Cinsel Saldırı Suçu ve Cezası (Tecavüz) – TCK 102. Madde

Cinsel Saldırı Suçu ve Cezası (Tecavüz) – TCK 102. Madde

cinsel saldiri sucu

Cinsel saldırı suçu TCK m. 102’de hüküm altına alınmış olup, 18 yaşını tamamlamış olan mağdurlara yönelik bedensel temas içeren davranışlardır. Diğer bir tanımla cinsel saldırı suçu, cinsel arzuları tatmin amacıyla bir kimsenin vücut dokunulmazlığının ihlal edilerek bedenine fiziksel temasta bulunulmasına denir. (TCK 102. madde) Cinsel saldırı suçu kişinin vücut dokunulmazlığına karşı işlenen bir suçtur. Cinsel saldırı suçunda korunan yarar bireyin mahremiyeti, beden ve ruh sağlığını ve cinsel bütünlüğüdür. Suç 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 102. maddesinde düzenlenmiştir. Maddede sırasıyla cinsel saldırı suçunu 3 şekilde ele almıştır;

  • Basit Hali (102. Madde 1. Fıkra 1. Cümle)
  • Sarkıntılık Hali (102. Madde 1. Fıkra 2. Cümle)
  • Ağırlaştırıcı Nedenleri (102. Madde 3. ve 5. Fıkra) düzenlemiştir.

Cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar Türk Ceza Kanunu’nun Kişilere Karşı Suçlar başlıklı ikinci kısım, “Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlar” başlığı altında dört maddeden oluşan suçlardır. TCK 102. maddesi cinsel saldırıyı, 103. maddesi cinsel istismarı, TCK 104, maddesi reşit olmayanla cinsel ilişkiyi, TCK 105. maddesi ise cinsel tacizi düzenlemiştir.

cinsel saldiri sucu tecavuz
cinsel saldiri sucu tecavuz

Cinsel Saldırı Suçu Nedir?

Cinsel dokunulmazlık kişilere karşı cinsel davranışların gerçekleştirilmesiyle ihlal edilir. Cinsel davranışlar ise cinsel bir amaçla veya cinsel arzuları tatmin amacıyla gerçekleştirilen hareketleri ifade eder. Cinsel suçlar ya da diğer tanımıyla cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar vücut bütünlüğünün ihlal edilip edilmemesi bakımından bir sınıflandırma ve ayrıma tabi tutulmuştur. Cinsel saldırı basit, sarkıntılık ve nitelikli cinsel saldırı olarak üç türlü ele alınmıştır. Vücuda organ ya da sair cisim sokulursa nitelikli, diğer durumlar ise basit ve sarkıntılık halidir. Vücuda temas varsa cinsel saldırı, temas yoksa cinsel taciz suçu oluşmaktadır. Cinsel davranışlarla vücut dokunulmazlığının ihlal edilmesi “cinsel saldırı” fiilini teşkil etmekle birlikte failin cinsel davranışıyla vücuda teması olmaması halinde bu fiil cinsel taciz suçunu oluşturacaktır.

Cinsel suçlar, sözle sarkıntılıktan cinsel haz almaya yönelik hareketlere ve en uç noktada tecavüzü içine alan geniş yelpazede mağdurun isteği dışında yapılan eylemleri tamamını kapsar. Tüm dünyada her yaş grubundaki insanları tehdit eden toplumsal bir sorun olmakla birlikte son yıllarda sanık ve mağdur sayısı artış göstermektedir. Cinsel saldırı olgularının pek çoğunda fiziksel bulgu bulunmamakla birlikte, tanı konulması, mağdurların rehabilitasyonu aşamasında ruhsal muayene oldukça önemlidir. Cinsel suçlar, pek çok hastalığa da zemin hazırlamaktadır. Travma sonrası stres bozukluğu, depresyon. anksiyete bozukluğu, uyum bozukluğu bu rahatsızlıkların en çok bilinenleridir.

TCK 102. Maddede sırasıyla cinsel saldırı suçunun;

  1. Basit hali (1. Fıkra 1. Cümle)
  2. Sarkıntılık Hali (1. Fıkra 2. Cümle)
  3. Ağırlaştırıcı Nedenleri (3. Ve 5. Fıkra)

TCK madde 102

(1) Cinsel davranışlarla bir kimsenin vücut dokunulmazlığını ihlâl eden kişi, mağdurun şikâyeti üzerine, beş yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Cinsel davranışın sarkıntılık düzeyinde kalması hâlinde iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir.

(2) Fiilin vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda, on iki yıldan az olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur. Bu fiilin eşe karşı işlenmesi hâlinde, soruşturma ve kovuşturmanın yapılması mağdurun şikâyetine bağlıdır.

(3) Suçun;

a) Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı,

b) Kamu görevinin, vesayet veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,

c) Üçüncü derece dâhil kan veya kayın hısımlığı ilişkisi içinde bulunan bir kişiye karşı ya da üvey baba, üvey ana, üvey kardeş, evlat edinen veya evlatlık tarafından,

d) Silahla veya birden fazla kişi tarafından birlikte,

e) İnsanların toplu olarak bir arada yaşama zorunluluğunda bulunduğu ortamların sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle, işlenmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilen cezalar yarı oranında artırılır.

(4) Cinsel saldırı için başvurulan cebir ve şiddetin kasten yaralama suçunun ağır neticelerine neden olması halinde, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.

(5) Suç sonucu mağdurun bitkisel hayata girmesi veya ölümü hâlinde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmolunur.

Cinsel Saldırı Suçu Şartları Nelerdir?

Maddenin 1. fıkrasının 1. cümlesinde basit cinsel saldırı, 2. cümlesinde daha az cezayı gerektiren nitelikli hal olarak sarkıntılık, 2. fıkrada nitelikli cinsel saldırı, 3. fıkrada suçun daha ağır cezayı gerektiren nitelikli halleri, 4. fıkrada özel içtima hali, 5. fıkrada ise neticesi sebebiyle ağırlaşmış hal yer almaktadır. Cinsel saldırı suçuyla korunan hukuki değer, mağdurun cinsel özgürlüğüdür. Cinsel saldırı suçunun şartları;

  • Vücut teması,
  • Cinsel davranışa,
  • Mağdurun rızasının olmamasına
  • Cinsel arzuların vücuda bir organ veya cisim sokmadan tatminine yönelik olmasıdır.
cinsel saldiri sucu cezasi tck 102
cinsel saldiri sucu cezasi tck 102

Cinsel Saldırı Suçunun Unsurları

  • Fail

Bu suç kadın veya erkek ayrımı yapılmaksızın herkes tarafından işlenebilir. Failin cinsiyetinin suçun oluşumuna herhangi bir etkisi bulunmamaktadır. Fail, mağdurla aynı cinsiyetten de olabilir. Failin yaşı da bu suçun işlenmesi bakımından önem arz etmez. Sadece failin 18 yaşından küçük olması halinde TCK’da yer alan yaş küçüklüğüne ilişkin düzenlemeler devreye girecektir. Bununla birlikte, failin kamu görevinin, vesayet veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanan bir kişi olması (m. 102/3-b), üçüncü derece dahil kan veya kayın hısımlığı ilişkisi içinde bulunan bir kişi ya da üvey baba, üvey ana, üvey kardeş, evlat edinen veya evlatlık olması (m. 102/3-c) ihtimalinde daha ağır cezayı gerektiren nitelikli hal söz konusu olacaktır.

Nitelikli cinsel saldırı suçunun eşler arasında işlenmesi mümkün olup maddenin ikinci fıkrasının ikinci cümlesinde bu hâlde soruşturma ve kovuşturma yapılması suçun mağduru olan eşin şikayetine bağlı tutulmuştur. Basit cinsel saldır ve sarkıntılık suretiyle basit cinsel saldın suçlarının yer aldığı maddenin birinci fıkrasında ise böyle bir düzenleme bulunmamaktadır. Buradan hareketle eşler arasında basit cinsel saldırı veya sarkıntılık suretiyle basit cinsel saldırı suçlarının işlenemeyeceğinin kabulü gerekmektedir. Yargıtay uygulamaları da bu doğrultuda olmakla beraber doktrinde eşler arasında basit cinsel saldırı veya sarkıntılık suretiyle basit cinsel saldırı suçlarının işlenebileceğine dair görüşler de mevcuttur.

  • Mağdur

Bu suçun mağdurunun 18 yaşımı ikmal etmiş olması zorunludur. Failin eyleminin hangi suça vücut vereceği ve uygulanacak kanun maddesinin tespiti bakımından büyük önem arz eden mağdurun yaşı konusunda ortaya çıkan sorunların CMK’nın 218. maddesindeki düzenlemeye göre çözülmesi yoluna gidilmelidir. 18 yaşından küçük olan mağdurun evlenmeyle veya mahkeme kararıyla ergin olması durumunda resmi nikâhlı eşi dışında üçüncü şahısların gerçekleştirdiği eylemler bakımından çocuğun cinsel istismarı suçu söz konusu olacaktır. Yargıtay uygulamaları da bu yöndedir. 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun tanımlar başlıklı 6. Maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde; Ceza kanunlarının uygulanmasında, çocuk deyiminden; henüz on sekiz yaşını doldurmamış kişinin anlaşılacağı, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun tanımlar başlıklı 3. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde; Bu kanunun uygulamasında çocuk, daha erken yaşta ergin olsa bile, onsekiz yaşını doldurmamış kişiyi ifade ettiği belirtilmiştir.

5237 sayılı TCK’nın 6 ve 5395 sayılı ÇKK’nın 3. maddeleri karşısında; suçun mağdurunun onsekiz yaşını bitirmemiş olması durumunda, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu uyarınca herhangi bir sebeple onsekiz yaşından önce ergin olsa dahi ceza hukuku bakımından çocuk olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu sebeple evlenmeyle veya mahkeme kararıyla ergin olsa bile. on sekiz yaşını doldurmamış mağdura karşı gerçekleştirilen eylemler çocuğun cinsel istismarı suçunu oluşturacaktır. Somut olayda suç tarihinde 17 yıl 10 aylık olup evli olan mağdureye karşı işlenen suçun 5237 sayılı TCK’daki karşılığının 103. madde olduğu gözetilmeden yazılı şekilde 102. madde ile hüküm kurulması, (Yargıtay 14. Ceza Dairesi, 26.12.2019 tarih ve 2016/993 E, 2019/13661 K.)

  • Suçun Konusu

Türk Ceza Kanunu m.102’de düzenlenen cinsel saldırı suçunun hukuki konusunu cinsel saldırıda bulunulan kişinin vücudu ve cinsel dokunulmazlığı oluşturmaktadır. Suçun hukuki konusu ile kastedilen, ihlal edilen hukuki menfaattir.  Bu suçun konusu, cinsel saldırının mağduru olan kimsenin vücududur.

Yargıtay’ın kararları da bu yöndedir. “Cinsel saldırı suçunun konusunun mağdurun vücudu olduğu, suçun işlendiği sırada ve işlendiği süreyle sınırlı bir zaman diliminde mağdurun hareket etme olanağının ortadan kaldırılmasının belirtilen suçun unsuru olduğu, zira mağdurenin hareket etme olanağını ortadan kaldırmadan bu suçun işlenemeyeceği, dosya içeriğine göre sanığın cinsel saldırı suçunu gerçekleştirmeye yönelik eylemi dışında mağdurenin hürriyetini kısıtlayan başkaca bir eylemi de bulunmadığından, mevcut haliyle eyleminin sadece nitelikli cinsel saldırı suçunu oluşturduğu gözetilerek kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi. (Yargıtay 14. Ceza Dairesi, 09.01.2019 tarih ve 2018/5499 E, 2019/118 K.)

  • Manevi Unsur

Bu suç, kasten işlenebilen bir suçtur. Taksirle işlenme olanağı bulunmamaktadır. Ayrıca bu suç, doğrudan kastla işlenebileceği gibi olası kastla da işlenebilir Faildeki kastın suç tipinin tüm unsurlarına (vücut temasına, cinsel davranışa, mağdurun rızasının olmamasına ve cinsel arzuların vücuda bir organ veya cisim sokmadan tatminine) yönelik olması aranır.

Ayrıca maddenin gerekçesinde belirtildiği gibi, bu suçun basit şeklinin işlenmesi için, failin cinsel arzuları tatmin amacıyla da hareket etmesi gerekir. Failin cinsel arzuları tatmin amacı olmadan cinsel saldın suçu teşkil eden eylemlerde bulunması halinde, örneğin kavga sırasında onu yaralamak için yanağını ısırması gibi, bu durumda cinsel saldın suçu değil, yaralama suçu oluşacaktır. Bu durumu bazı Yazarlar özel kast olarak nitelemişlerdir. Cinsel saldırı suçunun vücuda organ veya sair bir cisim sokmak suretiyle işlenen nitelikli halinde ise, madde gerekçesine göre failin kastının vücuda organ veya sair cisim sokmaya yönelik olması gerekir, bu eylemin cinsel arzuların tatmini amacına yönelik olması şart değildir.

  • Hukuka Aykırılık Unsuru

Bu suçun 18 yaşından büyük kimselere karşı işlenebilir. Rızanın bu suçun oluşumuna engeldir. Ayrıca, basit cinsel saldın suçunun evli kimseler arasında işlenmesi de hukuka uygunluk nedenidir, suç teşkil etmez. Yargıtay uygulamasında resmi nikahlı eşe karşı işlenen cinsel saldırının sadece nitelikli halinin TCK’nın 102/2. Maddesinin ikinci cümlesinde şikayete tabi suç olarak düzenlenip, cinsel saldırı suçunun basit halinin eşe karşı işlenmesinin ise suç olarak tanımlanmadığı kabul edilmektedir.

Basit Cinsel Saldırı

Basit cinsel saldırı, cinsel arzuları tatmin amacına yönelik olarak gerçekleştirilen, vücut dokunulmazlığını ihlal eden, ancak vücuda organ veya cisim sokma mahiyeti taşımayan davranışlarla işlenebilir. Basit cinsel saldırı suçunun oluşabilmesi için;

  • Mağdurun vücuduna yönelik bir temas gerekmektedir.

Basit cinsel saldırı suçu ile cinsel taciz suçu arasındaki en temel farklardan biri cinsel saldırı suçunda mağdurun vücuduna yönelen bir temasın varlığının zorunlu olmasıdır. 6545 sayılı Kanun’la yapılan değişiklik sonucu sarkıntılık suretiyle basit cinsel saldırı suçu daha az cezayı gerektiren bir nitelikli hâl olarak düzenlenmiş olmakla değişiklik öncesinde cinsel arzuları tatmin amacıyla gerçekleştirilen her türlü temas (ani, sürekli, kesintili ayrımı yapılmaksızın) basit cinsel saldırı suçunu oluşturuyorken değişiklik sonrasında ani gerçekleşen, hareketler yönünden kesintili olup süreklilik arz etmeyen eylemlerin sarkıntılık suretiyle basit cinsel saldırı suçuna vücut verdiği, belirli bir zamana yayılan, ani ve kesik olmayıp devamlılık göstererek belli bir yoğunluğa ulaşan eylemlerin ise basit cinsel saldırı suçunu oluşturduğu kabul edilmektedir.

  • Bu bedensel temasın cinsel arzuları tatmin amacına yönelik olması gerekmektedir.

Suçun oluşumu için temasın objektif olarak şehevi nitelikte olması ve cinsel arzuları tatmin amacıyla gerçekleştirilmesi yeterlidir, failin şehevi arzularını subjektif olarak tatmin etmiş olması aranmaz. Eylemin cinsel arzuları tatmin amacıyla gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği hususu olayın gerçekleştiği yer ve zaman dilimi, fail ve mağdurun yaşları, konumları ve aralarındaki ilişki, temasın gerçekleştiği vücut bölgesinin mahiyeti ve temasın gerçekleşme biçimi, failin mağdurun vücuduna dokunmasını gerektiren makul ve eylemi hukuka uygun hale getiren bir nedenin var olup olmadığı, tarafların eylemden önceki ve sonraki davranışları gibi hususlar dikkate alınarak her somut olayın özelliğine göre belirlenmelidir.

Yargıtay Ceza Genel Kurulu ise temasın cinsel arzuları tatmin amacıyla gerçekleşip gerçekleşmediğinin tayininde mağdurun cinsel özgürlüğünün ihlal edilmesi kıstasını ön plana çıkarmıştır. Özel Dairenin de yakın tarihli verdiği bir içtihadında bu görüşü benimsediği anlaşılmaktadır.

  • Temasın mağdurun vücuduna organ ya da sair cisim sokma boyutuna ulaşmamış olması gerekmektedir.

Failin eylemi, mağdurun vücuduna organ ya da sair bir cisim sokmaya yönelikse ya da neticede böyle bir eylem gerçekleşmişse TCK’nın 102/2 maddesinde düzenlenen nitelikli cinsel saldırı suçu oluşacaktır.

  • Mağdurun gerçekleşen bu temasa rızasının bulunmaması gerekmektedir.

Suçun mağduru 18 yaşını ikmal etmiş kimseler olduğundan kural olarak rızalarının muteber olduğu kabul edilir. Rızanın, temas devam ettiği sürece var olması gerekir. Temas sürerken rızanın sona ermesi durumunda, bu aşamadan itibaren gerçekleşen eylemler bakımından suçun oluşacağı kabul edilmelidir. Rızanın var olup olmadığı her somut olayın özelliğine göre belirlenmelidir. Yargıtay uygulamasına göre; mağdurun faili yakalatabilmek amacıyla cinsel ilişki ya da ilişki boyutuna varmayan cinsel eylemlere rızası olduğunu göstermesi, failin de mağdurun bu davranışlarına ya da beyanlarına dayanarak mağdura yönelik cinsel eylemlerde bulunması durumunda, rızanın varlığı konusunda kaçınılmaz hataya düşen fail, bu hatadan yararlanmaktadır.

Tehdit, mağdurun kendisinin veya yakınlarından birinin hayatına, vücut bütünlüğüne veya şeref ve haysiyetine yönelik olabilir. Hangi değere yönelik olursa olsun, tehdidin objektif olarak ciddi olması gerekir. Gerçekleştirileceği bildirilen zararın cinsel saldırıdan ağır olduğu hâllerde tehdidin ciddi olduğunu kabul etmek gerekmektedir. Ayrıca tehdit eylemin gerçekleşmesinden önce ya da en geç eylemin gerçekleşmesi sırasında mağdura yöneltilmiş olmalıdır. Eylem tamamlandıktan sonra failin suçun ortaya çıkmasını önlemek vb. saiklerle mağdura tehdit içeren söz ve davranışlarda bulunması durumunda cinsel saldırı suçunun yanında tehdit suçundan da cezalandırılması gündeme gelecektir.

Mağdura yönelen hile sonucu cinsel saldırının gerçekleştiği durumlarda esasen bir rıza vardır ancak bu rıza hileyle fesada uğratılmıştır. Yargıtay uygulamasında cinsel suçlarda hilenin varlığından söz edilebilmesi için hilenin kandırıcı nitelikte ve yoğun olması, ustaca davranışlarla sergilenmesi ve mağdurun denetleme olanağını ortadan kaldırması gerekmektedir. Hilenin kandırıcı ve iradeyi bozucu boyutta olup olmadığı her somut olayda yöneldiği kişinin subjektif durumu, diğer bir ifade ile yaşı, zeka seviyesi, eğitim durumu, ekonomik ve sosyal koşulları dikkate alınarak belirlenmektedir.

cinsel saldiri sucu dava
cinsel saldiri sucu dava

Cinsel Saldırı Suçu Cezası

  • Basit Cinsel Saldırı Suçu (TCK m.102/1)

Basit cinsel saldırı suçunun yaptırımı 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezasıdır.

  • Sarkıntılık Düzeyinde Basit Cinsel Saldırı Suçu (TCK m.102/1-2.cümle)

5237 Sayılı TCK m.102/1-2.cümlede düzenlenmiş olan sarkıntılık düzeyinde kalan cinsel saldırı suçunun cezası 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasıdır.

  • Nitelikli Cinsel Saldırı (TCK m.102/2)

5237 Sayılı TCK m.102/2’de düzenlenmiş olan nitelikli cinsel saldırı suçunun cezası 12 yıldan az olmamak kaydıyla hapis cezasıdır.

  • Suçun Temel Halinin Cezası

Sarkıntılık düzeyindeki basit cinsel saldırı suçu ve/veya sarkıntılık niteliğindeki basit cinsel saldırı suçu olarak basit cinsel saldırı suçunda yalın haliyle maddenin öngördüğü ceza alt üst sınırına göre iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasıdır. Ancak cinsel saldırı suçunun tasaddi niteliğindeki basit cinsel saldırı suçu olarak gerçekleşen suçun beş yıldan on yıla kadar hapis cezasıdır. Cinsel saldırı suçlarında cinsel davranışlarla bir kimsenin vücut dokunulmazlığını ihlal etme şeklinde cereyan eden basit cinsel saldırı suçlarından şikayet olmak şartıyla 5 ila 10 yıl arasında hapis cezası, eğer bu davranışlar sarkıntılık düzeyinde kalmışsa 2 ila 7 yıl hapis cezasıdır.

  • TCK’nın 102. maddesinin 1. fıkrasının 1. cümlesi söz konusu olduğunda, verilecek ceza beş yıldan on yıla kadar hapis cezasıdır. Aynı fıkranın 2. cümlesi söz konusu olduğunda ise, verilecek ceza iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasıdır.
  • TCK’nın 102. maddesinin 2. fıkrası söz konusu olduğunda, verilecek ceza oniki yıldan az olmamak üzere hapis cezasıdır.
  • Suçun Nitelikli Halinin Cezası

Cinsel saldırı suçunun nitelikli halinde müeyyide 12 yıldan az olmamak üzere hapis cezasıdır. Eşe karşı yapılan cinsel saldırının nitelikli halinde ise müeyyide yine 12 yıldan az olmamak kaydıyla hapis cezasıdır. Ancak eşe karşı icra edilen nitelikli cinsel saldırı fiilinin takibi şikayete bağlıdır. Ayrıca m.102/3-a-b-c-d-e şeklinde işlenen cinsel saldırılarda verilen cezalar yarı oranında artırılmaktadır. Mağdurun bitkisel hayata girmesi veya ölümü halinde ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası öngörülmüştür.

  • TCK’nın 102. maddesinin 3. fıkrasındaki hâllerden biri veya birkaçı söz konusu olduğunda, 1. veya 2. fıkraya göre belirlenecek cezalar yarı oranında artırılır.
  • TCK’nın 102. maddesinin 4. fıkrasındaki hal söz konusu olduğunda, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.
  • TCK’nın 102. maddenin 5. fıkrasındaki mağdurun bitkisel hayata girmesi veya ölümü hali söz konusu olduğunda, verilecek ceza ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıdır.

Cinsel Saldırı Suçu Özel Görünüşleri

Cinsel saldırı suçu incelenirken suç genel teorisine göre suçun maddi ve manevi unsurları tek tek ele alınmış, ayrıntılı olarak açıklama yapılmıştır. Suçun özel görünüşleri ile vurgulanmak istenen bu suça ilişkin teşebbüs, içtima ve iştirak hallerinde cezalandırmanın nasıl şekilleneceğidir. Makalemizin devamında basit cinsel saldırı, sarkıntılık düzeyinde cinsel saldırı ve nitelikli cinsel saldırı hallerinin teşebbüs, iştirak ve içtima hallerine ilişkin özel durumlar ayrıntılı olarak izah edilecektir.

  • Teşebbüs

Basit Cinsel Saldırı Suçunda Teşebbüs: Basit cinsel saldırı suçuna teşebbüs mümkündür. Bu durumda genel hükümler uygulanmaktadır. Genel hükümler ile kastedilen ise TCK m.35’te düzenlenmiş olan teşebbüs hükümlerinin uygulanacağıdır. Teşebbüs bu maddede yer alan tanımına göre failin, icra hareketlerine başlaması ancak elinde olmayan nedenlerle icra hareketleri yarıda bırakması durumunda gerçekleşmiş sayılmaktadır. Yine TCK m.36’da tanımlanan gönüllü vazgeçme hali suçta görülürse, fail o ana kadar işlenen hareket başka bir suça vücut veriyorsa bu suçtan sorumlu olur.

Örnek vermek gerekirse fail mağduru öpmeye yeltenmiş, sarılmak için kollarını açmış, dolanacak iken mağdurun kaçıp kurtulmuş ya da çevreden bağırtı nedeniyle fail bu tür eylemlerden vazgeçmek zorunda kalmışsa bu suça teşebbüs söz konusu olur. Öte yandan basit cinsel saldırı suçunda cinsel davranışla müştekiyi kolundan tutan sanığın bu eylemiyle basit cinsel saldırı eylemi artık tamamlanmıştır. Burada asıl yürümesi gereken hedef öpme ve/veya okşamaydı diyerek bu halde bu suça teşebbüsten söz edilemez. Artık suç tamamlanmıştır ve teşebbüsten değil suçtan hüküm kurulması gerekmektedir.

Nitelikli Cinsel Saldırı Suçunda Teşebbüs: Nitelikli cinsel saldırı suçuna teşebbüs de mümkündür ve genel hükümlere göre cezalandırılmaktadır. Organ ya da sair cisim sokmak suretiyle nitelikli cinsel saldırı eyleminde bu suça teşebbüs hükümlerinin uygulanabilmesi için sanığın cinsel saldırı amacıyla icra hareketlerine başlaması ancak harici ve ciddi bir engel nedeniyle sanığın fiili tamamlayamaması gerekmektedir. Bu durumda dahili orantılılık ilkesine riayet edilerek cezaya üst sınırdan indirim yapılmak suretiyle basit halinden daha az ceza verilmemelidir. Erken boşalma varsa teşebbüs olduğu kabul edilmektedir.

  • İştirak

Basit Cinsel Saldırı Suçuna İştirak: Bu suça iştirak mümkündür ve fail genel hükümlere göre cezalandırılır. Müşterek fail, müşterek hakimiyet durumunda söz konusu olup TCK m.37 kapsamında iştirake konu olur. Burada müşterek failin asıl failin işlediği suçu bilerek hareket etmesi önemlidir. Bu durum söz konusu değilse ve failin ne yaptığını bilmeden hareket ediyorsa TCK m.39 kapsamında faile yardım ederek yardımcı fail olur.

Nitelikli Cinsel Saldırı Suçuna İştirak: Nitelikli cinsel saldırı suçuna iştirak mümkündür. Yukarıda ayrıntılı olarak anlatıldığı üzere müşterek fail, yardımcı fail ve azmettiren sıfatlarıyla asli failin yanında cezalandırılmaları mümkündür. Yani burada da basit cinsel saldırıda olduğu gibi TCK m.37 ve m.39 uyarınca sorumluluk mevcuttur.

  • İçtima

Basit Cinsel Saldırı Suçunda İçtima: Basit cinsel saldırı suçunda içtima bakımından bu suçun TCK m.102/3 maddesi fıkrasında tanımlı nitelikli hali bakımından yine TCK m.102/5’te tanımlı neticesi sebebiyle ağırlaşmış halleri bakımından TCK m.42’de yer alan içtima kuralları uygulanmaktadır. Bu suçun cebir kullanarak işlenmesi halinde sanık mağdurun direncinin kırılmasını sağlayacak ölçünün ötesinde cebir kullanmışsa gerçek içtima hükümlerine göre kasten yaralama suçundan da sorumlu tutulacaktır. Öte yandan eğer fail cinsel taciz suçu ile birlikte cinsel saldırı suçunu da işlerse cinsel tacizden ceza almayacak, yalnızca cinsel saldırı fiili nedeniyle cezalandırılacaktır. Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ise somut olaya göre değerlendirilmekte olup eylem süresi ile sınırlı kalan hallerde bu suçtan ayrıca hüküm kurulmamalıdır.

Nitelikli Cinsel Saldırı Suçunda İçtima: Burada TCK m.42 kapsamındaki bileşik suç hükümlerine göre hareket etmek gerekmektedir. Bu yönüyle bu suç tipinde içtimada;

  • Mağdurda zeka geriliği varsa bu durumun 18 yaşından büyük olması sebebiyle çocukların cinsel istismarı suçundan, vücuda temas aranması ile cinsel taciz suçundan ayrılır.
  • Belli orandaki cebir eylemi ayrı suç oluşturmaz.
  • Kasten yaralama suçunun ağır neticelerine neden olunması halinde ayrıca kasten yaralama suçu oluşur.
  • Tehditte ayrıca araç olarak kullanılmışsa TCK m.42 gereği tehditten ayrı hüküm kurulmayacaktır.
  • Konut dokunulmazlığının ihlali ve hürriyetten yoksun kılma suçları da işlenmişse bu suçlardan da sorumlu tutulacaktır.
  • Ancak cinsel saldırı eylemi ile sınırlı olarak mağdurun bulunduğu ortamda işlenmesi halinde kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan hüküm kurulmamalıdır.
  • Zincirleme Suç

Basit Cinsel Saldırı Suçunda Zincirleme: Basit cinsel saldırı suçu TCK m.43 uyarınca değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda, zincirleme suç hükümlerine göre cezalandırılmayı gerektirmektedir.

Cinsel saldırı suçunda zincirleme bir durum söz konusu olduğunda fail artık 102/1 hükmüne göre değil, nitelikli hal olan 102/2 hükmü uyarınca zincirleme suç hükümleri uygulanacaktır. Bu kapsamda;

  • Her mağdura karşı yapılan eylem ayrı suç oluşturur.
  • Bir mağdura karşı ara vermeden birden fazla cinsel saldırı eylemi tek suç oluşturacak, belli süre ara verildikten sonra tekrar bu hareketlerden biri veya birkaçının yapılması durumunda zincirleme suç hükümleri uygulanacaktır.
  • Eylemler arasında uzun süre varsa ve failin kastını yenilediği ortaya koyulursa bu halde eylem sayısınca cezalandırılacaktır.
  • Fail aynı suç işleme kararı ile önce basit sonra nitelikli şeklini işlerse yine cinsel saldırı suçunun nitelikli şekli zincirleme olarak işlenmiş olacaktır.

Adli Para Cezasına Çevirme, Erteleme ve Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılmasına Kararı

  • Adli Para Cezasına Çevirme

Adli para cezası hem tek başına hem de hapis cezası ile birlikte hükmedilebilen türde bir cezadır. Adli para cezası bir yılın altındaki cezaların belirli bir günlük miktarla çarpılarak bulunan ücretin Devlet hazinesine ödenmesi şeklinde bir yaptırım türüdür. Cinsel saldırı suçunun müeyyidesi, ceza miktarı bakımından adli para cezasına çevrilmeye uygun değildir. Bu suçta yalnızca sarkıntılık düzeyinde kalmış olan halinin 15 yaşından küçük çocuklar tarafından işlenmesi durumunda hapis cezasının adli paraya çevrilme şartına uyması nedeniyle bu durum uygulanabilmektedir. Cinsel saldırı veya tecavüz suçu nedeniyle verilen hapis cezası ceza miktarı nedeniyle adli para cezasına çevrilemez. Ancak, sarkıntılık suçunun 15 yaşından küçük çocuklar tarafından işlenmesi halinde hapis cezasının miktarı 1 yılın altına düştüğünden adli para cezasına çevrilmesi mümkündür.

  • Erteleme

Cinsel saldırı suçunda mahkeme yargılamasından geçen sanığın hapis cezasının ertelenmesi durumu söz konusu değildir. Erteleme halinde bazı şartlar konulmak suretiyle hükümlü olarak cezaevinde geçirilecek olan sürenin mahkeme tarafından bu şartlar sağlandığı sürece ertelenmesidir. Ancak bu suç tipinde erteleme uygulanmamaktadır.

  • Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması

HAGB kararı Ceza Muhakemeleri Kanunu’nda düzenlenmiş ve birtakım kurallar çerçevesinde sanığın bu denetim hükümlerine uyması halinde ceza kararına ilişkin herhangi bir sonuç doğurmaması durumudur. Hakkında böyle bir karar verilen sanık, denetim süresinin sonunda sanki bu suçu hiç işlememiş gibi adli sicili temiz bir şekilde hayatına devam eder. Ancak bu kararın uygulanabilir olması için bir şart da mahkeme yargılaması neticesinde hükmedilen cezanın hapis cezasının 2 yıl veya daha az süreli olmasıdır. Bu değerlendirme kapsamında cinsel saldırı suçunun sarkıntılık hali dışındaki halleri için hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi mümkün değildir. Sarkıntılık suçu dışındaki cinsel saldırı suçları nedeniyle hükmedilen hapis cezası hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması (hagb) kararı verilmesi mümkün değildir.

Soruşturma ve Kovuşturma Aşaması

  • Cinsel Saldırı Suçu Soruşturma Aşaması

Cinsel saldırı suçunda şikayet husus esas alındığı takdirde TCK m.102/1.fıkra suçunda soruşturma ve kovuşturma şikayete tabidir. Hem tasaddi düzeyindeki basit cinsel saldırı suçu hem de sarkıntılık düzeyindeki basit cinsel saldırı suçunda soruşturma ve kovuşturma yapılabilmesi mağdurun şikayetinde bağlıdır. Bunlar dışında ise eşe karşı işlenen cinsel saldırı suçu şikayete tabi tutulmuştur. Suçun diğer halleri ise yani nitelikli cinsel saldırı suçunun takibi şikayete başlı olmayıp soruşturması ve kovuşturması resen yapılmaktadır. Şikayete bağlı olan durumlarda şikayet süresi 6 aydır.

  • Cinsel Saldırı Suçu Kovuşturma Aşaması

Takibi şikayete bağlı olan suçlarda şikayetten vazgeçme soruşturma ve kovuşturma aşamasının her ikisinde de mümkündür. Mağdurun bu suça ilişkin şikayetinden vazgeçmesi soruşturma aşamasında gerçekleştiğinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilirken kovuşturma aşamasında bu şikayetten vazgeçmesi halinde mahkeme davanın düşmesine karar vermektedir. Şikayetten vazgeçmeden vazgeçmek mümkün değildir.

Cinsel saldırı suçunda yalnızca sarkıntılık suçu ve eşe karşı işlenen cinsel saldırı suçunun takibi yani soruşturulması ve kovuşturulması şikayet üzerine yapılmaktadır. Bunun dışındaki cinsel saldırı suçlarının tümü savcılık makamı tarafından kendiliğinden soruşturmaya tabi tutulur ve kovuşturması yapılır.

Gözaltı ve Tutukluluk Hali

Gözaltı hükümleri Ceza Muhakemesi Kanunu uyarınca düzenlenmiştir. Cinsel suçlar hakkındaki gözaltı hükmü, CMK m.91’in 4.fıkrasında toplumsal düzenin bozulması bakımından büyük önem arz eden suçlar arasında sayılmıştır. Bu hükme göre hem bu suçun asıl faili olarak görülen, hem de suçun işlenmesi anında yardımcı olan ya da iştirak eden şüpheliler hakkında gözaltı uygulanabilecektir.

Tutuklama ise yine CMK’da hüküm altına alınmış bir tedbir olup kişi hakkında tutuklama uygulanması için bu suçu işlediği yönündeki kuvvetli suç şüphesinin ve aynı kanunun m.100’de sayılmış olan koşulların bulunması gerekmektedir. Bu kapsamda CMK m.100/3-a-5’in 1.bendi uyarınca cinsel saldırı suçunun temel şekli yani m.102/1 hariç tüm cinsel saldırı suçları tutuklama nedenidir.

Şikayet Süresi, Zamanaşımı, Uzlaşma, Etkin Pişmanlık ve Görevli Mahkeme

  • Cinsel Saldırı Suçunda Şikayet Süresi

Cinsel saldırı suçunda yalnızca eşe karşı işlenen cinsel saldırı suçunda ve sarkıntılık düzeyinde kalmış cinsel saldırı suçu için şikayet öngörülmüştür. Bu suçlarda yukarıda da ayrıntılı olarak arz ve izah ettiğimiz gibi; mağdurun suça maruz kalmasından itibaren 6 aylık bir sürede şikayet hakkını kullanması gerekmektedir.

  • TCK’nın 102/1. maddesinde yer alan basit cinsel saldırı ve sarkıntılık suretiyle basit cinsel saldırı suçlarının takibi şikâyete bağlıdır. Şikâyet hakkı 18 yaşından büyük olan mağdura aittir.
  • TCK’nın 102/2. maddesinde düzenlenen nitelikli cinsel saldırı suçu kural olarak şikâyete tabi olmayıp istisnasını bu suçun eşler arasında işlenmesi hali oluşturmaktadır.
  • TCK’nın 102/3. maddesinde düzenlenen daha ağır cezayı gerektiren nitelikli hallerin varlığı durumunda suçun soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete tabi olmayıp resen yapılacaktır.
  • Cinsel Saldırı Suçunda Zamanaşımı

Suçlar, cezalandırılmaları açısından bazı zamanaşımlarına tabi tutulmuştur. Dava zamanaşımı olarak tanımlanan bu durum davanın bu süreler içerisinde açılmaması ya da açılsa da davanın bu süreler içerisinde sonuçlandırılmaması ile bu davanın düşmesi anlamında gelmektedir. Cinsel saldırı suçunda ikili bir ayrıma gidilmiş olup; sarkıntılık düzeyinde kalan cinsel saldırı suçunda şikayet hakkı kullanılması durumunda dava zamanaşımı süresi 8 yıl olarak öngörülmüşken; suçun diğer tüm hallerinde dava zamanaşımı süresi 15 yıl olarak kabul edilmiştir. Zamanaşımı dolmadığı sürece soruşturmaya her zaman başlanabilecekken sonrasında hak iddiasında bulunulamayacaktır.

  • Cinsel Saldırı Suçunda Uzlaşma

Hangi suçların uzlaşma kapsamına alındığı hangilerinin bu kapsamda olmadığı cezaya ilişkin kanunlarda açıkça belirtilmektedir. Alternatif çözüm yollarından biri olan uzlaştırma kurumu cinsel saldırı suçları bakımında uygulanamamaktadır. 06.12.2006 tarih ve 5560 sayılı Kanun’la değişik CMK’nin 253/3. Maddesi uyarınca cinsel suçlar uzlaşma kapsamı dışında bırakılmıştır. Ancak bu tarihten önce işlenmiş olan basit cinsel saldırı suçu uzlaşma kapsamındadır.

  • Cinsel Saldırı Suçunda Etkin Pişmanlık

Kişinin, işlediği suçtan dolayı kendi özgür iradesiyle suçun tamamlanmasında sonra pişman olması ve suçun zararlarını ortadan kaldırması ya da suç ortakları, azmettiren, müşterek fail isimlerini kolluk makamlarına bildirmesi sonucunda bu suçun cezasında indirim alması yahut hiç cezalandırılmaması durumuna etkin pişmanlık adı verilmektedir. Cinsel saldırı suçlarında korunan hukuki yarar cinsel dokunulmazlık ve vücut bütünlüğü olması nedeniyle bu hükümlerin uygulanma imkanı bulunmamaktadır.

  • Cinsel Saldırı Suçunda Görevli Mahkeme

TCK’nın 102/1. maddesinde yer alan basit cinsel saldırı ve sarkıntılık suretiyle basit cinsel saldırı suçlarının takibi şikâyete bağlıdır. Şikayet hakkı 18 yaşından büyük olan mağdura aittir. Bu hâlde görevli mahkemede asliye ceza mahkemesidir. Diğer hallerinde ise Ağır Ceza Mahkemeleridir. Ağır ceza mahkemesi, 1 başkan, 2 üye ve 1 cumhuriyet savcısından oluşur. Kararlar başkan ve üyeler tarafından verilir

Cinsel Saldırı Suçu Yargıtay Kararları

Yargıtay 14.CD, 2013/1436E. ve 2014/12356K. sayılı kararı

  • Cinsel Saldırı Suçu (Tecavüz)
  • TCK 102. Madde

Sanığın gece vakti mağdurenin evine üst kısmından girdiği, üç katlı olan evin iç koridorunda mağdure ve çocuğunun kaldığı bölümün kapısını zorlamaya başladığı ve mağdureyle cinsel ilişki yaşamak istediğini söylediği ve devamında kapının kırılan camı yerine tahta ile kapatılan kısmını zorlayarak elini içeri sokup kapıyı açmaya çalıştığı sırada mağdurenin mutfaktan aldığı bıçakla sanığın kolunu yaralamasından sonra olay yerinden kaçtığı olayda sanığın eylemlerinin TCK m.102/2 uyarınca nitelikli cinsel saldırı suçunun icra hareketlerini oluşturmadığı, hazırlık hareketleri kapsamında kaldığı, bu eylemleriyle kanunun 105.maddesinde düzenli suçu oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması…


Yargıtay 14.CD, 2015/2517E. ve 2016/5412K. sayılı kararı

  • Cinsel Saldırı Suçu (Tecavüz)
  • TCK 102. Madde

…şehirlerarası otobüste yolculuk yapan 26 yaşındaki katılanın uyuduğu sırada öndeki koltukta oturan sanığın elini uzatmak suretiyle katılanın bacaklarını okşadığı … hakkında TCK’nın 102/1.maddesi ile tayin edilen temel cezanın aynı kanunun 102/3-a.maddesi gereğince artırılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması suretiyle eksik ceza tayini…


Yargıtay 14.CD, 2015/5495E. ve 2015/8668K. sayılı kararı

  • Cinsel Saldırı Suçu (Tecavüz)
  • TCK 102. Madde

…hastanesinin 17.09.2014 tarihli raporunda duygulanım bozukluğu ve hipertansiyon tanısı konulan ve %51 oranında engelinin bulunduğu belirtilen katılanın suç tarihi itibariyle kendisine yönelik işlenen eylem karşı beden veya ruh bakımından kendisini savunabilecek durumda olup olmadığı konusunda Adli Tıp Kurumundan rapor alındıktan sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde sanık hakkında TCK’nın 102/3-a maddesi gereğince cezada artırım yapılması…

 

Cinsel Saldırı Suçuna İlişkin Emsal Kararlara Yargıtay’ın Sitesinden Ulaşabilirsiniz. https://www.yargitay.gov.tr/

 


Cinsel Saldırı Suçu Hakkında Sık Sorulan Sorular

  • Cinsel Saldırı Eşe Karşı Olur mu?

 Eşinin rızası olmaması durumunda eşe karşı, fail/sanık konumundaki eşin anormal (anal) yoldan organ ve sair cisim ithali durumunda cinsel saldırı suçunun oluşup oluşmadığı merak konusudur. TCK m.102 uyarınca eşe karşı cinsel saldırı suçu işlenebilmektedir. Eşin rızası olmamasına rağmen sanığın bu rızasız eylemi gerçekleştirmesi suç teşkil edecek ve şikayete tabi olarak soruşturulup kovuşturulabilecektir. Ancak eşin bu anormal birlikteliğe rızası olması halinde ceza hukuku anlamında eş bu suça vücut vermiş olmayacaktır.

  • Sanığın Eşine Normal/Vajinal Yoldan Organ ve Sair Cisim Sokulması Durumunda Cinsel Saldırı Suçu Oluşacak mıdır?

 Örneğin, regl döneminde/ özel günlerinde eşin rızası olmamasına rağmen eşi ile cinsel ilişkisinde de eşe karşı cinsel saldırı suçu oluşacaktır. Ancak eşin bu durumuna rağmen rızası varsa bu suç oluşmayacaktır. Kaldı ki, kanun hükmü uyarınca eşe karşı cinsel saldırı suçu daha önce de belirttiğimiz gibi eşin şikayetine bağlı kılınmıştır.

  • Evlenme Vaadiyle Kızlık Bozma Suç Mudur?

Evlenme vaadiyle kızlık bozma eylemi yeni TCK ile suç olarak tanımlanmamıştır. Kızlık zarı bozulması tıbben beden sağlığını bozmaz ama toplumsal yapı bakımından ruh halini bozuyorsa bu durum TCK’nin 102/5 maddesindeki suçun neticesi sebebiyle ağırlaşmış halini oluşturacaktır.

Kaldı ki, 6545 sayılı TCK ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 58,59,60 ve 61.maddeleriyle sırasıyla 5237 sayılı TCK’nin 102,103,104 ve 105.maddelerinde önemli bir değişiklikler ile TCK’nin 102.maddesinin 5.fıkrasındaki “suçun sonucunda mağdurun beden veya ruh sağlığının bozulması halinde on yıldan az olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur” şeklindeki hükümleri maddenin metninden çıkarılarak “mağdurun beden veya ruh sağlığının bozulması” hükmü ortadan kaldırılmıştır.

Cinsel saldırı veya cinsel istismar eylemlerindeki kasten yaralamalarda bu suçun TCK m.102/4 maddesindeki ağırlaştırılmış halini oluşturacaktır.

Cinsel saldırı suçu, cezası ve niteliği bakımından hayati öneme sahip bir suç tipidir. Mağdurların çok dikkatli davranması ve hukuki süreci deneyimli bir avukatla yürütmesi gerekmektedir. Hak kaybı yaşamamak adına; hukuki prosedürlerin her aşamasına hakim olan tecrübeli uzman ekibimizle birlikte Kadim Hukuk Bürosu olarak cinsel saldırı suçu mağdurlarına hizmet vermekten gurur duyacağımızı bilmenizi isteriz. www.kadimhukuk.com.tr adresinden bizlere ulaşabilirsiniz.

X
kadim hukuk ve danışmanlık