İnsan Ticareti Suçu ve Cezası (TCK 80. Madde)

İnsan Ticareti Suçu ve Cezası (TCK 80. Madde)

insan ticareti sucu tck 80

İnsan ticareti suçu; zorla, hile ya da aldatma, nüfusu kötüye kullanma, şantaj vb. bir yol ile kişinin çaresizliğinden yararlanarak ya da başkası üzerinde denetim yetkisi olan bir kişinin rızasını kazanmak için o kişiye/başkasına kazanç veya çıkar sağlamak için kişilerin istismar edilmesi, bir yerden başka bir yere taşınması, barındırılması, teslim alınması gibi şekillerde ortaya çıkabilir. Örneğin bir ülkeden zorla kaçırılarak başka bir ülkeye taşınan mağdurun fuhşa zorlanması halinde insan ticareti suçunun varlığından bahsedilir. İnsan ticareti suçunun oluşması için bazı amaçlar gerçekleşmelidir. Bunlar zorla çalıştırma, hizmet ettirilme, fuhuş, esir tutulma, organların verilmesini sağlama şeklinde sıralanabilir. İnsan ticareti suçu 5 durumda işlenebilir:

  • Yukarıda yer alan amaçlarla, tehdit, baskı, cebir, şiddet uygulayarak, nüfuzu kötüye kullanarak ya da kandırarak kişilerin çaresizliklerinden yararlanmak suretiyle ülkeye sokulması, (TCK 80/1)
  • Yukarıda yer alan amaçlarla, tehdit, baskı, cebir, şiddet uygulayarak, nüfuzu kötüye kullanarak ya da kandırarak kişilerin çaresizliklerinden yararlanmak suretiyle ülke dışına çıkarılması, (TCK 80/1)
  • Yukarıda yer alan amaçlarla, tehdit, baskı, cebir, şiddet uygulayarak, nüfuzu kötüye kullanarak ya da kandırarak kişilerin çaresizliklerinden yararlanmak suretiyle bir yerden başka bir yere götürülmesi veya sevk edilmesi, (TCK 80/1)
  • Yukarıda yer alan amaçlarla, tehdit, baskı, cebir, şiddet uygulayarak, nüfuzu kötüye kullanarak ya da kandırarak kişilerin çaresizliklerinden yararlanmak suretiyle kaçırılması, (TCK 80/1)
  • Yukarıda yer alan amaçlarla, tehdit, baskı, cebir, şiddet uygulayarak, nüfuzu kötüye kullanarak ya da kandırarak kişilerin çaresizliklerinden yararlanmak suretiyle barındırılması veya tedarik edilmesi, (TCK 80/1)

Günümüzde insan ticareti suçu önemli bir insan hakları ihlalidir. Çünkü kişi zorla çalıştırılabileceği gibi fuhşa veya organlarının verilmesine de zorlanabilir. Bu nedenle ülkemizde insan ticareti mağdurlarına özel ikamet izinleri verilmektedir. Ancak ikamet süreleri sınırsız olmayıp kural olarak 30 gün olarak verilmekle birlikte üç yılı geçmeyecek şekilde altışar aylık sürelerle uzatılabilir. Bir kişinin insan ticareti suçunun mağduru olduğunu düşündüğünüz takdirde 153 Yabancılar İletişim Merkezi (YİMER) aranabileceği gibi 112 Acil Durum Hattı da aranarak ihbar ve talepte bulunulabilir. Kadim Hukuk ve Danışmanlık olarak bu yazımızda insan ticareti suçu ve cezasından (TCK m. 80) bahsedeceğiz.

İnsan Ticareti Suçu Nedir?

İnsan ticareti suçu esas olarak üç aşamada gerçekleşen bir suçtur. Birinci aşama suç konusu mağdurun tedarik edilmesi aşamasıdır. Bu aşamada kişinin tespit edilmesi, iradesi zedelenip toplanması amaçlanır. İkinci aşama ise, mağdurun istismar edileceği yere nakledilmesidir. Yani mağdurun ülke içerisinde bir başka şehre hatta bir başka ülkeye naklinin sağlanmasıdır. Son aşamada ise amaçlanan istismarın (fuhuş, evlendirilmek vs.) mağdura uygulanmasıdır. İnsan ticareti suçunun oluşması için gereken eylemler yukarıda ayrıntılı olarak açıklanmış olup, mağdurların rızasının olması halinde suç kapsamı değişmeyecektir. Mağdurun 18 yaşını doldurmamış olması halinde suça araç fiillere başvurulmasa da kaçırma, barındırılma, sevk etme eylemlerinin gerçekleşmesi halinde birinci fıkrada belirlenen cezalar verilecektir. Örneğin 18 yaşını doldurmamış mağdurun ülke dışına şantajla değil rızası ile çıkartılması ve fuhuş yaptırılması halinde yine insan ticareti suçu oluşmaktadır. İnsan ticareti suçu; zorla çalıştırmak, bazı hizmetleri vermeye mecbur etmek, fuhuş yaptırmak, esaret veya benzeri uygulamalara maruz bırakmak veya beden organlarından bazılarının verilmesine razı etmek amacıyla kadın, çocuk veya diğer insanların tedarik edilmeleri, kaçırılmaları, bir yerden diğer bir yere götürülmeleri veya sevk edilmeleri veya barındırılmaları ile oluşur. (TCK 80. madde)

İnsan ticareti suçunda mağdur genel olarak yabancı uyruklu kişiler olup, suçun oluşmasında organize suç örgütleri etkili olmaktadır. Fail öncelikle mağdur ile iletişime geçer ve ilişkilerini sürekli devam ettirir. Akabinde mağdura zor kullanarak cinsel kölelik, işgücü köleliği gibi alanlarda kullanarak özgürlüğünü elinden alır. Yapılan araştırmalara göre dünya çapında her yıl 500.000 ila 2.000.000 kişi insan ticareti suçunun mağduru olmaktadır. Başlangıçta cinsel kölelikte kullanılan mağdurlar, dilencilik yaptırmak, suç aracı olarak kullanmak, zorla askerlik yaptırmak, evlendirilmek, hizmetçilik yaptırmak gibi amaçlarla da ticarete konu edilebilir. İnsan ticaretini konu edinen 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 80. Madde metni şu şekildedir:

Madde 80 – İnsan Ticareti Suçu

  1. (Değişik: 6/12/2006 – 5560/3 md.) Zorla çalıştırmak, hizmet ettirmek, fuhuş yaptırmak veya esarete tâbi kılmak ya da vücut organlarının verilmesini sağlamak maksadıyla tehdit, baskı, cebir veya şiddet uygulamak, nüfuzu kötüye kullanmak, kandırmak veya kişiler üzerindeki denetim olanaklarından veya çaresizliklerinden yararlanarak rızalarını elde etmek suretiyle kişileri ülkeye sokan, ülke dışına çıkaran, tedarik eden, kaçıran, bir yerden başka bir yere götüren veya sevk eden ya da barındıran kimseye sekiz yıldan oniki yıla kadar hapis ve onbin güne kadar adlî para cezası verilir.
  2. Birinci fıkrada belirtilen amaçlarla girişilen ve suçu oluşturan fiiller var olduğu takdirde, mağdurun rızası geçersizdir.
  3. Onsekiz yaşını doldurmamış olanların birinci fıkrada belirtilen maksatlarla tedarik edilmeleri, kaçırılmaları, bir yerden diğer bir yere götürülmeleri veya sevk edilmeleri veya barındırılmaları hallerinde suça ait araç fiillerden hiçbirine başvurulmuş olmasa da faile birinci fıkrada belirtilen cezalar verilir.
  4. Bu suçlardan dolayı tüzel kişiler hakkında da güvenlik tedbirine hükmolunur.
İnsan Ticareti Suçu – TCK 80
Kanun Maddesi5237 sayılı Türk Ceza Kanunu madde 80
ŞikâyetŞikâyete tabi değildir. Resen soruşturulur.
Zamanaşımı15 yıl.
Tutuklama ve Adli KontrolTutuklama ve adli kontrol kararı verilebilir.
UzlaşmaUzlaşmaya tabi değildir.
Etkin PişmanlıkEtkin pişmanlık hükümleri uygulanabilir.
İndirimŞartları varsa 62 indirimi uygulanabilir.
Memurluğa EtkiMemuriyete engeldir.
Görevli MahkemeAğır Ceza Mahkemesidir.
insan ticareti sucu nedir
insan ticareti sucu nedir

İnsan Ticareti Suçunun Şartları

İnsan ticareti suçu 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun İkinci Kitap “Özel Hükümler”, Birinci Kısım “Uluslar arası Suçlar” İkinci Bölüm “Göçmen Kaçakçılığı ve İnsan Ticareti” bölümü altında İnsan Ticareti başlıklı 80. Maddesinde düzenlenmiştir. Yasa hükmüne göre insan ticareti suçunun oluşması için bazı amaçlar gerekmektedir. Bu amaçlar zorla çalıştırmak, hizmet ettirmek, fuhuş yaptırmak, esarete tabi kılmak, vücut organlarının verilmesini sağlamak olarak sıralanabilir. Bu amaçlar dahilinde kişi üzerinde tehdit, baskı, cebir, şiddet uygulanarak, nüfuzu kötüye kullanarak, kandırarak, kişiler üzerinde denetim olanaklarından ve çaresizliklerden yararlanarak rızaları elde edilebilir.

Mağdurun rızasının yukarıda açıklanan suça ait araç fiilleri ile elde edilmesinin akabinde ülke dışına çıkarılması, ülkeye sokulması, tedarik edilmesi, kaçırılması, bir yerden başka bir yere götürülmesi, sevk edilmesi ve barındırılması ile insan ticareti suçu oluşmuş olur. Eğer mağdur 18 yaşından küçük ise yukarıda yer alan amaçlarla mağdurun tedarik edilmesi, kaçırılması, bir yerden başka bir yere götürülmesi, sevk edilmesi, barındırılması durumunda suça ait araç fiillerin oluşması şart değildir. Özetle insan ticareti suçunun şartları şu şekilde sıralanabilir:

  • Yasada yer alan amaçlarla suç işlenmelidir. (Örneğin zorla çalıştırmak, fuhuş yaptırmak gibi amaçlarla suç işlenmelidir.)
  • Suça ait araç fiiller kullanılarak suç işlenmelidir. (Örneğin tehdit, baskı gibi aracı fiiller kullanılarak insan ticareti suçu işlenmelidir.)
  • Eğer mağdur 18 yaşından küçük ise araç fiillerin varlığı şart değildir.
  • Yasada yer alan suç tiplerinden birinin işlenmesi gerekir. (Örneğin ülke dışına çıkarılması, ülkeye sokulması, tedarik edilmesi, kaçırılması, bir yerden başka bir yere götürülmesi, sevk edilmesi ve barındırılması gibi suçlar insan ticareti suçuna vücut verir.)
  • Mağdurun rıza göstermesi fiili suç olmaktan çıkarmaz.

İnsan Ticareti Suçunun Unsurları

  • Fail : Fail Türk Ceza Kanunu’nda suç kabul edilen hukuka aykırı bir eylemi yapan kişidir. Yani failin bir hareket yeteneği bulunmakta olup suçun gerçekleşmesi için birtakım eylemler gerçekleştirir. İnsan ticareti suçunun faili herkes olabilir. İnsan ticareti suçunun failinin kamu görevlisi olması veya mağdurun yakını olması da sonuç cezaya etkili değildir. Ancak TCK 266.madde gereğince kamu görevlisinin, kamu görevine ait araç ve gereçleri kullanarak suçu işlemesi halinde verilecek ceza artırılır. Fail Türk vatandaşı veya yabancı uyruklu kimse de olabilir. İnsan ticareti suçu genellikle örgütlü biçimde işlenmekte ise de, bu şekilde işlenmesi suçun zorunlu bir unsuru değildir, bu suçu fail tek başına da işleyebilir. Özetle insan ticareti suçunun faili, mağduru ülkeye sokan, ülke dışına çıkaran, tedarik eden, kaçıran, bir yerden başka bir yere götüren veya sevk eden ya da barındıran gerçek kişidir.
  • Mağdur : Mağdur kendisine karşı işlenen bir suçtan dolayı vücut bütünlüğünde veya ekonomisinde zarara uğrayan kişidir. Yani mağdurun hak ve menfaatleri ihlal edilmektedir. İnsan ticareti suçunun mağduru sağ ve tam olarak doğup ölünceye kadar geçen aşamada bulunan herkes olabilir. Herkes bu suçun mağduru olabilir, bu suçun mağduru yönünden de özel suç değildir. Suçun mağdurunun, doğal anlamda irade yeteneğine sahip olması yeterlidir, hukuki anlamda temyiz kudretine sahip olup olmamasının bir önemi bulunmamaktadır. Bu nedenle insan ticareti suçunun mağduru temyiz kudretine sahip olmayan bir çocuk veya akıl hastası da olabilir. İnsan ticareti suçunun mağduru olan kimse aynı zamanda bu suçun faili olamaz. İnsan ticareti suçunun tek eylemle birden fazla kimseye karşı bu suçun işlenmesi halinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasını gerektirmektedir.
  • Suçun Hukuki Konusu : Suçun hukuki konusu; kanunda korunan hak ve menfaatlerdir. İnsan ticareti suçunun hukuki konusu bu fiillerle ihlal edilen haklar ve menfaatlerdir. Kural olarak Türk Ceza Kanunu’nda yer alan suçlar asli ve tali birçok hukuki yararı ihlal etmektedir. Örneğin korunması gereken hukuki konulardan birisi kamu düzeninin korunmasıdır. Nitekim yasadışı yollarla insanların bu suçun mağduru olması devletin kamu düzeni ve istikrarını bozacaktır. Bunun dışında mağdurların özgürlükleri kısıtlandığından hürriyet hakları da korunması gereken hukuki konulardan biridir. Ayrıca mağdurun vücut bütünlüğü ve şerefi de yani maddi manevi varlığı da korunması gereken hukuki konulardan biridir. Bu nedenle insan ticareti suçu birden çok hukuki menfaati koruyan bir suç tipidir.
  • Suçun Maddi Konusu : Suçun maddi konusu suçun üzerinde gerçekleştiği kişiler ya da şeylerdir. İnsan ticareti suçunun maddi konusu insanın kendisi ve vücududur. Mağdur olan şahıs, yasa dışı yollarla ülkeye sokulan, ülke dışına çıkarılan, kaçırılan kişidir. İnsan ticareti suçu, suçun mağduru olan insanın maddi ve manevi varlığı üzerinden işlenir. Bu suçu oluşturan fiillerle adeta bir nesne haline getirilmekte, alınıp satılmaya, kullanılmaya konu edilmektedir. Bu nedenle insanın yaşı, cinsiyeti, milliyeti, dili, dini, önemli değildir. Önemli olan canlı olmasıdır, canlı olmayan kimseler veya bu kimsenin organları veya dokuları bu suçun konusunu oluşturmaz. Canlı olmayan insan bedeni üzerinde bu suçun işlenmesi halinde, TCK’nin 130/2. Maddesinde yer alan kişinin hatırasına hakaret suçu veya 91/2 maddesinde düzenlenen organ ve doku ticareti suçu oluşabilir ise de insan ticareti suçunun unsurları oluşmayacaktır.
  • Manevi Unsur : Manevi unsur suçu işleyen fail ile eylemleri arasındaki manevi bağdır. İnsan ticareti suçu kastla işlenebilen bir suçtur, bu suçun taksirle işlenmesi mümkün değildir. Aynı zamanda bu suçun olası kastla işlenmesi de mümkün değildir. Çünkü kanun koyucu suçun oluşması için failin belirli saiklerle hareket etmesini aramıştır. Madde metnine göre bu Saikler “Zorla çalıştırmak, hizmet ettirmek, fuhuş yaptırmak veya esarete tabi kılmak, ya da vücut organlarının verilmesini sağlamak” olarak sayılmıştır. Fail araç ve amaç hareketleri yapmış olsa bile, bu hareketlerin yukarıda belirtilen amaçlarla işlenmemesi halinde insan ticareti suçu oluşmayacaktır. Failin, bu amaçları maddi kazanç elde etmek için taşıyıp taşımaması önemli değildir, maddi kazanç elde etme, insan ticareti suçunun unsurları arasında yer almamıştır. Son olarak failin anılan maksatları kendisi yararına taşıması ile, başkası için taşıması arasında suçun oluşması açısından herhangi bir fark bulunmamaktadır.

İnsan Ticareti Suçunun Cezası Nedir?

İnsan ticareti suçu esas olarak “Sınır aşan Örgütlü Suçlara Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesine Ek insan Ticaretinin, Özellikle Kadın ve Çocuk Ticaretinin Önlenmesine, Durdurulmasına ve Cezalandırılmasına İlişkin Protokol” ile düzenleme altına alınmıştır. Bununla birlikte insan ticareti suçu 4 paragraf halinde 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 80. Maddesinde düzenlenmiştir. Madde hükmünün 1. Fıkrasında insan ticareti suçu işleyen kişinin 8 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacağı belirlenmiştir. Ayrıca kişi 10.000 güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. Suçun 18 yaşından küçüklere karşı aracı fiiller kullanılmadan işlenmesi halinde de verilecek ceza 1. Fıkradaki ile aynı olacaktır. Mağdurun rızası verilecek cezada bir indirim sebebi sayılmayacaktır. İnsan ticareti suçu için yapılacak yargılama ağır ceza mahkemelerinde görülecektir. Son olarak tüzel kişilerin fail olması halinde güvenlik tedbirleri uygulanacaktır.

  • İnsan Ticareti Suçunun Temel Halinin Cezası : Türk Ceza Kanunu’nun 80. Maddesinde yer alan insan ticareti suçunun temel hali 1. Fıkrada düzenlenmiştir. Yasa hükmüne göre, insan ticareti suçu işleyen bir kişiye verilecek ceza 8 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası ve 10.000 güne kadar adli para cezasıdır. Yani hem hapis cezası hem de adli para cezası faile uygulanacaktır. Adli para cezası en az 100 TL en fazla 500 TL üzerinden gün bazında hesaplanmaktadır. Mağdurun 18 yaşından küçük olması halinde de verilecek cezada bir değişiklik düzenlenmemiştir. Bu nedenle aynı ceza uygulanacaktır. Hal böyleyken insan ticareti suçunun nitelikli hali yoktur.
  • İnsan Ticareti Suçunun Nitelikli Halinin Cezası : İnsan ticareti suçunun kanun kapsamında nitelikli bir hali düzenlenmemiştir. Ancak yasada genel hükümlere göre verilen artırım nedenleri insan ticareti suçunda da uygulanacaktır. Türk Ceza Kanunu’nun 61 maddesinde düzenlenen cezanın belirlenmesi hükmüne göre öncelikle temel ceza alt ve üst sınır arasında belirlenir. Ardından cezada yapılacak artırımlar uygulanır ve en son indirim halleri uygulanarak sonuç cezaya ulaşılır. Ancak önemle belirtilmelidir ki kanunda açıkça yazılmayan cezalarda artırım ve eksiltme yapılamaz.
  • İnsan Ticareti Suçunda İndirim Halleri : İnsan ticareti suçunda uzlaşma, şikayetten vazgeçme gibi ceza muhakemesi normları uygulanmamaktadır. Hakim suçun işleniş biçimi, suç işlemede kullanılan araçlar, zaman, yer gibi hususları dikkate alarak belirlediği temel cezada alt ve üst sınır arasında bir temel ceza belirler. Akabinde artırım nedenleri uygular ve sonrasında belirlenen cezada indirim hükümleri uygulanır. Şartları bulunuyorsa 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 62. Maddesinde yer alan indirim hükümleri uygulanabilir. Bunlar yaş küçüklüğü, iyi hal indirimi, içtima kuralları, akıl zayıflığı gibi sıralanabilir.  
  • İnsan Ticareti Suçunun Tüzel Kişiler Tarafından İşlenmesi : Bu suçun bir tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde TCK’nın 80/4. maddesinin açık hükmü gereğince, tüzel kişilere özgü güvenlik tedbiri uygulanır. Bu güvenlik tedbirleri, faaliyet izninin iptali ve müsaderedir. Aynı suç mağdurları ile ilgili yurtdışında yargılama yapılmış ise yurtdışında infaz edilen tutukluluk ya da hükümlülük varsa Türkiye’de verilen cezadan mahsup gerekir.
İnsan Ticareti Suçu CezasıKanuni Dayanağı
TCK 80 Basit Hali Cezası8 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası ve 10.000 güne kadar adli para cezası
İnsan Ticareti Suçunun Teşebbüste KalmasıTCK m. 35’te yer alan teşebbüs hükümleri gereği verilecek cezada indirim yapılabilir.
İnsan Ticareti Suçunun Tüzel Kişilerce İşlenmesiŞirket, dernek gibi aracılar kullanılarak suçun işlenmesi halinde güvenlik tedbiri uygulanır.
İnsan Ticareti Suçunun İhmali Davranışla İşlenmesiİnsan ticareti suçu kasten işlenebilen bir suçtur, ihmali davranışla işlenemez.
insan ticareti sucu cezasi
insan ticareti sucu cezasi

İnsan Ticareti Suçu Örnekleri

  • İnsan ticareti suçuna bir örnek vermek gerekirse; yabancı uyruklu kadının yurtdışından Türkiye’ye rızası olmaksızın getirilmesi ve Türkiye’de çeşitli hizmet sektörlerinde (Ev temizliği, bakıcılık vb.) çalıştırılması verilebilir. Burada mağdur zorla çalıştırılma amacıyla ülkeye getirilmelidir. Mağdurun ülkeye getirilmesi için üzerinde tehdit ve baskı kurulmalıdır. Akabinde bir yerden başka bir yere götürülmesi ile (bu yurt içi ve yurt dışı olabilir) söz konusu suç oluşur. Yani Irak’tan zorla çalıştırılmak için tehditle Türkiye’ye getirilen bir kişi insan ticareti suçunun mağduru olacaktır.
  • Bir başka örnek ise kişinin fuhuş yaptırmak için kişinin ülke dışına götürülmesidir. Türk vatandaşı bir kadın olan A şahsı sosyal medya üzerinden tanıştığı B ile gönül ilişkisi kurmuştur. Akabinde birliktelikleri olan kısa bir süreden sonra B şahsı A’ya tatile gideceğiz diyerek Rusya’ya gidelim demiştir. A şahsı aldanarak B ile Rusya’ya gittiği esnada B şahsı A’yı orada bulunan başka kişilere para karşılığı teslim etmiştir. Olayda B şahsı A şahsını hizmet ettirmek gibi amaçlarla ülke dışına çıkarmıştır. Bu durum B şahsının A şahsını kandırması ile gerçekleşmiştir. Yasa hükmünün 2. Fıkrasında mağdurun rızasının geçersiz olduğu belirtilmiştir. Nitekim somut olayda, A şahsının tatile gitmeye rızası vardır, zorla çalıştırılmaya değil.
  • Son olarak bir örnek vermek gerekirse, Türk vatandaşı olan A’nın çeşitli kurslara katılarak birden fazla kadınla tanıştığını düşünelim. Failin seçtiği kadınların hepsinin maddi açıdan zorlu dönemde olduklarını varsayalım. Bu kişilerin çaresizliklerinden yararlanmak suretiyle tedarik edildiği bir olayda aynı zamanda mağdurlar üzerinde şiddet uygulanarak özgürlüklerinin kısıtlandığını ve para kazanmaları için zorla fuhuş yaptırıldığında insan ticareti suçunun şartları doğacaktır. Ancak şahısların bir yerden başka bir yere götürülmesi ile suç oluşacaktır. Örneğin Sivas ilinden İzmir iline götürülen şahısların zorla fuhuş yaptırılması halinde insan ticareti suçu oluşacaktır. Şartların oluşup oluşmadığı dikkatle incelenmelidir ki aksi takdirde TCK 227 fuhuş suçu oluşacaktır.

İnsan Ticareti Suçunun Özel Görünüşleri

  • Teşebbüs : İnsan ticareti suçu, bu suçun araç hareketleri ile amaç hareketlerin yapılması ile tamamlanır. Ayrıca suçun tamamlanması için, failin saiki olan zorla çalıştırmak, hizmet ettirmek, fuhuş yaptırmak, esarete tabi tutmak ya da vücut organlarının verilmesini sağlamak amaçlarından birisinin gerçekleştirilmiş olmasına gerek yoktur. Suçun asıl hareketlerini oluşturan kişileri ülkeye sokma, ülke dışına çıkarma, tedarik etme, bir yerden diğer bir yere götürme, sevk etme durumlarında anılan hareketlerin yapılması ile insan ticareti suçu tamamlanır. Ancak bu hareketlerin bir süre devam etmesi gerekmektedir. Buna karşılık suçun amaç hareketlerini gerçekleştirmek için harekete geçip, suçun araç hareketlerini gerçekleştirip, failin elinde olmayan nedenlerle asıl hareketlerin yapılaması durumunda eylem teşebbüs aşamasında kalmış olacaktır. Yine fail, suçun araç hareketlerini gerçekleştirmiş ve daha sonra da asıl hareketleri gerçekleştirmek üzere harekete geçip elinde olmayan nedenlerle bu hareketleri tamamlayamamış ise, insan ticareti suçunun teşebbüs aşamasında kaldığı kabul olunacaktır. Çocuklar açısından maddede gösterilen araç hareketlerin yapılmasına gerek bulunmadığından, asıl hareketler yapılmaya çalışılır iken, failin elinde olmayan nedenlerle eylemin tamamlanamadığı durumlarda teşebbüs hükümleri uygulanır.
  • İştirak : İnsan ticareti suçuna iştirakin her türlüsü mümkündür, kural olarak bu suça iştirakle ilgili her hangi bir özel durum yoktur. Ancak insan ticareti suçunun iki hareketli suç olması bağlı ve aynı zamanda kendi içinde seçimlik hareketli suç olması ve mütemadi suç olmasından kaynaklanan bazı nedenlerle, iştirak ile ilgili ayrık durumlar ortaya çıkabilmektedir. Yine insan ticareti suçu, serbest hareketli bir suç değildir, bağlı hareketli bir suçtur, ancak bu bağlılık içinde tek hareketli değil, çok hareketli, seçimlik hareketli bir bağlılık söz konusudur. Aynı fail, mağduru hem ülkeye soksa, hem bir yerden başka bir yere götürse, hem de barındırsa bu durumda her bir eylem nedeniyle ayrı insan ticareti suçunu işlemiş sayılmaz, tek bir suç işlemiş sayılır. Bu hareketleri ayrı ayrı kimseler yapsa, örneğin A şahsı mağduru ülkeye soksa, B şahsı aynı amaçla ülke içinde bir yerden başka yere götürse, C şahsı da bu kişiyi barındırsa, bu faillerden her biri suçun asıl hareketlerini yapmış olduklarından yardım eden olarak değil, suç oluşturan eylemleri birlikte gerçekleştiren olarak sorumlu olur. İnsan ticareti suçu işlendikten sonra, bu suçtan yararlanan kimsenin durumunu da değerlendirmek gerekir. Bu kimse, baştan itibaren bu suçun işleneceğinden haberdar ise, durumuna göre azmettiren veya yardım eden olarak sorumlu olabilir. Ancak baştan bu suçun işleneceğinden haberi olmayıp, suç tamamlandıktan sonra bu suçun işlendiğinden bilgisi olur ise, bu durumda anılan kimse insan ticareti suçundan sorumlu tutulamaz. Ancak bu kişi kendi eyleminin oluşturduğu, cinsel saldırı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, iş ve çalışma özgürlüğünü kısıtlama, fuhşa aracılık gibi suçlardan sorumlu olur.
  • İçtima : İnsan ticareti suçu birlikte işlenen başka suçların unsurları, ağırlaştırıcı nedenleri olmadığı durumlarda bağımsız bir suç olarak sayılır. Her iki suç da gerçek içtima kurallarına göre birleşmektedir. Örneğin hem insan ticareti yapan kişinin aynı zamanda silah ticareti yapması durumunda iki suçtan da cezalandırılması gerekmektedir. İnsan ticareti suçunda içtima hakkında özel bir düzenleme yapılmadığından genel hükümler uygulanacaktır. İnsan ticareti suçu ile birlikte başka suçların işlenmesi halinde ya da insan ticareti suçu tamamlandıktan sonra başka suçlar işlenmesi halinde kimi yazarlara göre müteselsil suçtan bahsedilir. Ancak Yargıtay’ın genel görüşüne göre suçlar hakkında müteselsil suç hükümleri uygulanmaz, tek suçtan ceza verilir.

Uzlaşma, Adli Para Cezasına Çevirme, Erteleme ve Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Kararı

  • Uzlaşma : Uzlaşma ile amaçlanan bir uzlaştırmacı huzurunda fail ve mağdurlar bir araya getirilerek iletişim yolu ile aradaki uyuşmazlıkların giderilmesidir. Uzlaştırma kapsamındaki suçlar kanunda tadadı olarak sayılmıştır. Bunlar basit kasten insan yaralama, taksirle insan yaralama, kasten yaralama suçunun ihmali davranışla işlenmesi, tehdit, konut dokunulmazlığını ihlal etme, iş ve çalışma hürriyetini ihlal etme, dolandırıcılık, görevi kötüye kullanma, suç eşyasının satın alınması ve satılması, çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçları olarak sıralanmaktadır. Ancak insan ticareti suçu uzlaşma kapsamında olan bir suç değildir.
  • Adli Para Cezasına Çevirme : Adli para cezaları, mahkemenin, suçun failine verilen hapis cezasının süresine göre belirlenecek bir miktar parayı devlet hazinesine ödemesi konusunda karar vermesi ve failin hapis cezasından kurtulması durumudur. Burada bir hapis cezasının adli para cezasına çevrilebilmesi için verilen cezanın bir yılın altında olması gereklidir yani bu çevirme ancak kısa süreli hapis cezalarında mümkündür. Bazı durumlarda hapis cezasının bir kısmı para cezasına dönüştürülür ve fail hem hapis cezası hem de para cezasına çarptırılır. İnsan ticareti suçunda ise hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi mümkün değildir. Nitekim suçun alt sınırı 8 yıl olarak belirlenmiştir. Bununla birlikte hapis cezası ve adli para cezasının insan ticareti suçunda birlikte verileceği kanun kapsamında yer almıştır.
  • Erteleme : Erteleme bir kişi hakkında hapis cezasına hükmedildikten sonra infazının ertelenmesi olarak adlandırılır. Kişi deneme süresi içerisinde iyi halli olarak hareket ederse cezaevine hiç girmeden cezası infaz edilmiş sayılır. Yani kişi hakkında hükmedilen cezanın infazı belirli bir süre geri bırakılır ve o süre içerisinde herhangi bir suç işlenmediği takdirde de infaz edilmiş sayılır. Erteleme kararı kapsamında mahkeme tarafından yargılaması yapılan kişinin suçlu olduğu tespit edilmiştir. Bununla birlikte kişiye belirli bir hapis cezası da verilmiştir. Ancak mahkeme kişiye vermiş olduğu bu hapis cezasını, kişi ceza infaz kurumuna girmeden, şartlı olarak vazgeçilmesi yoluna gidilebilir. Bu durumda hapis cezasının ertelenmesinden bahsedilecektir. Ancak insan ticareti suçunda erteleme kararının verilmesi mümkün değildir.
  • Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Kararı : Ceza Muhakemeleri Kanununa göre hükmün açıklanmasının geri bırakılabilmesi için sanığın suçun işleniş biçimi, suçun işlenişindeki amaç ve saikler, yanında sanığın kişiliği, yaşayışı, iş ve güç durumu vb. durumlar önem arz eder. Bu durumların değerlendirilmesi sonucu mahkeme kişinin gelecekte topluma zarar doğurmayacağına kanaat getirmesi halinde bu kararı verebilir. Hagb alan sanığın belli süreler içerisinde başka bir suça karışması durumunda cezası uygulanabilir hale gelecek ve hapis cezası ile karşı karşıya kalacaktır. Bununla birlikte yapılan son değişikliklere göre, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı artık sanığın rızasına bağlı olmaktan çıkarılmış olup bu karara karşı itiraz değil istinaf kanun yoluna başvurulabilecektir. Bununla birlikte 2 yıl ve altında ceza alan suçlarda HAGB kararı verilmesi mümkün olduğundan insan ticareti suçunda hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi mümkün değildir.

Soruşturma ve Kovuşturma Evresi

  • Soruşturma Evresi

Mağdur ya da suçtan zarar gören kişinin şikayetçi olması Cumhuriyet Savcılığı’na yapacağı başvuru ya da kolluk kuvvetlerine yapacağı ihbar ile gerçekleşir. Bu şikayet neticesinde Savcılığa intikal eden dosyanın savcılıkta işlem görmesi soruşturma evresinin neticesidir. İnsan ticareti suçu şikayete bağlı bir suç olmadığı için Cumhuriyet Savcılığı tarafından resen soruşturulması gerekmektedir. Bu nedenle hem soruşturma evresi hem de kovuşturma evresinde mağdurun şikayetçi olması gerekmemektedir. Hal böyleyken şikayetten vazgeçmenin de dosya üzerinde bir etkisi olmayacaktır.

Cumhuriyet savcısının şüpheli şahsın suçu işlediğine dair yeterli somut delilleri toplaması ve yeterli şüpheye ulaşması ile iddianame düzenlenir. Bunun aksi durumunda yeterli şüphe oluşmadığında Cumhuriyet Savcılığı kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verir. Bu karara karşı tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde itiraz edilebilir. İtiraz kabul edilirse dosya doğrudan kovuşturma evresine geçmez, tekrar soruşturma evresinde incelenir. İtiraz reddedilirse dosya kapanır. İtirazı inceleyecek olan merci Sulh Ceza Hakimliğidir. Her koşulda iddianame düzenlendiği takdirde dosya kovuşturma evresine geçecektir. Soruşturma evresinde şüpheli konumunda olan fail de sanık konumuna geçecektir.

  • Kovuşturma Evresi

Kovuşturma evresi; görevli ve yetkili mahkemenin Cumhuriyet Savcılığı’nın sunduğu iddianameyi kabul etmesi ile başlar ve yargılama sürecini ifade eder. kovuşturma evresi mahkeme tarafından yürütülmektedir. Yukarıda da açıklandığı üzere soruşturma evresinde şüpheli olan şahıs kovuşturma evresinde sanık olarak isimlendirilir. Kovuşturma evresinde sözlü yargılama yapılır ve yargılamalar duruşmalı olarak ilerler. Duruşmada sanık ve sanık vekili dinlenir bunun yanı sıra müşteki yani şikâyet eden kişi de dinlenir. Ayrıca müşteki sıfatına sahip olan taraf, katılma talebi sunduğu takdirde mahkemenin kabulü ile katılan sıfatına sahip olur.

Sanığa verilecek ceza kovuşturma evresinin sonunda belirlenir. Ancak sanık bu aşamadan önce kendisine isnat edilen suçu ve cezasını tam olarak öğrenmiş olmalıdır. Ayrıca cezalandırılması için de suçu işlediği sabit olmalıdır. Örneğin insan ticareti suçunun faili olarak iki şüpheli varsa ancak hangisinin suçu işlediği sabit değilse her ikisi de beraat edecektir. Bununla birlikte, kovuşturma evresi neticesinde verilecek kararlar beraat, HAGB hatta zamanaşımına uğradığı takdirde davanın düşmesi şeklinde sıralanabilir. İnsan ticareti suçunun kovuşturma evresi tamamlandığında sanığın suçu işlediği sabit ise verilecek ceza 8 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası ve 10.000 güne kadar adli para cezası olarak belirlenecektir. Artırım ve indirim nedenlerinin uygulanması da mahkemenin takdirine kalacaktır.            

İnsan Ticareti Suçunda Gözaltı ve Tutukluluk

Bir kişi hakkında gözaltı kararı verilebilmesi için bu kişi hakkında somut delillerin var olması gerekir. Cumhuriyet Savcılığı gözaltı kararı verir vermez kişinin fotoğrafı çekilir ve parmak izi alınır. Aynı zamanda şüphelinin kendisine gerekli bilgiler verilmeli ve hekime götürülerek muayenesinin yapılması gerekir. Gözaltı süresi her ne kadar Olağanüstü Hal Durumlarında (OHAL) 30 güne kadar çıksa da uluslar arası bir sözleşme olan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde en fazla 4 gün olarak belirlenmiştir. Bununla birlikte kişinin tek başına işlediği suçlarda belirlenen gözaltı süresi ile toplu olarak işlenen suçlarda gözaltı süreleri birbirinden farklı olarak düzenlenmiştir. Bunlarda 24 saati geçmemesi öne sürülmüştür. Toplu  olarak işlenen suçlarda (birden fazla sanığı olan) bu süre 4 güne kadar uzatılmıştır. Ceza Muhakemesi Kanunu’nu madde 91’de geçen fıkrada mülki amirlerin talimatı ile belirlenen bazı kolluk amirlerine bir kişiyi 24 saate kadar gözaltına alma yetkisi verilmiştir. Bu yetki tabi ki suçlara göre belirlenmektedir. İnsan ticareti suçunda da, savcının gözaltı kararı ile failin gözaltına alınması mümkündür.

Tutuklama kararı ise Ceza Muhakemesi Kanunu madde 100 ve devamındaki maddelerinde düzenlenmiştir. Tutuklama suç işlendiğine ilişkin kuvvetli, yoğun kuşku bulunan bir kişinin özgürlüğünün kesin hüküm öncesi mahkeme kararı ile kısıtlanmasıdır. Tutuklamanın amacı ceza yargılamasının yapılmasını sağlamaktır. Ayrıca sanığın ileride olabilecek bir infazı da gerçekleşmiş sayılacaktır. Önemle belirtilmelidir ki tutuklama kararını verebilecek tek merci mahkemelerdir. Cumhuriyet savcılıkları tutuklama kararı veremez yalnızca tutuklanmayı talep edebilir. Tutuklama kararının verilemeyeceği birtakım durumlar kanun kapsamında düzenlenmiştir. Örneğin kişi hakkında yalnızca adli para cezasını gerektiren bir suçtan dolayı yargılama yapıldı ve buna ilişkin ceza verildiyse tutuklama kararı verilmez. Bununla birlikte vücut dokunulmazlığına karşı kasten işlenen suçlar dışında en fazla 2 yıl hapis cezası belirlenen suçlar hakkında da tutuklama kararı verilemez. İnsan ticareti suçunda da tutuklama kararı verilmesi mümkün ve kuvvetle muhtemeldir. Tutuklamanın somut koşulları bulunmaktadır. Bu koşullar şu şekilde sıralanabilir:

  • Kuvvetli suç şüphesi bulunmalıdır.
  • Bir tutuklama nedeni bulunmalıdır.
  • Tutuklama, somut olayda orantılı bir tedbir olmalıdır.

İfade, Savunma ve Yargılama Süreci

İfade, kişi hakkında yapılan suç duyurusu ve şikayet nedeniyle olay hakkındaki bilgi ve savunmasının alınması için yapılan bir usuldür. Ancak insan ticareti suçu şikayete tabi bir suç değil resen araştırılması gereken bir suçtur. Bu nedenle, resen soruşturulması yapılan bir suç hakkında kişinin ifadesi alınır. Eğer şüpheli şahıs ifadeye gitmiyorsa bu durumda hakkında yakalama kararı çıkarılacaktır. İfade kolluk görevlileri tarafından alınabileceği gibi bizzat Cumhuriyet Savcısı tarafından da alınabilir. Buna benzer şekilde sorgu ise şüpheli ya da sanığın hakim ya da mahkeme huzurunda kovuşturma evresinde suç hakkında dinlenmesidir.

Savunma hakkı ise şüpheli ya da sanığın en önemli haklarından biri olup irade özgürlüklerini ifade etmektedir. Çünkü kişi üzerine isnat edilen suç hakkında kendisini savunabilmelidir. Bu nedenle kişiye ayrıntılı olarak üzerine isnat edilen suç anlatılır. Ayrıca kendisini savunabilmesi için belirli bir süre de kişiye verilmektedir. Şüpheli şahıs kendisini bizzat savunabileceği gibi bir avukatın yardımından da yararlanabilir. Kadim Hukuk ve Danışmanlık olarak bu noktada destek vermekteyiz.

İnsan ticareti suçu Türk Ceza Kanunu’nda yer alan katalog suçlardan birisidir. bu nedenle her ne kadar suç yabancı bir ülkede işlenmiş olursa olsun Adalet Bakanı’nın talebi üzerine, Türkiye’de Türk Hukuku’na göre yargılama yapılır. bununla birlikte insan ticareti suçu işlendiği takdirde koruma tedbirlerinin uygulanması da mümkündür. Örneğin taşınmazlara ya da hak ve alacaklara el konulabilir. En önemlisi de kişinin teknik araçlarla izlenmesi mümkün hale gelir. Suçun örgüt kapsamında işlenmesi halinde tanık koruma programından yararlanılması da mümkün olur. Tanık yalnızca suçun mağduru değil aynı zamanda bu kişinin yakınları da olabilir. Yargılama özel görevli mahkeme olan ağır ceza mahkemelerinde yürütülecektir.

Şikayet Süresi, Zamanaşımı, Etkin Pişmanlık ve Görevli Mahkeme

  • Şikayet Süresi : Şikayete tabi suçlar; bir suç hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılabilmesi için mağdur ya da suçtan zarar gören kişinin şikayetçi olması şartı aranan suçlardır. Kural olarak şikayet süresi 6 ay olarak belirlenmiştir. Yani ilgili kişi 6 ay içerisinde şikayette bulunmadığı takdirde suç hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılamaz. Süre fiil ve failin öğrenildiği tarihten itibaren işlemeye başlayacaktır. Ancak insan ticareti suçu şikayete tabi bir suç değildir. Cumhuriyet Savcılığı tarafından resen soruşturulması gerekmektedir. Bu yüzden şikayet sürelerinin de bu suç kapsamında bir önemi bulunmamaktadır.
  • Zamanaşımı : 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nu madde 66’da dava zamanaşımı adı verilen kurum düzenlenmiştir. Kural olarak zamanaşımı süresinin dolması ile dava düşer ve yargılama sona erer. Ayrıca kanuna göre zamanaşımı süreleri belirlenirken ceza bu surette tayin edilir. Örnek vermek gerekirse bir suç hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alınması gerekiyorsa zamanaşımı süresi 30 yıl olarak belirlenmiştir. Bunun dışında beş yıldan fazla olmamak üzere hapis ya da adli para cezasını gerektiren suçlar için zamanaşımı süresi 8 yıl olarak belirlenmiştir. Özetle zamanaşımı süresinin dolması ile mahkemelerin dava konusu suç hakkında yargılama yapması mümkün değildir. İnsan ticareti suçunda ise zamanaşımı süresi 15 yıl olarak belirlenmiştir. Nitekim insan ticareti suçu büyük bir insan hakları ihlali içerdiğinden, zamanaşımı süresi diğer suçlara göre daha uzun tutulmuştur.
  • Etkin Pişmanlık : pişmanlık, kişilerin işledikleri suçtan sonra kendi iradeleri ile pişman olması, suçtan dolayı meydana gelen olumsuzlukların giderilmesi ve adalete katkı sunması ile bazı ceza indirimleri öngören bir kurumdur. Etkin pişmanlığın söz konusu olabilmesi için bahse konu suçun kanunda sayılan suç tiplerinden biri olması gerekir. Ayrıca hüküm verilene kadar verilen zarar giderilmelidir. 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 168. Madde hükmüne göre; suç tamamlandıysa ancak bu suç nedeniyle kovuşturma başlamadıysa, fail, azmettirici, yardım eden şahısların pişmanlık göstermesi halinde etkin pişmanlık hükümleri uygulanır. Bu kişilerin bizzat pişmanlıklarını göstermesi gerekir şöyle ki vermiş olduğu zarar maddi olarak giderilebiliyorsa aynen geri verilmesi ve tazmin edilmesi gerekmektedir. Böyle bir durumda verilecek cezanın üçte ikisine (2/3) kadarı indirilmektedir. İnsan ticareti suçu için de etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanılması mümkündür.
  • Görevli Mahkeme : İnsan ticareti suçu ile ilgili görevli mahkeme, 5235 sayılı Yasanın 12. maddesi ile suç için kanunda öngörülen cezanın üst sınırı itibariyle Ağır Ceza Mahkemesidir. Bu suç terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde işlenmiş ise, bu durumda görevli mahkeme TMK uyarınca kurulan özel görevli Ağır Ceza Mahkemesidir. İnsan ticareti suçunda yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı veya mahkeme ise, suçun asıl hareket unsuruna göre değişiklik arz etmektedir. İnsan ticareti suçunun kişileri ülkeye sokmak, ülke dışına çıkarmak, tedarik etmek bir yerden başka bir yere götürmek, sevk etmek biçiminde gerçekleşmesi durumunda bu fiillerin yapıldığı yer, insan ticareti suçu kaçırmak, veya barındırmak fiilleri ile işlendiğinde ise, mağdurun yakalandığı veya serbest kaldığı, daha açık bir deyişle temadinin bittiği yer Cumhuriyet Başsavcılığı veya mahkemesi yetkilidir.

İnsan Ticareti Suçu Hakkında Mahkeme Kararları

Yargıtay 18.Ceza Dairesi Tarih: 21/11/2018, Esas: 2016/15379 Karar: 2018/15486

… Sanığın atılı suçlamayı inkâr etmesi, mağdurlar Habibe C. ile Berna G’in, “gazinoda rızalarıyla çalıştıkları, müşterilere ısmarlattıkları içeceklerden belli bir oranda kazanç sağladıkları” yönündeki kolluk ifadelerinden dönerek savcı huzurundaki ifadelerinde, “Metin Arif G in kendilerini kısa süreliğine bıraktığı Devran isimli kişi tarafından tehdit edilerek zorla gazinoda çalıştırıldıklarını belirtmeleri, son olarak ta “gazinoda çalışmadıkları, Devran isimli kişiyi tanımadıkları ve kolluk ifadelerini kabul etmedikleri” yönündeki mahkeme beyanlarının birbirleri içerisinde çelişkiler barındırması nedeniyle, mağdurların hangi anlatımlarına ve hangi nedenle üstünlük tanındığı, sanığın savunmasına neden itibar edilmediği karar yerinde açıklanıp tartışılmadan sanığın hukuki durumu belirlenerek yetersiz gerekçeyle hüküm kurulması, Kabule göre de,

Sanığın, mağdur sayısınca ayrı ayrı cezalandırılması gerektiği gözetilmeyip zincirleme suç hükümleri uygulanmak suretiyle eksik ceza tayin edilmesi…


Yargıtay 18.Ceza Dairesi Tarih: 04/07/2018, Esas: 2016/8623 Karar: 2018/10744

… Bu dosya ile Kütahya 1. Ağu Ceza Mahkemesinin 2011/214 Esas sayılı dosya sı arasında çıkan olumsuz birleştirme uyuşmazlığına ilişkin Yargıtay 5. Ceza Dairesi nin kararı doğrultusunda, aralarında hukuki ve fiili irtibat bulunan her iki dosyanın Gaziantep 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2012/123 Esas sayılı dosyasında birleştirilerek görülmesi zorunluluğu,

Sarık hakkında yaşı küçük katılana karşı insan ticareti suçundan dava açılma sına karşın, iddianamedeki eylem ile bağlılık kuralı dikkate alınmayıp, dava açılmayan fuhuş suçundan hükümlülük kararı verilerek, CMK’nın 225/1 maddesine aykırı davranılması,…


Yargıtay 18.Ceza Dairesi Tarih: 27/06/2018, Esas: 2016/11414 Karar: 2018/10199

… Suçtan zarar gören Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının temyiz talebi, katılma isteği niteliğinde kabul edilerek, CMK’nın 237/2. maddesi uyarınca Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının katılan, vekilinin de katılan vekili olarak davaya kabulüne karar verilerek, temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi İnsan ticareti suçunun oluşması için TCK’nın 80/1 maddesinde aranan, “zorla çalıştırmak, hizmet ettirmek, fuhuş yaptırmak veya esarete tabi kılmak ya da vücut organlarının verilmesinin sağlamak” maksatlarının somut olayda gerçekleşmemesi nedeniyle tebliğ namedeki görüşe iştirak edilmemiştir…


Yargıtay 18.Ceza Dairesi Tarih: 08/05/2017, Esas: 2015/31263 Karar: 2017/5214

… İnsan ticareti ve fuhuş suçları birbirinden bağımsız olup, TCK’nın 44, maddesinde belirtildiği biçimde fikri içtimadan söz edilemeyecektir. Bir olayın açıklanması sırasında başka bir olaydan söz edilmesinin o olay hakkında da dava açıldığını göstermez, dava konusu yapılacak eylemin bağımsız olarak açıklanması gerekir. İddianamedeki olayın anlatım biçimi ve uygulanması istenen Yasa maddelerine göre, sanıklar hakkın da fuhuş suçundan CMK’nın 170. maddesine uygun olarak açılmış bir dava bulunmadığı gibi, ayrıca iddianame de düzenlenmediğinin anlaşılması karşısında, sanıklar hakkında fuhuş suçundan suç duyurusunda bulunularak dava açıldığı takdirde iki dosyanın birleştirilmesi ve sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının tayini gerektiği- nin gözetilmemesi,…


Yargıtay 18.Ceza Dairesi Tarih: 16/05/2016, Esas: 2015/23940 Karar: 2016/10558

… İddianamede, sanıklardan Tayfun Çelik’in, içerisinde bulunduğu ekonomik sıkıntıdan kurtulmak amacıyla, para karşılığında katılanın başkalarıyla cinsel ilişkiye girmesini sağlamak suretiyle insan ticareti suçunu işlediğinin iddia edilmesi karşısında, sanığın eylemi- nin, fuhuş suçu ile birlikte ayrıca insan ticareti suçunu da oluşturup oluşturmayacağıma ilişkin kanıtları değerlendirme ve suçu nitelemenin, ağır ceza mahkemesinin görevinde olduğu ve bu nedenle sanık hakkında fuhuş suçundan da kamu davası açılmasının temininden sonra, görevsizlik kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden, yargılamaya devamla hükümler kurulması,…


Yargıtay 18.Ceza Dairesi Tarih: 30/03/2016, Esas: 2015/35622 Karar: 2016/6429

… İnsan ticareti ve fuhuşa aracılık etme suçları birbirinden bağımsız olduğundan, fuhuş yaptırmak maksatlı insan ticareti suçunda, insan ticareti suçunun unsurunu oluşturan araç fiiller ile fuhuşun nitelikli halini teşkil eden fiillerin bulunup bulunmadığı her suç açısından ayrı ayrı değerlendirilmelidir.

Somut olayda, oluş, dosya kapsamı ve mahkeme kabulüne göre, sanıkların kanıtlanan eylemlerinin TCK’nın 80/1 madde ve fıkrasında belirtilen “tehdit, baskı, cebir veya şiddet uygulamak” şeklinde gerçekleşen insan ticareti ile TCK’nın 227/4. madde- sinde düzenlenen fuhuş suçlarını oluşturduğu, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu- nun ise insan ticareti suçunun unsuru olduğu, bu nedenle ayrıca ceza verilemeyeceği, ayrıca amaç fiillerin tamamlanmasıyla insan ticareti suçunun oluşacağı, sanıkların hedeflediği fuhuş suçunun işlenmesinin zorunlu olmadığı, ancak bu hedef suçların işlenmesi halinde sanıkların bu suçlardan da ayrıca cezalandırılmaları gerektiği gözetilmeden, sübuta eren ve unsurları yönünden oluşan insan ticareti ile fuhuş suçlarından ayrı ayrı mahkumiyetleri yerine, yerinde olmayan gerekçeyle fuhuş suçu ile birlikte kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan cezalandırılmasına karar verilmesi,…


İnsan Ticareti Suç Duyurusu Dilekçesi

(Suçun İşlendiği Yer) CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’NA

MÜŞTEKİ: İsim Soyisim (TC Kimlik No) – (Adres Bilgileri)

VEKİLİ: Av. Umur YILDIRIM

Söğütözü Mah. Söğütözü Cad. No:2 Koç İkiz Kuleleri B Blok Kat:4 Daire:7,  06530 Çankaya

ŞÜPHELİ: İsim Soyisim (TC Kimlik No) – (Adres Bilgileri)

SUÇ: İnsan Ticareti Suçu (TCK Madde 80)

SUÇ TARİHİ: …/…/…

SUÇ YERİ: (…)

KONU: Şüpheli şahıs hakkında işlemiş olduğu insan ticareti suçu nedeniyle soruşturma başlatılması ve soruşturma neticesinde şahıs hakkında kamu davası açılması taleplerimizi havidir.

AÇIKLAMALAR

  • Giriş kısmında müvekkilin kim olduğu, şüpheli şahsın kim olduğu, tarafların nasıl tanıştığı ve iletişime geçtiği gibi hususlar ayrıntılı olarak anlatılır. Bununla birlikte suç nedeniyle müvekkilin uğradığı maddi-manevi zarar da giriş kısmında özetlenebilir.
  • Şüpheli şahsın, müvekkile yönelik insan ticareti suçunu ne şekilde işlediği ayrıntılı olarak anlatılır. Yaşanılan olaydan bahsedildikten sonra ayrıntılı olarak deliller sunulur. Aynı zamanda ek olarak bu delillerin sunulması gerekmektedir.
  • Sonuç kısmında ise dilekçenin ekinde yer alacak deliller toparlanır. Gerekli görüldüğü takdirde suça ilişkin açıklamalara ve mahkeme kararlarına yer verilir.

HUKUKİ SEBEPLER: TCK ve ilgili her türlü yasal mevzuat.

HUKUKİ DELİLLER: Tanık, yemin, sözleşmeler, fotoğraf görüntüleri, mesajlar ve ilgili her türlü yasal delil.

SONUÇ ve İSTEM: Yukarıda açıklanan nedenlerle şüpheli şahıs hakkında soruşturma başlatılmasını, soruşturma sonucunda kamu davası açılması yönünde karar verilmesini saygılarımızla vekâleten arz ve talep ederiz. (Tarih)

                      Müşteki Vekili

                 Av. Umur YILDIRIM

(e-İmza)

İnsan Ticareti Suçu Hakkında Sıkça Sorulan Sorular

  • İnsan ticareti suçunun mağduru kimdir?

İnsan ticareti suçunun mağduru genel olarak yabancı uyruklu şahıslar olmakla birlikte Türk vatandaşları da olabilir. Mağdur üzerinde hiçbir ayrım yapılmaksızın; yasada bulunan amaçlar gerçekleştiği takdirde aracı suç teşkil eden eylemler kullanılarak ülkeye sokulan, ülke dışına çıkarılan, tedarik edilen, kaçırılan, bir yerden başka bir yere götürülen veya sevk edilen ya da barındırılan kişiler insan ticareti suçunun mağduru olacaktır.

  • İnsan ticareti mağduru ne demek?

İnsan ticareti suçunun mağduru suçtan zarar gören kişi olmakla birlikte kimi yazarlar devlerin de insan ticareti suçunun mağduru olduğunu kabul ettiği gözlemlenmektedir. Ayrıca kural olarak suç teşkil eden aracı fiiller kullanılarak insan ticareti suçu gerçekleşse de 18 yaşından küçük bireyler için bu şart aranmadan mağdur kabul edildikleri sabittir.

X
kadim hukuk ve danışmanlık