Meslekten Çıkarma Cezası ve İdari Dava

meslekten cikarma cezasi dava

Emniyet Genel Müdürlüğü personelleri ile diğer sınıflardaki memurlar hakkında ve Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı teşkilatlarında görev yapan subay, astsubay, sözleşmeli subay, sözleşmeli astsubay, uzman jandarma, uzman erbaş, sözleşmeli erbaş ve sözleşmeli erler, 7068 Sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanun hükümleri uygulanır. İlgili kanunun 8.maddesinde disiplin cezası verilecek fiiller sayılmıştır.

7068 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanun kolluk personeline işledikleri fiillere göre uyarma, kınama, aylıktan kesme, kısa süreli durdurma, uzun süreli durdurma, meslekten çıkarma ve devlet memurluğundan çıkarma cezaları verilebileceğini düzenlenmiştir. Bu makalemizde meslekten çıkarma cezası ile karşı karşıya kalan kolluk personelinin hakları konusu üzerinde duracağız. 7068 sayılı kanunun 7.maddesi

  • Meslekten çıkarma cezasını; personelin emniyet, jandarma ve sahil güvenlik teşkilatlarında bir daha çalıştırılmamak üzere meslekten çıkarılması,
  • Devlet memurluğundan çıkarma cezasını ise; personelin bir daha devlet memurluğuna atanmamak üzere memurluktan çıkarılması olarak tanımlamıştır.

Tanımdan da anlaşılacağı üzere memurluktan çıkarma cezası alan kolluk personelinin bir daha genel kolluk kuvveti olma imkanı kalmamaktadır. Fakat özel şart bulunmadığı sürece diğer kamu kurumlarına 657’ye tabi memur olarak atanmasında sakınca bulunmamaktadır. Özetle meslekten çıkarma cezası, devlet memurluğundan çıkarma cezasından daha hafif bir disiplin cezasıdır. Meslekten çıkarma cezası hakkınızda tesis edilmişse yürütme durdurma istemli iptal davası açılmalıdır. Bu davayı idare hukuku avukatı ile sürecinizi yürütmeniz faydanıza olacaktır. Zira süreç sonunda verilecek karar hayatınızı etkileyecektir. Bu nedenle titizlikle yürütülmesi gereklidir.

Meslekten Çıkarma Cezası Nedir?

8 Mart 2018 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7068 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanun Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı personeline ilişkin disiplinsizlik ve cezaları, disiplin amirlerini ve kurullarını, disiplin soruşturma usulü ile diğer ilgili hususları düzenlemektir. (7068 S. K. m.1) Bu Kanun hükümleri sözleşmeli subay, sözleşmeli astsubay ve uzman erbaşlar ile sözleşmeli erbaş ve sözleşmeli erlerin kendi kanunlarında düzenlenen meslekten ayırmayla ilgili hükümlerin uygulanmasına engel teşkil etmez. (7068 S. K. m.7)

Kanunda ifade edildiği üzere meslekten çıkarma cezası, personelin emniyet, jandarma ve sahil güvenlik teşkilatlarında bir daha çalıştırılmamak üzere meslekten çıkarılması iken; devlet memurluğundan çıkarma cezası, personelin bir daha devlet memurluğuna atanmamak üzere memurluktan çıkarılmasıdır. (7068 S. K. m.7) Meslekten çıkarma cezasının verilmesi halinde kolluk birimlerinde görev yapan personelin bir daha kolluk birimlerinde çalışabilmesi söz konusu olmaz iken diğer kamu kurumlarında çalışabilmesi mümkün olmaktadır. Buna karşın devlet memurluğundan çıkarma cezasının verilmesi halinde ise personelin bir daha devlet memurluğuna atanabilmesi söz konusu olmamaktadır.

meslekten cikarma cezasi itiraz
meslekten cikarma cezasi nedir

Meslekten Çıkarma Cezası Gerektiren Haller

  • Görevin yerine getirilmesinde dil, ırk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep ayrımı yapmak veya personel arasında bu yolda ayrım yapıcı tutum ve davranışlarda bulunmak.
  • Göreve çıkılmaması için propaganda yapmak, kışkırtmak, zorlamak, karar alınmasını sağlamak, alınan bu karara katılmak veya karar uyarınca göreve çıkmamak.
  • Amir ya da üstlerinin icraatına karşı çıkmak ve bu hareketi toplu hale dönüştürerek görev yapılmasını ya da göreve çıkılmasını engellemek, buna katılmak, katılmaya tahrik ya da teşvik etmek.
  • Yetkisini veya nüfuzunu kendisine veya başkalarına çıkar sağlamak amacıyla ya da kin ve dostluk gibi nedenlerle kötüye kullanmak.
  • Hizmetle ilgili her türlü dosya, kayıt, resmi evrak veya belgeyi ya da örneklerini yetkisiz kişilere vermek, verilmesini emretmek, verilmesine göz yummak.
  • Gizli tutulması zorunlu olan ve görev ile ilgili bulunan bilgi ve belgeleri görevli veya yetkili olmayan kişilere açıklamak.
  • Muhafazası veya sevkiyle görevli olduğu şüpheli, sanık, tutuklu veya hükümlünün kaçmasına bilerek ve isteyerek imkân vermek.
  • Bilerek ve isteyerek suç kanıtlarını yok etmek veya bunların yok olmasına neden olmak, kanıtları silmek, gizlemek, değiştirmek, bozmak veya bu fiillere yardımcı olmak.
  • Devlet malı araç, gereç, hayvan, silah, mermi ve mühimmatı satmak veya mal edinmek, personel kimlik kartını, araç, gereç, hayvan, silah ve mühimmatı başkalarının kullanımına vermek.
  • Kasıtlı olarak gerçek dışı rapor vermek veya tutanak düzenleyip imza etmek veya ettirmek.
  • Görev sırasında yardım isteyen güvenlik görevlilerine haklı bir neden yokken yardımdan kaçınmak veya bildiği ya da gördüğü bir suçun izlenmesi ve suçlunun yakalanması için gerekli girişimde bulunmamak.
  • Mesleğin saygınlığını zedeleyecek şekilde uygunsuz yerlere gitmek.
  • Görev mahallinde veya görevli bulunduğu sırada alkollü içki içmek veya içilmesine göz yummak.
  • Göreve sarhoş veya alkollü içki içtiği belli olacak biçimde gelmek.
  • Resmi kıyafetle umuma açık yerlerde alkollü içki içmek veya resmi kıyafetli olarak gizlenemeyecek derecede sarhoş görünmek.
  • Uyuşturucu maddeleri yapmak veya kullanmak, bunların yapılmasına, kullanılmasına, saklanmasına, nakledilmesine, yakalanacağı sırada ortadan kaldırılmasına, satılmasına veya satın alınmasına aracı olmak, kullanılmasını kolaylaştırmak ya da özendirmek.
  • Kumar oynamak veya oynatmak, kumar oynatanlarla ilişki kurmak.
  • Kaçakçılık yapmak veya kaçakçılarla ilişki kurmak.
  • Geliri ile uygun sayılmayacak biçimde yaşadığı ve aşırı harcamada bulunduğu kanıtlanmış olmak ve bunun haklı kaynağını gösterememek.
  • 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile öngörülen grev yasağı kapsamına giren eylemlerde bulunmak.
  • Devlet memurları tarafından yapılamayacağı 657 sayılı Kanunda belirtilen kazanç getirici faaliyetlerde bulunmak.
  • Siyasi partilerin yararına veya zararına çalışmak ya da siyasal eylemlerde bulunmak, görevli olmaksızın siyasal amaçla yapılacak açık veya kapalı yer toplantılarına ya da gösteri yürüyüşlerine katılmak.
  • İffetsizliği bilinen veya anlaşılmış olan bir kimse ile bilerek evlenmek ya da evlilik bağını devam ettirmek veya böyle bir kimseyi yanında bulundurmak ya da nikâhsız olarak devamlı surette yaşamakta ısrar etmek.
  • Kanuna aykırı olarak sendikalara üye olmak, sendikaların veya üyesi bulunmadıkları derneklerin yapacakları bilimsel, kültürel ve teknik nitelik taşımayan açık veya kapalı yer toplantılarına ya da gösteri yürüyüşlerine görevli olmaksızın katılmak, açık yer toplantı ve gösteri yürüyüşlerine resmi kıyafetli veya silahlı olarak katılmak ya da üyesi bulundukları derneklerin tüzüklerinde belirtilen amaçları dışındaki çalışmalarını veya bu nitelikteki toplantı ya da gösteri yürüyüşlerini düzenlemek veya bunlara katılmak.
  • Görevde kullanılan telsiz, telefon haberleşmesini veya kurum içi iletişim sistemlerini kasıtlı olarak engellemek.
  • Mesleğin onur ve saygınlığını zedeleyici veya amir ya da üstlerinin eylem ve işlemlerini olumsuz yönde eleştirici nitelikte tek başına veya topluca bildiri dağıtmak ya da basın, haber ajansları, radyo ve televizyon kurumları ve diğer iletişim kanalları vasıtasıyla kamuoyuna yönelik bilgi, yazı ve demeç vermek.
  • Amir ya da üste karşı itaatsizliğe, mukavemete ya da fiilen taarruza tahrik ya da teşvik etmek.
  • Menşei belli olmayan, bulundurulması ve taşınması yasak olan her çeşit silah, mühimmat ve benzerlerini bulundurmak.
  • Hukuka aykırı olarak kişiler arasındaki haberleşmenin gizliliğini ihlal etmek, kişiler arasındaki haberleşme içeriklerini ifşa etmek, kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları taraflardan herhangi birinin rızası olmaksızın kaydetmek, kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaların kaydedilmesi suretiyle elde edilen verileri ifşa etmek, kişilerin özel hayatının gizliliğini ihlal etmek, kişilerin özel hayatına ilişkin görüntü veya sesleri ifşa etmek, kişisel verileri kaydetmek, kişisel verileri bir başkasına vermek, yaymak veya ele geçirmek, kanunların belirlediği sürelerin geçmiş olmasına karşın verileri sistem içinde yok etmekle yükümlü olduğu halde bu görevini kasıtlı olarak yerine getirmemek, gerçeğin meydana çıkmasını engellemek amacıyla suç delillerini yok etmek, silmek, gizlemek, değiştirmek veya bozmak, sayılan fiilleri emir vererek yaptırmak.
  • Yetkili olmadığı halde hukuka aykırı olarak elektronik ortamda veya bilgisayar loglarında kişisel verilerle ilgili sorgulama yapmak, bu şekilde elde edilen bilgileri paylaşmak veya yayın yoluyla duyurmak, log kayıtlarını değiştirmek veya silmek.
  • Görevi gereği öğrendiği veya edindiği kişisel bilgi veya belgeleri yetkisiz kişilerle paylaşmak ya da basın ve yayın kuruluşlarına veya diğer iletişim kanallarına vermek.
  • Bir kimseyle gayri tabii mukarenette bulunmak yahut bu fiili kendisine rızasıyla yaptırmak.
  • Görevine, sosyal ve aile yaşantısına zarar verecek derecede menfaatine, içkiye, kumara ve benzeri kötü alışkanlıklara düşkün olmak.
  • Üstlerine, aynı rütbedeki meslektaşları ile diğer mesai arkadaşlarına fiili tecavüzde bulunmak.
  • Görevde kullanılan telsiz haberleşme araçlarıyla amir ya da üstleri hakkında olumsuz yönde eleştirici nitelikte konuşmalar yapmak.
  • Dernek kurmak ya da spor dernekleri dışındaki derneklere üye olmak.
  • Vakıf kurmak veya Bakanlıkça belirlenmiş vakıflardan başka vakıfların organlarında görev almak.
  • Fuhşa teşvik eden, bunun yolunu kolaylaştıran ya da fuhuş için aracılık eden veya yer temin eden kişilerle bilerek ilişki kurmak. (7068 S. K. m.8/6)

Ağırlaştırıcı Neden Olarak Meslekten Çıkarma Cezasını Gerektiren Fiiller

Kanunun 10. maddesiyle getirilen düzenlemede; kimi disiplin cezalarını gerektiren eylemlerin işlenmesi sonucunda, Devlet ya da kişilerin zarara uğratılmış ya da hizmetin gecikmesine ya da durmasına neden olunmuşsa, doğan zararın derecesine ya da durumun ağırlığına göre meslekten çıkarma cezasının uygulanabileceği hükmüne yer verilmiştir. Bu hüküm amir bir hüküm olmayıp, takdiren kullanılabilecek bir hükümdür.

Kanunun 6. maddesinde; disiplin cezası vermeye yetkilendirilen disiplin amirleri veya kurullarının, disiplin cezası uygulanması ile ilgili takdir yetkilerini ölçülü, adaletli ve hakkaniyetli bir şekilde kullanmaları amir bir hüküm olarak kurala bağlanmıştır. Bu yüzden, takdir yetkisinin mutlaka gerekçeli olması gerekmektedir. Madde hükmüyle, takdir yetkisinin kullanılmasının sınırları çizilmiş, dikkat edilmesi gereken hususlar gösterilmiştir. Takdir yetkisi kullanılırken 6. maddede belirtilen hususlar yanında, Devlet ya da kişiler zarara uğratılmış ya da hizmetin gecikmesine ya da durmasına neden olunmuşsa doğan zararın derecesi ya da durumun ağırlığı dikkate alınarak meslekten çıkarma cezasının verilip verilmeyeceği takdir edilecektir. Bu eylemler şunlardır;

  • Amirin emrinin yapılmaması fiilinin neticesinde, Devlet ya da kişiler zarara uğratılmış ya da hizmetin gecikmesine ya da durmasına neden olunmuşsa doğan zararın derecesine ya da durumun ağırlığına göre meslekten çıkarma cezası uygulanabilir.
  • Görev yerinden ayrılmak fiili uzun süreli veya görevi aksatacak biçimde olmuşsa ya da Devleti veya kişileri zarara uğratmışsa durumun niteliğine, ağırlığına ya da zararın derecesine göre meslekten çıkarma cezası uygulanabilir.
  • Yazılı kâğıt, belge ve kayıtlar üzerinde işlenen yasak fiiller Devlet veya kişileri zarara uğratmış ya da hizmetin gecikmesine, durmasına veya aksamasına neden olmuşsa durumun ağırlığına ya da zararın derecesine göre meslekten çıkarma cezası verilebilir.
  • Nöbet görevine gelmemek veya nöbet talimatına aykırı davranmak fiili Devlet veya kişilerin zarara uğramasına yol açmış ise durumun niteliğine ve ağırlığına göre meslekten çıkarma cezası uygulanabilir.
  • Silahla ölüme sebebiyet vermek fiilinin işleniş şekli, durumun ağırlığı ya da zararın derecesine göre meslekten çıkarma cezası verilebilir.
  • Silahla dikkatsizlik, tedbirsizlik veya ihmal sonucu yaralamaya sebebiyet vermek fiilinin işleniş şekli, durumun ağırlığı ya da zararın derecesi ile fiilin konusunun önem ve değerine göre meslekten çıkarma cezası verilebilir.
  • Meskûn yerlerde silah atmak fiili Devlet veya kişilerin zarara uğramasına yol açmış ise durumun niteliğine ve ağırlığına göre meslekten çıkarma cezası uygulanabilir.
  • Görevde uyumak fiili Devlet veya kişilerin zarara uğramasına yol açmışsa durumun niteliğine ve ağırlığına göre meslekten çıkarma cezası uygulanabilir.
  • Muhtelif mazeretler ileri sürmek suretiyle tevdi edilen göreve gitmemek fiili hizmetin aksamasına veya kamu zararının oluşmasına neden olmuşsa meslekten çıkarma cezası verilebilir.
  • Görevin takdir ve yerine getirilmesinde müsamaha veya savsaklama fiili Devleti veya kişileri zarara uğratmış veya hizmetin gecikmesine, durmasına ya da aksamasına neden olmuşsa durumun ağırlığına ve zararın derecesine göre daha ağır cezalardan birisi verilebilir.
  • Silahla yaralamaya kasten sebebiyet vermek fiilinin işleniş şekli, durumun ağırlığı ya da zararın derecesine göre meslekten çıkarma cezası verilebilir.
  • Bu Kanunda belirlenmiş ve bir disiplin cezasıyla yaptırıma bağlanmış fiillerin sahil güvenlik personelince yurtdışı liman ziyaretlerinde veya Türk karasuları dışında işlenmesi halinde, uyarma ve kınama cezası gerektiren fiillerde meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı da dikkate alınarak aylıktan kesme, kısa veya uzun süreli durdurma cezası; aylıktan kesme, kısa veya uzun süreli durdurma cezası gerektiren fiillerde ise yine meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı dikkate alınarak meslekten çıkarma cezası verilebilir. (7068 S. K. m.10)

Meslekten Çıkarma Cezası İdarenin Takdir Hakkı

Görüldüğü üzere ağırlaştırıcı neden olarak meslekten çıkarma cezasını gerektiren fiillerle ilgili olarak fiilin işleniş şeklinin, durumun ağırlığının ya da zararın derecesinin göz önünde bulundurulması neticesinde meslekten çıkarma cezası verilebileceği belirtilmiş diğer bir deyişle bu konuda idareye takdir hakkı tanınmıştır. İdarenin söz konusu takdir hakkını kullanırken dikkat etmesi gereken hususlar ise Kanunun 6. maddesinde ifade edilmiştir. Buna göre; disiplin cezası vermeye yetkilendirilen disiplin amirleri veya kurulları, disiplin cezası uygulanması ile ilgili takdir haklarını ölçülü, adaletli ve hakkaniyetli bir şekilde ve mutlaka gerekçeli olarak kullanırlar. Takdir hakkı kullanılırken;

  1. Disiplinsizliğin işleniş biçimi,
  2. Disiplinsizliğin işlendiği zaman ve yer,
  3. Disiplinsizliğin hizmete olumsuz etkisinin ağırlığı,
  4. Meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı,
  5. Disiplinsizlik yapan personelin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığı,
  6. Disiplinsizlik yapan personelin daha önceki disiplin durumu,
  7. Disiplinsizlik yapan personelin samimi ikrarı ve gösterdiği pişmanlık gözönüne alınır.
meslekten cikarma cezasi nedir
meslekten cikarma cezasi

Disiplin Ceza Puanına Bağlı Olarak Meslekten Çıkarma Cezasının Verilmesi

Yukarıda yer verilen fiillerin yanı sıra disiplin ceza puanına bağlı olarak meslekten çıkarma cezasının verilmesi de mümkündür. Bu kapsamda aşağıda belirtilen durumlar disiplinsizliği alışkanlık haline getirme olarak kabul edilir ve personel hakkında meslekten çıkarma cezası yetkili disiplin kurullarınca verilir. (7068 S. K. m.12)

  • En son alınan disiplin cezasının kesinleştiği tarihten geriye doğru son bir yıl içinde yirmi disiplin cezası puanı veya en az iki farklı disiplin amirinden toplam on iki defa veya daha fazla disiplin cezası almak.
  • En son alınan disiplin cezasının kesinleştiği tarihten geriye doğru son beş yıl içinde kırk disiplin cezası puanı veya en az iki farklı disiplin amirinden toplam yirmi beş defa veya daha fazla disiplin cezası almak.

Bu hükümde disiplinsizliğin alışkanlık haline getirilmesi hallerine yer verilmiş, alınacak her ceza için maddede öngörülen puanların toplamının yine maddede yer verilen alt sınıra ulaşması durumunda meslekten çıkarma cezasının verileceği hükme bağlanmıştır. Bu düzenlemede alınan her disiplin cezasına rakamsal olarak puan verilmiştir. Kanuna ekli 1 ve 2 Sayılı Çizelgelere göre rakamsal olarak ceza puanları şöyledir:

  • Sayılı Çizelge

Emniyet Personeli Disiplin Ceza Puanları

  • Uyarma 1
  • Kınama 2
  • Aylıktan kesme 3
  • Kısa süreli durdurma 4
  • Uzun süreli durdurma 5
  • (2) Sayılı Çizelge

Jandarma Ve Sahil Güvenlik Personeli Disiplin Ceza Puanları

  • Uyarma 1
  • Kınama 2
  • Aylıktan kesme 3
  • Kısa süreli durdurma 4
  • Uzun süreli durdurma 5
  • Aylıktan kesme 6

Buna göre, hangi durumların disiplinsizliği alışkanlık haline getirme olarak kabul edildiği maddede şöyle sıralanmıştır:

  • En son alınan disiplin cezasının kesinleştiği tarihten geriye doğru son bir yıl içinde yirmi disiplin cezası puanı veya en az iki farklı disiplin amirinden toplam oniki defa veya daha fazla disiplin cezası almak: Burada disiplinsizlik iki alternatif olarak düzenlenmiştir.
    1. Bunlardan birincisi; en son alınan disiplin ceza- sının kesinleştiği tarihten geriye doğru son bir yıl içinde yirmi disiplin cezası puanı alınması halidir. Örneğin Ekim ayı içinde uzun süreli durdurma cezası alan bir emniyet mensubunun disiplinsizliği alışkanlık haline getirdiğinin kabul edilebilmesi için, Ekim ayından geriye doğru son bir yıl içinde yirmi ceza puan almış olması şart koşulmuştur. Bu uygulamanın duraksamalara neden olacağı kaçınılmazdır. “Son bir yıl içinde” tabiri kullanılırsa disiplinsizliği alışkanlık haline getirmekten dolayı kimseye ceza verilemez. Zira, “Son bir yıl” içinde yirmi puanın altında disiplin ceza puanına sahip ama önceki yıllarda da aynı alışkanlıkları sürdürmüş bir emniyet mensubuna ya da jandarma, sahil güvenlik mensubuna meslekten çıkarma cezası verilemez. Amaç, disiplinsizliği alışkanlık haline getirenlerin meslekten çıkarılması ise, düzenlemenin “en son alınan disiplin cezasının kesinleştiği tarihten geriye doğru yirmi disiplin cezası puanı” şeklinde yapılması gerekirdi.
    2. İkincisi, en son alınan disiplin cezasının kesinleştiği tarihten geriye doğru son bir yıl içinde en az iki farklı disiplin amirinden toplam oniki defa veya daha fazla disiplin cezası alınması halidir. Uygulanma olanağı bulunmayan bir hüküm niteliğinde olan bu hüküm aynı zamanda önceki cümle ile çelişmektedir. Örneğin; en son alınan disiplin cezasının kesinleştiği tarihten geriye doğru son bir yıl İçinde birinci disiplin amiri yanında sekiz defa kınama cezası ikinci disiplin amiri yanında üç defa kınama cezası alan ve ceza puanı 22 olan bir kolluk görevlisi, on iki kez cezalandırılmadığı için disiplinsizliği alışkanlık haline getirmediği kabul edilerek meslekten çıkarılmayacaktır. Bu, önceki cümle ile de çelişmektedir. Bir yanda ceza sayısı nazara alınmadan ceza puanının en az 20 olması meslekten çıkarma için yeterli bulunurken, diğer yandan ceza puanı 20’yi geçmiş olsa bile alınan ceza sayısı onikiden az ise meslekten çıkartma cezası verilemeyecektir. Uygulanması çok zor bu hükmün değiştirilmesi ve daha kolay, uygulanabilir bir düzenleme yapılması doğru olacaktır.
  • Disiplinsizliği alışkanlık haline getirme olarak kabul edilen ikinci hal ise; en son alınan disiplin cezasının kesinleştiği tarihten geriye doğru son beş yıl içinde kırk disiplin cezası puanı veya en az iki farklı disiplin amirinden toplam yirmi beş defa veya daha fazla disiplin cezası almak, şeklinde belirlenmiştir. Yukarıda (a)’da açıklanan tereddütler aynen bu madde içinde geçerlidir. O neden 12. maddenin (1) numaralı fıkrasının (a) ve (b) bentlerindeki hükmün yukarıda açıklanan gerekçelerle nazara alınarak yeniden düzenlenmesi gerekmektedir. Maddenin 2. fıkrasında; aynı disiplin dosyası kapsamında birden fazla disiplin cezası verilmesi halinde en yüksek olanın puanının değerlendirme- ye esas alınacağı hükme bağlanmıştır. Örneğin aynı disiplin dosyası kapsamında hem uyarma, hem de aylıktan kesme cezası alınmış ise, aylıktan kesme cezası için öngörülen disiplin cezası puanı esas alınacaktır. Maddenin son fıkrasında sözleşmeli personelin sözleşmelerinin feshine ilişkin özel kanunlardaki hükümlerin saklı tutuldukları hükme bağlanmıştır.

Meslekten Çıkarma Cezasını Vermeye Yetkili Merciiler

  • Emniyet Teşkilatı Açısından

  1. İl Polis Disiplin Kurulları; kuruldukları il emniyet kadrosundaki polis memurları, çarşı ve mahalle bekçileri ile emniyet hizmetleri sınıfı dışındaki memurlara bütün disiplin cezalarını,
  2. Eğitim ve Öğretim Kurumlarındaki Polis Disiplin Kurulları; kurum kadrosunda görevli polis memuru ve emniyet hizmetleri sınıfı dışındaki memurlar ile kurumda öğrenim gören polis memuru ve adaylarına bütün disiplin cezalarını,
  3. Emniyet Genel Müdürlüğü Merkez Disiplin Kurulu; il emniyet kadrolarındaki komiser yardımcısı, komiser ve baş komiserler hakkında meslekten çıkarma cezasını,

Emniyet Genel Müdürlüğü merkez teşkilatı ile eğitim ve öğretim kurumları kadrolarındaki komiser yardımcısı, komiser, baş komiserler ile Emniyet Genel Müdürlüğü merkez teşkilatında görevli polis memurları ve emniyet hizmetleri sınıfı dışındaki memurlara bütün disiplin cezalarını,

  1. Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulu; emniyet hizmetleri sınıfında bulunanlardan, Genel Müdürlük, il, eğitim ve öğretim kurumları kadrolarındaki 8 inci meslek derecesinden 5 inci meslek derecesine (bu derece dâhil) kadar olan personel hakkında meslekten çıkarma cezasını,
  2. Bakanlık Yüksek Disiplin Kurulu; emniyet hizmetleri sınıfında bulunanlardan 1 inci, 2 nci, 3 üncü ve 4 üncü meslek derecelerindeki personel hakkında meslekten çıkarma cezasını, Emniyet Genel Müdürlüğü merkez ve taşra teşkilatındaki tıbbi, teknik ve mali hizmetler veren şube müdürlükleri ve daha üst kadrolara, emniyet hizmetleri sınıfı dışından atama yapılması halinde, bu kadrolara atananlar hakkında meslekten çıkarma cezasını vermeye yetkilidir. (7068 S.K. m.17)

İl polis disiplin kurulunun verdiği meslekten çıkarma cezası kararları valinin önerisi, Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulunun uygun görüşü ve Bakanın onayıyla,

Emniyet Genel Müdürlüğü Merkez Disiplin Kurulu ile eğitim ve öğretim kurumlarındaki polis disiplin kurullarının meslekten çıkarma kararları Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulunun uygun görüşü ve Bakanın onayıyla,

Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulunun kararları, Bakanın onayıyla kesinleşir.(7068 S.K. m.18)

Emniyet Teşkilatı Hukuk Müşavirliği’ne buradan ulaşabilirsiniz. https://www.egm.gov.tr/hukukmusavirligi/
  • Jandarma Teşkilatı Açısından

  1. İl Jandarma Disiplin Kurulu; il jandarma, ilçe jandarma ve geçici bölge komutanlıklarındaki uzman erbaş, sözleşmeli erbaş ve sözleşmeli erlere Devlet memurluğundan çıkarma cezası dışında kalan disiplin cezalarını,
  2. Eğitim ve Öğretim Kurumlarında Disiplin Kurulları; kurum kadrosunda görevli ya da kurumda öğrenim gören uzman erbaş, sözleşmeli erbaş ve erlere Devlet memurluğundan çıkarma cezası dışında kalan disiplin cezalarını,
  3. Jandarma Genel Komutanlığı Merkez Disiplin Kurulu; Genel Komutanlık merkez teşkilatında görevli yüzbaşı ve altı rütbelerdeki subay, astsubay, uzman jandarma, uzman erbaş, sözleşmeli erbaş ve erlere ve diğer sınıflardaki memurlara Devlet memurluğundan çıkarma cezası dışında kalan disiplin cezalarını,

Asayiş kolordu komutanlıkları, komando tugay komutanlıkları, komando alay komutanlıkları, Jandarma Komando Özel Asayiş ve Kurtarma Tugay Komutanlığı, eğitim tugay ve birlik komutanlıkları, il jandarma, ilçe jandarma ve geçici bölge komutanlıkları, eğitim ve öğretim kurumları kadrolarında bulunan yüzbaşı ve altı rütbelerdeki subay, astsubay, uzman jandarma ve diğer sınıflardaki memurlara meslekten çıkarma cezasını,

  1. Jandarma Genel Komutanlığı Yüksek Disiplin Kurulu; Genel Komutanlık merkez teşkilatı, asayiş kolordu komutanlıkları, komando tugay komutanlıkları, komando alay komutanlıkları, Jandarma Komando Özel Asayiş ve Kurtarma Tugay Komutanlığı, eğitim tugay ve birlik komutanlıkları, il jandarma, ilçe jandarma ve geçici bölge komutanlıkları, eğitim ve öğretim kurumları kadrolarında bulunan binbaşı ve yarbay rütbelerindeki subaylara meslekten çıkarma cezasını,
  2. Bakanlık Yüksek Disiplin Kurulu; Genel Komutanlık merkez teşkilatı, asayiş kolordu komutanlıkları, komando tugay komutanlıkları, komando alay komutanlıkları, Jandarma Komando Özel Asayiş ve Kurtarma Tugay Komutanlığı, eğitim tugay ve birlik komutanlıkları, il jandarma, ilçe jandarma ve geçici bölge komutanlıkları, eğitim ve öğretim kurumları kadrolarında bulunan, albay rütbesindeki personele meslekten çıkarma cezasını, generaller hakkında tüm disiplin cezalarını vermeye yetkilidir. (7068 S.K. m.20)

İl jandarma disiplin kurulunun meslekten çıkarma cezası kararları valinin önerisi, Jandarma Genel Komutanlığı Yüksek Disiplin Kurulunun uygun görüşü ve Bakanın onayıyla,

Genel Komutanlık Merkez Disiplin Kurulu ile eğitim ve öğretim kurumlarındaki disiplin kurullarının meslekten çıkarma cezası kararları Jandarma Genel Komutanlığı Yüksek Disiplin Kurulunun uygun görüşü ve Bakanın onayıyla,

Genel Komutanlık Yüksek Disiplin Kurulunun kararları Bakanın onayıyla kesinleşir. (7068 S.K. m.21)

  • Sahil Güvenlik Teşkilatı Açısından

  1. Bölge Komutanlığı Disiplin Kurulu; Bölge komutanlığı ve bağlı olan komutanlıklar ile bölgedeki diğer komutanlıklardaki uzman erbaş, sözleşmeli erbaş ve sözleşmeli erlere Devlet memurluğundan çıkarma cezası dışında kalan disiplin cezalarını,
  2. Eğitim ve Öğretim Kurumları Disiplin Kurulu; Kurum komutanlığı ve bağlı olan komutanlıklar ile bölgedeki diğer komutanlıklarda görevli veya öğrenim gören uzman erbaş, sözleşmeli erbaş ve sözleşmeli erlere Devlet memurluğundan çıkarma cezası dışında kalan disiplin cezalarını,
  3. Sahil Güvenlik Hava Komutanlığı Disiplin Kurulu; Hava komutanlığı ve bağlı olan komutanlıklar ile bölgedeki diğer komutanlıklardaki uzman erbaş, sözleşmeli erbaş ve sözleşmeli erlere Devlet memurluğundan çıkarma cezası dışında kalan disiplin cezalarını,
  4. Sahil Güvenlik Komutanlığı Merkez Disiplin Kurulu; Komutanlık merkez teşkilatında görevli uzman erbaş, sözleşmeli erbaş ve sözleşmeli erlere Devlet memurluğundan çıkarma cezası dışında kalan disiplin cezalarını,
  5. Sahil Güvenlik Komutanlığı Yüksek Disiplin Kurulu;
  • Bölge komutanlığı ve bağlı olan komutanlıklar ile bölgedeki diğer komutanlıklardaki bölge komutanı ve amiraller hariç subaylar, astsubaylar ve diğer sınıflardaki memurlara,
  • Kurum komutanlığı ve bağlı olan komutanlıklar ile bölgedeki diğer komutanlıklarda görevli öğretim komutanı ve amiraller hariç, öğrenim gören ve görevli subaylar, astsubaylar ve diğer sınıflardaki memurlara,
  • Hava komutanlığı ve bağlı olan komutanlıklar ile bölgedeki diğer komutanlıklardaki hava komutanı ve amiraller hariç subaylar, astsubaylar ve diğer sınıflardaki memurlara,
  • Komutanlık merkez teşkilatında görevli komutan yardımcıları, başkanlar ve amiraller hariç subaylar, astsubaylar ve diğer sınıflardaki memurlara meslekten çıkarma cezası vermeye yetkilidir.
  • Ayrıca komutanlık merkez teşkilatında görevli komutan yardımcıları, başkanlar ve amiraller hariç subaylar, astsubaylar ve diğer sınıflardaki memurlara meslekten çıkarma cezasını,
  • Amiral rütbesinde olmadıkları takdirde bölge komutanı, Eğitim ve Öğretim Komutanı, Hava Komutanı, merkez teşkilatında görevli komutan yardımcıları ve başkanlar hakkında memuriyetten çıkarma cezası dışında kalan disiplin cezalarını verebilir.
  1. Bakanlık Yüksek Disiplin Kurulu; Sahil Güvenlik Komutanlığı merkez teşkilatı, bölge komutanlıkları, eğitim ve öğretim kurumları, Hava Komutanlığı ile bunlara bağlı komutanlıklar ve bağlıları kadrolarında bulunan amiraller hakkında tüm disiplin cezalarını vermeye yetkilidir.(7068 S.K. m.23)

Bölge komutanlığı disiplin kurulunun meslekten çıkarma cezası kararları Sahil Güvenlik Komutanlığı Yüksek Disiplin Kurulunun uygun görüşü ve Bakanın onayıyla,

Hava Komutanlığı Disiplin Kurulu, Eğitim ve Öğretim Komutanlığı Disiplin Kurulu ve Sahil Güvenlik Komutanlığı Merkez Disiplin Kurulunun meslekten çıkarma cezası kararları Sahil Güvenlik Komutanlığı Yüksek Disiplin Kurulunun uygun görüşü ve Bakanın onayıyla,

Sahil Güvenlik Komutanlığı Yüksek Disiplin Kurulunun kararları Bakanın onayıyla kesinleşir. (7068 S.K. m.24)

meslekten cikarma cezasi 7068 kanun
meslekten cikarma cezasi 7068

Meslekten Çıkarma Cezasına İtiraz ve Cezanın Kesinleşmesi

7068 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanun’un 30. maddesinde disiplin cezalarına itiraz müessesesi şu şekilde düzenlenmiştir: “Disiplin amirleri tarafından verilen disiplin cezalarına karşı, cezanın tebliğ edilmesinden itibaren on gün içinde itiraz edilebilir. İtiraz, bir üst disiplin amirine yazılı olarak yapılır. Ancak vali, Emniyet Genel Müdürü, Jandarma Genel Komutanı veya Sahil Güvenlik Komutanının doğrudan verdikleri disiplin cezalarına karşı Bakanlık Yüksek Disiplin Kuruluna itiraz edilir. İtiraz üzerine Kurulun verdiği karar kesindir. Kaymakamın doğrudan verdiği disiplin cezalarına karşı ise valiye itiraz edilir. Süresi içinde itiraz edilmeyen cezalar kesinleşir.

İtiraz, yetkili merci tarafından otuz gün içinde karara bağlanır. İtiraz haklı görülürse itirazı inceleyen merci verilen cezayı hafifletebilir veya tamamen kaldırabilir. İtiraz haklı görülmez ise ret olunur. Karar itiraz edene tebliğ edilerek kesinleşir. İtiraz üzerine önceki cezadan daha ağır ceza verilemez. Bakan ile disiplin kurullarının verdiği disiplin cezalarına karşı ancak idari yargı yoluna başvurulabilir.” Yukarıda detaylı olarak yer verildiği üzere meslekten çıkarma cezası disiplin kurulları tarafından verilmektedir. Bu kapsamda, maddede de ifade edildiği üzere, meslekten çıkarma cezasına karşı, ancak idari yargı yoluna başvurulabilmektedir.

Disiplin Soruşturmasının Adli Soruşturma veya Kovuşturmadan Bağımsızlığı

Herhangi bir fiilden dolayı ilgili hakkında yapılan adli soruşturma veya kovuşturma, aynı fiilden dolayı ayrıca disiplin soruşturması ve tahkikat yapılmasını, disiplin cezası verilmesini ve bu cezanın yerine getirilmesini engellemez. (7068 S.K. m.5) Meslekten çıkarma cezasını gerektiren fiil ve haller aynı zamanda Türk Ceza Kanununda ya da diğer kanunlarda suç olarak öngörülmüş olup cezai müeyyideye tabi tutulmuş olabilir. Bu durumda, aynı fiilden dolayı memur hakkında hem disiplin soruşturması hem de ceza soruşturması ve sonrasında ceza kovuşturması başlatılabilir. Sonuç olarak meslekten çıkarılan kişi, aynı zamanda ve ayrıca ceza yaptırımıyla da karşı karşıya kalabilir ve hüküm giyebilir.

Benzer şekilde 657 sayılı Kanunda da disiplin kovuşturmasının yapılmış olmasının fiilin genel hükümler kapsamına girmesi halinde, sanık hakkında ayrıca ceza kovuşturması açılmasına engel teşkil etmeyeceği ve aynı olaydan dolayı memur hakkında ceza mahkemesinde kovuşturmaya başlanmış olmasının disiplin kovuşturmasını geciktiremeyeceği belirtilmiştir. (657 S. K. m.125, m.131)

Meslekten Çıkarma Cezası Disiplin Soruşturmasında Sahip Olunan Haklar

Disiplin soruşturması aşamasında sahip olunan haklar gerek 7068 sayılı Kanunun 31. maddesi gerekse de 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun ilgili maddeleri bağlamında incelenecektir.

  • Savunma Hakkı

Savunma hakkı tanınmadan memurlara disiplin cezası verilemeyeceği Anayasal bir ilkedir (Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, m.129/II). Savunma alınmadan verilen meslekten çıkarma cezası öncelikle Anayasanın ihlali anlamına gelecektir.7068 sayılı Kanunun 31. maddesinde de savunma hakkı belirtilmiştir. Buna göre; “Disiplin amirleri veya disiplin kurulları tarafından savunma alınmadan disiplin cezası verilemez. Disiplin amirince veya yetkili disiplin kurulu başkanı ya da görevlendireceği kurul üyelerinden biri tarafından ilgiliden savunma istenir. Savunma için verilen süre yedi günden az olamaz. Süresi içinde savunmasını yapmayan personel, savunma hakkından vazgeçmiş sayılır.”

Benzer şekilde 657 sayılı Kanunun 130. maddesinde de; “Devlet memuru hakkında savunması alınmadan disiplin cezası verilemez. Soruşturmayı yapanın veya yetkili disiplin kurulunun 7 günden az olmamak üzere verdiği süre içinde veya belirtilen bir tarihte savunmasını yapmayan memur, savunma hakkından vazgeçmiş sayılır.” düzenlemesine yer verilmiştir.

Savunma süresinin, dosyanın kapsamına ve hacmine, yöneltilen suçlamanın niteliğine ve istenen cezanın ağırlığına göre belirlenmesi gerekir. Bilhassa meslekten çıkarma gibi ağır sonuçlar doğuran cezalar söz konusu olduğunda kişinin kendisini savunması için makul, uygun ve yeterli bir süre tanınmalıdır. 7 günden az olmasa dahi hakkında kapsamlı ve hacimli bir dosya bulunan veya meslekten çıkarma cezası istenen kişiye yeterli bir savunma süresinin verilmemesi, savunma hakkının ihlali, dolayısıyla da verilen cezanın hukuka aykırılığı ve iptali sonucunu doğuracaktır.

Ayrıca 7068 sayılı Kanunun 31. maddesinin son fıkrasında ifade edildiği üzere, disiplin soruşturması aşamasında sözlü veya yazılı olarak savunma yapılabileceği gibi kendisi veya vekili vasıtasıyla savunma yapma hakkına sahip olunmaktadır. Bu kapsamda sözlü olarak savunma yapılması talebinde bulunulabilecek ve vekil aracılığı ile profesyonel yardım alınarak savunma yapılabilmesi mümkün olacaktır.

Yukarıda yer verilen düzenlemelere ek olarak savunma hakkının ne denli önemli bir hak olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesinde de ifade edilmiştir. Söz konusu düzenlemeye göre, bir suç ile itham edilen herkes kendisine karşı yöneltilen suçlamanın niteliği ve sebebinden en kısa sürede, anladığı bir dilde ve ayrıntılı olarak haberdar edilmeli ve savunmasını hazırlamak için gerekli zaman ve kolaylıklara sahip olmalıdır.

  • Soruşturma Evrakını İnceleme Hakkı

Hakkında disiplin soruşturması yapılan personel, kendisinden savunma istenmesinden itibaren soruşturma evrakını inceleme hakkına sahiptir. (7068 S.K. m.31) Ayrıca 657 sayılı Kanunda diğer disiplin cezalarından farklı olarak, hakkında memurluktan çıkarma cezası istenen memurun soruşturma evrakını inceleme hakkına sahip olduğu belirtilmiştir. Devlet memurluğundan ya da meslekten çıkarma cezası ile karşı karşıya kalan kişinin etkin bir savunma yapabilmesi için öncelikle soruşturma evrakını etraflı bir şekilde incelemesi gerekir. Kendisine yöneltilen fiillerin neler olduğu, söz konusu fiillere ilişkin ne gibi tespitlerin bulunduğu gibi hususların bilinmesi iyi bir savunmanın hazırlanabilmesi için şarttır. Uygulamada kimi zaman yetkililerce bu hakkın kullanılması engellenmekte ya da zorlaştırılmaktadır. Önemine işaret ettiğimiz üzere, gerekirse tekrar tekrar yazılı talepte bulunularak soruşturma evrakı incelenmelidir. Hukuka aykırı olarak söz konusu hakkın tanınmaması halinde ise yargı aşamasında bu durum mutlak surette ortaya konulmalıdır.

  • Tanık Dinletme Hakkı

Disiplin soruşturması aşamasında bulunan kişinin sahip olduğu bir diğer önemli hak da tanık dinletme hakkıdır ve bu hak da diğer haklar gibi kişinin masumiyetini ortaya koyabilmesi noktasında son derece önemlidir. Zira meslekten çıkarma cezasının verilmesi durumunda idari yargıya başvurulması gerekecek ve idari yargıda tanık dinletme hakkına sahip olunmayacaktır. Bu sebeple soruşturma aşamasında söz konusu hakkın etkin bir şekilde kullanılması gerekir. Olayla ilgili tanıklar liste halinde bildirilebileceği gibi tanıkların kurul önünde dinlenmesi de talep edilebilir.

Meslekten Çıkarma Cezasında Zamanaşımı

Fiilin işlendiğinin disiplin amiri tarafından öğrenildiği tarihten itibaren; meslekten çıkarma cezası ve Devlet memurluğundan çıkarma cezasında altı ay içinde disiplin soruşturmasına başlanmadığı takdirde disiplin cezası verme yetkisi zamanaşımına uğrar. Disiplin cezasını gerektiren fiillerin işlendiği tarihten itibaren iki yıl içinde disiplin cezası verilmediği takdirde ceza verme yetkisi zamanaşımına uğrar. Zamanaşımı, tamamlanmış suçlarda suçun işlendiği, kesintisiz suçlarda kesintinin gerçekleştiği, zincirleme suçlarda ise son suçun işlendiği tarihten itibaren işlemeye başlar.

Fiilin hatalı olarak vasıflandırıldığı veya düzeltilebilir bir şekil noksanlığı bulunduğu gerekçeleriyle disiplin cezasının mahkeme tarafından iptal edilmesi durumunda, kararın kesinleştiği tarihteki yetkili disiplin kurulu veya disiplin amiri, kararın tebliğinden itibaren ceza verme yetki ve sorumluluğu kapsamında yeniden değerlendirme yapar. (7068 S.K. m.29)

Benzer şekilde 657 sayılı Kanunun 127. maddesinde, memurluktan çıkarma cezasında altı ay içinde disiplin kovuşturmasına başlanmadığı takdirde disiplin cezası verme yetkisinin zamanaşımına uğrayacağı ve disiplin cezasını gerektiren fiil ve hallerin işlendiği tarihten itibaren  nihayet iki yıl içinde disiplin cezası verilmediği takdirde ceza verme yetkisinin zamanaşımına uğrayacağı ifade edilmiştir.

Meslekten Çıkarma Cezası İdari Dava

Kesinleşen disiplin cezalarına karşı iptal davası açılabilir. Dava açma süresi, kesinleşen cezanın personele tebliğinden itibaren başlar. Ancak Sahil Güvenlik Komutanlığının seyir halindeki gemi ve botlarında verilen cezalarda dava açma süresi, geminin bağlı bulunduğu üsse veya limana dönmesiyle başlar. (7068 S.K. m.32)

Özetle meslekten çıkarma cezası kişinin bütün hayatını etkileyecek nitelikte bir ceza olup disiplin soruşturması aşamasının ve sonraki aşamaların profesyonel bir yardım alınarak yürütülmesi büyük önem arz etmektedir. Şöyle ki disiplin soruşturması ve cezanın tesis edilme aşamaları oldukça karmaşık süreçlerdir. Bu süreçlerde savunma hakkının etkin bir şekilde kullanılabilmesi, soruşturma evrakının eksiksiz olarak incelenmesi, usule ilişkin bilhassa süreler ve yetkili kurulların oluşumu gibi hususların titizlikle takip edilmesi haklılığınızın ortaya konulabilmesi için zaruridir.

Dava açma süresi tebliğden itibaren 60 gündür.

Meslekten Çıkarma Cezası Danıştay Kararları

Danıştay 12. D., E. 2011/9670 K. 2012/3553 T. 25.5.2012 sayılı kararı

  • Meslekten Çıkarma Cezası
  • 7068 Sayılı Kanunun

Manisa İdare Mahkemesinin 13.9.2011 günlü, E:2011/113, K:2011/1632 sayılı kararıyla; Alanya 2. Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda Mahkemenin 15.10.2009 tarihli E:2009/86,K:2009/191 sayılı kararıyla sanık davacının 17 yaşındaki öğrencisiyle cebir, tehdit ve hile olmaksızın cinsel ilişikte bulunduğu sabit görülerek eyleminin reşit olmayan ile cinsel ilişki suçunu oluşturduğundan bahisle 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası verildiği ve Ceza Muhakemesi Kanunun 231/5 maddesi gereğince hükmün açıklamasının geri bırakılmasına karar verildiği, olayda davacıya isnat olunan disiplin suçu ile ceza hukuku anlamındaki suç birebir örtüşmemekle birlikte doğrudan ilintili olduğu, yani öğrenciyle rızası dışında veya rızasıyla cinsel ilişki yaşamak 1702 sayılı Kanunun 27/1 maddesindeki disiplin suçunun oluşması için yeterli olduğu ceza ve disiplin hukuk sistemlerinin birebir nitelemediği suçlar açısından, açıklanmayan mahkumiyet hükmünün doğrudan doğruya idare mahkemesi kararını belirlemeyeceği, deneme süresi sonunda adli sicil kaydı dahi yapılmayacak olan bu karara ait dava dosyasının ve disiplin soruşturması dosyasının idari yargı yerince münferiden değerlendirilerek disiplin suçunun unsurlarının oluşup-oluşmadığının tespitinin gerektiği, yapılan değerlendirmede;  şikayetçi kız öğrencinin okulda beden eğitimi öğretmenine yaptığı bir açıklamayla başlayan ve evvellemirde öğrencinin hapisteki abisinin bir arkadaşının tecavüzüne uğradığını beyan etmesiyle gelişen olayın, ilerleyen süreçte öğrencinin ifadesini değiştirerek bu kez kendisine evinde müzik dersi veren davacıya yöneldiği; ifadedeki bu değişikliğin bir çelişki olduğu; kaldı ki öğrencinin tecavüz suçlamasının ceza davasında da nitelik değiştirdiği; ayrıca davacının başka biriyle nişanlamasına da denk gelen bu dönemde öğrencisiyle cinsel manada birliktelik yaşadığına dair şikayetçi mağdurun ifadesi dışında iddiayı kanıtlayan veya destekleyen başkaca bir bulgunun belgenin veya emarenin bulunmadığı; dolasıyla mevcut delil durumunun davacının disiplin yönünden suçluluğunun kabulüne yeterli olmadığı, kadınların namus kavramı açısından kolay kolay bu tür bir iddiayı dile getiremeyecekleri şeklindeki inanışın ise, masumiyet karinesinin gözardı edilmesi sonucunu doğurmayacağı; fiilin vuku bulmasıyla onun hukuken ispatlanmasının farklı hususlar olduğu olayda da sanığın kendisine yöneltilen suçu işlediğinin ispatlanamadığı sonuç ve kanaatine varıldığından davacı hakkında tesis edilen işlemde hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle işlemin iptaline karar verilmiştir.

Davalı idarece, tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek idare mahkemesi kararının bozulması istenilmektedir.

1702 sayılı ilk ve Orta Tedrisat Muallimlerinin Terfi ve Tecziyeleri Hakkında Kanunun “meslekten çıkarma” cezasının uygulanacağı halleri düzenleyen 27 nci maddesinde “Gerek talebeye karşı ve gerek hariçte muallimlik sıfatı ile telif edilmeyen iffetsizliğin sabit olması ” hali sayılmıştır.

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun hükmün açıklanması ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin düzenlemeleri içeren 231. maddesinde de sanığa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda hükmolunan cezanın nitelik ve süresine göre belirlenen hallerde mahkemece hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebileceği hükme bağlanmış, maddenin devamında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için gerekli şartlar belirlenmiştir.

Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının kurulan hükmün sanık hakkında hukuki bir sonuç doğurmamasını ifade ettiği Ceza Muhakemesi Kanununun 231.maddesinde açıkça belirtilmiş olup, buna göre sanığın suçluluğu sabit olmakla birlikte Kanunda öngörülen denetimli serbestlik tedbirlerine uygun davranılması ve öngörülen diğer koşulların varlığı halinde suç hiç işlenmemiş gibi kabul edileceği açıktır.

Ancak 5271 sayılı Yasada düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesinin kamu görevi yürüten kişinin göreve devam yönünden değerlendirilmesinde, ceza mahkemesince yapılan yargılama sonucunda sanığın suçluluğu sabit görülerek hüküm kurulduğu ve suç işlediği sabit olan kişinin bu vasfıyla yürüttüğü kamu görevine etkisinin belirlenmesi gerekmekte olup, disiplin cezaları ve ceza verilmesine neden olan eylemler memurların çalıştıkları kurumun düzenine aykırı fiilleri nedeniyle kendilerine uygulanan zorlayıcı önlemler niteliğinde olduğundan disiplin cezasını gerektiren fiilin niteliğine göre ceza yargılamasında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmiş olması disiplin hukuku yönünden ortada bir ceza mahkumiyeti bulunmadığından bahisle disiplin cezası uygulanmaması sonucunu doğurmayacaktır. İşlenen fiilin niteliğinin yürütülen görevin gerektirdiği niteliklerin kaybedilmesi mahiyetinde olduğu hallerde fiilin karşılığı disiplin cezasının uygulanması yargı kararıyla suçun sabit olması hususu dikkate alınarak kamu görevlisinin tabi olduğu mevzuat yönünden yeniden değerlendirilmesi gerekmektedir.

Dosyanın incelenmesinden; davacı hakkında düzenlenen 23.11.2009 günlü ve 410/73 sayılı soruşturma raporuyla; Alanya 2.Ağır Ceza Mahkemesince verilen 15.10.2009 günlü ve E:2009/866,K:2009/191 sayılı kararla davacının 17 yaşında olan öğrencisiyle cebir , tehdit ve hile olmaksızın cinsel ilişkide bulunduğu, aynı suçun birden fazla işlenmiş olduğu, gerekçesiyle davacının 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası aldığı ve Ceza Muhakemesi Kanunun 231/5 maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair verilen ve kesinleşmiş  bulunan karara atıfta bulunularak davacının fiili disiplin yönünden, hakkında  1702 sayılı olup ilk ve ortaöğretim öğretmenlerinin terfi ve tecziyelerine ilişkin özel düzenlemeleri içeren  yasanın 27/1 maddesinde öngörülen “talebeye karşı muallimlik sıfatıyla telif edilemeyen iffetsizliği sabit olma kapsamında değerlendirilerek meslekten çıkarma cezası teklif edildiği ve ceza mahkemesi kararında yer alan sanık mağdure ve tanıkların beyanları ve bilirkişi değerlendirmelerinin incelenmesinden, Telekomünikasyon İdaresi Başkanlığından celp edilen HTS raporlarından davacı ve öğrencisinin gece gündüz birçok defa kesintisiz ve karşılıklı olarak telefon görüşmeleri ve mesajlaşmalarının bulunması ve davacının savunması içeriğinde yer alan beyanların değerlendirilmesinden davacıya isnad edilen ve 1702 sayılı Yasada karşılığını bulan fiilinin sübut bulduğu sonucuna varılmakta olup, anılan Yasanın 27/1 maddesi uyarınca tesis edilen işlemde hukuka aykırılık görülmemiştir.


Danıştay 5. Daire E. 2016/20443 K. 2018/15956 T. 1.10.2018 sayılı kararı

  • Meslekten Çıkarma Cezası
  • 7068 Sayılı Kanunun

Dava dosyasının incelenmesinden; İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü emrinde polis memuru olarak görev yapan davacının, kişisel verileri hukuka aykırı olarak V.K isimli şahsa verdiğinden bahisle Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü’nün 8/13. maddesi uyarınca; V.K isimli şahısla kurmuş olduğu birliktelik neticesinde şartları haiz olmayan kişilere usulsüz silah ruhsatı çıkarılmasının sağlanması, sahte diploma olayında B.K isimli şahıstan zorla para alınmak istenmesi ve KOM Daire Başkanlığına ait üzerinde kendi telefon numarasının yazılı olduğu polis amblemli kartın V.K’nın aracında ele geçirilmesi olaylarındaki fiilleriyle yetkisini ve nüfuzunu kendisine ve başkalarına çıkar sağlamak amacıyla kötüye kullanmak fiilini işlediğinden bahisle Tüzüğün 8/7. maddesi uyarınca meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin 12.3.2012 tarih ve 2012/85 sayılı Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulu kararının iptali istemiyle temyizen incelenmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

12.3.2012 tarih ve 2012/85 sayılı Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulu kararı ile Tüzüğün 8/7 ve 8/13. maddeleri uyarınca iki defa ayrı ayrı meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılan davacı tarafından her iki meslekten çıkarma cezasının iptali istemiyle dava açılmış ise de; İdare Mahkemesince, sadece Tüzüğün 8/7. maddesi uyarınca verilen meslekten çıkarma cezası yönünden değerlendirme yapılıp hüküm kurulduğu, dava konusu işlemin Tüzüğün 8/13. maddesi uyarınca verilen meslekten çıkarma cezasına ilişkin kısmı yönünden hüküm kurulmadığı görülmüştür.

Bu durumda, İdare Mahkemesince davaya konu iki meslekten çıkarma cezası arasında maddi veya hukuki yönden bağlılık ya da sebep-sonuç ilişkisi olup olmadığı yönünden değerlendirme yapılması, eğer meslekten çıkarma cezaları arasında bağlılık ya da sebep-sonuç ilişkisi olduğu görülürse her iki disiplin cezası için ayrı ayrı değerlendirme yapılıp hüküm kurulması; anılan meslekten çıkarma cezaları arasında maddi veya hukuki yönden bağlılık ya da sebep-sonuç ilişkisi bulunmadığı görülürse söz konusu disiplin cezalarına karşı ayrı ayrı dilekçelerle dava açılması gerekirken tek dilekçe ile dava açılmasında 2577 sayılı Kanun’un 5. maddesine uygunluk bulunmadığından 2577 sayılı Kanun’un 15/1-d maddesi uyarınca dava dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek dava konusu işlemin sadece Tüzüğün 8/7. maddesi uyarınca verilen meslekten çıkarma cezası yönünden hüküm kurulmasında hukuki isabet görülmemiştir.


Danıştay 5. Daire E. 2016/16163 K. 2018/12112 T. 15.3.2018 sayılı kararı

  • Meslekten Çıkarma Cezası
  • 7068 Sayılı Kanunun

3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunun Ek 7. maddesinde, Genel Müdürlük Merkez Disiplin Kurulu ile öğretim ve eğitim kurumlarındaki Polis Disiplin kurullarının meslekten çıkarma dışındaki kararlarının Emniyet Genel Müdürünün onayı; meslekten çıkarma kararlarının ise Genel Müdürlük Yüksek Disiplin Kurulunun görüşü ve Bakanın onayı ile kesinleşeceği hükmüne yer verilmiştir.

Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü’nün 8/7. maddesinde, “yetkisini veya nüfuzunu kendisine veya başkasına çıkar sağlamak amacıyla kötüye kullanmak” fiili, meslekten çıkarma cezasını gerektiren fiil, hal ve durumlar arasında sayılmıştır.

Aynı Tüzüğün 15. maddesinde, kararın verildiği güne kadar geçmiş hizmetleri olumlu ve sicilleri iyi olan memurlara Tüzük’te gösterilen cezanın bir derece aşağısının uygulanabileceği hükme bağlanmıştır.

Anılan hükümler birlikte değerlendirildiğinde, soruşturmacı tarafından teklif edilen cezanın yetkili disiplin kurullarınca görüşülmesi sırasında, eylemin sabit görülmesi buna karşılık Tüzük’te gösterilen cezanın bir derece aşağısının uygulanması gerektiği yönünde kanaate ulaşılması durumunda teklif edilen asıl cezayı vermeye yetkili disiplin kurullarının bu yetkilerini kendilerinin kullanması gerektiği, verecekleri kararların ise anılan Kanunda belirtilen makamlar tarafından onaylanacağı sonucuna varılmaktadır.

Dava dosyasının incelenmesinden, davacının, asli görevi olan trafik denetimlerini yapmadığı ve yaptırmadığı ve dolayısıyla yetkisini ve nüfuzunu kendisine veya başkalarına çıkar sağlamak amacıyla veya kin veya dostluk nedeniyle kötüye kullanmak suçunu işlediği sübuta erdiğinden Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğünün 8/7. maddesi uyarınca meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılmasının teklif edildiği; bu teklif doğrultusunda Emniyet Genel Müdürlüğü Merkez Disiplin Kurulunun 20.1.2011 tarih ve 2011/4 sayılı kararıyla meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılması gerekmekte ise de aynı Tüzüğün 15. maddesinin uygulanması suretiyle 24 ay uzun süreli durdurma cezası ilecezalandırılması üzerine temyizen incelenmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Bu durumda, Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğünde öngörülen ve davacı hakkında önerilen “meslekten çıkarma” cezasının Genel Müdürlük Yüksek Disiplin Kurulunda görüşülmesi, Tüzüğün 15. maddesinde öngörülen koşulların varlığı halinde bir derece aşağı cezanın uygulanması kararının da, meslekten çıkarma cezasında olduğu gibi, 3201 sayılı Kanunun Ek 7. maddesinde yer alan hüküm gereğince Emniyet Genel Müdürünün önerisi, Genel Müdürlük Yüksek Disiplin Kurulunun görüşü ve Bakanın onayı ile kesinleşmesi gerektiğinden, Emniyet Genel Müdürlüğü Merkez Disiplin Kurulunda görüşülüp karara bağlanarak, Emniyet Genel Müdürünün onayı ile tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.


Danıştay 2. Daire Başkanlığı 2021/8118 E. 2021/1672 K.

  • Meslekten Çıkarma Cezası
  • 7068 Sayılı Kanunun

İstemin Konusu : … İdare Mahkemesi’nce verilen… günlü, E:  K: sayılı kararın bozulmasına dair Danıştay Beşinci Dairesi’nin 18/12/2018 günlü, E:2016/56507, K:2018/18485 sayılı kararının; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.

Dava Konusu İstem: Dava; … İl Emniyet Müdürlüğü emrinde polis memuru olarak görev yapan davacının, “genelev ya da tek başına fuhuş yapılan yerlerde, bar, pavyon, gazino vb. yerlerde çalışan kadınlarla ya da çevresinde iffetsizlikle tanınan kadın ya da erkeklerle karı-koca gibi yaşamak ya da ilişki kurmak” fiilini işlediğinden bahisle Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğünün 8/16. maddesi uyarınca meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulunun… günlü, … sayılı kararının iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: … İdare Mahkemesi’nin… günlü, E: K: sayılı kararıyla; davacının 24/12/2010 tarihinde… Otelinde C.D. isimli şahıs ile aynı odada birlikte kalması eylemi nedeniyle bu tarihten itibaren iki yıl içerisinde (en geç 24/12/2012 tarihinde) disiplin cezası ile cezalandırılmasının mümkün olduğu, dava konusu disiplin cezası 05/08/2015 tarihinde tesis edildiğinden, anılan eylemin sübuta erip ermediği konusunda bir değerlendirme yapılmasına hukuken olanak bulunmadığı, soruşturma dosyasındaki diğer deliller olan mesajlaşma ve arama kayıtlarının ise içeriğinin bilinmediği, bu durumda davacıya isnat olunan “çevresinde iffetsizlikle tanınan erkeklerle karı-koca gibi yaşamak ya da ilişki kurmak” fiilinin her türlü şüpheden uzak kesin ve yeterli delillerle ortaya konulamadığı anlaşıldığından, davacının Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğünün 8/16. maddesi uyarınca meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulunun dava konusu… günlü, … sayılı kararının iptaline, bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiştir

Anılan kararın davalı idare tarafından temyiz edilmesi üzerine, Danıştay Beşinci Dairesi’nin 18/12/2018 günlü, E:2016/56507, K:2018/18485 sayılı kararıyla; davacının, C.D. isimli şahısla otelde aynı odada birlikte kalması ile telefonla ve internet üzerinden iletişim kurması fiilleri bir bütün olarak değerlendirildiğinde, “çevresinde iffetsizlikle tanınan erkeklerle ilişki kurmak” eyleminin sübuta erdiği, her ne kadar C.D. isimli şahısla 2010 yılından sonra bir araya gelerek görüşmese de, 25/08/2013 tarihi itibarıyla mesajlaşma ve telefonlaşma şeklinde ilişkisini sürdürdüğü anlaşılmakta olup, davacının süre gelen bu fiilleri nedeniyle 2 yıllık ceza verme zamanaşımı süresinin dolduğundan bahsedilmesine imkân bulunmadığı ve davacının fiillerinin Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğünün 8/16. maddesinde düzenlenen fiiller ile örtüştüğü, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, İdare Mahkemesi kararı bozulmuştur.

Karar Düzeltme Talebinde Bulunanın İddiaları: Davacı tarafından, kendisine aynı fiilden dolayı iki defa ceza verildiği, hakkında tesis edilen meslekten çıkarma cezasının iptaline ilişkin mahkeme kararı kesinleşmeden bu defa 6 ay kısa süreli durdurma cezası verildiği, yürürlüğe giren 7068 sayılı Kanun ile suç tanımının değiştiği, lehe olan hükmün uygulanması gerektiği, kaldı ki C.D. isimli şahsın daha sonra verdiği ifadesinde kendisine iftira attığını belirttiği, üzerine atılı fiili işlemediği ileri sürülerek, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararının düzeltilmesi istenilmektedir.

Karşı Tarafın Cevabı: Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hâkimi : … Düşüncesi: Davacının karar düzeltme isteminin kabulü ile bozma kararının kaldırılarak, dava konusu işlemin iptali yolundaki ilk derece mahkemesi kararının, yargılama sürecinde yapılan mevzuat değişikliği nedeniyle davacı lehine olan hükmün değerlendirilerek uygulanması gerektiği gerekçesiyle bozulması gerektiği düşünülmektedir.

Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; Danıştay Beşinci Dairesi tarafından, Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 günlü, K:2020/62 sayılı kararının “Ortak Hükümler” kısmının 6. fıkrası uyarınca, ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize iletilen davada, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

Kararın düzeltilmesi dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesinin 1/c fıkrasına uygun bulunduğundan, davacının karar düzeltme istemin kabulü ile Danıştay Beşinci Dairesi’nin 18/12/2018 günlü, E:2016/56507, K:2018/18485 sayılı kararı kaldırılarak uyuşmazlığın esası yeniden incelendi:

Maddi Olay:  Dava dosyasının incelenmesinden; … İl Emniyet Müdürlüğü emrinde polis memuru olarak görev yapan davacının; hakkında başlatılan soruşturma sonucunda “genelev ya da tek başına fuhuş yapılan yerlerde, bar, pavyon, gazino vb. yerlerde çalışan kadınlarla ya da çevresinde iffetsizlikle tanınan kadın ya da erkeklerle karı-koca gibi yaşamak ya da ilişki kurmak” fiilini işlediğinden bahisle Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğünün 8. maddesinin 16. fıkrası uyarınca meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulunun… günlü, … sayılı kararının iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle incelenmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İlgili Mevzuat:  Uyuşmazlığa konu disiplin cezasının tesis edildiği tarih itibarıyla yürürlükte bulunan Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü’nün ”Meslekten çıkarma” başlıklı 8. maddesinin 16. fıkrasında; “Genelev ya da tek başına fuhuş yapılan yerlerde, bar, pavyon, gazino vb. yerlerde çalışan kadınlarla ya da çevresinde iffetsizlikle tanınan kadın ya da erkeklerle karı – koca gibi yaşamak ya da ilişki kurmak,” fiili meslekten çıkarma cezasını gerektiren fiiller arasında düzenlenmiştir.

08/03/2018 tarih ve 30354 sayılı (Mükerrer) Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ve emniyet teşkilatı mensuplarına ilişkin disiplin kurallarını yeniden düzenleyen 7068 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin Kabul Edilmesine Dair Kanun’un 8/6-ş hükmünde ise; ”iffetsizliği bilinen veya anlaşılmış olan bir kimse ile bilerek evlenmek ya da evlilik bağını devam ettirmek veya böyle bir kimseyi yanında bulundurmak ya da nikâhsız olarak devamlı surette yaşamakta ısrar etmek” fiilinin meslekten çıkarma cezasını gerektirdiği kurala bağlanmıştır.

Hukuki Değerlendirme: Anayasa Mahkemesinin 13/01/2016 tarih ve E:2015/85, K:2016/3 sayılı kararı ile Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü uyarınca verilen dava konusu disiplin cezasının yasal dayanağı olan, 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu’nun 83. maddesinin birinci cümlesinin, “yaptırım konusu eylemleri yasal düzeyde belirlememesi ve bireylerin hangi somut olguya hangi hukuksal yaptırımın veya sonucun bağlandığını belirli bir açıklık ve kesinlikte öngörebilmelerine yasal çerçevede imkân tanımaması nedeniyle, Anayasa’nın 38. ve 128. maddelerine aykırı olduğu” gerekçesiyle iptaline karar verilmiş ve anılan madde, 08/03/2018 tarih ve 30354 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, 7068 sayılı “Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin Kabul Edilmesine Dair Kanun’un 37. maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır.

Bu sebeple, dava devam ederken, davacının fiiline uygulanacak disiplin cezasına ilişkin mevzuatta değişiklik olması nedeniyle uyuşmazlığın çözülebilmesi için öncelikle davacının işlediği fiile hangi mevzuat hükmünün uygulanması gerektiği hususunun karara bağlanması gerekmektedir.

Ceza hukuku kökenli bir ilke olan ancak zaman içinde hukukun tüm dallarında geçerli bir ilke olarak benimsenen lehe olan hükmün uygulanması ilkesi; işlendiği zamanın hukuki normları uyarınca suç sayılan bir fiilin sonradan yürürlüğe giren bir düzenleme ile suç olmaktan çıkarılmış bulunması veya sonradan yürürlüğe giren düzenlemenin suçun işlendiği zaman mevcut olan düzenlemeye göre suçlunun lehine sonuçlar doğurması durumunda, failin lehine olan sonraki normun daha önce işlenmiş olan fiillere uygulanmasını öngörmektedir.
İdare hukuku alanında, kural olarak idari işlemlerin yargısal denetimi tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan mevzuata göre yapılmakta ise de, yukarıda yer verilen lehe olan normun uygulanması ilkesinin disiplin cezaları yönünden de geçerli olduğunun kabulü gerekmektedir. Dolayısıyla, fiilin işlendiği tarih itibarıyla yürürlükte bulunan mevzuat ile daha sonra yürürlüğe giren mevzuat hükümleri farklı ise disiplin cezası ile cezalandırılacak olan kişilerin lehine olan mevzuat hükmü dikkate alınmalıdır.

Yukarıda yer verilen ve davacının eylemine karşılık gelen eski düzenleme ile yeni düzenleme birlikte incelendiğinde, madde metninden de anlaşıldığı üzere, davacının Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü’nün 8/16. maddesinde yer alan ceza ile cezalandırılmasına temel olan disiplin suçunun, sonraki tarihli Kanun ile fiilin çerçevesi daha daraltılarak yeniden düzenlendiği görülmektedir.

Bu bağlamda, davacının disiplin cezası ile cezalandırılmasına temel olan eyleminin sınırlarının belirlenmesinde mevcut hukuki durum itibarıyla lehe düzenleme yapılmış olması ve “suç ve cezada lehe olan kuralın uygulanması” kuralının disiplin yaptırımları yönünden de geçerli bir ilke olması karşısında, mevzuat değişikliği ile oluşan yeni hukuki durum uyarınca, dava konusu disiplin cezasının dayanağı Tüzük hükümleri ile 7068 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin Kabul Edilmesine Dair Kanun hükümlerinin karşılaştırılması ve davacı lehine olan hüküm dikkate alınarak bir karar verilmesi gerekmektedir.

Açıklanan nedenlerle;

1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN KABULÜNE;

2. … İdare Mahkemesi’nce verilen… günlü, E:  K: sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun temyize konu kararın verildiği tarih itibarıyla yürürlükte olan haliyle 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca BOZULMASINA;

3. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesinin 3622 sayılı Kanun ile değişik 3. fıkrası uyarınca ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine, 29/04/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

X
kadim hukuk ve danışmanlık