Sigorta Hukukunda Arabuluculuk

Sigorta Hukukunda Arabuluculuk

sigorta hukukunda arabuluculuk

Sigorta hukukunda arabuluculuk zorunludur. Ticari uyuşmazlıklarda dava şartı arabuluculuk 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A maddesinde düzenlenmiştir. Anılan maddeye göre Türk Ticaret Kanunu’nun 4’üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. Öncelikle belirtmek isteriz ki, sigorta hukukundan kaynaklanan uyuşmazlıklarda, Sigorta Tahkim Komisyonuna üye sigorta şirketleri bakımından zorunlu tahkim sistemi bulunmaktadır. Ancak, uyuşmazlığın diğer tarafı olan sigorta ettiren/sigortadan menfaat sağlayan kişiler bakımından ise Komisyona başvuru ihtiyaridir. Bu kişiler yargı yolu veya tahkim yolundan birini seçme konusunda serbesttir. Sigorta; zarara, masrafa yol açabilecek olayların olumsuz sonuçlarından kişileri koruma amacı taşıyan bir müessesedir. Sigorta hukuku ise sigortanın sağladığı koruma ile gerçekleşen hukuki uyuşmazlıkları düzenleyen bir hukuk dalıdır. Sigorta hukuku geniş bir kavram olup kişiler arasındaki ilişkiler ve devlet ile sosyal güvenlik kurumu gibi idari kısımları da ilgilendiren bir hukuk dalıdır. Bu itibarla da sigorta hukuku; sosyal sigortalar hukuku ve özel sigorta hukuku olmak üzere ikili bir ayrıma tabi tutulabilir.

Sigorta sözleşmeleri, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun “Sigorta Hukuku” başlıklı Altıncı Kitabında, m. 1401 ile m. 1520 arasında düzenlenmiştir. TTK’nın 5/A maddesine göre, Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. Bu madde kapsamında sigorta hukukunda da konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri olan uyuşmazlıklarda arabulucuya başvurma dava şartıdır. Sigorta hukukunda arabuluculukta, sigortalı ile zarardan sorumlu olan kişi arasındaki hukuki ilişkinin niteliği önem arz eder. Zorunlu arabuluculuk şartı bu hukuki ilişkiye göre belirlenir.

sigorta hukukunda arabuluculuk zorunlu mu
sigorta hukukunda arabuluculuk zorunlu mu

Sigorta Hukukunda Arabuluculuk Türleri

6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ile ülkemizde uygulamalarda ve yasal düzenlemelerde arabuluculuk ihtiyari ve dava şartı (zorunlu) arabuluculuk olarak ikiye ayrılmaktadır. Dava şartı arabuluculuk, TTK md.5/A da düzenlenmiştir. Bu maddeye göre Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. Yukarıda da ifade etmiş olduğumuz üzere sigorta hukukunda arabuluculuk, uyuşmazlıktaki taraflar arasındaki hukuki ilişkinin niteliğine göre ticari dava kabul edilerek TTK uyarınca ve tüketici işlemi kabul edilerek TKHK uyarınca dava şartı arabuluculuğa tabidir.

Sigorta hukuku ile ilgili uyuşmazlıklarda taraflar arasındaki hukuki ilişkinin niteliğine göre arabuluculuk dava şartı olarak düzenlenmiştir. Sigorta hukukundan kaynaklanan uyuşmazlıklar her ne kadar dava şartı arabuluculuğa tabi olsa da sigorta şirketleri, hak sahipleri tarafından yapılan başvuruların ihtiyari arabuluculuk ile çözümlenmesi için arabuluculuğa başvurabilir. İhtiyari arabuluculuk sonucunda tarafların anlaşması halinde anlaşılan tutar hak sahiplerine ödenir. Anlaşmama halinde de anlaşamama tutanağı düzenlenir ve taraflar dava açarak haklarını talep edebilirler.

Sigorta uyuşmazlığı, sigorta poliçesinin söz konusu olduğu hemen hemen her alanda yaşanabilmektedir. En temel başlıkları şu şekilde sıralayabiliriz;

  • Sigortalı ile sigorta şirketi arasında doğan uyuşmazlıklar,
  • Sigorta şirketi ile sigorta poliçesinden faydalanan hak sahibi 3. Şahıslar arasında doğan uyuşmazlıklar,
  • Sigorta şirketi ile sigorta acentesi veya broker arasında doğan uyuşmazlıklar,
  • Sigorta şirketi ile tedarikçi, firmalar (asistans firmaları, anlaşmalı servisler vs.) arasında doğan uyuşmazlıklar,
  • Sigorta şirketinin alacaklı olduğu, rücu dosyalarından doğan uyuşmazlıklar gibi pek çok konuda

arabuluculuğa başvurulabilir. Örnek vermek gerekirse;

  • Trafik sigortasında kaza sonucu zarar uğrayan 3. Kişinin tazminat taleplerinde,
  • Kasko sigortasında araç hasarına ilişkin tazminat taleplerinde,
  • İnşaat sigortalarında,
  • Hırsızlık sigortalarında,
  • Hekim sorumluluk sigortalarında (hasta-hastane-hekim ve sigorta şirketi aralarında yaşanan uyuşmazlıklarda)
  • İşveren sorumluluk sigortalarında,
  • Taşımacılık, nakliyat sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda,
  • Her türlü maddi ve manevi tazminat taleplerinde, arabuluculuk çözüm yöntemi taraflarca tercih edilebilecektir.

Sigorta Hukuku Uyuşmazlıklarında İhtiyari ve Dava Şartı Arabuluculuk

Sigorta hukukundan doğan uyuşmazlıklarda, uyuşmazlık çözüm yollarına başvuru mümkündür. 6102 sayılı TTK uyarınca ticari davalar ve TKHK uyarınca tüketici işlemi kabul edilen sigorta uyuşmazlıklarında arabuluculuk veya diğer uyuşmazlık çözüm yollarına başvurulabilir. Sigorta hukukuna özgü olarak alternatif çözüm yolu olarak tahkim de öngörülmüştür. Sigorta tahkim sistemine üye olan sigorta şirketleri ile kişilerin sigorta hukukundan kaynaklanan uyuşmazlıklarında tahkim usulünden yararlanılabilir. Zorunlu Trafik Sigortası gibi zorunlu tutulan sigortalardan kaynaklanan uyuşmazlıklarda sigorta şirketi, sigorta tahkim sistemine üye olmasa bile kişiler tahkime başvurabilecektir.

Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurulabilmesi için öncesinde ilgili sigorta şirketine başvuru yapılması ve yapılan başvuru sonucunda sigorta şirketi tarafından kısmen veya tamamen geri dönüş veya ödeme yapılmış olması gerekir.  Sigorta şirketinin başvuru tarihinden itibaren on beş iş günü içerisinde yazılı olarak cevap verilmemesi halinde tahkime başvurulabilir. Tüketici Hakem Heyetine ve mahkemeye intikal etmiş dosyalarda sigorta tahkime başvurulamaz. Bununla birlikte sigorta tahkime konu edilen uyuşmazlıklarda dava şartı olarak arabuluculuk aranmaz.

Sigorta uyuşmazlıklarında dava şartı arabuluculuğun aranmayacağı birtakım haller;

  • Sigorta Tahkime konu edilen uyuşmazlıklar
  • Milli ve milletlerarası tahkim
  • Tüketici Hakem Heyetinin görevli olduğu uyuşmazlıklar
  • İdari yargının görevli olduğu uyuşmazlıklar

Bunlar dışındaki hallerde sigorta hukukunda kaynaklanan uyuşmazlıklarda; geçici hukuki korumalar, ihtiyati haciz, ihtiyati tedbir ve çekişmesiz yargı işlemleri de arabuluculuğa tabi değildir.

Dava şartı arabuluculuğa tabi olan sigorta hukukundan kaynaklanan uyuşmazlıklarda, zorunlu arabuluculuğa başvurulmadan dava açılması halinde dava şartı yokluğundan usulden reddedilir. Ancak uyuşmazlığın bir tüketici işleminden kaynaklanması, TKHK kapsamında kalması halinde ve miktar ile değerinin kanunda belirlenen parasal sınırın altında olması durumunda tüketici hakem heyetine başvurulması gerekir. 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nda, dava şartı arabuluculuk düzenlemesi yanı sıra ihtiyari arabuluculuk ve genel olarak arabuluculuk usul ve esaslarına ilişkin hükümler de yer almaktadır. Arabuluculuk, amacı ve hizmet ettiği usul olarak esasen ihtiyari bir süreçtir. Dava şartı olarak arabuluculuk kanunlarda düzenlenmiş olsa da arabuluculuktaki ihtiyarilik devam etmektedir. Türk Hukukunda arabuluculuk dava şartı olarak düzenlenmese dahi taraflar sigorta hukukundan kaynaklanan uyuşmazlıklarda ihtiyari arabuluculuğa başvurabilir.

sigorta hukukunda arabuluculuk sureci
sigorta hukukunda arabuluculuk sureci

Sigorta Hukukunda Sigorta Türlerine Göre Arabuluculuk

Sigorta hukukundan kaynaklanan uyuşmazlıklar, tarafların serbestçe tasarruf edebildiği uyuşmazlıklardır. Sigorta uyuşmazlıklarının konusu genelde, bir miktar paranın ödenmesi veya tazminat talepleridir. Sigorta türü olarak da birden çok alt sigorta türleri bulunmaktadır. Sigortaları;

  • Zarar sigortaları: Mal sigortaları ve sorumluluk sigortaları
  • Can sigortaları: Hayat, sağlık ve ferdi kaza sigortaları

Olarak başlıklara ayırmak mümkündür. Ayrıca kanunda bulunmayan kefalet, alacak sigortaları, büyük risklere dair sigorta türleri de bulunmaktadır. Ticaret Kanunu’nun dava şartı olarak arabuluculuk başlıklı maddesine göre, TTK’da yer alan  mutlak ticari dava niteliğindeki davalarda ve sigorta hukukuna tabi tüm sigorta türleri, dava şartı arabuluculuk sürecine tabidir.

  • Can sigortaları ile mal sigortalarından kaynaklanan uyuşmazlıklarda, zarar gören hem de sigortalı olduğu için sigorta hukukundan kaynaklanan uyuşmazlıkta davayı sigortalısı olduğu sigorta sözleşmesine dayanarak sigorta şirketine açar. Bu sigortalardan doğan uyuşmazlıklar dava şartı arabuluculuğa tabidir.
  • Sigorta şirketi ile sigorta poliçesinin tarafı olan sigortalı arasındaki tüketici işlemi olarak kabul edilebilen sigorta uyuşmazlıkları, TKHK m. 73/A hükmü uyarınca düzenlenen dava şartı olarak arabuluculuk kapsamında değerlendirilir.
  • Zorunlu Trafik Sigortası gibi sorumluluk sigortalarında uyuşmazlık, sigortalının zarar verdiği, sigorta sözleşmesinin tarafı olmayan üçüncü kişi ile sigorta şirketi arasındadır. Bu durumda haksız fiil ilişkisi bulunur. Sorumluluk Sigortaları da TTK’da düzenlendiğinden, bu sigortalardan kaynaklanan uyuşmazlıklar mutlak ticari dava niteliğinde olup dava şartı arabuluculuğa tabidir.

Bununla birlikte sorumluluk sigortasında, zarar gören tarafın dava yoluna gitmeden önce sigorta şirketine yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta şirketinin işbu başvuruya, başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içerisinde yazılı olarak cevap vermemesi veya verilen cevabın kısmen zararı karşılaması halinde söz konusu uyuşmazlığa ilişkin dava açabileceği gibi yukarıda belirtmiş olduğumuz üzere Sigorta Tahkim Komisyonuna da başvurabilir.

Sigorta şirketi tarafından, kendisine yapılan yazılı başvuru üzerine arabuluculuğa başvurulabilir. Genelde bu aşamada sigorta şirketleri ihtiyari arabuluculuk yoluna başvurmaktadır. İhtiyari arabuluculuk sonucunda anlaşma sağladığın halde ilgili tutar hak sahiplerine ödenir. Hak sahibi olan zarar gören de arabulucuya başvurarak sigorta hukukundan kaynaklanan uyuşmazlığın çözümlenmesini talep edebilir. Sigorta şirketine dava açılmış halinde dahi ihtiyari arabuluculuğa başvurulabilecektir.

Sigorta Hukukunda Arabuluculukta Süreler ve Zamanaşımı

Sigorta hukukunda arabuluculuk süreci, taraflar arasındaki hukuki ilişki ister tüketici işlemi ister ticari işlem olsun dava şartı arabuluculuk kapsamında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması halinde, tarafların toplantıya davet edilmesi başlar ve arabuluculuk sonucunda hazırlanacak tutanak ile sonuçlanır. Dava açıldıktan sonra arabulucuya başvurulması halinde ise, mahkemenin arabuluculuğa davetinin taraflarca kabul edilmesi, tarafların arabulucuya başvurma konusunda duruşma dışında anlaşmaya vardıklarını mahkemeye yazılı olarak bildirmeleri ile başlar ve son tutanağın düzenlenmesi ile sona erer.

Arabuluculuk sürecinde geçen süre, zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin hesaplanmasında dikkate alınmaz. Dava şartı arabuluculukta da arabuluculuk bürosuna başvurulduğu andan son tutanağın düzenlendiği tarihe kadar geçen sürede zamanaşımı durur ve hak düşürücü süreler işlemez.

Yorum Gönderin

X
kadim hukuk ve danışmanlık