İsim Değiştirme ve Soyadı Değişikliği Davası (E Devlet)

isim degistirme davasi

İsim değiştirme ve soyadı değişikliği davası; davacı, ad veya soyadını tümüyle değiştirmekte veya mevcut isminin önüne veya arkasına yeni bir isim eklenmesi davasına denir. Yani davacının ismi Mehmet iken, Mustafa olmakta ya da Mehmet ismine ek olarak Ümit ismi eklenerek Mehmet Ümit olmaktadır. Türk Hukukunda isim değiştirmeye ilişkin düzenleme 4721 sayılı TMK 27. maddesinde yer almaktadır. Buna göre adın değiştirilmesi, ancak haklı sebeplere dayanılarak hakimden istenebilir. Dolayısıyla hakim kararı olmaksızın ismin değiştirilmesi hiçbir şekilde mümkün değildir. Ayrıca haklı bir sebebin varlığına dayanılması ve bunun da ispat edilmesi gerekecektir. Kanunda yer alan adın değiştirilmesine ilişkin düzenleme öz ad ile soyadı kapsamaktadır. Bu nedenle lakap ya da takma adın değiştirilmesi için mahkeme kararına gerek yoktur. İsim ve soyadı düzeltme davası ile ise davacı, isminde mevcut olan bir hatayı ortadan kaldırarak ismi düzeltmektedir. Örnek olarak, nüfus kaydında Ümit olarak yazılmış ama gerçekte ismi Umut olan kişinin isim düzeltme davası ile ismini Umut olarak düzeltmesidir. Türk Medeni Kanunu’nda isim değiştirme davası açmak için haklı sebebin varlığı gerekir. Fakat haklı sebepler açık bir şekilde ifade edilmemiştir. Buna karşılık isim değiştirme davası Yargıtay kararları ışığında oluşan haklı sebepleri şöyle sıralanabilir:

  • Kişinin ismini gülünç ya da komik bulması isim değiştirme davası için haklı sebeplerden biri olarak görülmektedir.
  • Buna ek olarak ismin aynı zamanda tanınan bir suçluya ait olması da isim değiştirme davası için haklı sebepler arasında sayılmaktadır.
  • Aynı şekilde isim değiştirme davası için haklı sebepler arasında ismin geçmişte yaşanmış üzücü ya da kötü bir olayla hatırlanması da kabul edilir.
  • Kişinin çevresi tarafından kimliğinde yazan isimden farklı bir isimle tanınması da isim değiştirme davasının haklı sebepleri arasındadır.
  • Ayrıca telaffuz zorluğu da isim değiştirme davası için haklı sebeplerden biridir.

Ad – isim değiştirme ve soyadı değişikliği ile düzeltme davasının hukuki niteliği aynıdır. Fakat isim veya soyadı düzeltme davaları daha basittir ve tanık dahi dinlenmeden hataların çoğu düzeltilebilmektedir. İsim değiştirme davasında yetkili mahkeme kişinin ikametgahının bulunduğu yer mahkemesidir. Görevli mahkeme ise Asliye Hukuk Mahkemesidir. İsmini değiştirmek isteyen kişi, bir dilekçe ile mahkemeye başvurarak dava açabilir. Dilekçede ismin neden değiştirilmek istendiği açıklanmalıdır. Açılacak davada, davalı olarak nüfus müdürlüğü gösterilmelidir.  Bu davada, isim değiştirme isteminin haklı sebebe dayandığı her türlü delille ispatlanabilir. Uygulamada, genellikle tanıklarla ispat edilmeye çalışılmaktadır. Dava sonucunda, isim değişikliği talebi kabul edildiğinde ismin değiştirildiği nüfus siciline kayıt ve ilân olunur (TMK md.27/2). İsim değiştirme, isim değişikliği nasıl yapılır, E devlet isim değişikliği, isim değiştirme dilekçesi, usulü, görevli ve yetkili mahkeme, avukatlık vekalet ücreti, harçlar ve 2024 isim değişikliği nasıl yapılır? sorularının tamamını makalemizde cevaplayacağız.

[vc_message]Avukat Soru Sormak İçin Tıklayınız.[/vc_message][vc_row][vc_column]

isim degistirme davasi nedir
isim degistirme davasi nedir

İsim Değiştirme ve Soyadı Değişikliği Davası Nedir?

İsim değiştirme, bir kişinin mevcut adını ve/veya soyadını değiştirerek yeni bir ad ve/veya soyadı alması sürecidir. İsim değiştirme, çeşitli nedenlerle yapılabilmektedir. Bu nedenler arasında kişisel tercihler, evlilik ya da boşanma, aile bağlarının yeniden kurulması, kötü anıları geride bırakmak, daha kolay bir isimle anılmak istemek veya dini veya kültürel nedenler gibi faktörler bulunmaktadır. Ad – isim değiştirme ve soyadı değişikliği davası, isim ve soy ismimizi iradi olarak seçemememizin bir sonucu olarak ortaya çıkan, ihtiyaç duyulan bir dava çeşididir. İsim değiştirme davasına   her vatandaş başvurabilir. Her ne kadar dava ehliyetine sahip vatandaşlar tarafından isim değiştirme için mahkemeye başvurulabilmesi mümkün ise de; açılan her davanın davacı lehine sonuçlanması söz konusu değildir. Kişinin isim değiştirme davası açarak ismini değiştirebilmesi için hukuki haklı sebeplerinin olması gerekir. Ad – isim değiştirme ve soyadı değişikliği davası; kişi isim ve soyismini değiştirmesine yarayan özel hukuk dava türüdür.

İsim değiştirilmesi, sadece isim veya soyadının aynen, yani tümüyle değiştirilmesi halinde değil, adın bir harfinin kaldırılması, eklenmesi, ada bir kelime eklenmesi ya da kaldırılması halinde de söz konusu olacaktır. Adın yazılış şeklinin değiştirilmesi de adın değiştirilmesi kavramı içerisinde değerlendirilecektir. Burada dikkat edilmesi gereken bir diğer konu ise adın kayıtlara yanlış geçmesi halidir. Bu durumda adın yerine başka bir adın konulması söz konusu olmadığından, adın değiştirilmesinden değil, adın düzeltilmesinden bahsedilecektir. Hangi hallerin haklı sebep teşkil ettiği konusu her bir davadaki özel koşullara göre mahkemece belirlenecektir. Bu belirleme yapılırken objektif koşullardan çok değiştirme isteminde bulunanın mahkemeye sunacağı özel nedenlerin dikkate alınması gerekir. Bu özel, kişiye özgü nedenler; istemde bulunanın kişiliği, sosyal statüsü, aile ilişkileri de gözönünde bulundurularak hakim tarafından değerlendirilmelidir

Hak, kişinin hukuken korunan ve sahibine bu hukuksal korumadan yararlanma yetkisi veren bir menfaattir. Hak, ileri sürülebileceği çevre açısından nispi haklar ve mutlak haklar olarak ikiye ayrılır. Mutlak haklar, hak sahibi tarafından herkese karşı ileri sürülebilen haklardır. Mutlak haklar herkese karşı ileri sürülebildiği gibi zamanaşımına da uğramazlar. Mutlak haklar,

  • Maddi mallar
  • Gayri maddi mallar
  • Kişiler üzerinde olur.

Kişi üzerindeki haklar, hakkın konusunun kişi olduğu haklardır. Mutlak haklardan olan kişi üzerindeki haklar da; kişinin kendi şahsı üzerinde sahip olduğu haklar ve kişinin başkası üzerinde sahip olduğu haklar olmak üzere ikiye ayrılır. Ad ve soyad, kişinin kendi üzerinde sahip olduğu haklardandır.

İnsanları, diğer insanlardan ayıran birçok özellik vardır. Kişinin adı, yaşı, cinsiyeti, medeni hali gibi özellikler kişinin durumunu yani halini belirler. Kişinin hali ve bunları meydana getiren unsurlar, o kimsenin özellikleri olduğundan ve mutlak hak kapsamında olduğundan başkasına devredilemezler ve herkese karşı ileri sürülebilirler. Bir kişinin kimliğinin tespitinde ilk bakılacak unsur ise kişinin adı ve soyadıdır. Türk Medeni Kanunu’n da belirtildiği gibi, kişinin adı ve soyadı üzerindeki hak, kişilik haklarının bütün özelliklerini taşır ve mutlaktır; şahsa sıkı sıkıya bağlı haklardan olup, bir başkasına devredilemezler.

  • İsim – Ad

İsim, kişileri toplumdaki diğer bireylerden ayıran en temel özelliktir. Adlar, özad ve soyad olarak ikiye ayrılmaktadır. Özad yani isim, kişileri aynı soy ismini taşıyan diğer fertlerden ayırmaya yarar. Soyad ise kişileri aynı isme sahip diğer fertlerden ayırmaya yarar. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu madde 71 ile kaldırılan1587 sayılı Nüfus Yasası’ nın 16. maddesine göre isimler; ahlak kurallarına uygun düşmeyen veya kamuoyunu inciten adlar konulamaz. Bir ismin ahlak kurallarına uygun düşmemesi yahut kamuoyunu incitmesi hususu ise, kişinin yani hak sahibi kişinin çevresinde bu isimle tanınıp onun nezdinde ve toplum nezdinde yarattığı etkiye bakılması gerekmektedir.

  • Soyadı

Soy ismi, nesilden nesle geçen ve kişinin bir soya ve bir aileye bağlılığını gösterir.  Soyadı, evlenme ile evlat edinme yolu ile veya idari kararla kazanılır. 24 Haziran 1934 tarihinde kabul edilen, 2 Temmuz 1934 tarihinde ise Resmi Gazete’ de yayımlanarak yürürlüğe giren, 2525 sayılı Soyadı Kanunu ile kişiye seçim yoluyla soyadı kazandırma hakkı tanınmıştır. Bireyler, istedikleri gibi soyadını değiştiremezler. Soyadının değiştirilmesi ancak haklı sebepler varlığında mümkündür. İsim gibi, soyadının da kamuoyu nezdinde aykırılık yaratmaması ve ahlak kurallarına aykırılık teşkil etmemesi gerekmektedir. Edebe aykırı ve gülünç kavramların, aşiret, yabancı ırk ve millet isimlerinin, rütbe ve memuriyet bildiren isimlerin soyadı olarak kullanılmasına izin verilmez. Atatürk soy ismi de kullanıma yasak bir soyadıdır. Soyadı kişilere sıkı sıkıya bağlı olan haklardandır. Herkesin bir soy adı vardır. Ergin olamayan çocuklar, ergin olana kadar aile soyadlarını kullanmak zorundadırlar ancak reşit olduktan sonra isterlerse soyadlarını değiştirmek adına dava açma haklarını kullanabilirler.

  • Kanunda Ad ve Soyad Değiştirme

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu madde 27’ de belirtildiği gibi, adın değiştirilmesi ancak haklı sebeplerin varlığında hakimden istenebilir. Kanunda belirtildiği gibi, hakim kararı olmaksızın ismin değiştirilmesi olanaklı değildir. Kanunda yer alan adın değiştirilmesine dair düzenleme, ad ve soyadı kapsamaktadır. Bu nedenle, takma isimlerin veya lakapların değiştirilmesi için hakim kararına gerek yoktur. Dava açmadan isim değiştirme imkanı sadece kanunda sayılan hallerde mevcuttur. Bu nedenler 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunun Geçici 11. maddesinde belirtilmiştir. Madde kapsamında 6.12.2019 tarihinden itibaren aşağıdaki hususların var olması halinde üç yıl içerisinde dava açmaksızın nüfus müdürlüğüne yazılı olarak başvuru yapılarak isim değiştirme söz konusu olabilecektir. Bu haller;

  • Kişinin soyadının Soyadı Kanununa aykırılık teşkil edecek şekilde imla veya yazım hatası olması
  • Soyadının genel ahlaka uymaması, anlam kaymalarına sebep olması
  • Toplumca komik bulunan isim ve/ veya soyada sahip olunması

Yukarıdaki hususların varlığı halinde il/ ilçe kurulları tarafından bir defaya mahsus olmak üzere kişinin talebi üzerine isimin değiştirilmesi mümkün kılınmıştır.

  • Ad ve Soyad Değişliklerinin İçeriği

Adın değiştirilmesi sadece adın ve soyadın tümüyle değiştirilmesi anlamına gelmemektedir. Ad ve soyad değişiklikleri aynı zamanda aynı ad ve soyadına düzenleme şeklinde de gerçekleştirilebilir. Adın bir harfinin kaldırılması, isme bir harf veya kelime eklenmesi veya çıkartılması şeklinde değişiklikler söz konusu olabilir. Kanunda belirtilen haklı sebeplerin ne olacağı her somut dava için değişiklik gösterecektir. Belirleme yapılırken objektif nedenlerden ziyade, somut duruma özel nedenler değerlendirmeye alınacaktır. Bu özel nedenler ismini değiştirmek isteyen kişinin statüsüne ve kişiliğine bakılarak belirlenir.

[vc_message]İnfaz Hesaplama Yapmak İçin Tıklayınız[/vc_message][vc_row][vc_column]

soyisim isim degistirme davasi
soyisim isim degistirme davasi

İsim Değiştirme Davası Şartları Nelerdir?

İsim değiştirme davasının şartlarının en başında haklı sebebin varlığıdır. İsim değiştirme davası, ancak haklı sebep olması halinde istenen şekilde sonuçlanacaktır. Söz konusu davada nelerin haklı sebep olarak sayılacağı kanunda açıkça belirtilmemiştir. Ancak sıkça karşılaşılan ve mahkeme nezdinde ‘haklı sebep’ olarak kabul edilen isim değiştirme nedenlerini şu şekilde sıralayabiliriz:

  •  İsmin, örf ve adete aykırı anlam içermesi,
  • İsmin, alay konusu ve gülünç olması,
  • İsmin söylenmesinin güç olması veya elverişsizliği,
  • Kişinin başka bir isimle tanınıyor olması,
  • İsmin birden fazla kişi tarafından kullanıyor olması nedeniyle karışıklıkların meydana gelmesi,
  • Kişinin ailesinden birinin suç işlemesi veya şöhretinin kötü olması,
  • Kişinin din veya uyruk değiştirmesi,
  • Kişinin cinsiyetini değiştirmesi,
  • Kişinin isminin özel hayatında, ticari hayatında veya iş hayatında yanlış anlamlara sebebiyet veriyor olması isim değiştirme davasında haklı sebep olarak kabul edilmektedir.

İsim değiştirme davası ile seçilecek olan yeni isim de önemlidir. Örneğin; seçilecek olan yeni isimde Türk alfabesinde bulunmayan karakterler yer alıyorsa bu isim mahkeme tarafından kabul görmeyecektir. Ancak ismin, yabancı bir isim olması sorun teşkil etmemektedir. Yani ismini kişi “Wilma” yapamayacak; “Vilma” yapabilecektir. Yukarıda saymış olduğumuz tüm şartlar, çocuğun ismini değiştirmek için dava açılması durumunda da aranacaktır. Ancak çocuğun veya yeni doğan bebeğin adını değiştirmede birtakım farklılık göze çarpmaktadır. İsim değişikliği davasında haklı sebebin ispatı her türlü delil ile sağlanmaktadır. Özellikle keyfi isim değiştirme durumunda tanık beyanları ve varsa isim değişikliğini haklı kılacak evraklar, mahkemeye sunulabilir. İsim değişikliği davasında esas önemli olan haklı sebebin doğru, açık ve net bir şekilde mahkemeye izah edilmesi ve sürecin takip edilmesidir. İsim değiştirme davasında avukat ile temsil sağlandığı takdirde kişinin duruşmaya gelmesine bile gerek olmayacak; avukat süreci en hızlı şekilde sonuçlandıracaktır.

İsim Değiştirme ve Soyadı Değişikliği Davasında Haklı Neden

Ad ve soyad kişilerin ayrılmaz birer parçası olarak, kişiler bunlarla anılır ve tanınır. Ad ve soyad, bunlara sahip olan kişiler tarafından benimsendiğinde anlamlı hale gelir. Bir kişi kimliğinde yazan isim dışında başka bir isimle tanınıyor veya onu benimsemiş ise, bu dava için haklı bir sebep teşkil edecektir. Burada kişiyi belirleyen ve tanıtan, kimliğinden ziyade sürekli kullandığı ve kimliğinde yazmayan bir başka isim olabilmektedir. Türk Medeni Kanunu’nda belirtilen haklı nedenin içeriği;

  • Kişinin sunacağı özel ve haklı sebepler,
  • Hakimin somut davadaki takdiri,
  • İleri sürülen nedenler ve yeni alınmak istenen ad ve soyadın toplum değerlerine ve kanunun emredici hükümlerine ters düşmemesi durumunun değerlendirilmesi,
  • Başkalarına veya çevreye zarar vermemesi ve incitmemesi olarak sayılabilir.
  • Kişinin isminin bir terör örgütü elebaşıyla veya toplum tarafından bilinen bir suçlu ile aynı olması
  • Kişinin isminin dalga geçilecek kadar kötü veya komik olması
  • Kişinin isminin ahlak kurallarına aykırılık teşkil etmesi
  • Telaffuzu, söylenmesi zor bir isme sahip olunması
  • Kişinin kimliğinde yazan isimle tanınmaması, farklı bir isim veya lakap ile seslenilmesi, bunun uzun bir süredir devam etmesi bu sebeple kimlikteki isminin tanınma hususunda eksik kalması (mahlas)
  • Yapmış olduğu iş nedeniyle isminin haklı olarak değişmesini gerektiren haller
  • Kişinin kendisine veya ailesinden birine karşı pek kötü bir suç işleyen kişiyle aynı ismi taşıması ve bu durumun bir travma yaratması
  • Kişinin isminin değiştirilmesini gerektiren haklı sebep gösterilebilecek diğer haller

Kişinin sunacağı özel ve haklı nedenler ise adın; kötü şöhreti çağrıştırması, gurur kırıcı olması, aşağılayıcı olması, uyruk veya din değişikliği neticesinde zorunluluk hissettirmesi, çirkin olması, kişinin ilerlemesine engel olacak nitelikte olması, ticari faaliyetler sebepleri ile olabilir.

Dava ile değiştirilmek istenen isim veya soy ismin niteliği konusunda Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumundan da görüş alınmalıdır. Yargıtay 18. Hukuk Dairesi, 2002/11884 sayıl kararında, “Türk Medeni Kanunu’nun 27. maddesine göre, haklı sebeplerin varlığı halinde soyadın değiştirilmesi mümkün olup, Yargıtay uygulamalarında kişinin toplum içerisinde bilinip tanındığı soyadı ile anılmayı ve bunu kayden de taşımayı istemesinin haklı sebep teşkil edeceği kabul edilmiştir. Bu durumda mahkemece; soyadının Türk dilinden alınacağı şeklinde emredici nitelikteki Soyadı Tüzüğünün beşinci maddesi göz önünde tutularak alınmak istenilen soyadının bu vasfı taşıyıp taşımadığı araştırılıp bu konuda Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumundan da görüş alınıp hasıl olacak sonuç doğrultusunda karar verilmesi gerekirken haklı sebeplerin bulunmadığı ve davanın ispatlanamadığı şeklindeki varit bulunmayan gerekçelerle reddi doğru bulunmamıştır.” denmiştir.

İsim Değiştirme E-devlet

E-devlet, Türkiye’de hükümetin sunduğu çeşitli kamu hizmetlerine ve işlemlere çevrimiçi olarak erişim sağlayan bir platformdur. İsim değiştirme işlemi ise, bir kişinin mevcut adını ve/veya soyadını değiştirerek yeni bir ad ve/veya soyadı alması sürecidir. İsim değiştirme işlemi e-devlet üzerinden doğrudan yapılamaz. ancak süreci takip etmek, bazı durumlarda isim değişliği yapmak ve bazı işlemleri tamamlamak için e-devlet platformu kullanılabilir. İsim değiştirme başvurusu, Türkiye’de nüfus müdürlüklerine veya yurtdışında konsolosluklara şahsen yapılmalıdır. Başvuru sırasında gerekli belgeler ve dilekçe sunulmalıdır. E-devlet platformu, isim değişikliği sürecinde aşağıdaki gibi işlemleri gerçekleştirmenize yardımcı olabilir:

  1. Nüfus cüzdanı ve diğer kimlik belgelerinin yeniden düzenlenmesi için başvurular.
  2. İsim değişikliğinin ardından düzenlenen yeni kimlik bilgilerini paylaşarak, banka hesapları, kredi kartları ve sigorta gibi hizmetlerin güncellenmesi.
  3. İsim değişikliğine ilişkin süreçleri takip etmek ve durumları kontrol etmek.

Özetle, e-devlet platformu isim değiştirme başvurusu için kullanılamaz, ancak başvuru yapıldıktan sonra süreci takip etmek ve bazı işlemleri gerçekleştirmek için kullanılabilir. İsim değiştirme başvurusu için ilgili nüfus müdürlüğüne veya konsolosluğa başvurulmalıdır.

[vc_message]https://www.turkiye.gov.tr/nvi-il-ilce-idare-kurulu-karari-ile-ad-veya-soyadi-duzeltilmesine-iliskin-basvurularin-alinmasi[/vc_message][vc_row][vc_column]

Keyfi İsim Değiştirme

Medeni Kanun’un 27. maddesi gereği, isim değiştirme ve soyadı değişikliği davası sadece haklı sebeplere dayanılarak açılabilir. Uygulamada haklı sebep kavramı, oldukça geniş bir çerçevede değerlendirilir. Haklı sebep, kişinin şahsi subjektif sebeplerini de kapsar. Bu nedenle bir ad veya soyadı için kişinin ruhsal aidiyet hissetmemesi dahi değiştirme için bir gerekçe olarak kabul edilir. Ad veya soyadının gülünç olması, bir travmayı hatırlatıyor olması, kötü tanınan bir şahsın ismiyle özdeşleşmesi, mesleki veya sanatsal gerekçeler gibi birçok sayısız sebeple isim değiştirme veya soyadı değişikliği davası açılabilir. Şayet haklı bir sebep yoksa keyfi olarak isim değiştirme yapılamaz. Davanız reddedilir.

İsim değişikliği, günlük hayatta birçok alanda etkili olabilir. Örneğin, yeni isimle pasaport, kimlik kartı, ehliyet ve diğer resmi belgeler yeniden düzenlenmesi gerekebilir. Ayrıca, yeni isimle banka hesapları, kredi kartları, sosyal güvenlik ve sağlık sigortası gibi hizmetler de güncellenmelidir. İsim değişikliğinin ardından, bu tür işlemleri gerçekleştirmek için uygun süre tanınır ve bu süre içerisinde işlemlerin tamamlanması beklenir. İsim ve soyadı değişikliği davalarında ciddi bir belge veya tanık olmadan da dava olumlu sonuçlanabilir. Elbette bu her durum için geçerli değildir. Bazı durumlarda belge ve tanıklara ihtiyaç duyulur ancak genelde burada önemli olan sebeptir. Geçerli bir sebebiniz olduğu sürece belge veya tanıklara fazlasıyla ihtiyaç kalmaz.

soyisim isim degistirme davasi
soyisim isim degistirme davasi

İsim Değiştirme ve Soyadı Değişikliği Davası Görevli Mahkeme

İsmin değiştirilmesi istemi, 6100 sayılı HMK madde 382’ de çekişmesiz yargı işi olarak düzenlenmiştir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu madde 36’ da, ad ve soyad değişikliklerine ilişkin davaların asliye hukuk mahkemesinde görüleceği belirlenmiştir. Dikkat edilmesi gereken önemli hususlardan biri ise, Kişinin boşandığı eşinin soyadını kullanma konusunda talepte bulunması durumudur. Boşanma davasından sonra açılan ve boşanılan kocanın soyadını kullanmaya izin talep edilen davalarda görevli mahkeme Aile Mahkemesidir.

Ancak TMK 173’ deki zamanaşımı süresi dikkate alınmalıdır. TMK 173’ e göre, boşanma halinde kadın, evlenme ile kazandığı kişisel durumunu korur ancak, evlenmeden önceki soyadını taşımasına izin verilmesini isteyebilir. Kadının boşandığı kocasının soyadını kullanmakta menfaati bulunduğu ve bunun kocaya bir zarar vermeyeceği ispatlanırsa, istemi üzerine hakim, kocasının soyadını taşımasına izin verir. Koca ise, koşulların değişmesi halinde bu iznin kaldırılmasını isteyebilir. TMK 178’ e göre de, evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden doğan dava haklarının boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren bir sene geçmesiyle zamanaşımına uğrar denmiştir. Kanun hükmü gereğince boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren en geç bir yıllık süre içerisinde, kocanın soyadının kullandırılması konusunda aile mahkemesinden talepte bulunulmalıdır.

İsim Değiştirme ve Soyadı Değişikliği Davasında Yetkili Mahkeme

5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahısların yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır. Bu nedenle ad ve soyad değişikliğine ilişkin açılacak davalarda yetkili mahkeme, istem sahibinin yerleşim yerinde bulunan asliye hukuk mahkemesidir. Bu yetki kamu düzeninden olup hâkim tarafından resen dikkate alınmalıdır.

Bu kuralın istisnası 5271 sayılı CMK 218’de görülmektedir. Mevcut düzenlemeye göre, ceza mahkemesine de bazı hallerde yaş düzeltme davası açabilme imkanı verilmiştir. Bu halde yerleşim yeri mahkemesi kuralına özel bir istisna getirilmiştir. Yerleşim yeri, TMK 19 vd hükümleri çerçevesinde tespit edilecektir.

Ad – isim değiştirme ve soyadı değişikliği davası, gerekli prosedürler ve dilekçeler aşaması hızlı bir şekilde yerine getirildiğinde ilk celsede veya en geç ikinci celsede sonuçlanır. Bu süreç mahkemeden mahkemeye değişmekle birlikte ortalama 8 ay – 10 ay sürmektedir. Ad – isim değiştirme ve soyadı değişikliği davası hakkında detaylı bilgi almak için Kadim Hukuk ve Danışmanlık ile irtibata geçebilirsiniz.

İsim Değiştirme ve Soyadı Değişikliği Davasında Taraflar

  • Davacı: Adın değiştirilmesi hakkı, şahsa sıkı sıkıya bağlı bir hak olduğundan davacı sıfatı da, adı değiştirilecek kişiye aittir. Mahkemeden isminin değiştirilmesini talep eden kişiye davacı denmektedir. Dava ehliyeti olmayan kişiler bakımından ise anne ve babanın velayeten dava açması mümkündür. Soyadını doğumla birlikte Türk Medeni Kanunu 321. maddesi çerçevesinde kazana çocuk, ergin olduktan sonra TMK 27’ deki sebeplere dayalı olarak soyadının değiştirilmesini hakimden talep edebilecektir. Evli eş tarafından, evlenme ile edinilen soy isim değiştirilmesi talep edilemeyecektir. Ancak, evli kadının özadının değiştirilmesini tek başına istemesine bir engel yoktur.
  • Davalı: Adın değiştirilmesi davalarında, Nüfus Müdürlüğü’ ne husumet yöneltilerek davalar açılmakta ve Cumhuriyet Savcısı da davada ilgili sıfatıyla yer almaktadır. Adın değiştirilmesi davaları çekişmesiz yargı işleri arasında sayılmıştır. Uygulamada çoğu zaman dava açan kişilerin isim değiştirme davası dilekçesinde anne, baba ve kardeşleri davalı olarak gösterdikleri görülmektedir. Bu durum tamamen yaygın bir yanlıştır.

İsim Değiştirme ve Soyadı Değişikliği Davasında İspat

5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 36. maddesine ve Türk Medeni Kanunu’nun 27. maddesine göre açılan davalar niteliği itibariyle kamu düzenini yakından ilgilendiren davalardır. Nüfus Sicilleri Devletin özel önem atfettiği belge ve kayıtlardır. Bu hususlar kamu düzeni ile ilgili olup, hakim doğru sicil oluşturmak zorundadır. Bir kimsenin doğumunda ı kişinin velisi, doğan kişiye yasalara aykırı olmamak kaydıyla dilediği adı vermekte serbesttir. Ancak, doğum tutanağı düzenlenip bu ad nüfus kütüğüne işlendiği takdirde bunun değiştirilmesi haklı sebeplerin varlığı ile mümkündür.

Tanık beyanları bu dava çeşidinde oldukça önem arz etmektedir. Adın değiştirilmesi konusunda davacıya düşen ispat yükü, dayandığı haklı nedenin gerçekleştiği delillerle temellendirmektir. Uygulamada daha çok tanık dinlenerek sonuca gidildiği gözlemlenmektedir. Bunun yanı sıra uygulamada hakimler, duruşma esnasında dinlediği tanıkların cep telefonlarına bakarak, kişinin isminin ne şekilde kaydedildiğini tespit edebilirler. Kolluk yoluyla da araştırma yapılarak talepte bulunanın hangi ismi kullandığı araştırılmaktadır.

İsim Değiştirme ve Soyadı Değişikliği Davasında Yargılama Usulü

Adın değiştirilmesi davaları HMK 382 anlamında çekişmesiz yargı işlerinden sayıldığından basit yargılama usulü uygulanmaktadır. Nüfus Hizmetleri Kanunu madde 36 hükmü gereğince, nüfus kaydının değiştirilmesine ilişkin davalar, nüfus müdürü veya görevlendireceği memur önünde görülüp karara bağlanır. Ayrıca vekil aracılığı ile adın değiştirilmesi davası açılabilmesi için vekaletnamede özel yetki bulunması gerekecektir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu madde 27 uyarınca da, soyadının düzeltilmesine dair hükmün ilan edilmesi gerekmektedir.

İsim Değiştirme ve Soyadı Değişikliği Davasında İtiraz ve İstinaf

Adın değiştirilmesinden zarar gören kişiler, adın değiştirilmesi kararına itiraz edebileceklerdir. Nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, düzeltme talebinde bulunan kişiler veya resmi kurumlarca talep halinde Cumhuriyet Savcıları tarafından açıldığından, değiştirme kararını veren asliye hukuk mahkemesinde açılıp karara bağlanır. Buradaki en önemli husus, itiraz, değiştirme kararını veren asliye hukuk mahkemesinde değil, zarar gördüğü gerekçesiyle adın değiştirilmesinin kaldırılmasını isteyen kişinin yerleşim yeri asliye hukuk mahkemesinde yapılacaktır.

Çekişmesiz yargı kararları da diğer yargı kararları gibi yazılır. Çekişmesiz yargılamada, kararlara karşı sadece yargılamada yer alan değil, aynı zamanda yargılamada yer almasa dahi hukuki yararı olan ilgililer de kanun yoluna başvurabilir. Kanun yoluna başvuruda süre, kararı öğrenmeden itibaren iki haftadır. Çekişmesiz yargı kararlarına karşı sadece istinaf yoluna başvurulabilir ve kural olarak temyiz yolu kapalıdır.  Kanunda aksine bir hüküm olmadıkça çekişmesiz yargı işleri maddi anlamda kesin hüküm oluşturmazlar ve bu nedenle yargılamanın yenilenmesi talep edilemez.

isim degistirme davasi
isim degistirme davasi

E-Devlet Üzerinden İsim Nasıl Değiştirilir?

​E-Devlet üzerinden isim değiştirme son zamanlarda google ve sosyal medya üzerinden en çok aratılan konulardan biridir. Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü ad ve soyad değişikliğini e-devlet üzerinden yapılabileceğini duyurdu. 24 Aralık 2022 tarihine kadar başvuru şartlarını taşıyan vatandaşlar e devlet üzerinden isim değiştirme talebinden bulunabilir. Peki başvuru için şartlar neler? Kimler başvuruda bulunabilir? E-Devlet üzerinden isim değişikliğinde başvuru ücreti nedir? Hangi belgeler gerekmektedir?

Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü resmi sitesinden mahkeme kararı olmaksızın ad ve soyad değişikliği ile ilgili kamuoyu duyurusunda bulundu. Mahkeme kararı olmaksızın ad ve soyad değişikliği yalnızca belirtilen şartlar halinde yapılabilmektedir. Yapılan düzenleme ile ad veya soyadında; yazım ve imla hatası veya düzeltme işareti kullanımından kaynaklanan anlam değişlikleri bulunan, genel ahlaka uygun olmayan ve toplum tarafından gülünç karşılandığı değerlendirilen kişiler, yurtiçinde ilçe nüfus müdürlüğüne, yurtdışında ise dış temsilciliklerimize ya da e-Devlet üzerinden başvurmaları halinde, il ve ilçe idare kurulunun vereceği kararla bir kereye mahsus mahkeme kararı aranmaksızın değiştirilmesine olanak sağlanmıştır. Bu kapsamda yalnızca adında imza ve yazım hatası olan, genel ahlaka uygun olmayan ve toplum tarafından gülünç karşılanan vatandaşlar e-devletten talepte bulunabilecek ancak ön adını silmek için talepte bulunamayacak. Örnek vermek gerekirse adı “amet” olan bir kişi adının “ahmet” olarak düzeltilmesi için talepte bulunabilecek. E devlet üzerinden isim değiştirme aşamaları şunlardır:

  • T.C. Kimlik numaranı ve şifrenizle e-devlet kapısına giriş yapın.
  • Ardından  “İl / İlçe İdare Kurulu Kararı ile Ad veya Soyadı Düzeltilmesine İlişkin Başvuruların Alınması” başlığına gidin.
  • Yeni Başvuru seçeneğine tıklayın
  • İmza Türü başlığı altında “Mobil imza”, “E-imza” ya da “SMS ile Doğrulama” seçeneklerinden size uygun olanı seçin.
  • Ardından “Devam et” butonuna tıklayarak sonraki sayfaya geçin.
  • Ardından mobil ya da e-imza ile imzalama işlemini ya da SMS doğrulama işleminizi tamamlayın.
  • Bu aşamadan sonra isim değiştirme talebiniz ilgili nüfus müdürlüğü kayıtlarına alınarak talebiniz değerlendirilecektir.

Değiştirilebilecek isimlerden bazıları Rabiye/ Rabia, Salahattin/ Selahattin, Küpra/ Kübra, Ferat/Ferhat Adı “Muratcan” olan bir kişi adını “Murat Can” olarak değiştirilmesi için talepte bulunabilecek ancak adını “Murat Efe” olarak değiştirmek için e-devletten talepte bulunamayacak. Adı “Eda Nur” olarak nüfusa kayıtlı bir kişi adının “Eda” olarak değiştirilmesi için talepte bulunamayacak. Yapılan düzenlemenin şartlarında da belirtildiği üzere e-Devlet üzerinden ad ve soyad değişikliği başvurusu iki ismi olup da birini sildirmek isteyen vatandaşları kapsamamaktadır. İki isminden birini sildirerek tek isim kullanmak isteyen vatandaşlar için yazımızda da belirttiğimiz üzere asliye hukuk mahkemelerinde dava açmak ve hakim kararı almak gerekmektedir.

Soyadı gülünç, topluma ve genel ahlaka uymayan vatandaşlar ad ve soyad değişikliği talebinde bulunabileceklerdir. Soyadı “Çakal, Deli, Çoşkun, Satılmış, Çıplak” olan vatandaşlar soyad değişikliğinde bulunabileceklerdir. Düzenleme sonradan Türk vatandaşı olan kişileri kapsamamaktadır. Sonradan Türk vatandaşı olup adını değiştiren kişiler kapsam dışında tutulmuştur. Sonradan Türk vatandaşı olan kişilerin ad ve soyad değişikliği için mahkeme kararı almaları gerekmektedir. e-Devlet üzerinden ad ve soyadı değişikliği başvuru şartlarını taşıyan vatandaşların herhangi bir başvuru ücreti ödemeleri gerekmemektedir. Vatandaşlar e-Devlet üzerinden 24 Aralık 2022 tarihine kadar başvuru yapabilecekler.

İsim Değiştirme ve Soyadı Değişikliği Davası Yargıtay Kararları

Yargıtay 18. HD. Esas No:2011/1371, Karar No: 2011/3796, 22.03.2011

  • Ad – İsim Değiştirme ve Soyadı Değişikliği Davası
  • TMK 27. Madde

5490 sayılı Kanunun anılan hükmü uyarınca bir kişinin adına ilişkin kaydın ancak bir kez düzeltilebileceği göz önünde bulundurularak, daha önce adı mahkeme kararı ile tahsis edilmiş olan Leman’ın adının ikinci kez tashihine karar verilmesi, yine 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’ nun 27. maddesi uyarınca isim düzeltilmesine dair hükmün ilan edilmesi gerekirken bu hususta karar verilmemiş olması usul ve yasaya aykırıdır.


YHGK Esas No:2011/18-535, Karar No:2011/622, 12.10.2011

  • Ad – İsim Değiştirme ve Soyadı Değişikliği Davası
  • TMK 27. Madde

Her ne kadar madde metninde, nüfus kaydının düzeltilmesi davasının ancak bir kere açılabileceğinden bahsedilmiş ise de, davacıların babası tarafından açılan dava ile davacıların da dava açtığını kabul etmek gerek, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesi ile 1982 Anayasası’ nın 36. maddesinde düzenlenen hak arama özgürlüğü ilkelerine tezat teşkil edecektir.

Davacıların babası tarafından açılmış dava ile soyadlarının değişmesi halinde, davacılar tarafından açılmış bir davadan söz edilemez. Soyadı değişikliğinin, aynı konuya ilişkin nüfus kaydının düzeltilmesi davasının ancak bir kere açılabileceği hükmü kapsamında değerlendirilmesi haklı nedenlerin varlığı halinde davacının dava açma hakkının engellenmesi sonucunu doğurur ki, bunun kabulüne olanak yoktur.

Diğer taraftan reşit olmayan çocukların babalarının değiştirdiği soyadını reşit olana kadar kullanmaları zorunlu ve reşit olmadan açılan dava, ancak reşit olana kadar onları bağlayacağına göre, reşit olduktan sonra şahsa sıkı sıkıya bağlı haklarını kullanabilecekleri ve soyadının değiştirilmesini isteyebileceklerinin kabulü gerekir.


Yargıtay 2. HD. Esas No: 2008/18445, Karar No: 2009/ 5190, 23.03.2009

  • Ad – İsim Değiştirme ve Soyadı Değişikliği Davası
  • TMK 27. Madde

Mahkemece, davanın Medeni Kanun’ un 27. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 36. maddesi hükümlerine dayanan bir soy isim tashihi davası olmayıp, kadının boşandığı kocasının soyadını kullanmaya izin davası olduğu ve bu davada aile mahkemesinin görevli olduğu nazara alınarak davanın görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, yargılamaya devam edilerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.


Yargıtay 2. HD. Esas No: 2004/5317, Karar No: 2004/5992

  • Ad – İsim Değiştirme ve Soyadı Değişikliği Davası
  • TMK 27. Madde

Davacı kocasının soyadının kullanılmasına karar verilmesini istemiştir. Taraflar 31.3.1997’ de boşanmış, dava ise 7.11.2003’ te açılmıştır. Medeni Kanun’ unun 178. maddesi, evliliğin boşanma sebebi ile sona ermesinden doğan dava hakkının boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmesi ile zamanaşımına uğrayacağını hükme bağlamıştır. Zamanaşımı definin davaya cevap süresi içerisinde ileri sürülmesi halinde incelenmesi imkan dahilindedir.


YHGK Esas No: 2010/18-643, Karar No: 2010/648, 08.12.2010

  • Ad – İsim Değiştirme ve Soyadı Değişikliği Davası
  • TMK 27. Madde

Somut olaya gelince; adı değiştirilmek istenilen küçüğün anne ve babasının boşandıkları, küçüğün velayetinin davacı anneye verildiği, annenin de tek başına eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır. Taraflar boşanmış ve velayet davacı anneye verilmiş olsa da; bu durum eldeki davada dava dışı olan küçüğün babasının gerçekte onun babası olması durumu değiştirmez. Kaldı ki, velayet şartlarında daha sonradan oluşabilecek değişiklik nedeniyle velayetin babaya verilmesi de ihtimal dahilindedir. Belirtildiği üzere çocuğun adını anne ve baba birlikte belirlediklerinden değiştirilmesi talebini de yasal şartların oluşması halinde mahkemeden birlikte talep etmeleri gerekir. Anne ve babanın bu taleplerini birlikte yapmamaları veya değişiklik üzerine anlaşamamaları halinde birinin başvurusu üzerine değerinin davada taraf olarak katılımı sağlanmalıdır. Taraf teşkiline ilişkin bu husus dava şartı olup, kamu düzenine ilişkin olmakla davanın her aşamasında mahkemece re’sen dikkat edilmesi gereken bir olgudur.


Yargıtay 18. Hukuk Dairesi – 2016/1849 E., 2016/4538 K. Kararda

  • Ad – İsim Değiştirme ve Soyadı Değişikliği Davası
  • TMK 27. Madde

Başvuranın uzun ve okuması zor olan soyadını değiştirmek istemesi kabul edilmiş ve soyadının değiştirilmesine izin verilmiştir.


Yargıtay 18. Hukuk Dairesi – 2014/15550 E., 2014/17968 K.

  • Ad – İsim Değiştirme ve Soyadı Değişikliği Davası
  • TMK 27. Madde

Bu emsal kararda, mahkeme, başvuranın ailevi sebeplerle ve kişisel tercihlerle soyadını değiştirmek istemesini kabul etmiştir.


Yargıtay 18. Hukuk Dairesi – 2013/19702 E., 2013/20741 K.

  • Ad – İsim Değiştirme ve Soyadı Değişikliği Davası
  • TMK 27. Madde

Kararda, başvuranın anlamı itibariyle olumsuz çağrışımlar içeren ve toplumda alay konusu olan bir soyadının değiştirilmesine izin verilmiştir.

[vc_message] Emsal Karar Aramak İçin https://www.yargitay.gov.tr/ Ziyaret Edebilirsiniz. [/vc_message][vc_row][vc_column]


İsim Değiştirme Dava Dilekçesi

ANKARA NÖBETÇI ASLIVE HUKUK MAHKEMESİ HAKİMLİĞİ’NE

İSTEMDE BULUNAN: Adı ve Soyadı (TC No, Adres)

VEKİL: Av. Umur Yıldırım

İLGİLİ : Nüfus Müdürlüğü

KONU  : Müvekkilin olan adının olarak değiştirilmesine karar verilmesi talebidir.

AÇIKLAMALAR

  • Müvekkil aslen Almanya Devleti (Ek-1 Vatandaşlık Belgeleri).
  • Müvekkil, Türkiye’de, ülkemiz vatandaşı olan Hakan isimli kişi ile tarihinde evlenmiş ve bu evliliğinden bir kız çocukları olmuştur (Ek-2 Nüfus Kayıtları).
  • Müvekkile, ülkemize geldiğinde, yabancı olan adını söyleyemeyen çevresindeki yakın akraba ve dostlar “Nur” adını vermişler ve müvekkil de o tarihten bu yana, yaklaşık 5 yıldır bu adı kullanmaktadır.
  • Bunun yanında, ülkemize gelmekle birlikte İslam Dinini benimseyen müvekkil, resmiyette görülen isminin başka bir dine mensupluğu ifade etmesi nedeniyle resmi ismini kullanmak istememektedir. Fiiliyatta bu ismi kullanması ve bu isimle mutlu olması nedeniyle müvekkilin adının “Nur” olarak değiştirilmesine karar verilmesini talep ediyoruz.

HUKUKİ DELİLLER: TMK 27, NHK 36 ve sair diğer düzenlemeler.

HUKUKİ SEBEPLER:

  1. Nüfus Kayıtları,
  2. Tanık Anlatımları,
  3. Kolluk Araştırması,
  4. Vatandaşlık Belgesi
  5. İfade Tutanakları ve sair yasal deliller

Tanıklar:

  1. Adı ve Soyadı (T.C. No:)- Adres
  2. Adı ve Soyadı (T.C. No:) Adres
  3. Adı ve Soyadı (T.C. No:) Adres

SONUÇ VE TALEP: Yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle resen araştırılacak sair sebeplerle, Haklı davamızın kabulü ile müvekkil…..in, “Karina” Olan adının “Nur” Olarak değiştirilmesine ve tesciline karar verilmesini talep ederim. …/…/2024

                                  İstemde Bulunan Vekili

                                   Avukat Umur Yıldırım

Ekler:

  1. Vekaletname
  2. Nüfus Kayıtları
  3. Yurtdışı Vatandaşlık Kayıtları

Yorum Gönderin

X
kadim hukuk ve danışmanlık