Reşit Olmayanla Cinsel İlişki Suçu ve Cezası (TCK 104)

Reşit Olmayanla Cinsel İlişki Suçu ve Cezası (TCK 104)

resit olmayanla cinsel iliski

Reşit olmayanla cinsel ilişki suçu 5237 Sayılı Türk Ceza Kanununun 104/1. maddesinde düzenlenmiştir. Reşit olmayanla cinsel ilişki suçu; cebir, tehdit ve hileye olmaksızın 15 – 18 yaş grubunda bulunan (15 yaşından büyük, 18 yaşından küçük) reşit olmayan çocuklarla karşılıklı rızaya dayalı olarak cinsel ilişkiye girilmesi ile oluşur. (TCK 104. madde) Kendi rızalarıyla cinsel ilişkiye giren taraflardan mağdurun yaşı 18’den küçükse fiil diğer taraf açısından suç teşkil eder. Failin cezalandırılabilmesi için yaşının 18’den büyük veya küçük olmasının bir önemi yoktur. 5237 sayılı TCK’nın 104. maddesinin; birinci fıkrasında suçun basit şekli, ikinci ve üçüncü fıkralarında ise nitelikli halleri düzenlenmiştir. Bu düzenleme ile suç üç ana sınıfa ayrılmıştır. Yine bu düzenleme ile ensest ilişki suç olarak düzenlenmiştir. Bu düzenleme;

  • Birinci fıkrada; genel olarak reşit olmayanla cinsel ilişki suçu, (TCK 104/1)
  • İkinci fıkrada; evlenme yasağı olan sanığın reşit olmayanla cinsel ilişki suçu (ensest ilişki), (TCK 104/2)
  • Üçüncü fıkrada ise; koruma görevi olan sanığın reşit olmayanla cinsel ilişki suçu düzenlenmektedir. (TCK 104/3)

Türk Ceza Kanunu cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlardan reşit olmayanlarla cinsel ilişki suçu cinsel birlikteliğin 15 yaşını doldurmuş fakat 18 yaşını doldurmamış bireylerle, herhangi bir cebir ve zorlama olmaksızın olmasıdır. Taraflardan birinin 18 yaşından küçük olması suçun oluşması için yeterlidir. 15-18 yaş aralığındaki çocuklarla rızaları dışında cinsel birliktelik yaşanması halinde TCK’nin 103. maddesindeki çocukların cinsel istismarı suçu oluşmaktadır. TCK’nin 104. maddesinin ilk fıkrasında suçun basit hali düzenlenmişken ikinci ve üçüncü fıkrasında nitelikli halleri sayılmıştır.

resit olmayanla cinsel iliski sucu
resit olmayanla cinsel iliski sucu

Reşit Olmayanla Cinsel İlişki Suçu Nedir?

Reşit olmayanla cinsel ilişki suçu 5237 Sayılı Türk Ceza Kanununun 104/1. maddesinde düzenlenmiştir. Reşit olmayanla cinsel ilişki suçu; cebir, tehdit ve hileye olmaksızın 15 – 18 yaş grubunda bulunan (15 yaşından büyük, 18 yaşından küçük) reşit olmayan çocuklarla karşılıklı rızaya dayalı olarak cinsel ilişkiye girilmesi ile oluşur. (TCK 104. madde) Kendi rızalarıyla cinsel ilişkiye giren taraflardan mağdurun yaşı 18’den küçükse fiil diğer taraf açısından suç teşkil eder. Failin cezalandırılabilmesi için yaşının 18’den büyük veya küçük olmasının bir önemi yoktur. 5237 sayılı TCK’nın 104. maddesinin; birinci fıkrasında suçun basit şekli, ikinci ve üçüncü fıkralarında ise nitelikli halleri düzenlenmiştir.

TCK  madde 104:

  1. Cebir, tehdit ve hile olmaksızın, on beş yaşını bitirmiş olan çocukla cinsel ilişkide bulunan kişi, şikayet üzerine, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (Asliye Ceza Mahkemesi)
  2. Suçun mağdur ile arasında evlenme yasağı bulunan kişi tarafından işlenmesi hâlinde, şikâyet aranmaksızın, on yıldan on beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. (Ağır Ceza Mahkemesi)
  3. Suçun, evlat edineceği çocuğun evlat edinme öncesi bakımını üstlenen veya koruyucu aile ilişkisi çerçevesinde koruma, bakım ve gözetim yükümlülüğü bulunan kişi tarafından işlenmesi hâlinde, şikâyet aranmaksızın ikinci fıkraya göre cezaya hükmolunur. (Ağır Ceza Mahkemesi)

Reşit Olmayanla Cinsel İlişki Suçunun Şartları

Cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlardan reşit olmayanla ilişki suçunun oluşabilmesi için TCK madde 104’e göre ortada rızaya dayalı bir cinsel ilişki olması ve taraflardan en az birinin 15 yaşını bitirmiş fakat 18 yaşını bitirmemiş olması gerekir. Bu suçun oluşabilmesi için cinsel bir birliktelik olmalıdır. Cinsel ilişki, aktif failin cinsel organını diğerinin vücuduna normal ya da anormal şekilde sokmasından ibarettir. Kanun metninde yer alan cinsel ilişki lafzına göre duhul şart olup, duhulün vajinal ya da anal yoldan olması fark etmez. Ancak oral seks cinsel ilişki sayılmaz.

TCK’nın 104. maddesi, reşit olmayanla cinsel ilişki başlığı altında üç farklı türe ayrılmıştır.

  • Sanık ile mağdur arasında evlenme yasağı olmayan durumlarda reşit olmayanla cinsel ilişki suçu,
  • Sanık ile mağdur arasında evlenme yasağı olan durumlarda reşit olmayanla cinsel ilişki suçu (ensest ilişki).
  • Sanığın mağdur üzerinde yasal koruma görevi olması durumunda reşit olmayanla cinsel ilişki suçu,

Maddenin 2. ve 3. fıkrasında düzenlenen, yani yukarıda b ve c bentle- rinde belirtilen haller, suçun daha ağır cezayı gerektiren nitelikli halleridir.

resit olmayanla cinsel iliskiye girmek suc mu
resit olmayanla cinsel iliskiye girmek suc mu

Reşit Olmayanla Cinsel İlişki Suçunun Unsurları

  • Suçun Faili

Reşit olmayınca cinsel ilişki suçunun faili herkes olabilir. Kadın veya erkek suçun faili olabilir. Sanık ile mağdur ayrı cinsten olabilecekleri gibi, aynı cinsten de olabilirler. Bu suçu bir kadının bir erkeğe karşı işlemesi de mümkündür. Sanığın yaşı ise suçun oluşması bakımından bir özellik taşımaz. Ancak sanığın yaşı bakımından sanık hakkında uygulanacak genel bükümler burada da geçerlidir. Suçun 18 yaşından küçük çocuklar arasında işlenmesi halinde duruma göre her iki taraf da mağdur sanık olabilir.

28/6/2014 tarih 6545 sayılı yasının 60. maddesi ile 5237 sayılı yasanın 104. maddesine eklenen ikinci ve üçüncü fıkralarda mağdur ile aralarında evlenme yasağı bulunan kişiler tarafından ve evlat edineceği çocuğun evlat edinme öncesi bakımını üstlenen veya koruyucu aile ilişkisi çerçevesinde koruma, bakım ve gözetim yükümlülüğü bulunan kişiler tarafından suçun işlenmesi halleri düzenlenmiş olup, bu durumlarda sanık için daha ağır cezai müeyyide öngörülmüştür. Bu durumlar suçun nitelikli halleri olarak düzenlenmiştir .

  • Suçun Mağduru

Bu suçun mağduru 15 yaşını bitirmiş ancak 18 yaşını tamamlamamış kişiler olabilir. Bu suçun mağduru aynı zamanda da algılama yeteneği gelişmiş kişi olması gerekir. Algılama yeteneği gelişmemiş kimseye karşı bu suçun işlenmesi halinde TCK’nin 103. maddesinde düzenlenen cinsel istismar suçu gündeme gelecektir.

Reşit olmayanla cinsel ilişki suçunun mağduru erkek ya da kadın olabilir. Ancak mağdurun 15 yaşını bitirmiş, 18 yaşından ise küçük olması gerekir. Bu suçun mağdurunun aynı zamanda algılama yeteneğinin de gelişmiş olması gerekir. Algılama yeteneği gelişmemiş olan kimseye karşı bu suçun işlenmesi halinde 5237 sayılı TCK’nın 103. maddesinde düzenlenen cinsel istismar suçu gündeme gelecektir.

Evlenerek ergin olan ya da mahkeme kararı ile ergin kılınan kişiler bu suçun mağduru olamayacaktır. Yani burada mağdurun 18 yaşını bitirmiş olması değil, reşit olup olmadığı önemlidir. Mağdur, 15 yaşını bitirmiş ancak. 18 yaşını bitirmemiş ve algılama yeteneği gelişmiş, aynı zamanda ergin olmamış olan şahıslardır. Bu yüzden evlenme ile ergin olmuş, ancak sonradan boşanmış, boşanma kararı kesinleşmiş, ancak henüz 18 yaşını ikmal etmemiş bir kişi ergin olmaya devam ettiğinden, bu kişinin rızası ile cinsel ilişkiye giren kişinin eylemi suç oluşturmaz.

Maddenin ikinci fıkrasındaki hısımlık durumunun tespiti için, nüfus kayıtlarının dosyaya eklenmesi, yine maddenin üçüncü fıkrasındaki durumun bulunup bulunmadığının tespiti için de koruyucu ailelik ile ilgili belgelerin ya da evlat edinme öncesi çocuğun bakımının üstlenildiğine ilişkin belgelerin dosyaya eklenmesi gerekir.

Bu suçta, sanık ve mağdurun her ikisinin de 18 yaşından küçük olmaları halinde, hangisinin sanık, hangisinin mağdur olacağı hususunda şüpheler oluşabilir. Bu durumda her olayın ayrı ayrı özelliklerine bakılarak, sanık ve mağdur sıfatlarının belirlemesi gerekir. Bazı durumlarda her iki taraf da mağdur sanık olabilir.

Mağdurun gerçek yaşı konusunda şüphe var ise, duruşmada ki durumu gözlemlenmeli, doğum tutanakları, aile nüfus kayıt tablosu getirtilerek resmi bir kurumda doğup doğmadığı araştırılmalıdır. Nüfus kaydındaki anne bir kardeşlerinin doğum tarihleri ve hastane doğumlu olması gibi bir engel yok ise, yaş tashihine esas olmak üzere kemik film ve grafileri, el bileği grafileri çektirilerek tam teşekküllü bir devlet hastanesinden suç tarihindeki ve halen sürmekte olduğu yaşı hususunda sağlık kurulu raporu alınmalıdır. Bu kurulda röntgen uzmanı da bulunmalıdır. Çelişkili durumlarda hastanenin vermiş olduğu bu sağlık kurulu raporu ile de yetinilmeyerek Adli Tıp kurumu ilgili ihtisas dairesinden de rapor alınarak mağdurun gerçek yaşı tespit edilmelidir.

Mağdurun bu şekilde gerçek yaşı bilimsel olarak tespit edildikten sonra ara kararı ile ya da verilecek nihai karar ile birlikte mahkeme mağdurun yaşını düzeltebilir. Yaşın düzeltildiği duruşmaya nüfus idaresi temsilcisi de katılmalıdır. Mahkemece verilen son karar ile birlikte nüfus idaresinin bu yaş düzeltilmesi kararını temyiz yetkisi vardır. Tarafların temyiz süresini geçirmesi ile birlikte yaş düzeltilmesine ilişkin karar kesinleşir.

Yargıtay kararlarına göre, mağdur evlenme nedeniyle reşit olmuş olsa bile, nüfus kayıtlarına göre 18 yaşından küçük olduğu sürece çocuk sayılır. Ancak yukarda da belirttiğimiz gibi evlenerek ergin olan ya da mahkeme kararı ile ergin kılınan kişiler bu suçun mağduru olamayacaktır.

Burada yaş ve ergin olup olmama durumu, suç tarihi esas alınarak belirlenmelidir. Mağdurun suç tarihindeki yaşı hangi suçun oluştuğunun tespiti açısından gereklidir. Bu yüzden mağdurun vukuatlı nüfus kayıt örneği getirtilerek dosyaya eklenmeli yaşı ve evli olup olmadığı bu şekilde tespit edilmelidir. Ayrıca eğer bu yönde bir iddia var ise, mağdurun mahkeme kararı ile ergin kılınıp kılınmadığı da araştırılmalı, mahkeme kararı ile ergin kılınmış ise, buna dair mahkeme kararı da dosyaya eklenmelidir. Bu suçun evli kadına karşı ya da evli erkeğe karşı işlenmesi mümkün değildir.

  • Suçun Hukuki Konusu

TCK madde 104 reşit olmayanla cinsel ilişki suçunun hukuki konusu 15 yaşını doldurmuş fakat 18 yaşını doldurmamış mağdurun vücut dokunulmazlığı ve cinsel dokunulmazlığıdır. Cinsel birliktelik rıza dahilinde gerçekleşmiş olsa bile mağdurun yaşı gereği bazı kararları almada sağlıklı düşünemeyebilir

  • Fiil

TCK madde 104 reşit olmayanla cinsel ilişki suçunda suçun fiili karşılıklı rızaya dayalı cinsel ilişkidir. Cebir, tehdit ve hile ile yapılan cinsel ilişki mağdurun yaşına göre TCK 102. veya TCK 103. maddeleri kapsamına girecektir. Cinsel ilişki boyutuna ulaşmayan ve sadece vücuda dokunulması aşamasında kalan fiiller suç sayılmayacaktır. Oral seks de cinsel ilişki kapsamına girmediği için bu suçun fiilini oluşturmayacaktır.

Cebir, tehdit ve hile olmaksızın gerçekleştirilmiş cinsel ilişki, suçun hareket unsurunu oluşturur. Cinsel ilişki mağdurun rızası, hile ya da iradeyi sakatlayan bir unsur kullanılarak gerçekleştirilmiş ise, bu durumda TCK’nın 104, maddesinde düzenlenen reşit ol- mayanla cinsel ilişki suçu değil de, TCK’nın 103. maddesinde düzenlenen çocuğun cinsel istismarı suçu oluşur.

Cinsel ilişki hukuk sözlüğünde, “normal olarak bir erkek ve kadının tenasül organlarını kullanarak çiftleşmeleri” olarak tanımlanmaktadır. Ancak Yeni Türk Ceza Kanununun sistematiği ve cinsel saldırı suçuna ilişkin düzenlemeler ve gerekçesi de gözetildiğinde, “cinsel ilişki” deyiminin “cinsel arzuları tatmin amacına yönelik “olması koşuluyla karşı cinsten olanların yanı sıra aynı cinsten (erkeğin erkekle) olan cinsel ilişkisini ve normal ol- mayan (örneğin oral veya anal) ilişki şekillerini de kapsadığı anlaşılmaktadır. Cinsel ilişki düzeyine ulaşmayan yakınlaşmalar, örneğin vücuda cinsel organ dışında bir organ (örneğin parmak) veya cisim sokmak bu suçu oluşturmaz. Zira TCK’nın 103. maddesinde tanımlanan “çocukların cinsel istismar” suçunda herhangi bir cinsel davranış suçu oluşturduğu halde, TCK’nın 104/1. fıkrasındaki suçu oluşturan hareket “cinsel ilişkide bulunmak” ile sınırlı tutulmuştur.

Cinsel ilişkinin vajinal ya da anal yoldan yapılması arasında bir fark yoktur. Her iki halde de bu suç oluşur. Ancak cinsel ilişki düzeyine ulaşma- yan eylemler bu suçu oluşturmaz. Erkek cinsel organının mağdurun ağzına sokulması ile bu suç oluşmaz. Yine bu suçu bir kadının başka bir kadına karşı işlemesi mümkün değildir. Vajinal ya da anal yoldan mağdura parmak sokulması halinde de bu suç oluşmaz. Hatta parmak sokulmasının kızlık bozulmasına neden olması halinde de bu suç oluşmaz.

Yani, bu suçun oluşabilmesi için taraflardan en az birisinin erkek olması gerekir ve erkek cinsel organının bir kadına vajinal ya da anal yoldan, bir erkeğe ise anal yoldan ithal edilmesi bu suçun hareket unsurunu oluşturur.

  • Manevi Unsur

Bu suç kasten işlenebilen bir suçtur. Taksirle işlenme imkanı yoktur. Cinsel arzulan tatmin gayesi ile hareket edilmesi gerekmez. Sanığın 15 yaşını bitirmiş ancak, 18 yaşını bitirmemiş ve algılama yeteneği gelişmiş, aynı zamanda ergin olmamış olan kişi ile bu özelliklerini bilerek cinsel ilişkide bunmak kasti ile hareket etmesi yeterlidir. Bu yöndeki hareketlerin yapılması ile suç tamamlanır. Bu suçta sanığın hareket saikinin önemi yoktur. Cinsel ilişki kastı ile hareket etmesi yeterlidir. Şehvet kastı aranmaz.

Resmi nikah olmadan, örf ve adetlere uygun şekilde yapılan düğün sonucu yasal olmayan biçimde evlenmelerde, cinsel ilişkinin evlenmenin doğal sonucu olduğu, şehvet kastı bulunmadığından, suçun oluşmayacağı ileri sürülemez. Maksat ne olursa olsun failde cinsel ilişki kastı varsa suç oluşacaktır.

Sanığın eylemini gerçekleştirmeden önce ve gerçekleştirirken mağdurun 15 yaşını bitirdiğini ancak, 18 yaşını bitirmediğini bilerek hareket etmiş olması gerekir. Eğer mağdur kendisinin 20 yaşında olduğunu sanığa söylemiş, sanık da mağdurun 20 yaşında olduğunu düşünerek mağdur ile cinsel ilişkiye girmiş ise, bu takdirde TCK’nın 30. maddesinde düzenlenen hata halinin sanık hakkında uygulanması söz konusu olur ve sanık bu hatasından faydalanır .

  • Nitelikli Unsurlar

TCK madde 104 fıkra 2 ve 3’te suçun nitelikli halleri düzenlenmiştir. Buna göre suçun mağdur ile arasında evlenme yasağı bulunan kişi tarafından işlenmesi veya suçun, evlat edineceği çocuğun evlat edinme öncesi bakımını üstlenen veya koruyucu aile ilişkisi çerçevesinde koruma, bakım ve gözetim yükümlülüğü bulunan kişi tarafından işlenmesi halinde 10-15 yıl arası hapis cezasına hükmolunur.

resit olmayanla cinsel iliski sucu cezasi
resit olmayanla cinsel iliski sucu cezasi

Reşit Olmayanla Cinsel İlişki Suçunun Cezası Nedir?

Cebir, tehdit ve hile olmaksızın, onbeş yaşını bitirmiş olan çocukla cin- sel ilişkide bulunan kişi, şikâyet üzerine, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Suçun mağdur ile arasında evlenme yasağı bulunan kişi tarafından işlenmesi halinde, şikâyet aranmaksızın, on yıldan on beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Suçun, evlat edineceği çocuğun evlat edinme öncesi bakımını üstlenen veya koruyucu aile ilişkisi çerçevesinde koruma, bakım ve gözetim yükümlülüğü bulunan kişi tarafından işlenmesi halinde, şikâyet aranmaksızın ikinci fıkraya göre yine on yıldan on beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

  • Türk Ceza Kanunu madde 104’e göre reşit olmayanlarla cinsel ilişki suçunun cezası 2 yıldan 5 yıla kadardır.
  • Aynı maddenin 2. ve 3. fıkrasında belirtilen hallerde ceza miktarı 10 yıldan 15 yıla kadar verilmektedir.

Suçun Özel Görünüşlerinin Biçimleri

  • Teşebbüs

Bu suç teşebbüse elverişli bir suçtur. Sanığın eyleminin kısımlara bölüne- bildiği oranda, teşebbüse elverişli hale gelecektir.”253 Erkeklik organının vajinal ya da anal yoldan girmesiyle suç tamamlanır. Bu ilişkiye yönelik olarak icra hareketlerine başlanıp da, elde olmayan nedenlerle, ilişkinin gerçekleşmemesi halinde teşebbüsten söz edilir. Örneğin, fail ile mağdur cinsel 54 ilişki amacıyla sevişmeye başlayıp, mağdurun külodunu indirip, tam cinsel ilişkiye gireceği sırada, başka bir kişinin gelmesi nedeniyle cinsel ilişkiye girilememesi durumunda, eylemin teşebbüs aşamasında kaldığını düşünmekteyiz.

Fail, cinsel ilişki amacıyla mağdurla öpüşmeye başlayıp, herhangi bir zorlama olmadan cinsel ilişkiyi gerçekleştirmezse, TCK’nın 36.maddesi gereğince fail önceki eylemleri ayrı suç oluşturmadığından, fail cezalandırılmayaçaktır. Failin iktidarsızlığı nedeniyle cinsel ilişkiyi gerçekleştirememiş olması durumunda, işlenemez suç değil, teşebbüs hükümleri uygulanmalıdır.

  • İştirak

Reşit olmayan kimseyle cinsel ilişki suçuyla ilgili özel iştirak hükümleri öngörülmemiştir, bu hususta genel hükümler uygulanır. Bu suça azmettirme ve yardım etme mümkündür. TCK madde 37’de suça iştirak düzenlenmiştir. Birden fazla kişinin bu suçu işlemeye irade ve kararı ile iştirak durumu ortaya çıkar. İştirak suçun icrası sırasında yardım ederek olabileceği gibi suç öncesinde azmettirme olarak da karşımıza çıkabilir. Reşit olmayanla cinsel ilişki suçunda suça iştirak mümkündür. Örneğin fail reşit olmayan kişiyle rıza dahilinde cinsel ilişki yaşarken arkadaşının gözcü olarak kapıda olması halinde TCK madde 37’deki iştirak hükümleri uygulanır. Cinsel birlikteliği beraber gerçekleştirmeleri halinde müşterek fail olurlar.

  • İçtima

Türk Ceza Hukukunda failin birden çok suç işlemesi halinde bazı durumlarda tüm suçlar tek suç çatısı altında toplanır ve ona göre ceza verilir. Buna suçların içtiması denir. TCK 42, 43 ve 44. maddelerinde düzenlenmiştir. Reşit olmayanlarla cinsel ilişki suçunda suçların içtiması mümkündür. Örneğin mağdurun 15 yaşından küçük olduğu dönemde onunla cinsel birliktelik yaşayan failin 15 yaşını tamamladıktan sonra da cinsel birlikteliğe devam etmesi halinde hem çocuğun nitelikli şekilde cinsel istismarı hem de zincirleme reşit olmayanla cinsel birliktelik suçundan ayrı ayrı cezalandırılması gerekmektedir.

  • Zincirleme Suç

Reşit olmayanla cinsel ilişki suçlarında fail aynı mağdura karşı farklı zaman aralıklarında bu suçu işlerse zincirleme suç kapsamına girecek ve cezası arttırılacaktır. TCK madde 43/1’de aynı mağdura karşı işlenen zincirleme suçlardan TCK madde 43/2’de farklı mağdurlara karşı işlenen zincirleme suçlardan bahsedilmiştir. Sanık reşit olmayan aynı mağdurla birden fazla kez cinsel ilişkiye girmişse TCK 43/1’deki zincirleme suç hükümleri uygulanırken aynı suçun farklı kişilere işlenmesi halinde zincirleme suç hükümleri uygulanmaz her suçtan ayrı ayrı cezalandırılır.

Adli Para Cezasına Çevirme, Erteleme ve Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması

  • Adli Para Cezası

Türk Ceza Kanununda adli para cezası direkt verilebilmekle birlikte hapis cezasına ek olarak da verilebilir fakat reşit olmayanla cinsel ilişki suçunda adli para cezası şeklinde verilmesi mümkün değildir

  • Cezanın Ertelenmesi

Türk Ceza Hukukunda belli suç ve durumlarda cezanın ertelenmesi mümkündür fakat reşit olmayanca cinsel ilişki suçunda hapis cezasının ertelenmesi mümkün değildir.

  • Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması

Mahkemece sanığın tekrar suç işlemeyeceği kanaatine varılması, sanığın duruşmadaki tutum ve davranışlarını, kişilik özelliklerini göz önüne alarak yeniden suç işlemeyeceği kanaatine varırsa hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verir. Reşit olmayanla cinsel ilişki suçunda hükmün geriye bırakılması mümkün değildir.

Şikayet Süresi, Zamanaşımı, Uzlaşma, Etkin Pişmanlık ve Görevli Mahkeme

  • Şikayet Süresi

Reşit olmayanla cinsel ilişki suçlarında TCK 104. madde 1. fıkrasındaki haller şikayete bağlı bir suçtur ve mağdurun bizzat kendinin şikayeti gereklidir. Mağdur şikayetini 6 ay içinde yapmalıdır. Mağdur şikayetten vazgeçtiği anda dava düşer. Aynı maddenin 2. ve 3. fıkralarına giren durumlarda suçun takibi şikayete bağlı değildir.

  • Zamanaşımı

Dava zaman aşımı suçun işlendiği süreden belli bir süre sonra dava açılamaması veya açılan zamanın belirli bir sürede sonuçlanamama sebebiyle davanın düşmesidir.

  • Maddenin birinci fıkrasında düzenlenen reşit olmayanla cinsel ilişki suçunda olağan dava zamanaşımı süresi 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e maddesine göre suç tarihinde on sekiz yaşından büyük olan sanıklar için 8 yıldır. Olağanüstü (uzatılmış) dava zamanaşımı süresi ise 12 yıldır.
  • Maddenin ikinci fıkrasında düzenlenen ensest ilişki-evlenme yasağı olan sanığın reşit olmayanla cinsel ilişki suçu için olağan dava zamanaşımı süresi suç tarihinde on sekiz yaşından büyük olan sanıklar için 15 yıldır. Yine maddenin üçüncü fıkrasında düzenlenen yasal koruma görevi olan sanığın reşit olmayanla cinsel ilişki suçu bakımından ise olağan dava zamanaşımı süresi suç tarihinde on sekiz yaşından büyük olan sanıklar için yine 15 yıldır. Bu suçlar için olağanüstü dava zamanaşımı süresi ise suç tarihinde on sekiz yaşından büyük olan sanıklar için 22 yıl 6 aydır.
  • TCK’nın 66/2. maddesine göre suç tarihinde 12-15 yaş grubunda olan sanıklar için olağan (asli) dava zamanaşımı süresi birinci fıkrada belirtilen suç için 4 yıl, olağanüstü (uzatılmış) dava zamanaşımı süresi ise 6 yıldır. (1/2)
  • TCK’nın 66/2. maddesine göre suç tarihinde 15-18 yaş grubunda olan sanıklar için olağan (asli) dava zamanaşımı süresi birinci fıkrada belirtilen suç için 5 yıl 4 ay, olağanüstü (uzatılmış) dava zamanaşımı süresi ise 8 yıldır. (2/3)
  • TCK’nın 66/2 maddesine göre suç tarihinde 12-15 yaş grubunda olan sanıklar için olağan (asli) dava zamanaşımı süresi ikinci ve üçüncü fıkrada belirtilen suçlar için 7 yıl 6 ay, olağanüstü (uzatılmış) dava zamanaşımı süresi ise 11 yıl 3 aydır.(1/2)
  • TCK’nın 66/2. maddesine göre suç tarihinde 15-18 yaş grubunda olan sanıklar için olağan (asli) dava zamanaşımı süresi ikinci ve üçüncü fıkrada belirtilen suçlar için 10 yıl, olağanüstü (uzatılmış) dava zamanaşımı süresi ise 15 yıldır. (2/3)

Bir suçla ilgili olarak; Şüpheli veya sanıklardan birinin savcı huzurunda ifadesinin alınması veya sorguya çekilmesi, şüpheli veya sanıklardan biri hakkında tutuklama kararının verilmesi, suçla ilgili olarak iddianame düzenlenmesi, sanıklardan bir kısmı hakkında da olsa, mahkumiyet kararı verilmesi, halinde, dava zamanaşımı kesilir. Dava zamanaşımı kesildiğinde, zamanaşımı süresi yeniden işlemeye başlar. Dava zamanaşımını kesen birden fazla nedenin bulunması halinde, zamanaşımı süresi son kesme nedeninin gerçekleştiği tarihten itibaren yeniden işlemeye başlar. Kesilme halinde, zamanaşımı süresi ilgili suça ilişkin olarak Kanunda belirlenen sürenin en fazla yarısına kadar uzar. Yani yukarıda belirtilen süreler olağan zamanaşımı süreleri olup, zamanaşımını kesen sebeplerden birisinin varlığı halinde belirtilen bu süreler en fazla yarısına kadar uzar.

  • Uzlaşma

Uzlaşma Türk Ceza Hukukunda belli başlı suçlarda kullanılır. Reşit olmayanla cinsel saldırı suçunda uzlaşma mümkün değildir.

  • Etkin Pişmanlık

Etkin pişmanlık kişinin işlemek üzere olduğu suçtan kendi rızası ile vazgeçmesidir. Reşit olmayanla cinsel ilişki suçunda cinsel birliktelikten vazgeçen kişi etkin pişmanlıktan yararlanır fakat o zamana kadar gerçekleştirdiği eylemlerde bir suç var ise sadece ondan yargılanır.

  • Görevli Mahkeme

Reşit olmayanla cinsel ilişki suçunda TCK madde 104/1’e giren suçlarda görevli asliye ceza mahkemesi iken aynı maddenin 2. ve 3. fıkralarına giren suçlarda yetkili mahkeme ağır ceza mahkemeleridir.

Kovuşturma ve Soruşturma Aşaması

TCK’nın 104. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen reşit olmayanla cinsel ilişki suçunun takibi şikâyete bağlıdır. Bu nedenle ilişki tarihinin şikayet hakkının süresinde kullanılıp kullanılmadığının belirlenmesi için kesin olarak tespiti gerekir. Mağdurun şikayetçi olup olmadığına ilişkin beyanının açık ve anlaşılabilir şekilde olması gerekir, bu anlaşılamıyorsa mağdura ifadesi açıklatılarak şikayet konusu belirginleştirilmelidir.

İkinci ve üçüncü fıkralarda düzenlenen daha ağır cezayı gerektiren haller- de ise suçun takibi için şikayet şartı aranmayacaktır. Birinci fıkra ile ilgili şikâyet hakkı; buradaki mağdurlar sezgin olduklarından ve şahsa sıkı sıkıya bağlı bir hak söz konusu olduğundan, bu hakkı bizzat kullanabilirler, şikâyet edip etmeme konusunda vekil, veli ile mağdur arasında uyuşmazlık çıkması durumunda, yasal temsilcinin değil, mağdurun iradesi esas alınır.” Yüksek Mahkeme de aynı görüştedir.

5271 sayılı CMK.’nın 158/6. maddesinde, yürütülen soruşturma sonucunda kovuşturma evresine geçildikten sonra suçun şikayete bağlı olduğunun anlaşılması halinde; mağdur açıkça şikayetten vazgeçmediği takdirde, yargılamaya devam olunacağının öngörülmesi, reşit olmayan mağdureyle rızasıyla cinsi münasebette bulunan failin eyleminin önceki 765 sayılı yasada şikayete bağlı olmaması, kamu davasının açılmasından sonra bu eylemin 5237 sayılı TCK’nın 104. maddesinin 1. fıkrası kapsamında şikayete tabi hale gelmesi nedeniyle mağdur açıkça şikayetinden vazgeçmemişse, şikayetin devam ettiği kabul edilmelidir.

Basit yargılama usulü; belirli ağırlığa ulaşmamış suçlar bakımından. duruşma yapılmaksızın, yazılı beyan ve savunma esasına dayanan, bazı yargılama prosedürlerinin yer almadığı, yargı makamlarına emek ve vakit tasarrufu sağlayan bir yargılama usulüdür.5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Yasasının 7188 sayılı yasanın 24. maddesi ile yeniden düzenlenen 251/1. maddesinde Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebileceği düzenlenmiştir.

Bu durumda 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 105/1-1. maddesinde düzenlenen 18 yaşından büyük mağdurlara karşı işlenen cinsel taciz suçu dışındaki cinsel suçların tamamı basit yargılama usulünün kapsamı dışındadır. Ancak reşit olmayanla cinsel ilişki suçu bakımından 28.06.2014 tarih ve 6545 sayılı Kanun değişikliğinden önceki 5237 sayılı TCK’nın 104/1. maddesinde öngörülen ceza miktarı altı aydan iki yıla kadar hapis cezası olduğundan, öngörülen cezanın üst sınırının iki yıl hapis cezasını geçmemesi nedeniyle 28.06.2014 tarihinden önce işlenen reşit olmayanla cinsel ilişki suçlarında sanığın lehine olan yasa hükmü nazara alındığında basit yargılama usulünün uygulanması mümkündür.

Seri muhakeme usulü ise; kanunda açıkça düzenlenen suçlarla sınırlı olarak yine kanunda belirtilen koşullarda uygulanabilecek istisnai bir muhakeme yöntemi olup, 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Yasasının 7188 sayılı yasanın 23. maddesi ile yeniden düzenlenen 250/1 maddesinde Türk Ceza Kanununda yer alan suçlardan hangilerinin seri muhakeme usulü kapsamına girdiği tek tek belirtildiğinden, reşit olmayanla cinsel ilişki suçu ve diğer cinsel suçlar bu suçlar arasında yer almadığından cinsel suçlarda seri muhakeme usulünün uygulanması mümkün değildir.

Reşit Olmayanla Cinsel İlişki Suçunda Tutuklama ve Gözaltı

5237 sayılı TCK’nın 104. maddesinin ikinci fıkrasındaki suçların soruşturma ve kovuşturması, CMK’nın 150/3. maddesi uyarınca sanığa müdafi, madde- deki tüm suçlar açısından ise mağdura CMK’nın 234/2. maddesi uyarınca vekil atanmadan yapılamaz.

Birinci fıkradaki suçla ilgili tutukluluk süresi CMK’nın 102/1. maddesi gereğince en çok 1 yıldır. Zorunlu hallerde 6 ay daha uzatılabilir. Bu süreye kanun yolunda geçen süre dahil değildir.

İkinci fıkradaki suçla ilgili tutukluluk süresi CMK 102/2 maddesi gereğince en çok 2 yıldır. Zorunlu hallerde 3 yıl daha uzatılabilir. Bu süreye kanun yolunda geçen süre dahil değildir.

Reşit Olmayanla Cinsel İlişki Suçu Emsal Yargıtay Kararları

Yargıtay 14. Ceza Dairesi 21.06.2021 tarih, 2017/1587 esas, 2021/4407 karar

  • Reşit Olmayanla Cinsel İlişki Suçu
  • TCK 104. Madde

Reşit olmayanla cinsel ilişki suçunun düzenlendiği 5237 sayılı TCK’nın 104. maddesinde belirtilen cinsel ilişkinin, erkek cinsel organının bir kadına vajinal veya anal yoldan ya da bir erkeğe anal yoldan ithal edilmesi olarak anlaşılması karşısında, mahkemece sanığın olay günü on altı yaşındaki mağdurenin cinsel organına parmak sokması şeklinde gerçekleşen eyleminde reşit olmayanla cinsel ilişki suçunun kanuni unsurları itibarıyla oluşmadığı gözetilerek beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi…


Yargıtay 14. Ceza Dairesi 01.02.2021 tarih, 2017/1213 esas, 2021/792 karar

  • Reşit Olmayanla Cinsel İlişki Suçu
  • TCK 104. Madde

… Her ne kadar bozma sonrası yargılamada dinlenen tanıkların, olay tarihin de sanığın istismar eyleminde bulunduğu mağdurenin kardeşi olduğunu bilmediği şeklindeki beyanları hükme esas alınmış ise de, mağdurenin ablası olan tanık Gülser’in, konuyu sorduğu sanığın ‘yok abla, insan kardeşine böyle bir şey yapabilir mi?’ karşılığını verdiğine dair kolluk beyanı, 01.04.2015 tarihli celsede ifadesi alınan sanığın savunmasında mağdurenin kardeşi olduğunu bildiğini belirtmesi ve tüm dosya içeriği nazara alındığında, sanığın tashih edilmiş yaşına göre suç tarihin de on yedi yaşı içerisinde bulunan kardeşi mağdureyle rızaen bir kez cinsel ilişkiye girmesi şeklindeki eyleminin, 5237 sayılı TCK’nın 104/2. maddesinde düzenlenen aralarında evlenme yasağı bulunan reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturduğu gözetilerek mahkumiyeti yerine suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek müsbet suçtan beraatine karar verilmesi…


Yargıtay 14. Ceza Dairesi 08.07.2020 tarih, 2020/1 esas, 2020/3224 karar

  • Reşit Olmayanla Cinsel İlişki Suçu
  • TCK 104. Madde

… Mağdurenin aşamalardaki ifadeleri, savunma, tanık beyanları, doktor raporu, zorla gerçekleştiği iddia edilen eylemle ilgili olarak hemen yetkili makamlara baş- vurmayan veya ailesine olayı anlatmayan mağdurenin yaklaşık on beş gün sonra bir kısım arkadaşlarının yönlendirmesiyle resmi şikâyette bulunması ve tüm dosya içeriği nazara alındığında, suç tarihinde on sekiz yaşı içerisinde bulunan mağdurenin, internet kafe işletmesinden dolayı tanıyıp ara ara bir araya gelerek sohbet ettiği sanığa olay günü mesaj yollayarak kafeye gelmek istediğini belirtmesinin ardından söz konusu yerde buluştuğu sanığın, bir süre sohbet ettiği mağdureye saldırarak zorla cinsel ilişkiye girdiği hususunda cezalandırılmasına yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmayıp, mevcut haliyle eylemin 5237 sayılı TCK’nın 104/1. maddesinde düzenlenen reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturduğu gözetilerek bu suçtan mahkumiyetine karar verilmesi gerekirken suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan hüküm kurulması…


Yargıtay 14. Ceza Dairesi 01.07.2020 tarih, 2018/6208 esas, 2020/2863 karar

  • Reşit Olmayanla Cinsel İlişki Suçu
  • TCK 104. Madde

… Oluşa uygun kabule göre sanığın, tashih edilen doğum kaydına göre on altı yaşı içerisinde bulunan mağdurun ağzına rızasıyla cinsel organını sokma şeklinde gerçekleşen eyleminin kanunun aradığı anlamda cinsel ilişki kapsamında bulunmayıp, mevcut haliyle olayda 5237 sayılı TCK’nın 104. maddesinde düzenlenen suçun kanuni unsurları itibarıyla oluşmadığı gözetilerek sanığın çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan beraatine karar verilmesi gerekirken suç vasfının tayinin- de yanılgıya düşülerek reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan mahkûmiyetine hükmedilmesi…


Yargıtay 14. Ceza Dairesi 12/02/2020; 2019/5254-2020/1101

  • Reşit Olmayanla Cinsel İlişki Suçu
  • TCK 104. Madde

Olayın intikal şekli ve zamanı, mağdurenin beyanları, savunma, tanık anlatımları ile tüm dosya kapsamı nazara alındığında, sanığın suç tarihinde on beş yaşını bitirmiş mağdure ile cinsel ilişkiye girmesi şeklinde gerçekleşen eyleminde cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başkaca bir neden bulunduğu hususunda mağdurenin soyut beyanı dışında herhangi bir delil bulunmadığı ve mevcut haliyle eylemin 5237 sayılı TCK’nın 104/1. maddesinde düzenlenen reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturduğu gözetilerek hüküm kurulması gerekirken suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan mahkumiyet kararı verilmesi


Yargıtay 14. Ceza Dairesi 20/01/2020; 2016/6023-2020/528

  • Reşit Olmayanla Cinsel İlişki Suçu
  • TCK 104. Madde

Olay tarihinde on yedi yaşı içerisinde bulunan mağdurenin aşamalardaki beyanları, savunma, Isparta Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesince düzenlenip, mağdurenin muayenesi sonucunda hymende yeni yırtık, ekimoz ve eritem gibi lezyon görülmediği, yeni gerçekleşmiş cinsel saldırıya ilişkin bulguya rastlanılmadığını bildi- ren 20.11.2011 tarihli raporu, Süleyman Demirel Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığının mağdurenin yapılan genital muayene bulgularına göre vücuda vajinal yolla organ ve sair cisim sokulmuş olduğunun kanıtlarının bulunmadığı, hymenin cinsel ilişki ile zarar görebilecek nitelikte olduğunun saptandığı ve kızlık zarının duhule müsait olmadığını bildiren 09.01.2012 günlü raporu, cinsel ilişki dışındaki eylemlerin mağdurenin yaşı dikkate alındığında suç oluşturmayacağı ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında suça sürüklenen çocuğun, mağdureyle cinsel ilişkiye girdiğine dair soyut ve başka delille desteklenmeyen beyanlar dışında üzerine atılı suçu işlediğine dair cezalandırılmasına yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilerek beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi.

Reşit Olmayanla Cinsel İlişki Suçuna İlişkin Emsal Kararlara Yargıtay’ın Sitesinden Ulaşabilirsiniz. https://www.yargitay.gov.tr/

Yorum Gönderin

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

X
kadim hukuk ve danışmanlık