İçerik Başlıkları
Tehiri icra (icranın durdurulması), ilamlı icra takibi borçlusunun icra dosyasına belirli bir teminat göstererek temyiz veya İstinaf Mahkemesinden alacağı kararla icra işleminin üst derece mercilerinden birindeki dosya sonuçlanana kadar durdurulmasıdır. Yerel mahkeme tarafından verilen kararlarının icra edilebilirliğinde genel kural olarak kesinleşme aranmadığından karara karşı kanun yollarına başvurulmuş olsa dahi bir yandan icra takibi de devam edecektir. Kanun yollarından olan istinaf veya temyiz incelemelerinde mahkeme kararının kaldırılması veya kararın bozulması ihtimali mevcutken icra takibinin devam etmesi, borçlu açısından riskli bir durum yaratacaktır. Riskli olan işbu duruma karşı kanunlarla borçluya takibin durdurulmasını sağlama imkanı tanınmıştır.
İlamlı icranın durdurulması (geri bırakılması), ilamlı icra takibi borçlusunun icra dosyasına belirli bir teminat göstererek temyiz veya İstinaf Mahkemesinden alacağı kararla icra işleminin üst derece mercilerinden birindeki dosya sonuçlanana kadar durdurulmasıdır. İcranın geri bırakılması, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu (İİK) madde 33’da düzenlenmiştir.

Tehiri İcra Nedir? (İcranın Geri Bırakılması)
Tehiri icra, diğer bir tanımla icranın geri bırakılması, borçluya karşı başlatılan ilamlı icra takiplerinde borçlunun başvurabileceği oldukça önemli bir kanuni yoldur. Takip borçlusu tarafından başlatılan tehiri icra işlemlerinin borçlu lehine sonuçlanması ile alacaklının başlattığı icra takibi durur.
Davayı kaybettiğini gören borçlu, borcunu rızası ile alacaklıya ödemiş olabilir. Bu halde normal olan, alacaklının artık ilamı icraya koymamasıdır. Fakat alacaklı alacağını almış olmasına rağmen ilamı icraya koyarsa, böyle kötü niyetli alacaklılar karşısında borçluyu korumak için, borçluya icra mahkemesinden icranın geri bırakılmasını isteme hakkı tanınmıştır. İcranın geri bırakılması için icra mahkemesine sadece ödeme halinde değil, borcun ertelenmiş veya zamanaşımına uğramış olması hallerinde de başvurabilir.
Tehiri İcra Talebi
Hakkında karar verilmiş bir dava dosyasının temyiz edilmiş olması icrasını kendiliğinden durdurmaz. İcrayı durdurmak isteyen borçlu dosyayı tehir-i icra talepli olarak temyiz edecek ve buna ilişkin prosedürleri yerine getirecektir. Aksi takdirde her ne kadar dosya temyize gönderilse dahi alacaklı icra takibi aşamasında haciz işlemine geçebilir. Tehir-i icra kararı alınan dava dosyası, Yargıtay ya da istinaf mahkemesinden dönene kadar icra işlemleri duracaktır. Uygulamada bu duruma icranın geri bırakılması denilir.
Burada inceleme konusu olan müessesenin teknik adı İİK madde 33’de belirtildiği şekliyle “İcranın Geri Bırakılmasıdır.”
İİK’nın belirtilen maddesinin 1. fıkrasında itiraz terimine de yer verilmiş olduğundan ve uygulamada da itiraz terimi kullanıldığından, icranın geri bırakılması talebi için de, icra emrine itiraz terimi kullanılmaktadır. Buradaki icra emrine itiraz, genel haciz yolundaki ödeme emrine itiraz anlamında bir itiraz değildir.
Borçlunun, icra mahkemesine yaptığı icra emrine itiraz bir dava değildir. Buradaki itiraz, ilam konusu borcun itfa edilmiş veya zamanaşımına uğramış olması sebeplerinden birine dayanarak, icra mahkemesince ilamın icrasının geri bırakılmasını sağlayan bir yoldur.
Bu istemin kullanılması da Hukuk Muhakemeleri Kanununda belirtilmiş olup, ilgili maddeler ise;
- HMK madde 350
“İstinaf yoluna başvurma, kararın icrasını durdurmaz. İcra ve İflas Kanununun icranın geri bırakılmasıyla ilgili 36. maddesi hükmü saklıdır. Nafaka kararlarında icranın geri bırakılmasına karar verilemez.”
- HMK madde 367
“Temyiz, kararın icrasını durdurmaz. İcra ve İflas Kanununun icranın geri bırakılmasıyla ilgili 36. maddesi hükmü saklıdır. Nafaka kararlarında icranın geri bırakılmasına karar verilemez.” denmektedir.
Burada özetle icraya konulan bir ilamın icrasını durdurabilmek için, borçlunun istinaf mahkemesinden veya Yargıtay’dan icranın geri bırakıldığına dair bir karar getirebileceğidir. İcranın geri bırakılması, kesinleşmeden icraya konulabilen ilamların istinaf veya temyiz edilmiş olması, kendiliğinden ilamın icrasını durdurmayacaktır.
- İİK madde 36
“İlâma karşı istinaf veya temyiz yoluna başvuran borçlu, hükmolunan para veya eşyanın resmî bir mercie depo edildiğini ispat eder yahut hükmolunan para veya eşya kıymetinde icra mahkemesi tarafından kabul edilecek taşınır rehni veya esham veya tahvilât veya taşınmaz rehni veya muteber banka kefaleti gösterirse veya borçlunun hükmolunan para ve eşyayı karşılayacak malı mahcuz ise icranın geri bırakılması için takibin yapıldığı yer icra mahkemesinden karar alınmak üzere icra müdürü tarafından kendisine uygun bir süre verilir. Bu süre ancak zorunluluk hâlinde uzatılabilir.
Borçlu, Devlet veya adli yardımdan yararlanan bir kimse ise teminat gösterme zorunluluğu yoktur.
Ücreti ilgililer tarafından verilirse icra mahkemesince icranın geri bırakılması hakkındaki karar, hükmü veren mahkemeye ve icra dairesine en uygun vasıtalarla bildirilir.
Nafaka hükümlerinde böyle bir süre verilemez.
Bölge adliye mahkemesince başvurunun haklı görülmesi hâlinde teminatın geri verilip verilmeyeceğine karar verilir.
Yargıtay’ca hükmün bozulması hâlinde borçlunun başvurusu üzerine, bozmanın mahiyetine göre teminatın geri verilip verilmeyeceğine bozma sonrası esası inceleyecek mahkemece kesin olarak karar verilir.
Bölge adliye mahkemesince başvurunun kesin olarak esastan reddine karar verilmesi veya Yargıtay’ca hükmün onanması hâlinde alacaklının istemi üzerine başkaca işleme gerek kalmaksızın teminata konu olan para alacaklıya ödenir. Mal ve haklar ise, malın türüne göre icra dairesince paraya çevrilir.
Bölge adliye mahkemesinin başvurunun esastan reddine ilişkin kararına karşı temyiz yolunun açık olması hâlinde, temyiz yoluna başvurma süresinin dolmasına kadar icranın geri bırakılması kararının etkisi devam eder. İlâm alacaklısının teminat üzerinde rüçhan hakkı vardır.” şeklinde açıklanmıştır.

Tehiri İcra – İcranın Durdurulması Süreci
Yukarıda belirttiğimiz üzere ilamların icra edilebilir niteliğe haiz olabilmeleri için kesinleşmesinin beklenmesine gerek yoktur. Bu hususun istisnası yalnızca kesinleşmeden icraya konulması mümkün olmayan ilamlardır. Tehiri icra (İcranın durdurulması), mahkeme kararlarının icra edilebilirliği sebebiyle istinaf veya temyiz aşamalarında icra takibi alacaklısının alacağı elde etmesini engeller.
- Yerel mahkemeden icra takibine konu mahkeme kararının istinaf edildiğine ilişkin derkenar yazısı alınır.
- İcra takibi dosyasına derkenar yazısı ibraz edilerek ”İcranın Geri Bırakılması (Tehir-i İcra)” kararı getirmek üzere mehil vesikası verilmesine yönelik talepte bulunulur.
- Teminat nakit ise icra müdürlüğüne yatırılır. Nakit dışında ise teminatın kabulüne dair kabul kararı alınır.
- İcra Müdürlüğünce “İcranın Geri Bırakılması (Tehir-i İcra)” kararı getirmek üzere 30 günlük mehil verilir.
- Borçlu veya vekili tarafından İcra Mahkemesine ”İcranın Geri Bırakılması (Tehir-i İcra)” kararı almak üzere başvuru yapılır. Başvuruya mehil vesikası kararı eklenir.
- Avukat portal üzerinden yapılacak başvurular aşağıdaki yol izlenir.
i. Hukuk Mahkemesi Dava Açılış > İcra Mahkemesi > Dosya Türü: Değişik İş > Dava Türü: İlamlı Takip (İcranın Geri Bırakılması (İ.İ.K. Madde 36)) > Birim; İlgili İcra Dairesi > Dosya No > Sorgula - Başvuru esnasında başvuru harcı ve icranın geri bırakılması harcı ile gider avansı yatırılır. Başvurunun kabulü halinde bu harçlar hazineye irad kaydedilir, reddi halinde ise iade edilir.
- İcra Mahkemesi tarafından ”İcranın Geri Bırakılması (Tehiri İcra)”’na karar verilmesi halinde, bu karar İcra Müdürlüğü dosyasına ve mahkemeye bildirilir.
İcra Mahkemesinden İcranın Geri Bırakılmasını İsteme Süresi
İtiraz süresi, itfa, imhal veya zamanaşımı icra emrinin tebliğinden önceki veya sonraki dönemde gerçekleşmiş olmasına göre ikiye ayrılmaktadır. Bunlar;
- Yedi gün içinde yapılması gereken itiraz,
- Süresiz itiraz
Borçlu, icra emrinin tebliğinden önceki dönemde borcun itfa edilmiş veya ertelenmiş veya zamanaşımına uğramış olduğu iddiasında ise, yedi gün içinde, icra mahkemesinden icranın geri bırakılmasını isteyebilir yani yedi gün içinde icra emrine itiraz edebilir. Borçlu yedi gün içinde icranın geri bırakılmasını istemez ise, ilamlı icra takibi kesinleşir ve borcu ödemek zorunda kalır. Borçlu, icra emrinin tebliğinden sonraki bir dönemde, borcun itfa edilmiş veya ertelenmiş veya zamanaşımına uğramış olduğu iddiasında ise, her zaman, icra mahkemesinden icranın geri bırakılmasını isteyebilir, icra emrine itiraz edebilir.
Mehil Vesikası Nedir?
Yukarıda da ifade ettiğimiz üzere ilamlı icra dosyasının borçlusu icra dosyasına, icraya konu kararın istinaf veya temyiz edildiğine dair derkenar ve 3 aylık faizi ile birlikte dosya borcunu karşılar bir teminat sunduğu zaman İcra Müdürlüğünce mehil vesikası düzenlenir. Mehil Vesikası borçlunun ilamlı icraya konu edilen kararı tehiri icra talepli temyiz veya istinaf ettiğini ve 3 aylık faizi ile birlikte dosya borcuna ilişkin teminat yatırdığını gösterir belgedir.
Ayrıca bu belgede borçluya mahkemeden tehiri icra kararı getirmesi için süre verilmektedir. Bu süre 90(doksan) gündür. Doksan gün boyunca mehil vesikasına dayalı olarak takip durdurulur. Diğer bir anlatımla alacaklı bu sürede herhangi bir haciz işlemi yapamaz.
İcra Hukuk Mahkemesinden Tehiri İcra Kararı Alınması
İlamlı icra dosyasının borçlusu mehil vesikası aldıktan sonra takibin istinaf veya temyiz incelemesi sonuna kadar durması için icra mahkemesinden tehiri icra kararı almalıdır. Tehiri icra kararı alabilmek için bir dilekçe ile icra hukuk mahkemesine başvuru yapılması gerekmektedir. Dilekçe ekinde;
- İcra takibine konu kararın tehiri icra talepli olarak istinaf veya temyiz edildiğine dair derkenar,
- Mehil vesikasına esas 3 aylık (90) gün sonrasına ilişkin dosya hesabı,
- Nakit teminata ilişkin dekont veya teminat mektubunun sureti,
- Mehil vesikası,
olmalıdır. İcra Hukuk Mahkemesine yapılacak başvurular değişik iş dosyası olarak hukuk tevzi bürosundan veya Uyap üzerinden yapılacaktır.
Tehiri İcra Kararında Görevli ve Yetkili Mahkeme
30.11.2021 tarihli 7343 sayılı İcra ve İflas Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 5 maddesinde yer alan;
“2004 sayılı Kanunun 36. maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Bölge Adliye Mahkemesi veya Yargıtay‘dan” ibaresi “takibin yapıldığı yer icra mahkemesinden” şeklinde ve üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş” hüküm uyarınca icranın geri bırakılması diğer adıyla tehiri icra kararı konusunda görevli ve yetkili mahkeme takibin yapıldığı yer icra mahkemesidir.
İcra Emrine İtirazın Yapılması ve Sebepleri
İcra emrine itiraz, ilamlı takibin yapıldığı icra dairesinin tabi bulunduğu, icra mahkemesine dilekçe ile yapılır. Borçlunun icra dairesine yaptığı itiraz geçersizdir. İcra emrine itiraz, ilamlı icra takibini durdurmaz. İlamlı icra takibi, ancak icra mahkemesinin vereceği icranın geri bırakılması kararı ile olur.
İtiraz sebepleri;
- İtfa itirazı,
- Takas itirazı,
- Erteleme itirazı
- Zamanaşımı itirazı olarak belirtilebilir.
İlamlı İcrada İstirdat ve Menfi Tespit Davaları
Borçlu, hükmün verildiği tarihten sonraki dönemde borcu itfa edilmiş veya zamanaşımına uğramış olduğu fakat bu iddiasını icra mahkemesinde ispat edemediği için, borçlu olmadığı bir parayı ödemek zorunda kaldığı iddiasında ise, alacaklıya karşı bir istirdat davası açabilir. Alacaklı, icra mahkemesinin icranın geri bırakılması talebinin reddi kararına dayanarak, istirdat davasına karşı kesin hüküm itirazında bulunamaz. Çünkü icra mahkemesi kararları maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmez. Menfi tespit davası, istirdat davasının öncüsü olduğundan, borç ödenmediği için henüz açılmayan istirdat davasının öncüsü olan menfi tespit davası açılmasında hukuki yarar vardır.