İtibar Koruma Nedir ve Nasıl Yapılır?

İtibar koruma, kelime anlamı olarak güven, ün, bilinirlik, saygınlık gibi pek çok değeri barındıran bir kavramdır. Markalar, şirketler ya da bireyler için itibar kazanmak çoğu zaman paradan daha önde gelmektedir. İtibar doğru şekilde yönetilerek şirketlerin sürdürülebilirlik ve geleceğini olumlu anlamda etkilemektedir. Güvenilir bir marka imajı oluşturmak, modern iş stratejilerinin vazgeçilmez bir parçası olarak şirketlerin başarısını şekillendirmektedir. Bu noktada, krizlerden güçlenerek çıkmak ve müşteri güvenini pekiştirmek için her işletmenin etkin bir itibar yönetimi stratejisi geliştirmesi şarttır. Dijital çağın hızlı bilgi akışı ve sosyal medyanın geniş kitlelere ulaşma gücü, itibar yönetiminin önemini daha da artırmaktadır. Yanlış yönlendirilmiş bir strateji, markanızın itibarını zedeleyebilirken, doğru yönetilen bir itibar ise sürdürülebilir büyümenin anahtarı olabilir.

Türk Dil Kurumu sözlüğüne göre itibar kelimesinin anlamı, saygınlık olarak tanımlanmıştır. Arapça kökenlidir ve halk arasında ise saygı görme, değerli ve güvenilir bulunma, toplumun kişinin kendisinde gördüğü değer olarak belirtilebilir. Mali anlamda ise borç ödemede güvenilir olma, kredi vermede sağlamış olduğu güven denilebilir. Kurumsal anlamda saygınlık ise bir kurumun çalışanları, müşterileri ve halkın gözündeki algısıdır.

“İtibar kazanmak için 20 sene gerekir; ama onu kaybetmek için 5 dakika yeter. Bunu bilirseniz, hareketlerinizi farklı şekilde yaparsınız.” Warren Buffett.

İtibar bulunduğunuz ortamda veya camiada saygı ve değer görmek için önemli bir unsurdur. Ayrıca kurumsal anlamda ise finansal, insan kaynakları ve piyasadaki pazar payı açısından kurumu diğer kurumlardan avantajlı olmasını sağlar. Günlük yaşamda yaptığımız hareketlerle, duruşunuz ve tarzınızla, bazen konuşma esnasında yapmış olduğumuz jest ve mimiklerle, el kol hareketleri gibi kazanılması yıllarca süren saygınlık halimiz birden bire yerle bir olabilir. Ani bir karar, yönetmekte zorlandığımız bir öfke krizi ya da beklenmedik bir el hareketimiz itibarımızı zedeleyecek bir duruma gelmemize neden olabilir. Bu durum sizin iradeniz dışında iftira veya karalama kampanyası sonucu da mümkün olabilmektedir. Kadim Hukuk olarak bu yazımızda “itibar koruma” hakkında bilgi vereceğiz.

İtibar Koruma Nedir?

İtibar koruma, yıllarca oluşturulan itibarın zedelenmemesi için yapılan hukuki bir korumadır. Yılların emeği sonucu oluşturulan itibar çok kıymetli bir değerdir. Bu emek kimi zaman itibar sahibi tarafından yapılan bir işlem nedeniyle kimi zamanda haksız ve yersiz karalama ve iftira kampanyasıyla zedelenebilmektedir. Bu nedenle yılların emeği olan bu değer korunması gerekmektedir. Yazılı ve görsel medyanın yanı sıra sosyal ve dijital medyanın da hayatımızın ayrılmaz bir parçası olduğu bu dönemdeyiz. Bu nedenlerle adı geçen mecraların elinde bulunan kamuoyu oluşturma gücünü kullanarak bir kişi ve bir kurum hakkında yanlış bir bilgilendirme yapılması halinde bu iftiradan kendinizi aklamak çoğu zaman çok zor olmaktadır. Çoğu zaman da mahkeme kararı gereğince yayınlanması gereken tekzip yazısının geç yayınlanması veya tekzip edilen haberden daha küçük boyutlarda ve puntolarda tekzip yayınlanması söz konusu olabilmektedir. Bu durum ise kişinin itibarını zedelemekte ve mağduriyetini gidermemektedir. Ayrıca itibarın zedelenmesine neden olan eylemden sonra olayın etkisi geçtikten sonra yayınlanan tekzip itibarı tekrar eski hale getirmemektedir. İtibara yönelik saldırılar çeşitli yollarla olabilir. Bunlara itibarın zedelenmesi türü olarak tanımlayabiliriz. Bunlar,

• Kişilik Haklarına Saldırı Yoluyla İtibar Zedelenmesi,
• Ticari Unvana Tecavüz Yoluyla İtibar Zedelenmesi,
• Haksız Rekabet Yoluyla İtibar Zedelenmesi,
• Marka Hakkının İhlal Edilmesiyle İtibar Zedelenmesi,
• Telif Haklarının İhlali Yoluyla İtibar Zedelenmesi şeklinde olabilir.

Bahsedilen yollara göre farklı şekillerde itibar korunmaktadır. Güvenilir bir marka imajı oluşturmak, modern iş stratejilerinin vazgeçilmez bir parçası olarak şirketlerin başarısını şekillendirmektedir. Bu noktada, krizlerden güçlenerek çıkmak ve müşteri güvenini pekiştirmek için her işletmenin etkin bir itibar yönetimi stratejisi geliştirmesi şarttır. Dijital çağın hızlı bilgi akışı ve sosyal medyanın geniş kitlelere ulaşma gücü, itibar yönetiminin önemini daha da artırmaktadır. Yanlış yönlendirilmiş bir strateji, markanızın itibarını zedeleyebilirken, doğru yönetilen bir itibar ise sürdürülebilir büyümenin anahtarı olabilir. Bu içeriğimizde, itibar yönetiminin temel unsurlarını, kriz yönetimi tekniklerini, dijital platformlarda itibarınızı korumanın yollarını, paydaş güvenini artırma yöntemlerini, başarılı itibar yönetimi örneklerini, işletmelerin itibarını nasıl güçlendirilebileceğini ve itibar yönetimi için kullanabileceğiniz araçları detaylı bir şekilde ele alacağız.

İtibar Koruma Nasıl Yapılır?

Çeşitli mecralar kullanarak bir kişinin veya bir kurumun itibarının zedelenmesi durumunda söz konusu itibarın korunması için çeşitli hukuki yollar mevcuttur. Örneğin itibarı zedeleyen hakkında hakaret suçundan dolayı dava açılabilir. Ayrıca itibarı zedeleyen içeriğin kaldırılması istenebilir. İtibarı zedelenen kişi veya kurum oluşan zarar için maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabilir. Ayrıca itibarı zedelenen kurumun marka hakkının korunması hukuki yollara başvurulabilir.

Türk Ceza Kanunu‘nun 125. maddesine göre; onur, şeref ve saygınlığı rencide edebilecek fiil, isnat ve olgulara karşı kişiler korunarak aykırı davranışlar üç aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezasıyla cezalandırılacaktır. Bu maddeye göre kişi veya kurum hakkında yapılan itibarın zedelenmesi fiili için hakaret suçundan dava açılabilir. Bunun yanında fiilin, sesli, yazılı veya görüntülü bir şekilde yapılması halinde de suç olarak kabul etmiştir. Sesli, yazılı veya görüntülü yollarla yapılan fiilin cezası normal hakaret ile aynıdır. Hakaret yoluyla itibarın zedelenmesi konusu ile ilgili olarak https://hakaretmi.com/ isimli siteyi okuyabilirsiniz.

Marka hakkının 6769 sayılı Sınaî Mülkiyet Kanunu’nun marka hakkına tecavüze ilişkin cezai hükümler başlıklı 30/1 maddesine göre; “Başkasına ait marka hakkına iktibas veya iltibas suretiyle tecavüz ederek mal üreten veya hizmet sunan, satışa arz eden veya satan, ithal ya da ihraç eden, ticari amaçla satın alan, bulunduran, nakleden veya depolayan kişi bir yıldan üç yıla kadar hapis ve yirmi bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.” Hükmü amirdir.

Ayrıca haksız rekabete ilişkin Türk Ticaret Kanununun 54/2. Maddesinde “Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.” Şeklinde belirterek ticari ilişkilerde itibarın zedelenmesi haksız rekabet oluşturacağı belirtilmiştir. Hangi fiillerin haksız rekabet olduğu konusuyla ilgili olarak aynı kanunun 55. Maddesinde belirtilmiştir. Haksız Rekabet suçu ilgili olarak hazırlamış olduğumuz https://kadimhukuk.com.tr/makale/haksiz-rekabet-sucu-cezasi-ttk-62-madde/ makalemizi okuyabilirsiniz.

İtibarın zedelenmesine neden olan husus eğer internet ortamında yapılan bir yayın veya içerik olması halinde bu yayın ve içeriğin kaldırılması talep edilebilir. Söz konusu içeriğin kaldırılması veya içeriğin engellenmesi için 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi Ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun yürürlüğe girmiştir. Bu konuyla ilgili olarak https://kadimhukuk.com.tr/makale/erisimin-engellenmesi-icerik-kaldirma/ başlıklı makalemizi inceleyebilirsiniz.

İtibarın haksız zedelenmesi suretiyle kişinin veya kurumun malvarlığında eksilme söz konusu olması halinde kısacası maddi zarar söz konusu olması halinde açılan davaya maddi tazminat davası denilmektedir. Maddi tazminatın amacı, maddi açıdan zarar gören kimsenin veya kurumun bu zararının ödenerek mağduriyetinin giderilmesidir. Hukuka aykırı bir eylem veya işlem nedeniyle malvarlığında meydana gelen eksilmenin, başka bir deyişle zarara uğrayan kişinin maddi zararlarının giderilmesini amaçlar. Konuyla ilgili olarak https://kadimhukuk.com.tr/makale/maddi-tazminat-davasi/ adlı makalemiz bulunmaktadır

Şahıs varlığı ya da kişilik hakları bir kişinin kişi olarak taşıdığı hukukta korunan kişilik değerlerinin tümünü ifade eder. Hayatı, vücut bütünlüğü, sağlık, hürriyet, şeref, isim, resim, ticari itibar gibi değerler kişilik değerlerini dolayısıyla kişilik haklarını oluştururlar. Bu değerlere saldırı objektif olarak şahıs varlığında bir eksilmeyi, zararı ifade eder. Bu kapsamda manevi tazminat davası açılır. Bu nedenlerle itibarın haksız zedelenmesi nedeniyle kişinin veya kurumun manevi bütünlüğüne zarar verilmesi halinde manevi tazminat açılması mümkündür. bu konuyla ilgili olarak https://kadimhukuk.com.tr/makale/manevi-tazminat-davasi/ makalemiz bulunmaktadır.