Ceza Muhakemesi Kanunu 112. madde (CMK); adli kontrol kararına uymayan sanık veya şüpheli hakkında verilebilecek kararlara ilişkin hususlar düzenlenmiştir. Madde de, adli kontrolün yükümlülüklerine uymayan şüpheli ve sanığa uygulanacak yaptırımlar öngörülmüştür. Şüpheli veya sanık, tutuklama yerine, adlî kontrol altına konulmakla, aslında kendisine iyilik yapılmıştır. Buna karşın yükümlülüklerini yerine getirmeyerek, kötüye kullanıyorsa, tutuklamayı hak ediyor demektir. Adli kontrol hükümlerini, isteyerek yerine getirmeyen şüpheli veya sanık hakkında, yetkili merciîn derhal tutuklama kararı vermesi olanaklıdır. Yetki merciî soruşturma evresinde sulh ceza yargıcı, kovuşturma evresinde ise mahkemedir. Şüpheli veya sanık, özür bildirmişse, yetkili merciînin, bunun haklı olup olmadığını değerlendirmesi gerekir. Adli kontrol tutuklamaya dönüştürülürken, CMK’nın 100/son. md-fıkrasındaki ceza süresine bakılmaz ve ceza süresi ne olursa olsun, tutuklama kararı verilebilir. Tutuklama kararına karşı elbette itiraz mümkündür.
Ceza Muhakemesi Kanunu 112. Madde
Tedbirlere Uymama
- Adli kontrol hükümlerini isteyerek yerine getirmeyen şüpheli veya sanık hakkında, hükmedilebilecek hapis cezasının süresi ne olursa olsun, yetkili yargı mercii hemen tutuklama kararı verebilir. (Ek cümle:14/4/2020-7242/16 md.) Hakkında mahkumiyet hükmü verilmiş ve bu hükümle ilgili olarak istinaf veya temyiz kanun yoluna başvurulmuş olması hâlinde, UYAP kayıtlarını incelemek suretiyle hükmü veren ilk derece mahkemesi de tutuklama kararı verebilir.
- Birinci fıkra hükmü, azami tutukluluk süresinin dolması nedeniyle verilen adli kontrol tedbirinin ihlali halinde de uygulanabilir. Ancak, bu durumda tutuklama süresi ağır ceza mahkemesinin görevine giren işlerde dokuz aydan, diğer işlerde iki aydan fazla olamaz
Ceza Muhakemesi Kanunu 112. Madde Gerekçesi
Madde, adlî kontrol gereği hükmedilmiş yükümlülüklere uymayan şüpheli veya sanık hakkında uygulanacak yaptırımları göstermektedir: Böyle bir hâlde yetkili yargı mercii, yükümlülüğü ihlâl eden hakkında derhâl tutukluluk müzekkeresi kesebilecek ve hükmedilebilecek hürriyeti bağlayıcı cezanın süresi göz önüne alınmayacak, yani 109. maddedeki sınırlara uymak zorunlu olmayacaktır. Tasarı, şüpheli veya sanığın, kendisine sağlanan olanağı kötüye kullanmış olmasını göz önünde bulundurarak böyle bir yaptırımı uygun saymıştır. Bu gibi hâllerde tutuklanmaya itiraza ilişkin hükümler, elbette ki, geçerlidir.