Devlet Memurları Kanunu 83-84. Madde (DMK)

Devlet Memurları Kanunu 83-84. Madde (DMK)

devlet memurları kanunu 83 84 madde

Devlet Memurları Kanunu 83. Madde

Muvazzaf Askerliğe Ayrılan Memurların Terhislerinde Göreve Başlatılmaları İle Muvazzaf Askerlikte Geçen Sürelerin Kademe Ve Derece İntibaklarında Değerlendirilmesi

Devlet memuru iken muvazzaf askerlik hizmetini yapmak üzere silah altına alınanlardan askerlik görevini tamamlayıp memuriyete dönmek isteyenler, terhis tarihinden itibaren 30 gün içinde kurumlarına başvurmak ve kurumları da başvurma tarihinden itibaren azami 30 gün içinde ilgilileri göreve başlatmak zorundadırlar.

Bunların muvazzaf askerlikte geçen süreleri muvazzaf askerliğe ayrıldıkları sırada iktisap etmiş oldukları derecede kademe ilerlemesi yapılmak suretiyle değerlendirilir. Bu gibilerin muvazzaf askerliğe ayrılmadan önce işgal ettikleri kadroda kazandıkları kademe ilerlemeleri ayrıca göz önünde bulundurulur. Askerlik öncesi kademe ilerlemeleri ile askerlikte geçen süre toplamının 3 yılı aşan kısmı usulü dairesinde üst dereceye terfi ettikleri zaman bu derecede kademe ilerlemesi yapılmak suretiyle değerlendirilir.

  • İlgili Makale: 
  • 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu (DMK) Tam Metin: 

Devlet Memurları Kanunu 83. Madde Açıklaması

83’üncü maddenin birinci fıkrası 2670 sayılı Yasayla değiştirilmeden önce, “memur iken muvazzaf askerlik hizmetini yapmak üzere silah altına alınanlardan terhislerini müteakip tekrar memuriyete girmek isteyenler, muvazzaf askerliğe ayrıldıkları sırada iktisap etmiş oldukları derecedeki bir kadroya öncelikle atanırlar” hükmünü taşımakta iken 2670 sayılı Yasayla değiştirilerek bugünkü halini almıştır. Aynı Yasanın 108’inci maddesinin son fıkrası da 2670 sayılı Yasa ile değiştirilerek “muvazzaf askerliğe ayrılan memurlar askerlik süresince görev yeri saklı kalarak aylıksız izinli sayılırlar” hükmü getirilmiş, böyle muvazzaf askerlik hizmeti süresince memurların aylıksız izinli sayılarak kadroları saklı tutulmuştur. Bu değişiklikten önce, memurun muvazzaf askerlik bitiminde atanması için zorlayıcı bir hüküm yer almamış, öncelikle atanması kabul edilmiştir. 108’inci madde, daha sonra 6.7.1995 tarihli ve 565 sayılı KHK ile değiştirilmiş, muvazzaf askerliğe ayrılan memurların askerlik süresince görev yeri saklı kalarak aylıksız sayılacaklarına ilişkin hüküm aynen korunmuştur.

Aylıksız izinli olarak askerlik görevini bitirip, 30 günlük süre içinde memuriyete dönmek isteyip göreve başlayacakların askerlikte geçen süreleri, muvazzaf askerliğe ayrıldıkları sırada iktisap etmiş oldukları derecede kademe ilerlemesi yapılmak suretiyle değerlendirilir. Bunların muvazzaflık hizmetine gitmeden önce işgal ettikleri kadroda kazandıkları kademe ilerlemesi ayrıca göz önünde bulundurularak askerlik öncesi kademe ilerlemesi ile askerlikte geçen süre toplamı 3 yılı geçtiği takdirde üst dereceye terfi ettikleri takdirde bu derecede kademe ilerlemesi yapılmak suretiyle değerlendirilir.

Devlet Memurları Kanunu 83. Madde Muvazzaf Askerliğe Ayrılan Memurların Terhislerinde Göreve Başlatılmaları İle Muvazzaf Askerlikte Geçen Sürelerin Kademe ve Derece İntibaklarında Değerlendirilmesi Emsal Kararlar

Danıştay 12. Dairesi E: 2001/1256, K: 2003/706

  • Devlet Memurları Kanunu 83. Madde
  • Muvazzaf Askerliğe Ayrılan Memurların Terhislerinde Göreve Başlatılmaları İle Muvazzaf Askerlikte Geçen Sürelerin Kademe ve Derece İntibaklarında Değerlendirilmesi

… İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; dosyanın incelenmesinden; … Emniyet Müdürlüğü kadrosunda polis memuru olarak görev yapan davacının 21.5.1998 tarihinde askere gitmek üzere kurumundan ayrıldığı askerlik görevini 13.10.1999 tarihinde iznini de kullanarak terhis mahiyetinde tamamladığı, terhis tarihinin 25.11.1999 olduğu, davacının terhis mahiyetinde izne ayrıldığı 13.10.1999 tarihi itibariyle terhis belgesinin düzenlenmediği, terhis belgesinin 27.12.1999 tarihinde Askerlik Şubesi Başkanlığına gönderilmek üzere postaya verildiği, davacının 20.12.1999 tarihinde sıtma olduğu nedeniyle 14 gün süreyle raporlu olduğu, 4.1.2000 tarihinde … Emniyet Müdürlüğüne müracaat ederek görevine başladığı ancak, daha sonra terhis edildiği 25.11.1999 tarihinden itibaren 30 günlük sürenin bitimi olan 25.12.1999 tarihinde görevine başlamadığı nedeniyle bu tarihten itibaren görevinden çekilmiş sayıldığının anlaşıldığı, 657 sayılı Kanunun 83. ve 108. maddelerinde yer alan sürelerin yasal bir mazereti olmayanlara ait süreler olduğu ve yasal mazeret bulunması durumunda, bu mazeret sürelerin belirtilen sürenin de uzayacağının açık olduğu, bu durumda, 25.11.1999 tarihinde terhis olan davacının Sağlık Bakanlığı … Sıtma Bölge Başkanlığının … gün ve … sayılı raporuyla 20.12.1999 tarihinden itibaren 14 gün rapor almış olduğu ve kurumuna başvurma süresi bu rapor süresince uzamış sayılacağından, bu rapor dikkate alındığında kurumuna süresinde başvurduğu anlaşılan davacı hakkında 25.12.1999 tarihine kadar kurumuna başvurup görevine başlamadığı nedeniyle tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline, davacının açıkta geçirdiği sürelere ilişkin davalı idarece hesaplanacak maaş ve maddi haklarının dava açma tarihi olan 2.6.2000 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmiştir.

Davalı idare, davacının 657 sayılı Kanununun 83. ve 108. maddelerinde sözü edilen yasal süreyi geçirdikten sonra müracaat ettiğini, ayrıca sağlık raporunu aldıktan sonra kurumuna bilgi vermediğini, zamanında bu raporu ibraz etmemesinin, dava konusu işlemden sonra geçmişe yönelik olarak bir rapor almış olabileceğini düşündürdüğünü öne sürmekte ve idare mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasına istemektedir.

İdare ve Vergi Mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür. … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup bozulmasını gerektirecek bir sebep de bulunmadığından temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına, temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı idare üzerinde bırakılmasına, 25.3.2003 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


Danıştay 12. Dairesi E: 1997/587, K: 1997/1803

  • Devlet Memurları Kanunu 83. Madde
  • Muvazzaf Askerliğe Ayrılan Memurların Terhislerinde Göreve Başlatılmaları İle Muvazzaf Askerlikte Geçen Sürelerin Kademe ve Derece İntibaklarında Değerlendirilmesi

… İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 7.maddesinde İdare Mahkemesinde dava açma süresinin altmış gün olduğunun hükme bağlandığı, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 83.maddesinde; Devlet memuru iken muvazzaf askerlik hizmetini yapmak üzere silah altına alınanlardan askerlik görevini tamamlayıp memuriyete dönmek isteyenlerin, terhis tarihinden itibaren 30 gün içinde kurumlarına başvurmak ve kurumları da bu başvuru tarihinden itibaren azami 30 gün içinde ilgilileri göreve başlatmak zorunda oldukları kuralının getirildiği, olayda 27.2.1996 tarihinde davalı idareye göreve başlatılmak istemiyle yapılan başvuruya, 30 gün içinde idarece cevap verilmemesi ya da göreve başlatılmaması halinde olumsuz işleminin ortaya çıktığı kabul edilerek, 30 günlük sürenin bitiminden itibaren 60 günlük idari dava açma süresi içinde dava açılması gerekirken, bu süre geçtikten sonra 26.6.1996 tarihinde açılan davanın süre aşımı nedeniyle incelenme olanağı bulunmadığı gerekçesiyle dava süre aşımı yönünden reddedilmiştir.
Davacı, davanın süresinde açıldığını öne sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun olay tarihinde yürürlükte bulunan 10.maddesinde; ilgililerin haklarında idari davaya konu olabilecek bir işlem veya eylemin yapılması için İdari makamlara başvurabileceği, altmış gün içinde bir cevap verilmezse isteğin reddedilmiş sayılacağı, ilgililerin altmış günün bittiği tarihten itibaren dava açma süresi içinde, konusuna göre Danıştay’a İdare ve Vergi Mahkemelerine dava açabilecekleri hükmüne yer verilmiştir.

Bu durumda, 23.2.1996 tarihinde terhis olan ve 27.2.1996 tarihinde davalı idareye başvuran davacının başvurusunun 60 gün içinde cevap verilmeyerek reddedildiği, davacının ise bu tarihten sonra kalan 60 gün içinde olmak üzere 26.6.1996 tarihinde ve yukarıda sözü edilen 10.maddeye göre süresinde bu davayı açtığı anlaşılmaktadır.

657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 83.maddesi ile getirilen düzenleme, askerlik dönüşü göreve başlatılmak için başvuran ilgililerin 30 gün içinde göreve başlatılmaları konusunda idareye getirilen bir yükümlülük olup, anılan maddedeki sürenin dava açma süresi ile bir ilgisi bulunmaması nedeniyle 26.6.1996 tarihinde açılan davanın süresinde olduğu gözetilerek esas hakkında bir karar verilmesi gerekirken, İdare Mahkemesince davanın süre aşımı yönünden reddedilmesinde hukuki isabet görülmemiştir.


Danıştay 12. Dairesi E: 1997/587, K: 1997/1803

  • Devlet Memurları Kanunu 83. Madde
  • Muvazzaf Askerliğe Ayrılan Memurların Terhislerinde Göreve Başlatılmaları İle Muvazzaf Askerlikte Geçen Sürelerin Kademe ve Derece İntibaklarında Değerlendirilmesi

Davalı idare, davacının hizmet sözleşmesinin 4/0 maddesinde, muvazzaflık dışında silah altına alınan personelin izinli sayılacağı hükmünün yer aldığı belirtilen haller dışında ve dolayısıyla muvazzaf askerlik hizmeti sırasında ilgililerin izinli sayılamayacaklarının sözleşme taraflarınca kabul edildiğini, diğer yandan kurum çalışanları yönünden yürürlükte olan Türkiye Kömür işletmeleri Personel Yönetmeliğinin 106. maddesi uyarınca askerlik hizmetini yapmak için silah altına alınan personelin kurumla ilişiğinin kesileceğini, aynı Yönetmeliğin 108. maddesinde de muvazzaflık dışında silah altına alınanların izin belirtildiği, bunun dışında askere gidenlerin terhisten sonra kurumda görevlendirileceklerine dair bir hükmün yer almadığını, bu durumda askerlik dönüşü göreve alınma konusunda gerek hizmet sözleşmesinde gerek adı geçen Yönetmelikte hüküm bulunduğundan olayda 657 sayılı Yasa hükümlerinin uygulanamayacağını ve belirtilen hükümler nedeniyle muvazzaf askerlik hizmetini bitirenlerin tekrar göreve başlatılmasının mümkün olmadığını ileri sürmekte ve anılan kararın temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.

233 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 5. maddesi yardımıyla Türkiye Tay Kömürü Kurumunda iş akdine dayalı işçi olarak çalışanlar dışında kalan personele uygulan makta bulunan Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu ve Müesseseleri Personel Yönetmeliğinin 107. maddesinde muvazzaf askerlik hizmetini yapmak üzere silah altına alınanlardan terhislerini takiben tekrar kuruma girmek isteyenlerin, muvazzaf askerlik için ayrıldıkları sırada iktisap ettikleri kadroya öncelikle atanacakları hükme bağlanmış olup, bu madde 657 sayılı Yasanın 83. maddesinin 16.5.1982 günlü, 2670 sayılı Yasanın 26. maddesiyle değiştirilmesinden önceki şekline paralel hüküm taşımaktadır.

657 sayılı Yasanın 83. maddesinde de muvazzaf askerlik hizmetini yapmak üzere silah altına alınanlardan askerlik görevini tamamlayıp eski görevine dönmek isteyenlerin, terhis tarihinden itibaren 30 gün içinde kurumlarına başvurmaları, kurumların da bu kişilerin başvuru tarihinden itibaren en çok 30 gün içinde göreve başlatmak zorunda oldukları belirtilmiştir.

Buna göre, Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu ve Müesseseleri Personel Yönetmeliğinin 107. maddesinde askerlik hizmeti nedeniyle kurumdan ayrılanlardan terhislerinden sonra kuruma dönmek isteyenlerin göreve alınmaları ilke olarak kabul edildiğinden, sözü geçen maddenin 657 sayılı Yasanın 83. maddesi ışığında yorumlanmak suretiyle askerlik hizmeti sonunda göreve dönmek isteyenlerin terhis tarihinden itibaren 30 gün içinde başvurmaları halinde en geç 30 günlük sürede göreve başlatılması gerekirken davacı hakkında aksine tesis edilen işlemde mevzuata uyarlık görülmediğinden davalı idarenin temyiz isteğinin reddi ile usul ve hukuka uygun bulunan Zonguldak İdare Mahkemesinin 19.12.1989 günlü. E 1989/388, K. 1989/719 sayılı kararının belirtilen gerekçenin de eklenmesi suretiyle onanma sına karar verildi.


devlet memurları kanunu 83 84 madde dmk
devlet memurları kanunu 83 84 madde dmk

Devlet Memurları Kanunu 84. Madde

Muvazzaf Askerliğini Yaptıktan Sonra Devlet Memurluğuna Girenlerin Kademe İntibakları

Muvazzaf askerlik görevini yaptıktan sonra Devlet memurluğuna atananlar adaylık esaslarına tabi olurlar ve muvazzaf askerlikte geçen süreleri asaletlerinin tasdikinden sonra kademe ilerlemesi yapılmak ve sınav veya seçmeye tabi tutulmak suretiyle derece yükseltilmesinde de değerlendirilir.

Devlet Memurları Kanunu 84. Madde Açıklaması

Bu madde hükmü ile muvazzaf askerlik görevini yaptıktan sonra Devlet memurluğuna girenlerin bu hizmetlerinin değerlendirilmesini asaletlerinin onayına, yani asli memurluğa geçirilmelerine bağlamaktadır. Bu durumda aday memurlar hakkında uygulanan hükümler bunlar hakkında da uygulanacaktır. Böylece, muvazzaf askerlik hizmetini yaptıktan sonra memuriyete girenlerin asaletlerinin onayından sonra, adaylıkta geçirdikleri süre ile birlikte muvazzaf askerlikte geçirdikleri sürelerinin de değerlendirilmesi sağlanmıştır. Yasa askerliğini er, astsubay ve subay olarak yapmış olanların tümüne bu hakkı tanımak suretiyle eşit ve hakkaniyete uygun bir hüküm getirmiştir.

84’üncü madde; istisnaî bir hükümle bulunduğu kademede bir yılını doldurmadan fakat adaylığı onanan memurların muvazzaf askerlikte geçirdikleri sürelerin kademe ilerlemesi ve eğer koşullar elverirse derece yükselmesinde değerlendirileceğini yeni bir hak olarak düzenlemiştir.

Adaylık süresi, 54’üncü madde gereğince 1 yıldan az 2 yıldan da çok olamaz. Bu durumda memuriyete geçirilen adayın bu süreler dolmadan muvazzaf askerlik süresinin değerlendirilme olanağı yoktur.

Devlet Memurları Kanunu 84. Madde Muvazzaf Askerliğini Yaptıktan Sonra Devlet Memurluğuna Girenlerin Kademe İntibakları Emsal Kararlar

Danıştay 5. Dairesi E: 1997/258, K: 1998/125

  • Devlet Memurları Kanunu 84. Madde
  • Muvazzaf Askerliğini Yaptıktan Sonra Devlet Memurluğuna Girenlerin Kademe İntibakları

657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 83. maddesinde Devlet memuru iken muvazzaf askerlik hizmetini yapmak üzere silah altına alınanların durumu düzenlenmiş ve maddenin 2. fıkrasında “Bunların muvazzaf askerlikte geçen süreleri muvazzaf askerliğe ayrıldıkları sırada iktisap etmiş oldukları derecede kademe ilerlemesi yapılmak suretiyle değerlendirilir. Bu gibilerin muvazzaf askerliğe ayrılmadan önce işgal ettikleri kadroda kazandıkları kademe ilerlemeleri ayrıca göz önünde bulundurulur. Askerlik öncesi kademe ilerlemeleri ile askerlikte geçen süre toplamının 3 yılı aşan kısmı usulü dairesinde üst dereceye terfi ettikleri zaman bu derecede kademe ilerlemesi yapılmak suretiyle değerlendirilir.” hükmü getirilmiş; aynı Kanunun “Muvazzaf Askerliğini Yaptıktan Sonra Devlet Memurluğuna Girenlerin Kademe İntibakları” başlıklı 84. maddesinde de, “Muvazzaf askerlik görevini yaptıktan sonra Devlet Memurluğuna atananlar adaylık esaslarına tabi olurlar ve muvazzaf askerlikte geçen süreleri asaletlerinin tasdikinden sonra kademe ilerlemesi yapılmak ve sınav veya seçmeye tabi tutulmak suretiyle derece yükseltilmesinde de değerlendirilir.” hükmüne yer verilmiş ve böylece gerek memuriyeti sırasında askere gidenlerin, gerekse hiç memuriyet yapmaksızın askere gittikten sonra askerlik sonrası memuriyete girenlerin askerlikte geçen sürelerinin memuriyet derece ve kademelerinde değerlendirilmesi öngörülerek askerlik hizmeti bu bakımdan memuriyet hizmeti gibi kabul edilmiş bulunmaktadır.

Bu bağlamda işleme gerekçe olarak gösterilen 458 sayılı KHK’nin 1. maddesinin son fıkrasının da irdelenmesi gerekmektedir. Fıkrada yer verilen “Daha önce memuriyeti olanlardan 2182 ve 2260 sayılı Kanun hükümlerinden yararlanmamış bulunanlardan bu Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girdiği tarihte askerlik görevini yapmakta olanlar hakkında da bu madde hükümleri uygulanır” şeklindeki hükümle daha önceden memuriyeti bulunup da herhangi bir sebeple 2182 ya da 2260 sayılı Kanunlar gereği derece almamış olanlardan 458 sayılı KHK’nin yürürlüğe girdiği tarihte askerde olanların da bu KHK’den yararlanmaları öngörülerek KHK ile tanınan hakkın mümkün olduğu kadar genişletilmesi amaçlanmış olup, bu haliyle fıkrada yasaklayıcı ya da KHK’nin uygulanmasını daraltıcı bir durum söz konusu değildir. Bu nedenle söz konusu fıkrayla, hiç memuriyeti bulunmaksızın askere giden ve 458 sayılı KHK’nin yürürlüğe girdiği tarihte askerde bulunup da askerlik sonrası memuriyete girenlerin bu KHK’nin kapsamı dışında tutulduğu yolundaki bir yorumu kabul etmeye olanak bulunmamaktadır.

Bu durumda herhangi bir memuriyet hizmeti olmaksızın askere giden ve 458 sayılı KHK’nin yürürlüğe girdiği 15.10.1991 tarihinde de askerde bulunan davacının askerlik sonrası 9.8.1993 günlü olurla açıktan … Kapalı Cezaevi Aday İdare Memurluğu kadrosuna atanarak 8.9.1993 tarihinde görevine başladığı, 26.9.1995 tarihinde idareye başvurarak 458 sayılı KHK uyarınca 1 derece verilmesini istediği, bu başvurusunun da 458 sayılı KHK’nin değinilen son fıkrası gereğince reddedildiğinin anlaşılmış olması karşısında; 657 sayılı Kanunun yukarıda anılan 84. maddesi gereğince askerlik hizmetinde geçen sürelerinin adaylık süresini doldurduktan sonra memuriyet hizmeti gibi değerlendirilerek davacının derece ve kademesinde sayılacak olması nedeniyle askerlik hizmeti sırasında yürürlüğe giren 458 sayılı KHK’den de yararlandırılması gerektiğinde kuşku bulunmadığından davacının başvurusunun reddinde hukuka uyarlık görülmemiştir.

Nitekim Dairemizce 458 sayılı KHK’nin yürürlüğe girdiği tarihte 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun Geçici 5. maddesine göre sözleşmeli olarak çalışmakta iken 3239 sayılı Kanun uyarınca 458 sayılı KHK’nin yürürlüğe girdiği tarihten sonra memuriyete atanarak sözleşmeli statüde geçen süreleri 657 sayılı Kanuna tabi memuriyette geçmiş gibi kabul edilen kişilerin anılan KHK’den yararlandırılmamalarına ilişkin işlemlere karşı açılan davalarda da; davacıların sözleşmeli statüde geçen hizmetlerinin daha sonra 657 sayılı Kanuna tabi olarak geçmiş sayılması ve 458 sayılı KHK ile getirilen 657 sayılı Kanun ve ek geçici maddelerine göre aylık almakta olma şartının da bu KHK’den 657 sayılı Kanuna tabi olarak hizmet yapanların yararlanmasına yönelik olduğu gerekçesiyle bu durumda olanların da 458 sayılı KHK’den yararlanacakları hükme bağlanarak KHK’nin uygulanmasında esas olan statünün 657 sayılı Kanuna tabi olarak hizmet görmek ya da görmüş sayılmak olduğu kabul edilmiştir. (Örnek: Danıştay Beşinci Dairesinin 25.11.1997 günlü, E:1995/1598, K:1997/2722 sayılı kararı)


Danıştay 5. Dairesi E: 1982/10091, K: 1983/8745

  • Devlet Memurları Kanunu 84. Madde
  • Muvazzaf Askerliğini Yaptıktan Sonra Devlet Memurluğuna Girenlerin Kademe İntibakları

Dava, Başkomiser olan davacının kademe terfiinde değerlendirilen 18 aylık askerlik hizmetinin rütbe terfiinde değerlendirilmemesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır

Davalı idare bu hususta 657 sayılı Yasa da bir hüküm bulunmadığını öne sürmektedir Oysa 657 sayılı Kanunun 1327 sayılı Kanunla değişik 237. maddesinin (b) fıkrasında. Teşkilat Kanunlarının memurların hizmet şartlarını, ilerleme ve yükselmelerini, görev, diğer özlük haklarını düzenleyen hükümlerinin genel kadro kanununun yürürlüğe girdiği ayın son gününden itibaren yürürlükten kalkacağı belirtilmiş olduğundan, 657 sayılı Kanun hükümleri gereğince verilen kademe ilerlemesinin rütbe terfiinde değerlendirilmesi için 3201 sayılı Teşkilat Kanununda bir hüküm aramaya gerek yoktur. Genel Kadro Kanununun yürürlük tarihinden itibaren tüm terfiler 657 sayılı Kanun esaslarına uygun olarak düzenlenecektir.

Anılan Kanunun 84. maddesinin askerlikte geçen sürenin değerlendirilmesi hükmünün genel esprisi ve bu değerlendirmenin polislerin rütbe terfiinde nazara alınmayacağı hususun da aynı Kanunda herhangi bir hüküm mevcut olmaması karşısında, davacının mesleğe girmeden önce yapmış olduğu 18 aylık askerlik hizmetinin rütbe terfiinde değerlendirilmemesinde mevzuata uyarlık bulunmamaktadır.


Danıştay 5. Dairesi E: 1996/1118, K: 1999/996

  • Devlet Memurları Kanunu 84. Madde
  • Muvazzaf Askerliğini Yaptıktan Sonra Devlet Memurluğuna Girenlerin Kademe İntibakları

Kanunun “Muvazzaf Askerliğini Yaptıktan Sonra Devlet Memurluğuna Girenlerin  Kademe İntibakları” başlıklı 84. maddesinde de, “Muvazzaf askerlik görevini yaptıktan sonra Devlet Memurluğuna atananlar adaylık esaslarına tabi olurlar ve muvazzaf askerlikte geçen süreleri asaletlerinin tasdikinden sonra kademe ilerlemesi yapılmak ve sınav veya seçmeye tabi tutulmak suretiyle derece yükseltilmesinde de değerlendirilir.” hükmüne yer verilmiş ve böylece gerek memuriyeti sırasında askere gidenlerin, gerekse hiç memuriyet yapmaksızın askere gittikten sonra askerlik sonrası memuriyete girenlerin askerlikte geçen sürelerinin memuriyet derece ve kademelerinde değerlendirilmesi öngörülerek askerlik hizmeti bu bakımdan memuriyet hizmeti gibi kabul edilmiş bulunmaktadır.

Bu bağlamda işleme gerekçe olarak gösterilen 458 sayılı KHK’nin 1. maddesinin son fıkrasının da irdelenmesi gerekmektedir. Fıkrada yer verilen “Daha önce memuriyeti olanlardan 2182 ve 2260 sayılı Kanun hükümlerinden yararlanmamış bulunanlardan bu Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girdiği tarihte askerlik görevini yapmakta olanlar hakkında da bu madde hükümleri uygulanır” şeklindeki hükümle daha önceden memuriyeti bulunup da herhangi bir sebeple 2182 ya da 2260 sayılı Kanunlar gereği derece almamış olanlardan 458 sayılı KHK’nin yürürlüğe girdiği tarihte askerde olanların da bu KHK’den yararlanmaları öngörülerek KHK ile tanınan hakkın mümkün olduğu kadar genişletilmesi amaçlanmış olup, bu haliyle fıkrada yasaklayıcı ya da KHK’nin uygulanmasını daraltıcı bir durum söz konusu değildir. Bu nedenle söz konusu fıkrayla, hiç memuriyeti bulunmaksızın askere giden ve 458 sayılı KHK’nin yürürlüğe girdiği tarihte askerde bulunup da askerlik sonrası memuriyete girenlerin bu KHK’nin kapsamı dışında tutulduğu yolundaki bir yorumu kabul etmeye olanak bulunmamaktadır.

Bu durumda Nisan 1991 tarihinde hakim adaylığı sınavını kazanan ancak ataması yapılmadan askere giden ve 458 sayılı KHK’nin yürürlüğe girdiği 15.10.1991 tarihinde de askerde bulunan davacının askerlik sonrası Ağustos 1992 tarihinde hakim adaylığı görevine başladığı, 2.6.1995 tarihinde idareye başvurarak 458 sayılı KHK uyarınca 1 derece verilmesini istediği, bu başvurusunun da zımnen reddedildiğinin anlaşılmış olması karşısında; 657 sayılı Kanunun yukarıda anılan 84. maddesi gereğince askerlik hizmetinde geçen sürelerinin adaylık süresini doldurduktan sonra memuriyet hizmeti gibi değerlendirilerek davacının derece ve kademesinde sayılacak olması nedeniyle askerlik hizmeti sırasında yürürlüğe giren 458 sayılı KHK’den de yararlandırılması gerektiğinde kuşku bulunmadığından davacının başvurusunun reddinde hukuka uyarlık görülmemiştir.


Devlet Memurları Kanunu 83. ve 84. madde emsal karar aramak için https://karararama.danistay.gov.tr/

Yorum Gönderin

X
kadim hukuk ve danışmanlık