Cinsel taciz suçu; cinsel arzu ve isteklerini tatmin etmek üzere bir kimsenin başka bir kimseyi bedensel herhangi bir temasta bulunmadan rahatsız etmesidir. 765 sayılı TCK’da mağdurun bedenine herhangi bir temas olması gerekirken 5237 sayılı TCK’da bu şart kaldırılmıştır. Yine yapılan değişiklik kapsamında mağdur artık herkes olabilir. Halk arasında “laf atma”, “arkadan cinsel sözler söyleme”, “sözlü taciz” olarak bilinir. Özellikle belirtelim ki; cinsel amaçla işlenen bir fiilin cinsel taciz suçunu oluşturması için failin, mağdurun bedenine sürtünme, dokunma, okşama veya başkaca herhangi bir surette temas etmemesi gerekir. Mağdurun bedenine fiziksel temasta bulunulduğu anda cinsel saldırı suçu oluşacaktır. Cinsel taciz suçu serbest hareketli bir suçtur. İnstagram, Twitter, facebook, telefon, mesaj, whatsapp gibi platformlar üzerinden veya internet yoluyla başka bir yöntem kullanılarak da cinsel taciz suçunun işlenmesi mümkündür. Cinsel taciz suçu 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda 105. maddede düzenlenmiş olup şu şekillerde işlenebilir:
- Bir kişiyi cinsel amaçlı olarak taciz etmek (TCK 105/1)
- Bir çocuğu cinsel amaçlı olarak taciz etmek (TCK 105/1)
- Kamu görevi, hizmet ilişkisi ya da aile içi ilişkinin sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle taciz etmek (TCK 105/2-a)
- Vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, koruyucu aile, sağlık hizmeti veren, gözetim yükümlüğü olan kişinin cinsel amaçlı olarak taciz etmesi (TCK 105/2-b)
- Aynı iş yerinde çalışmanın sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle cinsel amaçlı olarak taciz etmek (TCK 105/2-c)
- Posta ve elektronik haberleşme araçlarının sağladığı kolaylıklardan yararlanmak suretiyle cinsel amaçlı taciz etmek (TCK 105/2-d)
- Teşhir suretiyle cinsel amaçlı taciz etmek (TCK 105/2-e)
- Cinsel amaçlı olarak mağdurun taciz edilmesi halinde mağdurun evini, işini ya da okulunu değiştirmek zorunda kalması hali (TCK 105/2-son cümle)
Örneğin bir kimsenin instagram adlı uygulama üzerinden bir başkasına cinsel organının fotoğrafını göndermesi ya da aynı iş yerinde çalışan kişilerden A kişisinin B kişisine “Bu gece boş musun?” demesi cinsel taciz suçunu oluşturmaktadır. Cinsel suçlar Türk Ceza Kanunu’nun 102 ve 105. maddeleri arasında düzenlenmiş olup, 102. madde cinsel saldırı, 103. madde cinsel istismar, 104. madde reşit olmayanla cinsel ilişki ve son olarak 105. madde cinsel taciz suçunu oluşturacaktır. Cinsel taciz kişinin vücut bütünlüğüne dokunulmaksızın mağdurun rızası dışı cinsel amaçlı hareketleri kapsamaktadır. 105. maddenin birinci fıkrasında suçun basit hali düzenlenmişken ikinci fıkrasında nitelikli halleri sayılmıştır. Kadim Hukuk ve Danışmanlık olarak bu yazımızda cinsel taciz suçu ve cezasından (TCK m. 105) bahsedeceğiz.

Cinsel Taciz Suçu Nedir?
Cinsel taciz suçu; cinsel arzu ve isteklerini tatmin etmek üzere bir kimsenin başka bir kimseyi bedensel herhangi bir temasta bulunmadan rahatsız etmesidir. Halk arasında “laf atma”, “arkadan cinsel sözler söyleme”, “sözlü taciz” olarak bilinir. Özellikle belirtelim ki; cinsel amaçla işlenen bir fiilin cinsel taciz suçunu oluşturması için failin, mağdurun bedenine sürtünme, dokunma, okşama veya başkaca herhangi bir surette temas etmemesi gerekir. Cinsel taciz suçu, bir kimsenin diğer bir kimseyi cinsel amaçlarla sözlü, yazılı vs. araçlarla rahatsız etmesidir. Cinsel taciz suçundan bahsedilebilmesi için ilgili kişiye cinsel amaçlarla fiziki bir temasın olmaması gerekir. Fiziki temasın bulunması halinde cinsel taciz suçundan değil; cinsel saldırı, cinsel istismar veya reşit olmayanla cinsel ilişkiye girme suçundan bahsedilebilecektir. Örneğin, bir kimsenin sosyal medya üzerinden bir başka kimseye öpücük göndermesi cinsel taciz suçunu oluşturur.
Türk Ceza Kanununda cinsel suçlar TCK 102. ile 105. madde arasında düzenlenmiştir. Bu düzenlemeler;
- Cinsel Saldırı Suçu: 18 yaşından büyük veya 15-18 yaş aralığında mağdurlara yönelik (hile, cebir, tehdit veya iradeyi etkileyen başkaca bir neden olmaksızın) bedensel temasta bulunmak suretiyle cinsel amaçla işlenen fiilleri cezalandırmaktadır (TCK 102. madde)
- Cinsel İstismar Suçu: Kural olarak 15 yaşını tamamlamamış çocuklara karşı bedensel temasta bulunmak suretiyle cinsel amaçla işlenen fiilleri cezalandırmaktadır. 15-18 yaş grubunda olan çocuklara karşı hile, cebir, tehdit veya iradeyi etkileyen bir nedenle çocuğun bedeni üzerinde icra edilen fiiller de cinsel istismar suçu olarak nitelenir. (TCK 103. madde)
- Reşit Olmayanla Cinsel İlişki Suçu: 15-18 yaş grubunda yer alan çocuklarla, çocuğun kendi rızasıyla cinsel ilişkiye girilmesi halinde reşit olmayanla cinsel ilişki suçu oluşur. (TCK 104. madde)
- Cinsel Taciz Suçu: Mağdurun yaşına bakılmaksızın, fail ile mağdur arasında bedensel temas olmadan cinsel davranışlarla işlenen fiilleri cezalandırmaktadır (TCK 105. madde)
TCK’nın 105. maddesiyle cinsel taciz suçu düzenlenmiştir. Türk Ceza Kanunu cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar kapsamına giren cinsel taciz suçu 105. maddede düzenlenmiştir. Cinsel taciz kişinin vücut bütünlüğüne dokunulmaksızın mağdurun rızası dışı cinsel amaçlı hareketleri kapsamaktadır. 105. maddenin birinci fıkrasında suçun basit hali düzenlenmişken ikinci fıkrasında nitelikli halleri sayılmıştır.
Cinsel taciz suçu; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun İkinci Kitap “Özel Hükümler” İkinci Kısım “Kişilere Karşı Suçlar” Altıncı Bölüm “Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlar” bölümünde Cinsel Taciz başlığı altında 84. Maddede düzenlenmiştir. yasa maddesine göre bir kimseyi cinsel amaçlarla taciz eden kişi; mağdurun şikayet etmesi üzerine 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezasına veya adli para cezasına hükmolunur. Eğer fiil çocuğa karşı işlendiyse verilecek ceza 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası olacaktır. yasa maddesinin ikinci fıkrasında suçun 5 tane nitelikli hali düzenlenmiştir. bu hallerde kişiye verilecek ceza yarı oranında arttırılacaktır. Son olarak cinsel taciz suçu nedeniyle mağdur işi bırakmak zorunda kaldıysa, okulundan ayrıldıysa ya da ailesinden ayrılmak zorunda kaldıysa faile verilecek ceza 1 yıldan az olamayacaktır. Cinsel taciz suçunu konu edinen 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 105. madde metni şu şekildedir:
TCK madde 105:
(1) Bir kimseyi cinsel amaçlı olarak taciz eden kişi hakkında, mağdurun şikayeti üzerine, üç aydan iki yıla kadar hapis cezasına veya adlî para cezasına fiilin çocuğa karşı işlenmesi hâlinde altı aydan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
(2) Suçun;
a) Kamu görevinin veya hizmet ilişkisinin ya da aile içi ilişkinin sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,
b) Vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, koruyucu aile veya sağlık hizmeti veren ya da koruma, bakım veya gözetim yükümlülüğü bulunan kişiler tarafından,
c) Aynı işyerinde çalışmanın sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,
d) Posta veya elektronik haberleşme araçlarının sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,
e) Teşhir suretiyle,
İşlenmesi hâlinde yukarıdaki fıkraya göre verilecek ceza yarı oranında artırılır. Bu fiil nedeniyle mağdur; işi bırakmak, okuldan veya ailesinden ayrılmak zorunda kalmış ise verilecek ceza bir yıldan az olamaz.
Cinsel Taciz Suçu – TCK 105 | |
---|---|
Kanun Maddesi | 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu madde 105 |
Şikâyet | Basit hali şikayete tabi olup nitelikli hali şikayete tabi değildir. |
Zamanaşımı | 8 yıldır. |
Tutuklama ve Adli Kontrol | Tutuklama ve adli kontrol kararı verilebilir. |
Uzlaşma | Şikayete tabi olsa da uzlaşmaya tabi değildir. |
Etkin Pişmanlık | Etkin pişmanlık hükümleri uygulanabilir. |
İndirim | Şartları varsa 62 indirimi uygulanabilir. |
Memurluğa Etki | Memuriyete engeldir. |
Görevli Mahkeme | Asliye Ceza Mahkemesidir. |

Cinsel Taciz Suçunun Şartları Nelerdir?
Cinsel taciz suçu 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun İkinci Kitap Özel Hükümler bölümünde Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlar başlığı altında düzenlenen 105. Maddede yer almaktadır. TCK madden 105’te düzenlenen cinsel taciz suçunun oluşabilmesi için kişinin dokunulmazlığını ihlal etmeden, cinsel amaç taşıyan, mağduru rahatsız eden ve rızasının dışında bir eylem olmalıdır. Eğer fail işlediği suçta mağdura karşı bir teması var ise bu fiil zaten cinsel taciz suçuna değil TCK’nin 102. maddesindeki cinsel saldırı suçuna dahil olacaktır. Cinsel taciz; bir kimsenin cinsel olarak vücut bütünlüğü ihlal edilmek- sizin, yani mağdurun vücuduna dokunulmaksızın, cinsel amaçlı söz söylenmesi, hareket yapılması veya cinsel içerik taşıyan hal, hareket ve davranışlarla rahatsız edilmesidir. Madde metnine göre cinsel taciz suçları basit cinsel taciz suçları, nitelikli cinsel taciz suçları ve neticesi sebebiyle ağırlaştırılmış cinsel taciz suçları olarak 3 gruba ayrılabilir.
TCK madde 105’te düzenlenen cinsel taciz suçunun hukuki konusu mağdurun vücut dokunulmazlığına karşı olmayan cinsel bütünlüğünün ihlalidir. Cinsel taciz suçu , kişinin rızası olmaksızın, kendisine karşı, bir başkası tarafından cinsel davranışta bulunulmasıdır. Bu davranışlar, cinsel saik içeren fakat, Yargıtay kararları uyarınca, ‘ bedensel temas’ içermeyen davranışlardır. İlgili suç ‘çocuğa’ ve ‘yetişkine’ olmak üzere TCK sistematiğinde ikili bir ayrıma dayalı olarak düzenlenmiştir. Cinsel taciz suçunun şartları yasa metninden açıkça anlaşılmaktadır. Şartlar şu şekildedir:
- Suçun kasten işlenmesi gerekir, taksirle işlenmesi mümkün değildir.
- Failin cinsel bir amacı olması gerekir.
- Failin mağduru taciz etmesi gerekir.
Cinsel Taciz Suçunda Dikkat Edilmesi Gerekilen Hususlar
TCK m. 105’te bulunan ‘Ahlak temizliğine aykırılık’ kavramı için kanunda bir açıklık bulunmamaktadır. Türk Dil Kurumu’na göre ahlak, bir toplum içindeki kişilerin uymak zorunda olduğu davranışlardır. Suçun maddi unsuru bir kimseyi cinsel amaçlı taciz etmektir. Manevi unsuru ise kasttır, failin cinsel amaçla hareket etmesidir. Cinsel arzularını tatmin etmek amacıyla hareket etmesi bu suç için yeterlidir. Tatmin olmaması bu suçun oluşmasına engel olmayacaktır.
Eylemin cinsel amaçla işlenip işlenmediği ya da hangi eylemlerin cinsel amaçlı olduğunu her somut olay ışığında değerlendirmek gerekir. Bu değerlendirme işini hakim ve savcılar yapacaktır. Türk Dil Kurumu Türkçe Sözlüğünde taciz, “tedirgin etme, rahatsız etme veya sıkıntı verme” şeklinde tanımlanmıştır. Mağdurla hiçbir surette fiziki temasta bulunmaksızın, onu cinsel amaçlarla söz, yazı, resim vs, vasıtasıyla rahatsız edilmesi şeklindeki eylemlere ilişkin soruşturmalar kapsamında;
- Mağdur beyanının ayrıntısıyla alınarak eylemin gerçekleşme biçiminin net olarak tespiti,
- Eylem fiziki davranışlarla gerçekleşmişse, şüphelinin hareketlerini görüntüleyen kamera kaydı olup olmadığının araştırılması, kayıt bulunması halinde şikâyete konu hareketleri içerir görüntülerin açıkça tanımlanır biçimde tutanağa bağlanması,
- Eylem kitle iletişim araçları vasıtasıyla gerçekleşmişse mağdurdan rızasıyla alınacak cep telefonu, bilgisayar vb. cihaz üzerinde inceleme yapılarak rapor tanzim edilmesinin sağlanması, gereği halinde ve toplanan delillere göre kuvvetli şüphe varsa şüphelinin cep telefonu, bilgisayar vb. cihazlarına da el konularak inceleme yapılması,
- Savunması alınan şüpheliye “eylemi gerçekleştirip gerçekleştirmediği, gerçekleştirmiş ise kastı, mağdurun eylem öncesi kendi- sine yönelik davranışları, söylediği sözler, mağdurla arasında akrabalık, iş ilişkisi vs. bulunup bulunmadığı” hususlarının ayrıntısıyla sorulması,
- Mağdur ile şüpheli arasında akrabalık, iş, eğitim, vesayet vb. ilişkisi olup olmadığının ilgili resmi belgeler temin edilmek suretiyle tespiti,
- Gereği halinde mağdura teşhis yaptırılması,
- Soruşturmaya konu taciz eylemi sebebiyle mağdurun işini bırakmak, okulundan ya da ailesinden ayrılmak zorunda kalıp kalmadığının netleştirilmesi,
- Suçun işlenme biçimine göre mağdurun veya şüphelinin olay tarihli iletişiminin tespiti yoluna gidilmesi,
- Şüphelinin eylemine tanık olan kişiler varsa beyanlarına başvurulması gerekir.
Cinsel Taciz Suçu Örnekleri
- Cinsel taciz suçuna örnek vermek gerekirse; failin 101 Plus uygulaması üzerinden bir kadınla tanıştığını ve konuşmaya başlayarak Instagram adresini istediğini düşünelim. Instagram üzerinden konuşmalara devam ettiği sırada artık mesaj yolu ile değil görüntülü arama ile görüşmek istediğini söylediği bir olayda, görüntülü arama yapıldıktan sonra mağdura cinsel organını gösterdiğini düşünelim. Böyle bir durumda herhangi bir temas olmadığı için failin eylemi cinsel taciz suçunu oluşturacaktır. Bununla birlikte elektronik haberleşme araçlarının sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle cinsel taciz suçunun oluştuğu sabittir. Bu nedenle verilecek ceza yarı oranında arttırılacaktır.
- Bir başka örnek ise şu şekildedir: Yolda yürüyen iki kız arkadaş yanlarına yaklaşan bir arabayı görürler. Arabada bulunan 4 erkeğin camdan eğilerek ıslık çaldığını düşünelim. Sağ ön koltukta oturan A şahsının eliyle gel gel işareti yaptığını ve “Naber güzellik?” dediğini düşünelim. Kız arkadaşların cevap vermeden yürümeye devam ettiği olayda, arabadaki erkeklerin öpücük attığını düşünelim. Hatta arkada oturan erkeklerden birinin “Hepsi senin mi yavrum” dediğini düşünelim. Bu olayda, araçta yer alan dört erkek şahsın iştirak halinde cinsel taciz suçunu işlediği sabittir. Bu nedenle verilecek ceza TCK 105. maddede yer alan cinsel taciz suçunu oluşturacaktır. Dikkat edilmelidir ki bu durumda dahi yine temas bulunmamaktadır.
- Bir restorantta kız arkadaşı ile oturan erkek A şahsının kız arkadaşının tuvalete gittiği sırada yan masada oturan kadın B kişisi tarafından rahatsız edildiğini düşünelim. Olayda, kadın B kişisinin A kişisine telefon numarasını vermeye çalıştığını, “Onu bırak beni al.” dediğini ve birlikte yemek yemeyi teklif ettiğini düşünelim. Bunun yanı sıra, “Bu gece boş musun, sevişelim mi?” dediği bir olayda A kişisinin kız arkadaşı geri geldiğinde bir şey demediğini düşünelim. Ancak A kişisinin kız arkadaşı görmeksizin öpücükler attığı ve göz kırptığı bir olayda kadın B kişisinin erkek A kişisine karşı cinsel taciz suçunu işlediği sabittir. Hal böyleyken suçun failinin kadın ya da erkek olmasının bir önemi yoktur. Her iki durumda da suç TCK m. 105 kapsamında düşünülecektir ve fail cinsel taciz suçundan yargılanacaktır.
TCK uyarınca açılan cinsel taciz dosyalarında 2014’den 2021’e doğru düzenli bir artış görülmektedir. Verilen mahkumiyet kararlarında da aynı şekilde bir artış bulunmaktadır. Verilen beraat ve hükmün açıklanmasının geriye bırakılması kararları durağan bir şekilde seyretmektedir. Eğer kısıtlanma durumu olursa savunma hakkı ihlal edilmiş olur. TCK uyarınca açılan dosyalarda 2014’den 2021’e doğru düzenli bir artış görülmektedir. Verilen mahkumiyet kararlarında da aynı şekilde bir artış bulunmaktadır. Verilen beraat ve hükmün açıklanmasının geriye bırakılması kararları durağan bir şekilde seyretmektedir. Yargıtay kararlarından cinsel taciz suçuna örnek vermek gerekirse;
- Telefon numarası vermeye çalışarak birlikte yemek yemeyi teklif etmek
- Yolda yürürken ıslık çalmak, eliyle gel işareti yapmak ve takip etmek
- Cinsel organ göstermek
- Cinsel ilişkiye girmek istediğini telefonla, mesajla veya doğrudan söylemek
- “Seni öpebilir miyim?” demek
- Cinsel istekle “öpücük atma”
- “Haydi, birlikte kaçalım” demek
- Arkadaş olmak istediğini söylemek
- “Hepsi senin mi?” şeklinde laf atmak
- “Genç ve güzelmişsin, önün arkan şişmiş” şeklinde laf atmak
- Mağdura yönelik “sevişelim mi”, “sevişmek ister misin” şeklinde sözler söylemek,
- Telefonla arayarak karşı tarafın sesini dinlemek ve ayrıca öpücük atmak
- “Merhaba, tanışabilir miyiz?” şeklinde mesaj atmak
şeklindeki davranışlar cinsel taciz suçunu oluşturabilmektedir ve bu örnekleri çoğaltmak mümkündür.
Cinsel Taciz Suçunun Unsurları
- Fail: Fail Türk Ceza Kanunu’nda suç kabul edilen hukuka aykırı bir eylemi yapan kişidir. Yani failin bir hareket yeteneği bulunmakta olup suçun gerçekleşmesi için birtakım eylemler gerçekleştirir. Bu suçun faili herkes olabilir. YTCK ile 765 sayılı TCK’dan farklı olarak, bu suçun failinin erkek yanında kadınların da olabileceği kabul olunmuştur. Bu suç, aynı cinsler arasında olduğu gibi, aynı cinsler arasında da işlenebilir. Bir kadın da bu suçu bir erkeğe veya kadına karşı işleyebilecektir. Failin yaşının genel hükümler dışında bir özelliği bulunmamaktadır. Suçun faili 50 yaşında da olsa, 16 yaşında da olsa TCK’nın 105. maddesin- de düzenlenen bu suçun faili olabilecektir. Maddenin 2. fıkrasına göre suçun belli kimseler tarafından işlenmesi, cezanın artırılmasını gerektiren nitelikli hal olarak kabul edilmiştir. Her suçun bir faili vardır ancak TCK’de düzenlenen suçlarda fail gerçek kişidir. Özel faillik durumu olmadığı için fail herkes olabilir. Fiil herkes tarafından işlenebileceğinden cinsiyetin bir önemi yoktur. Uygulamada sıklıkla erkekler fail olsa da kadınların da fail olduğu durumlar vardır. Örneğin bir kadının, ‘’Yaş kaç, buluşsak mı? Mesaj at, canım.’’ şeklinde taciz içerikli mesaj atması cinsel taciz suçunu oluşturur. Aynı zamanda fail eylemini bilerek ve isteyerek cinsel amaçla işlemelidir.
- Mağdur: Mağdur kendisine karşı işlenen bir suçtan dolayı vücut bütünlüğünde veya ekonomisinde zarara uğrayan kişidir. Yani mağdurun hak ve menfaatleri ihlal edilmektedir. Bu suçun mağduru da herkes olabilir. Madde metnindeki “bir kimseyi” ibaresinden anlaşılan da budur. Mağdur farklı cinsten olabileceği gibi, aynı cinsten de olabilir. Evli veya bekâr olmasının bir önemi yoktur. Bu suçun mağdurunun çocuk olması da mümkündür. Mağdurun 18 yaşın- dan küçük olması, 6545 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle daha fazla ceza verilmesini gerektiren nitelikli hal olarak öngörülmüştür. Bu suçun maddenin 2. fıkrasında belirtilen kimselere karşı işlenmesi aynı fıkrayla ağırlaştırıcı neden olarak kabul olunmuştur. Mağdur 18 yaşından küçükse CMK’nın 234/2. maddesi uyarınca kendisine vekil atanmalıdır. Cinsel taciz eylemi için mağdurun rahatsız olması, cinsel özgürlüğünün ihlal edilmesi gerekmektedir. Eylemin suç olarak kabul edilmesi için bir de mağdurun rızası olmaması gerekir. Rızanın varlığı her somut olay ışığında ayrı ayrı değerlendirilecektir. Davranışlar mağdurun vücuduna temas şeklinde ani işlenebileceği gibi devamlı nitelikte de olabilir. Mağdura karşı söz, davranış ya da yazı bu suçun oluşması için yeterlidir.
- Suçun Hukuki Konusu: Suç teşkil eden her hareketin bir konusu vardır ve suçun hukuki konusu denilince bundan tipik hareketin üzerinde icra edildiği kişi veya şey anlaşılmaktadır. TCK’nın 105. maddesine göre cinsel taciz suçunun hareket unsuru “cinsel amaçlı olarak taciz etmektir”, aynı maddenin gerekçesinde de cinsel taciz, cinsel yönden ahlak temizliğine aykırı olarak mağdurun rahatsız edilmesinden ibarettir biçiminde gösterilmiştir. Türk Dil Kurumu Türkçe Sözlüğünde taciz, “tedirgin etme, rahatsız etme veya sıkıntı verme” şeklinde tanımlanmıştır. Cinsel taciz kavramının, doktrinde değişik şekillerde tanımlandığı görülmektedir. Bazı Yazarlar cinsel tacizi, vücut dokunulmazlığının ihlali niteliğini taşıma- yan ve mağdurda rahatsızlık yaratan her türlü cinsel davranış olarak tanımlarken” bazı yazarlar da cinsel tacizi, birey veya bireylerin cinselliklerine yönelen sözlü veya yazılı, vücuda temas içermeyen rahatsız edici nitelikte cinsel amaçlı her türlü hareket olarak tanımlamaktadır. Cinsel taciz teşkil eden eylemler sözle, yazıyla veya davranışla işlenebilir. Burada söz, yazı ve davranışın cinsel amaçlı olarak yapılmış olması aranır. Cinsel amaçlı olmayan, karşı tarafın rencide etmek için yapılan örneğin, futbol maçlarında karşı takım taraftarını rencide etmek için yapılan el kol hareketleri veya sözler, cinsel taciz suçunu değil, hakaret suçunu oluşturacaktır.
- Suçun Maddi Konusu: Suçun maddi konusu suçun üzerinde gerçekleştiği kişiler ya da şeylerdir. Cinsel taciz suçunun oluşabilmesi için mağdurun vücut dokunulmazlığını ihlal etmeyen fakat cinsel bütünlüğüne zarar veren; söz, hareket ve davranışlardır. Bu söz hareket veya davranışların cinsel amaç taşıması gereklidir. Hangi olayın taciz hangi olayın taciz olmadığını anlamak bazen zor olabiliyor, her somut olayda ayrı ayrı değerlendirmek daha doğru olacaktır. Mağdura herhangi bir cinsel amaçlı fiziksel temas olması halinde TCK’nin 102. maddesindeki cinsel saldırı suçu oluşacaktır. Hangi eylemlerin cinsel taciz niteliğinde olduğu, hangi eylemlerinde olmadığını somut olaya göre hâkim belirleyecektir. Yargıtay’ a göre “eylemin cinsel amaçla işlenip işlenmediği ya da hangi fi- ilin cinsel taciz suçunu oluşturacağı belirlenirken sosyal hayatın gerekleri, tarafların konumları ile aralarındaki ilişki gözetilmeli, bu kapsamda ahlaki kurallara uygun evlenme teklifi, tanışma isteği veya beğeni ifadelerinin cinsel taciz suçunu oluşturmayacağı kabul edilmelidir. Bununla birlikte evlenme veya arkadaşlık isteğinin iç çamaşırı hediye etme veya cinselliğe yönelen sözlerle gerçekleştirilmesi örneklerinde olduğu gibi kaba ve rahatsız edici bir üs- lupla yapılması, teklifin reddedilmesine karşın eylemin mağduru rahatsız edecek şekilde sürdürülmesi yahut mağdurun Medeni Kanun hükümlerine göre evlenme imkanı bulunmayan bir çocuk veya taraflardan birinin evli olması örneklerinde olduğu gibi evlilik veya arkadaşlık ilişkisinin önünde kanuni veya ahlaki engellerin bulunması durumlarında cinsel taciz suçunun oluşacağında hiç bir şüphe bulunmamaktadır.
- Manevi Unsur: Manevi unsur suçu işleyen fail ile eylemleri arasındaki manevi bağdır. Suçun manevi unsurunda suçun kast veya taksirle işlendiğiyle ilgilenmekteyiz. Türk Ceza Kanununda taksirle işlenen suçlar bellidir. Söz konusu suçun taksirle işlenme imkanı yoktur. Sadece kastla işlenir. Failin ayrıca cinsel amaçla hareket etmiş olması aranır.” Tacizde bulunan failin eylemini, cinsel amaçlı olarak gerçekleştirmediğinde cinsel taciz suçu oluşmayacaktır. Şayet taciz oluşturan davranış cinsel amaçlı değil de, sadece birilerini rahatsız etmek amacıyla mağdurun rahat ve huzurunu bozmak saikiyle yapılmışsa cinsel taciz suçu değil, TCK’nın 123. maddesinde düzenlenen kişilerin huzur ve sükûnunu bozma suçunu oluşturur.” Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu ile korunan hukuki yarar kişi özgürlüğünün korunması ve bireyin, psikolojik ve ruhsal bakımdan rahatsız edilmemesi ve yaşamını sağlıklı bir şekilde sürdürmesi olarak tanımlanmaktadır. Bu suçun oluşabilmesi için, kanunun metninde yazılı bulunan telefon etme gürültü yapma ya da aynı maksatla hukuka aykırı bir davranışta bulunulması eylemlerinin bir kez yapılmasının yeterli olmadığı, eylemlerin ısrarla tekrarlanması, süreklilik arz etmesi ve sırf kişilerin huzur ve sükununu bozma saiki ile işlenmesi gerekmektedir. Hâkim davranışın cinsel amaçlı olup olmadığını somut olayın özelliğine göre takdir edecektir. Eylemin cinsel amaçla işlenip işlenmediği ya da hangi fiilin cinsel taciz suçunu oluşturacağı belirlenirken sosyal hayatın gerekleri, tarafların konumları ile aralarındaki ilişki gözetilmeli, bu kapsamda ahlaki kurallara uygun evlenme teklifi, tanışma isteği veya beğeni ifadelerinin cinsel taciz suçunu oluşturmayacağı kabul edilmelidir.

Cinsel Taciz Suçunun Cezası Nedir?
Cinsel taciz suçu; 3 paragraf olarak 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 105. Maddesinde düzenlenmiştir. Maddenin birinci fıkrasında suçun basit hali düzenlenmiştir. Suçun basit halinde verilecek ceza 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezası veya adli para cezası olarak belirlenecektir. Aynı zamanda bu suç hakkında soruşturmanın yürütülmesi için mağdurun şikayet etmesi gerekmektedir. Bunun dışında suçun çocuğa karşı işlenmesi halinde verilecek ceza 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası olacaktır. Suçun nitelikli halleri yasa kapsamında sayılmıştır. Eğer bu nitelikli hallerden birisi gerçekleştiyse verilecek ceza yarı oranında arttırılır. Son olarak mağdur bu eylemler nedeniyle işi bıraktıysa, okuldan ve ailesinden ayrıldıysa verilecek ceza 1 yıldan az olmayacaktır.
Cinsel taciz suçu örnek ceza: A aynı işyeri de çalıştığı K’ye karşı farklı tarihlerde toplam dört kez cinsel tacizde bulunmuş, K bu yüzden işten ayrılmak zorunda kalmıştır alt sınırdan uzaklaşmadan hapis cezasını tercih ederek ve m.62 indirimi uygulayıp A hakkında hüküm kurunuz…
- TCK 105/1… 3 ay hapis.
- TCK 105/2..1/2… 4 ay 15 gün hapis
- TCK 105/2-son 1 yıldan az olamaz …. yıl hapis
- TCK 43. madde uyarınca 1/4 artırım (burada iş bırakma teselsül etmediğinden 4 ay 15 günün 1/4 ü alınarak) 1 yıl 1 ay 3 gün hapis TCK 62. madde 10 ay 27 gün hapis
Cinsel Taciz Suçu Cezası | Kanuni Dayanağı |
---|---|
TCK 105 Basit Hali Cezası | 3 aydan 2 yıla kadar hapis veya adli para cezası |
Cinsel Taciz Suçunun Teşebbüste Kalması | Cinsel taciz suçunda teşebbüs hükümleri uygulanarak verilecek cezada indirim yapılabilir. |
Cinsel Taciz Suçunun Tüzel Kişilerce İşlenmesi | Cinsel taciz suçunun tüzel kişiler tarafından işlenmesi mümkün değildir. |
Cinsel Taciz Suçunun Nitelikli Halinin Cezası | Ayrı fıkralarda düzenlendiği üzere; verilecek ceza yarı oranında arttırılır veya verilecek ceza 1 yıldan az olamaz. |
Cinsel Taciz Suçunun İhmali Davranışla İşlenmesi | Cinsel Taciz suçu kasten işlenebilen bir suçtur, ihmali davranışla işlenemez. |
- İntihara Yönlendirme Suçunun Temel Halinin Cezası: Türk Ceza Kanunu’nun 105 Maddesinde yer alan Cinsel Taciz suçunun temel hali 1. Fıkrada düzenlenmiştir. Yasa hükmüne göre, cinsel taciz suçu işleyen bir kişiye verilecek ceza 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezasıdır. 105. maddenin 1.fıkrasında düzenlenen cinsel taciz suçunun temel şeklinin cezası, 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezası veya adli para cezası olup, hakim somut olayın özelliklerine ve suçun işleniş şekline göre TCK’nin 61. maddesinde öngörülen hususları da göz önünde bulundurarak alt ve üst sınır arasında temel cezayı belirleyip uygulayacaktır.
- Cinsel Taciz Suçunun Nitelikli Halinin Cezası: Cinsel taciz suçunun kanun kapsamında nitelikli hali beş ayrı fıkrada ayrı durumlar olarak düzenlenmiştir. Bunlardan birincisi kamu görevlisinin veya hizmet ilişkisinin ya da aile içi ilişkinin sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle suçun işlenmesidir. bunun yanı sıra vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, koruyucu aile veya sağlık hizmeti veren ya da koruma, bakım veya gözetim yükümlülüğü bulunan kişiler tarafından cinsel taciz suçunun işlenmesi halidir. aynı işyerinde çalışmanın sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle cinsel taciz suçunun işlenmesi suçun üçüncü nitelikli halidir. Posta veya elektronik haberleşme araçlarının sağladğı kolaylıktan faydalanmak suretiyle ve teşhir suretiyle de suçun nitelikli hali işlenebilir. Bu durumlarda faile verilecek ceza yarı oranında arttırılır. Eğer mağdur işi bıraktıysa, okuldan ve ailesinden ayrıldıysa verilecek ceza 1 yıldan az olamaz. Ayrıca basit halinin bir çocuğa karşı işlenmesi halinde verilecek ceza 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası olarak belirlenecektir. Ancak önemle belirtilmelidir ki kanunda açıkça yazılmayan cezalarda artırım ve eksiltme yapılamaz.
- Cinsel Taciz Suçunda İndirim Halleri: Cinsel taciz suçunun basit halinde şikayet söz konusu olduğu için mağdurun şikayetten vazgeçmesi de mümkündür. Ancak şikayetten vazgeçmenin vazgeçmesi mümkün değildir. Bunun yanı sıra cinsel taciz suçunda uzlaşma uygulanmamaktadır. Hakim suçun işleniş biçimi, suç işlemede kullanılan araçlar, zaman, yer gibi hususları dikkate alarak belirlediği temel cezada alt ve üst sınır arasında bir temel ceza belirler. Akabinde artırım nedenleri uygular ve sonrasında belirlenen cezada indirim hükümleri uygulanır. Şartları bulunuyorsa 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 62. Maddesinde yer alan indirim hükümleri uygulanabilir. Bunlar yaş küçüklüğü, iyi hal indirimi, içtima kuralları, akıl zayıflığı gibi sıralanabilir. Bunların dışında yasa kapsamında cinsel taciz suçu için herhangi bir indirim sebebi öngörülmemiştir.
- Cinsel Taciz Suçunun Tüzel Kişiler Tarafından İşlenmesi: Bu suçun bir tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde TCK’nın açık hükmü gereğince, tüzel kişilere özgü güvenlik tedbiri uygulanır. Bu güvenlik tedbirleri, faaliyet izninin iptali ve müsaderedir. Aynı suç mağdurları ile ilgili yurtdışında yargılama yapılmış ise yurtdışında infaz edilen tutukluluk ya da hükümlülük varsa Türkiye’de verilen cezadan mahsup gerekir. Cinsel taciz suçunun ise tüzel kişiler tarafından işlenmesi mümkün değildir.
Cinsel Taciz Suçunun Türleri
- Mesajla Cinsel Taciz: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 105. Maddesinin 2-d bendinde “d)Posta veya elektronik haberleşme araçlarının sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,” demek suretiyle cinsel taciz suçunun mesajla ve diğer iletişim yolları ile işlendiğini de göstermektedir. Bu eylemden dolayı kişiye verilecek cezaya hükmedilirken yarı oranında artırım da yapılır. Hatta mağdurun işi bırakmasına ya da ailesinden ayrılmasına yol açıyorsa verilen ceza 1 yıldan az olamaz. Mesaj üzerinden cinsel taciz suçunun işlenmesi SMS, WhatsApp, mail yoluyla mümkündür. Mesajla cinsel ilişkiye girme teklifinde bulunma ya da “Seni tatmin edeceğim.” Tarzında cümleler söylemek cinsel taciz suçunu oluşturur. Bunun dışında kişinin sözlü taciz ile mağdura fıstık vs. gibi söylemlerde bulunması da sözlü tacizi oluşturur.
- Mesajla Cinsel Taciz Cezası: Cinsel taciz suçu, mağdurun şikayeti üzerine 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezası veya adli para cezası şeklinde belirlenmiştir. Ancak bu suçun çocuğa karşı işlenmesi halinde şikayet aranmadan Cumhuriyet Savcılığı resen inceleme yapabilmektedir. Ve verilecek ceza da 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası olmaktadır. Yasanın 2. Fıkra d bendine göre suçun posta ve elektronik haberleşme araçlarından faydalanmak suretiyle işlenmesi halinde ise verilecek ceza yarı oranında arttırılır. Mesajla cinsel taciz suçunun işlenmesi halinde inceleme yapılır ancak şikayetten vazgeçme halinde kamu davası düşmez. Elbette 8 yıllık bir zamanaşımı süresi içerisinde davanın görülmesi gerekir. Mesajla cinsel taciz suçunda uzlaştırma hükümleri de uygulanmaz. Ancak verilen hapis cezasının ertelenmesi mümkündür. Asliye ceza mahkemelerinde görülen bu davalarda basit yargılama usulü uygulanır. Sosyal medya platformlarında ve mesaj kayıtlarında mesajlar durduğu için ispatı da kolay olmaktadır.
- İnternetten Cinsel Taciz: İnternet üzerinden cinsel taciz suçunun işlenmesi failin mağdura temas etmeden eylemi gerçekleştirmesi ile oluşur. Fail yine kendi cinsel arzularını tatmin etmeye çalışır ancak mağdura temas edemez. Elbette mağdur yine bundan rahatsızlık duyar. İnternet üzerinden yapılan cinsel taciz suçu serbest hareketli bir suçtur. çünkü çeşitli sosyal medya platformları ve çeşitli paylaşım sitelerinden farklı farklı eylemler gerçekleştirilebilir. İnternet üzerinden cinsel taciz suçuna örnek vermek gerekirse kişinin Twitter (X) üzerinden “Seni öpmek istiyorum.” şeklinde mesajlar atması ya da İnstagram üzerinden cinsel içerikli fotoğraflar atması şeklinde gösterilebilir. Bunun dışında internet üzerinden cinsel taciz suçunun işlenmesine WhatsApp gibi görüntülü/sesli/yazılı görüşme platformlarından yazılı/sesli veya görüntülü rahatsız edici söylemlerde bulunmak da örnek verilebilir. Sosyal medya hesapları dışında G-mail, Zoom gibi platformlardan da taciz eylemlerinin gerçekleştiği görülmektedir.
- Sosyal Medyadan Cinsel Taciz: Sosyal medya platformları üzerinden cinsel tacizde bulunmak internetten cinsel taciz eyleminin gerçekleşmesinin bir çeşididir. Ki 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 105. Maddesinin 2-d bendinde posta ve elektronik haberleşme araçlarının sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle cinsel taciz suçunun işlenmesi hüküm altına alınmıştır. Bu nedenle elektronik ortamda, sosyal medya hesaplarında vs. de cinsel taciz suçunun işlenmesi mümkündür. Sosyal medya hesapları üzerinden cinsel taciz suçu eğer çocuğa karşı işleniyorsa ve çocuğun görüntüleri de kayıt altına alınıyorsa cinsel taciz suçunun yanı sıra müstehcenlik suçu da oluşmaktadır. Ayrıca belirtmek gerekir ki cinsel taciz suçunun yalnızca mesaj yoluyla değil sosyal medya hesaplarından paylaşım yapmak suretiyle işlenmesi de mümkündür. Suçun takibi de şikayete bağlı olmadığından Cumhuriyet Savcılığı resen takip yapacaktır. Ancak 8 yıllık bir zamanaşımı süresi bulunmaktadır.

Cinsel Taciz Suçunda İspat
Cinsel taciz suçu, fail ile mağdur arasında yaşandığı için diğer cinsel dokunulmazlığa karşı suçlardan farklılık arz eder. Genellikle tanığı ve delili olmayan suçlardır. Soruşturma ve kovuşturma evresinde en büyük sorun mağdurun rızasının olup olmadığıdır. Suçun ispatı açısından cumhuriyet savcısının dikkat edeceği bazı hususlar vardır. Örneğin 1-2 ay sonra yapılan şikayetler hayatın olağan akışına aykırıdır. Diğer ihtimallerin de değerlendirilmesi gerekir. Çocuklarda şikayet süresi yetişkinlerdeki kadar önemli değildir. Cumhuriyet savcısının dikkate alacağı hususlar şunlardır:
- Mağdurun şikayet süresi
- Mağdurun şüpheli ile ilişki geçmişi
- Mağdur ile şüpheli arasında geçmişe dayalı bir husumetin varlığı
- Olay yerindeki kişilerden yardım istenip istenmediği
- Maddi delilleri
Özellikle mağdurun yüz yüze kaldığı cinsel taciz olaylarında tanık önem arz etmektedir. Usulüne uygun yaptırılan teşhis, detaylı ve aydınlatıcı ifade hükme esas alınmalıdır. Mağdur ile fail arasındaki husumete bakıldığı kadar tanık açısından da inceleme yapılmalıdır. Tanığın ifadelerinde istikrar bulunması, mağdurun iddialarını destekleyen beyanlar dikkate alınacaktır. Tanıklıktan çekinebilecek kişilere çekinme haklarının olduğunun bildirilmemesi, yeminsiz dinlenmeleri hükme esas alınmaz. Bu da sanığın lehine bir durum oluşturur.
Suçun Özel Görünüşlerinin Biçimleri
- Teşebbüs: Kural olarak bir kişi hakkında cezaya hükmedilebilmesi için bu davranışların ceza kanununda yasaklanan suçlardan olması gerekir. Eğer fail suç işleme kastıyla hareket etmesine rağmen elinde olmayan sebeplerle suçu gerçekleştiremezse teşebbüsün varlığından bahsedilir. Cinsel taciz suçuna teşebbüs mümkündür. Bir kimse işlemeye kastettiği cinsel taciz suçunun işlenmesine elverişli hareketlerle ve doğrudan doğruya icraya başlayıp da elinde olmayan nedenlerle tamamlayamaz ise bu suç teşebbüs aşamasında kalmıştır. Davranışlar bölümlere ayrılabildiği oranda suç teşebbüse uygun hale gelmektedir. Örneğin, cinsel taciz niteliğindeki ibareler içeren mektubu failin mağdura göndermesi ancak mağdurun eline ulaşmadan mektuba el konulması olayında, suç teşebbüs aşamasında kalmıştır. TCK madde 35’te suça teşebbüs tanımlanmıştır. Buna göre kişi, işlemeyi kastettiği bir suçu elverişli hareketlerle doğrudan doğruya icraya başlayıp da elinde olmayan nedenlerle tamamlayamaz ise teşebbüsten dolayı sorumlu tutulur. Cinsel taciz suçunda teşebbüs çok nadir durumlarda gözlenir. Örnek vermek gerekirse kişi cinsel içerikli mektubu mağdura vermek üzereyken arkadaşının gelip elinden alması cinsel taciz suçuna teşebbüs örneklerinden sayılabilir.
- İştirak: İştirak esas itibariyle suça yardım etme ve suça azmettirme şeklinde iki şekilde işlenebilir. Azmettirme aklında suç işleme düşüncesi olmayan bir kişinin başka biri tarafından ikna edilerek suç işlemeye karar vermesinin sağlanmasıdır. Yardım etme ise suç işleme kararı vermiş olan bir kişinin suçu işlemesi için maddi-manevi olarak katkı sağlamak şeklinde gerçekleşir. İştirak TCK madde 37, 38 ve 39’da düzenlenmiştir. Birden fazla kişinin bu suçu işlemeye irade ve kararı ile iştirak durumu ortaya çıkar. İştirak suçun icrası sırasında yardım ederek olabileceği gibi suç öncesinde azmettirme olarak da karşımıza çıkabilir. Bu suça iştirakın her türlüsü mümkündür. Bir kimse oğlunu komşunun kızına cinsel içerikli sözler söylemek için azmettirebilir veya cinsel içerikli ibareler içeren mektubu mağdura götüren kimse, asli faile mağdurun telefon nosunu veren kişi de suça yardım etmiş olur. İştirak kelime anlamıyla ortak olmak anlamına gelir. Yani birden çok failin farklı eylemleriyle aynı suça ortak olmasıdır. Cinsel taciz suçuna karşı her türlü iştirak mümkün olmaktadır. Örneğin failin mağdura cinsel içerikli bir mektup yazdığı olayda; fail, Y kişisinden mektubu mağdura vermesini isteyebilir. Y’nin bilgisi olduğu takdirde suça yardım eden sıfatıyla iştirak ettiği kabul edilir.
- İçtima: Türk Ceza Hukukunda failin birden çok suç işlemesi halinde bazı durumlarda tüm suçlar tek suç çatısı altında toplanır ve ona göre ceza verilir. Buna suçların içtiması denir. TCK 42, 43 ve 44. maddelerinde düzenlenmiştir. Cinsel taciz suçu, bir kimseye değişik zamanlarda birden fazla defa taciz teşkil eden sözü, yazıyı veya hareketi gerçekleştirmek suretiyle veya failin tek hareketiyle birden fazla kimseye taciz teşkil eden eylemlerde bulunmak suretiyle işlenirse zincirleme suç hükümleri uygulanır.” Değişik kimseleri değişik zamanlarda cinsel taciz teşkil eden eylemlerde bulunulursa, gerçek içtima hükümleri uygulanacak, zincirleme suç hükümleri uygulama yeri bulamayacaktır. Ancak birden fazla kimseye karşı fail suçu işledikten sonra, aynı kişilere karşı aradan belli süre geçtikten sonra tekrar işler ise, faile verilen cezadan önce TCK’nın 43/2. maddesi uyarınca, daha sonra da aynı Yasanın 43/1. maddesi uyarınca artırım yapılması gerekir. Yargıtay uygulaması da bu 88 şekildedir.
Uzlaşma, Adli Para Cezasına Çevirme, Erteleme ve Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Kararı
- Uzlaşma: Uzlaşma Türk Ceza Hukukunda belli başlı suçlarda kullanılır. Cinsel taciz suçunu takibi şikâyete bağlı olmasına karşın, bu suçla ilgili uzlaşma hükümleri uygulanmaz. Çünkü 5560 sayılı Yasayla değişik CMK’nin 253/3. maddesinde, “cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlarda uzlaşma hükümleri uygulanmaz” hükmü yer almaktadır. Kural olarak soruşturulması ve kovuşturulması şikayete tabi suçlarda, mağdur ile fail arasında uzlaştırma hükümleri uygulanır. Ancak soruşturma ve kovuşturması şikayete tabi olsa bile cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda uzlaştırma hükümleri uygulanmaz. Cinsel taciz suçunun da cinsel dokunulmazlığa karşı suçlardan olduğu düşünüldüğünde uzlaştırmaya tabi olmayacaktır. Etkin pişmanlık kişinin işlemek üzere olduğu suçtan kendi rızası ile vazgeçmesidir. Taciz suçunda kişi taciz için gereken icra hareketine başlamış örneğin cinsel taciz içerikli mesajı yazmış ama göndermekten kendi rızası ile vazgeçmişse etkin pişmanlıktan yararlanır ve cezalandırılmaz.
- Adli Para Cezasına Çevirme: Adli para cezaları, mahkemenin, suçun failine verilen hapis cezasının süresine göre belirlenecek bir miktar parayı devlet hazinesine ödemesi konusunda karar vermesi ve failin hapis cezasından kurtulması durumudur. Burada bir hapis cezasının adli para cezasına çevrilebilmesi için verilen cezanın bir yılın altında olması gereklidir yani bu çevirme ancak kısa süreli hapis cezalarında mümkündür. Bazı durumlarda hapis cezasının bir kısmı para cezasına dönüştürülür ve fail hem hapis cezası hem de para cezasına çarptırılır. Türk Ceza Kanununda adli para cezası direkt verilebilmekle birlikte hapis cezasına ek olarak da verilebilir. Cinsel taciz suçunun düzenlendiği 105. maddenin ilk fıkrasında mağdurun şikayeti üzerine üç aydan iki yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacağı veya adli para cezası alacağı belirtilmiştir fakat suçun bir çocuğa karşı işlenmesi halinde adli para cezasına çevrileceği hakkında bir hüküm bulunmamaktadır.
- Erteleme: Erteleme bir kişi hakkında hapis cezasına hükmedildikten sonra infazının ertelenmesi olarak adlandırılır. Kişi deneme süresi içerisinde iyi halli olarak hareket ederse cezaevine hiç girmeden cezası infaz edilmiş sayılır. Yani kişi hakkında hükmedilen cezanın infazı belirli bir süre geri bırakılır ve o süre içerisinde herhangi bir suç işlenmediği takdirde de infaz edilmiş sayılır. Erteleme kararı kapsamında mahkeme tarafından yargılaması yapılan kişinin suçlu olduğu tespit edilmiştir. Bununla birlikte kişiye belirli bir hapis cezası da verilmiştir. Ancak mahkeme kişiye vermiş olduğu bu hapis cezasını, kişi ceza infaz kurumuna girmeden, şartlı olarak vazgeçilmesi yoluna gidilebilir. Bu durumda hapis cezasının ertelenmesinden bahsedilecektir. Erteleme, TCK m. 51/1’de; “İşlediği suçtan dolayı iki yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkûm edilen kişinin cezası ertelenebilir. Bu sürenin üst sınırı, fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş olan kişiler bakımından üç yıldır” şeklinde düzenlenmiştir. Türk Ceza Hukukunda belli suç ve durumlarda cezanın ertelenmesi mümkündür cinsel taciz suçu da bu suçlar kapsamına girmektedir. Cinsel taciz suçundan dolayı mahkumiyet kararı verilmesi durumunda şartlar varsa hakim cezayı erteleyebilir. Erteleme kurumu, mahkeme tarafından belirlenen cezanın cezaevinde infaz edilmesinden şartlı olarak vazgeçilmesidir.
- Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Kararı: Ceza Muhakemeleri Kanununa göre hükmün açıklanmasının geri bırakılabilmesi için sanığın suçun işleniş biçimi, suçun işlenişindeki amaç ve saikler, yanında sanığın kişiliği, yaşayışı, iş ve güç durumu vb. durumlar önem arz eder. Bu durumların değerlendirilmesi sonucu mahkeme kişinin gelecekte topluma zarar doğurmayacağına kanaat getirmesi halinde bu kararı verebilir. HAGB alan sanığın belli süreler içerisinde başka bir suça karışması durumunda cezası uygulanabilir hale gelecek ve hapis cezası ile karşı karşıya kalacaktır. Bununla birlikte yapılan son değişikliklere göre, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı artık sanığın rızasına bağlı olmaktan çıkarılmış olup bu karara karşı itiraz değil istinaf kanun yoluna başvurulabilecektir. Bununla birlikte 2 yıl ve altında ceza alan suçlarda HAGB kararı verilmesi mümkün olduğundan cinsel taciz suçu açısından, HAGB kararı verilmesi mümkündür.
Soruşturma ve Kovuşturma Evresi
Soruşturma Evresi
Mağdur ya da suçtan zarar gören kişinin şikayetçi olması Cumhuriyet Savcılığı’na yapacağı başvuru ya da kolluk kuvvetlerine yapacağı ihbar ile gerçekleşir. Bu şikayet neticesinde Savcılığa intikal eden dosyanın savcılıkta işlem görmesi soruşturma evresinin neticesidir. Cinsel taciz suçunun basit hali şikayete tabi olduğundan mağdurun şikayeti ile soruşturma başlayacaktır. Bunun yanı sıra, suçun çocuğa karşı işlenmiş olması halinde şikayete bağlı bir suç olmaktan çıkacak ve Cumhuriyet Savcılığı tarafından resen soruşturulması gerekecektir. Hal böyleyken şikayetten vazgeçmenin de suçun basit hali için dosyada bir etkisi olacakken, suçun çocuğa karşı işlenmesi halinde vazgeçmenin dosya üzerinde bir etkisi olmayacaktır.
Cumhuriyet savcısının şüpheli şahsın suçu işlediğine dair yeterli somut delilleri toplaması ve yeterli şüpheye ulaşması ile iddianame düzenlenir. Bunun aksi durumunda yeterli şüphe oluşmadığında Cumhuriyet Savcılığı kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verir. Bu karara karşı tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde itiraz edilebilir. İtiraz kabul edilirse dosya doğrudan kovuşturma evresine geçmez, tekrar soruşturma evresinde incelenir. İtiraz reddedilirse dosya kapanır. İtirazı inceleyecek olan merci Sulh Ceza Hakimliğidir. Her koşulda iddianame düzenlendiği takdirde dosya kovuşturma evresine geçecektir. Soruşturma evresinde şüpheli konumunda olan fail de kovuşturma evresinde sanık konumuna geçecektir.
Kovuşturma Evresi
Kovuşturma evresi; görevli ve yetkili mahkemenin Cumhuriyet Savcılığı’nın sunduğu iddianameyi kabul etmesi ile başlar ve yargılama sürecini ifade eder. Kovuşturma evresi mahkeme tarafından yürütülmektedir. Yukarıda da açıklandığı üzere soruşturma evresinde şüpheli olan şahıs kovuşturma evresinde sanık olarak isimlendirilir. Kovuşturma evresinde sözlü yargılama yapılır ve yargılamalar duruşmalı olarak ilerler. Duruşmada sanık ve sanık vekili dinlenir bunun yanı sıra müşteki yani şikâyet eden kişi de dinlenir. Ayrıca müşteki sıfatına sahip olan taraf, katılma talebi sunduğu takdirde mahkemenin kabulü ile katılan sıfatına sahip olur.
Sanığa verilecek ceza kovuşturma evresinin sonunda belirlenir. Ancak sanık bu aşamadan önce kendisine isnat edilen suçu ve cezasını tam olarak öğrenmiş olmalıdır. Ayrıca cezalandırılması için de suçu işlediği sabit olmalıdır. Örneğin cinsel taciz suçunun faili olarak iki şüpheli varsa ancak hangisinin suçu işlediği sabit değilse her ikisi de beraat edecektir. Bununla birlikte, kovuşturma evresi neticesinde verilecek kararlar beraat, HAGB hatta zamanaşımına uğradığı takdirde davanın düşmesi şeklinde sıralanabilir. Cinsel taciz suçunun kovuşturma evresi tamamlandığında sanığın suçu işlediği sabit ise verilecek ceza 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezası veya adli para cezası olarak belirlenecektir. Artırım ve indirim nedenlerinin uygulanması da mahkemenin takdirine kalacaktır.

Cinsel Taciz Suçunda Gözaltı ve Tutukluluk
Bir kişi hakkında gözaltı kararı verilebilmesi için bu kişi hakkında somut delillerin var olması gerekir. Cumhuriyet Savcılığı gözaltı kararı verir vermez kişinin fotoğrafı çekilir ve parmak izi alınır. Aynı zamanda şüphelinin kendisine gerekli bilgiler verilmeli ve hekime götürülerek muayenesinin yapılması gerekir. Gözaltı süresi her ne kadar Olağanüstü Hal Durumlarında (OHAL) 30 güne kadar çıksa da uluslar arası bir sözleşme olan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde en fazla 4 gün olarak belirlenmiştir. Bununla birlikte kişinin tek başına işlediği suçlarda belirlenen gözaltı süresi ile toplu olarak işlenen suçlarda gözaltı süreleri birbirinden farklı olarak düzenlenmiştir. Bunlarda 24 saati geçmemesi öne sürülmüştür. Toplu olarak işlenen suçlarda (birden fazla sanığı olan) bu süre 4 güne kadar uzatılmıştır. Ceza Muhakemesi Kanunu’nu madde 91’de geçen fıkrada mülki amirlerin talimatı ile belirlenen bazı kolluk amirlerine bir kişiyi 24 saate kadar gözaltına alma yetkisi verilmiştir. Bu yetki tabi ki suçlara göre belirlenmektedir. İntihara yönlendirme suçunda da, savcının gözaltı kararı ile failin gözaltına alınması mümkündür.
Tutuklama kararı ise Ceza Muhakemesi Kanunu madde 100 ve devamındaki maddelerinde düzenlenmiştir. Tutuklama suç işlendiğine ilişkin kuvvetli, yoğun kuşku bulunan bir kişinin özgürlüğünün kesin hüküm öncesi mahkeme kararı ile kısıtlanmasıdır. Tutuklamanın amacı ceza yargılamasının yapılmasını sağlamaktır. Ayrıca sanığın ileride olabilecek bir infazı da gerçekleşmiş sayılacaktır. Önemle belirtilmelidir ki tutuklama kararını verebilecek tek merci mahkemelerdir. Cumhuriyet savcılıkları tutuklama kararı veremez yalnızca tutuklanmayı talep edebilir. Tutuklama kararının verilemeyeceği birtakım durumlar kanun kapsamında düzenlenmiştir. Örneğin kişi hakkında yalnızca adli para cezasını gerektiren bir suçtan dolayı yargılama yapıldı ve buna ilişkin ceza verildiyse tutuklama kararı verilmez. Bununla birlikte vücut dokunulmazlığına karşı kasten işlenen suçlar dışında en fazla 2 yıl hapis cezası belirlenen suçlar hakkında da tutuklama kararı verilemez. Cinsel taciz suçunda da tutuklama kararı verilmesi mümkündür. CMK 102/1gereğince cinsel taciz suçunda tutukluluk süresi en çok bir yıldır. Ancak bu süre, zorunlu hallerde gerekçeleri gösterilerek altı ay daha uzatılabilir. Tutuklamanın somut koşulları bulunmaktadır. Bu koşullar şu şekilde sıralanabilir:
- Kuvvetli suç şüphesi bulunmalıdır.
- Bir tutuklama nedeni bulunmalıdır.
- Tutuklama, somut olayda orantılı bir tedbir olmalıdır.
İfade, Savunma ve Yargılama Süreci
İfade, kişi hakkında yapılan suç duyurusu ve şikayet nedeniyle olay hakkındaki bilgi ve savunmasının alınması için yapılan bir usuldür. Nitekim cinsel tacizin basit hali şikayete tabi bir suç olduğundan kişinin şikayette bulunması gerekmektedir. Bu nedenle, mağdur şikayette bulunduğu için suç hakkında beyanları alındıktan sonra failin ifadesi de alınır. Eğer şüpheli şahıs ifadeye gitmiyorsa bu durumda hakkında yakalama kararı çıkarılacaktır. İfade kolluk görevlileri tarafından alınabileceği gibi bizzat Cumhuriyet Savcısı tarafından da alınabilir. Buna benzer şekilde sorgu ise şüpheli ya da sanığın hakim ya da mahkeme huzurunda kovuşturma evresinde suç hakkında dinlenmesidir.
Savunma hakkı ise şüpheli ya da sanığın en önemli haklarından biri olup irade özgürlüklerini ifade etmektedir. Çünkü kişi üzerine isnat edilen suç hakkında kendisini savunabilmelidir. Bu nedenle kişiye ayrıntılı olarak üzerine isnat edilen suç anlatılır. Ayrıca kendisini savunabilmesi için belirli bir süre de kişiye verilmektedir. Şüpheli şahıs kendisini bizzat savunabileceği gibi bir avukatın yardımından da yararlanabilir. Kadim Hukuk ve Danışmanlık olarak bu noktada destek vermekteyiz. Cinsel taciz suçu işlendiği takdirde koruma tedbirlerinin uygulanması da mümkündür. Örneğin koruma tedbiri ve uzaklaştırma kararı konulabilir. En önemlisi de kişinin teknik araçlarla izlenmesi mümkün hale gelir. Suçun örgüt kapsamında işlenmesi halinde tanık koruma programından yararlanılması da mümkün olur. Tanık yalnızca suçun mağduru değil aynı zamanda bu kişinin yakınları da olabilir. Yargılama 5235 sayılı kanunun 10, 11, 12. Maddeleri uyarınca asliye ceza mahkemelerinde yürütülecektir.
Şikayet Süresi, Zamanaşımı, Etkin Pişmanlık ve Görevli Mahkeme
- Şikayet Süresi: Türk Ceza Kanunun 105. maddesindeki cinsel taciz suçunun basit halinin soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı bir suçtur ve şikayet için belirtilen süre 6 aydır. TCK’nin 105/1. maddesinde düzenlenen basit cinsel taciz suçu takibi şikâyete bağlı bir suçtur.” Maddenin birinci fıkrasına eklenen çocuklara yönelik eylem yönünden de aynı durum söz konusudur. Daha açık ifadeyle cinsel taciz fiillerinin mağdurunun çocuk olması halinde suçun takibinin yine şikayete tabi olup olmayacağı hususunda belirsizlik bulunmakla birlikte, eklenen kısım sadece suçun cezasını artırdığından, fiilin mağduru ister yetişkin isterse çocuk olsun maddenin birinci fıkrası kapsamında olan hallerde suçun soruşturulması ve kovuşturulması şikayete tabi olacaktır. Suçun nitelikli ve neticesi sebebiyle ağırlaştırılmış halinin cezalandırılması şikayete tabi değildir. Cumhuriyet savcısı, suçu öğrendiği sürece resen soruşturmayı başlatabilir. Mağdur herhangi bir Cumhuriyet savcılığına veya emniyet birimlerine başvurabilir. Bu kapsamda CİMER’e yapılan başvurular da adli birimlere müracaat edilmesini gerektirmeden şikayet kabul edilmelidir. Suçu öğrenen Cumhuriyet savcısı, mağdurun ifadesini dinler ve soruşturmayı genişletir.
- Zamanaşımı: Cinsel taciz suçunda olağan dava zamanaşımı süresi 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e maddesine göre suç tarihinde on sekiz yaşından büyük olan sanıklar için 8 yıl, olağanüstü (uzatılmış) dava zamanaşımı süresi ise 12 yıldır. TCK’nin 66/2. maddesine göre suç tarihinde 12-15 yaş grubunda olan sanıklar için olağan (asli) dava zamanaşımı süresi 4 yıl, olağanüstü (uzatılmış) dava zamanaşımı süresi ise 6 yıldır. (1/2) TCK’nin 66/2. maddesine göre suç tarihinde 15-18 yaş grubunda olan sanıklar için olağan (asli) dava zamanaşımı süresi 5 yıl 4 ay, olağanüstü (uzatılmış) dava zamanaşımı süresi ise 7 yıl 12 aydır. (2/3) Bir suçla ilgili olarak; şüpheli veya sanıklardan birinin savcı huzurunda ifadesinin alınması veya sorguya çekilmesi, şüpheli veya sanıklardan biri hakkında tutuklama kararının verilmesi, suçla ilgili olarak iddianame düzenlenmesi, sanıklardan bir kısmı hakkında da olsa, mahkûmiyet kararı verilmesi, halinde, dava zamanaşımı kesilir. Dava zamanaşımı kesildiğinde, zamanaşımı süresi yeniden işlemeye başlar. Dava zamanaşımını kesen birden fazla nedenin bulunması halinde, zamanaşımı süresi son kesme nedeninin gerçekleştiği tarihten itibaren yeniden işlemeye başlar. Kesilme halinde, zamanaşımı süresi ilgili suça ilişkin olarak Kanunda belirlenen sürenin en fazla yarısına kadar uzar. Zamanaşımı açısından hapis cezası esas alınmalıdır. Adli para cezası esas alınarak zamanaşımı tespiti yapılamaz. Cinsel taciz suçunda yeniden yargılama yapılabilecek durumlar oluşabilir. Mahkemenin de bu talebi kabul ettiği tarihten itibaren zamanaşımı süresi yeniden işlemeye başlar. Cinsel taciz suçunda, suçun tamamlanma tarihinden itibaren zamanaşımı işlemeye başlar. Teşebbüs aşamasında kaldıysa en son eylemden itibaren, zincirleme suç şeklinde işlenmişse son suçun işlenmesinden itibaren zamanaşımı süreleri işler.
- Etkin Pişmanlık: Etkin pişmanlık, kişilerin işledikleri suçtan sonra kendi iradeleri ile pişman olması, suçtan dolayı meydana gelen olumsuzlukların giderilmesi ve adalete katkı sunması ile bazı ceza indirimleri öngören bir kurumdur. Etkin pişmanlığın söz konusu olabilmesi için bahse konu suçun kanunda sayılan suç tiplerinden biri olması gerekir. Ayrıca hüküm verilene kadar verilen zarar giderilmelidir. 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 168. Madde hükmüne göre; suç tamamlandıysa ancak bu suç nedeniyle kovuşturma başlamadıysa, fail, azmettirici, yardım eden şahısların pişmanlık göstermesi halinde etkin pişmanlık hükümleri uygulanır. Bu kişilerin bizzat pişmanlıklarını göstermesi gerekir şöyle ki vermiş olduğu zarar maddi olarak giderilebiliyorsa aynen geri verilmesi ve tazmin edilmesi gerekmektedir. Böyle bir durumda verilecek cezanın üçte ikisine (2/3) kadarı indirilmektedir. Etkin pişmanlık kişinin işlemek üzere olduğu suçtan kendi rızası ile vazgeçmesidir. Taciz suçunda kişi taciz için gereken icra hareketine başlamış örneğin cinsel taciz içerikli mesajı yazmış ama göndermekten kendi rızası ile vazgeçmişse etkin pişmanlıktan yararlanır ve cezalandırılmaz.
- Görevli Mahkeme: ‘’Kanunların ayrıca görevli kıldığı hâller saklı kalmak üzere, sulh ceza hâkimliği ve ağır ceza mahkemelerinin görevleri dışında kalan dava ve işlere asliye ceza mahkemelerince bakılır.’’ (5235 sayılı kanun m. 11) Aynı kanunun 14. Maddesinde ise mahkemelerin görevlerinin belirlenirken, ağırlaştırıcı ve hafifletici nedenlerin gözetilmeden suçun cezasının üst sınırının dikkate alınacağı belirtilmiştir. TCK m. 105’de de cinsel taciz suçunun cezası üç aydan iki yıla kadar adli para cezası, altı aydan 3 yıla kadar hapis cezası şeklinde değerlendirilmiştir. Cinsel taciz suçunun hem basit halinin hem de nitelikli halinin üst sınırı 10 yılı geçmediği için görevli mahkeme asliye ceza mahkemesidir. CMK m. 12 ve 13’e baktığımız zaman yetkili mahkemeyi tespit edebiliriz. Kural olarak davaya bakma yetkisi suçun işlendiği yer mahkemesine aittir. Yani mağdurun cinsel tacize maruz kaldığı yer mahkemesi yetkilidir. Cinsel taciz teşebbüste kalmışsa son icra hareketinin yapılacağı yer mahkemesi yetkiliyken, zincirleme şeklinde işlenirse son suçun işlendiği yer mahkemesi yetkili olacaktır. Suç; yayımlanan basılı bir eserle işlenebilir, bu durumda eserin yayın merkezi olan yer mahkemesi yetkilidir. Eserin birden çok yerde basılması durumunda yine eserin basıldığı yer mahkemesi yetkilidir. Suçun işlendiği yer belli olmayabilir. Bu durumda şüpheli veya sanığın yerleşim yeri mahkemesi yetkili olacaktır. Türkiye’de yerleşim yeri olmayan kişi için Türkiye’deki son adresinin olduğu yer mahkemesi yetkilidir. Mahkeme yine belirlenemiyorsa ilk usul işleminin yapıldığı yer mahkemesi yetkilidir.
Çocuklara Karşı Cinsel Taciz Suçu ve Adli Görüşme Odaları
Cinsel taciz suçlarında, üst sınır şartı sağlandığı için basit yargılama usulü uygulanabilir. Ancak yaş küçüklüğü, akıl hastalığı, sağır ve dilsizlik halleri bulunuyorsa basit yargılama usulü uygulanmaz. Aynı şekilde bu kapsamda olan bir suçun kapsama girmeyen başka bir suçla beraber işlenmesi halinde de basit yargılama usulü uygulanmayacaktır. Çocuğa karşı cinsel suçlarda da, yaş küçüklüğü unsuru bulunduğu için basit yargılama usulü uygulanmaz.
Cinsel suç mağdurlarının ikinci bir mağduriyet yaşamaması için uygun bir ortamda doğru yöntemle görüşme yapılmalıdır. Bunun için ülke çapında adli görüşme odaları kurulmuştur. AGO’lar hafta sonu da dâhil yirmi dört saat aktif olarak kullanılabilir. Çocuk hakkında bazı tedbirlere başvurulabilir. Çocuk hâkimi tarafından verilen bu tedbirlere karşı itiraz kanun yolu açıktır. İtiraz en yakın çocuk mahkemesine yapılır. Bu tedbirler şöyledir:
- Danışmanlık Tedbiri: çocuğun bakımından sorumlu olan kişilere bilgi verilmesidir. Çocuğun yetiştirilmesi, eğitim ve gelişmeleri hakkında yol gösterilir.
- Bakım Tedbiri: Çocuğun bakımından sorumlu olan kişi herhangi bir nedenle görevini yerine getiremiyor olabilir. Bu halde, çocuğun resmi veya özel bakım yurdu, koruyucu aile hizmetinden faydalandırılması ve bu kurumlara yerleştirilmesi bu kapsamdadır.
- Eğitim Tedbiri: Çocuğun bir eğitim kurumuna gündüzlü veya yatılı olarak devam etmesidir. İş veya meslek edinmesi için bir kursa gitmesinin sağlanmasıdır. Çocuk meslek sahibi bir ustanın yanına verilebileceği gibi özel sektörde bir iş yerine de yerleştirilebilir
- Sağlık Tedbiri: Çocuğun fiziksel ve ruhsal sağlığının korunması amaçlanır. Tedavisi için gereken sürekli/geçici tıbbi bakımı sağlanır. Örneğin bağımlılık yapıcı madde kullanan çocuklar için de tedavileri yapılır.
- Barınma Tedbiri: Barınma yeri olmayan çocuklu kişilere veya hayati tehlikesi olan hamile kadınlara karşı bu tedbire başvurulur. Bu kişilerin kimlikleri gizli tutulur.
Cinsel Taciz Suçu Emsal Yargıtay Kararları
Yargıtay 14. Ceza Dairesi 15.04.2019, 10094/9117
- Cinsel Organını Göstermek
- Cinsel Taciz Suçu
- TCK 105. Madde
… mevcut haliyle sanığın her üç mağdureye cinsel organını göstermek suretiyle cinsel tacizde bulunduğu gözetilerek 5237 sayılı TCK’nın 105, 43 maddeleri uyarınca mahkumiyeti yerine suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hükümler kurulması.
Yargıtay 14. Ceza Dairesi 22.04.2019, 9940/9250
- Telefon ile Arayıp Cinsel İlişki Teklifinde Bulunmak
- Cinsel Taciz Suçu
- TCK 105. Madde
Tüm dosya içeriğine göre, olay günü sanığın, katılanın kullandığı cep telefonumu arayıp cinsel ilişki teklifinde bulunması eyleminin cinsel taciz suçunu oluşturduğu,
Yargıtay 14.CD, 2011/22134E.ve 2013/1075K.sayılı kararı
- Cinsel Taciz Suçu
- TCK 105. Madde
Sanığın katılanı telefonla arayarak cinsel ilişki seslerini dinletme bazen de ses çıkarmadan karşı tarafı dinleme eylemlerinin zincirleme şekilde cinsel taciz suçunu oluşturduğu gözetilmeden ayrıca kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan mahkumiyet kararı verilmesi…
Yargıtay 14.CD, 2012/6861E.ve 2013/9892K.sayılı kararı
- Cinsel Taciz Suçu
- TCK 105. Madde
Sanığın kendi adına kayıtlı cep telefonu ile mağdureye ait cep telefonu 26.02.2010 ve 02.03.2010 tarihleri arasında birçok kez arayarak ve mesaj atarak rahatsız etmek ve cinsel içerikli sözler söylemekten ibaret eylemleri bütün halinde zincirleme şekilde cinsel taciz suçunu oluşturduğu gözetilmeden kişilerin huzur ve sükununu bozma ve cinsel taciz suçlarından iki ayrı hüküm kurulması…
Yargıtay 14.CD, 2012/15474E.ve 2014/3747K.sayılı kararı
- Cinsel Taciz Suçu
- TCK 105. Madde
…tam olarak tespit edilemeyen iki ayrı tarihte mağdurenin banyo yaptığı sırada öz babası olan sanığın bir şeyler almak bahanesiyle kilitli olmayan banyo kapısını açarak yaklaşık 10 dakika süreyle mağdureyi izlediğinin anlaşılması karşısında sanığın sözü edilen eyleminin TCK m.134 kapsamında düzenlenen özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi, iddianamede sanık hakkında aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali suçundan açılmış dava bulunmadığı gibi, ağır ceza mahkemesinin dava açılmayan eyleme dayalı verdiği görevsizlik kararı da iddianame yerine geçemeyeceği gözetilmeden CMK m.225/1 maddesine de aykırı olarak iddianameye konu edilmeyen suçtan beraatine karar verilmesi…
Yargıtay 14. Ceza Dairesi, 29.06.2021, E: 2016/8018, K: 2020/2735 sayılı kararında;
- Cinsel Taciz Suçu
- TCK 105. Madde
Suç tarihinde 14 yaş içerisinde bulunan mağdura, dershane öğretmeni olan sanığın facebook adlı sosyal medya platformundan “kanka çok yakışıklısın, sizin eve davet et, beraber duşa girelim, tv izler sonra da sevişiriz” şeklinde cinsel taciz içeren mesajlar gönderdiği olayda sanık hakkında cinsel taciz suçundan mahkumiyete karar verilmesi gerekirken cinsel istismar suçundan beraatine karar verilmesini” kanuna aykırı bularak hükmü bozmuştur.
Yargıtay 14. Ceza Dairesi, 22.06.2020, E: 2016/5667, K: 2020/2536 sayılı kararında;
- Cinsel Taciz Suçu
- TCK 105. Madde
Olay günü 9 yaşındaki mağdurenin kolundan tutan sanığın pantolonundan çıkardığı cinsel organına bakmaya zorlaması şeklinde bedensel temas içeren eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 103/1. maddesi 2. cümlesinde düzenlenen sarkıntılık düzeyinde kalan çocuğun cinsel istismarı suçunu oluşturacağı gözetilmeden suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek cinsel taciz suçundan mahkumiyet kararı verilmesini(…)” hukuka aykırı bularak hükmü bozmuştur.
Cinsel Taciz Suç Duyurusu Dilekçesi
(Suçun İşlendiği Yer) CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’NA
MÜŞTEKİ: İsim Soyisim (TC Kimlik No) – (Adres Bilgileri)
VEKİLİ: Av. Umur YILDIRIM
Söğütözü Mah. Söğütözü Cad. No:2 Koç İkiz Kuleleri B Blok Kat:4 Daire:7, 06530 Çankaya
ŞÜPHELİ: İsim Soyisim (TC Kimlik No) – (Adres Bilgileri)
SUÇ: Cinsel Taciz Suçu (TCK Madde 105)
SUÇ TARİHİ: …/…/…
SUÇ YERİ: (…)
KONU: Şüpheli şahıs hakkında işlemiş olduğu cinsel taciz suçu nedeniyle soruşturma başlatılması ve soruşturma neticesinde şahıs hakkında kamu davası açılması taleplerimizi havidir.
AÇIKLAMALAR
- Giriş kısmında müvekkilin kim olduğu, şüpheli şahsın kim olduğu, tarafların nasıl tanıştığı ve iletişime geçtiği gibi hususlar ayrıntılı olarak anlatılır. Bununla birlikte suç nedeniyle müvekkilin uğradığı maddi-manevi zarar da giriş kısmında özetlenebilir.
- Şüpheli şahsın, suça yönelik eylemlerinin ne şekilde işlediği ayrıntılı olarak anlatılır. Yaşanılan olaydan bahsedildikten sonra ayrıntılı olarak deliller sunulur. Aynı zamanda ek olarak bu delillerin sunulması gerekmektedir. Şüphelinin mağdura neler dediği, nasıl cinsel taciz suçunu işlediği ayrıntılı olarak anlatılır.
- Sonuç kısmında ise dilekçenin ekinde yer alacak deliller toparlanır. Gerekli görüldüğü takdirde suça ilişkin açıklamalara ve mahkeme kararlarına yer verilir.
HUKUKİ SEBEPLER: TCK ve ilgili her türlü yasal mevzuat.
HUKUKİ DELİLLER: Tanık, yemin, sözleşmeler, fotoğraf görüntüleri, mesajlar ve ilgili her türlü yasal delil.
SONUÇ ve İSTEM: Yukarıda açıklanan nedenlerle şüpheli şahıs hakkında soruşturma başlatılmasını, soruşturma sonucunda kamu davası açılması yönünde karar verilmesini saygılarımızla vekâleten arz ve talep ederiz. (Tarih)
Müşteki Vekili
Av. Umur YILDIRIM
(e-İmza)
Cinsel Taciz Suçu ile İlgili Sık Sorulan Sorular
- Cinsel tacizin cezası ne kadardır?
Cinsel taciz suçu 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu 105. maddede düzenlenen, cinsel dokunulmazlığa karşı suçlardan birisidir. Suçun basit hali birinci fıkrada düzenlenmiş olup şikayete tabi tutulmuştur. Bu haliyle fail hakkında 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezası veya adli para cezasına hükmedilir. Eğer suç çocuğa karşı işlendiyse verilecek ceza 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası olacaktır. Bunun yanı sıra yasa metninde yer alan nitelikli hallerden birinin gerçekleşmesi halinde verilecek ceza yarı oranında arttırılacak olup, mağdurun işini, okulunu vb. terk etmesine yol açmışsa verilecek ceza 1 yıldan az olamaz.
- Cinsel taciz kaçta kaç yatar?
Cinsel taciz suçunun basit halinin cezası 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezası olarak düzenlenmiştir. Faile 2 yıl hapis cezası verildiğini düşünürsek, bu cezanın 1 yılı koşullu salıverilmede, 1 yılı da denetimli serbestlik süresinde geçecektir. Bu nedenle suçun yatarı 1 yıl olup, kişi girdi çıktı yapacaktır.
- Hangi durumlar tacize girer?
Cinsel taciz diğer cinsel dokunulmazlığa suçlardan farklı olarak temas olmaksızın işlenebilen bir suç türüdür. Nitekim, yolda yürürken ıslık çalmak, cinsel organını göstermek, telefonda cinsel ilişkiye girmek istediğini söylemek, öpücük atmak, hepsi senin mi demek, sevişmek ister misin demek, gece boş musun demek cinsel taciz suçuna örnek oluşturacaktır.
- Basit cinsel tacizin cezası paraya çevrilir mi?
Basit cinsel taciz suçu, 5237 sayılı TCK’nin 105/1. maddesinde düzenlenmiştir. Bu durumda mağdurun şikayeti üzerine verilecek ceza 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezası veya adli para cezasıdır. Hal böyleyken basit cinsel taciz suçunun adli para cezası olarak hükmedilmesi mümkündür.