Uyuşturucu Madde Ticareti Suçu ve Cezası – TCK 188. Madde

Uyuşturucu Madde Ticareti Suçu ve Cezası – TCK 188. Madde

uyusturucu madde ticareti sucu

Uyuşturucu madde ticareti suçu ve cezası TCK 188 maddesinde düzenlenmiştir. Halk arasında uyuşturucu satma suçu olarak da bilinen uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçu; uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin imali, ithali, ihracı, ülke içinde satılması, satışa arz edilmesi, başkalarına verilmesi (temin etme), sevk edilmesi, nakledilmesi, depolanması veya ticaret amacıyla satın alınması, kabul edilmesi ile işlenen seçimlik hareketli bir suçtur. (TCK 188. madde)

Uyuşturucu madde ticareti suçunun soruşturma ve kovuşturma aşamasında CMK 150 uyarınca avukat atanmadan işlem yapılamaz. Bu suçun işlendiği hususunda kuvvetli suç şüphesi varsa tutuklama nedeni var sayılabilir. Bu nedenle uyuşturucu madde ticareti suçundan yargılama geçiren kişiler uzman ceza avukatıyla çalışması önerilir.

  • İthal, uyuşturucu maddenin yabancı bir ülkeden yasadışı yollarla (ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak) Türkiye’ye getirilmesidir.
  • İhraç, uyuşturucu maddelerin Türkiye’den yasa dışı yollarla yurt dışına çıkarılmasıdır. İhraç ve ithal kavramları, uyuşturucu maddenin ticari amaçla yurda sokulması veya yurt dışına çıkarılması anlamına gelmektedir.
  • Satma, uyuşturucu ve uyarıcı maddenin bir bedel karşılığında başkasına devredilmesini ifade eder.
  • Satışa arz etme, uyuşturucu veya uyarıcı maddenin bir bedel karşılığında bir başkasına devredilmek üzere hazırlanmasıdır.
  • Başkalarına verme, satış niteliği olmaksızın, üçüncü kişilerin uyuşturucu veya uyarıcı madde üzerinde tasarrufta bulunma olanağının yaratılmasıdır.
  • Sevk etme, bir kimsenin, maliki veya zilyedi bulunduğu uyuşturucu ve uyarıcı maddeyi kullanma dışında bir amaçla bir yerden başka bir yere, bir başkası aracılığı ile götürmesidir. Nakilden farkı, maddenin bizzat götürülmesi değil, gönderilmesinin (örneğin, kargoyla) söz konusu olmasıdır.
  • Nakletme, uyuşturucu veya uyarıcı maddenin bir yerden diğer bir yere taşınmasını ifade eder. Naklin bir ücret karşılığında yapılmasına gerek yok ise de; her halde failin, uyuşturucu naklettiğini bilmesi gerekir.
  • Depolama, uyuşturucu veya uyarıcı maddenin herhangi bir yerde tutulmasını ifade etmekle birlikte, kişisel kullanım amacıyla maddenin depolanması ya da saklanması durumunda, 188/3’teki suç değil, m.191’deki bulundurma söz konusu olur.
  • Satın alma, uyuşturucu veya uyarıcı maddenin bir bedel karşılığında başkasından devralınması anlamına gelir.
  • Kabul etme, uyuşturucu veya uyarıcı madde üzerinde tasarrufta bulunma olanağı elde edilmesini ifade eder.
  • Bulundurma ise, uyuşturucu veya uyarıcı madde üzerinde fiili egemenlik ilişkisinin devam ettirilmesini ifade eder. Bulundurulan malın mülkiyetinin bulunduran faile ait olması gerekmediği gibi, malın bulundurulduğu yerin de kime ait olduğu önemli değildir. Mal üzerinde istediği anda tasarruf imkanına sahip olduğu bir yerde tutması durumunda da bulundurmadan bahsedilir. Bulundurma, kişisel kullanım amacıyla maddenin depolanması ya da saklanması durumunda, TCK m.188/3’teki suç değil, TCK m.191’deki bulundurma söz konusu olur.

Uyuşturucu madde ticareti suçunda, failin suça konu şeyin uyuşturucu veya uyarıcı madde olduğunu bilmemesi, tipiklikte yanılmadır ve dolayısıyla kastı ortadan kaldırır. Morfinle eroinin karışımı olup, morfinin de bir türevi olan monoasetil morfinin (6-MAM) de nitelikli hal kapsamında olduğu uygulamada kabul edilmektedir.

uyusturucu madde ticareti sucu nedir
uyusturucu madde ticareti sucu nedir

Uyuşturucu Madde Ticareti Suçu Nedir?

Uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin imali, ithali, ihracı, ülke içinde satılması, satışa arz edilmesi, başkalarına verilmesi (temin etme), sevk edilmesi, nakledilmesi, depolanması veya ticaret amacıyla satın alınması, kabul edilmesi ile işlenen suça denir. (TCK 188. madde) Ülkemizde uyuşturucu madde ticareti suçuna ilişkin düzenleme; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) Kamu Sağlığına Karşı Suçlar başlıklı Üçüncü Bölümünde 188 ve 192. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Düzenlenen bu suçlardan birini 188. Maddede düzenlenen Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde İmal ve Ticareti oluşturmaktadır. TCK 188. Maddede düzenlenen uyuşturucu madde suçları, cezaları ve etkin pişmanlık hükümleri şunlardır;

  • Uyuşturucu Madde İmal Etme Suçu
  • Uyuşturucu Madde İthal Etme Suçu
  • Uyuşturucu Madde İhraç Etme Suçu
  • Uyuşturucu Madde Sevk veya Nakletme Suçu
  • Uyuşturucu Madde Kabul Etme ve Bulundurma Suçu
  • Uyuşturucu Madde Satma, Satışa Vesile Olma ve Satın Alma
  • Uyuşturucu Madde Başkasına Verme, Sağlama Suçu

Diğer bir ifadeyle maddeleri;

  • TCK 188/1
  • TCK 188/2
  • TCK 188/3
  • TCK 188/4
  • TCK 188/5
  • TCK 188/6
  • TCK 188/7
  • TCK 188/8

188. Maddede düzenlenen Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde İmal ve Ticareti kanun hükmü şu şekildedir:

Madde 188- Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde İmal ve Ticareti

(1) Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak imal, ithal veya ihraç eden kişi, yirmi yıldan otuz yıla kadar hapis ve ikibin günden yirmibin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

(2) Uyuşturucu veya uyarıcı madde ihracı fiilinin diğer ülke açısından ithal olarak nitelendirilmesi dolayısıyla bu ülkede yapılan yargılama sonucunda hükmolunan cezanın infaz edilen kısmı, Türkiye’de uyuşturucu veya uyarıcı madde ihracı dolayısıyla yapılacak yargılama sonucunda hükmolunan cezadan mahsup edilir.

(3) Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içinde satan, satışa arz eden, başkalarına veren, sevk eden, nakleden, depolayan, satın alan, kabul eden, bulunduran kişi, on yıldan az olmamak üzere hapis ve bin günden yirmibin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. (Ek cümle: 18/6/2014 – 6545/66 md.) Ancak, uyuşturucu veya uyarıcı madde verilen veya satılan kişinin çocuk olması hâlinde, veren veya satan kişiye verilecek hapis cezası on beş yıldan az olamaz.

(4) (Değişik: 27/3/2015-6638/11 md.)

a) Yukarıdaki fıkralarda belirtilen uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin eroin, kokain, morfin, sentetik kannabinoid ve türevleri veya bazmorfin olması,

b) Üçüncü fıkradaki fiillerin; okul, yurt, hastane, kışla veya ibadethane gibi tedavi, eğitim, askerî ve sosyal amaçla toplu bulunulan bina ve tesisler ile bunların varsa çevre duvarı, tel örgü veya benzeri engel veya işaretlerle belirlenen sınırlarına iki yüz metreden yakın mesafe içindeki umumi veya umuma açık yerlerde işlenmesi,

halinde verilecek ceza yarı oranında artırılır.

(5) (Değişik: 18/6/2014 – 6545/66 md.) Yukarıdaki fıkralarda gösterilen suçların, üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi hâlinde verilecek ceza yarı oranında, suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde, verilecek ceza bir kat artırılır.

(6) Üretimi resmi makamların iznine veya satışı yetkili tabip tarafından düzenlenen reçeteye bağlı olan ve uyuşturucu veya uyarıcı madde etkisi doğuran her türlü madde açısından da yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanır. (Ek cümle: 29/6/2005 – 5377/22 md.) Ancak, verilecek ceza yarısına kadar indirilebilir.

(7) Uyuşturucu veya uyarıcı etki doğurmamakla birlikte, uyuşturucu veya uyarıcı madde üretiminde kullanılan ve ithal veya imali resmi makamların iznine bağlı olan maddeyi ülkeye ithal eden, imal eden, satan, satın alan, sevk eden, nakleden, depolayan veya ihraç eden kişi, sekiz yıldan az olmamak üzere hapis ve bin günden yirmibin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

(8) Bu maddede tanımlanan suçların tabip, diş tabibi, eczacı, kimyager, veteriner, sağlık memuru, laborant, ebe, hemşire, diş teknisyeni, hastabakıcı, sağlık hizmeti veren, kimyacılıkla veya ecza ticareti ile iştigal eden kişi tarafından işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.

Uyuşturucu Madde Ticareti Suçları Nelerdir?

  • İmal; başlı başına uyuşturucu ve uyarıcı madde özelliği olmayan iki veya daha çok maddenin kimyasal tepkimeye sokulması sonucu, bu iki maddenin dışında ve uyuşturucu ve uyarıcı özelliği olan bir maddenin elde edilmesi veya doğal veya yapay yoldan elde edilen uyarıcı ve uyuşturucu maddenin, bazı yöntemlerle başka bir uyuşturucu ve uyarıcı maddeye dönüştürülmesi ya da herhangi bir uyuşturucu ve uyarıcı mad denin damıtma, flatosyon ve elektroliz gibi yöntemlerle, içindeki saflığı bozan maddeler ayrıştırılarak saflaştırılması, arıtılması şeklinde gerçekleşebilir. Suç konusu olayda şüphelilerden/sanıklardan ele geçirilen madde ile imalat yapıldığı iddia edilen yerin çevresinden elde edilen alet ve malzemeler dikkate alınarak uyuşturucu madde imal edilip edilmediği hususunda Adli Tip 5. İhtisas Kurulundan görüş alınarak, eylemin imal nitelinde olup olmadığı araştırılmalıdır. Adli Tip 5. İhtisas Kurulunun raporunda uyuşturucu madde imalinin gerçekleştiğinin belirtilme halinde ise failin imalat suçunu işlediğinin kabulü gerekir.
  • İthal; uyuşturucu ve uyarıcı maddelerin, Türkiye sınırlarının her hangi bir yerinden sokulmasıdır. Uyuşturucu veya uyarıcı madde sinir kapısı olan yerlerden ülkeye sokulabileceği gibi sınır kapısı olmayan yerlerden de sokulabilir. Ayrıca uyuşturucu veya uyarıcı maddenin kara, hava veya deniz yolu ile ülkeye sokulmasının da bir önemi bulunmamaktadır. Uyuşturucu madde ticareti suçu arasında ithal en çok görülen tiptir
  • İhraç; uyuşturucu ve uyarıcı maddelerin, yurttan izinsiz olarak ye dışına çıkarılmasıdır. Uyuşturucu veya uyarıcı maddenin, sınır kapıdan veya başka bir yerden çıkarılması arasında fark olmadığı gibi; madde kara, hava veya deniz yolu ile ülke dışına çıkarılması veya posta ya da kargo yolu ile ülke dışına gönderilmesi de suçun oluşumu açısından önemli değildir. İhraç edildiği ileri sürülen maddenin ele geçirilmesi ve bu maddenin uyuşturucu veya uyarıcı madde olduğunun tespit edilmesi cezalandırılma koşuludur, aksi halde faile ceza verilmesi mümkün değildir. Uyuşturucu madde ihraç edilmesi, uyuşturucunun götürüldüğü veya yakalandığı ülke açısından da suç olarak kabul edilen bir eylem olma halinde fail, yabancı ülkede yargılanarak ceza alırsa ise bu durumda TCK’nin 188/2. maddesi gereğince mahsup işlemi söz konusu olacaktır. Bu fıkrada düzenlenen suçların ortak özelliği, kullanmak dışında bir amaçla gerçekleştirilmeleridir. Aksi halde TCK’nın 191.maddesinde düzenlenen suç oluşacaktır.
  • Satmak; uyuşturucu veya uyarıcı maddenin bir “bedel” karşılığı devredilmiş olmasıdır. Suçun oluşması için, şüpheli maddenin uyuşturucu ve uyarıcı madde olup olmadığının ve kullanmaya ve buna bağlı olarak satma eylemine elverişli olup olmadığının da uzman bir kurum ya da kuruluşlarca yapılan bilimsel inceleme sonucu belirlenmesi gerekir.
  • Satışa arz etmek; elinde uyuşturucu veya uyarıcı madde bulunan veya uyuşturucu ve uyarıcı maddeyi tedarik edebilecek kimsenin bu maddeyi satmaya yönelik tüm hareketleri içine alır. Failin, uyuşturucu maddeyi satmak için pazarlık etmek, müşteri aramak, anlaşmaya çalışmak, kaparo almak gibi hareketleri satışa arz etmeye yönelik hareketler olarak nitelendirilebilir.
  • Başkalarına verme; bir kişinin mülkiyetinde ya da zilyetliğinde bulunan uyuşturucu maddeyi satış sayılmayacak şekilde ve bedel almadan başkasına devretmesidir. Suçun oluşması yönünden, failin uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi başkasına hangi amaçla verdiğinin bir önemi yoktur. Kullanmak amacıyla bulundurulan uyuşturucu veya uyarıcı maddenin, başkalarına ikram edilerek birlikte kullanılması halinde, failin kasti “uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi başkasına vermek” olmadığından, fiili TCK’nin 191. maddesinde düzenlenen suçu oluşturacaktır.
  • Sevk etmek; bir kimsenin, maliki veya zilyedi olduğu uyuşturucu maddeyi kullanma dışında bir amaçla bir yerden başka bir yere, bir başkası aracılığıyla göndermesi, yollamasıdır. Sevk eden; uyuşturucu veya uyarıcı maddenin maliki ya da zilyedidir. Posta veya kargo yolu ile uyuşturucu veya uyarıcı maddenin bir yerden başka bir yere gönderilmesi hali de sevk olarak kabul edilmektedir.
  • Nakletmek; “bir kimsenin kendisine veya başkasına ait uyuşturucu maddeyi kullanma dışında bir amaçla bulunduğu yerden başka bir yere götürmesi, taşımasıdır. Nakleden, sevk edenden farklı olarak, uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi bizzat veya adamları aracılığı ile götüren kişidir.
  • Depolama; uyuşturucu ve uyarıcı maddenin bir yerde tutulmasıdır. Buradaki amaç, bir başkasına ait uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi bir yer de tutmak veya gizlemektir. Maddenin saklandığı yerin önemi yoktur.
  • Satın alma; Uyuşturucu ya da uyarıcı maddenin üzerinde tasarruf edebilme hakkının bir bedel veya başka bir değer karşılığı elde edilmesidir. (CGK; 21/06/2011; 2011/10-120-2011/143)
  • Kabul etme; bir kişinin başkasına ait uyuşturucu veya uyarıcı mad denin zilyetliğini herhangi bir karşılık vermeden üzerine almasıdır. Bir bedel karşılığında alıma halinde “satın alma” suçu oluşacaktır.
  • Bulundurma; bir kişinin kendisine veya başkasına ait uyuşturucuya uyarıcı maddeyi ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak fiili egemenliği altında ve o madde üzerinde tasarruf olanağı bulunacak şekilde elinde tutmasıdır. Suçun oluşması için uyuşturucu veya uyarıcı maddenin “kullanmak dışında bir amaçla” bulundurulması gerekir.

Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde İmal ve Ticareti Suçunun Şartları Nelerdir?

Uyuşturucu madde ticareti suçu Kanunda kamu sağlığına karşı işlenebilen bir suç olarak düzenlendiği için şikayete tabi değildir. Dolayısıyla, bu suçun şartlarını bilmek oldukça mühimdir. Zira birazdan sayacağımız şartların gerçekleşmemesi halinde uyuşturucu madde ticareti suçunun oluştuğu söylenemez.

Bu şartlardan ilkini; suçun birinci fıkrada belirtilen unsurlarla işlenmesi, yani;

  • Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri imal etmek,
  • Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ithal etmek,
  • Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ihraç etmek,

Diğerini ise 3. Fıkrada belirtilen unsurlarla işlenmesi, yani;

  • Uyuşturucu ve uyarıcı maddeleri satmak,
  • Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri satışa arz etmek,
  • Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri başkalarına vermek,
  • Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri sevk etmek,
  • Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri nakletmek,
  • Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri depolamak,
  • Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri satın almak,
  • Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri kabul etmek,
  • Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri bulundurmak gibi fiillerle işlenmesi gerekmektedir.

Öte yandan, TCK m. 188/1 de düzenlenen uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak imal, ithal veya ihraç etme suçunun oluşabilmesi için bahsi geçen uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin kişisel kullanılabilen miktardan fazla olması gerekir. Kişi kendi kullanmak için yalnızca kendine yetecek kadar uyuşturucu maddeyi yurt dışına çıkarması veya Türkiye ye sokması ithal veya ihraç suçunu oluşturmaz. Bir diğer anlatımla, bahsi geçen suçun oluşabilmesi için kişisel kulanım aşan miktarda ticari boyutta olması gerekmektedir. Kişisel kullanım için uyuşturucu imal edilmesi durumunda kişinin cezalandırılması mümkün olmayacaktır.

Yargıtay’ın uyuşturucu madde üzerinde belirlemiş olduğu bazı oranlar vardır. Örneğin, kişisel kullanım için yeter miktarda uyuşturucu ve uyarıcı maddenin bir yıllık kullanım ihtiyacının üzerinde olması halinde, kullanmak amacıyla değil, ticari maksatlı olarak bulundurulduğu kabul edilmektedir. Ancak bazı durumlarda, uyuşturucu ve uyarıcı madde az miktarda olsa dahi küçük küçük paketlenip satışa hazır hale getirilmiş olabilir. Bu tür durumlarda da yine Yargıtay tarafından ticari amacın varlığı kabul edilmiştir. Burada failin durumu da oldukça önem arz etmektedir. Örneğin kişinin geçmişte sabıkası olup olmadığı, gelir düzeyi, uyuşturucu bağımlısı olup olmadığı gibi hususlar Yargıtay tarafından kriter olarak esas alınmıştır.

Uyuşturucu Madde Ticareti Suçu

Cezası
Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak imal, ithal veya ihraç eden kişi.20 yıldan 30 yıla kadar hapis ve yirmibin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. Uyuşturucu veya uyarıcı madde ihracı fiilinin diğer ülke açısından ithal olarak nitelendirilmesi dolayısıyla bu ülkede yapılan yargılama sonucunda hükmolunan cezanın infaz edilen kısmı, Türkiye’de uyuşturucu veya uyarıcı madde ihracı dolayısıyla yapılacak yargılama sonucunda hükmolunan cezadan mahsup edilir. (TCK md.188/1-2)
Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içinde satan, satışa arz eden, başkalarına veren (temin eden), sevk eden, nakleden, depolayan, satın alan, kabul eden, bulunduran kişi.10 yıldan az olmamak üzere hapis ve yirmibin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Ancak, uyuşturucu veya uyarıcı madde verilen veya satılan kişinin çocuk olması hâlinde, veren veya satan kişiye verilecek hapis cezası on beş yıldan az olamaz. (TCK md.188/3)
Yukarıdaki belirtilen uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin eroin, kokain, morfin, sentetik kannabinoid ve türevleri veya bazmorfın olması, halinde.Verilecek ceza yarı oranında artırılır. (TCK md.188/4)
Uyuşturucu madde satma, satışa arzetme, başkalarına verme (temin etme), sevk eetme, nakletme, depolama, satın alma, kabul etme, bulundurma fiillerin; okul, yurt, hastane, kışla veya ibadethane gibi tedavi, eğitim, askerî ve sosyal amaçla toplu bulunulan bina ve tesisler ile bunların varsa çevre duvarı, tel örgü veya benzeri engel veya işaretlerle belirlenen sınırlarına iki yüz metreden yakın mesafe içindeki umumi veya umuma açık yerlerde işlenmesi halinde.Suçun cezası 15 yıldan az olmamak üzere hapis ve 30 bin güne kadar adli para cezasıdır. (TCK md. 188/4)
Yukarıdaki tüm uyuşturucu suçlarının, üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi hâlinde verilecek ceza yarı oranında, suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde.Verilecek ceza bir kat artırılır. (TCK md.188/5)
Üretimi resmi makamların iznine veya satışı yetkili tabip tarafından düzenlenen reçeteye bağlı olan ve uyuşturucu veya uyarıcı madde etkisi doğuran her türlü madde açısından da yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanır.Ancak, verilecek ceza yarısına kadar indirilebilir. (TCK md.188/6)
Uyuşturucu veya uyarıcı etki doğurmamakla birlikte, uyuşturucu veya uyarıcı madde üretiminde kullanılan ve ithal veya imali resmi makamların iznine bağlı olan maddeyi ülkeye ithal eden, imal eden, satan, satın alan, sevk eden, nakleden, depolayan veya ihraç eden kişi.Sekiz yıldan az olmamak üzere hapis ve yirmibin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. (TCK md.188/7)
Bu maddede tanımlanan suçların tabip, diş tabibi, eczacı, kimyager, veteriner, sağlık memuru, laborant, ebe, hemşire, diş teknisyeni, hastabakıcı, sağlık hizmeti veren, kimyacılıkla veya ecza ticareti ile iştigal eden kişi tarafından işlenmesi halinde.

Verilecek ceza yarı oranında artırılır. (TCK md.188/8)

Uyuşturucu Madde Ticareti Suçunun Unsurları

  • Fail

Uyuşturucu madde ticareti suçunun faili kural olarak herkes olabilir. Bu suçların faili olabilmek için Kanun herhangi bir vasfa sahip olmayı aramamıştır. Ancak bu suç, bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenir ise, faile verilecek ceza artırılır. Öte yandan, uyuşturucu ve uyarıcı madde suçlarının faili herkes olabilirse de, bahsi geçen bu suçun belirli kimseler tarafından işlenmesi suçun artırım nedeni olarak öngörülmüştür. Nitekim TCK 188/8. Maddesinde bu suçun tabip, eczacı, diş tabibi, kimyager, veteriner, sağlık memuru, laborant, ebe, hemşire, diş teknisyeni, hastabakıcı, sağlık hizmeti veren, kimyacılıkla veya ecza ticareti ile iştigal eden kişi tarafından işlenmesi, bu suçların kişi bakımından nitelikli unsuru olarak kabul edilmiştir.

  • Mağdur

Mağdur, suçu oluşturan eylemden doğrudan etkilenen kişi veya kişilerdir. Bir başka deyişle mağdur, ceza normu tarafından korunan ve suç tarafından ihlal edilen yani suçun hukuki konusunu oluşturan hukuki çıkarların sahibidir. Bu suçun mağduru tüm toplumdur. Hatta bu toplum, yalnızca bir ülkede yaşayan bir toplum değildir, başka ülkelerde yaşayan insanlar da bu suçun mağduru konumundadır. O halde bu suçların mağdurunun tüm insanlık olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.

  • Suçun Hukuki Konusu

Uyuşturucu madde ticareti suçlarının hukuki konusu uyuşturucu ve uyarıcı maddenin kendisidir. TCK m. 188, 190 ve 191. Maddelerinde yer alan suç tiplerinde belirtilen uyuşturucu veya uyarıcı madde esas itibariyle aynı olmakla birlikte her üç madde metninde uyuşturucu veya uyarıcı maddeden ne anlaşılması gerektiği açıklanmamış, TCK’nın 6. Maddesinde yer alan tanımlar arasında da uyuşturucu veya uyarıcı madde ile ilgili bir tanıma yer verilmemiştir.

TCK’nın 188. madde gerekçesinde bu hususa açıkça değinilmektedir. Buna göre; “burada uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin nelerden ibaret bulunduğu tanımlanmadığı gibi bunların teker teker gösterilmesi yoluna da gidilmemiştir. Bunun nedeni, uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin ve aynı etkiyi yapan ilaç ve sentetiklerin kötüye kullanılmalarının yaptırım altına alınarak güçlü bir sosyal savunmanın sağlanmasıdır. Böylece, psikotrop madde olarak, uyuşturucu veya uyarıcı etkisi yapan ve kişilerde bağımlılık meydana getiren bütün maddelerin, bu suçun konusunu oluşturacağı” ifade edilmektedir.

  • Fiil

Birbirinin alternatifi olarak gösterilen hareketlerden biri ile işlenebilen suçlara “seçimlik hareketli suç” adı verilir. Kanunda gösterilen hareketlerden birinin gerçekleştirilmiş olması yeterlidir; hepsini gerçekleşmiş olması gerekemez. Nitekim, TCK m.188’de yer alan uyuşturucu madde ticareti suçu da seçimlik hareketli bir suç olarak düzenlenmiştir. Bu bakımdan aşağıda belirtilen iki grup eylemden herhangi birini gerçekleştirmek suretiyle bu suç işlenmesi mümkündür:

  • Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak imal, ithal veya ihraç etmek,
  • Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içinde satmak, satışa arz etmek, başkalarına vermek, sevk etmek, nakletmek, depolamak, satın almak, kabul etmek, bulundurmak.
  • Manevi Unsur

Ceza hukukunda manevi unsur, işlenen fiil ile fail arasındaki bağı ifade eder. Dolayısıyla suçun kastla mı yoksa taksirle mi işlendiğini belirtir. Uyuşturucu madde imal, ihraç ve ithal suçları, kasten işlenen suçlardandır. Buradaki ifade edilen kast genel kast olduğundan failin fiiline konu maddenin uyuşturucu madde olduğunu bilmesi ve kanunda yer alan hareketleri bilerek ve isteyerek yapması gerekir. Uyuşturucu madde imal, ihraç ve ithal suçlarının, kanunda özel olarak taksirli hali düzenlenmemiştir. Dolayısıyla uyuşturucu madde ticareti suçunun taksirli olarak işlenmesi mümkün değildir.

  • Nitelikli Unsurlar

Suçun temel şekline ilave edilen ve cezanın artırılmasını veya indirilmesini gerektiren hallere, suçun nitelikli halleri denmektedir. Böyle durumlarda kanunda belirtilen suçun basit halinin yanında ek bir hareket, bir unsur ortaya çıkacaktır. Uyuşturucu madde ticareti suçu ağırlaştırıcı nedenleri TCK madde 188/3 vd. fıkralarında düzenlenmiştir. Buna göre;

  • Uyuşturucu ya da  uyarıcı maddelerin eroin, kokain, morfin, sentetik kannabinoid ve türevleri veya baz morfin olması (TCK md.188/4-a)
  • Uyuşturucu ya da  uyarıcı madde imal ve ticareti suçlarının suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi (TCK md.188/6)
  • Uyuşturucu madde ticareti kapsamındaki fiillerin; tedavi, eğitim, askerî ve sosyal amaçla toplu bulunulan bina ve tesisler ile bunların sınırlarına iki yüz metreden yakın mesafe içindeki umumi veya umuma açık yerlerde işlenmesi (TCK md.188/4-b)
  • Uyuşturucu ya da  uyarıcı madde verilen veya satılan kişinin çocuk olması (TCK md.188/3)
  • Uyuşturucu ya da  uyarıcı madde imal ve ticareti suçlarının üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi (TCK md.188/5)
  • Uyuşturucu ya da uyarıcı madde imal ve ticareti suçlarının sağlık hizmeti veren, kimyacılıkla veya ecza ticareti ile iştigal eden kişi tarafından işlenmesi (TCK md.188/8) ağırlaştırıcı nedenler olarak öngörülmüştür.

Uyuşturucu Madde Ticareti Suçu Cezası Nedir?

  • Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde İmal ve Ticareti Suçunun Temel Halinin Cezası

TCK’da uyuşturucu madde ticareti suçunun temel halinin cezası;

  • Uyuşturucu ve uyarıcı maddelerin ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak imal, ithal veya ihraç edilmesi halinde verilecek ceza yirmi yıldan otuz yıla kadar hapis veya ikibin güne kadar adli para cezasıdır. (TCK m.188/1)
  • Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içinde satılması, satışa arz edilmesi, başkalarına verilmesi, sevk edilmesi, nakledilmesi, depolanması, satın alınması, kabul edilmesi, bulundurulması halinde ise kişi, on yıldan az olmamak üzere hapis ve bin günden yirmibin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Ancak, uyuşturucu veya uyarıcı madde verilen veya satılan kişinin çocuk olması hâlinde, veren veya satan kişiye verilecek hapis cezası on beş yıldan az olamaz. (TCK m.188/3)
  • Uyuşturucu veya uyarıcı etki doğurmamasına karşın, uyuşturucu veya uyarıcı madde üretiminde kullanılan ve ithal veya imali resmi makamların iznine bağlı olan maddenin ülkeye ithal edilmesi, imal edilmesi, satılması, satın alınması, sevk edilmesi, nakledilmesi, depolanması veya ihraç edilmesi durumunda ise verilecek ceza, sekiz yıldan az olmamak üzere hapis ve bin günden yirmibin güne kadar adlî para cezasıdır. (TCK m.188/7)
  • Uyuşturucu Madde Ticareti Suçu Cezasının Nitelikli Hallerinin Cezası

Uyuşturucu madde ticareti suçunun nitelikleri hallerinin cezası TCK’ nın 188/4. 188/5. 188/8. maddelerinde düzenlenmiştir. Düzenlenen kanun hükümlerine göre;

  • Uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin eroin, kokain, morfin, sentetik kannabinoid ve türevleri veya bazmorfin olması ve üçüncü fıkrada düzenlenen fiillerin; okul, yurt, hastane, kışla veya ibadethane gibi tedavi, eğitim, askerî ve sosyal amaçla toplu bulunulan bina ve tesisler ile bunların varsa çevre duvarı, tel örgü veya benzeri engel veya işaretlerle belirlenen sınırlarına iki yüz metreden yakın mesafe içindeki umumi veya umuma açık yerlerde işlenmesi, hâlinde verilecek ceza yarı oranında artırılır. (TCK m.188/4)
  • Kanun hükmünde düzenlenen suçların, üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi hâlinde verilecek ceza yarı oranında, suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde, verilecek ceza bir kat artırılır. (TCK m.188/5)
  • TCK m.188’de tanımlanan suçların, tabip, diş tabibi, eczacı, kimyager, veteriner, sağlık memuru, laborant, ebe, hemşire, diş teknisyeni, hastabakıcı, sağlık hizmeti veren, kimyacılıkla veya ecza ticareti ile iştigal eden kişi tarafından işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır. (TCK m.188/8)
  • İndirim Hali

Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticaret suçunda, üretimi resmi makamların iznine veya satışı yetkili tabip tarafından düzenlenen reçeteye bağlı olan ve uyuşturucu veya uyarıcı madde etkisi doğuran her türlü madde açısından TCK m.188’ de düzenlenen hükümler uygulanır. Ancak verilecek ceza yarısına kadar indirilebilir. (TCK m.188/6)

Tüzel Kişiler Hakkında Güvenlik Tedbiri Uygulanması: Uyuşturucu madde ticareti suçu bir tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, tüzel kişi hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirleri uygulanır. (TCK m.189)

uyusturucu madde ticareti sucu cezasi
uyusturucu madde ticareti sucu cezasi

Suçun Özel Görünüşleri

  • Teşebbüs

TCK m.35 teşebbüsü kişinin işlemeyi kastettiği bir suçu elverişli hareketlerle doğrudan doğruya icraya başlayıp da elinde olmayan nedenlerle tamamlayamaması hali olarak düzenlenmiştir. Suça teşebbüste fail suçu tamamlamak amacıyla hareket etmesine rağmen, elinde olmayan nedenlerden dolayı bunu gerçekleştirememektedir. Bu durumda ise kişiye tamamlanmış suça oranla daha az bir ceza verilmektedir. Uyuşturucu madde ticareti suçunda da failin suçu oluşturan davranışı gerçekleştirmek amacıyla bir suçun icrasına elverişli araçlarla başlanılmasına karşın failin elinde olmayan sebeplere bağlı olarak icra hareketlerinin tamamlanamaması veya icra hareketleri tamamlandığı halde failin istemi dışındaki sebeplerle sonucun meydana gelmemesi halinde teşebbüs söz konusu olur.

  • İştirak

TCK m.37 gereği iştirak, bir suç işleme kararının icrası kapsamında birden fazla kişi tarafından fikir ve eylem birliği içinde birlikte suç işlenmesidir. Bu suça iştirak her hali ile mümkündür.

  • İçtima

Suçların içtimai, bir kişinin birden fazla ceza kanunu hükmünü ihlal etmesi ve bu sebepten de birden fazla suçtan sorumluluk doğması halinde oluşmaktadır. Suçların içtimai kurumu ceza sorumluluğunun sınırlarını daraltıcı niteliktedir. İçtimai hükümlerine göre kişinin bir veya birden çok fiille, ceza kanununun aynı hükmünü veya farklı hükümlerini bir veya birden çok kez ihlal etmesi, dolayısı ile failin birden çok suçtan değil yalnızca tek bir suça göre cezalandırılmasıdır. TCK m.44 fikri içtimai şöyle tanımlamaktadır: ‘’İşlediği bir fiil ile birden fazla farklı suçun oluşumuna sebebiyet veren kişi, bunlardan en ağır cezayı gerektiren suçtan dolayı cezalandırılır.’’

TCK’nun 188/1. Fıkrasında tanımlanan imal, ithal veya ihraç, bu suçun seçimlik hareketleri olduğundan, keza uyuşturucu veya uyarıcı madde ticaretine ilişkin çeşitli fiillerinden birinin veya birkaçının işlenmesi suçun tekliğini etkilemez. Buna karşılık imal veya ithal edilen uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin ülke içinde satılması, satışa arz edilmesi, başkasına verilmesi, kabul edilmesi gibi durumlarda fail hakkında hem imal ve ithal ve hem de uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti suçundan dolayı gerçek içtima kurallarına göre hüküm kurulması gerekir. Bu suçların zincirleme suç biçiminde işlenmesi mümkündür.

Adli Para Cezasına Çevirme, Erteleme ve Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Kararı

  • Adli Para Cezası

Adli para cezası, gerçekleştirilen suça karşılık hapis cezasıyla birlikte ya da tek başına uygulanabilen bir yaptırım çeşidi olup yargılamayı gerçekleştiren mahkeme, hükümlünün bir miktar parayı devlet hazinesine ödemesine karar vermektedir. Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticaret suçunun cezası kanunda halihazırda hapis cezası ve adli para cezası olarak düzenlenmiştir. Bu sebeple söz konusu suçun faili zaten adli para cezasına hükmolunacaktır. Bununla birlikte hükmedilecek hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi mümkün değildir.

  • Uyuşturucu Madde Ticareti Suçunda Erteleme

Mahkemece yargılanan kişinin suçlu olduğu tespit edilmiş ve kişi hakkında hapis cezası hükmedilmiştir. Ancak, mahkeme tarafından kişiye verilen hapis cezasının, cezaevinde infaz edilmesinden şartlı olarak vazgeçilmesi halinde erteleme kararı verilmiş olacaktır. TCK’ nın 188/1. Maddesinde suçun cezası yirmi ila otuz yıl, TCK’nın 188/3. Maddesinde suçun cezası on yıldan az olmamak üzere hapis, ve aynı maddenin yedinci fıkrasında ise sekiz yıldan az olmamak üzere hapis cezası olarak belirlenmiştir. Bu bakımdan, erteleme kararının şartlarından olan hükmedilen cezanın 2 yıl ve daha az olması şartının gerçekleşmesi Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticaret suçunun cezası açısından mümkün gözükmemektedir.

  • Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması

Sanık hakkında hükmolunan cezanın belli bir denetim süresi içerisinde sonuç doğurmaması, denetim süresi boyunca kasıtlı bir suç işlenmez ve yükümlülüklere uygun davranılırsa ceza kararının ortadan kaldırılması ve davanın düşmesine yol açan bir cezanın bireyselleştirilmesi kurumudur.

Uyuşturucu madde ticareti suçunda hükmedilen hapis cezasının miktarı 2 yıl ve daha altı olabilme ihtimali bulunmamakla birlikte olması durumunda suçun faili hakkında HAGB kararı verilebilir.

Soruşturma ve Kovuşturma Aşaması

  • Soruşturma Aşaması

Uyuşturucu madde ticareti suçu ve cezası şikayete tabi bir suç tipi olmadığından re’sen takip edilen bir suç olduğundan dolayı savcılık ihbar üzerine veya kendiliğinden soruşturma aşamasını başlatmaktadır. Savcı, suçun işlendiği ile ilgili bilgi edindikten sonra araştırmaya koyulacak ve bu araştırmada şüphelinin aleyhine ve lehine olan delilleri toplayacaktır. Savcı, araştırması sonucunda yeterli delile ulaşırsa iddianame düzenleyerek dava açacak; aksi takdirde kovuşturmaya yer olmadığı (takipsizlik) kararı verecektir. Savcının bir iddianame düzenlemesi için, suçun işlendiği yönünde yeterli şüphenin varlığı gerekmektedir. Yeterli şüphe şartının aranmasının temel nedeni ise kişilerin gereksiz yere yargılanmalarının önüne geçilmesini sağlamaktır.

Eğer savcı, yeterli delilin var olduğuna kanaat getirirse iddianame düzenleyecektir. Aksi halde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verecektir. Halk arasında bu karara takipsizlik kararı da denmektedir. Savcının iddianame düzenleyebilmesi için, suçun işlendiği yönünde yeterli şüphe söz konusu olmalıdır. Böyle bir şüphe şartının şart koşulmasının nedeni, yargının iş yükünün gereksiz davalarla artırılmaması ve insanların gereksiz yere yargılanmamasıdır.

  • Kovuşturma Aşaması

Soruşturma aşamasının iddianame düzenlenip kamu davası açılarak tamamlanmasının akabinde artık bir ceza davasının varlığından bahsedilir ve kovuşturma aşamasına geçilmiş demektir. Başka bir deyişle, kovuşturma evresi, iddianamenin kabul edilmesi veya kabul edilmiş sayılması ile başlar. Kovuşturmanın içinde farklı evrelerden bahsedilebilir; duruşma hazırlığı, duruşma, hüküm ve kanun yolu bu evrelerdendir. Soruşturmanın tamamlanması sonrasında cebir suçuna ilişkin kovuşturma aşaması gerçekleştirilecek ve kovuşturma aşamasının sonunda faile verilecek sonuç ceza belirlenecektir.

Kovuşturma aşamasında ceza mahkemeleri görevli olacaktır. Kovuşturma evresi son evredir. Kovuşturma aşamasının sonunda faile verilecek cezaya hükmolunur. Eğer sanık suçsuz bulunursa beraatine hükmedilecektir. Uyuşturucu madde ticareti suçunda beraat alabilmek için dosyanın tüm detayları titizlikle incelenmelidir.

Gözaltı ve Tutukluluk Hali

Gözaltı kararı savcının kararı ile şüphelinin polis ya da jandarma tarafından özgürlüğünün geçici bir süreliğine sınırlanmasını sağlayan karardır. Gözaltına alma kararı için hakim kararı aranmamaktadır. Gözaltı kişinin özgürlüğünün sınırlandığı anda başlamaktadır. Dolayısıyla aslında şüphelinin yakalandığı anda gözaltı süresi başlamaktadır. Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 91. maddesinde gözaltına ilişkin düzenlemeler mevcuttur. İlgili maddeye göre gözaltı süresi yakalama anından itibaren 24 saati geçemez. Gözaltına alma, bu tedbirin soruşturma yönünde zorunlu olmasına ve kişinin bir suçu işlediği şüphesini gösteren somut delillerin varlığına bağlıdır. Ceza Muhakemesi Kanunu’nda yer alan bu düzenlemeye göre  uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçunda Cumhuriyet savcısının vereceği kararla şüpheli gözaltına alınabilecektir.

Tutuklama kararı Ceza Muhakemesi Kanunu’nda en ağır koruma tedbiri olarak düzenlenmiştir. Tutuklama kararı da gözaltı kararı gibi geçici bir koruma tedbiridir. CMK’nın 100. maddesinde kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin ve bir tutuklama nedeninin bulunması halinde, soruşturma ya da kovuşturma evresinde şüpheli ve sanık için tutuklama kararı verilebilir. Ancak verilecek olan tutuklama kararı verilmesi beklenen ceza ve işin önemi ile ölçülü olmalıdır. Ceza yargılamasında asıl olan sanık ya da şüphelinin tutuksuz bir biçimde soruşturma ya da kovuşturmasına devam edilmesidir. Dolayısıyla tutuklama hali her zaman istisnai bir nitelikte olan koruma tedbiridir. Sadece adli para cezasını gerektiren suçlarda veya vücut dokunulmazlığına karşı kasten işlenenler hariç olmak üzere hapis cezasının üst sınırı iki yıldan fazla olmayan suçlarda tutuklama kararı verilemez. Bu bakımdan uyuşturucu madde ticareti suçu işlendiğine dair kuvvetli şüphe uyandıracak somut deliller mevcutsa, fail hakkında tutuklama kararı verilebilir.

Şikayet Süresi, Zamanaşımı, Uzlaşma, Etkin Pişmanlık ve Görevli Mahkeme

  • Şikayet Süresi ve Zamanaşımı

Takibi şikayete bağlı suçlar; 5237 sayılı TCK’de ve özel kanunlarda açıkça gösterilmekle birlikte, bir suç hakkında soruşturma veya kovuşturma yapılabilmesinin suçun mağdurunun veya suçtan zarar gören kişilerin şikayetçi olmasına bağlı olduğu suçlara verilen isimdir. Ancak Kanun’da uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçları şikayete bağlı suçlar arasında sayılmamıştır. Bu suçlarda soruşturma savcılık tarafından resen yürütülür.

  • Uyuşturucu Madde Ticareti Suçunda Uzlaşma

Ceza hukukunda uzlaşma Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. ve 254. maddelerinde düzenlenmiştir. Suçtan mağdur olan kişinin suç şüphelisi ile anlaşması sonucunda ceza yargılamasının sona ermesidir. Uzlaşma müzakereleri ve uzlaşma anlaşması, şartları varsa hem soruşturma aşamasında hem de kovuşturma aşamasında yapılabilir. Uzlaşma şikayetten vazgeçme değildir. Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticaret suçunda uzlaşma kapsamında düzenlenen suçlardan biri olmadığı için uzlaşmaya tabi değildir.

  • Uyuşturucu Madde Ticareti Suçunda Etkin Pişmanlık

Etkin pişmanlık Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenmiş bir kişisel cezasızlık ya da cezada indirime sebep olan kurumdur. Etkin pişmanlık hükümleri, Türk Ceza Kanunu’nda her suç tipi için düzenlenmemiştir. Kimi suç tipleri için öngörülen etkin pişmanlık hükümleri, kanunilik ilkesi gereğince yalnızca düzenlenmiş olduğu suç tipleri bakımından uygulanabilecek bir hukuki müessesedir. Türk Ceza Kanunu’nun 192. Maddesinde uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticaret suçunda etkin pişmanlık hükümleri düzenlenmiştir.

Söz konusu kanun hükmüne göre, uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçlarına iştirak etmiş olan kişi, resmi makamlar tarafından haber alınmadan önce, diğer suç ortaklarını ve uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin saklandığı veya imal edildiği yerleri merciine haber verirse, verilen bilginin suç ortaklarının yakalanmasını veya uyuşturucu veya uyarıcı maddenin ele geçirilmesini sağlaması halinde, hakkında cezaya hükmolunmaz.

  • Uyuşturucu Madde Ticareti Suçunda Görevli Mahkeme

Uyuşturucu suçuna bakmakla görevli mahkeme, Ağır Ceza Mahkemesidir. TCK’nın 188. maddesinin 1. fıkrasında düzenlenmiş bulunan uyuşturucu madde imal, ithal ve ihraç suçlarında yetkili mahkeme, 5. fıkrada düzenlenen uyuşturucu madde imal, ithal ve ihraç suçlarının suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâli hariç olmak üzere, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 12. maddesinde belirtildiği şekilde “suçun işlendiği yer’’ mahkemesidir.

Bu suçların bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde ise (TCK m.188/5) CMK’nın 250. maddesinin 1. fıkrasının a bendine göre; görevli ve yetkili mahkeme, Adalet Bakanlığı’nın teklifi üzerine Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nca yargı çevresi birden çok ili kapsayacak şekilde belirlenecek illerde görevlendirilecek ağır ceza mahkemeleri olacaktır.

Uyuşturucu Madde Ticareti Suçuna İlişkin Örnek Yargıtay Kararları

Yargıtay 10. Ceza Dairesi 18/02/2019; 2019/759 E.-2019/968 K.

  • Uyuşturucu Madde Ticareti Suçu
  • TCK 188. Madde

…İzmir Kriminal Polis Laboratuvarı’nın 27.02.2008 tarihli raporuna göre; sanığın üzerinde ele geçirilen 2 adet tabletin “clonazepam” aktif maddesini içeren Rivotril isimli ilaç olduğu, TCK’nın 188. maddesinin 6. fıkrasında öngörülen suç saklı kalmak üzere, bu maddenin “kullanmak amacı ile bulundurulmasının” suç oluşturmayacağı ve uyuşturucu madde kullandığının teknik yöntemlerle de saptanamadığı gözetilmeden, sanığın unsurları oluşmayan atılı suçtan beraati yerine 5560 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 191/2. maddesi gereğince tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilmesi yasaya aykırı olup, kanun yararına bozma talebi yerindedir.

D) Karar :

Açıklanan nedenlere göre; İzmir 4. Sulh Ceza Mahkemesinin 03/12/2013 tarihli ve 2013/298-1365 sayılı kararının 5271 sayılı CMK’ nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanunun 309. maddesinin 4. fıkrasının (d) bendinin verdiği yetkiye dayanılarak; sanığın BERAATİNE, dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 18.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Yargıtay 10. Ceza Dairesi 15.03.2018; 2016/2494 E.-2018/2658 K.

  • Uyuşturucu Madde Ticareti Suçu
  • TCK 188. Madde

Dosya içeriğine göre; 06.10.2015 günü “Alaşehir İlçesi … İlköğretim Okulu köşesinde kırmızı renkli şarzlı motorsiklet ile bekleyen … isimli şahısın üzerinde çok miktarda uyuşturucu hap bulunduğu” yönünde alınan ihbar üzerine kolluk görevlilerinin belirtilen yerde yaptıkları araştırma esnasında, bahse konu … İlköğretim Okulu yanında bulunan bulvar üzerinde motorsiklet ile seyir halinde olduğu görülen sanığın durdurulduğu ve yapılan üst aramasında 42 adet uyuşturucu hap ve net 0,162 gram esrar ele geçirildiğinin anlaşılması karşısında; sanığın 06.10.2015 tarihli olayda bahse konu okula 200 metre mesafe içerisinde motorsikleti ile seyir halinde iken iradesi dışında durdurulduğu, sanığın söz konusu yerde uyuşturucu maddeyi satma, satışa arzetme, başkalarına verme, üzerindeki uyuşturucu maddelerle orada durma ve bekleme gibi bir hareketinin kanıtlanamadığı ve 15.10.2015 tarihli olayda ise, diğer sanık …’in suçuna iştirak ettiğine ilişkin kuşkuyu aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı dikkate alınarak, TCK’nın 188. maddesinin 4. fıkrasının (b) bendinde belirtilen yerlerin yakınında TCK’nın 188. maddesinin 3. fıkrası kapsamında iradeli bir eyleminin tespit edilmediği gözetilmeden, sanık hakkında TCK’nın 188. maddesinin (4). fıkrasının (b) bendi gereğince artırım yapılarak fazla cezaya hükmolunması,

Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, re’sen de temyize tabi olan hükmün BOZULMASINA,15.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Yargıtay 20. Ceza Dairesi 07.03.2019; 2015/13149 E.-2019/1416 K.

  • Uyuşturucu Madde Ticareti Suçu
  • TCK 188. Madde

Oluşa ve dosya içeriğine göre, sanıklar … ve …’in aracın sanık …’a ait olduğunu, uyuşturucudan haberlerinin olmadığını beyan etmeleri ve sanık …’ın aleyhine mahkumiyetine yeterli sayılabilecek derecede somut delil bulunmadığı aşamada, araçtaki uyuşturucu maddelerin kendisine ait olduğunu ikrar ederek suçunun ortaya çıkmasına hizmet ve yardım ettiği anlaşılan; sanıklar hakkında, 5237 sayılı TCK’nın 192/3. maddesi uyarınca etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,

b-24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanıkların durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,

c- İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı’nca suç konusu uyuşturucu maddeden alınan şahit numunelerin de müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,

Kanuna aykırı, sanıkların ve Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükümlerin CMUK’ nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 07.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Yargıtay Ceza Genel Kurulu 24.01.2019; 2017/472 E.-2019/57 K.

  • Uyuşturucu Madde Ticareti Suçu
  • TCK 188. Madde

… İnceleme dışı sanık …..’in suç konusu esrarın kendisine ait olduğunu, sanık … ile bir ilgisi olmadığını beyan etmesi, tanık…..’in soruşturma evresindeki ifadesinde sanık ve inceleme dışı sanıktan uyuşturucu madde satın aldığını belirtmesine rağmen, kovuşturma evresinde bu beyanından dönüp kullandığı uyuşturucu maddeyi sanık ve inceleme dışı sanıktan satın almadığını ve Ankara’dan getirdiğini söylemesi, suç konusu uyuşturucu maddeler ile sanığın ilgisini gösterir dosya kapsamı itibarıyla herhangi bir delilin bulunmaması, sanığın başlangıçtan itibaren değişmeyen istikrarlı ifadelerinde suç konusu esrarların kendisine ait olmadığını, inceleme dışı sanık …..’in esrar kullandığını, kullandığı bu esrarı evlerinin bahçesine ektiği kenevirlerden elde ettiğini, kendisinin ise söz konusu uyuşturucu madde ile bir ilgisinin bulunmadığını savunması karşısında, üzerinde uyuşturucu madde ele geçmeyen, birlikte ikamet ettikleri evin damında abisi inceleme dışı sanık …..’in kullandığı yatağın ucundaki yastığın altında ele geçirilen esrar ile ilgisi olduğuna ya da adı geçenin suçuna iştirak ettiğine ilişkin tanık…..’in sonradan döndüğü soruşturma evresindeki soyut beyanı dışında delil bulunmayan sanığın, savunmasının aksine, atılı suçu işlediğine ilişkin her türlü şüpheden uzak, kesin ve yeterli delil bulunmadığının kabulü gerekmektedir.

Bu itibarla, Yerel Mahkemenin direnme kararına konu hükmünün, sanığın beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmelidir.


Yargıtay Ceza Genel Kurulu 4.10.2011; 2011/159 E.-2011/202 K.

  • Uyuşturucu Madde Ticareti Suçu
  • TCK 188. Madde

Hakkındaki mahkûmiyet hükmü temyiz incelemesi sonucu kesinleşmiş olan D. N.; kolluk, Cumhuriyet savcılığı ve sorguda üzerinde yakalanan uyuşturucu maddeyi açık kimlik bilgilerini bilmediği, daha önceden hiç görmediği ve tanımadığı J. V. isimli şahıstan aldığını belirtmiş, sanık J. V. ’ın da hazır bulunduğu duruşmalarda ise söz konusu uyuşturucuyu huzurda bulunan J. V. ’dan değil, T. K. isimli bir şahıstan aldığını, J. V. ile aynı inşaatlarda çalıştığını, kendisini tanığını ve telefonla görüştüklerini söylemiştir.

Nitekim dosya içeriğine göre D. N., sanık J. V. ve ağabeyi İ. V. ile birlikte inşaatlarda çalışmakta, sanığın açık kimlik bilgilerini ve telefon numarasını da bilmektedir. Tanık İ. V.; D. N. ile sanık J. V. arasındaki içeriği tespit edilemeyen çok sayıdaki telefon görüşmesini doğrulamakta, ancak bu görüşmelerin işlerinin gereği yapılmış görüşmeler olduğunu beyan etmektedir. Sanık D. N.’ın, duruşmada döndüğü soruşturma aşamasında alınan beyanları dışında, üzerinde yakalanan uyuşturucunun, sanık J. V. ’dan alındığı hususunda görgüye dayalı bilgisi olan başka kimse de yoktur. Sanık J. V. ’ın üzerinde herhangi bir uyuşturucu veya uyarıcı madde bulunmadığı, üzerine atılı suçu işlediği hususu her türlü kuşkudan uzak, kesin ve inandırıcı delillerle kanıtlanamamıştır.

Geçmişte uyuşturucu madde ticareti suçundan sabıkası olan sanığın bu suçu da işlediği şeklindeki dosya içeriğindeki kanıtlarla desteklenmeyen değerlendirme, yukarıda ayrıntılarına yer verilen suçsuzluk karinesine de aykırıdır.

Bu nedenle hakkındaki hüküm kesinleşen D. N.’ın duruşmada dönmüş olduğu soruşturma aşamasında alınan beyanlarına ve içeriği tespit edilemeyen telefon görüşmeleri ile adli sicil kaydına konu ilama dayalı olarak sanık hakkında uyuşturucu madde ticareti suçundan mahkûmiyet hükmü kurulması yerinde değildir.


Uyuşturucu madde ticareti suçu hakkında avukatlık ve hukuki destek almak için Kadim Hukuk ve Danışmanlık ile irtibata geçebilirsiniz.

X
kadim hukuk ve danışmanlık