Gözaltına alma, savcılık kararı ile kolluk kuvvetleri tarafından şüphelinin özgürlüğünün kanunda belirtilen azami sürelerde kısıtlanmasıdır. Tutuklama kararının soruşturma evresinde sulh ceza hakimi tarafından verilmesi gerekirken gözaltına alma işlemi için hakim kararı gerekmez. Ceza muhakemesi hukukumuzda özgürlüğü kısıtlayıcı sonuçlar doğuran bazı koruma tedbirleri vardır. Koruma tedbirleri ceza muhakemesinin sağlıklı yürütülmesi ve maddi gerçeğin bulunması için araçtır. Koruma tedbirleri sürekli değil geçici niteliktedir.
Ceza Muhakemesi Kanunu 91’inci maddesi, “Yukarıdaki maddeye göre yakalanan kişi, Cumhuriyet Savcılığınca bırakılmazsa, soruşturmanın tamamlanması için gözaltına alınmasına karar verilebilir,” demek suretiyle yakalanan kişinin Cumhuriyet savcısı tarafından bırakılmadığı halde gözaltına alınacağını söylemektedir. Cumhuriyet savcısının gözaltına alma kararı verebilmesi için CMK’nın 91’inci maddesinin 2. fıkrası gereği iki koşulun bir arada bulunması zorunludur:
- Gözaltına almanın soruşturma yönünden zorunlu bulunması,
- Kişinin bir suç işlediğini düşündürebilecek emarelerin varlığı.
Koruma tedbirleri, ceza muhakemesinin gereği gibi yapılabilmesi veya hükmün infazının mümkün kılınması amacıyla muhakeme sürecinde başvurulabilen ve hükümden önce, gerektiğinde zor kullanılmak suretiyle bazı temel hak ve özgürlüklere geçici müdahaleyi gerektiren işlemlerdir. Ceza Muhakemesi Kanunu’nun(CMK) 90 ila 144.maddeleri arasında koruma tedbirleri ile ilgili düzenlemelere yer verilmiştir. CMK’nın “Koruma Tedbirleri” başlıklı Dördüncü Kısım’da, öncelikle kişi özgürlüğünü kısıtlayan tedbirlerden başlamak üzere sistematik olarak sırasıyla;
- Yakalama,
- Gözaltına alma,
- Tutuklama,
- Adli kontrol,
- Arama ve el koyma,
- Telekomünikasyon yoluyla iletişimin denetlenmesi,
- Gizli soruşturmacı görevlendirilmesi ve
- Teknik araçlarla izleme koruma tedbirleri ile ilgili düzenlemelere yer verilmiştir.
Gözaltına Alma Nedir?
Yakalama, İfade Alma ve Gözaltına Alma Yönetmeliği 4. madde uyarınca gözaltına alma, kanunun verdiği yetkiye göre, yakalanan kişinin hakkındaki işlemlerin tamamlanması amacıyla, yetkili hakim önüne çıkarılmasına veya serbest bırakılmasına kadar kanunî süre içinde sağlığına zarar vermeyecek şekilde özgürlüğünün geçici olarak kısıtlanıp alıkonulmasını ifade eder. Gözaltına alma işleminin hukuka aykırı yapılması halinde gözaltına alınan şüphelinin “haksız gözaltı tazminatı” talep etme hakkı vardır.
Gözaltına alma; Kanunun verdiği yetkiye göre, yakalanan kişinin hakkındaki işlemlerin tamamlanması amacıyla, yetkili hakim önüne çıkarılmasına veya serbest bırakılmasına kadar kanuni süre içinde sağlığına zarar vermeyecek şekilde özgürlüğünün geçici olarak kısıtlanıp alıkonulmasını ifade etmektedir. Gözaltına alınma tutuklama gibi bir koruma tedbiridir. Bu tedbire soruşturmanın tamamlanması için başvurulmaktadır. Gözaltına alma, soruşturma yönünden zorunlu olması ve kişinin bir suçu işlediğini gösteren somut delillerin varlığına bağlıdır. Bu iki koşulun birlikte gerçekleşmesi şarttır.
İlgili madde şu şekilde düzenlenmiştir:
CMK Madde 91
(1) Yukarıdaki maddeye göre yakalanan kişi, Cumhuriyet Savcılığınca bırakılmazsa, soruşturmanın tamamlanması için gözaltına alınmasına karar verilebilir. (Değişik ikinci cümle: 25/5/2005 – 5353/8 md.) Gözaltı süresi, yakalama yerine en yakın hâkim veya mahkemeye gönderilmesi için zorunlu süre hariç, yakalama anından itibaren yirmi dört saati geçemez. (Ek cümle: 25/5/2005 5353/8 md.) Yakalama yerine yakın hâkim veya mahkemeye gönderilme için zorunlu süre on iki saatten fazla olamaz,
(2) Gözaltına alma, bu tedbirin soruşturma yönünden zorunlu olmasına ve kişinin bir suçu işlediği şüphesini gösteren somut delillerin varlığına bağlıdır.
(3) Toplu olarak işlenen suçlarda, delillerin toplanmasındaki güçlük veya şüpheli sayısının çokluğu nedeniyle; Cumhuriyet savcısı gözaltı süresinin, her defasında bir günü geçmemek üzere, üç gün süreyle uzatılmasına yazılı olarak emir verebilir. Gözaltı süresinin uzatılması emri gözaltına alınana derhâl tebliğ edilir.
(4) (Ek: 27/3/2015-6638/13 md.) Suçüstü hâlleriyle sınırlı olmak kaydıyla; kişi hakkında aşağıdaki bentlerde belirtilen suçlarda mülki amirlerce belirlenecek kolluk amirleri tarafından yirmi dört saate kadar, şiddet olaylarının yaygınlaşarak kamu düzeninin ciddi şekilde bozulmasına yol açabilecek toplumsal olaylar sırasında ve toplu olarak işlenen suçlarda kırk sekiz saate kadar gözaltına alınma kararı verilebilir. Gözaltına alma nedeninin ortadan kalkması hâlinde veya işlemlerin tamamlanması üzerine derhâl ve her hâlde en geç yukarıda belirtilen sürelerin sonunda Cumhuriyet savcısına, yapılan işlemler hakkında bilgi verilerek talimatı doğrultusunda hareket edilir. Kişi serbest bırakılmazsa yukarıdaki fıkralara göre işlem yapılır. Ancak kişi en geç kırk sekiz saat, toplu olarak işlenen suçlarda dört gün içinde hâkim önüne çıkarılır. Bu fıkra kapsamında kolluk tarafından gözaltına alınan kişiler hakkında da gözaltına ilişkin hükümler uygulanır.
a) Toplumsal olaylar sırasında işlenen cebir ve şiddet içeren suçlar.
b) 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda yer alan;
- Kasten öldürme (madde 81, 82), taksirle öldürme (madde 85),
- Kasten yaralama (madde 86, 87),
- Cinsel saldırı (madde 102),
- Çocukların cinsel istismarı (madde 103),
- Hırsızlık (madde 141, 142),
- Yağma (madde 148, 149),
- Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti (madde 188),
- Bulaşıcı hastalıklara ilişkin tedbirlere aykırı davranma (madde 195),
- Fuhuş (madde 227),
- Kötü muamele (madde 232),
c) 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununda yer alan suçlar.
d) 6/10/1983 tarihli ve 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununun 33 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen suçlar.
e) 10/6/1949 tarihli ve 5442 sayılı İl İdaresi Kanununa dayanılarak ilan edilen sokağa çıkma yasağını ihlal etme.
f) 21/3/2007 tarihli ve 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun 3 üncü maddesinde belirtilen suçlar.
(5) Yakalama işlemine, gözaltına alma ve gözaltı süresinin uzatılmasına ilişkin Cumhuriyet savcısının yazılı emrine karşı, yakalanan kişi, müdafii veya kanunî temsilcisi, eşi ya da birinci veya ikinci derecede kan hısımı, hemen serbest bırakılmayı sağlamak için sulh ceza hâkimine başvurabilir. Sulh ceza hâkimi incelemeyi evrak üzerinde yaparak derhâl ve nihayet yirmidört saat dolmadan başvuruyu sonuçlandırır. Yakalamanın veya gözaltına alma veya gözaltı süresini uzatmanın yerinde olduğu kanısına varılırsa başvuru reddedilir ya da yakalananIn derhâl soruşturma evrakı ile Cumhuriyet Savcılığında hazır bulundurulmasına karar verilir.
(6) Gözaltı süresinin dolması veya sulh ceza hâkiminin kararı üzerine serbest bırakılan kişi hakkında yakalamaya neden olan fiille ilgili yeni ve yeterli delil elde edilmedikçe ve Cumhuriyet savcısının kararı olmadıkça bir daha aynı nedenle yakalama işlemi uygulanamaz.
(7) Gözaltına alınan kişi bırakılmazsa, en geç bu süreler sonunda sulh ceza hâkimi önüne çıkarılıp sorguya çekilir. Sorguda müdafii de hazır bulunur.
Gözaltına Alma Sebepleri
Yakalama işlemi zorunlu olarak kişinin gözaltına alınmasını gerektirmemektedir. Herkesin yakalama yetkisinin olduğu hallerde yakalanıp kolluğa teslim edilen veya doğrudan doğruya kolluk tarafından yakalanan kişi ve olay hakkında, emri doğrultusunda işlem yapılmak üzere kolluk tarafından Cumhuriyet savcısına hemen bilgi verilir. Yakalanan kişi Cumhuriyet savcısının kararıyla gözaltına alınabileceği gibi, yine Cumhuriyet savcısının kararıyla serbest de bırakabilir. Soruşturma evresinde cumhuriyet savcısının şüpheli hakkında gözaltına alma kararı verebilmesi için iki şartın bulunması gereklidir.
- Gözaltına alma, bu tedbirin soruşturma yönünden zorunlu olmasına,(CMK 91/1 Madde)
- Şüphelinin bir suçu işlediği şüphesini gösteren somut delillerin varlığına bağlıdır .(CMK 91/2 Madde)
Cumhuriyet savcısı her iki şartın bir arada bulunmadığı hallerde gözaltına alma kararı veremez. Kişi hürriyeti ve güvenliği, Anayasamız ve uluslararası sözleşmelerle teminat altına alınmıştır. Gözaltı kararının kişi hürriyeti ve güvenliğini kısıtlayıcı bir karar olduğu şüphesizdir. Belirtilen sebeple gözaltı kararı için “suçun işlendiğini düşündürebilecek emarelerin varlığı “ yerine “suçun işlendiğini gösteren somut delillerin varlığı” aranacaktır. Gözaltı kararı verilebilmesi için gereken her iki şartın bir arada bulunmadığı hallerde savcılık şüpheliyi gözaltına almak yerine davetiye ile ifade alma veya diğer işlemlere çağırabilir. Şüpheli kendiliğinden gelmediği takdirde gözaltı işlemi yerine şüpheli hakkında zorla getirme kararı verilebilir.
Cumhuriyet savcısı soruşturmanın gereği gibi yapılması için zorunlu olmadıkça gözaltına alma tedbirine başvuramaz. Örneğin, şüpheli hakkında yakalama işlemi yapılmış olmasına rağmen kimliği belli değilse, kimliğinin tespiti amacıyla gözaltına alınabilir. Şüphelinin hazır bulunması gereken birtakım işlemler yapılacaksa, şüphelinin bu nedenlerle de gözaltına alınması mümkündür. Örneğin, şüpheliye teşhis, yer gösterme, parmak izi alınması gibi işlemler yaptırılması gerekiyorsa, savcılık tarafından gözaltı kararı verilebilir.
Kolluk Tarafından Gözaltına Alınma
Cumhuriyet savcısının kararı olmaksızın, soruşturma sürecinde kolluğun kendiliğinden gözaltı kararı vermesi ve kişileri gözaltında tutması mümkün değildir. Bu kuralın istisnasını oluşturan 91/4. fıkra hükmüne göre kolluk amirleri tarafından gözaltına alınma kararı verilebilmektedir. Kolluk tarafından;
- Suçüstü halleriyle sınırlı olmak kaydıyla,
- Kişi hakkında 91/4 maddede bentler halinde belirtilen suçlarda mülki amirlerce belirlenecek kolluk amirleri tarafından yirmi dört saate kadar,
- Şiddet olaylarının yaygınlaşarak kamu düzeninin ciddi şekilde bozulmasına yol açabilecek toplumsal olaylar sırasında ve toplu olarak işlenen suçlarda kırk sekiz saate kadar gözaltına alınma kararı verilebilir.
Gözaltına alma nedeninin ortadan kalkması halinde veya işlemlerin tamamlanması üzerine derhal ve her halde en geç yirmi dört veya kırk sekiz saatlik sürelerin sonunda Cumhuriyet Savcısına yapılan işlemler hakkında bilgi verilerek talimatı doğrultusunda hareket edilir. Kişi serbest bırakılmazsa CMK 91. Madde hükümlerine göre işlemler yapılır. Ancak kişi en geç kırk sekiz saat, toplu olarak işlenen suçlarda dört gün içerisinde hakim önüne çıkarılır.
CMK’nın 168.maddesine göre; olay yerinde görevine ait işlemlere başlayan adli kolluk görevlisi, bunların yapılmasına engel olan veya yetkisi içinde aldığı tedbirlere aykırı davranan kişileri, işlem sonuçlanıncaya kadar ve gerektiğinde zor kullanarak bundan men etme yetkisine sahiptir. Ancak, adli kolluğun olay yerinde aldığı tedbirlere uyulmaması halinde sahip bulunduğu yetkiyi düzenleyen bu hüküm, kolluğa, kişiyi gözaltına alma yetkisi vermemektedir. Nitekim 168.maddenin gerekçesinde bu husus ifade edilmiştir.
Gözaltına Alma Kararı
CMK’nın 90.maddesi uyarınca yakalanan kişi Cumhuriyet Başsavcılığınca serbest bırakılmazsa, soruşturmanın tamamlanması için gözaltına alınmasına karar verilebilir (CMK 91/1.md.) Cumhuriyet savcısı gözaltına alma kararı verirse yakalanan şüpheli, sağlık raporları alınarak nezarethaneye konulur. Cumhuriyet Savcısının gözaltına alma hususunda karar vermesi, gözaltına alma tedbirinin soruşturma yönünden, yani suçun ve faillerin araştırılması bakımından zorunlu olmasına ve kişinin suçu işlediğini gösteren somut delillerin varlığına bağlıdır (CMK 91/2.md.). C. Savcısı gözaltına alma kararını verirken bu iki koşulun varlığını değerlendirecektir.
Gözaltı kararını vermeye yetkili merci Cumhuriyet Savcısıdır. Suçun işlendiğini gösteren somut deliller ve soruşturma yönünden zorunluluk yoksa gözaltına alma kararı verilemez. Koşulların bulunup bulunmadığını Cumhuriyet Savcısı takdir eder. Cumhuriyet Savcısı, gözaltına alma emrini kural olarak yazılı şekilde kolluk birimlerine verir; fakat gecikmesinde sakınca bulunan hallerde anılan emri, daha sonra yazılı olarak iletmek koşulu ile sözlü olarak da verebilir.
Cumhuriyet savcısı, 90.madde uyarınca yakalanan şüphelinin gözaltına alınması konusunda kolluğa sözlü emir verebileceği gibi bu emri yazılı olarak da bildirebilir. Cumhuriyet savcısının yakalanan şüphelinin serbest bırakılmasını emretmemesi de gözaltı kararı niteliğindedir. Nitekim YGİY 13/1.maddesinde “5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 90. maddesine göre yakalanan kişi Cumhuriyet savcısı tarafından bırakılması emredilmezse, soruşturmanın tamamlanması için gözaltına alınır” denilmektedir.
Çocukların Gözaltına Alma Usulü
Çocukların gözaltına alma şartları yetişkinlere göre farklıdır. Çocuklar için gözaltına alma koşulları şu şekildedir:
- 12 yaşından küçük çocuklar: Fiili işlediği zaman 12 yaşını doldurmamış olan çocuklar ve 15 yaşını doldurmamış sağır ve dilsizler; suç nedeni ile gözaltına alınamaz ve hiçbir suretle suç tespitinde kullanılamaz. Kimlik ve suç tespiti amacı ile yakalama yapılabilir. Kimlik tespitinden hemen sonra serbest bırakılır. Tespit edilen kimlik ve suç, mahkeme başkanı veya hâkimi tarafından tedbir kararı alınmasına esas olmak üzere derhâl Cumhuriyet başsavcılığına bildirilir. (Yön. 19. maddesi)
- 12 yaşından büyük çocuklar: 12 yaşını doldurmuş, ancak onsekiz yaşını doldurmamış olanlar suç sebebi ile yakalanabilirler. Bu çocuklar, yakınları ile müdafiye (avukata) haber verilerek derhal Cumhuriyet başsavcılığına sevk edilirler; bunlarla ilgili soruşturma Cumhuriyet başsavcısı veya görevlendireceği Cumhuriyet savcısı tarafından bizzat yapılır ve aşağıdaki hükümlere göre yürütülür. (Yön. 19. maddesi)
- Çocuğun gözaltına alındığı ana-baba veya vasisine bildirilir.
- Kendi talebi olmasa bile müdafiden (avukat) yararlandırılır, ana-baba veya vasisi müdafi (avukat) seçebilir.
- Müdafi (avukat) hazır bulundurulmak şartı ile şüpheli çocuğun ifadesi alınır.
- Kendisinin yararına aykırı olduğu saptanmadığı veya kanunî bir engel bulunmadığı durumlarda ana-babası veya vasisi ifade alınırken hazır bulunabilir.
- Yetişkinlerden ayrı yerlerde tutulur.
- 2253 sayılı Çocuk Mahkemelerinin Kuruluşu, Görev ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanunda yazılı suçlar büyüklerle beraber işlendiği takdirde soruşturma evresinde çocuklarla ilgili evrak ayrılır, soruşturmaları ayrı ayrı yürütülür.
- Çocukların kimlikleri ve eylemleri mutlaka gizli tutulur.
- Suçun mağduru çocuksa, bunlara karşı işlenen suçüstü hâllerinde, kovuşturulması suçtan zarar gören kimsenin şikâyetine bağlı olan fiillerde şüphelinin yakalanması ve soruşturma yapılması için şikâyet şartı aranmaz.
- Çocuklarla ilgili işlemler mümkün olduğu ölçüde sivil kıyafetli görevliler tarafından yerine getirilir.
- Çocuklara kelepçe, bağ ve benzeri aletler takılamaz. Ancak, zorunlu hallerde çocuğun kaçmasını, kendisinin veya başkalarının hayat veya beden bütünlükleri bakımından doğabilecek tehlikeleri önlemek için kolluk tarafından gerekli önlemler alınır.
Gözaltı İşlemlerinin Denetimi
Cumhuriyet Başsavcıları veya görevlendirecekleri Cumhuriyet Savcıları, adli görevlerinin gereği olarak, gözaltına alınan kişilerin bulundurulacağı nezarethaneleri, varsa ifade odalarını, bu kişilerin durumlarını, gözaltına alınma neden ve sürelerin, gözaltına alınma ile ilgili kayıt işlemlerini denetler ve sonucunu nezarethaneye alınanlar defterine kaydederler. Böylece adli kolluğun, asılsız iddialardan kurtarılması, gözaltına alınan kişilerin haklarının korunması ve nezarethanelerde insan haklarına aykırı muamelelerin yapılmamasının sağlanması amaçlanmıştır.
Gözaltına alınan hangi görevlinin sorumluluğuna bırakılacağı, gözaltı işlemlerine ilişkin kayıt ve defterlerin nasıl tutulacağı, gözaltına alınmanın başlangıcında bu tedbire son verildiğinde hangi tutanakların tutulacağı, gözaltına alınan kişiye hangi tutanakların verileceği ile kolluk tarafından gerçekleştirilen yakalama işlemlerinin yürütülmesinde uygulanacak kurallar CMK 99. maddesi hükmü uyarınca düzenlenen Yakalama, Gözaltına Alma ve İfade Alma yönetmeliğinde belirtilmiştir.
Yakalama, Gözaltına Alma ve İfade Alma Yönetmeliği (YGİY)’nin 12.maddesinde nezarethaneye alınanların kaydına ait defterde yer verilmesi zorunlu bilgiler gösterilmiş, nezarethanelerin ve ifade alma odalarının 11.maddesinde “nezarethane işlemleri”, fiziki şartları ise anılan yönetmeliğin 25.maddesinde düzenlenmiştir. Nezarethane ve ifade alma odalarının standartlara uygun olduğunu sağlamak amacıyla kolluk kuvvetlerinin yetkili birimleri tarafından denetleme yapılmaktadır. (YGİY 26.md.)
Gözaltı Süresi
Gözaltı süresi bireysel suçlarda ve toplu olarak işlenen suçlarda farklı olarak düzenlenmiştir.
- Toplu suç, aralarındaki iştirak iradesi bulunmasa da üç veya daha fazla kişi tarafından toplu olarak işlenen suçlarda delillerin toplanmasındaki güçlük veya şüpheli sayısının çokluğu nedeniyle; Cumhuriyet savcısı gözaltı süresinin, her defasında bir günü geçmemek üzere, üç gün süreyle uzatılmasına yazılı olarak emir Böylece toplu suçlarda gözaltı süresi fazla dört gün olacaktır.
- Bireysel olarak işlenen suçlarda, yakalama yeri ne en yakın hakim veya mahkemeye gönderilmesi için zorunlu süre hariç, yakalama anından itibaren yirmi dört saati geçemez. Yakalama yerine en yakın hakim veya mahkemeye gönderilme için zorunlu süre on iki saatten fazla olamaz. (CMK 91/1.md.) Böylece gözaltı süresi, yakalama anından itibaren otuz altı saati geçemeyecektir. Ancak gözaltı süreleri azami süreler olup, gözaltına alınan kişilerin işlemlerinin kısa sürede bitirilmesi esastır. Göz altına alınanlar, işlemleri bitirildikten sonra gözaltı süresinin dolması beklenmeksizin kolluk kuvvetince ilgili Cumhuriyet başsavcılığına derhal sevk edilir. (YGİY 17/3,4.md.) Kimse, gözaltı süreleri geçtikten sonra hakim kararı olmaksızın hürriyetinden mahrum bırakılamaz. (YGİY 14/1.md.)
Gözaltı süresinin uzatılma emri gözaltına alınana derhal tebliğ edilir (CMK 91/3.md.). Buna göre, Cumhuriyet savcısı, toplu olarak işlenen suçlarda her defasında delillerin toplanmışlık durumunu veya şüpheli sayısını dikkate almak suretiyle, en fazla üç gün olabilen uzatma süresinin tamamını kullanmayabileceği gibi, icabında bir günden az olacak şekilde yani belirli bir saati geçmemek üzere de süreyi uzatma emri verebilir. CMK’nın 91/4. fıkrasındaki koşulların varlığı halinde mülki amirlerce belirlenecek kolluk amiri en fazla kırksekiz saate kadar gözaltına alınma kararı verebilir.
Gözaltına alma nedeninin ortadan kalkması halinde veya işlemlerin tamamlanması üzerine derhal ve her halde en geç bireysel suçlarda yirmidört saatlik, toplumsal olaylar sırasında ve toplu olarak işlenen suçlarda kırksekiz saatlik sürelerin sonunda Cumhuriyet Savcısına, yapılan işlemler hakkında bilgi verilerek talimatı doğrultusunda hareket edilir. Kişi serbest bırakılmazsa CMK 91. Maddesinin ilk üç fıkrasına göre işlem yapılır. Ancak bireysel suçlarda kişi en geç kırksekiz saat, toplu olarak suçlarda dört gün içinde hakim önüne çıkarılır. CMK’nın 91/5-6 ve 7. fikraları 4. fıkra kapsamında kolluk tarafından gözaltına alınan kişiler hakkında da uygulanır.
Gözaltı süresi, şüpheli ellerinde bulunan adli makamlara şüpheli ile yapılacak olan adli işlemlerin tamamlanması için tanınmıştır. Gözaltında şüpheliye yapılan en önemli işlemlerden bazıları şunlardır:
- Şüphelinin kimliğini tespit etme,
- Şüphelinin ifadesini alma, yer erme işlemi yapma,
- Teşhis etme
- Parmak izi alma
- Muayene
Gözaltına alınan kişi bu adli işlemler tamamlandıktan sonra sulh ceza hakimi önüne çıkarılıp sor guya çekilir. Cumhuriyet Savcısı sulh ceza hakiminden sadece şüphelinin sorguya çekilmesini isteyebileceği gibi, sorgu sonunda tutuklanmasını da talep edebilir. Sorgu sırasında müdafi de hazır bulunur. Burada zorunlu müdafiliğin özel bir uygulaması öngörülmüş olup, CMK.nun 150.maddesinin ikinci ve üçüncü fıkralarındaki zorunlu müdafilik şartlarının bulunması aranmayacaktır.
Şiddet Olaylarının Yaygınlaşması Halinde Gözaltına Alma Süresi
Suçüstü halleriyle sınırlı olmak suretiyle; kişi hakkında aşağıdaki belirtilen suçlarda mülki amirlerce belirlenecek kolluk amirleri tarafından 24 saate kadar, şiddet olaylarının yaygınlaşarak kamu düzeninin ciddi şekilde bozulmasına yol açabilecek toplumsal olaylar sırasında ve toplu olarak işlenen suçlarda 48 saate kadar gözaltına alınma kararı verilebilir.
Gözaltına alma nedeninin ortadan kalkması halinde veya işlemlerin tamamlanması üzerine derhal ve her halde en geç yirmi dört veya kırk sekiz saatlik belirtilen sürelerin sonunda Cumhuriyet savcısına, yapılan işlemler hakkında bilgi verilerek talimatı doğrultusunda hareket edilir. Kişi serbest bırakılmazsa genel hükümlere göre hakim önüne çıkarılmak üzere işlem yapılır. Ancak kişi ek gözaltı kararı ile birlikte en geç 48 saat, toplu olarak işlenen suçlarda en geç 4 gün içinde hakim önüne çıkarılır. Bu fıkra kapsamında kolluk tarafından gözaltına alınan kişiler hakkında da gözaltına ilişkin hükümler uygulanır. (CMK 91/4.Madde)
Suçüstü halleriyle sınırlı olmak kaydıyla; kolluk amirlerinin gözaltına alma kararıyla aşağıdaki suçlarda 24 saate kadar, şiddet olaylarının yaygınlaşarak kamu düzeninin ciddi şekilde bozulmasına yol açabilecek toplumsal olaylarda suçüstü hallerinde kolluk amirlerinin talimatıyla gözaltına alınan şüpheli en geç 48 saat, toplu suçlarda ise en geç 4 gün içinde hakim önüne çıkarılır:
- Toplumsal olaylar sırasında işlenen cebir ve şiddet içeren suçlar.
- Kasten öldürme (TCK 81 ve 82. madde)
- Taksirle öldürme (TCK 85. madde)
- Kasten yaralama ((TCK 86 ve 87. madde)
- Cinsel saldırı (TCK 102. madde)
- Çocukların cinsel istismarı (TCK 103. madde)
- Hırsızlık (TCK 142. madde)
- Yağma (TCK 148. madde)
- Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti (TCK 188. madde)
- Bulaşıcı hastalıklara ilişkin tedbirlere aykırı davranma (TCK 185. madde)
- Fuhuş (TCK 227. madde)
- Kötü muamele (TCK 232. madde)
- 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamında suçlar.
- 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununun 33. maddesinin birinci fıkrasının a bendinde belirtilen suçlar.
- 5442 sayılı İl İdaresi Kanununa dayanılarak ilan edilen sokağa çıkma yasağını ihlal etme.
- 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun 3. maddesinde belirtilen kaçakçılık suçları.
Yeniden Yakalama ve Gözaltına Alma Yasağı
CMK’nın 91/6.fıkrasına göre; gözaltı süresinin dolması veya sulh ceza hakiminin kararı üzerine serbest bırakılan kişi hakkında yakalamaya neden olan fiille ilgili yeni ve yeterli delil elde edilmedikçe ve Cumhuriyet savcısının kararı olmadıkça bir daha aynı nedenle yakalama işlemi uygulanamaz. Yeni delil, herhangi bir nedenle adli makamların eline geçmemiş delildir. Yeterli delil ise yakalamayı haklı kılacak, suçun işlendiği konusunda yeterli şüphe uyandıran delildir.
Hüküm, birden fazla yakalamanın şartlarını belirlemektedir. Yakalama, gözaltına alma veya gözaltı süresinin uzatılmasına itiraz üzerine ya da kanuni gözaltı sürelerinin dolması nedeniyle serbest bırakılmış olan kişi, soruşturmanın durumunda her hangi bir gelişme olmadıkça yeniden yakalanamaz. Böylece, özellikle gözaltı sürelerinin kısalığı öne sürülerek, uygulamada yakalama ve hükümlerinin dolanılması önlenmek istenmiştir. Kişinin aynı soruşturma kapsamında yeniden yakalanabilmesi ve gözaltına alınabilmesi için iki şartın birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir. İlk olarak yeni ve yeterli delil olmalıdır. Buna göre, kişi serbest bırakıldıktan sonra yeni delil elde edilmiş olacak ve bu delil, kişinin yakalanıp gözaltına alınmasını haklı gösterecek yeterlikte olacaktır. İkinci ve çok önemli bir şart ise, yakalamanın ancak Cumhuriyet savcısının kararıyla (yazılı emriyle) yapılabilmesidir. Böylece kolluk kendiliğinden kişiyi yakalayamayacaktır.
Gözaltına Alınan Kişinin Hakları
Gözaltına alınan kişinin haklarına bakacak olursak;
- Gözaltı işlemine karşı itiraz etme ve denetlenmesi hakkı
- Yakınlarını arama ve haber verilmesini isteme hakkı,
- Bir avukatın hukuksal yardımından yararlanma hakkı
- Haklarınız ve ne ile suçlandığınız hakkında bilgilendirilme
- Bir doktor tarafından muayene edilme hakkı (Sağlık kontrolü)
- Üzerinize atılı suçla ilgili bilgi vermeme-susma hakkı
- Yakalama işleminin ve gözaltına ilişkin kararların denetlenmesi
Yakalama işlemine, gözaltına alma ve gözaltı süresinin uzatılmasına ilişkin Cumhuriyet savcısının yazılı emrine karşı, yakalanan kişi, müdafii veya kanuni temsilcisi, eşi ya da birinci veya ikinci derece kan hısımı, hemen serbest bırakılmayı sağlamak için sulh ceza hakimine başvurabilir. Yakalanan kişinin dilekçesi yetkili hakime en seri şekilde ulaştırılır. Sulh ceza hakimi incelemeyi evrak üzerinde yaparak derhal ve nihayet yirmi dört saat dolmadan başvuruyu sonuçlandırır. CMK’nın 91. Maddesine göre yakalamanın veya gözaltına alma veya gözaltı süresini uzatmanın yerinde olduğu kanısına varılırsa başvurusu reddedilir ya da yakalananın derhal soruşturma evrakı ile Cumhuriyet Başsavcılığında hazır bulundurulmasına karar verilir.
- Yakalanan ve gözaltına alınanın durumunun yakınlarına bildirilmesi
Şüpheli veya sanık yakalandığında, gözaltına alındığında veya gözaltı süresi uzatıldığında, Cumhuriyet savcısının emriyle bir kınına veya belirlediği bir kişiye gecikmeksizin haber verilir. Yakalanan veya gözaltına alınan yabancı ise, yazılı olarak karşı çıkmaması halinde, durumu, vatandaşı olduğu devletin konsolosluğuna bildirilir. (CMK 95.md.). Haber vermenin usulü YGİY’nin 8.maddesinde ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Yakalanmaları yakınlarına bildirilmeyen kişiler uğradıkları tüm maddi manevi zararları Devletten isteme hakkına sahiptirler. (CMK 141/1-h md.)
- Yakalama gözaltında sağlık kontrolü
Yakalanan kişinin gözaltına alınacak olması veya zor kullanılarak yakalanması hallerinde hekim kontrolünden geçirilerek yakalanma anındaki sağlık durumu belirlenir. Gözaltına alınan kişinin herhangi bir nedenle yerinin değiştirilmesi, gözaltı süresinin uzatılması, serbest bırakılması veya adli mercilere sevk edilmesi işlemlerinden önce de sağlık durumu hekim raporu ile tespit edilir. Tıbbi muayene, kontrol ve tedavi, adli tıp kurumu ya da resmi sağlık kuruluşlarınca yapılacaktır. (YGİY 9.md.) Sağlık kontrolünün nasıl yapılacağı CMK’nın 99.maddesi uyarınca Yönetmelik hükümlerine bırakılmıştır. Yakalama, Gözaltına Alma ve İfade Alma Yönetmeliği’nin sağlık kontrolü başlığını taşıyan 9.maddesinde sağlık kontrolünün esasları ayrıntılı bir biçimde gösterilmiştir Buna göre;
- Çocuklarla ilgili yakalama ve gözaltı
YGİY’nin 19. maddesi, çocukların yakalanması ve gözaltına alınması bakımından özel ve sınırlı bir düzenleme öngörmektedir. Fiili işlediği on iki yaşını doldurmamış olanlar ile on beş yaşını doldurmamış sağır ve dilsizler, suç nedeni ile yakalanamaz ve hiçbir suretle suç tespitinde kullanılamaz. Kimlik ve suç tespiti amacı ile yakalama yapabilir. Kimlik tespitinden hemen sonra serbest bırakılır. Tespit edilen kimlik ve suç mahkeme başkanı veya hakimi tarafından tedbir kararı alınmasına esas olmak üzere derhal Cumhuriyet başsavcılığına bildirilir.
On iki yaşını doldurmuş, ancak on sekiz yaşını doldurmamış olanlar suç sebebi ile yakalanabilirler. Bu çocuklar, yakınları müdafiye haber verilerek derhal Cumhuriyet Başsavcılığına sevk edilirler, bununla ilgili soruşturma Cumhuriyet Başsavcısı tarafından bizzat yapılır ve aşağıdaki hükümlere göre yürütülür:
- Çocuğun gözaltına alındığı ana-baba veya vasisine haber verilir,
- Kendi talebi olmasa bile müdafiden yararlandırılır, ana-baba veya vasisi müdafi seçebilir,
- Müdafi hazır bulundurulmak şartı ile şüpheli çocuğun ifadesi alınır,
- Kendisinin yararına aykırı olduğu saptanmadığı veya kanuni bir engel bulunmadığı durumlarda ana-babası veya vasisi ifade alınırken hazır bulunabilir,
- Yetişkinlerden ayrı yerlerde tutulur,
- 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun maddesine göre, çocukların yetişkinlerle birlikte suç işlemesi halinde, soruşturma evresinde çocuklarla ilgili evrak ayrılıp; soruşturmaları ayrı ayrı yürütülür,
- Çocukların kimlikleri ve eylemleri mutlaka gizli tutulur,
- Suçun mağduru çocuksa, bunlara karşı işlenen suçüstü hallerinde, kovuşturması suçtan zarar gören kimsenin şikayetine bağlı olan fiillerde şüphelinin yakalanması ve soruşturma yapılması için şikayet şartı aranmaz,
- Çocuklarla ilgili işlemler mümkün olduğu ölçüde sivil kıyafetli görevliler tarafından yerine getirilir.
- Çocuklara kelepçe ve benzeri aletler takılmaz. Ancak, zorunlu hallerde çocuğun kaçmasını, kendisinin veya başkalarının hayat veya beden bütünlükleri bakımından doğabilecek tehlikeleri önlemek için kolluk tarafından gerekli önlemler alınır.
Gözaltına Alma İtiraz
Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun 91/5 maddesi hükmünde Cumhuriyet Savcısının gözaltı ve gözaltının uzatılması kararına karşı sulh ceza yargıcına başvurma olanağı tanınmıştır. Başvurma, yakalama işlemine, gözaltına alma ve gözaltı süresinin uzatılmasına ilişkin Cumhuriyet Savcısının yazılı emrine karşı yapılabilir. Gözaltına alınmaya itiraz edebilecek kişiler;
- Başvurmayı, yakalanan kişi yapabilir.
- Gözaltına alınanın müdafii,
- Gözaltına alınanın yasal temsilcisi,
- Gözaltına alınanın eşi,
- Gözaltına alınanın birinci veya ikinci derecede kan hısımlarıdır.
Gözaltına alma sürecine itiraz edebilecek kişiler Sulh ceza yargıcından, kişinin derhal serbest bırakılmasını isteyebilirler. Sulh ceza yargıcı incelemeyi evrak üzerinde yapar. Kararını derhal ve nihayet yirmi dört saat içinde vermesi gerekir. İki şekilde karar vermesi söz konusudur;
- Ya yakalamanın veya gözaltına alma veya gözaltı süresini uzatmanın yerinde olduğu kanısına vararak, başvuruyu reddeder,
- Ya da başvuruyu yerinde bularak, yakalananın gözaltından çıkarılıp, derhal soruşturma evrakıyla Cumhuriyet Savcılığında hazır bulundurulmasına karar verir.
Sulh ceza yargıcı yakalamayı gerektiren bir durum görmez ise, Örneğin, kişinin suçu işlediğini düşündürecek emare bulmaz ya da soruşturma yönünden yakalamada zorunluluk bulunmadığı kanısına varırsa veya kanıtlar saptandığından yakalama nedenleri ortadan kalkmış ise, yakalanan kişinin gözaltından çıkarılmasına karar vermesi gerekir.
CMK MADDE 92
(1) Cumhuriyet başsavcıları veya görevlendirecekleri Cumhuriyet savcıları, adlî görevlerinin olarak, gözaltına alınan kişilerin bulundurulacakları nezarethaneleri, varsa ifade alma odalarını, bu kişilerin durumlarını, gözaltına alınma neden ve sürelerini, gözaltına alınma ile ilgili tüm kayıt ve işlemleri denetler; sonucunu Nezarethaneye Alınanlar Defterine kaydederler.
Cumhuriyet savcısı denetim sonuçlarını Nezarethaneye Alınanlar Defterine kayıt edecektir (YGİY 26.md.). Böylece adli kolluğun, asılsız iddialardan kurtarılması, gözaltına alınan kişilerin haklarının korunması ve nezarethanelerde insan haklarına aykırı muamelelerin yapılmamasının sağlanması amaçlanmıştır.
Böylece Cumhuriyet Savcısının yakalama, gözaltına alınma ve gözaltı süresinin uzatılmasına ilişkin kararları, yargıç tarafından denetletilmiş olmaktadır. Yargıcın denetimi daha yakalamanın başında başlatılmaktadır. Başvuruyu yapabilecek olanlarda oldukça geniş tutulmuş, akrabalara dahi bu haklar tanınmıştır. Bu düzenlemelerle, kişi özgürlüğüne verilen güvenceler artırılmış olmaktadır.
Ceza Muhakemesi Kanunu 91/6 maddesinde bir başka güvenceye daha yer verilmiştir. Gözaltı süresi dolan (yirmi dört saatlik veya dört günlük sürelerin geçmesi) veya sulh ceza yargıcının kararı üzerine serbest bırakılan kişi hakkında, bir daha yakalama işleminin uygulanması yasaklanmıştır. Ancak bunun için yakalamaya neden olan fiillerin aynı olması gerekir. Daha önce yakalanan kişinin, değişik eyleminden dolayı yeniden yakalanması olanaklıdır. Aynı fiil nedeniyle yeniden yakalanmanın da istisnası bulunmaktadır. Aynı fiil nedeniyle yeni ve yeterli kanıt elde edilmesi halinde Cumhuriyet Savcısının kararıyla kişinin yeniden yakalanması mümkündür. Yeni ve yeterli kanıt yoksa ve Cumhuriyet Savcısının kararı da olmadıkça, daha önce yakalanan kişi hakkında eski kanıtlara dayanılarak, kollukça yeniden yakalama işlemi uygulanamaz.