Yargıtay onama kararı, Yargıtay tarafından temyiz mercii olarak yapılan inceleme sonrasında dosyada hukuka aykırılık bulmaması ve yerel mahkemenin kararını onamasıdır. Temyiz aşaması olağan ve hukuki bir kanun yoludur. Temyiz yolunda mahkemelerin vermiş oldukları son kararlar hukuka uygunlukları bakımından değerlendirilir. Temyiz incelemesini yapan Yargıtay, mahkemenin vermiş olduğu son kararında hukuku tam ve doğru biçimde uygulanıp uygulanmadığını denetler. Bu denetleme mahkemenin kararının maddi bölümünün, yani olguların saptanması ve delillerin değerlendirilmesi bölümünün inceleme dışı bırakılması anlamını taşır. Yargıtay kural olarak mahkemenin önüne getirilen uyuşmazlıklar hakkında karar verirken, delilleri değerlendirmede yanılgıya düşüp düşmediği ya da kararının temelini oluşturan olguları doğru saptayıp saptamadığı araştırılmaz.
Yargıtay onama kararı, temyiz başvurusu sonucu Yargıtay’a getirilmiş olan özel ve ceza mahkemesi kararlarının Yargıtay yetkilileri tarafından incelenip değerlendirilmesi sonucunda verilen kararlarda herhangi bir hukuka aykırı durumun olmamasıdır. Yani Yargıtay ilgili mahkemeler tarafından verilen kararların doğru olduğunu kabul eder. Kısacası ilgili davalarda bir değişiklik yapmaz. Temyiz incelemesi sonunda, mahkemenin son kararının her bakımdan hukuka uygun olduğunun anlaşılması halinde verilen son karardır. Bu kararla temyiz davası reddedilmekte ve geri çevrilmektedir. Kanunda bu karardan bahsedilmemektedir. Uygulamada ret karşılığı tasdik veya onama kararı olarak adlandırılmaktadır. Yargıtay önüne getirilen ilgili dosyada her türlü hukuki incelemeyi yapar ve bunun sonucunda hukuka aykırılık teşkil eden bir durumun bulunmaması halinde dosyada bir değişiklik yapmadan hükmü onaylayarak ilgili mahkemenin hükmünün doğru olduğu yönünde karar verir.
Yargıtay Onama Kararı Nedir?
Temyiz, istinaf mahkemesi tarafından verilen kararlara karşı itiraz edilerek yapılan kanun yoludur. Diğer bir deyişle kararın üst mahkeme tarafından incelenmesidir. Taraflar itiraz başvurusu ile birlikte istinaf mahkemesi kararının değiştirilmesini veya bozulmasını talep ederler. Ancak Yargıtay yaptığı inceleme sonucunda kararda herhangi bir hukuki sorun ile karşılaşmaz ise kararın onanması/temyiz davasının reddi kararı verir. Yani Yargıtay onama kararı, Yargıtay tarafından temyiz mercii olarak yapılan inceleme sonrasında dosyada hukuka aykırılık bulmaması ve yerel mahkemenin kararını onamasıdır.
Bunun sonucunda Yargıtay ceza dairesi tarafından verilen kararla birlikte sanık hakkındaki verilen kararda kesinleşmiş olacaktır. Kesinleşme ile birlikte Yargıtay kişinin dosyasını kararı veren mahkemeye gönderecektir. Onama kararı verilmesi ile birlikte sanık lehine itirazlarda süresiz, sanık aleyhine itiraz olunacak ise 30 günlük hak düşürücü süreye tabi olarak Yargıtay C.başsavcılığına hitaben itiraz nedenlerini içerir şekilde Yargıtay C.başsavcılığının yetkilerini kullanmasını talep edilebilir.
Yargıtay bakımından dosya kapsamında bir ceza miktarına hükmolunmaz. Sadece alt dereceli mahkemenin vermiş olduğu karar hukuki olarak incelenir. Bozma, düzelterek onama gibi kararlarda dosya tekrardan alt derece mahkemesine gönderilir ve ilgili hükümdeki ceza miktarı alt mahkeme tarafından belirlenir. Alt mahkeme bu karara direnebilir. Onama kararında ise zaten alt dereceli mahkeme tarafından verilmiş olan karara karşı yapılan itiraz reddedildiği için alt dereceli mahkemenin hükmettiği ceza miktarı onanması halinde geçerli olacaktır.
Yargıtay Onama Kararından Sonra Ne Olur?
Kararların kesinleşmesi için kişinin davayla alakalı tüm kanun yollarına başvurmuş olması veya başvurma şansının kalmamış olması gerekmektedir. Yani diğer bir anlatımla temyiz aşamasından geçmemiş veya temyiz süresini geçirmemiş kararlar kesinleşmemiştir. Şöyle ki ceza mahkemesinin verdiği kararlar kesin karar niteliğinde değildir çünkü bu kararlara karşı üst dereceli yasa yollarına başvuru mümkündür. Ta ki temyiz aşamasına kadar bu konuda temyizde bozma değil de onama kararı çıkarsa karar kesinleşmiş olacaktır.
Yargıtay ilk derece mahkemelerinin verdiği kararları inceler, hukuka aykırı bir hususun mevcudiyeti halinde kararı bozar. Aksi takdirde kararı onayacaktır. Kararın onanması ile birlikte karar kesinleşir. Onama kararlarındaki uygulamalar bu şekildedir. Bozma kararında ise karar kesinleşmiş olmayacaktır.
Yargıtay’ın ilgili ceza daireleri tarafından kararlar kişilere re’sen tebliğ edilirler. Hukuk muhakemeleri kanunun 372. Maddesinde Yargıtay kararlarının tebliği düzenlenmiştir. Bu hükme göre “Yargıtay’ın bozma kararları ile onama kararları mahkeme yazı işleri müdürü tarafından derhâl taraflara tebliğ edilir. Tebliğ giderleri, temyiz dilekçesiyle birlikte, temyiz talebinde bulunandan peşin olarak alınır. Bu giderlerin ödenmemesi hâlinde 344 üncü madde hükmü uygulanır.”
Onama Kararına Karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının İtiraz Yetkisi
Yargıtay ceza dairelerinden verilen kararlara karşı, Yargıtay Başsavcısının başvurabileceği bir kanun yoludur. CMK m.308 de başsavcının itirazı olağanüstü kanun yolları arasında gösterilmektedir. Bu yola başvurmak için, başsavcıya ilamın kendisine verildiği tarihten itibaren 30 günlük bir süre tanımlanmıştır. Bu sürenin geçmesi ile birlikte Yargıtay’ın kararı kesin hüküm kuvvetine sahip olabilecektir.
Uygulamada ceza dairelerinin kararları başsavcılığa verilmekte, başsavcılık bu karara karşı itiraz yoluna gidilip gidilmeyeceğini belirtmektedir. Bu yola gidilmediğinde, dosya başsavcılık tarafından esas mahkemesine geri gönderilmekte ve işlem tamamlanmaktadır. Bu işlemin tamamlanması 30 günden önce de olabilmektedir. Bu durumda şayet başsavcılık itiraz yoluna gitmemişse, dairenin kararı 30 günlük süreden önce de kesinleşmektedir.
Yargılama, Ceza Genel Kurulunda yapılacaktır. Ancak kararı vermiş olan daire de genel kurulda temsil edilir ve görüşünü açıklama fırsatı vardır. Oya da katılabilir. Davalarda yargılama duruşmasız yapılır, çünkü yasada duruşma yapılacağına ilişkin bir açıklık yoktur. Ceza genel kurulu, incelemesi sonunda, Yargıtay’ın verebildiği dört karardan birini (red, ıslah, düşme ve bozma) verebilir. İlk üç karar verildiğinde, karar kesinleşir ve kesin hüküm kuvvetini kazanır, fakat bozma üzerine yargılama sirer. Ancak genel kurulun kararına ısrar hakkı yoktur, alt mahkeme bozmaya uymak zorundadır.
Yargıtay Onama Kararına İtiraz Süreci
Yargıtay C.başsavcısı itiraz yetkisini kullanırken herhangi bir kişinin istemine ihtiyaç duymamaktadır. Re’sen itiraz yoluna başvurabilmesi için kendisine verilen ilamda hukuka aykırılık görmesi yeterlidir. Verilen onama kararına karşı sanık da Yargıtay C.başsavcısına bir dilekçe vererek CMK m.308 gereği C. Başsavcısının itirazda bulunmasını isteyebilmektedir. Sanık yanında, mağdur, katılan ve müşteki de verilen onama kararı dolayısıyla Yargıtay C.başsavcısından bir dilekçe ile karara karşı itiraz etmesi talebinde bulunabilirler. Burada müşteki, katılan ve mağdurun yapmış oldukları itirazlar sanık aleyhine yani beraat kararının onanmasına itiraz olacağı için bu kişiler 30 günlük müracaat süresi ile bağlı olacaklardır.
- Başvurma: Bu yola başvurma yetkisi Yargıtay başsavcısındadır. Taraflar da başsavcıyı harekete geçirmek için kendisine başvurabilme şansına sahiptirler. Başvurma süresi yukarıda sözün ettiğimiz istisna hariç olmakla birlikte 30 günle sınırlıdır. Süre Yargıtay ilamının kendisine verilmesi ile başlayacaktır. Uygulamada genellikle önemli kararlar için bu yola gidilmektedir. Başsavcılık her görüşüne aykırı durumda bu yola başvurmamaktadır. Başsavcı itirazını “itirazname” denen belgeyi düzenleyerek yapacaktır.
- Yargılama: Yargılama ceza genel kurulunca yapılacaktır. Bu yola bir dairenin kararı üzerine gidildiğine göre, bu incelemenin genel kurulda yapılması doğaldır. Ancak kararı vermiş olan daire de genel kurulda temsil edilir ve görüşünü açıklama fırsatı bulur. Hatta oya da kılabilir. Ceza genel kurulu, incelemesi sonunda, Yargıtay’ın verebildiği dört karardan birini (red, ıslah, düşme ve bozma) verebilir. İlk üç karar verildiğinde, karar kesinleşir ve kesin hüküm kuvvetini kazanır, fakat bozma üzerine yargılama sürer. Ancak genel kurulun kararına ısrar hakkı yoktur, alt mahkeme bozmaya uymak zorundadır.
Yargıtay Onama Kararına İtirazın Geri Alınması
Genel olarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı yapmış olduğu itirazı gerek görmesi halinde geri alabilir. Sanık aleyhine olan itirazlarda uygulama bu yöndedir. Ancak sanık lehine yapılan bir itirazın varlığı halinde durum değişmektedir. Bu takdirde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı itirazını geri alırken sanığın onayına ihtiyaç duyacaktır.
CMK m.266 da ki düzenleme; “Kanun yoluna başvurulduktan sonra bundan vazgeçilmesi, mercii tarafından karar verilinceye kadar geçerlidir. Ancak, Cumhuriyet savcısı tarafından sanık lehine yapılan başvurudan onun rızası olmaksızın vazgeçilemez. Müdafiin veya vekilin başvurudan vazgeçebilmesi, vekâletnamede bu hususta özel yetkili kılınmış olması koşuluna bağlıdır. 150’ nci maddenin ikinci fıkrası uyarınca, kendisine müdafi atanan şüpheli veya sanıklar yararına kanun yoluna başvurulduğunda veya başvurulan kanun yolundan vazgeçildiğinde şüpheli veya sanık ile müdafiin iradesi çelişirse müdafiin iradesi geçerli sayılır.” Gereği sanık lehine olan itirazlarda sanığın onayı olmadan itiraz geri çekilemez.
Yargıtay Onama Kararlarına İtirazda Hak Düşürücü Süre
Ceza yargılamasında itirazlar genel olarak hak düşürücü sürelere balanmış bulunmaktadır. Yargıtay kararlarına ilişkin olarak ise bu durum sanığın lehine ve aleyhine olan durumlar olarak ikiye ayrılmış durumdadır. Sanığın lehine ilişkin durumlarla ilgili CMK m.308’in 1. Fıkrasında “Sanığın lehine itirazda süre aranmaz” denilmiştir.
Sanığın aleyhine olarak mağdur, katılan, müşteki ve C.başsavcısı tarafından itirazda bulunma hakkı sanığın aleyhine bir durum içereceği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına kararın verildiği tarihten itibaren 30 gündür. Bu süre hak düşürücü bir süre olması sebebiyle sürenin kaçırılması durumunda sanık aleyhine itirazda bulunulması mümkün değildir. Genellikle sanık lehine verilen beraat ve düşük miktardaki cezalar için mağdur, katılan ve müştekiler bu yola süresi içerisinde başvurmaktadır.
Mahkumiyet Hükmünün Kesinleşmesi ve Yargıtay Onama Kararı
Ceza mahkemesinin kişi hakkında verdiği hapis cezası kararına karşı temyiz yoluna gidilir ve temyizde Yargıtay tarafından bu karar onanırsa ceza mahkemesinin hüküm tesis ettiği hapis cezası kararı kesinleşecektir. Ceza kararının kesinleşmesi ile hükmün infazı aşamasına geçilecektir. Bu duruma karşı kişi Yargıtay onama kararından sonra itiraz talebini Yargıtay C.başsavcısına ileterek ondan itirazname düzenlemesi talebinde bulunabilir. Ancak bu dahi mahkumiyet kararının icrasına engel olmayacaktır. Yargıtay onama kararına karşı itiraz süreci şu şekildedir;
- İtirazname: Yargıtay başsavcısının ilgili süreler içerisinde onama kararına ilişkin olarak yazdığı itiraz dilekçeleri itirazname olarak isimlendirilmektedir. Bununla alakalı ceza muhakemeleri kanununda bir tanımlama yapılmamakla birlikte uygulamada genel kullanım haline gelmiş bir kelimedir.
- İtiraz Sonrasında İşletilen İnceleme: Yargıtay ceza genel kurulu, incelemesini dosya üzerinden duruşmasız olarak yürütür. Kurul itirazda ileri sürülen nedenlerle bağlı olmaksızın kararı usul ve esas yönünden inceler. Sanık aleyhine itirazın süresinde yapılmadığını, konunun itiraz edilebilir olduğunu belirlediğinde esastan inceleyip; itirazı yerinde bulmazsa esastan ret kararı verir. İtiraz reddedilirse aynı dosyayla ilgili olarak bir daha bu yola başvurulamaz. İtirazı yerinde görürse, dairenin kararını ıslah eder; yani daire yerine geçerek onun gibi karar verir. Bozma kararı verilmesi durumunda, esas mahkemesi buna uymak zorundadır.