Gözaltına Alma – CMK Madde 91 (Sebepleri – Süresi – İtiraz)

Gözaltına Alma – CMK Madde 91 (Sebepleri – Süresi – İtiraz)

gozaltina alma

Gözaltına alma, savcılık kararı ile kolluk kuvvetleri tarafından şüphelinin özgürlüğünün kanunda belirtilen azami sürelerde kısıtlanmasıdır. Tutuklama kararının soruşturma evresinde sulh ceza hakimi tarafından verilmesi gerekirken gözaltına alma işlemi için hakim kararı gerekmez. Ceza muhakemesi hukukumuzda özgürlüğü kısıtlayıcı sonuçlar doğuran bazı koruma tedbirleri vardır. Koruma tedbirleri ceza muhakemesinin sağlıklı yürütülmesi ve maddi gerçeğin bulunması için araçtır. Koruma tedbirleri sürekli değil geçici niteliktedir.

Ceza Muhakemesi Kanunu 91’inci maddesi, “Yukarıdaki maddeye göre yakalanan kişi, Cumhuriyet Savcılığınca bırakılmazsa, soruşturmanın tamamlanması için gözaltına alınmasına karar verilebilir,” demek suretiyle yakalanan kişinin Cumhuriyet savcısı tarafından bırakılmadığı halde gözaltına alınacağını söylemektedir.  Cumhuriyet savcısının gözaltına alma kararı verebilmesi için CMK’nın 91’inci maddesinin 2. fıkrası gereği iki koşulun bir arada bulunması zorunludur:

  • Gözaltına almanın soruşturma yönünden zorunlu bulunması,
  • Kişinin bir suç işlediğini düşündürebilecek emarelerin varlığı.

Koruma tedbirleri, ceza muhakemesinin gereği gibi yapılabilmesi veya hükmün infazının mümkün kılınması amacıyla muhakeme sürecinde başvurulabilen ve hükümden önce, gerektiğinde zor kullanılmak suretiyle bazı temel hak ve özgürlüklere geçici müdahaleyi gerektiren işlemlerdir. Ceza Muhakemesi Kanunu’nun(CMK)  90 ila 144.maddeleri arasında koruma tedbirleri ile ilgili düzenlemelere yer verilmiştir. CMK’nın “Koruma Tedbirleri” başlıklı Dördüncü Kısım’da, öncelikle kişi özgürlüğünü kısıtlayan tedbirlerden başlamak üzere sistematik olarak sırasıyla;

  • Yakalama,
  • Gözaltına alma,
  • Tutuklama,
  • Adli kontrol,
  • Arama ve el koyma,
  • Telekomünikasyon yoluyla iletişimin denetlenmesi,
  • Gizli soruşturmacı görevlendirilmesi ve
  • Teknik araçlarla izleme koruma tedbirleri ile ilgili düzenlemelere yer verilmiştir.

Gözaltına Alma Nedir?

Yakalama, İfade Alma ve Gözaltına Alma Yönetmeliği 4. madde uyarınca gözaltına alma, kanunun verdiği yetkiye göre, yakalanan kişinin hakkındaki işlemlerin tamamlanması amacıyla, yetkili hakim önüne çıkarılmasına veya serbest bırakılmasına kadar kanunî süre içinde sağlığına zarar vermeyecek şekilde özgürlüğünün geçici olarak kısıtlanıp alıkonulmasını ifade eder. Gözaltına alma işleminin hukuka aykırı yapılması halinde gözaltına alınan şüphelinin “haksız gözaltı tazminatı” talep etme hakkı vardır.

Gözaltına alma; Kanunun verdiği yetkiye göre, yakalanan kişinin hakkındaki işlemlerin tamamlanması amacıyla, yetkili hakim önüne çıkarılmasına veya serbest bırakılmasına kadar kanuni süre içinde sağlığına zarar vermeyecek şekilde özgürlüğünün geçici olarak kısıtlanıp alıkonulmasını  ifade etmektedir.  Gözaltına alınma tutuklama gibi bir koruma tedbiridir. Bu tedbire soruşturmanın tamamlanması için başvurulmaktadır. Gözaltına alma, soruşturma yönünden zorunlu olması ve kişinin bir suçu işlediğini gösteren somut delillerin varlığına bağlıdır. Bu iki koşulun birlikte gerçekleşmesi şarttır.

İlgili madde şu şekilde düzenlenmiştir:

CMK Madde 91

(1) Yukarıdaki maddeye göre yakalanan kişi, Cumhuriyet Savcılığınca bırakılmazsa, soruşturmanın tamamlanması için gözaltına alınmasına karar verilebilir. (Değişik ikinci cümle: 25/5/2005 – 5353/8 md.) Gözaltı süresi, yakalama yerine en yakın hâkim veya mahkemeye gönderilmesi için zorunlu süre hariç, yakalama anından itibaren yirmi dört saati geçemez. (Ek cümle: 25/5/2005 5353/8 md.) Yakalama yerine yakın hâkim veya mahkemeye gönderilme için zorunlu süre on iki saatten fazla olamaz,

(2) Gözaltına alma, bu tedbirin soruşturma yönünden zorunlu olmasına ve kişinin bir suçu işlediği şüphesini gösteren somut delillerin varlığına bağlıdır.

(3) Toplu olarak işlenen suçlarda, delillerin toplanmasındaki güçlük veya şüpheli sayısının çokluğu nedeniyle; Cumhuriyet savcısı gözaltı süresinin, her defasında bir günü geçmemek üzere, üç gün süreyle uzatılmasına yazılı olarak emir verebilir. Gözaltı süresinin uzatılması emri gözaltına alınana derhâl tebliğ edilir.

(4) (Ek: 27/3/2015-6638/13 md.) Suçüstü hâlleriyle sınırlı olmak kaydıyla; kişi hakkında aşağıdaki bentlerde belirtilen suçlarda mülki amirlerce belirlenecek kolluk amirleri tarafından yirmi dört saate kadar, şiddet olaylarının yaygınlaşarak kamu düzeninin ciddi şekilde bozulmasına yol açabilecek toplumsal olaylar sırasında ve toplu olarak işlenen suçlarda kırk sekiz saate kadar gözaltına alınma kararı verilebilir. Gözaltına alma nedeninin ortadan kalkması hâlinde veya işlemlerin tamamlanması üzerine derhâl ve her hâlde en geç yukarıda belirtilen sürelerin sonunda Cumhuriyet savcısına, yapılan işlemler hakkında bilgi verilerek talimatı doğrultusunda hareket edilir. Kişi serbest bırakılmazsa yukarıdaki fıkralara göre işlem yapılır. Ancak kişi en geç kırk sekiz saat, toplu olarak işlenen suçlarda dört gün içinde hâkim önüne çıkarılır. Bu fıkra kapsamında kolluk tarafından gözaltına alınan kişiler hakkında da gözaltına ilişkin hükümler uygulanır.

a) Toplumsal olaylar sırasında işlenen cebir ve şiddet içeren suçlar.

b) 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda yer alan;

  • Kasten öldürme (madde 81, 82), taksirle öldürme (madde 85),
  • Kasten yaralama (madde 86, 87),
  • Cinsel saldırı (madde 102),
  • Çocukların cinsel istismarı (madde 103),
  • Hırsızlık (madde 141, 142),
  • Yağma (madde 148, 149),
  • Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti (madde 188),
  • Bulaşıcı hastalıklara ilişkin tedbirlere aykırı davranma (madde 195),
  • Fuhuş (madde 227),
  • Kötü muamele (madde 232),

c) 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununda yer alan suçlar.

d) 6/10/1983 tarihli ve 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununun 33 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen suçlar.

e) 10/6/1949 tarihli ve 5442 sayılı İl İdaresi Kanununa dayanılarak ilan edilen sokağa çıkma yasağını ihlal etme.

f) 21/3/2007 tarihli ve 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun 3 üncü maddesinde belirtilen suçlar.

(5) Yakalama işlemine, gözaltına alma ve gözaltı süresinin uzatılmasına ilişkin Cumhuriyet savcısının yazılı emrine karşı, yakalanan kişi, müdafii veya kanunî temsilcisi, eşi ya da birinci veya ikinci derecede kan hısımı, hemen serbest bırakılmayı sağlamak için sulh ceza hâkimine başvurabilir. Sulh ceza hâkimi incelemeyi evrak üzerinde yaparak derhâl ve nihayet yirmidört saat dolmadan başvuruyu sonuçlandırır. Yakalamanın veya gözaltına alma veya gözaltı süresini uzatmanın yerinde olduğu kanısına varılırsa başvuru reddedilir ya da yakalananIn derhâl soruşturma evrakı ile Cumhuriyet Savcılığında hazır bulundurulmasına karar verilir.

(6) Gözaltı süresinin dolması veya sulh ceza hâkiminin kararı üzerine serbest bırakılan kişi hakkında yakalamaya neden olan fiille ilgili yeni ve yeterli delil elde edilmedikçe ve Cumhuriyet savcısının kararı olmadıkça bir daha aynı nedenle yakalama işlemi uygulanamaz.

(7) Gözaltına alınan kişi bırakılmazsa, en geç bu süreler sonunda sulh ceza hâkimi önüne çıkarılıp sorguya çekilir. Sorguda müdafii de hazır bulunur.

gozaltina alma karari
gozaltina alma karari

Gözaltına Alma Sebepleri

Yakalama işlemi zorunlu olarak kişinin gözaltına alınmasını gerektirmemektedir. Herkesin yakalama yetkisinin olduğu hallerde yakalanıp kolluğa teslim edilen veya doğrudan doğruya kolluk tarafından yakalanan kişi ve olay hakkında, emri doğrultusunda işlem yapılmak üzere kolluk tarafından Cumhuriyet savcısına hemen bilgi verilir. Yakalanan kişi Cumhuriyet savcısının kararıyla gözaltına alınabileceği gibi, yine Cumhuriyet savcısının kararıyla serbest de bırakabilir. Soruşturma evresinde cumhuriyet savcısının şüpheli hakkında gözaltına alma kararı verebilmesi için iki şartın bulunması gereklidir.

  • Gözaltına alma, bu tedbirin soruşturma yönünden zorunlu olmasına,(CMK 91/1 Madde)
  • Şüphelinin bir suçu işlediği şüphesini gösteren somut delillerin varlığına bağlıdır .(CMK 91/2 Madde)

Cumhuriyet savcısı her iki şartın bir arada bulunmadığı hallerde gözaltına alma kararı veremez. Kişi hürriyeti ve güvenliği, Anayasamız ve uluslararası sözleşmelerle teminat altına alınmıştır. Gözaltı kararının kişi hürriyeti ve güvenliğini kısıtlayıcı bir karar olduğu şüphesizdir. Belirtilen sebeple gözaltı kararı için “suçun işlendiğini düşündürebilecek emarelerin varlığı “ yerine  “suçun işlendiğini gösteren somut delillerin varlığı” aranacaktır. Gözaltı kararı verilebilmesi için gereken her iki şartın bir arada bulunmadığı hallerde savcılık şüpheliyi gözaltına almak yerine davetiye ile ifade alma veya diğer işlemlere çağırabilir. Şüpheli kendiliğinden gelmediği takdirde gözaltı işlemi yerine şüpheli hakkında zorla getirme kararı verilebilir.

Cumhuriyet savcısı soruşturmanın gereği gibi yapılması için zorunlu olmadıkça gözaltına alma tedbirine başvuramaz. Örneğin, şüpheli hakkında yakalama işlemi yapılmış olmasına rağmen kimliği belli değilse, kimliğinin tespiti amacıyla gözaltına alınabilir. Şüphelinin hazır bulunması gereken birtakım işlemler yapılacaksa, şüphelinin bu nedenlerle de gözaltına alınması mümkündür. Örneğin, şüpheliye teşhis, yer gösterme, parmak izi alınması gibi işlemler yaptırılması gerekiyorsa, savcılık tarafından gözaltı kararı verilebilir.

Kolluk Tarafından Gözaltına Alınma

Cumhuriyet savcısının kararı olmaksızın, soruşturma sürecinde kolluğun kendiliğinden gözaltı kararı vermesi ve kişileri gözaltında tutması mümkün değildir. Bu kuralın istisnasını oluşturan 91/4. fıkra hükmüne göre kolluk amirleri tarafından gözaltına alınma kararı verilebilmektedir. Kolluk tarafından;

  • Suçüstü halleriyle sınırlı olmak kaydıyla,
  • Kişi hakkında 91/4 maddede bentler halinde belirtilen suçlarda mülki amirlerce belirlenecek kolluk amirleri tarafından yirmi dört saate kadar,
  • Şiddet olaylarının yaygınlaşarak kamu düzeninin ciddi şekilde bozulmasına yol açabilecek toplumsal olaylar sırasında ve toplu olarak işlenen suçlarda kırk sekiz saate kadar gözaltına alınma kararı verilebilir.

Gözaltına alma nedeninin ortadan kalkması halinde veya işlemlerin tamamlanması üzerine derhal ve her halde en geç yirmi dört veya kırk sekiz saatlik sürelerin sonunda Cumhuriyet Savcısına yapılan işlemler hakkında bilgi verilerek talimatı doğrultusunda hareket edilir. Kişi serbest bırakılmazsa CMK 91. Madde hükümlerine göre işlemler yapılır. Ancak kişi en geç kırk sekiz saat, toplu olarak işlenen suçlarda dört gün içerisinde hakim önüne çıkarılır.

CMK’nın  168.maddesine  göre;  olay  yerinde  görevine  ait  işlemlere  başlayan  adli  kolluk  görevlisi,  bunların  yapılmasına  engel  olan  veya  yetkisi  içinde  aldığı  tedbirlere  aykırı  davranan kişileri, işlem  sonuçlanıncaya  kadar  ve  gerektiğinde  zor  kullanarak  bundan men  etme  yetkisine  sahiptir.  Ancak,  adli kolluğun  olay  yerinde  aldığı  tedbirlere  uyulmaması  halinde  sahip  bulunduğu  yetkiyi  düzenleyen  bu  hüküm,  kolluğa,  kişiyi  gözaltına  alma  yetkisi  vermemektedir.  Nitekim 168.maddenin gerekçesinde  bu  husus  ifade edilmiştir.

Gözaltına Alma Kararı

CMK’nın 90.maddesi uyarınca yakalanan kişi Cumhuriyet Başsavcılığınca serbest bırakılmazsa, soruşturmanın tamamlanması için gözaltına alınmasına karar verilebilir (CMK 91/1.md.) Cumhuriyet savcısı gözaltına alma kararı verirse yakalanan şüpheli, sağlık raporları alınarak nezarethaneye konulur. Cumhuriyet Savcısının gözaltına alma hususunda karar vermesi, gözaltına alma tedbirinin soruşturma yönünden, yani suçun ve faillerin araştırılması bakımından zorunlu olmasına ve kişinin suçu işlediğini gösteren somut delillerin varlığına bağlıdır (CMK 91/2.md.). C. Savcısı gözaltına alma kararını verirken bu iki koşulun varlığını değerlendirecektir.

Gözaltı kararını vermeye yetkili merci Cumhuriyet Savcısıdır. Suçun işlendiğini gösteren somut deliller ve soruşturma yönünden zorunluluk yoksa gözaltına alma kararı verilemez. Koşulların bulunup bulunmadığını Cumhuriyet Savcısı takdir eder.  Cumhuriyet Savcısı, gözaltına alma emrini kural olarak yazılı şekilde kolluk birimlerine verir; fakat gecikmesinde sakınca bulunan hallerde anılan emri, daha sonra yazılı olarak iletmek koşulu ile sözlü olarak da verebilir.

Cumhuriyet savcısı, 90.madde uyarınca yakalanan şüphelinin gözaltına alınması konusunda kolluğa sözlü emir verebileceği gibi bu emri yazılı olarak da bildirebilir. Cumhuriyet savcısının yakalanan şüphelinin serbest bırakılmasını emretmemesi de gözaltı kararı niteliğindedir. Nitekim YGİY 13/1.maddesinde “5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 90. maddesine göre yakalanan kişi Cumhuriyet savcısı tarafından bırakılması emredilmezse, soruşturmanın tamamlanması için gözaltına alınır” denilmektedir.

Çocukların Gözaltına Alma Usulü

Çocukların gözaltına alma şartları yetişkinlere göre farklıdır. Çocuklar için gözaltına alma koşulları şu şekildedir:

  • 12 yaşından küçük çocuklar: Fiili işlediği zaman 12 yaşını doldurmamış olan çocuklar ve 15 yaşını doldurmamış sağır ve dilsizler; suç nedeni ile gözaltına alınamaz ve hiçbir suretle suç tespitinde kullanılamaz. Kimlik ve suç tespiti amacı ile yakalama yapılabilir. Kimlik tespitinden hemen sonra serbest bırakılır. Tespit edilen kimlik ve suç, mahkeme başkanı veya hâkimi tarafından tedbir kararı alınmasına esas olmak üzere derhâl Cumhuriyet başsavcılığına bildirilir. (Yön. 19. maddesi)
  • 12 yaşından büyük çocuklar: 12 yaşını doldurmuş, ancak onsekiz yaşını doldurmamış olanlar suç sebebi ile yakalanabilirler. Bu çocuklar, yakınları ile müdafiye (avukata) haber verilerek derhal Cumhuriyet başsavcılığına sevk edilirler; bunlarla ilgili soruşturma Cumhuriyet başsavcısı veya görevlendireceği Cumhuriyet savcısı tarafından bizzat yapılır ve aşağıdaki hükümlere göre yürütülür. (Yön. 19. maddesi)
    1. Çocuğun gözaltına alındığı ana-baba veya vasisine bildirilir.
    2. Kendi talebi olmasa bile müdafiden (avukat) yararlandırılır, ana-baba veya vasisi müdafi (avukat) seçebilir.
    3. Müdafi (avukat) hazır bulundurulmak şartı ile şüpheli çocuğun ifadesi alınır.
    4. Kendisinin yararına aykırı olduğu saptanmadığı veya kanunî bir engel bulunmadığı durumlarda ana-babası veya vasisi ifade alınırken hazır bulunabilir.
    5. Yetişkinlerden ayrı yerlerde tutulur.
    6. 2253 sayılı Çocuk Mahkemelerinin Kuruluşu, Görev ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanunda yazılı suçlar büyüklerle beraber işlendiği takdirde soruşturma evresinde çocuklarla ilgili evrak ayrılır, soruşturmaları ayrı ayrı yürütülür.
    7. Çocukların kimlikleri ve eylemleri mutlaka gizli tutulur.
    8. Suçun mağduru çocuksa, bunlara karşı işlenen suçüstü hâllerinde, kovuşturulması suçtan zarar gören kimsenin şikâyetine bağlı olan fiillerde şüphelinin yakalanması ve soruşturma yapılması için şikâyet şartı aranmaz.
    9. Çocuklarla ilgili işlemler mümkün olduğu ölçüde sivil kıyafetli görevliler tarafından yerine getirilir.
    10. Çocuklara kelepçe, bağ ve benzeri aletler takılamaz. Ancak, zorunlu hallerde çocuğun kaçmasını, kendisinin veya başkalarının hayat veya beden bütünlükleri bakımından doğabilecek tehlikeleri önlemek için kolluk tarafından gerekli önlemler alınır.

Gözaltı  İşlemlerinin  Denetimi

Cumhuriyet Başsavcıları veya görevlendirecekleri Cumhuriyet Savcıları, adli görevlerinin gereği olarak, gözaltına alınan kişilerin bulundurulacağı nezarethaneleri, varsa ifade odalarını, bu kişilerin durumlarını, gözaltına alınma neden ve sürelerin, gözaltına alınma ile ilgili kayıt işlemlerini denetler ve sonucunu nezarethaneye alınanlar defterine kaydederler. Böylece adli kolluğun, asılsız iddialardan kurtarılması, gözaltına alınan kişilerin haklarının korunması ve nezarethanelerde insan haklarına aykırı muamelelerin yapılmamasının sağlanması amaçlanmıştır.

Gözaltına alınan hangi görevlinin sorumluluğuna bırakılacağı, gözaltı işlemlerine ilişkin kayıt ve defterlerin nasıl tutulacağı, gözaltına alınmanın başlangıcında bu tedbire son verildiğinde hangi tutanakların tutulacağı, gözaltına alınan kişiye hangi tutanakların verileceği ile kolluk tarafından gerçekleştirilen yakalama işlemlerinin yürütülmesinde uygulanacak kurallar CMK 99. maddesi hükmü uyarınca düzenlenen Yakalama, Gözaltına Alma ve İfade Alma yönetmeliğinde belirtilmiştir.

Yakalama, Gözaltına Alma ve İfade Alma Yönetmeliği (YGİY)’nin 12.maddesinde nezarethaneye alınanların kaydına ait defterde yer verilmesi zorunlu bilgiler gösterilmiş, nezarethanelerin ve ifade alma odalarının 11.maddesinde “nezarethane işlemleri”, fiziki şartları ise anılan yönetmeliğin 25.maddesinde düzenlenmiştir. Nezarethane ve ifade alma odalarının standartlara uygun olduğunu sağlamak amacıyla kolluk kuvvetlerinin yetkili birimleri tarafından denetleme yapılmaktadır. (YGİY 26.md.)

gozaltina alma suresi ne kadar
gozaltina alma suresi

Gözaltı  Süresi

Gözaltı  süresi  bireysel  suçlarda  ve  toplu  olarak  işlenen  suçlarda  farklı  olarak  düzenlenmiştir.

  • Toplu suç, aralarındaki  iştirak  iradesi  bulunmasa  da  üç  veya  daha  fazla  kişi  tarafından  toplu  olarak  işlenen  suçlarda  delillerin toplanmasındaki  güçlük  veya  şüpheli  sayısının  çokluğu  nedeniyle;  Cumhuriyet  savcısı  gözaltı  süresinin,  her  defasında  bir  günü  geçmemek  üzere,  üç  gün  süreyle  uzatılmasına  yazılı  olarak  emir    Böylece  toplu  suçlarda  gözaltı  süresi  fazla  dört  gün  olacaktır.
  • Bireysel olarak  işlenen  suçlarda,  yakalama  yeri ne  en  yakın  hakim  veya  mahkemeye  gönderilmesi  için  zorunlu  süre  hariç,  yakalama  anından  itibaren  yirmi dört  saati  geçemez.  Yakalama  yerine  en  yakın  hakim  veya  mahkemeye  gönderilme  için  zorunlu  süre  on iki  saatten  fazla  olamaz.  (CMK  91/1.md.)  Böylece  gözaltı süresi,  yakalama  anından  itibaren  otuz altı  saati  geçemeyecektir.  Ancak  gözaltı  süreleri  azami  süreler  olup,  gözaltına  alınan  kişilerin  işlemlerinin  kısa  sürede  bitirilmesi  esastır.  Göz altına  alınanlar,  işlemleri  bitirildikten  sonra  gözaltı  süresinin  dolması  beklenmeksizin  kolluk  kuvvetince  ilgili  Cumhuriyet  başsavcılığına  derhal  sevk  edilir.  (YGİY  17/3,4.md.)  Kimse,  gözaltı  süreleri  geçtikten  sonra  hakim  kararı  olmaksızın  hürriyetinden  mahrum  bırakılamaz. (YGİY  14/1.md.)

Gözaltı  süresinin  uzatılma  emri  gözaltına  alınana  derhal  tebliğ edilir  (CMK  91/3.md.).  Buna  göre,  Cumhuriyet  savcısı,  toplu  olarak  işlenen  suçlarda  her  defasında  delillerin  toplanmışlık  durumunu  veya  şüpheli  sayısını  dikkate  almak  suretiyle,  en  fazla  üç  gün  olabilen  uzatma  süresinin  tamamını  kullanmayabileceği  gibi,  icabında bir  günden  az  olacak  şekilde  yani  belirli  bir  saati  geçmemek  üzere de  süreyi  uzatma  emri  verebilir.  CMK’nın  91/4.  fıkrasındaki  koşulların  varlığı  halinde  mülki  amirlerce  belirlenecek  kolluk  amiri  en fazla  kırksekiz  saate  kadar  gözaltına  alınma  kararı  verebilir.

Gözaltına  alma  nedeninin  ortadan  kalkması  halinde  veya  işlemlerin  tamamlanması  üzerine  derhal  ve  her  halde  en geç  bireysel  suçlarda yirmidört  saatlik,  toplumsal  olaylar  sırasında  ve  toplu  olarak  işlenen  suçlarda  kırksekiz  saatlik  sürelerin  sonunda  Cumhuriyet  Savcısına,  yapılan  işlemler  hakkında  bilgi  verilerek  talimatı  doğrultusunda  hareket  edilir.  Kişi  serbest  bırakılmazsa  CMK  91.  Maddesinin ilk  üç  fıkrasına  göre  işlem  yapılır.  Ancak  bireysel  suçlarda  kişi  en geç  kırksekiz  saat,  toplu  olarak  suçlarda  dört  gün  içinde  hakim  önüne  çıkarılır.  CMK’nın  91/5-6  ve  7.  fikraları  4.  fıkra  kapsamında  kolluk  tarafından  gözaltına  alınan  kişiler  hakkında  da  uygulanır.

Gözaltı  süresi,  şüpheli  ellerinde  bulunan  adli  makamlara  şüpheli  ile  yapılacak  olan  adli  işlemlerin  tamamlanması  için  tanınmıştır.  Gözaltında  şüpheliye  yapılan  en  önemli  işlemlerden  bazıları  şunlardır:

  • Şüphelinin kimliğini  tespit  etme,
  • Şüphelinin ifadesini alma,  yer  erme  işlemi  yapma,
  • Teşhis etme
  • Parmak izi  alma
  • Muayene

Gözaltına  alınan  kişi  bu  adli  işlemler  tamamlandıktan  sonra sulh ceza hakimi önüne çıkarılıp sor guya  çekilir. Cumhuriyet  Savcısı  sulh  ceza  hakiminden  sadece  şüphelinin  sorguya  çekilmesini  isteyebileceği  gibi, sorgu  sonunda  tutuklanmasını  da  talep  edebilir.  Sorgu  sırasında  müdafi  de  hazır  bulunur.  Burada  zorunlu  müdafiliğin  özel  bir  uygulaması  öngörülmüş  olup,  CMK.nun  150.maddesinin  ikinci  ve  üçüncü  fıkralarındaki  zorunlu  müdafilik  şartlarının  bulunması  aranmayacaktır.

Şiddet Olaylarının Yaygınlaşması Halinde Gözaltına Alma Süresi

Suçüstü halleriyle sınırlı olmak suretiyle; kişi hakkında aşağıdaki belirtilen suçlarda mülki amirlerce belirlenecek kolluk amirleri tarafından 24 saate kadar, şiddet olaylarının yaygınlaşarak kamu düzeninin ciddi şekilde bozulmasına yol açabilecek toplumsal olaylar sırasında ve toplu olarak işlenen suçlarda 48 saate kadar gözaltına alınma kararı verilebilir.

Gözaltına alma nedeninin ortadan kalkması halinde veya işlemlerin tamamlanması üzerine derhal ve her halde en geç yirmi dört veya kırk sekiz saatlik belirtilen sürelerin sonunda Cumhuriyet savcısına, yapılan işlemler hakkında bilgi verilerek talimatı doğrultusunda hareket edilir. Kişi serbest bırakılmazsa genel hükümlere göre hakim önüne çıkarılmak üzere işlem yapılır. Ancak kişi ek gözaltı kararı ile birlikte en geç 48 saat, toplu olarak işlenen suçlarda en geç 4 gün içinde hakim önüne çıkarılır. Bu fıkra kapsamında kolluk tarafından gözaltına alınan kişiler hakkında da gözaltına ilişkin hükümler uygulanır. (CMK 91/4.Madde)

Suçüstü halleriyle sınırlı olmak kaydıyla; kolluk amirlerinin gözaltına alma kararıyla aşağıdaki suçlarda 24 saate kadar, şiddet olaylarının yaygınlaşarak kamu düzeninin ciddi şekilde bozulmasına yol açabilecek toplumsal olaylarda suçüstü hallerinde kolluk amirlerinin talimatıyla gözaltına alınan şüpheli en geç 48 saat, toplu suçlarda ise en geç 4 gün içinde hakim önüne çıkarılır:

  • Toplumsal olaylar sırasında işlenen cebir ve şiddet içeren suçlar.
  • Kasten öldürme (TCK 81 ve 82. madde)
  • Taksirle öldürme (TCK 85. madde)
  • Kasten yaralama ((TCK 86 ve 87. madde)
  • Cinsel saldırı (TCK 102. madde)
  • Çocukların cinsel istismarı (TCK 103. madde)
  • Hırsızlık (TCK 142. madde)
  • Yağma (TCK 148. madde)
  • Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti (TCK 188. madde)
  • Bulaşıcı hastalıklara ilişkin tedbirlere aykırı davranma (TCK 185. madde)
  • Fuhuş (TCK 227. madde)
  • Kötü muamele (TCK 232. madde)
  • 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamında suçlar.
  • 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununun 33. maddesinin birinci fıkrasının a bendinde belirtilen suçlar.
  • 5442 sayılı İl İdaresi Kanununa dayanılarak ilan edilen sokağa çıkma yasağını ihlal etme.
  • 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun 3. maddesinde belirtilen kaçakçılık suçları.

Yeniden  Yakalama  ve  Gözaltına  Alma  Yasağı

CMK’nın  91/6.fıkrasına  göre;  gözaltı  süresinin  dolması  veya  sulh  ceza  hakiminin  kararı  üzerine  serbest  bırakılan  kişi  hakkında yakalamaya  neden  olan  fiille  ilgili  yeni  ve  yeterli  delil  elde  edilmedikçe  ve  Cumhuriyet  savcısının  kararı  olmadıkça  bir  daha  aynı  nedenle  yakalama  işlemi  uygulanamaz.  Yeni  delil,  herhangi  bir  nedenle  adli  makamların  eline  geçmemiş  delildir.  Yeterli  delil  ise  yakalamayı  haklı  kılacak,  suçun  işlendiği  konusunda  yeterli  şüphe uyandıran  delildir.

Hüküm,  birden  fazla  yakalamanın  şartlarını  belirlemektedir. Yakalama,  gözaltına  alma  veya  gözaltı  süresinin  uzatılmasına  itiraz üzerine ya da kanuni gözaltı sürelerinin dolması nedeniyle serbest bırakılmış olan kişi, soruşturmanın durumunda her hangi bir gelişme olmadıkça yeniden yakalanamaz. Böylece, özellikle gözaltı sürelerinin kısalığı öne sürülerek, uygulamada yakalama ve hükümlerinin dolanılması önlenmek istenmiştir. Kişinin aynı soruşturma kapsamında yeniden yakalanabilmesi ve gözaltına alınabilmesi için iki şartın birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir. İlk olarak yeni ve yeterli delil olmalıdır. Buna göre, kişi serbest bırakıldıktan sonra yeni delil elde edilmiş olacak ve bu delil, kişinin yakalanıp gözaltına alınmasını haklı gösterecek yeterlikte olacaktır. İkinci ve çok önemli bir şart ise, yakalamanın ancak Cumhuriyet savcısının kararıyla (yazılı emriyle) yapılabilmesidir. Böylece kolluk kendiliğinden kişiyi yakalayamayacaktır.

Gözaltına Alınan Kişinin Hakları

Gözaltına alınan kişinin haklarına bakacak olursak;

  • Gözaltı işlemine karşı itiraz etme ve denetlenmesi hakkı
  • Yakınlarını arama ve haber verilmesini isteme hakkı,
  • Bir avukatın hukuksal yardımından yararlanma hakkı
  • Haklarınız ve ne ile suçlandığınız hakkında bilgilendirilme
  • Bir doktor tarafından muayene edilme hakkı (Sağlık kontrolü)
  • Üzerinize atılı suçla ilgili bilgi vermeme-susma hakkı
  • Yakalama işleminin ve gözaltına ilişkin kararların denetlenmesi

Yakalama işlemine, gözaltına alma ve gözaltı süresinin uzatılmasına ilişkin Cumhuriyet savcısının yazılı emrine karşı, yakalanan kişi, müdafii veya kanuni temsilcisi, eşi ya da birinci veya ikinci derece kan hısımı, hemen serbest bırakılmayı sağlamak için sulh ceza hakimine başvurabilir. Yakalanan kişinin dilekçesi yetkili hakime en seri şekilde ulaştırılır. Sulh ceza hakimi incelemeyi  evrak üzerinde yaparak derhal ve nihayet yirmi dört saat dolmadan başvuruyu sonuçlandırır. CMK’nın 91. Maddesine göre  yakalamanın veya gözaltına alma veya gözaltı süresini uzatmanın yerinde olduğu kanısına varılırsa başvurusu reddedilir ya da yakalananın derhal soruşturma evrakı ile Cumhuriyet Başsavcılığında hazır bulundurulmasına karar verilir.

  • Yakalanan ve  gözaltına  alınanın  durumunun  yakınlarına  bildirilmesi

 Şüpheli veya sanık yakalandığında,  gözaltına  alındığında  veya gözaltı  süresi  uzatıldığında,  Cumhuriyet  savcısının  emriyle  bir  kınına  veya  belirlediği  bir  kişiye  gecikmeksizin  haber  verilir.  Yakalanan veya  gözaltına  alınan  yabancı  ise,  yazılı  olarak  karşı  çıkmaması  halinde,  durumu,  vatandaşı  olduğu  devletin  konsolosluğuna bildirilir.  (CMK  95.md.).  Haber  vermenin  usulü  YGİY’nin 8.maddesinde  ayrıntılı  olarak  düzenlenmiştir. Yakalanmaları  yakınlarına  bildirilmeyen  kişiler  uğradıkları tüm maddi  manevi  zararları  Devletten  isteme  hakkına  sahiptirler. (CMK  141/1-h  md.)

  • Yakalama gözaltında  sağlık  kontrolü

 Yakalanan  kişinin  gözaltına  alınacak  olması  veya  zor  kullanılarak  yakalanması  hallerinde  hekim  kontrolünden  geçirilerek  yakalanma  anındaki  sağlık  durumu  belirlenir.  Gözaltına  alınan  kişinin herhangi  bir  nedenle  yerinin  değiştirilmesi,  gözaltı  süresinin  uzatılması,  serbest  bırakılması  veya  adli  mercilere  sevk  edilmesi  işlemlerinden  önce  de  sağlık  durumu  hekim  raporu  ile  tespit  edilir.  Tıbbi  muayene,  kontrol  ve  tedavi,  adli  tıp  kurumu  ya da resmi  sağlık  kuruluşlarınca  yapılacaktır.  (YGİY  9.md.) Sağlık  kontrolünün  nasıl  yapılacağı  CMK’nın  99.maddesi  uyarınca  Yönetmelik  hükümlerine  bırakılmıştır.  Yakalama,  Gözaltına  Alma  ve  İfade  Alma  Yönetmeliği’nin  sağlık  kontrolü  başlığını taşıyan  9.maddesinde  sağlık  kontrolünün  esasları  ayrıntılı  bir  biçimde  gösterilmiştir Buna  göre;

  • Çocuklarla ilgili  yakalama  ve  gözaltı

YGİY’nin  19. maddesi,  çocukların  yakalanması  ve  gözaltına alınması  bakımından  özel  ve  sınırlı  bir  düzenleme  öngörmektedir.  Fiili  işlediği  on  iki  yaşını  doldurmamış  olanlar  ile  on  beş  yaşını  doldurmamış  sağır  ve  dilsizler,  suç  nedeni  ile  yakalanamaz  ve hiçbir  suretle  suç  tespitinde  kullanılamaz.  Kimlik  ve  suç  tespiti  amacı  ile  yakalama  yapabilir.  Kimlik  tespitinden  hemen  sonra  serbest  bırakılır.  Tespit  edilen  kimlik  ve  suç  mahkeme  başkanı  veya  hakimi  tarafından  tedbir  kararı  alınmasına  esas  olmak  üzere  derhal Cumhuriyet  başsavcılığına  bildirilir.

On  iki  yaşını  doldurmuş,  ancak  on  sekiz  yaşını  doldurmamış olanlar  suç  sebebi  ile  yakalanabilirler.  Bu  çocuklar,  yakınları  müdafiye  haber  verilerek  derhal  Cumhuriyet  Başsavcılığına  sevk edilirler,  bununla  ilgili  soruşturma  Cumhuriyet  Başsavcısı tarafından  bizzat  yapılır ve  aşağıdaki  hükümlere  göre  yürütülür:

  • Çocuğun gözaltına alındığı ana-baba veya vasisine haber verilir,
  • Kendi talebi  olmasa  bile  müdafiden  yararlandırılır,  ana-baba  veya  vasisi  müdafi  seçebilir,
  • Müdafi hazır  bulundurulmak  şartı  ile  şüpheli  çocuğun  ifadesi  alınır,
  • Kendisinin yararına  aykırı  olduğu  saptanmadığı  veya  kanuni  bir  engel  bulunmadığı  durumlarda  ana-babası  veya  vasisi  ifade alınırken  hazır  bulunabilir,
  • Yetişkinlerden ayrı  yerlerde  tutulur,
  • 5395 sayılı  Çocuk  Koruma  Kanununun  maddesine  göre, çocukların  yetişkinlerle  birlikte  suç  işlemesi  halinde,  soruşturma  evresinde  çocuklarla  ilgili  evrak  ayrılıp;  soruşturmaları  ayrı  ayrı  yürütülür,
  • Çocukların kimlikleri  ve  eylemleri  mutlaka  gizli  tutulur,
  • Suçun mağduru  çocuksa,  bunlara  karşı  işlenen  suçüstü  hallerinde,  kovuşturması  suçtan  zarar  gören  kimsenin  şikayetine  bağlı  olan  fiillerde  şüphelinin  yakalanması  ve  soruşturma  yapılması  için şikayet  şartı  aranmaz,
  • Çocuklarla ilgili  işlemler  mümkün  olduğu  ölçüde  sivil  kıyafetli  görevliler  tarafından  yerine getirilir.
  • Çocuklara kelepçe ve  benzeri  aletler  takılmaz.  Ancak,  zorunlu  hallerde  çocuğun  kaçmasını,  kendisinin  veya  başkalarının hayat  veya  beden  bütünlükleri  bakımından  doğabilecek  tehlikeleri önlemek  için  kolluk  tarafından  gerekli  önlemler  alınır.
gozaltina alma kararina itiraz
gozaltina alma kararina itiraz

Gözaltına Alma İtiraz

Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun 91/5 maddesi hükmünde Cumhuriyet Savcısının gözaltı ve gözaltının uzatılması kararına karşı sulh ceza yargıcına başvurma olanağı tanınmıştır. Başvurma, yakalama işlemine, gözaltına alma ve gözaltı süresinin uzatılmasına ilişkin Cumhuriyet Savcısının yazılı emrine karşı yapılabilir. Gözaltına alınmaya itiraz edebilecek kişiler;

  • Başvurmayı, yakalanan kişi yapabilir.
  • Gözaltına alınanın müdafii,
  • Gözaltına alınanın yasal temsilcisi,
  • Gözaltına alınanın eşi,
  • Gözaltına alınanın birinci veya ikinci derecede kan hısımlarıdır.

Gözaltına alma sürecine itiraz edebilecek kişiler Sulh ceza yargıcından, kişinin derhal serbest bırakılmasını isteyebilirler. Sulh ceza yargıcı incelemeyi evrak üzerinde yapar. Kararını derhal ve nihayet yirmi dört saat içinde vermesi gerekir. İki şekilde karar vermesi söz konusudur;

  • Ya yakalamanın veya gözaltına alma veya gözaltı süresini uzatmanın yerinde olduğu kanısına vararak, başvuruyu reddeder,
  • Ya da başvuruyu yerinde bularak, yakalananın gözaltından çıkarılıp, derhal soruşturma evrakıyla Cumhuriyet Savcılığında hazır bulundurulmasına karar verir.

Sulh ceza yargıcı yakalamayı gerektiren bir durum görmez ise, Örneğin, kişinin suçu işlediğini düşündürecek emare bulmaz ya da soruşturma yönünden yakalamada zorunluluk bulunmadığı kanısına varırsa veya kanıtlar saptandığından yakalama nedenleri ortadan kalkmış ise, yakalanan kişinin gözaltından çıkarılmasına karar vermesi gerekir.

CMK MADDE 92

(1) Cumhuriyet başsavcıları veya görevlendirecekleri Cumhuriyet savcıları, adlî görevlerinin olarak, gözaltına alınan kişilerin bulundurulacakları nezarethaneleri, varsa ifade alma odalarını, bu kişilerin durumlarını, gözaltına alınma neden ve sürelerini, gözaltına alınma ile ilgili tüm kayıt ve işlemleri denetler; sonucunu Nezarethaneye Alınanlar Defterine kaydederler.

Cumhuriyet savcısı denetim sonuçlarını Nezarethaneye Alınanlar Defterine kayıt edecektir (YGİY 26.md.). Böylece adli kolluğun, asılsız iddialardan kurtarılması, gözaltına alınan kişilerin haklarının korunması ve nezarethanelerde insan haklarına aykırı muamelelerin yapılmamasının sağlanması amaçlanmıştır.

Böylece Cumhuriyet Savcısının yakalama, gözaltına alınma ve gözaltı süresinin uzatılmasına ilişkin kararları, yargıç tarafından denetletilmiş olmaktadır. Yargıcın denetimi daha yakalamanın başında başlatılmaktadır. Başvuruyu yapabilecek olanlarda oldukça geniş tutulmuş, akrabalara dahi bu haklar tanınmıştır. Bu düzenlemelerle, kişi özgürlüğüne verilen güvenceler artırılmış olmaktadır.

Ceza Muhakemesi Kanunu 91/6 maddesinde bir başka güvenceye daha yer verilmiştir. Gözaltı süresi dolan (yirmi dört saatlik veya dört günlük sürelerin geçmesi) veya sulh ceza yargıcının kararı üzerine serbest bırakılan kişi hakkında, bir daha yakalama işleminin uygulanması yasaklanmıştır. Ancak bunun için yakalamaya neden olan fiillerin aynı olması gerekir. Daha önce yakalanan kişinin, değişik eyleminden dolayı yeniden yakalanması olanaklıdır. Aynı fiil nedeniyle yeniden yakalanmanın da istisnası bulunmaktadır. Aynı fiil nedeniyle yeni ve yeterli kanıt elde edilmesi halinde Cumhuriyet Savcısının kararıyla kişinin yeniden yakalanması mümkündür. Yeni ve yeterli kanıt yoksa ve Cumhuriyet Savcısının kararı da olmadıkça, daha önce yakalanan kişi hakkında eski kanıtlara dayanılarak, kollukça yeniden yakalama işlemi uygulanamaz.

Yorum Gönderin

X
kadim hukuk ve danışmanlık