurularak öldürülmesi örnek verilebilir. Çünkü, örnek verilen olayda fail her ne kadar bir kişiyi öldürme fikriyle hareket etmese de yüksek apartmanların bulunduğu bir çevrede insanların evlerine doğru ateş ederek birinin yaralanabileceğini öngörmektedir. Aynı zamanda ateş ettiğinde birinin yaralanmasının veya ölmesinin muhtemel olduğunun da bilincindedir. Buna rağmen fiili gerçekleştirmektedir.

Kasten Öldürme Suçunun Cezası Nedir?
Kasten Öldürme suçu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 81. Ve 82.maddesinde düzenleme alanı bulmaktadır. Kasten öldürme suçunun basit halinin düzenlendiği 81.madde hükmüne göre basit halin cezası müebbet hapis cezası olarak belirlenmiştir. Müebbet hapis cezasının tanımı, kişinin ömür boyu hapis cezası çekmesidir. Kişinin koşullu salıverilme hükümlerinden yararlanması durumunda ise 24 yıl hapis cezası çekecektir. Kasten öldürme suçunun Nitelikli halinin düzenlendiği 82.madde hükmüne göre nitelikli halin cezası ise ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası olarak belirlenmiştir. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasında fail yüksek güvenlikli ve kısıtlı cezaevinde cezasını çekmesidir. Bunun yanında koşullu salıverilmeden faydalanması durumunda da kişi 30 sene hapis cezası çekecektir.
İşlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği bulunan suça sürüklenen çocuk gibi kişiler tarafından bu fiilin işlenmesi durumunda ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası gereken durumlarda oniki yıldan onbeş yıla; müebbet hapis cezasının gerektiği durumlarda ise dokuz yıldan onbir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmaktadır.
Kasten Öldürme Suçu Cezası | Kanuni Dayanağı |
---|---|
TCK 81 Temel Hali Cezası | Müebbet hapis cezası |
TCK 82 Nitelikli Halleri Cezası | Ağırlaştırılmış Müebbet hapis cezası |
Algılama Yeteneği Bulunan Küçükler Tarafından İşlenmesinin Cezası | 9 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası |
Kasten Öldürmeye Teşebbüs Cezası | 9 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası |
- Kasten Öldürme Suçunun Temel Halinin Cezası: Kasten öldürme suçu TCK 81. Maddede yer almaktadır. Bu maddede kasten öldürme suçunun nasıl işleneceğine dair bir tanımlamaya gidilmemiştir. İlgili maddede direkt olarak kasten öldürme suçunun cezası yer almaktadır. Kasten öldürme suçunun cezası müebbet yani ömür boyu hapis cezası olarak kanun koyucu tarafından belirlenmiştir. Kişinin kasten öldürme suçuna vücut vermesi ve müebbet hapis cezası ile cezalandırılması sonucunda, kişinin koşullu salıverilme hükümlerinden yararlanması ile bu ceza 24 yıl hapis cezası anlamına gelecektir.
- Kasten Öldürme Suçunun Nitelikli Halinin Cezası: Kasten öldürme suçunun nitelikli halleri TCK 82. Maddede düzenleme alanı bulmuştur. İlgili maddeye göre; Kasten öldürme suçunun; Tasarlayarak, Canavarca hisle veya eziyet çektirerek, Yangın, su baskını, tahrip, batırma veya bombalama ya da nükleer, biyolojik veya kimyasal silah kullanmak suretiyle, Üstsoy veya altsoydan birine ya da eş, boşandığı eş veya kardeşe karşı, Çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı, Kadına karşı, Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle, Bir suçu gizlemek, delillerini ortadan kaldırmak veya işlenmesini kolaylaştırmak ya da yakalanmamak amacıyla, Bir suçu işleyememekten dolayı duyduğu infialle, Kan gütme saikiyle, Töre saikiyle, işlenmesi durumunda kişi hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmolunacaktır. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasında fail yüksek güvenlikli ve kısıtlı cezaevinde cezasını çekmesidir. Bunun yanında koşullu salıverilmeden faydalanması durumunda da kişi 30 sene hapis cezası çekecektir.
- Kasten Öldürme Suçunda İndirim Halleri: Kasten öldürme suçu bakımından özel bir hafifletici neden öngörülmüş değildir. Genel hükümler arasında yer verilen ve tüm suçlar için geçerli olan hafifletici nedenler bu suçta da geçerli olmaktadır. Örnek olarak vermek gerekirse, TCK 29. Maddede düzenlenmiş olan haksız tahriktir. Maddede “Haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında suç işleyen kimseye, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine onsekiz yıldan yirmidört yıla ve müebbet hapis cezası yerine oniki yıldan onsekiz yıla kadar hapis cezası verilir. Diğer hallerde verilecek cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadarı indirilir.” denilerek haksız bir fiile karşılık olarak kasten adam öldürme suçunun işlenmesi halinde verilecek müebbet hapis cezasının 12 yıldan 18 yıla kadar hapis cezasına çevrilebileceği hüküm altına alınmıştır. Yine nitelikli kasten öldürme suçunda da verilecek ceza 18 yıldan 24 yıla kadar değişebilecektir. TCK 62.maddede düzenlenen takdiri indirim nedenleri, bu suç açısından, gerektiğinde indirim nedeni olarak karşımıza çıkabilmektedir. İndirim sebeplerine yaş küçüklüğü, iyi hal indirimi, içtima kuralları, akıl zayıflığı gibi örnekler verilebilmektedir. Kasten öldürme suçunda bir başka daha az cezayı gerektiren hal ise meşru müdafaadır. Meşru müdafaa, gerek kendisine gerekse başkasının hakkına yönelen, gerçekleşen, gerçekleşmesi veya tekrarı muhakkak olan haksız bir saldırıyı o andaki hal ve koşullara göre saldırı ile orantılı biçimde defetmektir. Kasten öldürme suçunda, failin kendisinin canına kast eden kişiyi engellemek amacıyla öldürmesi durumunda meşru müdafa söz konusu olabilmektedir. Failin meşru müdafaa kapsamında ceza almaması için sınırın aşılmamış olması gerekmektedir.
- Olası Kast ile Öldürmenin Cezası Türk Ceza Kanunu’nun kastı düzenleyen 21. maddesinde suçun olası kast ile işlenmesi durumunda verilecek ceza hüküm altına alınmıştır. Hükme göre “Bu halde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda müebbet hapis cezasına, müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda yirmi yıldan yirmibeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur; diğer suçlarda ise temel ceza üçte birden yarısına kadar indirilir.” Bu halde kasten öldürme suçunun nitelikli halinin olası kast ile işlenmesi durumunda verilecek ceza ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasından, müebbet hapis cezasına çevrilecektir. Kasten öldürme suçunun basit halinin gerçekleştirilmesi durumunda ise verilecek müebbet hapis cezası, 20 yıldan 25 yıla kadar olmak üzere süreli hapis cezasına çevrilecektir.
- Kasten Öldürmenin İhmali Davranışla İşlenmesi Suçunun Cezası: Kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 83. maddesinde düzenlenmiş. İlgili maddede “Belli bir yükümlülüğün ihmali ile ölüme neden olan kişi hakkında, temel ceza olarak, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine yirmi yıldan yirmibeş yıla kadar, müebbet hapis cezası yerine onbeş yıldan yirmi yıla kadar, diğer hallerde ise on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunabileceği gibi, cezada indirim de yapılmayabilir.” denilerek verilecek cezada indirime gidileceği hüküm altına alınmıştır. Fıkranın son cümlesinde somut olayda kişinin kusuruna göre herhangi bir indirime gidilmeyebileceği de düzenlenmiş durumdadır. Bu sebeple kasten öldürme suçunun ihmali davranışla işlenmesi durumunda, kasten öldürme suçu gibi sonuçlar doğabilmektedir.
Kasten Öldürme Suçu Örnekleri
- Silahla Kasten Öldürme Suçu: Genellikle günümüzde en çok karşılaşılan öldürme suç tipidir. Burada failler silah vasfına haiz bir takım araçlar kullanarak mağdurlara karşı öldürme fiilini gerçekleştirmektedirler. Bu silahlara örnek olarak tabanca, bıçak, testere, balta ve sopa gibi örnekler verilebilmektedir. Özellikle günümüzde insanlar suç işlemekten korkmamaktadır. En basit örnek olarak trafikte ilerlerken veya bir kafede otururken hiç tanımadığınız biriyle tartışmanız durumunda yukarıda sayılı silahlardan birini kullanarak sizi öldürmesi mümkündür. Burada kişinin silahla suçu işlerken öldürme kastı ile hareket etmesi gerekmektedir. Örnek vermek gerekirse failin mağdurun bacağına tabanca ile sıkması ve mağdurun atar damarını parçalaması sebebi ile kan kaybı nedeniyle vefat etmesi durumunda burada öldürme kastından bahsetmek mümkün olmayacaktır.
- Tasarlayarak Kasten Öldürme Suçu: Tasarlayarak öldürme suçunda önemli olan fiili gerçekleştirmeden, mağdura karşı işlenecek kasten öldürme suçuna ilişkin bir plan yapılması ve plan doğrultusunda hareket ederek eylemi gerçekleştirmesidir. Failin plan doğrultusunda hareket etmeden ani gelişen bir durumda mağdura karşı eylemi işlemesi durumunda tasarlamadan bahsedilemeyecektir. Bu doğrultuda bir örnek vermek gerekirse; kişinin mağduru öldürmek için 1 ay boyunca plan yaptığı, hangi saatte hangi rotadan geçtiğini, nerede nasıl öldüreceği gibi konularda plan yapabilir. Ve bu plan doğrultusunda eylemi icra eder ise tasarlayarak öldürme suçundan bahsedilebilecektir. Ancak failin bu lan doğrultusunda değil de ani gelişen bir olay ile mağduru öldürmesi durumunda tasarlamadan bahsedilemeyecektir.
- Canavarca Hisle Kasten Öldürme Suçu: Canavarca hisle veya eziyet ederek öldürme suçunda önemli olan husus mağdurun, failin eylemleri gerçekleştirirken canlı olmasıdır. Örneğin failin mağduru yakarak öldürmesi durumu böyledir. Ancak fail yakma eylemi gerçekleştirmeden önce mağdur zaten öldürmüş ise bu durumda canavarca hisle kasten öldürmeden bahsedilemeyecek, suç delillerini yok etmeden bahsedilecektir.
Kasten Öldürme Suçunun Özel Görünüşleri
- Teşebbüs: Teşebbüs, failin suçun icra hareketlerine başlamasına rağmen, elinde olmayan sebeplerle tamamlayamaması anlamına gelmektedir. Teşebbüs Türk Ceza Kanunu’nun 35. maddesinde düzenlenmiştir. Teşebbüs halinde kişi, meydana gelen zarar veya tehlikeye göre cezalandırılmaktadır. Maddede suçun teşebbüs aşamasında kalması ihtimalinde ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine 13 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası, müebbet hapis cezası yerine 9 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacağı hüküm altına alınmıştır. Kasten öldürme suçu bakımından suçun basit halinin teşebbüs halinde kalması halinde kişi müebbet hapis cezası yerine 9 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacaktır. Kasten öldürme suçunun nitelikli halinde ise durum değişmektedir. Verilecek ceza daha ağırdır. Kasten öldürme suçunun nitelikli halinin teşebbüs aşamasında kalması durumunda fail 13 yıldan 20 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacaktır. Kasten öldürme suçunda diğer bir dikkat etmesi gerekilen husus gönüllü vazgeçmedir. Gönüllü vazgeçme kanunun 36. maddesinde düzenlenmiştir. Düzenlemeye göre suçun icra hareketlerinden kişinin kendi isteğiyle vazgeçmesi durumunda kişi, teşebbüsten dolayı cezalandırılmaz. Ancak failin cezalandırılmaması için aynı zamanda gerçekleşmesi gereken neticeyi önlemesi gerekmektedir. Fail, öldürmek istediği kişiyi öldürmekten vazgeçip, hastaneye yetiştirdiği takdirde gönüllü vazgeçmeden yararlanabilecektir.
- İştirak: Suça iştirak Türk Ceza Kanunu’nun dördüncü bölümünde düzenlenmiştir. Bir kişiyle işlenebilen suçların birden fazla kişi ile gerçekleştirmesi durumunda iştirak söz konusu olur. İştirak halinde her fail, suçu tek başına işlemiş gibi cezalandırılmaktadır. Fail sayısı kadar suç bulunmaktadır. İştirakten söz edilebilmesi için faillerin iştirak iradesinde olması gerekmektedir. Bir diğer anlatımla, failler suçu beraber işlediklerinin bilincinde olması aynı zamanda da suçu beraber işlemek yönünde isteklerinin bulunması gerekmektedir. İştirak halindeki kişiler 37. maddeye göre fail olarak sorumlu tutulur. Her fail, suçu tek başına işlemişçesine sorumludur. Kasten öldürme suçunda da iştirak mümkündür. Kasten öldürme suçunun iştirak halinde işlenmesi durumunda her bir fail sorumlu tutulacaktır. Kanunda ve yine dördüncü bölümde suça azmettiren ve suça yardım eden kişilerin de cezai sorumluluğu düzenlenmiştir. Suça azmettirmek, başka bir kişinin aklında suç işleme fikri olmamasına rağmen kişiyi suç işlemeye ikna etmek olarak tanımlanmaktadır. Kasten öldürmeye azmettiren kişi de, öldüren kişiyle aynı cezayla cezalandırılacaktır.
- İçtimaı: Suçların içtimaı, kanunun beşinci bölümünde düzenlenmiştir. Suçların içtimaı, ortada birden fazla suç bulunmasına rağmen faile tek bir ceza verilmesi durumudur. Ancak Türk Ceza Kanunu’nun 43. maddesinin üçüncü fıkrasında kasten öldürme suçu zincirleme suç hükümlerinin dışında bırakılmıştır. Hükme göre, öldürdüğü kişi sayısı kadar cezalandırılacaktır. Türk Ceza Kanunu’nun 44. maddesinde ise, fikri içtimaı hükümleri düzenlenmektedir. Yer alan bu düzenleme, “işlediği bir fiil ile birden fazla farklı suçun oluşmasına sebebiyet veren kişi, bunlardan en ağır cezayı gerektiren suçtan dolayı cezalandırılır” şeklindedir. Burada dikkat edilmesi gereken, işlenen tek bir fiil ile birden fazla ve farklı nitelikte suçun oluşmasıdır. Böyle bir durumda faile bu suçlardan en ağır olanının cezası verilecektir. Örneğin bir kişiyi yaralamak amacıyla fırlatılan sopa, birini yaraladıktan sonra veya kişiye isabet etmeden işyeri camına çarparak camın kırılmasına neden olabilir. Bu durumda, sopa fırlatma fiili tek olup bu tek fiil ile hem tamamlanmış veya teşebbüs aşamasında kalmış kasten yaralama suçu hem de başkasının malına zarar verme suçu işlenmiş olmaktadır. Bu gibi durumlarda kişi işlediği tek bir fiille birden fazla ve birden farklı suçun oluşumuna neden olmaktadır. İşte bu hallerde suçlardan en ağır cezayı gerektireni ile cezalandırılmasıyla yetinilmelidir. Kasten öldürme suçunda da, fikri içtimaı hükümleri uygulama alanı bulmaktadır.

Uzlaşma, Adli Para Cezasına Çevirme, Erteleme ve Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Kararı
- Uzlaşma: Uzlaşma ile amaçlanan bir uzlaştırmacı huzurunda fail ve mağdurlar bir araya getirilerek iletişim yolu ile aradaki uyuşmazlıkların giderilmesidir. Uzlaştırma kapsamındaki suçlar kanunda tadadı olarak sayılmıştır. Bunlar basit kasten insan yaralama, taksirle insan yaralama, kasten yaralama suçunun ihmali davranışla işlenmesi, tehdit, konut dokunulmazlığını ihlal etme, iş ve çalışma hürriyetini ihlal etme, dolandırıcılık, görevi kötüye kullanma, suç eşyasının satın alınması ve satılması, çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçları olarak sıralanmaktadır. Ancak kasten öldürme suçu uzlaşma kapsamında olan bir suç değildir. Bu sebeple kanunda düzenlenen uzlaşma hükümlerinin kasten öldürme suçunun mevcut olduğu olaylara uygulanması mümkün değildir.
- Adli Para Cezasına Çevirme: Adli parasına çevirme, Türk Ceza Kanunu’nun 50. maddesinde düzenlenmiştir. Hükme göre verilen kısa süreli hapis cezası sanığın kişiliğine, sosyal ve ekonomik durumuna, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlığa ve suçun işlenmesindeki özelliklere göre adli para cezasına çevrilebilir. Kısa süreli hapis cezası ise, yargılama sonucunda verilen cezanın 1 yıl ve altı olması durumunda söz konusu olmaktadır. Kasten öldürme suçu bakımından adli para cezasına çevirme söz konusu olmayacaktır. Kasten öldürme suçunun cezası yukarıda da bahsedildiği üzere müebbet hapis cezasıdır. Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, hiçbir ihtimalde verilecek ceza bir yıl veya altı hapis cezası olamayacaktır. Bu sebeple 50. maddede öngörülen adli para cezasına çevirme, kasten öldürme suçu bakımından mümkün değildir.
- Erteleme: Hapis cezasının ertelenmesi, Türk Ceza Kanunu’nun 51. maddesinde düzenleniştir. Hükme göre sanığa verilen cezanın iki yıl veya daha az süreli hapis cezası olması durumunda hapis cezası ertelenebilecektir. Ancak hapis cezasının ertelenebilmesi için aynı zamanda daha önce kasıtlı bir suçtan ceza almamış olması, suçu işledikten sonra duyduğu pişmanlık sebebiyle bir daha suç işlemeyeceği yönünde kanaat oluşması gerekmektedir. Kasten öldürme suçu bakımındansa hapis cezasının ertelenmesi söz konusu değildir. Hapis cezasının ertelenmesi, verilen cezanın iki yıl veya altı süreli hapis cezalarında mümkündür. Bahsedildiği üzere kasten öldürme suçundan verilecek cezanın hiçbir zaman iki yıl veya daha altında bir sürede olması mümkün değildir. Bu sebeple kasten öldürme suçundan dolayı verilecek hapis cezası ertelenemeyecektir.
- Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılmasına Karar Verilmesi: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesinde düzenlenmiştir. Maddeye göre sanığa verilen ceza iki yıl veya daha az süreli olması durumunda mahkeme tarafından hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilir. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiğinde, verilen ceza infaz edilmez. Fail beş yıl süreyle denetimli serbestlik koşullarına tabii tutulur. Kasten öldürme suçunda ise hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi mümkün değildir. Bunun sebebi ise kasten öldürme suçunda verilecek cezanın iki yıl veya daha az süreli olmasının imkânsız olmasıdır. Kasten öldürme suçundan verilecek hükmün açıklanması, hiçbir zaman geri bırakılamayacaktır.
Kasten Öldürme Suçu Soruşturma ve Kovuşturma Evresi
Soruşturma Evresi
Kasten öldürme suçunda soruşturma evresinin başlayabilmesi için, suçun işlendiğinin savcılığa bildirilmesi yeterlidir. Cumhuriyet başsavcılığınca suçun öğrenilmesinden itibaren soruşturma işlemleri başlatılmaktadır. Olayın oluş biçimine göre deliller toplanacaktır. Bu aşamada özellikle şüphelilerin belirlenmesi, şüphelilerin ifadelerinin alınması ve olay hakkında bilgi sahibi kişilerden beyanların alınması gerekir. Kasten öldürme suçunda soruşturma evresinde tutukluluk kararı verilebilecektir. Soruşturma evresi, savcının toplamış olduğu deliller sonucunda yeterli şüpheye ulaşması durumunda tamamlanacaktır. Savcılık tarafından toplanan delillerin, suçun işlendiğine ilişkin şüpheye yer vermesi halinde savcı gerekçeleriyle birlikte iddianamesini hazırlar. Hazırlanan iddianamede deliller tek tek değerlendirilir. Aynı zamanda değerlendirilen deliller hakkında gerekçeler belirtilir. Eğer savcılık tarafından toplanan deliller yeterli şüphe oluşturmazsa savcılık tarafından kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilecektir. Bu kararın halk arasında bilinen adı takipsizliktir. Soruşturma evresi iddianamenin hazırlanmasıyla veya takipsizlik kararının kesinleşmesiyle sona ermektedir.
Kovuşturma Evresi
Kovuşturma evresi esasen ceza davasıdır. Hazırlanan iddianamenin kabulü kararı ve iddianameye 15 gün süreyle cevap verilmemesi durumunda kamu davası açılmış olur. Ceza yargılamasında sözlü yargılama esastır ve yargılama duruşma esnasında gerçekleştirilir. Taraflar duruşma esnasında toplanan delilleri değerlendirir ve deliller hakkında beyanlarını belirtir. Duruşma evresinin tamamlanmasından sonra olay örgüsü hakkında mahkemenin bir kanaati oluşmuştur. Mahkeme oluşan kanaati neticesinde karar vermektedir. Kovuşturma evresinde sanık açısından dikkat edilmesi gereken hususlar vardır. Özellikle daha az cezayı gerektiren hallerin kanıtlanması sanık bakımından hayati önem taşımaktadır. Mahkemenin yargılama sonucunda vereceği karara karşı taraflar kanun yolu başvurusunda bulunabilir. Mahkemenin 15 yıl veya daha uzun süreli hapis cezasına hükmetmesi halinde dosya bölge adliye mahkemesi tarafından re’sen incelenecektir.
Kasten Öldürme Suçu Gözaltı ve Tutukluluk Hali
- Gözaltı: Gözaltı, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 91. maddesinde düzenlenmiştir. Anılan maddeye göre yakalanan kişi cumhuriyet başsavcılığınca bırakılmadığı takdirde soruşturma işlemlerinin tamamlanması için gözaltına alınabilir. Gözaltı süresinde, şüphelinin ifadesi alınır ve şüpheliye ilişkin tamamlanması gereken işlemler tamamlanmaktadır. Gözaltının asıl amacı, suçun ilk öğrenildiği aşamalarda şüphelinin kaçma ihtimalinin engellenmesidir. Gözaltı kararı, en çok 24 saatliğine verilebilir. Şüphelinin en yakın hakimin önüne çıkarılması için gereken süre ise 1 saati geçemez. Kasten öldürme suçunda da gözaltı kararı yaygındır. Kişinin gözaltına alınabilmesi, soruşturma için zorunlu olmasına ve suç şüphesini gösteren somut delillerin varlığına bağlıdır.
Birden fazla kişinin bir şekilde karıştığı (3’ten fazla) ve olayın çözülmesi için birden fazla kişi hakkında işlem yapılması gereken durumlarda, 24 saatlik sürenin, cumhuriyet savcılığınca toplamda 3 gün daha uzatılması mümkündür. Ancak bu uzatma her seferinde 1 gün için yapılabilmektedir. Sürenin sonu geldiğinde, cumhuriyet savcısı ya tutuklanması için, ya da adli kontrole tabi tutulması için sulh ceza hâkimine sevk eder veya salıverme kararı verir. CMK madde 91/4 hükmü, gözaltı ile ilgili olarak özel bir düzenleme öngörmektedir. Burada, gözaltı kararını yalnızca cumhuriyet savcısının verebiliyor olması kuralına önemli bir istisna getirilmiştir. Kolluk amiri 24 saate kadar ve kamu düzenini bozacak toplumsal olaylar sırasında 48 saate kadar gözaltı kararı gözaltı kararı verir ve bu sürenin sonunda cumhuriyet savcısına haber verir. Yani cumhuriyet savcısına haber verilmeden önce, bu süreler boyunca gözaltında kalabilecektir.
- Tutukluluk: Tutukluluk hali Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 100. maddesinde düzenlenmiştir. Maddeye göre somut suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin bulunması ve bir tutukluluk nedeni bulunması halinde şüpheli veya sanık hakkında tutuklama kararı verilebilecektir. Kasten öldürme suçu 100. maddede sayılan katalog suçlar arasındadır. 100. maddede yer alan katalog suçlarda tutukluluk kararı verilebilmesi için kuvvetli suç şüphesini gösteren somut delillerin varlığı yeterlidir. Kasten öldürme suçu bakımından sanık veya şüpheli konumunda bulunan kişi hakkında da kuvvetli suç şüphesini gösteren somut delillerin varlığı halinde tutuklama kararı verilebilecektir. Tutuklama kararı, soruşturma evresinde cumhuriyet savcısının talebi üzerine sulh ceza hakimi tarafından kovuşturma evresinde ise yargılamayı yürüten mahkeme tarafından verilmektedir. Tutukluluk kararı ağır ceza mahkemesinin görevine giren hallerde en çok iki yıldır. Kasten öldürme suçu da öngörülen ceza bakımından ağır ceza mahkemesinin görev alanına girmektedir. Bu sebeple kasten öldürme suçu kapsamında yargılanan sanık hakkında en fazla iki yıl süreyle tutuklama kararı verilebilecektir.
İfade, Savunma ve Yargılama Süreci
İfade, şüpheli hakkında yapılan suç duyurusu neticesinde ve şikâyet konusu olay hakkında bilgi ve savunma alınmak için yapılan bir soruşturma usulüdür. Ancak kasten öldürme suçu şikâyete tabi bir suç değil resen araştırılması gereken bir suçtur. Bu nedenle, resen soruşturulması yapılacak olan suç ile alakalı kişinin ifadesi alınmaktadır. Eğer şüpheli şahıs ifadeye gitmez ise bu durumda hakkında yakalama kararı çıkarılacaktır. İfade kolluk görevlileri tarafından alınabileceği gibi bizzat Cumhuriyet Savcısı tarafından da alınabilir. Buna benzer şekilde sorgu ise şüpheli ya da sanığın hakim ya da mahkeme huzurunda kovuşturma evresinde suç hakkında dinlenmesidir.
Kasten Öldürme suçunda savunma davanın seyrini değiştirebilecek en etkili yöntemdir. Burada sanık müdafii şüpheli/sanığın cezai sorumluluğu açısından önem taşıyan şu hususlara ve benzer hususlara dikkat etmelidir;
- Olayın adli makamlara kim tarafından ve hangi yolla ihbar edildiği, ihbarda eylemi gerçekleştiren kişiye ilişkin bilgi verilip verilmediği, ihbar eden kişinin beyanının alınıp alınmadığı, beyanında eylemi gerçekleştirdiği iddiasıyla somut olarak bir kişiyi belirtip belirtmediği, beyanında bildirdiği eşkalin şüphelinin/sanığın fiziki özellikleriyle uyumlu olup olmadığı ve ihbar eden kişiye usule uygun teşhis yaptırılıp yaptırılmadığı.
- Tanık ve mağdur beyanlarının “maktul ile şüpheli/sanık arasında husumet bulunup bulunmadığı, olayın nasıl geliştiği, eylemin kim tarafından ve ne şekilde gerçekleştirildiği” hususları ayrıntısıyla sorulmak suretiyle alınıp alınmadığı, bu kişilere usule uygun teşhis yaptırılıp yaptırılmadığı.
- Eylemin şüpheli/sanık tarafından gerçekleştirildiğine ilişkin tanık ve mağdur beyanları doğrultusunda gerekli araştırmalar yapılarak bu soyut beyanların başka delillerle doğrulanıp doğrulanmadığı ve beyanlar arasındaki çelişkilerin giderilip giderilmediği.
- Olay yerinde usule uygun inceleme/keşif yapılıp yapılmadığı, olay yerinin, olay yerinde bulunan cesedin ve diğer bulguların görüntü kayıtlarının alınıp alınmadığı, olayın mahiyetine göre gerekli bulguların usulünce temin edilip edilmediği ve incelenip incelenmediği.
- Olay yerinden temin edilen ve şüpheliye/sanığa ait olduğu izlenimi uyandıran kan, kıl, elbise, parmak izi vs. bulguların şüpheli- den/sarıktan alınan örnekler veya ele geçirilen eşyalardan temin edilen örneklerle usule uygun biçimde mukayese ettirilip ettirilmediği.
- Olay yerini, olay yerinin çevresini ve olay yerine ulaşan güzergâhları gösterir kamera kayıtları temin edilerek olayın nasıl gerçekleştiğine ve eylemi gerçekleştiren kişinin eşkâline dair ayrıntılı inceleme yapılıp yapılmadığı.
Suçun yargılamasına ilişkin olarak; 26/09/2004 tarihinde kabul edilen 07/10/2004 tarihinde 25606 sayılı Resmi Gazete yayımlanan 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un (6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 48 maddesi ile değişik) 10. maddesinin (Ceza Mahkemeleri Başlıklı, Sulh ceza mahkemesinin görevi) şeklinde olan başlığıyla birlikte değiştirilip ” Sulh ceza mahkemesi” kaldırılarak artık “Sulh ceza hakimliği” düzenlenmesi ile üçüncü mahkeme türü olan sulh ceza mahkemesi ortadan kaldırılmış ve sulh ceza hakimliğine dönüştürülmüştür.
Bu nedenle de artık sadece “Asliye Ceza Mahkemesi ve Ağır Ceza Mahkemesi adlarıyla suçlara cezai müeyyidelerine göre, görev bakımından iki tür ceza mahkemesi olarak düzenlenmiş olduğu dikkate alınarak, Ağır ceza mahkemesinin görevi; “Kanunların ayrıca görevli kıldığı haller saklı kalmak üzere, Türk Ceza Kanununda yer alan yağma (m.148), irtikap (m. 250/1 ve 2), resmi belgede sahtecilik (m.204/2), nitelikli dolandırıcılık (m. 158), hileli iflas (m. 161) suçları ile ağırlaştırılmış müebbet hapis, müebbet hapis ve on yıldan fazla hapis cezalarını gerektiren suçlarla ilgili dava ve işlere bakmakla ağır ceza mahkemeleri görevlidir.” Şeklindeki amir hükmüne göre “…müebbet hapis, …” cezalarını gerektiren suçlarla ilgili dava ve işlere bakmakla ağır ceza mahkemeleri görevlidir.
Şikayet Süresi, Zamanaşımı, Uzlaşma, Etkin Pişmanlık ve Görevli Mahkeme
- Şikayet Süresi: Şikayete bağlı suçlarda şikayet süresi 6 aydır. Mağdur, faili ve fiili öğrendiği tarihten itibaren 6 ay içerisinde şikayette bulunmak zorundadır. Aksi takdirde suçun soruşturulması ve kovuşturulması imkansız hale gelecektir. Ancak kanunda, bazı suçlar şikayete bağlı tutulmuştur. Bazı suçların soruşturulması ve kovuşturulması ise şikayete bağlı değildir. Soruşturma ve kovuşturma aşamasına geçilmesi işin cumhuriyet başsavcılığının suçun işlendiğinden haberdar edilmesi yeterlidir. Kasten öldürme suçu, özellikle yaşam hakkına ilişkin olduğundan soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı suçlardan değildir. Soruşturma işlemlerine başlanması için suçun işlendiğinden savcılığın haberdar edilmesi yeterlidir. Kasten öldürme suçunda kişiler tarafından soruşturma işlemlerine başlanmasının talebi suç duyurusu şeklinde gerçekleşmektedir. Bu sebeple maktulun yakınları tarafından suç duyurusunda bulunabilmesi mümkündür.
- Zamanaşımı: Zamanaşımı, dava zamanaşımı ve ceza zamanaşımı olarak ikiye ayrılmaktadır. Dava zamanaşımı, işlenen suç sebebiyle ceza davasının açılabileceği süreyi ifade etmektedir. Dava zamanaşımı Türk Ceza Kanunu’nun 66. maddesinde düzenlenmiştir. İlgili düzenlemeye göre ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda dava zamanaşımı 30 yıl, müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda ise 25 yıldır. Kasten öldürme suçunun basit halinde dava zamanaşımı süresi 25 yıl olarak karşımıza çıkarken, suçun nitelikli hali bakımından dava zamanaşımı süresi 30 yıldır. Ceza zamanaşımı ise, suçun işlendiği tarihten itibaren failin cezalandırılabileceği süreyi ifade eder. Ceza zamanaşımı Türk Ceza Kanunu’nda 68. maddede düzenlenmiştir. İlgili maddeye göre ağırlaştırılmış hapis cezasını gerektiren suçlarda ceza zamanaşımı 40 yıl, müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda ise 30 yıldır. Bu sebeple kasten öldürme suçunun basit halinde ceza zamanaşımı 30 yıl, nitelikli halinde ise 40 yıldır.
- Uzlaşma: Uzlaşma, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde düzenlenmiştir. İlgili düzenlemede failin, mağdurun zararını gidermesi yoluyla tarafların anlaşması ve bu sayede ceza kovuşturmasına gerek kalmaması amaçlanmıştır. Aynı zamanda suç işleyen kişilerin infaz kurumlarından uzak tutulması da genel amaçtır. Uzlaştırma, soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı suçlarda ve maddede yer alan katalog suçlarda uygulanabilmektedir. Makalemizin şikayet süresi kısmında da bahsedildiği üzere kasten öldürme, soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı suçlar arasında değildir. Aynı zamanda 253. maddede düzenlenen katalog suçlar arasında da bulunmamaktadır. Bu sebeple kasten öldürme suçunda uzlaştırma kurumu uygulanamayacaktır. Failin mağdurun zararını giderek anlaşılması mümkün değildir.
- Etkin Pişmanlık: Etkin pişmanlık Türk Ceza Kanununda düzenlenmiş bir kişisel cezasızlık ya da ceza da indirime sebep olan kurumdur. Etkin pişmanlık hükümleri, Türk Ceza Kanunu’nda her suç tipi için düzenlenmemiştir. Kimi suç tipleri için öngörülen etkin pişmanlık hükümleri, kanunilik ilkesi gereğince yalnızca düzenlenmiş olduğu suç tipleri bakımından uygulanabilecek bir hukuki müessesidir. Kasten öldürme suçunda etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması mümkün değildir.
- Görevli ve Yetkili Mahkeme: Ceza yargılamasında görevli mahkeme, 5235 sayılı kanunun 12. maddesine göre belirlenmektedir. İlgili maddeye göre müebbet hapis ve 10 yıldan fazla hapis cezalarını gerektiren suçlarda görevli mahkeme ağır ceza mahkemesidir. Kasten öldürme suçunda öngörülen ceza ise müebbet hapis cezası, nitelikli kasten öldürme suçu için ise ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıdır. Bu sebeple kasten öldürme suçundan yapılan yargılama ağır ceza mahkemelerince gerçekleştirilecektir. Yetkili mahkeme ise, yargılamanın nerede yapılacağına ilişkindir. Yetkili mahkeme Türk Ceza Kanunu’nun 12. maddesine göre belirlenir. Maddeye göre yargılamakla yetkili mahkeme suçun işlendiği yer mahkemesidir. Neticede kasten öldürme suçundan yapılacak yargılamada görevli ve yetkili mahkeme suçun işlendiği yer ağır ceza mahkemesidir.
Kasten Öldürme Suçu Hakkında Emsal Yargıtay Kararları
Yargıtay 1. Ceza Dairesi, 10.03.2022 tarihli ve 2021/11315 E., 2022/1910 K. sayılı kararı
- Kasten Öldürme Suçu ve Cezası
- TCK 81. Madde
Oluşa, dosya kapsamına, sanık hakkında düzenlenen adli tıp raporu ve maktule ait otopsi raporuna göre; sanığın köpek çiftliği olarak kiraladığı evde, namlularını değiştirip yenilediği tabanca ve av tüfeklerinin ticaretini yaptığı, olay günü akşam saat 20:00 sıralarında kalabalık arkadaş grubu ile alkol alıp uyuşturucu kullandığı, bir süre sonra maktulün de bu ortama katıldığı, ilerleyen zamanda evden ayrılanların ardından evde sanıkların kaldığı, bu sırada maktulün, sanığın silahlarıyla oynamaya başlaması üzerine çıkan tartışma sırasında, sanık …’nin otopsi raporunda belirtildiği şekilde maktulü önce darp ettiği, sonrasında kurusıkıdan çevirdiği silahla, göğüs bölgesine bir el ateş etmek suretiyle öldürdüğü olayda, sanığın eylemini bilerek ve isteyerek gerçekleştirdiği anlaşılmakla, sanığın kasten öldürme suçundan cezalandırılmasına ilişkin ilk derece mahkemesi tarafından kurulan hükme yönelik olarak istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmesi yerine, suç niteliğinde yanılgıya düşülerek, yazılı biçimde olası kastla öldürme suçundan cezalandırılmasına karar verilmesi, bozmayı gerektirmiş olup…
Ceza Genel Kurulu, 22.05.2012Tarih ve 1-480/207Sayılı Kararı
- Kasten Öldürme Suçu ve Cezası
- TCK 81. Madde
Katılan ve maktulün içinde bulunduğu minibüsün geçişi sırasında sanığın 6-7 metrelik mesafeden cam kenarında oturan katılan ile yanında oturan maktulü hedef alarak av tüfeğiyle ardı ardına 3 el ateş etmesi, maktulün sol omuz ve kol bölgesinden, katılanın boyun bölgesinden yaralanması, olayda kullanılan av tüfeğinin öl dürmeye elverişli silah olması, av tüfeğinden atılan fişeklerin maktulün otopsi raporunda belirtildiği üzere saçma ile sıkıştırılmış bilye içerikli özel yapım fişekler olması, maktulde ölüm sonucunu oluşturan yaralanmaların dokuz gülle tabir edilen bilyelerin isabeti sonucu oluşması, katılana rastlantı sonucu bilye isabet etmemekle beraber hayati organlarının bulunduğu boyun bölgesine saçmaların isabet etmesi, sanığın cam kenarında oturan katılanı gördüğü halde eylemini gerçekleştirmesi, soruşturma aşamasında katılan ve maktulün bulunduğu bölgeye doğru ateş ettiğini açıkça ifade etmesi ve sanığın eylemi nedeniyle katılana göre daha iç bölgede oturan babası Mustafa’nın öldüğü gerçeği karşısında, sanığın eylemini zorunlu ve kaçınılmaz sonuçlarını bilerek gerçekleştirdiğinin ve olay sırasında öldürme kastıyla hareket ettiğinin kabulü gerekmektedir. Bu nedenle, yerel mahkemece sanığın katılan Özgül’e yönelik eylemi nedeniyle kasten öldürme suçuna teşebbüsten cezalandırılmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Yargıtay 1. Ceza Dairesi, 28.09.2023 tarihli ve 2022/9119 E., 2023/5770 K. sayılı kararı
- Kasten Öldürme Suçu ve Cezası
- TCK 81. Madde
Sanığın kızı olan 15 yaşından büyük Yaren ile mağdurun bir dönem arkadaş oldukları ve mağdur ile Yaren’in kaçarak cinsel ilişkiye girdikleri, daha sonra mağdurun Yaren’den uzaklaştığı sanığın mağdur ile kızı ile olan ilişkisi hakkında görüşmek istediği, bir kaç kere görüşmek istediği halde mağdura ulaşamadığı, mağdurun ailesinin sanığa çocukları evlendirme anlamında … verdikleri ancak sonradan buna yanaşmadıkları, sanığın olay tarihinde mağdura telefon açtığı, kendisinin Akyazı merkezde lokantada olduğunu öğrenmesi üzerine mağdurun bulunduğu lokantaya gittiği, mağdurun lokantadan çıkarak sanık ile görüşmeye geldiği, Çarşı merkezinde mağdur ile sanığın baş başa kaldığı sırada sanığın mağdura verdiği sözleri hatırlatarak sitem etmesi üzerine sanığın aksi sabit olmayan savunmalarına göre mağdurun sanığın kızı hakkında diğer kişilerle ilişkilerini kastederek argo kelimeler kullanması üzerine sanığın üzerinde bulunan ruhsatsız tabancayı çıkararak mağdura doğru 5 kere ateş ederek yaraladığı, sanığın yakın mesafeden ateşli silah ile mağdurun hayati bölgesi olan karın ve göğüs bölgesine birden fazla defa ateş etmesi ve mağdurun ağır yaralanarak hayati tehlike geçirmiş olması ve ancak erken tıbbi müdahale ile hayatta kalmış olması karşısında sanığın eylemine bağlı kasten öldürmek olduğu kabul edilmiştir. (….)temyiz sebeplerinin incelenmesinde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
Yargıtay 1. Ceza Dairesi, 28.09.2023 tarihli ve 2022/14965 E., 2023/5776 K. sayılı kararı
- Kasten Öldürme Suçu ve Cezası
- TCK 81. Madde
Olay günü sanığın inceleme dışı sanık … vasıtası ile kardeşi olan katılana kendisine belirli bir miktar para göndermesi için haber yolladığı, katılanın, sanığın talebini kabul etmediği ve çalışmakta olduğu taksi durağından müşterisini alarak uzaklaştığı, yaklaşık bir saat kadar sonra durağa döndüğünde inceleme dışı sanık …’ın işletmekte olduğu çay ocağından sanık …’ın elinde bir poşet olduğu halde kendisine doğru gelmekte olduğunu gördüğü ve kendisine zarar verebileceği endişesi ile kaçmaya başladığı, sanık …’ın yaya olarak kaçmakta olan katılanın arkasından toplamda 4 el ateş ettiği, sanığın ateş etme biçimi ve sayısı ile eylemini katılanın kaçarak saklanması neticesinde tamamlayamamış olması hususları birlikte değerlendirilerek sanığın eyleminin kasten öldürmeye teşebbüs suçunu oluşturduğu kabul edilmiştir.
Yargıtay 1. Ceza Dairesi, 18.09.2023 tarihli ve 2022/2652 E., 2023/5362 K. sayılı kararı
- Kasten Öldürme Suçu ve Cezası
- TCK 81. Madde
Balıkçılıkla uğraşan sanıklardan …’ın 23.07.2020 tarihinde, daha önceden tanıdığı maktul … ve arkadaşlarına sipariş üzerine balık götürdüğü, hep birlikte alkol almakta olan maktul ve arkadaşlarının sanıktan getirdiği balıkları pişirmesini istedikleri, sanığın bunu kabul etmemesi üzerine sanığı önce orada ve sonrasında da ıssız bir yere götürerek dövdükleri, çırılçıplak soyarak makatına şişe sokmak dahil olmak üzere işkence düzeyine varan müessir fiillerde bulundukları, bu olayı içine sindiremeyen sanık …’ın 27.07.2020 günü yanında kardeşleri sanıklar …, … ve … olduğu halde … plaka sayılı araç ile maktulü aramaya başladıkları ve Perşembe pazarı mevkiinde yakalayarak hep birlikte etrafını çevirip kaçmasını engelledikleri maktule yönelik sanık …’ın ruhsatsız tabancasıyla ateş ederek ölümüne sebebiyet verdiği anlaşılan olayda, maktul ve arkadaşlarının sanık …’a karşı gerçekleştirdikleri haysiyet kırıcı eylemlerin yarattığı hiddet ve şiddetli elemin etkisi altında hareket eden sanıkların, …’ın başına gelen olaydan sorumlu tuttukları maktule karşı önceden yaptıkları plan dahilinde gerçekleştirdikleri eylemleri ile haksız tahrik altında tasarlayarak kasten öldürme suçunu işledikleri kabul edilerek buna göre uygulama yapıldığı belirlenmiştir. Sanıkların öldürme kararını ne zaman aldıklarının ve buna bağlı olarak belli bir hazırlıkla eylemlerini gerçekleştirdiklerinin kesin olarak saptanamadığı, oluşan şüpheli durumun sanıklar aleyhine yorumlanamayacağı, bu itibarla tasarlamanın koşullarının bulunmadığı anlaşıldığından hükümlerde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmuştur.
Kasten Öldürme Suçu Örnek Suç Duyurusu
… (Suçun İşlendiği Yer Buraya Yazılacak) Cumhuriyet Başsavcılığı’na
MAKTUL: İsim Soyisim (TC Kimlik No) – Adres Bilgileri
MÜŞTEKİ: İsim Soyisim (TC Kimlik No) – Adres Bilgileri
VEKİLİ: Av. Umur YILDIRIM
Söğütözü Mah. Söğütözü Cad. No:2 Koç İkiz Kuleleri B Blok Kat:4 Daire:7, 06530 Çankaya
ŞÜPHELİ: İsim Soyisim (TC Kimlik No) – Adres Bilgileri
SUÇ: Kasten Öldürme Suçu (TCK 81/82/83)
SUÇ TARİHİ VE YERİ: …/…/…
KONU: Şüpheli hakkında işlediği suç nedeniyle soruşturma başlatılmasını, soruşturma sonucunda kamu davası açılması talepli şikâyet dilekçesidir.
AÇIKLAMALAR
- Burada maktulün kim olduğuna, müştekilerin maktul ile ilişkilerine, şüphelinin kim olduğuna ve şüpheli ile maktul arasındaki ilişkiye ilişkin bilgilere yer verilmelidir.
- Burada yaşanılan olay anlatılmalıdır.
- Burada ise, yaşanılan olaya ilişkin hangi delillerin olduğundan bahsedilmelidir.
- Dilekçenin ekinde verilecek delillerin neler olduğu belirtilmelidir.
HUKUKİ SEBEPLER: TCK ve ilgili her türlü yasal mevzuat.
HUKUKİ DELİLLER: Tanık, yemin, video kaydı, fotoğraf görüntüleri, mesajlar ve ilgili her türlü yasal delil.
SONUÇ ve İSTEM: Yukarıda açıklanan nedenlerle şüpheli hakkında soruşturma başlatılmasını, soruşturma sonucunda kamu davası açılması yönünde karar verilmesini saygılarımla vekâleten arz ve talep ederiz.
Müşteki Vekil
Av. Umur YILDIRIM
İmza
Kasten Öldürme Suçu Hakkında Sıkça Sorulan Sorular
- Canavarca Hisle Adam Öldürme Suçunun Cezası Nedir?
Canavarca hisle adam öldürmek düzenlemesinde, canavarca hisle ifadesinden; toplum bilinci ve ahlakının geniş tepkisini çeken, amacı itibarı ile tehlikeli ve vahşi kötülük eğilimini sergileyen psikolojik bir güdüyü ifade eden kavram olarak algılanması gerekmektedir. Türk Ceza Kanunu’na göre, canavarca hisle adam öldürme suçunun cezası ise ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıdır.
- Kasten öldürme kaç yıl ceza alır?
Kasten öldürme suçunun cezasına ilişkin olarak, TCK 81. Madde kapsamında müebbet hapis cezasına hükmedileceği düzenlenmiştir.
- Adam öldürmenin cezası kaç yıl 2024?
2024 yılında adam öldürmenin cezası müebbet yani ömür boyu hapis olup, koşullu salıverilme hükümlerinden yararlanılması durumunda 24 yıldır.
- Nitelikli kasten öldürme cezası nedir?
Nitelikli kasten öldürme suçunun cezasına ilişkin olarak, TCK 82. Madde kapsamında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmedileceği düzenlenmiştir.
- 18 yaş altı adam öldürmenin cezası 2024 nedir?
18 yaş altı adam öldürmenin cezası 2020 yılında müebbet hapis cezasıdır. Fakat indirim yapılır.