Erişimin engellenmesi ve içerik kaldırma; internet ortamında işlenen suçlarla mücadelenin daha etkin yapılabilmesi, özel hayatın ve kişilik haklarının hızlı ve etkili bir şekilde korunması ihtiyacı nedeniyle 5651 sayılı kanun ile getirilmiş bir koruma mekanizmasıdır. Erişimin engellenmesi, hukuka aykırı yayın yapan bir internet sitesinin belli bir ülke içinde giriş yapılmasını engellenmesi daha doğrusu zorlaştırılmasıdır. İnternet ortamında gerçekleştirilen ve hak ihlali niteliğinde olan fiiller, dış dünyaya göre çok daha kolay ve gizli işlenebilmesi, çok daha büyük zararlara neden olması ve failin tespiti dış dünyaya göre daha zor olması nedeniyle erişimin engellenmesi ve içeriğin kaldırılması hızlı şekilde yapılması zorunluluğundan bu düzenlemeye ihtiyaç duyulmuştur. Erişimin engellenmesi kararı; “Sulh Ceza Hakimi veya Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (“BTK”) Başkanının daha sonra sulh ceza hakiminin onayına sunulmak üzere verdiği yetkiyle” alınan bir karardır. 24 saat içinde alınan bu karar ile içeriğe Türkiye üzerinden ulaşmak imkansız hale gelir. Erişimin engellenmesi kararı şu durumlar için verilir;
- Kişilik haklarının ihlali nedeniyle,
- Özel hayatın gizliliğinin ihlali nedeniyle
- Suç işlenmesi nedeniyle,
- 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun ihlali nedeniyle,
- İnternette unutulma hakkının kullanılması nedeniyle,
- Kamu yararı ve düzeni nedeniyle.
5651 sayılı kanunun 8. Maddesinde erişimin engellenmesi ve erişim engelleme kararının yerine getirilmesi, 8/A bendinde gecikmesinde sakınca bulunana hallerde içeriğin kaldırılması veya erişimin engellemesi durumu; kişisel haklarının ihlal edildiği için içeriğin yayından çıkarılması ve erişimin engellenmesi ise 9. Maddesinde incelenmiştir. 9/A maddesinde ise özel hayatın gizliliği nedeniyle erişimin engellenmesi düzenlenmiştir. İnternet erişiminin engellenmesi; erişim sağlayıcılar tarafından sağlanan altyapıyı kullanarak internet ortamına bağlanan internet kullanıcılarının; içerik sağlayıcılarca sunulan ve yer sağlayıcılarca barındırılan ve çeşitli hak ihlallerine neden olan içeriklere ulaşmalarının, bazı teknikler kullanılarak engellenmesi faaliyetidir. Söz konusu faaliyetin temel unsurları; erişimin engellenmesine karar verebilecek makamlar, erişimin engellenmesine karar verilebilecek haller, verilen kararları yerine getirecek merciler ve bu kararların uygulanmasında uygulanacak yöntemler olarak ifade edilebilir.
Bize Danışın
İnternet Erişiminin Engellenmesi Nedir?
5651 Sayılı Kanunun internet ortamında işlenen suçlarla mücadele etmekte ve ihlalleri gidermekte kullandığı temel araçlardan biri de ihlal konusu suçun işlenmesine neden olan yayın ya da yayınların erişimlerinin engellenmesidir. Diğer bir ifadeyle erişimin engellenmesi, hukuka aykırı yayın yapan bir internet sitesinin belli bir ülke içinde giriş yapılmasını engellenmesi daha doğrusu zorlaştırılmasıdır. 5651 Sayılı Kanunun “Tanımlar” başlıklı 2.maddesinin 1- (o) bendine göre; Erişimin engellenmesi: Alan adından erişimin engellenmesi, IP adresinden erişimin engellenmesi, içeriğe (URL) erişimin engellenmesi ve benzeri yöntemler kullanılarak erişimin engellenmesini…” ifade etmektedir. Görüldüğü gibi söz konusu hükümde erişimin engellenmesinde kullanılacak yöntemleri öne çıkaran bir ifade kullanılmıştır.
5651 sayılı kanunun “Erişimin engellenmesi kararı ve yerine getirilmesi” başlıklı 8. maddesinde, sınırlı olarak sayılan suçların internet ortamında yapılan yayınlar vasıtasıyla işlendiğine ilişkin yeterli şüphe bulunması halinde soruşturma evresinde Sulh ceza hakimliği, kovuşturma evresinde ise mahkeme tarafından erişimin engellenmesi kararı verilir. Erişim engelleme talebinin bu madde kapsamında talep edilebilmesi için kanunda sınırlı sayı ilkesi uyarınca belirtilen suçlarından en az birinin erişime engellenmesi talep edilen yayın veya yayınlar vasıtasıyla işlenmesi gerekmektedir. Bu suçlar;
- 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda yer alan;
- İntihara yönlendirme (madde 84),
- Çocukların cinsel istismarı (madde 103, birinci fıkra),
- Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma (madde 190),
- Sağlık için tehlikeli madde temini (madde 194),
- Müstehcenlik (madde 226),
- Fuhuş (madde 227),
- Kumar oynanması için yer ve imkân sağlama (madde 228) suçlar.
- 25/7/1951 tarihli ve 5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanunda yer alan suçlar.
- 29/4/1959 tarihli ve 7258 sayılı Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Düzenlenmesi Hakkında Kanunda yer alan suçlardır.
Erişimin engellenmesi kararı, soruşturma evresinde sulh ceza hakimi, kovuşturma evresinde ise mahkeme tarafından verilir. Soruşturma evresinde, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısı tarafından da erişimin engellenmesine karar verilebilir. Bu durumda Cumhuriyet savcısı kararını yirmi dört saat içinde hâkimin onayına sunar ve hâkim, kararını en geç yirmi dört saat içinde verir. Bu süre içinde kararın onaylanmaması halinde tedbir, Cumhuriyet savcısı tarafından derhal kaldırılır. Sulh ceza hakimliği, mahkeme veya Cumhuriyet savcısı tarafından verilen erişim engellenmesi kararının birer örneği, gereği yapılmak üzere Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’na (bundan sonra kısaca Kurum olarak adlandırılacaktır) gönderilir. Erişimin engellenmesi kararının gereği, derhal ve en geç kararın bildirilmesi anından itibaren “dört saat” içinde Kurum tarafından yerine getirilir.
Erişimin Engellenmesi Sebepleri | Kanuni Düzenleme |
Kamu düzenini bozacak suçlar | 5651 sayılı yasa madde 8 |
Kamu güvenliğinin bozulması halinde gecikmesinde sakınca bulunan hal varsa | 5651 sayılı yasa madde 8/A |
Kişilik hakkının ihlali | 5651 sayılı yasa madde 9 |
Özel hayatın gizliliğinin ihlali | 5651 sayılı yasa madde 9/A |
Unutulma hakkı | 5651 sayılı yasa madde 9, 6698 sayılı KVKK |
Telif hakkı ihlali | 5651 sayılı yasa m. 9, 5846 sayılı FSEK |
Haksız rekabet | 5651 sayılı yasa madde 9, 6102 sayılı TTK |
erisimin engellenmesi kaldirilmasi
Erişimin Engellemesi Tedbirlerinin Uygulanmasında Kullanılacak Yöntemler
Erişim engelleme yöntemleri çeşitli şekillerde olabilir. Bu yöntemler engellemenin kapsamına göre, ISS merkezli engelleme ve internetin genel olarak bütün interneti bütün merkezi engelleme; engelleme süresine göre, kalıcı engelleme ve geçici engelleme; engelleme sürecine göre, uyar kaldır yöntemi ve doğrudan engelleme; engelleme sistemine göre, otomatik engelleme bireysel engelleme olarak sıralanabilir. Kullanılan tekniğe göre engelleme ise; Proxy Yöntemi (Http, Proxy, CGI Proxy, IP Tunneling, Trafik Yönlendirme), IP Değişikliği, Alan Adı Değişikliği. DNS Değişikliliği, URL. Maskeleme, İçerik ve Alan Adı Kaldırması, Online Çeviri Siteleri aracılığıyla engelleme yapılabilir. Ülkemizde uygulanan yöntem ise 5651 407 sayılı kanunda ikinci maddesinde tanımlar kısmında sıralanmıştır. Alan isimleri aracılığıyla erişimin engellenmesi, Ip adresi üzerinden erişimin engellenmesi ve içeriğin (Url uzantısı vasıtasıyla) erişimin engellenmesi gibi yöntemler kullanılır. Konumuzun başında belirttiğimiz üzere yapılan erişimin engellenmesi, hukuka aykırı yayın yapan bir internet sitesinin belli bir ülke içinde giriş yapılmasının zorlaştırılmasıdır. Engellenen bu web sitelerine erişebilmek için kullanıcılar tarafından çeşitli çözüm yolları uygulanmaktadır. Bu erişim engelleme aşma yöntemlerini: Dyna Web FreeGate, Ultrasurf, Circumventor, Psiphon, Tor, Hamach olarak sıralayabiliriz.
- Dns (Alan Adi) ile Erişimin Engelleme: Kanun maddemizde de düzenlendiği üzere erişimin engellenmesi yöntemlerinden birisi alan adı üzerinden yapılan engellemedir. Alan adı engellemesi “DNS engellemesi” olarak da adlandırılır. Sunucular üstünden Ip ile eşleştirilen alan adreslerinin engellenmesi yoluyla uygulanan engelleme tekniğidir. Sunucular aracılığıyla IP adresine gönderilen istek DNS sunucusunda adres çözümleme kısmında filtrelenmektedir. Web sitelere erişmek isteyen kullanıcı siteye girdiğinde bir hata mesajı alarak ya da herhangi bir şekilde bağlanma isteğine cevap verilmeyerek erişimi kısıtlanır. Dns engellemelerinde site tamamen engellenmekte, hukuka aykırı fiili oluşturmayan içeriklere de ulaşılamamaktadır. Bu nedenle öğretide ölçülülük ve suçta şahsilik ilkelerine aykırı olduğu yönünde eleştirilmektedir. (Ekşi Sözlüğün Engellenmesi DNS Erişimi Engellemesidir.)
- IP ile Erişimin Engellenmesi: Bir diğer yöntem ise Internet Protokol Adresi (IP) üzerinden yapılan engelleme web sitelerinin barındırıldığı sunucuların IP adreslerini engellenmektir. Erişimi engellenecek olan Ip adresleri erişim sağlayıcıya gönderilmekte, erişim sağlayıcı da o IP üzerindeki bütün web sitelerine erişimi engellenmesini sağlamaktadır. IP üzerinden engellemede web adresi başka bir sunucuya taşınarak IP adresi çok kolay değiştirilebilir. Bu nedenle yapılan bu engelleme kolaylıkla etkisiz hale getirilebilmektedir. Dns Engellemesinde olduğu gibi Ip üzerinden engelleme yöntemi de ölçülü bir yöntem değildir. Web sitesinde yer alan hukuka aykırı bir fiil nedeniyle erişim engellenme kararı verildiğinde o IP üstünde bulunan ancak herhangi bir suç fiili içermeyen birçok sitenin erişimi de engellenecektir. Sitenin ilgili içeriğinin engellenmesi yerine sitenin tamamının kapatılması Ip ile engelleme yöntemi de suçta ve cezada şahsilik ve orantılılık ilkesinin ihlaline sebebiyet vermektedir. (Twitter’ın Engellenmesi IP ile Erişimin Engellenmesidir.)
Url ile Erişimin Engellemesi: Erişim engellemede kullanılan son yöntem ise URL ile erişimin engellenmesidir. Engellenmesi düşünülen içeriğe ait internet sitesinde yer alan yayına ait olarak resim, belge, vs. bir kaynağa özgülenen karakter dizilimini gösteren URL adresinin tarayıcıya yazıldığında sadece sitede yer alan ilgili içeriğe yönlendirecek ve sadece hukuka aykırı içeriğin bulunduğu kaynağa olan erişim engellenecektir. Diğer yöntemler arasında URL yöntemi en hakkaniyetli yöntem olarak bilinir. 5651 sayılı kanunumuzda 2014 yılına kadar alan adı ve internet Protokolü üzerinden erişim engelleme yöntemleri kullanılırken 2014 yılında çıkarılan 6518 sayılı kanun ile URL üzerinden engelleme yöntemi öngörülerek daha hakkaniyetli olan bu yöntem uygulanmaya başlanılmıştır.(Genel Olarak Uygulanan Engelleme Yöntemidir.)
URL adresleri üzerinden münhasıran ‘’HTTP’’ protokolü kullanılarak internette yayınlanan içeriklere erişimin engellenebilmektedir. Bununla birlikte; verinin, doğru hedefe bütünlüğü bozulmadan, üçüncü kişiler tarafından ele geçirilmeden ulaşmasını sağlayan iletişim protokolü olan “HTTPS” protokolüne sahip internet sitelerinin URL adreslerine erişimin engellenmesi işleminin uygulanması teknik olarak mümkün bulunmamaktadır. Erişimin engellenmesinin teknik olarak mümkün olmadığına ilişkin kararı veren hakimliğe de bilgi verilmektedir.
İnternet Erişiminin Engellenmesi Kararı Vermeye Yetkili Makamlar
İnternet ortamında faaliyet gösteren içerik sağlayıcıları, yer sağlayıcıları ve erişim sağlayıcıların yükümlülüklerini düzenleyen 5651 Sayılı Kanunun konu edindiği bir başka husus ise; internet ortamında yer alan yayınların erişimlerinin, hangi hallerde engellenebileceği ve bu engellemeleri yapmak hususunda kimlerin yetkili olduğudur. Buna göre erişimin engellenmesine karar vermeye yetkili kuruluşlar;
- Hakim (adli makam)
- Mahkeme (adli makam)
- Cumhuriyet savcısı (adli makam)
- Cumhurbaşkanlığı (idari makam)
- Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı (idari makam)
- Milli Piyango İdaresi (idari makam)
- Sportoto Teşkilatı (idari makam)
- Erişim Sağlayıcıları Birliği (özel hukuk tüzel kişiliği)
- Türkiye Jokey Kulübü (özel hukuk tüzel kişiliği)
Bu makamlar, 5271 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nda yer alan bazı suçlar ile 5816 Sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun’da yer alan suçların, internet ortamında işlendiği hususunda yeterli şüphe bulunması ya da internet ortamında yer alan bir yayının, gerçek ve tüzel kişiler ile kurum ve kuruluşların kişilik haklarını ya da özel hayatlarının gizliliğini ihlal etmesi halinde ve son olarak yaşam hakkı ile kişilerin can ve mal güvenliğinin korunması, milli güvenlik ve kamu düzeninin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi veya genel sağlığın korunması sebeplerinden bir veya bir kaçına bağlı olarak; internet yayınlarının erişiminin engellenmesine karar verilebileceklerdir. Erişimin engellenmesi ve içerik kaldırma konusunda görevli ve yetkili mahkeme;
- Görevli Mahkeme: Kişilik haklarının ihlali nedeniyle içeriğin çıkarılması veya erişimin engellenmesi kararını vermeye görevli mahkeme, Sulh Ceza Hakimliği’dir. (5651 sayılı kanun m.9/1)
- Yetkili Mahkeme: Kişilik haklarının ihlali nedeniyle içeriğin çıkarılması ve erişimin engellenmesi kararı vermeye yetkili Sulh Ceza Hakimlikleri şunlardır:
- İnternet sitesinin Türkiye’de bilinen bir merkez adresi varsa, bu adresteki Sulh Ceza Hakimliği erişimin engellenmesi kararı vermeye yetkilidir.
- Mağdurun yerleşim yeri ve oturduğu yer Sulh Ceza Hakimliği de erişimin engellenmesi kararı vermeye yetkilidir (5271 sayılı CMK m.12/5).
Bu makamlar ve erişimin engellenmesine karar verebilme hallerinin yanında; 5651 Sayılı Kanun hükümlerince yetkilendirilmeyen ve fakat kendi Kanunları çerçevesinde erişimin engellenmesine karar verebilen kuruluşlar da bulunmaktadır. Diğer yandan daha önce ifade edildiği üzere; bu çalışmanın kapsamı 5651 Sayılı Kanun hükümleri çerçevesinde internet erişiminin engellenmesine karar verilebilecek haller ve karar vermeye yetkili kuruluşlar ile sınırlandırıldığından, kendi Kanunları kapsamında yetkilendirilen kuruluşlar ve erişim engellenmesine karar verebilirler.
1. Adli Makamlar
5651 Sayılı Kanunda öngörülen erişim engelleme sisteminde, engellemeye karar verecek merciler bakımından; esas olarak adli makamları yetkilendirmiştir. Zira Kanunda yer verilen erişim engelleme mekanizmalarının neredeyse tümünün karar verme aşamasında, adli makamların rolü bulunmaktadır. Bu kapsamda; adli makamların, doğrudan erişimin engellenmesine karar verebilmeleri mümkün olduğu gibi; kendileri dışındaki mercilerce verilmiş kararlarını denetleyip onaylamak suretiyle tedbirin uygulanmasının devamını sağlayabilmeleri de söz konusu olabilmektedir. 5651 Sayılı Kanun çerçevesinde erişimin engellenmesine karar verebilmekle yetkilendirilen söz konusu makamlar; hakim, mahkeme ve Cumhuriyet savcısıdır.
Hakim
Kanunun 8.maddesi kapsamında; 5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun kapsamında yer alan suçların ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda yer alan İntihara yönlendirme (madde 84). Çocukların cinsel istismarı (madde 103, birinci fıkra), Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma (madde 190), Sağlık için tehlikeli madde temini (madde 194), Müstehcenlik (madde 226), Fuhuş (madde 227) ve Kumar oynanması için yer ve imkân sağlama (madde 228) suçlarının; internet ortamında işlendiği hususunda yeterli şüphe bulunması halinde erişimin engellenmesine karar verebilecektir. Hâkimin soruşturma evresinde karar verebileceği bu halden başka; madde kapsamında, gecikmesinde sakınca bulunduğundan bahisle Cumhuriyet savcısı tarafından verilmiş olan kararlar da 24 saat içerisinde hâkim onayına sunulacağından, madde kapsamında sava tarafından verilen erişimin engellenmesi kararlarının uygulanmasının devamına da yine hâkim tarafından karar verilecektir.
Yine Kanunun 8/A maddesinde ifade edilen; yaşam hakkı ile kişilerin can ve mal güvenliğinin korunması, milli güvenlik ve kamu düzeninin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi veya genel sağlığın korunması sebeplerinden bir veya bir kaçına bağlı olarak hâkim tarafından erişimin engellenmesine karar verilebilmesi mümkün olduğu gibi; yine aynı madde kapsamında, gecikmesinde sakınca bulunduğundan bahisle Cumhurbaşkanlığı tarafından verilen kararlarla, ilgili bakanlığın talebi üzerine BTK Başkanı tarafından verilen kararlar da 24 saat içerisinde sulh ceza hâkiminin onayına sunulacaklardır.
Bundan başka, internet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle kişilik haklarının ihlal edildiğini iddia eden gerçek ve tüzel kişiler ile kurum ve kuruluşların; içerik sağlayıcısına, buna ulaşamamaları halinde yer sağlayıcısına başvurarak uyarı yöntemi ile içeriğin yayından çıkarılmasını isteyebilmelerini ve bunun yanında, doğrudan sulh ceza hâkimine başvurarak içeriğe erişimin engellenmesini de isteyebileceklerini düzenleyen 9.madde kapsamında da, sulh ceza hâkiminin ilgili yayına erişimin engellenmesine karar verebilmesi mümkündür.
Mahkeme
5651 s. Kanun çerçevesinde erişimin engellenmesine ve içerik kaldırma kararı verebilecek bir diğer makam ise mahkemelerdir. Mahkemeler, ancak Kanunun 8.maddesi kapsamında ve kovuşturma evresinde karar verebileceklerdir. Buna göre;
- 5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun kapsamında yer alan suçların
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda yer alan İntihara yönlendirme (madde 84)
- Çocukların cinsel istismarı (madde 103, birinci fıkra)
- Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma (madde 190)
- Sağlık için tehlikeli madde temini (madde 194)
- Müstehcenlik (madde 226)
- Fuhuş (madde 227)
- Kumar oynanması için yer ve imkan sağlama (madde 228) suçlarının; internet ortamında işlendiği hususunda yeterli şüphe bulunması halinde, kovuşturma evresinde mahkeme tarafından da erişimin engellenmesine karar verilebilecektir.
Cumhuriyet Savcısı
5651 s. Kanun hükümlerine göre erişimin engellenmesine karar verebilecek son adli makam ise Cumhuriyet savcısıdır. Cumhuriyet savcısı; 5651 s. Kanunun 8.maddesi kapsamında, ancak soruşturma evresinde ve hâkimin karar vermesinin gecikmesinde sakınca bulunan hallerde erişimin engellenmesine karar verebilecektir. Buna göre Cumhuriyet savcısının erişimin engellenmesine karar verebilmesi;
- 5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun kapsamında yer alan suçların
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda yer alan İntihara yönlendirme (madde 84)
- Çocukların cinsel istismarı (madde 103, birinci fıkra)
- Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma (madde 190)
- Sağlık için tehlikeli madde temini (madde 194)
- Müstehcenlik (madde 226)
- Fuhuş (madde 227)
- Kumar oynanması için yer ve imkân sağlama (madde 228) suçlarının internet ortamında işlendiği hususunda yeterli şüphenin oluştuğu ve hakim tarafından karar verilmesinin gecikmesinde sakınca bulunduğu hallerde ve ancak soruşturma evresinde mümkün olacaktır.
2. İdari Makamlar
5651 s. Kanun çerçevesinde internet erişiminin engellenmesine idari makamlar da karar verebilmektedirler. Bu kapsamda Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı ile Cumhurbaşkanlığı Kanunda açıkça sayılmak suretiyle yetkilendirilmişlerdir. Yine Kanunun 8.maddesine eklenen 14.fıkra ile erişimin engellenmesine karar verebileceği hüküm altına alınan, 5602 s. Kanun kapsamında şans oyunları düzenlemeye yetkili idari kuruluşlar da, kendi görev alanları ile ilgili olarak erişimin engellenmesine karar verebileceklerdir. Sportoto Teşkilatı ya da Milli piyango idaresi bu kapsamdaki kuruluşlardan sayılabilir.
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı
5651 s. Kanun kapsamında internet erişiminin engellenmesine karar verebilecek idari makamlardan ilki Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanıdır. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu, 5809 Sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 67.maddesince 2813 Sayılı Telsiz Kanunu’nun 5.maddesinde yapılan değişiklikle, bilgi teknolojilerine ilişkin çeşitli konularda görev almak üzere kurulmuştur. Daha sonra, internet erişiminin engellenmesi faaliyetlerinde görev almak amacıyla yine BTK bünyesinde kurulan Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’nın 671 s. KHK ile kapatılması üzerine internet erişiminin engellenmesi faaliyetlerini yerine getirmek hususunda görevlendirilmiştir.
Bu kapsamda BTK, internet ortamında yapılan ve Kanun kapsamına giren suçları oluşturan içeriğe sahip faaliyet ve yayınları önlemeye yönelik çalışmalar yapmakla ya da Kanunla yetkilendirilenler tarafından verilen erişim engelleme kararlarını uygulanmak üzere erişim sağlayıcılara iletmekle görevlendirildiği gibi bazı hallerde başkanlık marifetiyle internet erişiminin engellenmesine karar verebilmekle de yetkilendirilmiştir.
BTK Başkanı’nın internet erişiminin engellenmesine karar verebileceği hallerden ilkini düzenleyen 5651 s. Kanunun 8.maddesine göre; 5237 s. TCK da yer alan suçlardan bu maddede sayılanlarını ya da 5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanunda yer alan suçları oluşturduğu hususunda yeterli şüphe bulunan yayınlar hakkında; söz konusu yayınların içerik ya da yer sağlayıcılarının yurt dışında bulunması şartıyla, doğrudan BTK Başkanı tarafından erişimin engellenmesine karar verilebilecektir. Bununla beraber, engelleme konusu yayının oluşturduğu suçun çocukların cinsel istismarı, müstehcenlik ve fuhşa ilişkin olması durumunda; Başkanın re’sen karar verebilmesi için, yayınların içerik ya da yer sağlayıcısının yurt dışında bulunma şartı aranmayacaktır.
BTK Başkanı’nın erişimin engellenmesine karar verebileceği bir başka hale 5651 Sayılı Kanunun 8/A maddesinde yer verilmiştir. Buna göre; yaşam hakkı ile kişilerin can ve mal güvenliğinin korunması, milli güvenlik ve kamu düzeninin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi veya genel sağlığın korunması sebeplerinden bir veya bir kaçına bağlı olarak ilgili Bakanlıkların talep etmesi ve hakimin karar vermesinin gecikmesinde de sakınca bulunması halinde, ilgili yayın hakkında BTK Başkanı tarafından erişimin engellenmesine karar verilebilecektir. Bununla birlikte söz konusu karar Başkan tarafın dan yirmi dört saat içinde sulh ceza hâkiminin onayına sunulacak ve hakim kararı kırk sekiz saat içinde açıklanacaktır. Aksi halde, erişimin engellenmesi karan kendiliğinden kalkacaktır.
Bu düzenlemenin yanında; geçmişte ancak kişilik hakları ihlal edilenler tarafından işletilebilmekte olan “uyar-kaldır” mekanizmasının idari makamlarca çalıştırılabilmesine ilişkin hükümlere de yine Kanunun 8/A maddesinde yer verilmiş, madde kapsamında erişimin engellenmesine karar verebilmekle yetkilendirilen Cumhurbaşkanlığı ya da BTK Başkanı’nın, engellenen yayınlara konu içeriklerin yayından çıkarılmasına karar verebilecekleri de hüküm altına alınmıştır.
BTK Başkanı’nın internet ortamında yer alan bir yayının erişiminin engellenmesine karar verebileceği son hal, Kanunun 9/A maddesinde yer almaktadır. Bu maddeye göre, internet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle özel hayat gizliliğinin ihlal edildiğini iddia eden kişilerin doğrudan BTK’ya başvurarak yapacakları ilgili içeriğe erişimin engellenmesi talepleri, BTK Başkanı tarafından uygulanmak üzere Erişim Sağlayıcıları Birliğine bildirilecektir. Ayrıca söz konusu talep, sahipleri tarafından; talepte bulundukları saatten. itibaren 24 saat içerisinde sulh ceza hâkiminin kararına sunulacak, hâkim kararının en geç kırk sekiz saat içinde açıklanmaması halinde de erişimin engellenmesi tedbiri kendiliğinden kalkacaktır.
Kanunun 9/A maddesi, BTK Başkanı’nın re’sen harekete geçebileceği bir duruma da yer vermiştir. Maddenin 8.fıkrasına göre, “Özel hayatın gizliliğinin ihlaline bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde doğrudan Başkanın emri üzerine erişimin engellenmesi Kurum tarafından yapılır.” Maddenin 9.fıkrası ise bahsi geçen kararlar için öngörülen onay mekanizmasını düzenlemektedir. Söz konusu fıkraya göre, 9/A maddesi kapsamında Başkan tarafından re’sen verilen kararlar, yirmi dört saat içinde sulh ceza hâkiminin onayına sunulacak ve Hakim kararı kırk sekiz saat içinde açıklanacaktır.
Cumhurbaşkanlığı
5651 Sayılı Kanun kapsamında erişimin engellenmesine karar verebilecek bir diğer idari makam ise Cumhurbaşkanlığıdır. 15.04.2015 tarihli 6639 s. Kanunla 5651 Sayılı Kanuna eklenen ve 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile değiştirilen 8/A maddesine göre; yaşam hakkı ile kişilerin can ve mal güvenliğinin korunması, milli güvenlik ve kamu düzeninin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi veya genel sağlığın korunması sebeplerinden bir veya bir kaçına bağlı olarak ve gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde, Cumhurbaşkanlığı’nın da erişimin engellenmesine karar verebilmesi mümkündür. Bu kapsamda verilen erişimin engellenmesi kararları, BTK Başkanı tarafından yirmi dört saat içinde sulh ceza hâkiminin onayına sunulacak ve hâkim kararının kırk sekiz saat içinde açıklanmaması halinde kendiliklerinden kalkacaktır.
5602 Sayılı Kanun Kapsamında Şans Oyunları ile İlgili İdari Kuruluşlar
5651 s. Kanunun 8.maddesine 2013 yılında eklenen 14.fikrayla, 14.3.2007 tarihli ve 5602 sayılı Şans Oyunları Hasılatından Alınan Vergi, Fon ve Payların Düzenlenmesi Hakkında Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde tanımlanan kurum ve kuruluşların da, kendi görev alanlarına giren suçların internet ortamında işlendiğini tespit etmeleri hâlinde; bu yayınlarla ilgili olarak erişimin engellenmesine karar verebilecekleri hüküm altına alınmıştır. İnternetten içerik kaldırma şans oyunlarına ilişkinse kurum kendisi resen yapabilir.
Bu hükümde atıf yapılan 5602 Sayılı Kanunun 3.maddesinin 1.fıkrasının (ç) bendi, ilgili kurum ve kuruluşları; “İlgili mevzuat çerçevesinde şans oyunu tertip etme hak ve yetkisine sahip kurumlar ile bu hak ve yetkinin devredildiği kurum, kuruluş ve özel hukuk tüzel kişileri” olarak ifade etmiştir. Buna göre Sportoto Teşkilatı ya da Milli Piyango İdaresi’nin bu hüküm çerçevesinde yetkilendirilen idari kuruluşlardan oldukları söylenebilecektir. Bu nedenle bahsi geçen kuruluşların da, kendi görev alanlarına giren suçların internet ortamında işlendiğini tespit etmeleri halinde erişimin engellenmesine karar verebilmeleri mümkündür.
3. Özel Hukuk Tüzel Kişileri
5651 Sayılı Kanun çerçevesinde sadece adli ya da idari makamlar değil, özel hukuk tüzel kişileri de erişimin engellenmesine karar verebileceklerdir. Kanunda yer verilen iki hüküm kapsamında özel hukuk tüzel kişilerinin de internet erişiminin engellenmesine karar verebilmeleri mümkündür. Söz konusu hükümlerden ilki Kanunun 8.maddesinin 14.fıkrasında yer almaktadır. Bu hükme göre; şans oyunları düzenlemeye yetkili kuruluşların kendi görev alanlarına giren suçlarla ilgili olarak erişimin engellenmesine karar verebilmeleri mümkündür. Bu kapsamda, bir özel hukuk tüzel kişisi olan Türkiye Jokey Kulübü’nün; kendi görev alanlarına giren bir suçun internet ortamında işlenmesi halinde, bu suça konu yayın hakkında erişimin engellenmesine karar verebilmesi söz konusu olabilecektir. Yine 5651 Sayılı Kanunun 9.maddesinin 9.fıkrası kapsamında erişimin engellenmesine karar verebilen Erişim Sağlayıcıları Birliği de, erişimin engellenmesine karar verebilen özel hukuk tüzel kişilerine bir örnek niteliğindedir.
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu 2020 yılına ait 5651 sayılı Kanunda yer verilen katalog suçlar kapsamında, idari tedbir olarak yapılan erişimin engellenmesi tedbirlerinin suç çeşitlerine göre oransal dağılımını açıklamıştır. Bu dağılıma göre;
- Müstehcenlik %55,75,
- Fuhuş %26,28,
- Kumar Oynanması için Yer ve İmkân Sağlama %15,77
- Çocukların Cinsel İstismarı %1,93
- Sağlık İçin Tehlikeli Madde Temini %0,09
- Uyuşturucu ve Uyarıcı Madde %0,11
- Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar %0,04
- İntihara Yönlendirme %0,03 oranları verilmiştir.
Erişimin Engellenmesi Kararına İtiraz
5651 s. Kanun, adli makamlarca verilen kararlara karşı “itiraz” kanun yoluna gidilebileceğini açıkça ifade etmiş; idari makamlar tarafından verilen engelleme kararlarına karşı hangi denetim mekanizmalarının işletilebileceğine ise yer vermemiştir. Bununla birlikte idari makamlarca verilen erişim engelleme kararları da nitelikleri gereği birer idari işlem olmaları nedeniyle; idari işlemler açısından geçerli olan hukuki hükümlere göre denetlenebileceklerdir. Ülkemiz hukuk sisteminde idari işlemlere karşı idare mahkemelerinde iptal davası açılabilir.
İtiraz Edebilecek Kişiler
5651 s. Kanun, kimlerin adli itirazda bulunabileceği sorusunun cevabını, kural olarak 5271 s. CMK’ya bırakmış, bunun yanında 5271 s. CMK’da yer almayan bazı kişilere de itiraz hakkı tanımıştır. Bu nedenle kimlerin adli itirazda bulunabileceğini tespit etmek için, hem 5271 s. CMK’ya hem de 5651 s. Kanuna bakılması gerekecektir. 5271 s. CMK’nın “İtiraz olunabilecek kararlar” başlıklı 267. maddesinin 1.fıkrasına göre; “Hâkim kararları ile Kanunun gösterdiği hallerde, mahkeme kararlarına karşı itiraz yoluna gidilebilir.” Aynı Kanunun, “Kanun yollarına başvurma hakkı” başlıklı 260. maddesinin 1.fıkrasına göre ise, “Hâkim ve mahkeme kararlarına karşı Cumhuriyet savcısı, şüpheli, sanık ve bu Kanuna göre katılan sıfatını almış olanlar ile katılma isteği karara bağlanmamış, reddedilmiş veya katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için Kanun yolları açıktır.”
Bu hükümlere göre; ilk olarak Cumhuriyet savcısının ve erişime engellenen yayını yayınlayan kişinin erişimin engellenmesi kararlarına itiraz etme hakkı bulunmaktadır. Bunun yanında, 5271 s. CMK hükümlerine göre katılan sıfatını almış olanlar ile katılma isteği karara bağlanmamış, reddedilmiş veya katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için de Kanun yollarının açık olduğu söylenebilecektir. Kamu davasına katılma, 5271 s. CMK’nın 237 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. 237.maddenin 1.fıkrasına göre: “Mağdur, suçtan zarar gören gerçek ve tüzel kişiler ile malen sorumlu olanlar, ilk derece mahkemesindeki kovuşturma evresinin her aşamasında hüküm verilinceye kadar şikâyetçi olduklarımı bildirerek kamu davasına katılabilirler.” Görüldüğü gibi bu hükümle suçun mağduruna, suçtan zarar gören gerçek ve tüzel kişilerle suçtan malen sorumlu olanlara, kamu davasına katılma ve dolayısıyla da adli itirazda bulunma hakkı tanınmıştır.
Karara İtiraz Süresi ve Usulü
5271 s. CMK’nın 268.maddesine göre hâkim veya mahkeme kararına karşı itiraz, Kanunun ayrıca hüküm koymadığı hallerde 35. maddeye göre ilgililerin kararı öğrendiği günden itibaren yedi gün içinde yapılacaktır. 5651 s. Kanun hükümlerinde CMK hükümlerinden farklı bir süre belirtilmediği için, bu Kanun kapsamında verilen erişim engelleme kararlarına karşı yapılacak itirazlar da, ilgililerin CMK’nın 35.maddesi hükümlerine göre engelleme kararını öğrenmelerinden itibaren yedi gün içinde gerçekleştirileceklerdir. Burada atıf yapılan CMK’nın 35.maddesi, kararların açıklanması ve tebliğini düzenlemektedir. Maddeye göre ilgili tarafın yüzüne karşı verilen karar kendisine açıklanacak ve isterse kararın bir örneği de verilecektir. Koruma tedbirlerine ilişkin olanlar hariç olmak üzere aleyhine Kanun yoluna başvurulabilecek hâkim veya mahkeme kararları da hazır bulunamayan ilgilisine tebliğ olunacaktır.
Belirtilmelidir ki; madde hükmünün, koruma tedbiri niteliğin- deki erişim engelleme kararları açısından incelenmesi sonucunda, itirazda bulunacak kişinin kararın verilişi esnasında hazır bulun- maması halinde, bu tedbirin varlığından haberdar olmasının oldukça zor olacağı kanaatine varılmıştır. Zira ikinci fıkrada; hazır bulunmayan ilgililere tebliğ edilecek kararlar açısından, koruma tedbirleri istisna tutulmuştur. Bu durumda, karar esnasında hazır bulunmayan ve karar kendisine tebliğ edilmediği için erişimin engellenmesi tedbirinden de haberdar olamayan itirazda bulunacak kişinin; kararı başka yollarla öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içeri- sinde itirazda bulunması gündeme gelecektir. Bu kapsamda yapılacak itirazın da kararı veren mercie verilecek bir dilekçe veya tutanağa geçirilmek koşulu ile zabıt katibine beyanda bulunmak suretiyle yapılması gerekecektir.
İtirazın Sonuçları
Kararına itiraz edilen hâkim veya mahkeme, itirazı yerinde görürse kararını düzeltecek; yerinde görmezse en çok üç gün içinde, itirazı incelemeye yetkili olan mercie gönderecektir. Kural olarak, itiraz hakkında duruşma yapılmaksızın karar verilecektir. İtirazı değerlendiren merciin, itirazı yerinde görmesi halinde; itiraz konusu hakkında da karar vermesi söz konusu olacaktır. Merciin, itiraz üzerine verdiği kararları kesin iken; istisnai olarak ilk defa itiraz merci tarafından verilmiş olan tutuklama kararlarına karşı ikinci defa itiraz yoluna gidilebilecektir. Yapılan itirazlar, kural olarak kararın 80 yerine getirilmesinin geri bırakılması sonucunu doğurmayacaktır. Ancak, kararına itiraz edilen makam veya kararı inceleyecek merciin, itiraz konusu kararın uygulanmasının geri bırakılmasına karar verebilmesi mümkündür.
Erişim Engelleme Kararlarını Yerine Getirecek Merciler
5651 s. Kanun kapsamında yetkili makamlar tarafından alınan erişim engelleme kararlarının hüküm ve sonuç ifade edebilmeleri için, bu kararların yerine getirilmeleri, diğer bir deyişle infaz edilmeleri gerekmektedir. Söz konusu kararlarının yerine getirilmesi; internet kullanıcılarının haklarında engelleme kararı verilen yayınlara ya da içeriklere erişimlerinin, çeşitli teknikler kullanılarak engellenmesini ifade etmektedir. 5651 s. Kanun çerçevesinde verilen erişim engelleme kararları; erişim sağlayıcılar, içerik sağlayıcılar ya da BTK tarafından yerine getirilecektir. Kanun kapsamında verilen kararlardan hangilerinin hangi merci tarafından yerine getirileceği ise, söz konusu kararların hangi madde hükümleri kapsamında verilmiş olduklarına göre tespit edilecektir.
8. Madde Kapsamındaki Kararlar
5651 s. Kanunun 8.maddesi, madde kapsamında verilen engelleme kararlarının hangi merci tarafından yerine getireceğini, bu kararları veren makamlara göre sınıflandırmıştır. Buna göre; BTK Başkanı tarafından verilen kararlar, erişim sağlayıcılar tarafından yerine getirilecek; hâkim, mahkeme veya Cumhuriyet savcısı tarafından verilen kararlar ise gereği yapılmak üzere BTK’ya gönderileceklerdir. Ayrıca erişimin engellenmesi kararlarının gerekleri, derhal en geç kararın bildirilmesi anından itibaren dört saat içinde yerine getirilecektir.”
8/A Maddesi Kapsamındaki Kararlar
5651 s. Kanunun 8/A maddesi kapsamında verilen engelleme kararları, niteliklerine göre erişim sağlayıcı, içerik sağlayıcı ya da yer sağlayıcı tarafından yerine getirileceklerdir. Zira Kanunun 8/A maddesi kapsamında kişilerin internet içeriklerine erişimlerinin önlenmesi amacıyla birden fazla yöntem öngörülmüştür. Buna göre, madde kapsamında verilen erişim engelleme kararları, erişim sağlayıcılar tarafından; içeriğin yayından çıkarılması kararları ise içerik ya da yer sağlayıcılar tarafından yerine getirileceklerdir.
9. Madde Kapsamındaki Kararlar
5651 s. Kanunun 9.maddesi uyarınca verilen engelleme karaları, uygulanmak üzere Erişim Sağlayıcıları Birliğine gönderileceklerdir. Kararların Birliğe gönderilmesinden sonraki süreci ifade eden 9.maddenin 8.fıkrasına göre, “Birlik tarafından erişim sağlayıcıya gönderilen içeriğe erişimin engellenmesi kararının gereği derhal, en geç dört saat içinde erişim sağlayıcı tarafından yerine getirilir.” Fakat 9.maddenin 8.fıkrası, sadece içeriğe erişimin engellenmesi kararlarını uygulayacak mercileri göstermiş, hâkimin içeriğe erişimin engellenmesi yöntemiyle ihlalin engellenemeyeceğine kanaat getirmesi hâlinde, internet sitesindeki tüm yayına yönelik olarak erişimin engellenmesine karar vermesi durumuna ilişkin bir hükme yer vermemiştir. Gerçekten de söz konusu fıkra; “…Birlik tarafından erişim sağlayıcıya gönderilen içeriğe erişimin engellenmesi kararının gereği…” demek suretiyle; Birliğe gönderilen kararlardan sadece içeriğe erişimin engellenmesi kararlarının erişim sağlayıcıya gönderileceğini ifade etmektedir. Bu durumda Birliğe iletilen ve internet sitesindeki tüm yayına yönelik olarak verilen erişim engellenmesi kararlarının kim tarafından uygulanacağı anlaşılamamaktadır.
9/A Maddesi Kapsamındaki Kararlar
Özel hayat gizliliğinin ihlal edildiğini iddia eden kişilerin, ilgili yayınların erişimlerinin engellenmesi amacıyla yapacakları başvuru haklarını düzenleyen 9/A maddesinin 3.fıkrasına göre; özel hayat gizliliğinin ihlal edildiğini iddia eden kişiler tarafından yapılan başvuru üzerine BTK Başkanı tarafından verilen içeriğe erişimin engellenmesi kararları, Erişim Sağlayıcıları Birliğine gönderilecek ve erişim sağlayıcılar tarafından en geç dört saat içeri- sinde yerine getirileceklerdir. Diğer yandan söz konusu hüküm, kararı yerine getirecek merciin tespitini açıkça yapmasına karşın; dört saatlik sürenin hangi andan itibaren başlayacağı hususuna yer vermemiştir. 9.madde ile ilgili açıklamalarda ifade edildiği üzere, uygulamada birçok karışıklığa neden olabilecek nitelikteki bu hususun açıklığa kavuşturulması ve bu sürenin, 5651 Sayılı Kanunun 8.maddesinin 5. fıkrasına paralel olarak, kararın erişim sağlayıcıya bildirilmesi anından itibaren başlayacağının açıkça belirtilmesi gerekmektedir.
İçerik Kaldırma Nedir?
İnternet üzerinden yapılan yayınlar zaman zaman özel hayatın gizliliği ilkesini ya da kişilik haklarını ihlal edebilmekte veya suç niteliği taşıyabilmektedir. İnternet yoluyla işlenen suçlarla mücadele edilmesi, özel hayatın gizliliği ilkesinin ve kişilik haklarının korunması için 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun çıkarılmıştır. Kanunda hak ihlali ya da suç niteliğindeki içeriklerin çıkarılması ve erişimin engellenmesine ilişkin düzenlemeler yer almaktadır. Kanun içerik kaldırma ve erişimin engellenmesi sebeplerini ve usulünü dört ana başlık altında toplamıştır. Bunlar:
- Özel hayatın gizliliği,
- Kişilik haklarının ihlali,
- Gecikmesinde sakınca bulunan haller
- Suç nedeniyle
Erişimin engellenmesi ve içerik kaldırma işlemleri üstte belirtildiği üzere birbirinden farklıdır. Bu kapsamında;
- İnternetten içerik kaldırma (silme): İnternet üzerinden yayımlanan ve hukuka aykırılık teşkil eden haber, video, fotoğraf, yorum gibi içeriklerin kaldırılması ve/veya silinmesidir. İçerik kaldırma (silme9 işlemi sadece yer veya içerik sağlayıcı tarafından yerine getirilebilir. Sulh Ceza Hakimliği bu konuda karar veremez.
- İnternet sitesi veya web sayfasına erişimin engellenmesi: İnternet üzerinden yayımlanan haber, video, fotoğraf, yorum gibi içeriklerle kişilik haklarının veya özel hayatın gizliliğinin ihlali, suç işlenmesi, kamu yararı bulunması gibi nedenlerle öncelikle hukuka aykırı içeriğin bulunduğu internet sitesindeki URL’ye, ihlal bu şekilde giderilemediği takdirde tüm internet sitesine erişimin engellenmesini ifade etmektedir. Bu konuda Sulh Ceza Hakimliği veya BTK karar verebilir.
Özel hayatın gizliliği ilkesinin ihlali durumunda içeriğin kaldırılması ve erişimin engellenmesi için Kuruma başvurulmalı, bilahare bu talep Sulh Ceza Hakimine sunulmalıdır. Kişilik haklarının ihlalinde ise içerik veya yer sağlayıcısına başvurulup sonuç alınamaması durumunda ya da doğrudan Sulh Ceza Hakimine başvurulmalıdır. Ancak bu konuda asıl yetkili Sulh Ceza Hakimidir. Başkan ve Savcı tarafından verilen içerik kaldırma ve erişimin engellenmesi kararlarının Sulh Ceza Hakimince onaylanması gerekmektedir. Gecikmesinde sakınca bulunan hallerde ve suç nedeniyle Başkan ya da Cumhuriyet savcısı içeriğim kaldırılmasına ve erişimin engellenmesine karar verebilir. Ancak bu karar 24 saat içinde Sulh Ceza Hakimine sunulmalıdır.
İnternetten İçerik Kaldırma
Türkiye’de internet hakkına ilişkin ilk düzenleme 5369 sayılı Evrensel Hizmet Kanunu ile yapılmıştır. Bu Kanun ile düzenlenen evrensel hizmet ile; Türkiye sınırları içinde hiçbir yer ayrımı gözetmeksizin, makul bedel karşılığında, düşük gelirliler ve dezavantajlı gruplara ilişkin tedbirler alınarak, önceden belirlenmiş hizmet kalitesinde ve devamlı olarak temel internet erişimi ve elektronik haberleşmenin sağlanması amaçlanmıştır. İnternetten içerik kaldırma ve erişimin engellenmesi birbirinden farklı kavramlardır.
İnternet alanındaki hızlı gelişmeler Evrensel Hizmet Kanunu’nu yetersiz kılmış ve nihayet 2007 yılında kısaca İnternet Kanunu olarak adlandırılan “İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun” yürürlüğe girmiştir. Bu kanun kapsamına internetten içerik kaldırmaya yönelik usul ve esasları da almaktadır. Özellikle internet hukukunun yaygınlaşması ve uygulama alanının genişlemesi ile ortaya çıkan ve evrensel olarak bir temel hak olarak kabul görmeye başlayan unutulma hakkı ile yakından bağlantısı bulunan internetten içerik kaldırmaya ve buna ilişkin usulü bu kanun açıklığa kavuşturmuş durumdadır.
İnternet hakkındaki yasal düzenlemelerin uygulanmasını ve yürütülmesini sağlayan idari kuruluş günümüzde Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu(BTK)’dur. 2016 yılından önce Telekomünikasyon İletişim Başkanlığınca yapılan iletişimin içeriğini kontrolü 2016 yılında bu kurumun kapatılması üzerine BTK bünyesinde toplanarak tek merkezden yürütülmeye başlanmıştır. İçerik kaldırma ve erişimin engellenmesi temel hak ve özgürlükler açısından son derece hassas bir konudur. Amaç özel hayatın, kişilik haklarının, kamu düzeninin ve milli güvenliğin korunması, suçun önlenmesidir. Ancak bu yapılırken düşünce, ifade ve basın özgürlüğü ihlal edilmemelidir. İçerik kaldırma ve erişimin engellenmesi için yapılması gerekenler ve izlenecek yollar aşağıda belirtilmiştir.
Katalog Suçlar Nedeniyle İnternetten İçerik Kaldırma ve Erişimin Engellenmesi
İnternet ortamında yapılan ve içeriği aşağıdaki suçları oluşturduğu hususunda yeterli şüphe sebebi bulunan yayınlarla ilgili olarak içeriğin çıkarılmasına ve/veya erişimin engellenmesine karar verilir:
- İntihara yönlendirme (madde 84)
- Çocukların cinsel istismarı (madde 103, birinci fıkra)
- Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma (madde 190)
- Sağlık için tehlikeli madde temini (madde 194)
- Müstehcenlik (madde 226)
- Fuhuş (madde 227)
- Kumar oynanması için yer ve imkân sağlama (madde 228)
- suçları.
- 5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanunda yer alan suçlar.
- 7258 sayılı Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Düzenlenmesi Hakkında Kanunda yer alan suçlar.
İçeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi kararı, soruşturma evresinde hakim, kovuşturma evresinde ise mahkeme tarafından verilir. Soruşturma evresinde, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısı tarafından da içeriğin çıkarılmasına ve/veya erişimin engellenmesine karar verilebilir. Bu durumda Cumhuriyet savcısı kararını yirmidört saat içinde hâkimin onayına sunar ve hâkim, kararını en geç yirmidört saat içinde verir. Bu süre içinde kararın onaylanmaması halinde tedbir, Cumhuriyet savcısı tarafından derhal kaldırılır. Erişimin engellenmesi kararı, amacı gerçekleştirecek nitelikte görülürse belirli bir süreyle sınırlı olarak da verilebilir. Koruma tedbiri olarak verilen içeriğin çıkarılmasına ve/veya erişimin engellenmesine ilişkin karara 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerine göre itiraz edilebilir.
Hakim, mahkeme veya Cumhuriyet savcısı tarafından verilen internetten içerik kaldırma veya erişimin engellenmesi kararının birer örneği, gereği yapılmak üzere kuruma gönderilir. İçeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi kararının gereği, derhal ve en geç kararın bildirilmesi anından itibaren dört saat içinde yerine getirilir.
Soruşturma sonucunda kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesi halinde ya da Kovuşturma evresinde beraat kararı verilmesi durumunda içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi kararı kendiliğinden hükümsüz kalır. Konusu suç oluşturan içeriğin yayından çıkarılması halinde; erişimin engellenmesi kararı, soruşturma evresinde Cumhuriyet savcısı, kovuşturma evresinde mahkeme tarafından kaldırılır.
Koruma tedbiri olarak verilen içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi kararının gereğini yerine getirmeyen içerik, yer veya erişim sağlayıcılarının sorumluları, fiil daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde, beş yüz günden üç bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.
İdari tedbir olarak verilen içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi kararının yerine getirilmemesi halinde, Başkan tarafından ilgili içerik, yer ve erişim sağlayıcısına, onbin Yeni Türk Lirasından yüzbin Yeni Türk Lirasına kadar idarî para cezası verilir. Kurum tarafından verilen idarî para cezalarına ilişkin kararlara karşı, 2577 sayılı İdarî Yargılama Usulü Kanunu hükümlerine göre kanun yoluna başvurulabilir. İdarî para cezasının verildiği andan itibaren yirmidört saat içinde erişim sağlayıcı tarafından kararın yerine getirilmemesi halinde Kurum tarafından yetkilendirmenin iptaline karar verilebilir.
Erişimin engellenmesi kararları, ihlalin gerçekleştiği yayın, kısım, bölüm ile ilgili olarak (URL vb. şeklinde) içeriğe erişimin engellenmesi yöntemiyle verilir. Ancak, teknik olarak ihlale ilişkin içeriğe erişimin engellenmesi yapılamadığı veya ilgili içeriğe erişimin engellenmesi yoluyla ihlalin önlenemediği durumlarda, internet sitesinin tümüne yönelik olarak erişimin engellenmesi kararı verilebilir.
Kişilik Haklarının İhlali Nedeniyle İçeriğin Yayından Çıkarılması ve Erişimin Engellenmesi
İnternet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle kişilik haklarının ihlal edildiğini iddia eden gerçek ve tüzel kişiler ile kurum ve kuruluşlar, içerik sağlayıcısına, buna ulaşamaması hâlinde yer sağlayıcısına başvurarak uyarı yöntemi ile içeriğin yayından çıkarılmasını isteyebileceği gibi doğrudan sulh ceza hâkimine başvurarak içeriğin çıkarılmasını ve/veya erişimin engellenmesini de isteyebilir. İnternet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle kişilik haklarının ihlal edildiğini iddia eden kişilerin talepleri, içerik ve/veya yer sağlayıcısı tarafından en geç yirmi dört saat içinde cevaplandırılır. İnternet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle kişilik hakları ihlal edilenlerin talepleri doğrultusunda hakim içeriğin çıkarılmasına ve/veya erişimin engellenmesine karar verebilir.
Hâkim, vereceği erişimin engellenmesi kararlarını esas olarak, yalnızca kişilik hakkının ihlalinin gerçekleştiği yayın, kısım, bölüm ile ilgili olarak (URL, vb. şeklinde) içeriğe erişimin engellenmesi yöntemiyle verir. Zorunlu olmadıkça internet sitesinde yapılan yayının tümüne yönelik erişimin engellenmesine karar verilemez. Ancak, hâkim URL adresi belirtilerek içeriğe erişimin engellenmesi yöntemiyle ihlalin engellenemeyeceğine kanaat getirmesi hâlinde, gerekçesini de belirtmek kaydıyla, internet sitesindeki tüm yayına yönelik olarak erişimin engellenmesine de karar verebilir.
Hakimin verdiği içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi kararları doğrudan Erişim Sağlayıcıları Birliğine gönderilir. Hakim yapılan başvuruyu en geç yirmi dört saat içinde duruşma yapmaksızın karara bağlar. Bu karara karşı 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerine göre itiraz yoluna gidilebilir. Erişimin engellenmesine konu içeriğin yayından çıkarılmış olması durumunda hakim kararı kendiliğinden hükümsüz kalır.
Erişim Sağlayıcılar Birliği tarafından ilgili içerik ve yer sağlayıcılar ile erişim sağlayıcıya gönderilen içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi kararının gereği derhâl, en geç dört saat içinde ilgili içerik ve yer sağlayıcılar ile erişim sağlayıcı tarafından yerine getirilir. Hakimin verdiği içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi kararına konu kişilik hakkının ihlaline ilişkin yayının başka internet adreslerinde de yayınlanması durumunda ilgili kişi tarafından Birliğe müracaat edilmesi hâlinde mevcut karar bu adresler için de uygulanır.
İnternet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle kişilik hakları ihlal edilenlerin talep etmesi durumunda hâkim tarafından, başvuranın adının karara konu internet adresleri ile ilişkilendirilmemesine karar verilebilir. Kararda, Birlik tarafından hangi arama motorlarına bildirim yapılacağı gösterilir. Sulh ceza hâkiminin kararını şartlara uygun olarak ve süresinde yerine getirmeyen içerik, yer ve erişim sağlayıcıların sorumluları, beş yüz günden üç bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.
Özel Hayatın Gizliliği Nedeniyle İçeriğe Erişimin Engellenmesi
İnternet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle özel hayatının gizliliğinin ihlal edildiğini iddia eden kişiler, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumuna doğrudan başvurarak içeriğe erişimin engellenmesi tedbirinin uygulanmasını isteyebilir. Yapılan bu istekte; hakkın ihlaline neden olan yayının tam adresi (URL), hangi açılardan hakkın ihlal edildiğine ilişkin açıklama ve kimlik bilgilerini ispatlayacak bilgilere yer verilir. Kurum Başkanı kendisine gelen bu talebi uygulanmak üzere derhâl Erişim Sağlayıcıları Birliğine bildirir, erişim sağlayıcılar bu tedbir talebini derhal, en geç dört saat içinde yerine getirir.
Erişimin engellenmesi, özel hayatın gizliliğini ihlal eden yayın, kısım, bölüm, resim, video ile ilgili olarak (URL şeklinde) içeriğe erişimin engellenmesi yoluyla uygulanır. Erişimin engellenmesini talep eden kişiler, internet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle özel hayatın gizliliğinin ihlal edildiğinden bahisle erişimin engellenmesi talebini talepte bulunduğu saatten itibaren yirmi dört saat içinde sulh ceza hâkiminin kararına sunar. Hâkim, internet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle özel hayatın gizliliğinin ihlal edilip edilmediğini değerlendirerek vereceği kararını en geç kırk sekiz saat içinde açıklar ve doğrudan Kuruma gönderir; aksi hâlde, erişimin engellenmesi tedbiri kendiliğinden kalkar.
Erişimin engellenmesine konu içeriğin yayından çıkarılmış olması durumunda hâkim kararı kendiliğinden hükümsüz kalır. Özel hayatın gizliliğinin ihlaline bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde doğrudan Başkanın emri üzerine erişimin engellenmesi Kurum tarafından yapılır. Bu kapsamında Başkan tarafından verilen erişimin engellenmesi kararı, yirmi dört saat içinde sulh ceza hâkiminin onayına sunulur. Hakim, kararını kırk sekiz saat içinde açıklar.
Gecikmesinde Sakınca Bulunan Hallerde İnternetten İçerik Kaldırma ve Erişimin Engellenmesi
Yaşam hakkı ile kişilerin can ve mal güvenliğinin korunması, millî güvenlik ve kamu düzeninin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi veya genel sağlığın korunması sebeplerinden bir veya bir kaçına bağlı olarak hâkim veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde, Cumhurbaşkanlığı veya millî güvenlik ve kamu düzeninin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi veya genel sağlığın korunması ile ilgili bakanlıkların talebi üzerine Başkan tarafından internet ortamında yer alan yayınla ilgili olarak içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi kararı verilebilir. Karar, Başkan tarafından derhâl erişim sağlayıcılara ve ilgili içerik ve yer sağlayıcılara bildirilir. İçerik çıkartılması ve/veya erişimin engellenmesi kararının gereği, derhâl ve en geç kararın bildirilmesi anından itibaren dört saat içinde yerine getirilir.
Cumhurbaşkanlığı veya ilgili Bakanlıkların talebi üzerine Başkan tarafından verilen içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi kararı, Başkan tarafından, yirmi dört saat içinde sulh ceza hâkiminin onayına sunulur. Hâkim, kararını kırk sekiz saat içinde açıklar; aksi hâlde, karar kendiliğinden kalkar. Bu kapsamda verilen erişimin engellenmesi kararları, ihlalin gerçekleştiği yayın, kısım, bölüm ile ilgili olarak (URL, vb. şeklinde) içeriğe erişimin engellenmesi yöntemiyle verilir. Ancak, teknik olarak ihlale ilişkin içeriğe erişimin engellenmesi yapılamadığı veya ilgili içeriğe erişimin engellenmesi yoluyla ihlalin önlenemediği durumlarda, internet sitesinin tümüne yönelik olarak erişimin engellenmesi kararı verilebilir.
Bu kapsamda suça konu internet içeriklerini oluşturan ve yayanlar hakkında Başkan tarafından, Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulur. Bu suçların faillerine ulaşmak için gerekli olan bilgiler içerik, yer ve erişim sağlayıcılar tarafından hâkim kararı üzerine adli mercilere verilir. Bu bilgileri vermeyen içerik, yer ve erişim sağlayıcıların sorumluları, fiil daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde, üç bin günden on bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. Bu kapsamda verilen içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi kararının gereğini yerine getirmeyen erişim sağlayıcılar ile ilgili içerik ve yer sağlayıcılara Başkan tarafından elli bin Türk lirasından beş yüz bin Türk lirasına kadar idari para cezası verilir.
İnternetten İçerik Sildirme
Günümüzde internet aracılığıyla iletişim kurmayan ve internet ortamında içerik oluşturmayan kişi sayısı yok denecek kadar azdır. Ancak kişiler her zaman internet ortamında oluşturdukları ya da kendileri hakkında oluşturulan içeriklerin internet ortamında kalmaya devam etmesini istemeyebilirler. Bu anlayış günümüzde özellikle internet kullanımının artmasıyla ortaya çıkan unutulma hakkı ile yakından ilişkilidir. Temel bir insan hakkı olarak unutulma hakkı esasen kişilerin kendileri hakkındaki bilgi ve paylaşımların ortadan kaldırılmasını isteme hakkını oluşturur. Bu bağlamda internetten içerik kaldırılmasının talep edilmesi de unutulma hakkının bir gereğidir. İnternetten içerik kaldırma ve erişimin engellenmesi talebinde bulunabilecekler internet ortamında yapılan yayın nedeniyle özel hayatlarının gizliliği ve kişilik hakları ihlal edilenlerdir. İnternetten içerik kaldırma ve erişimin engellenmesi;
- Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı,
- Cumhuriyet Savcısı
- Sulh Ceza Hakimi tarafından alınır.
Ülkemizde internetten içerik kaldırılmasının talep edilmesi yukarıda da adı geçen İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi Ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun (İnternet Kanunu) çerçevesinde yapılmaktadır. Ancak bu temel kanun dışında da internetten içerik kaldırılmasını düzenleyen kanunlar vardır. Örneğin; Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu Ek 4. Maddesi, Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun 8. Maddesi, Türk Ticaret Kanunu haksız rekabete ilişkin hükümler, Terörle Mücadele Kanunu 6. Maddesi, Türk Medeni Kanunu 24 ve 25. Maddeleri gibi kanunlar ile internetten içerik kaldırılması hususu düzenlenmiştir.
İnternetten içerik kaldırma hususuna ilişkin düzenlemeye göre içerik kaldırmayı talep edecek olan talepçi bazı şartların gerçekleşmesi halinde doğrudan idareye başvurabileceği gibi yargı yoluna da başvurabilmektedir. İdareye doğrudan yapılacak başvuru BTK’ya yapılırken, yargısal başvuru için Sulh Ceza Hakimliği görevlidir. Bu konuda ceza avukatı ile çalışmanız sürecinizin hızlanması ve doğru sonuç alınması bakımından önemlidir.
5651 Sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun
5651 Sayılı Kanun 04.05.2007 tarihinde kabul edilerek 23.05.2007 tarihli resmi gazete yayınlanmıştır. Söz konusu Kanun, 10.11.2008 tarihinde gerçekleştirilen ilk değişiklikten sonra; Şubat-Mart ve Eylül-Ekim 2014 dönemlerinde kapsamlı değişikliklere konu olmuş, 15.04.2015 ve 24.11.2016 tarihli değişikliklerin ardından son halini almıştır.
- İnternet Yönetişimi ilkelerinden, internet ortamındaki güvenliği (Siber Güvenlik) sağlamayı ve kişilerin temel hak ve hürriyetlerini korumayı hedefleyen 5651 s. Kanunun, “Amaç ve Kapsam” başlıklı 1.maddesine göre; bu Kanunun amacı, bir yandan internet ortamında faaliyet gerçekleştiren içerik, yer ve erişim sağlayıcılar ile toplu kullanım sağlayıcıların yükümlülük ve sorumluluklarını, diğer yandan da internet ortamında işlenen belirli suçlarla; içerik, yer ve erişim sağlayıcılar üzerinden yapılacak mücadeleye ilişkin esas ve usulleri düzenlemektir.
- Kanunun “Tanımlar” başlıklı 2.maddesi; internet ortamında faaliyet gösteren erişim sağlayıcılar ve yer sağlayıcılar gibi aktörler ile Kanunda yer verilen erişim, veri, URL adresi gibi teknik kav- ramların neleri ifade ettiklerini belirtmiştir. Bu kavramlardan “erişimin engellenmesi”, “içerik sağlayıcı”, “yer sağlayıcı”, “erişim sağlayıcı” ve “toplu kullanım sağlayıcı” ifadeleri çalışmada sıkça kullanıldığından, söz konusu ifadelere burada görülmüştür. Buna göre “Erişim”, bir internet ortamına bağlanarak kullanım olanağı kazanılmasını; “Erişimin engellenmesi”, alan adından erişimin engellenmesi, IP adresinden erişimin engellenmesi, içeriğe (URL) erişimin engellenmesi ve benzeri yöntemler kullanılarak erişimin engellenmesini; “Erişim sağlayıcı”, kullanıcılarına internet ortamına erişim olanağı sağlayan her türlü gerçek veya tüzel kişileri; “Internet ortamı”, haberleşme ile kişisel veya kurumsal bilgisayar sistemleri dışında kalan ve kamuya açık olan internet üzerinde oluşturulan ortamı: “İçerik sağlayıcı”, internet ortamı üzerinden kullanıcılara sunulan her türlü bilgi veya veriyi üreten, değiştiren ve sağlayan gerçek veya tüzel kişileri; “Yer sağlayıcı”, hizmet ve içerikleri barındıran sistemleri sağlayan veya işleten gerçek veya tüzel kişileri; “Toplu kullanım sağlayıcı ise kişilere belli bir yerde ve belli bir süre internet ortamı kullanım olanağı sağlayan, ifade etmektedir.
- İçerik, yer ve erişim sağlayıcıların yükümlülüklerini düzenleyen 3, 4, 5 ve 6.maddeler ise, bir yandan bu aktörleri belli yükümlülükleri yerine getirmekle görevlendirmiş diğer taraftan da söz konusu yükümlülüklerin yerine getirilmemesi halini bazı yaptırımlara bağlamıştır. Kanunun 3.maddesi; içerik, yer ve erişim sağlayıcıları; yönetmelikle belirlenen esas ve usuller çerçevesinde tanıtıcı bilgilerini kendilerine ait internet ortamında kullanıcıların ulaşabileceği şekilde ve güncel olarak bulundurmakla yükümlü tutmuş ve bu yükümlülüğü yerine getirmeyen içerik, yer veya erişim sağlayıcısına BTK Başkanı tarafından iki bin Türk lirasından elli bin Türk lirasına kadar idari para cezası verileceğini düzenlemiştir.
- İçerik sağlayıcıların sorumluluğunu düzenleyen 4.maddeye göre içerik sağlayıcı, kural olarak internet ortamında kullanıma sunduğu her türlü içerikten sorumlu olacak; bağlantı sağladığı içerikten ise sadece içeriği benimsediği ve kullanıcının söz konusu içeriğe ulaşmasını amaçladığı açıkça belli ise sorumlu olacaktır.
- Yine yer sağlayıcıların yükümlülüklerini düzenleyen 5.maddeye göre yer sağlayıcı, yer sağladığı hukuka aykırı içeriği, Kanunun 8 inci ve 9 uncu maddelerine göre haberdar edilmesi hâlinde yayından çıkarmakla; yer sağladığı hizmetlere ilişkin trafik bilgilerini bir yıldan az ve iki yıldan fazla olmamak üzere yönetmelikte belirlenecek süre kadar saklamakla ve bu bilgilerin doğruluğunu, bütünlüğünü ve gizliliğini sağlamakla yükümlüdür. Yer sağlayıcılık bildiriminde bulunmayan veya bu Kanundaki yükümlülüklerini yerine getirmeyen yer sağlayıcı hakkında BTK Başkanı tarafından on bin Türk Lirasından yüz bin Türk Lirasına kadar idari para cezası verilebilecektir.
- Erişim sağlayıcı ise, herhangi bir kullanıcısının yayınladığı hukuka aykırı içeriğe erişimi bu Kanun hükümlerine uygun olarak haberdar edilmesi halinde engellemekle; sağladığı hizmetlere ilişkin yönetmelikte belirtilen trafik bilgilerini altı aydan az ve iki yıldan fazla olmamak üzere yönetmelikte belirlenecek süre kadar saklamakla ve bu bilgilerin doğruluğunu, bütünlüğünü ve gizliliğini sağlamakla ve erişimi engelleme kararı verilen yayınlarla ilgili olarak alternatif erişim yollarını engelleyici tedbirleri almakla yükümlendirilmiştir. Söz konusu yükümlülüklerden ilki dışındakileri yerine getirmemiş olan erişim sağlayıcısına, BTK Başkanı tarafından on bin Türk Lirasından elli bin Türk Lirasına kadar idari para cezası verilebilecektir. Erişim engelleme yükümlülüğü- nü yerine getirmeyen erişim sağlayıcısına hangi yaptırımın uygulanacağı ise, Kanunda erişimin engellenmesini düzenleyen her bir maddede ayrıca düzenlenmiştir.
- Kanuna 6.2.2014 tarihinde eklenen 6/A maddesi; erişim engelleme kararlarını, uygulanmak üzere erişim sağlayıcılara iletmekle görevli bir özel hukuk tüzel kişisi olan Erişim Sağlayıcıları Birliği’ni düzenlemektedir. Buna göre 5651 s. Kanunun 8.maddesi kapsamı dışındaki erişimin engellenmesi kararlarının uygulanmasını sağlamak üzere, 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu kapsamında yetkilendirilen tüm internet servis sağlayıcıları ile internet erişim hizmeti veren diğer işletmecilerin katılımıyla, Erişim Sağlayıcıları Birliği Kurulacaktır.
Erişimin Engellenmesi ve İnternetten İçerik Kaldırma Konusunda Temel Kavramlar
E-Tespit; Türkiye Noterler Birliği’nin tarafından 1 Mart 2016’da yürürlüğe girmiştir. “Elektronik ortamda tespit” (e-tespit) amaç sosyal medya platformlarında sıkça karşılaşılan mağduriyetlerin önüne geçilmesidir. Türkiye Noterler Birliği’nin 7 gün 24 saat esasına göre internet ortamında bir web sayfası veya sosyal medya hesabı üzerindeki paylaşımı veya bilgiyi URL bazlı tarama yaparak tespit etmesidir. E-tespit yaptıracak kişi, içeriğini tespit etmek istediği URL’yi Noterler Birliği’nin veri tabanına gönderir, kendisine bir e-tespit başvuru numarası verilir, söz konusu başvuru numarasıyla mesai saatleri içinde veya mesai saatleri dışında nöbetçi noterlerden herhangi birine başvurularak online yapılan tespit noter tarafından onaylanarak tespit edilir. E-tespit yöntemiyle internet üzerinden işlenen suçlar noter tasdikli bir şekilde tespit edilir. E tespiti Noterler Birliğinin https://portal.tnb.org.tr/Sayfalar/TespitHiz.aspx sitesinden yaptırabilirsiniz.
- İçerik Sağlayıcı; internet sitesinde yazı yazan, ses, fotoğraf, video paylaşan, yorum yapan ya da başkaca bir şekilde internet ortamına bilgi veya içerik sağlayan herkestir. Örneğin, twich sitesine video yükleyen herhangi bir kullanıcı, ekşi sözlüğe yorum yapan üye, web sitesinde blog yazan kişi gibi tüm internet kullanıcıları içerik sağlayıcı olarak tanımlanır. İçerik sağlayıcı, bağlantı sağladığı başkasına ait içerikten sorumlu değildir. Fakat, sunuş biçiminden, bağlantı sağladığı içeriği benimsediği ve kullanıcının söz konusu içeriğe ulaşmasını amaçladığı açıkça belli ise genel hükümlere göre sorumludur. (5651 sayılı kanun 5/2 Madde)
- Yer Sağlayıcı; internet kullanıcılarının giriş yaptığı web sitesinin “sahibi”, “işletmecisi” ya da “hosting veya domain” (web sitesi içeriğinin barındırıldığı yer ve alan ismi sahibi) hizmeti veren firma yer sağlayıcı denir. Yer sağlayıcı, internet kullanıcılarının içerik sağlamasına imkan sunan web sitesine sahiptir. Örneğin, Kadim Hukuk sitesinin sahibi veya Kadim Hukuk sitesine hosting hizmeti (barındırma hizmeti) veren firma yer sağlayıcıdır. Kadim Hukuk sitesinde makalelerin altına yorum yapan kullanıcılar ise içerik sağlayıcıdır. Yer sağlayıcı, yer sağladığı içeriği kontrol etmek veya hukuka aykırı bir faaliyetin söz konusu olduğunda içeriği çıkarmakla yükümlüdür. (5651 sayılı Kanun 5. madde)
- Erişim Sağlayıcı; kullanıcılarına internet ortamına kablolu veya kablosuz erişim imkanı sağlayan Turkcell, Superonline, Türk Telekom, Kablonet gibi internete erişim hizmeti sunan her türlü gerçek veya tüzel kişiye denir. Erişim sağlayıcı, belli bir ücret karşılığında kullanıcının internete bağlanmasını sağlayan firmadır. Erişim sağlayıcı gerçek veya tüzel kişileri ifade etmek üzere “internet servis sağlayıcı” (İSS) kavramı da kullanılmaktadır. Örneğin, Türk Telekom’dan 90 TL’ye internet paketi satın alınması durumunda Türk Telekom erişim sağlayıcıdır. Diğer bir tanımla internet servis sağlayıcı olarak nitelendirilmektedir. Erişim sağlayıcı, kendisi aracılığıyla erişilen bilgilerin içeriklerinin hukuka aykırı olup olmadıklarını ve sorumluluğu gerektirip gerektirmediğini kontrol etmekle yükümlü değildir. Fakat, erişim sağlayıcı, herhangi bir kullanıcısının yayınladığı hukuka aykırı içerikten, haberdar edilmesi halinde içeriğe erişimi engellemekle yükümlüdür. (5651 sayılı kanun 6. madde)
- IP Adresi (IP numarası); kullanıcının ev, işyeri, cep telefonu veya farklı bir şekilde internet bağlandığında kendisine verilen kullanıcı numaradır. IP adresi, internet bağlanan her telefon veya bilgisayar sistemi için ayrı ayrı verilen bir nevi kimliktir. IP adresleri sınırlı olduğundan internet servis sağlayıcıları (erişim sağlayıcılar, örneğin Türkcell), internete bağlanan kullanıcıya her seferinde ayrı bir IP adresi verir.
- Alan Adı (Domain Name); internette bulunan tüm sayfalar bir alan adına bağlıdır. Örneğin, “https://kadimhukuk.com.tr/” bir alan adı olup bu alan adına bağlı ayrı içerikleri olan yüzlerce web sayfası vardır. Buna domain denir.
- URL (Universal Resource Locator); internet kullanıcılarının internette dolaşırken üst tarafta adres çubuğunda gördüğü açık adrestir.
- Erişim Sağlayıcıları Birliği (ESB): 5651 sayılı kanunun suç işlenmesini düzenleyene 8. maddesi kapsamı dışındaki erişimin engellenmesi kararlarının uygulanmasını sağlamak üzere Erişim Sağlayıcıları Birliği kurulmuştur. Birlik özel hukuk tüzel kişiliğini haizdir. (5651 sayılı Kanun 6/A. madde) Erişimin engellenmesi kararları uygulanmak üzere Erişim Sağlayıcıları Birliğine gönderilir. Erişim Sağlayıcıları Birliği web sitesi Erişim Sağlayıcıları Birliği dir.
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Başkanlığı (BTK): Kamu tüzel kişiliğini haiz, idari ve mali özerkliğe sahip özel bütçeli bir kamu kurumudur. BTK, özellikle internet üzerinden suç işlenmesi, özel hayatın gizliliğinin ihlal edilmesi ve gecikmesinde sakınca bulunan hallerde mahkeme kararına ihtiyaç duymadan erişimin engellenmesi kararını verebilen kurumdur. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Başkanlığı web sayfası: Bilgi Teknolojileri ve İletişim Başkanlığı
Youtube, Facebook, Twitter, İnstagram Gibi Sosyal Medyada İçerik Silme veya Kaldırma
Youtube, facebook, twitter, instagram gibi sosyal medya araçları üzerinden suç işlenmesi, kişilik haklarının veya özel hayatın gizliliğinin ihlal edilmesi, suç işlenmesi veya suç işlenmenin kolaylaştırılması, internet ortamında unutulma hakkı, kamu yararının gerektirmesi gibi yukarıda açıkladığımız sebeplerle sulh ceza hakimliğine başvurularak erişimin engellenmesi ve içeriğin kaldırılması talep edilebilir. Sulh Ceza Hakimliğine başvuru yapmak dışında bu sosyal medya platformlarına başvurarak ta içeriğin silinmesi veya kaldırılması talep edilebilir. Bu sosyal medya platformlarının kendi iç mekanizmaları şunlardır:
- Youtube Olumsuz İçerik veya Telif Hakkı İhlali ve Sildirme: Youtube üzerinden; telif hakkı, suç işlenmesi ve özel hayata müdahale niteliğindeki ihlaller için hızlı bir mekanizma geliştirmiş ve şikayet bildirimi yapıldığında ilgili video linkini ya kaldırmakta ya da içeriğini telif hakkına uygun hale getirmektedir.
- Youtube şirketine telif hakkı ihlallerini şuradan bildirebilirsiniz: Youtube Telif Hakkı İhlali Bildirimi
- Youtube’da yayınlanan videolarla özel hayata müdahale niteliğindeki ihlalleri şurdan bildirebilirsiniz: Gizliliğin İhlali
- Twitter Olumsuz İçerik Kaldırma: Twitter, sahte hesaplar kullanılması, taciz, intihar vakıaları ve gizliliğin ihlali konusunda yapılan şikayetleri değerlendirerek olumsuz içerikleri silme/kaldırma işlemi yapmakatadır. Twitter’a hak ihlallerini şurdan bildirebilirsiniz: Twitter Hak İhlali Bildirimi
- Facebook Olumsuz İçerik Silme/Kaldırma: Facebook, video, resim, makale vb. sayısız şekilde yayın yapılan bir sosyal medya platformu olduğundan ihlallerin çeşitliliği daha fazladır. Facebook üzerinden yapılan ihlalleri şurdan şikayet edebilirsiniz: Facebook Şikayet ve İhlal Bildirimi
- İnstagram Fotoğraf Silme/Kaldırma: İnstagram üzerinden paylaşılan fotoğraflarda özel hayatın gizliliğin ihlali veya kötüye kullanım olduğunu düşünüyorsanız, İnstagram Yardım Merkezi/Gizlilik ve Emniyet Merkezi/Bir şeyi şikayet edin butonundan şikayet edebilirsiniz.
Google, Yahoo, Yandex, Bing Gibi Arama Motorlarında İçerik Silme veya Kaldırma
5651 Sayılı kanun haricinde ülkemizde erişim engelleme tedbirlerinin yanı sıra ülkemizde Google’da yer alan erişimi kaldırma talepleriyle de bir nevi internetin giriş kapısı sayılan Google üzerinden yayınlanan içeriklerin kaldırılması sağlanabilir. Google’in bu hizmeti dünya genelinde devletlerin, devlet kurumları ve mahkemeler aracılığıyla talep etmesiyle gerçekleşir. Türkiye 30 Haziran 2019 tarihi itibariyle 1.001 başvuru, 2009 yılından itibaren toplamda 12.259 içerik kaldırma talebi yapmıştır. Bu taleplerin %31 İftira, %30 ulusal güvenlik %20 gizlilik ve güvenlik, %10’unu ise müstehcenlik konulu olarak değerlendirilmiştir.
Google, Yandex, Bing vb. arama motorlarında içerik silme veya kaldırma; internetten web siteleri üzerinden yayınlanan haber, fotoğraf, video vb. içeriklerin arama motorları taarfından yapılan indeks bilgilerinin kaldırılmasıdır. Arama motorları (google, yandex, bing vb.), indeksledikleri sayfaları kendi arama veritabanından kaldırdıklarında olumsuz içeriğin yer aldığı sayfalar yapılan aramalarda bulunamaz. Ancak, içerik kaynak web sayfasında yer almaya devam eder. Kaynak web sayfasındaki olumsuz içeriğin kaldırılması, ancak yukarıda açıkladığımız üzere sulh ceza hakimliğine başvurularak olumsuz içeriklerin kaldırılması veya erişimin engellenmesi yoluyla mümkündür. Ayrıca, kişilik haklarının veya özel hayatın gizliliğinin ihlal edilmesi, internet ortamında unutulma hakkı çerçevesinde google vb. arama motorlarının yaptığı indekslerin kaldırılması için de sulh ceza hakimliğine başvurulabilir.
- Google Arama Motorunda Haber veya Olumsuz İçerik Silme – Kaldırma: Google, özel hayatının gizliliği, telif, özellikle çıplak resimler, müstehcen görüntüler, videolar ve diğer bazı kişisel bilgilerim rıza dışında yayınlanması halinde ilgili içeriklerin indeks bilgilerini kaldırmaktadır. Google olumsuz içerik bildirimlerini şu sayfadan kabul etmektedir: Google Olumsuz İçerik Bildirme.İçeriği siz yayınlamadıysanız içeriğin yayıncının sitesinden kaldırılması için doğrudan yayıncıyla iletişime geçin ve yayıncıdan ekibimizle iletişim kurmasını isteyin.
- Yahoo Arama Motorunda Olumsuz İçerik ve Haber Silme – Kaldırma: Yahoo gibi arama motorları indeksledikleri sayfaları kendi arama veritabanında kaldırdıklarında olumsuz içeriğin yer aldığı sayfalar yapılan aramalarda bulunamaz. Ancak, içerik kaynak web sayfasında yer almaya devam eder. Bu nedenle yahoo arama motorundan silinmesi önemlidir. Bunu yahoo ile iletişim kurarak yapabilir veya şikayet edebilirsiniz.
- Yandex Arama Motorunda Olumsuz İçerik ve Haber Silme – Kaldırma: Yandex, hukuki sorunlar ve iletişim için Türkiye’de bir ofis kurmuştur. Sorunlarınızı bu ofise iletebilirsiniz: Yandex İletişim Ofisi. Ayrıca, yandex help center üzerinden her türlü şikayetinizi bildirebilirsiniz.
Bing Arama Motorunda Olumsuz İçerik ve Haber Kaldırma – Silme: Bing arama motoru kişisel hak ihlallerini hızlı bir şekilde gidermektedir: Bing Sorun Bildirme
İnternetten İçerik Kaldırma ve Erişimin Engellenmesi Yargıtay Kararları
19. Ceza Dairesi 2019/30287 E. , 2020/13553 K.
- İnternetten İçerik Kaldırma
- 5651 Sayılı Kanun
5651 sayılı “İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun”un “içeriğin yayından çıkarılması ve erişimin engellenmesi” başlıklı 9. maddesinin uygulanma şartları;
- İnternet ortamında yapılan bir yayın olması,
- Yapılan yayın içeriği nedeniyle, gerçek ve tüzel kişiler ile kurum ve kuruluşların “kişilik haklarının” ihlal edilmesidir.
Madde metninde, kişilik hakkı ihlal edilenlerin “erişimin engellenmesi” taleplerini içerik veya yer sağlayıcısından ya da bu hususta karar almaya görevli ve yetkili Sulh Ceza Hakimliğinden doğrudan isteyebileceği, bu hususta verilecek kararların mahkemece erişim sağlayıcıları birliğine gönderilerek derhal yerine getirilmesi, erişimin engellenmesine konu içeriğin yayından kaldırılması halinde hakim kararlarının da kendiliğinden ortadan kalkacağı ve kararların yerine getirilmemesi halinde uygulanacak ceza yaptırımları düzenlenmektedir.
İnternet içeriğine erişimin engellenmesi tedbiri, başvuranın kişilik haklarını ihlal ettiği mahkeme kararıyla tespit edilen bir internet yayınına toplumun erişiminin derhal engellenmesi amacıyla düzenlenmiş bir tedbirdir. Erişimin engellenmesi tedbirinin uygulanması için yayının içeriğinde kişilik hakkına yönelen bir suç unsuru bulunması şartı aranmadığı gibi yayın içeriğinde bir suç işlenmişse dahi yürütülecek ceza muhakemesinin sonucu beklenmeksizin erişimin engellenmesi tedbirine bir koruma tedbiri olarak hükmedilebilecektir. Erişimin engellenmesine konu edilen ve başvuranın kişilik hakkını ihlal ettiği tespit edilen internet yayınının “bir an önce” internet ortamından kaldırılması, gerek kişilik haklarının gerekse kamu düzeninin korunması açısından elzemdir. Ancak verilecek kararlarda ifade ve basın özgürlüğünün zedelenmemesi de gözetilmesi gereken bir diğer husustur.
Kişilik Hakları; özel hukukta kişinin doğumla birlikte kazandığı ve üzerine kişisel gelişimiyle birlikte her geçen gün yeni değerler kattığı kişiliğinin, maddi ve manevi bütünlüğünün, isminin, mesleki kariyerinin, ailesinin ve hatta sosyal çevresinin kişi üzerinde oluşturduğu, kısacası kendini gerçekleştirme yolunda elde ettiği tüm kazanımlarının ve menfaatlerinin, hukuk düzeni tarafından koruma altına alınan yönüdür. Medeni hukuk kapsamında kişilik hakları, kategorik anlamda mutlak haklar içinde yer alan, her zaman varolan, zamanla tükenmeyen, herkese karşı ileri sürülebilen, çoğu zaman kişiye sıkı sıkıya bağlı ve devredilemeyen haklardandır.
İfade özgürlüğü; insanın dilediği şekil, zaman ve koşulda, herhangi bir baskı, sınırlama veya zorlama altında kalmadan bilgi ve fikir sahibi olma, özgürce düşünme, düşüncelerini baskı altında kalmadan açıklama, muhatabına iletme ve yayma imkanının elinde bulunmasıdır.
O halde ifade özgürlüğünün temel unsurları;
- Bilgiye, yorum ve değerlendirmelere, mesaj veya habere özgürce erişebilme,
- Herhangi bir sınırlama, baskı veya yönlendirme olmaksızın özgürce kanaat ve fikir sahibi olma,
- Sahip olunan düşünce ve kanaati özgürce açıklayabilme ve yayma imkanının bulunması olarak sayılabilir.
Basın Özgürlüğü; ifade özgürlüğünün ayrılmaz bir parçası olmak üzere, insanların bilgiye ulaşma ve fikir elde edebilme yönündeki en önemli araçlardan olan basının, yazılı, görsel veya işitsel araçlarla sunduğu ve kamu hizmetini gerçekleştirme yolunda sahip olduğu özgürlüktür. Basın özgürlüğünün var olması demek; başkalarından gelebilecek her türlü müdahaleye ve baskıya karşı sırf toplumu aydınlatmak amacıyla gerçekleştirdiği faaliyetleri sırasında öngörülemeyen bir takım olumsuz durumlarla karşılaşma veya haksız bir yaptırımla cezalandırılma endişesi duymadan, özgürce görevini yerine getirebilmesi demektir.
Hemen her temel hak ve özgürlük için olduğu gibi ifade özgürlüğünün de sınırlanması açısından genel bir takım kriterlerin her somut olayda ayrı ayrı gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespit edilmesi gerekmektedir. Hukuk tekniği açısından bir temel hak ve özgürlüğün sınırlandırılması için gözetilmesi gereken kriterler;
- Sınırlamanın kanunla yapılması (yasal bir dayanağı olması),
- Sınırlamanın meşru bir amaca hizmet etmesi (AİHS’de veya iç hukukta yer alan sınırlama sebeplerinin varlığı),
- Sınırlamanın demokratik toplum gereklerine uygun olması (demokratik ve bilinçli bir toplumda yapılacak sınırlamanın normal görülmesi ve saygıyla karşılanması)
- Sınırlamanın ölçülü olmasıdır.
AİHS’nin 10. maddesinde bir temel hak ve özgürlük olarak kabul edilen ifade özgürlüğünün de sınırsız olmadığı, objektif olarak belirlenmiş istisnai durumlarda sınırlanabileceği öngörülmüştür. AİHS’nin 10/2. maddesinde yer alan ifade özgürlüğünün sınırlama sebepleri;
- Ulusal güvenliğin, toprak bütünlüğünün veya kamu güvenliğinin korunması,
- Kamu düzeninin sağlanması ve suç işlenmesinin engellenmesi,
- Sağlığın veya ahlakın, başkalarının şöhret ve haklarının korunması,
- Gizli bilgilerin yayılmasının önlenmesi veya yargı erkinin yetki ve tarafsızlığının güvence altına alınması olarak sayılmıştır.
Kanun yararına bozmaya konu uyuşmazlık bakımından; sınırlanması istenen ifadenin başkalarının şöhret ve haklarını ihlal etmeyecek derecede saygıdeğer olması gerektiği, aksi halde sınırlandırılmasının kaçınılmaz olduğu değerlendirilmektedir.
AİHM, Axel Springer & Almanya kararında, ifade özgürlüğü ile kişilerin özel hayatlarının korunması ve mahremiyet hakkının karşı karşıya geldiği durumlarda, sınırlamanın sözleşmeye uygun olup olmadığının tespiti bakımından aşağıdaki kriterlerin birlikte değerlendirilmesi gerektiğini öngörmektedir;
- İfadenin genel kamu yararını güden bir tartışmaya katkıda bulunması,
- İfadede sözü edilen kişinin tanınmışlık derecesi ve aktarılan konu,
- İfadede adı geçen kişinin daha önceki davranışları,
- İfadeye konu olan bilgiyi elde etmek için kullanılan yöntem,
- İfadede aktarılan bilginin doğruluğu, içeriği, biçimi ve etkileri,
- İfadenin sınırlanması için uygulanan yaptırımın türü, miktarı, ölçülü şekilde kullanılıp kullanılmadığı.
AİHM, Thorgeir Thorgeirson & İzlanda davasında, kamu görevlisi olan polis memurlarının davranışlarından yola çıkılarak hakarete varan ağır bir üslupla yazılan bir gazete haberi nedeniyle verilen ceza mahkumiyetinin, haberin yapılış amacı ve yarattığı etki göz önüne alınarak çok sert ifadelerle kaleme alınmış olmasına rağmen, kamu yararını ilgilendiren konularda basının özgürce haber yapma ve toplum önünde tartışma yaratma imkanını engelleyen derecede caydırıcı olduğuna, hükümetin savunmasında gösterdiği “polis memurlarının itibarını koruma” yönündeki meşru amaçla orantılı olmadığına, öte yandan verilen cezanın demokratik toplumda gerekli olmadığına hükmetmiş, sonuç olarak “ifade ve basın özgürlüğünün” ihlal edildiğine karar vermiştir.
AİHM, Thoma & Lüksemburg davasında, bir gazetecinin bir kamu kurumundaki yetkililerin birisi hariç diğerlerinin tümünün rüşvetçi olduğunu ifade etmesi nedeniyle verilen tazminat kararının, resmi bir sıfatla hareket eden kamu görevlilerinin kabul edilebilir eleştirilere katlanma yükümlülüklerinin sıradan kişilere nazaran daha geniş sınırları olduğu, ancak kamu görevlilerinin kamusal eylemlerinin eleştirilmesi söz konusu olduğunda siyasetçilerle aynı seviyede değerlendirilemeyeceğine hükmetmiştir.
Yukarıda anlatılan genel ilkelerin kanun yararına bozmaya konu somut uyuşmazlık açısından değerlendirilmesine gelince;
Başvuruyu yapan ve bugüne kadar pek çok estetik cerrahi operasyon yapan doktorun, özel muayenehanesinde serbest olarak gösterdiği faaliyet, kamusal bir faaliyettir. Dolayısıyla başvuranın devlet tarafından izne ve ruhsata tabi bu faaliyetlerinin kamu hizmeti olduğu, kendisinin de kamu görevlisi olduğu tartışmasızdır.
Başvuranın erişime engellenmesini istediği “www…..com” adlı internet sitesi, genellikle kadınlarla ilgili paylaşımların yapıldığı bir forum sitesidir. Başvuranın kişilik haklarının ihlal edildiğini iddia ettiği forumdaki yazılar, başvuran doktorun “labioplasti” adlı cerrahi operasyonu üzerlerinde gerçekleştirdiği hastaların, başlarından geçenleri, çektikleri acıyı, ayrıca doktorun kendilerine bu operasyon sırasında gösterdiği tavır ve davranışları dile getirdikleri paylaşımlardan oluşmaktadır.
Başvuranın dilekçesi ekinde sunduğu internet sayfa çıktıları incelendiğinde; aynı operasyonu yaptığı eski hastaların, başvuran doktorun kendilerine gösterdiği tavır ve davranışlarından olumsuz şekilde etkilendiklerini, kendilerinin yeterince aydınlatılmadığını, çok ağır acı çeken ve şifa bulamayanların ise başvuran doktor hakkında yasal süreç başlattıklarını ve şikayetçi olduklarını yazdıkları, bu doktorla tanıştıklarına pişman olduklarını ifade ettikleri görülmektedir. Dolayısıyla yapılan eleştirilerin odak noktasının doktorun kamu hizmetini yerine getirirken hastalarına ilgi, saygı ve hizmetin gereği olan prosedürlere riayet göstermediği yönünde toplandığı anlaşılmaktadır. Başvuran vekilinin dilekçesinde belirtildiği gibi yorum sahiplerinin doktorun kişisel yaşamı, şeref ve haysiyetini hedef alan ifadelerinin bulunmadığı, başvuranın mesleki kariyerine ilişkin olarak ise doktorun mesleki yeterliliğine dair kötüniyetli, mesleki geçmişi ve kariyerini hedef alan ifadelere yer verilmediği görülmektedir.
Sonuç olarak, başvuranı tanıyan, ondan kamu hizmeti alan kişilerin paylaşımda bulunması görüş, öneri ve şikayetlerini ifade özgürlüğü kapsamını aşmadan dile getirmelerinin normal olduğu, başvuranın talebi gibi bu yorumların bulunduğu internet ortamının erişime engellenmesinin ise demokratik toplum gereklerine aykırı ve ölçüsüz olacağı değerlendirilmiştir.
Başvuranın talebi, Sulh Ceza Hakimliğince, her ne kadar da başvuruya konu yorumları yapan kişilerin ve içerikleri yayınlayan sitenin savunma yapabilme imkanları olmadığından bahisle konuyla doğrudan doğrudan ilgisi olmayan bir Anayasa Mahkemesi kararına atıfla reddedilmiş ise de; sert bir üslupla yapılan paylaşımların eleştiri sınırları içinde kaldığı ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğine de işaret edildiğinden, sonuç olarak bir hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla,
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının yerinde görülmeyen kanun yararına bozma isteminin, yukarıda izah edilen nedenlerle REDDİNE, 02.11.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
19. Ceza Dairesi 2019/31517 E. , 2019/14002 K.
- İnternetten İçerik Kaldırma
- 5651 Sayılı Kanun
Yukarıdaki açıklamalar ışığında kanun yararına bozmaya konu somut uyuşmazlık değerlendirildiğinde; Yargı organlarının; internet arşivinde kişilerin şeref ve saygınlığına yönelen, kişilerin özel hayatı ve kişisel verilerinin kamu yararına katkı sağlamayacak şekilde işlendiği görülen, güncelliğini yitiren, her an toplumun erişimine açık halde bulunan ve tarihsel bir veri olarak da kabul edilemeyeceği anlaşılan yayınlar hakkında; makul, haklı ve ispatlanabilir taleplerde bulunulması halinde, ifade ve basın özgürlüğünün özüne halel getirmemek şartıyla, “kişisel verilerin korunması” ve “unutulma hakkı” kapsamında “erişime engellenmesi” yönünde kararlar verebileceği değerlendirilmektedir
Bu durumda bir İnternet yayınının unutulma hakkı kapsamında İnternet ortamından çıkarılabilmesi için;
- yayının içeriği,
- yayında kaldığı süre,
- güncelliğini yitirme,
- tarihsel bir veri olarak kabul edilememe,
- kamu yararına katkısı (toplumsal açıdan haberin değeri, haberin geleceğe ışık tutan niteliği)
- habere konu kişinin siyasetçi veya ünlü olup olmadığı,
- haber veya makalenin konusu, bu bağlamda haberin olgusal gerçekler ya da değer yargısı içerip içermediği,
- halkın ilgili veriye yönelik ilgisi gibi hususların her somut olay açısından birlikte değerlendirmeye tabi tutularak ayrıntılı şekilde incelenmesi gerekmektedir.
Keza Anayasa Mahkemesinin 04.10.2017 tarihli, 2014/18260 başvuru sayılı bireysel başvuru kararında; “…Başvuru tarihi itibarıyla söz konusu haberlerin yayın tarihi üzerinden 5 yıl 3 aylık bir süre geçmiştir. Başvurucu Ş.A’nın Sulh Ceza Hâkimliğinden erişimin engellenmesi talebinde bulunduğu, sonrasında da Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yaptığı, bu süre içerisinde anılan suça ilişkin cezasının infaz edilmekte olduğu da tespit edilmiştir. Haberlerin yayın tarihi üzerinden geçen süre ile haklarında haber yapılan kişilerin kimlikleri de dikkate alındığında haberin güncelliğini ve kamuoyu ilgisini yitirdiği söylenemez. Bu bağlamda haberin konusu, içeriği ve ilk yayın tarihi üzerinden geçen süre gözönünde 07/01/2021 17:50 Yargıtay Bilgi İşlem Merkezi Müdürlüğü Tarafından Oluşturulmuştur. Sayfa 8 YARGITAY BAŞKANLIĞI bulundurulduğunda toplumsal açıdan haber ve yazıların arşivde kolaylıkla ulaşılabilir kılınması için gerekli haber ve bilgilendirme değerinin devam ettiği, bu bağlamda unutulma hakkı kapsamında değerlendirilmeyi zorunlu kılacak şartların oluşmadığı belirlenmiştir. Sonuç olarak ifade ve basın özgürlükleri ile birlikte halkın haber alma ve bilgiye ulaşma hakkı birlikte değerlendirildiğinde başvuru konusu olayda, ifade ve basın özgürlükleri ile kişinin manevi bütünlüğünün korunması hakkı arasında adil bir dengenin kurulduğu, derece mahkemesinin takdir yetkisine müdahale etmeyi gerekli kılacak bir durumun bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır…”
Şeklindeki gerekçesiyle unutulma hakkının, basın özgürlüğü ile manevi bütünlüğün korunması hakkı arasında adil bir denge kurulması şartıyla korunmasının söz konusu olabileceğini, başvuranın kişiliği ve geçmişi göz önüne alındığında şayet haberin kamuoyu tarafından güncelliği ve toplumun habere olan ilgisi devam ediyorsa yargı organlarının takdir yetkisine müdahale edilmemesi gerektiğini belirtmiştir. Uyuşmazlığa konu somut olayda; başvuranın, hakkında yürütülen soruşturma sürecine dair internet yayınında yapılan haber içeriğinde gerçek dışı, kişilik haklarını ihlal edici ifadeler bulunduğunu ve üzerinden yaklaşık 15 yıl geçmiş bulunmakla güncelliğini yitirmiş olan haberin internet arşivinde halen herkesin erişimine açık şekilde bulunmasının hukuka aykırı olduğunu belirterek sözü edilen yayının unutulma hakkı çerçevesinde erişime engellenmesini talep ettiği,
Yukarıda açıklanan kriterler kapsamında haber üzerinde yapılan incelemede, başvuruya konu internet yayınının 15 yıl öncesinde hazırlandığı ve halen yayında bulunduğu, haberin içeriğinin başvuran ve diğer suç ortakları hakkındaki soruşturma sürecine dair olması dolayısıyla tek başına tarihsel bir veri olarak kabul edilemeyeceği, habere konu kişinin siyasetçi veya ünlü bir kişi olmaması dolayısıyla başvuranın şeref ve haysiyetinin diğerlerine nazaran daha yüksek bir düzeyde korunması gerekmekle birlikte;
Başvuranın habere konu edilen “suç örgütüne üye olma ve silahlı ihkak-ı hak” suçlarından yargılandığı, dolayısıyla haberin yapıldığı tarihte haberin içeriğinin maddi bir gerçekliğe işaret ettiği, haberin yapıldığı tarihte güncel ve kamuoyunun dikkatini çeken bir olaya ilişkin olarak yapıldığı, başvuran iş adamının ticari faaliyetlerinin kişiliğinden ve adli sicil kaydından bağımsız olarak ele alınıp değerlendirilemeyeceği, dolayısıyla başvuran hakkındaki haberin ticaret hayatında ve kamuoyunda güncelliğini yitiren bir haber olarak kabul edilemeyeceği, öte yandan haberin toplumun başvuran iş adamı hakkında bilgi alma hakkı yönünden ve geleceğe ışık tutması açısından kamu yararına katkısının devam ettiği, haberin verilme tarzı bakımından doğrudan başvuranın kişilik hakkını ihlal etmek amacıyla yapılmadığı, haberin veriliş amacının ve içeriğinin olay tarihinde pek çok kişinin dolandırıldığı ve kamuoyunda “Ahtapot Çetesi” olarak bilinen soruşturma kapsamında yürütülen işlemler hakkında kamuoyunu aydınlatmak olduğu, sanığın habere konu olay nedeniyle açılan kamu davasında yargılandığı ve örgüt üyeliğinden mahkum olduğu, kararın Yargıtayca onanarak kesinleştiği anlaşılmakla,
Erişimin engellenmesi talep edilen haberin, toplum açısından güncelliğini ve kamuoyu ilgisini yitirmediği, bu haliyle yayınlanmaya devam eden haberin kişilik haklarını ihlal etmediği internet yayınlarının internet arşivinde kolaylıkla ulaşılabilir kılınması için gerekli haber ve bilgilendirme değerinin devam ettiği, bu bağlamda “unutulma hakkı” kapsamında değerlendirilmeyi zorunlu kılacak şartların oluşmadığı, dolayısıyla mahkemece verilen erişimin engellenmesi talebinin reddine dair kararın yerinde olduğu, basın özgürlüğü ile kişilik hakkı arasında kurulması gereken dengenin ölçülü bir şekilde kurulduğu sonuç ve kanaatine varılmakla,
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yukarıda belirtilen sebeplerle yerinde görülmediğinden, kanun yararına bozma talebinin REDDİNE, 11/11/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Erişim Engeli Dilekçe Örneği
………………. NÖBETÇİ SULH CEZA HAKİMLİĞİNE
TALEPTE BULUNAN : …
TC KİMLİK NO : …
ADRES : …
TALEP KONUSU : Kişilik haklarının ihlali nedeniyle içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi taleplidir.
AÇIKLAMALAR :
…/…/… tarihinde internet ortamında ……… (Bu kısma aşağıdaki URL adreslerinde kişilik haklarınızın ne şekilde ihlal edildiğine ilişkin açıklamalar girilebilir) şeklinde kişilik haklarımın ihlal edildiğini öğrenmiş bulunmaktayım. Aşağıda sıralanan URL/URL’lerde yer alan içerikler kişilik haklarımı ihlal etmekte, şahsım hakkında rencide edici toplumda yanlış anlamaya sebep verir mahiyet taşımaktadırlar:
(Buraya kişilik haklarını ihlal ettiği düşünülen internet adresleri aşağıdaki örneklerde yer aldığı gibi liste halinde yazılabilir)
- https:// www.youtube.com/watch?v=ornek_video
- https://twitter.com/ornek_hesap
- https://www.instagram.com/ornek_hesap
5651 sayılı kanunun 9. maddesi;
Madde 9
- İnternet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle kişilik haklarının ihlal edildiğini iddia eden gerçek ve tüzel kişiler ile kurum ve kuruluşlar, içerik sağlayıcısına, buna ulaşamaması hâlinde yer sağlayıcısına başvurarak uyarı yöntemi ile içeriğin yayından çıkarılmasını isteyebileceği gibi doğrudan sulh ceza hâkimine başvurarak içeriğin çıkarılmasını ve/veya erişimin engellenmesini de isteyebilir.
- İnternet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle kişilik haklarının ihlal edildiğini iddia eden kişilerin talepleri, içerik ve/veya yer sağlayıcısı tarafından en geç yirmi dört saat içinde cevaplandırılır.
- İnternet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle kişilik hakları ihlal edilenlerin talepleri doğrultusunda hâkim bu maddede belirtilen kapsamda içeriğin çıkarılmasına ve/veya erişimin engellenmesine karar verebilir.
- Hakim, bu madde kapsamında vereceği erişimin engellenmesi kararlarını esas olarak, yalnızca kişilik hakkının ihlalinin gerçekleştiği yayın, kısım, bölüm ile ilgili olarak (URL, vb. şeklinde) içeriğe erişimin engellenmesi yöntemiyle verir. Zorunlu olmadıkça internet sitesinde yapılan yayının tümüne yönelik erişimin engellenmesine karar verilemez. Ancak, hâkim URL adresi belirtilerek içeriğe erişimin engellenmesi yöntemiyle ihlalin engellenemeyeceğine kanaat getirmesi hâlinde, gerekçesini de belirtmek kaydıyla, internet sitesindeki tüm yayına yönelik olarak erişimin engellenmesine de karar verebilir
- Hakimin bu madde kapsamında verdiği içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi kararları doğrudan Birliğe gönderilir.” hükümlerini amirdir.
İLGİLİ MEVZUAT: 5651 sayılı Kanun, sair ilgili mevzuat
DELİLLER : İhlalin gerçekleştiği URL adresleri ve ekran görüntüleri
İSTEM VE SONUÇ: Yukarıda arz etmiş olduğum nedenlerle, telafisi güç ve imkânsız zararlar doğmamasını teminen, kişilik haklarımı ihlal eden içeriği barındıran ilgili URL’ler hakkında, 5651 sayılı Kanunun 9. maddesi gereğince içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi kararı verilmesini, 5651 sayılı Kanunun 9’uncu maddesinin beşinci fıkrası gereği Kararın UYAP üzerinden Erişim Sağlayıcıları Birliğine gönderilmesini saygılarımla arz ve talep ederim. ../../2024
Ad Soyadı
EKLER:
Paylaşımlara ait ekran görüntüleri ve URL adresi/adresleri
İçerik Kaldırma Dilekçe Örneği
ANKARA NÖBETÇİ SULH CEZA MAHKEMESİ SAYIN HAKİMLİĞİ’NE
Talep Eden : Enes Solmaz
Vekili : Av. Umur YILDIRIM
Talep Konusu :5651 Sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi Ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun Gereğince “ İçeriğe Erişimin Engellenmesi” Talebidir.
AÇIKLAMALAR
- Müvekkil Enes Solmaz, alanında başarılı ve uluslararası düzeyde tanınmış bir iş adamı olup, ulusal ve uluslararası düzeyde faaliyet yürüten ve ekonominin maddi ve manevi yönden gelişimine katkıda bulunman bir kişidir. Aynı zamanda … Vakfı kurucu mütevelli heyet üyesi olan müvekkil, işbu vakıf nezdinde yapılan çalışmalar ve üniversite öğrencilerine sağlanan burslarla da eğitim ve sosyal alanda katkılarını sürdürmektedir. Herhangi bir kurum, örgüt ve kuruluşla bağlantısı olmaksızın çalışmalarını yürüten müvekkil hakkında (Buraya ilgili alan url si koyulacak) alan adıyla yayım yapan … isimli internet haber sitesinde, müvekkilin kişilik haklarını ihlal eden, ticari itibarını zedeleyen ve iftira niteliğinde bulunan tamamen gerçek dışı paylaşımlarda bulunulmuştur.
- Yapılan açıklamaların hukuka uygun olabilmesi için öncelikle gerçeğe uygun olması gerekliliği açıktır. Bunu ispat, açıklamada bulunan kişi ve kişilere ait olmakla, yapılan açıklamalar tamamen asılsız ve mesnetsiz olup, nesnel ölçütlere uygun olarak sunulmadığı da açıktır. TCK 135. Maddesi öngörülen suç unsurlarının da oluştuğu açık olmakla, yapılan açıklamalarla nesnel hiçbir bağlantısı bulunmayan müvekkil ve yemekteki diğer şahısların kişisel verileri (fotoğrafları) hukuka aykırı olarak kaydedilmiş ve yayımlanmıştır.
- Bilindiği üzere, TCK 125. Maddesi gereği hakaret suçunda korunan hukuki yarar, kişinin sahip olduğu “şeref, onur ve saygınlık” hakkıdır. Anılı internet sitesinde yapılan haber ile müvekkil nezdinde yapılan gerçeğe aykırı açıklamalar açıkça müvekkilin onur, şeref ve saygınlığını rencide eder niteliktedir. İddialarla yasa dışı işlemler müvekkil sorumluluğuna hasredilmiştir.. İsnat edilen bu fiiller ve olgular müvekkille bağdaştırılamayacak nitelikte olmakla birlikte, müvekkilin toplum gözünde saygınlığını, ticari itibarını zedelemek gayesine hizmet etmekte olup, müvekkil nezdinde basın yayın yoluyla hakaret ve iftira suçları gerçekleştirilmiştir.
- Yukarıda ayrıntılı olarak arz ve izah edildiği üzere, müvekkilin kişilik haklarına saldırı niteliği taşıyan açıklamalar ve kişisel verileri halen internet sitesinde kalmaya devam etmektedir. Müvekkilin kişilik haklarının ve ticari itibarının korunması bu sitelere erişimin engellenmesi suretiyle mümkün olabilecektir. Bu nedenle ilgili madde uyarınca müvekkilin kişilik haklarına saldırı ve ticari itibarını zedeler nitelik taşıyan yazılara erişiminin engellenmesi talebinde bulunma zorunluluğu hasıl olmuştur.
Hukuksal Nedenler: 4721 sayılı Medeni Kanun, 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun ve Yönetmelik vs. ilgili mevzuat.
Sonuç ve Talep: Yukarıda açıklanan nedenlerle; müvekkilin açıkça kişilik haklarının ihlal edilmesi nedeniyle; (Buraya ilgili alan url si koyulacak) adresinde bulunan yazıların içeriğine, 5651 Sayılı Kanunun ilgili maddesi uyarınca erişimin engellenmesine karar verilmesini saygılarımla vekaleten arz ve talep ederim. ../../2024
Av. Umur Yıldırım
İnternetten içerik kaldırma ve sildirme hakkında detaylı bilgi ve avukatlık hizmeti almak için Kadim Hukuk ve Danışmanlık ile irtibata geçebilirsiniz.