İdari Yargılama Usulü Kanunu 7. Madde (İYUK)

idari yargilama usulu kanunu 7 madde

İdari Yargılama Usulü Kanunu 7. Madde

Dava Açma Süresi

1. Dava açma süresi, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştay’da ve idare mahkemelerinde altmış ve vergi mahkemelerinde otuz gündür.

2. Bu süreler;

a) İdari uyuşmazlıklarda; yazılı bildirimin yapıldığı,

b) Vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezalarından doğan uyuşmazlıklarda: Tahakkuku tahsile bağlı olan vergilerde tahsilâtın; tebliğ yapılan hallerde veya tebliğ yerine geçen işlemlerde tebliğin; tevkif yoluyla alınan vergilerde istihkak sahiplerine ödemenin; tescile bağlı vergilerde tescilin yapıldığı ve idarenin dava açması gereken konularda ise ilgili merci veya komisyon kararının idareye geldiği;

Tarihi izleyen günden başlar.

3. Adresleri belli olmayanlara özel kanunlarındaki hükümlere göre ilan yoluyla bildirim yapılan hallerde, özel kanununda aksine bir hüküm bulunmadıkça süre, son ilan tarihini izleyen günden itibaren on beş gün sonra işlemeye başlar.

4. İlanı gereken düzenleyici işlemlerde dava süresi, ilan tarihini izleyen günden itibaren başlar. Ancak bu işlemlerin uygulanması üzerine ilgililer, düzenleyici işlem veya uygulanan işlem yahut her ikisi aleyhine birden dava açabilirler. Düzenleyici işlemin iptal edilmemiş olması bu düzenlemeye dayalı işlemin iptaline engel olmaz.

İdari Yargılama Usulü Kanunu 7. Madde Açıklaması

Kanun’un bu maddesinde genel dava açma süreleri düzenlenmektedir. Kanun, uyuşmazlığın görev alanına dâhil olduğu yargı merciine göre dava açma süreleri bakımından farklılık öngörmektedir. Buna göre genel dava açma süreleri idare mahkemelerinde ve ilk derece mahkemesi olarak Danıştay’ın görev alanına giren uyuşmazlıklarda altmış gün, vergi mahkemelerinin görev alanına giren uyuşmazlıklarda otuz gündür. Şu halde vergi, resim ve harçlar ile benzeri mal yükümlerden kaynaklanan bir uyuşmazlık ilk derece mahkemesi olarak Danıştay’ın görev alanında ise dava açma süresi yine altmış gün olacaktır. Maddede yer alan bu süreler genel dava açma süreleri olup özel hükümler de ve özel kanunlarda farklı sürelerin öngörülmesi halinde bu özel dava açma süreleri uygulanır. Örneğin İYUK’un 20/A maddesinde düzenlenen ivedi yargı lama usulünde dava açma süresi otuz, 20/B maddesinde düzenlenen merkezi ve ortak sınavlarla ilgili dava açma süresi ise on gün olarak öngörülmüştür. Dava açma süresinin genel dava açma sürelerinden farklı olduğu düzenleme örneklerini çoğaltmak mümkündür.

İdari yargılama usulünde idari istikrar ilkesi uyarınca dava açma süreleri hukuk yargılamasındaki zamanaşımı veya hak düşürücü sürelere göre kısa tutulmuştur. Kamu hukuku işlemlerinin uzun süreler zarfında şüphe içerisinde bırakılması idari faaliyetlerin gerektirdiği hız ve intizamla gerçekleşmesine engel olabilecektir. Ayrıca kamu hizmetlerin ifa edilmesine yardımcı olan işlemlerin kısa bir süre zarfında kesinlik kazanması gerekmektedir.  Ancak yoklukla malul olan idari işlemlere karşı bu sürelere tabi olmaksızın dava açılabilmesi mümkündür.

  • İlgili Makale: 
  • 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu (İYUK) Tam Metin: 

idari yargilama usulu kanunu 7 madde iyuk
idari yargilama usulu kanunu 7 madde iyuk

İdari Yargılama Usulü Kanunu 7. Madde Dava Açma Süresi Emsal Kararlar

Danıştay 3. Dairesi Esas: 2015/ 11248, Karar: 2015 / 8282

  • İdari Yargılama Usulü Kanunu 7. Madde
  • Dava Açma Süresi

İdari yargılamada dava açma ve kanun yollarına başvurma süreleri kendine özgü hak düşürücü süreler olup, kamu düzenini ilgilendirdiğinden taraflarca ileri sürülmese bile davanın her aşamasında ilgili yargı mercii tarafından re’sen dikkate alınması gereken bir husus olduğu gibi bu sürelerin durması veya kesilmesini gerektiren durumlar ancak yasal bir düzenlemeyle yapılabilir.

5604 sayılı Mali Tatil İhdas Edilmesi Hakkında Kanunun 1’inci maddesinde her yıl Temmuz ayının birinden yirmisine kadar mali tatil uygulanacağı, Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre belirli sürelerde yapılması gereken muhasebe kayıt süreleri, bildirim süreleri ve vergiyle ilgili işlemlere ilişkin dava açma sürelerinin mali tatil süresince işlemeyeceği, belirtilen sürelerin mali tatilin bitiminden itibaren tekrar işlemeye başlayacağı hükme bağlanmış olup, kanunun gerekçesinde düzenlemenin amacının, 3568 sayılı Kanuna göre çalışan meslek mensuplarının, mükelleflerin vergiyle ilgili mevzuattan kaynaklanan işlemlerini takip ederken maruz kaldıkları yoğun stresten uzaklaştırılmaları olduğu belirtilmiştir.

Söz konusu maddenin uygulanmasına ilişkin olarak düzenlenip, 30.6.2007 günlü 26568 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 1 Sıra No’lu Mali Tatil Uygulanması Hakkında Genel Tebliğin “Mali Tatil Nedeniyle İşlemeyen Süreler” başlıklı 5’inci maddesinin 3’üncü bendinde, ikmalin, re’sen ve idarece yapılmış olan tarhiyatlara karşı mükelleflerin dava açma süresinin, tarhiyata ilişkin vergi ve ceza ihbarnamesinin tebliğ tarihinden itibaren 30 gün olduğu, dava açma süresinin mali tatile rastlaması halinde sürenin mali tatil süresince işlemeyeceği açıklanmıştır.
Yukarıda değinilen düzenlemelere göre, mükelleflerin vergiyle ilgili işlemlerini takip eden 3568 sayılı Kanuna tabi meslek mensuplarına yoğun şekilde ihtiyaç duyulan dönemlerde, bu meslek mensuplarının yeterli ölçüde dinlenmelerinin temin edilmesi amacıyla kanunla öngörüldüğü anlaşılan mali tatil süresince, 5604 sayılı Kanunda açıkça vergiyle ilgili işlemlere ilişkin dava açma sürelerinin işlemeyeceği kurala bağlanmış iken, benzer şekilde bir hükmün öngörülmediği temyiz başvurusuna ilişkin sürenin de işlemeyeceği sonucuna ulaşmaya olanak bulunmamaktadır.

Bu durumda, her yılın 1-20 Temmuz tarihleri arasında geçerli olan mali tatil süresince temyiz yoluna başvuru süresi işlemeye devam edeceğinden, Bursa …Vergi Mahkemesinin ………… sayılı kararının davacıya 1.6.2015 gününde tebliğ edildiği, temyiz istemine ilişkin dilekçenin ise otuz günlük süre geçirildikten sonra 31.8.2015 tarihinde Bursa … Vergi Mahkemesinde kayda geçtiği anlaşıldığından, temyiz isteminin süre aşımı nedeniyle incelenme olanağı bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin süre aşımı nedeniyle reddine, davacıdan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca 57,60 TL maktu harç alınmasına, kararın tebliğ tarihini izleyen on beş gün içinde Danıştay nezdinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 18.11.2015 gününde oyçokluğuyla karar verildi.


Danıştay 5. Dairesi E: 2003/ 5993, K: 2004 / 2832

  • İdari Yargılama Usulü Kanunu 7. Madde
  • Dava Açma Süresi

Ankara 2. İdare Mahkemesinin 30.6.2003 günlü, E:2002/1404, K:2003/1039 sayılı kararıyla; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 7. maddesinde, dava açma süresinin, idari işlemin bildirim tarihinden itibaren 60 gün olduğu; bu sürenin yazılı bildirimin yapıldığı tarihi izleyen günden başlayacağı hükmü getirildiği; bakılan davada, idarece dava konusu işlemin 26.7.2002 tarihinde davacıya tebliğ edilmek istenildiği; ilgilinin sözü edilen tebligatı almaktan kaçınması üzerine bu durumun 26.7.2002 tarihli tutanakla kayıt altına alındığı; bu suretle yazılı bildirimle beklenen amacın gerçekleştiği; sözü edilen tarihi izleyen 27.7.2002 gününden itibaren 60 gün içinde dava açılması gerekirken, bu süre geçtikten sonra 25.9.2002 tarihinde açılan davanın süre aşımı nedeniyle esasının incelenemeyeceği gerekçesiyle dava reddedilmiştir.

Bakılan davada, Mahkemece; dava konusu işlemin 26.7.2002 tarihinde davacıya tebliğ edilmek istenildiği; ilgilinin sözü edilen tebligatı almaktan kaçınması üzerine bu durumun 26.7.2002 tarihli tutanakla kayıt altına alındığı, bu suretle yazılı bildirimden beklenen amacın gerçekleştiği gerekçesine yer verilerek, dava süresi, tutanak tarihini izleyen günden itibaren başlatılmış ise de, sözü edilen tutanakta dava konusu işlemin, yazılı bildirimden beklenen amacı gerçekleştirecek şekilde tüm unsurlarıyla ilgilisine aktarıldığı ve bu suretle duyurulduğu yolunda bilgi bulunmadığı; idarece, Dairemizin 23.3.2004 tarihli ara kararına cevap olarak gönderilen belgelerden davacının sözü edilen evrakı tebellüğden kaçınması üzerine ilgili evrakın Tebligat Kanunu’nun 21. ve Tebligat Tüzüğü’nün 30. maddeleri uyarınca davacıya tebliğ edildiğine dair bilgi ve belge de sunulmadığı anlaşıldığından, söz konusu tutanağa dayanılarak dava açma süresinin başlatılmasında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

Belirtilen durum karşısında, dava dilekçesinde gösterilen bildirim tarihine (2.8.2002) göre süresinde açılan davada, İdare Mahkemesince uyuşmazlığın esasının incelenmesi gerekirken, süre aşımı yönünden davanın reddinde hukuki isabet görülmemiştir.


Danıştay 13. Dairesi E: 2015/50, K: 2018/357

  • İdari Yargılama Usulü Kanunu 7. Madde
  • Dava Açma Süresi 

Dosyanın incelenmesinden, ….. ili, Merkez ilçesi, …….. mahallesi, …… caddesi üzerinde bulunan davacıya ait işyerinde kıyılmış tütün, sarılmış sigara ve makaron bulundurduğunun 14.11.2013 günlü tutanak ile tespiti neticesinde 4733 sayılı Kanunun 8. maddesine aykırı olarak kurumdan uygunluk belgesi almadan makaron ürettiği, sattığı veya satışa arz ettiğinden bahisle davacıya ait işyerindeki 2808 eyma, 53 maria, 1 watson marka makarona 13.12.2013 tarihli işlem ile el konulduğu ve söz konusu işlemde idari yaptırım kararına karşı 15 gün içinde Sulh Ceza Mahkemesine başvuru yapılabileceğinin belirtilmesi üzerine 21.04.2014 tarihinde bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

 Bu durumda, 4733 sayılı Kanun uyarınca verilen idari yaptırımlara karşı dava açma süresinin işlemin tebliği tarihinden itibaren 15 gün içerisinde idare mahkemesinde açılacağının özel olarak düzenlendiği ve idari yaptırıma ilişkin olan dava konusu işlemin tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içerisinde dava açılması gerektiği, bu kapsamda Devletin, işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorunda olduğunu öngören Anayasa’nın 40. maddesinin ikinci fıkrasındaki düzenlemeye rağmen, davalı idare tarafından davacıya gönderilen 13.12.2013 tarihli davalı idare işleminde davacının 15 gün içerisinde Sulh Ceza Mahkemesine başvurulacağı belirtilerek, hangi kanun yolları ve mercilere başvurabileceğinin yanlış belirtildiği, idarenin doğru bilgilendirme yükümlülüğünü yerine getirmemesi ve hak arama özgürlüğünün ihlal edilmiş olması karşısında 13.12.2013 tarihli işlemin davacıya tebliğ edildiği tarihte dava açma süresinin işlemeye başladığı kabul edilemeyeceğinden, süresinde açılan davada Mahkemece işin esasının incelenmesi gerekirken davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesinde usul hükümlerine uygunluk bulunmamaktadır.


Danıştay 13.Dairesi E: 2012/1718, K: 2013/2862

  • İdari Yargılama Usulü Kanunu 7. Madde
  • Dava Açma Süresi 

Dosyanın incelenmesinden; İzmit Seka Devlet Hastanesi Baştabipliği tarafından 27.05.2011 tarihinde açık ihale usulüyle yapılan “2011-2012-2013 Yılı 29 Ay 117 Kişi ile Malzemeli Genel Temizlik Hizmeti” işi ihalesinin, ihale yetkilisi tarafından “Savunma sunan istekliler Kamu İhale Genel Tebliği’nin 79. maddesine göre yetersiz görüldüğünden teklifler değerlendirme dışı bırakılmıştır. İhale Komisyonu tarafından yeterli olarak kalan firmanın teklifi ile diğer teklifler arasında fiyat farkı bulunması” gerekçesiyle 15.06.2011 tarihinde iptal edildiği, ihalenin iptal edildiğine dair bildirim işleminin 23.06.2011 tarihinde tebliğ edildiği, bu işlem üzerine davacı tarafından davalı idareye 04.07.2011 tarihinde yapılan şikâyet başvurusunun 18.07.2011 tarihinde tebliğ edilen 12.07.2011 tarih ve 08845 sayılı işlem ile reddedildiği, ayrıca davacı tarafından Kamu İhale Kurumuna yapılan 27.06.2011 tarih ve 31008 sayılı başvurunun 11.07.2011 tarih ve 2321 sayılı karar ile; uyuşmazlığa konu ihaledeki söz konusu iptal kararının şikâyet ya da itirazen şikâyet üzerine alınmadığından bahisle görev yönünden reddine karar verildiği, söz konusu ihalenin iptaline ilişkin işlemin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Olayda, ihalenin iptal edildiğinin bildirimine yönelik 16.06.2011 tarihli yazıda ihalenin iptal gerekçelerine yer verildiği, ancak bildirim işleminin içeriğinde bu işleme karşı hangi süre içerisinde, hangi mercilere başvurulabileceğinin belirtilmediği, davacının hangi sürede hangi merciye başvuruda bulunması gerektiği noktasında kesin bilgiye sahip olmaması nedeniyle önce Kamu İhale Kurumu’na 27.06.2011 tarihinde başvurduğu, Diğer yandan, İdare Mahkemesi’nce dava hakkında yeniden bir karar verileceğinden, davalı idare tarafından, idare lehine avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiği yönündeki iddiası bu aşamada incelenmemiştir.

Açıklanan nedenlerle; temyiz isteminin kabulü ile 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca Kocaeli 1. İdare Mahkemesi’nin 16.12.2011 tarih ve E:2011/1169, K:2011/1424 sayılı kararının bozulmasına, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 07.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu E: 2003/ 1009, K: 2006 / 2127

  • İdari Yargılama Usulü Kanunu 7. Madde
  • Dava Açma Süresi 

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 7. maddesinde dava açma süresinin, özel kanunlarda ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştay’da ve İdare Mahkemelerinde altmış gün olduğu hükme bağlanmış olup, sözü edilen maddenin 4. fıkrasında da, ilanı gereken düzenleyici işlemlerde dava süresinin, ilan tarihini izleyen günden itibaren başlayacağı; ancak bu işlemlerin uygulanması üzerine ilgililerin, düzenleyici işlem veya uygulanan işlem yada her ikisi aleyhine dava açabilecekleri; aynı Kanunun 10. maddesinde de, ilgililerin haklarında İdari davaya konu olabilecek bir işlem veya eylemin yapılması için idari makamlara başvurabilecekleri, altmış gün içinde bir cevap verilmezse isteğin reddedilmiş sayılacağı, ilgililerin altmış günün bittiği tarihten itibaren dava açma süresi içinde, konusuna göre Danıştay’a, idare ve vergi mahkemelerine dava açabilecekleri hükmüne yer verilmiştir.

Dava konusu edilen Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü Personeli Görevde Yükselme Yönetmeliği 6.2.2000 tarihli, 23956 sayılı Resmi Gazete’de ve bu Yönetmelikte Değişiklik Yapılması Hakkında Yönetmelik de 27.6.2001 günü, 24445 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak ilan edilmiş ise de, davacı tarafından, mühendis kadrosuna atanmak amacıyla yapılan 10.7.2002 günü başvurunun cevap verilmemek suretiyle reddedilmesine ilişkin işlem üzerine, bu işleme veya düzenleyici işleme ya da her iki işleme karşı birden dava açılabileceğinde kuşku bulunmamaktadır.

Buna göre, bakılan davada; zımmi ret şeklinde gerçekleşen uygulama işleminden sonra, bu işlem dava konusu edilmeksizin, düzenleyici i.şleme karşı açılan dava; uygulama işlemine karşı öngörülen dava açma süresi içerisinde bulunduğundan, davanın süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin Daire kararında hukuki isabet görülmemiştir.


İdari Yargılama Usulü Kanunu 7. Madde Hakkında Emsal Karar Aramak İçin: https://karararama.danistay.gov.tr/

Yorum Gönderin

asgari ucret

Asgari Ücret Nedir? Asgari Ücrete Zam Olacak Mı?

Nafaka indirim davası, nafaka yükümlüsü ya da alacaklısının maddi durumunda gelen değişiklik sebebiyle nafaka miktarının değiştirmek için açılan davaya denir. […]

3600 gunden emeklilik

3600 Günden Emeklilik Nedir? Şartları Nelerdir?

Nafaka indirim davası, nafaka yükümlüsü ya da alacaklısının maddi durumunda gelen değişiklik sebebiyle nafaka miktarının değiştirmek için açılan davaya denir. […]

ankaradaki karakollarin adres telefon

Ankara’daki Karakolların Adres – Telefon – İletişim Bilgileri

Nafaka indirim davası, nafaka yükümlüsü ya da alacaklısının maddi durumunda gelen değişiklik sebebiyle nafaka miktarının değiştirmek için açılan davaya denir. […]

X
kadim hukuk ve danışmanlık