Ceza Muhakemesi Kanunu 81. Madde
Fizik Kimliğin Tespiti
- Üst sınırı iki yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektiren bir suçtan dolayı şüpheli veya sanığın, kimliğinin teşhisi için gerekli olması halinde, Cumhuriyet savcısının emriyle fotoğrafı, beden ölçüleri, parmak ve avuç içi izi, bedeninde yer almış olup teşhisini kolaylaştıracak diğer özellikleri ile sesi ve görüntüleri kayda alınarak, soruşturma ve kovuşturma işlemlerine ilişkin dosyaya konulur.
- Kovuşturmaya yer olmadığı kararına itiraz süresinin dolması, itirazın reddi, beraat veya ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilip kesinleşmesi hâllerinde söz konusu kayıtlar Cumhuriyet savcısının huzurunda derhâl yok edilir ve bu husus tutanağa geçirilir.
Ceza Muhakemesi Kanunu 81. Madde Gerekçesi
Madde, fizik kimliğin saptanmasına ilişkin esasları ve saptanacak hususları göstermektedir. Fizik kimliğin saptanması esasta soruşturma evresinde yapılması gereken alışılagelmiş bir kolluk işlemidir ve şüpheliler ile sanıkların soruşturma ve kovuşturma makamlarınca tanınmasını amaçlamaktadır. Kişiler hakkındaki belirli bilgiler, esasta özel hayata ilişkin bulunduğundan ve hukukun koruması altında kaldığından bu husustaki bilgi ve bulguların ancak belirli ağırlığı olan suçlar bakımından saptanması ve kovuşturmaya yer olmadığına veya beraata karar verildiğinde kayıtların dosyadan çıkarılıp yok edilmesi uygun görülmüştür.
- İlgili Makale:
- 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) Tam Metin:
Ceza Muhakemesi Kanunu 81. Madde Fizik Kimliğin Tespiti Emsal Kararlar
Yargıtay 1. Ceza Dairesi E: 2020/ 2724, K: 2021 / 7762
- Ceza Muhakemesi Kanunu 81. Madde
- Fizik Kimliğin Tespiti
Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 11/03/2020 tarih ve 2020/119 Esas – 2020/265 Karar sayılı kararının sanık müdafi ile katılan Bakanlık vekili tarafından 5271 sayılı CMK’nın 291. maddesinde belirtilen süre içinde temyiz edildiği anlaşılmıştır.
Sanık hakkında hükmedilen hapis cezasının 5 yılın üzerinde olması nedeniyle bölge adliye mahkemesince verilen kararın temyize tabi olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Sanık müdafinin duruşmalı inceleme isteminin 7079 sayılı Kanunun 94. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 299. maddesi uyarınca reddiyle incelemenin dosya üzerinden yapılması uygun görülmekle;
Sanık … hakkında maktul …’yı nitelikli kasten öldürme suçundan verilen mahkumiyet hükmüne ilişkin sanık müdafi ile katılan Bakanlık vekilinin istinaf yoluna başvurması üzerine istinaf başvurusunun kabulü ile dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde; “CMK’nın 280/1-d maddesi uyarınca ‘incelenen hükümdeki adli emanetin 2019/5533 sırasında kayıtlı bulunan sanık, maktul ve müşteki …’a ait kan örneklerinin dosyasında delil olarak saklanılmasına’ ibarelerinin hükümden çıkartılarak yerine ‘Adli emanetin 2019/5533 sırasında kayıtlı bulunan; sanık, maktul ve müşteki …’a ait kan örneklerinin CMK’nın 80 maddesi, Ceza Muhakemesinde Beden Muayenesi Genetik İncelemeler ve Fizik Kimliğin Tespiti Hakkında Yönetmeliğin 14. maddesi gereğince karar kesinleştiğinde imhasına” ibarelerinin eklenilmesi suretiyle “İstinaf Başvurularının Düzeltilerek Esastan Reddine” dair …Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 11/03/2020 tarih ve 2020/119 Esas – 2020/265 Karar sayılı kararında düzeltme nedeni dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafinin; sanığın kasti değil, ihmali olarak söz konusu eylemi işlediği kanaatinde olduklarına, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince sanığın beraatına karar verilmesi gerektiğine, katılan Bakanlık vekilinin; sanık hakkında takdiri indirim maddesinin uygulanmaması gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddine; Ancak;
“Mahkumiyetine karar verilen sanığın katılan Bakanlık lehine hüküm tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 14/1. maddesi uyarınca vekalet ücreti ödemesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi”, yasaya aykırı ise de bu husus yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden, 5271 sayılı CMK’nın 303/1-h maddesinin tanıdığı yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasına ayrı bir paragraf olarak; “İlk derece mahkemesi hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin II. kısmının II. bölümü uyarınca 5.450,00- TL maktu vekalet ücretinin sanık …’dan alınarak katılan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na verilmesine” ibaresinin eklenmesi suretiyle, tebliğnamedeki düşünce gibi, 5271 sayılı CMK’nın 302/1. maddesi uyarınca temyiz istemlerinin esastan reddi ile hükmün onanmasına, 28/04/2021 gününde oy birliği ile karar verildi.
Yargıtay 1. Ceza Dairesi E: 2012/6316, K: 2013/3941
- Ceza Muhakemesi Kanunu 81. Madde
- Fizik Kimliğin Tespiti
Dosya içeriğine ve mevcut delillere göre; maktul İ.. Ü..’in çantasının gasp edilmesi ve öldürülmesi olayında; tanıklar G.. Ç.. ve Peyruz Bucak ile başka bir olayın mağduru olan S.. Ç..’in, sanık G.. Y..’yu teşhis ettikleri, ancak sanık G.. Y..’nun suçlamayı kabul etmediği, eylemin Y.. A.., M.. S.. ve sanık A.. Ö.. tarafından gerçekleştirildiğini ileri sürdüğü, aynı olay nedeniyle Kartal 2.Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/425 esas sayılı dosyasında sanık olarak yargılanan Y.. A.. ve M.. S..’in 24.02.2011 tarihli oturumda eylemi sanık A.. Ö.. ile birlikte gerçekleştirdiklerini, yanlarında sanık G.. Y..’nun bulunmadığını belirttikleri, olaydan sonra sanıkların olay yerinden kaçmakta kullandıkları araçta yapılan parmak izi araştırması sonucunda torpido gözünde bulunan avcı bıçağı üzerinde Y.. A.. ve M.. S..’e ait parmak izleri, cep telefonu bataryası üzerinde ise sanık A.. Ö..’e ait parmak izinin tespit edildiği, sanık A.. Ö..’in olay günü Y.. A.. ve M.. S.. ile aynı araçta bulunduğunu, ancak bali çektiğinden hiçbir şey hatırlamadığını, Y.. A.. ve M.. S..’in kaç demeleri üzerine kendisinin de araçtan çıkıp kaçtığını söylediği ve olay yerinde bulunduğunu kabul ettiği, sanık G.. Y..’nun, Y.. A..’a benzediği için tanıkların kendisini teşhis etmiş olabileceklerini ileri sürdüğü anlaşılmakla; Kartal 2.Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/425 esas sayılı dava dosyası ile yargılamaya konu dava dosyasının, aradaki fiili ve hukuki bağlantı nedeniyle birleştirilmesi, olayın görgü tanıkları olan G.. Ç.., F.. B.. ve S.. Ç..’e, sanıklar G.. Y.., A.. Ö.. ve Y.. A.. gösterilerek teşhis yaptırılması, aralarında benzerlik bulunup bulunmadığının denetime imkan verecek şekilde tutanağa geçirilmesi, olay tarihindeki fiziki durumlarının tespitine olanak sağlayacak nitelikte varsa fotoğraflarının sanıklar ve Y.. A..’dan sorulup dosya içerisine alınması, değişen beyanlarla, savunmalardan hangisine niçin itibar edilip, üstünlük tanındığının denetime imkan verecek şekilde tartışılması ve sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının değerlendirilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre; Maktule İhlal’e yönelik yağma eyleminde suçun işlendiği saat dikkate alındığında uygulama olanağı bulunmadığı halde gece işlenmiş gibi TCK’nın 149/1-(a) bendi yanında (h) bendinin de uygulanması,
Usule aykırı olup, sanık G.. Y.. ve müdafi ile Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle, sanıklar G.. Y.. ve A.. Ö.. hakkında kurulan hükümlerin tebliğnamedeki düşünce gibi bozulmasına, 27/05/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Yargıtay 2.Ceza Dairesi E:2013/28062, K:2014/17960
- Ceza Muhakemesi Kanunu 81. Madde
- Fizik Kimliğin Tespiti
Tanık C. K. sanığı teşhis ettiği olayın başka bir olaya ilişkin olduğu, Bakırköy İlçe Emniyet Müdürlüğünün 30.12.2010 tarihli yazısında, “E. T. isimli şahsa yaptırılan teşhiste V.. E.. isimli şahsı göstererek 19.12.2010 günü akşam saat:19.30 sıralarında benim otoparkımın önünden elektrikli bisikleti pedallayarak götüren ve bu esnada durup durup arkasına bakan şahıs bu şahıstır diyerek kesin ve net olarak teşhis ettiği” bildirilmişse de; dosya içerisinde teşhis tutanağının bulunmadığının anlaşılması karşısında; E.T. sanığı teşhis ettiğine ilişkin teşhis tutanağı getirtilip incelenmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı isteme aykırı olarak bozulmasına, 24/06/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Yargıtay 11.Ceza Dairesi E: 2004/4040 K: 2006/1218
- Ceza Muhakemesi Kanunu 81. Madde
Sanık Yakup Akkurt’un temyiz dilekçesi ekinde sunulan belgeler karşısında; suça konu evrak ile ilgili olarak Suçlular Albümünün getirtilmesi, varsa parmak izlerinin mukayesesinin yapılması sanık Yakup Akkurt’un diğer sanıklar, şikayetçi ve tanıklarla huzurda yüzleştirilmesi, mahkumiyet hükmünün tebliğ edildiği şahısla suçu işleyen ve yargılaması yapılanın aynı kişiler olup olmadığının şüpheye yer bırakmayacak suretle usulen belirlenmesi ve varılacak sonucuna göre hukuki durumun takdir ve tayini gerekirken eksik soruşturmayla yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması, yasaya aykırı,
Sanıklar Adil Tavukçu, Zafer Arslan Mirza’ya yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince: Hükümden sonra, 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 7 ve 5349 Sayılı Kanunla değişik 5252 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri uyarınca; anılan Kanunlar değerlendirilerek sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayininde tayini ile 5235 Sayılı Kanunun 10 ve 11. maddelerinin gözetilmesinde zorunluluk bulunması, bozmayı gerektirmiş, Yerel Cumhuriyet Savcıları, sanık Yakup Akkurt ile diğer sanıklar müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 Sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 Sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca bozulmasına, 22.02.2006 gününde oybirliği ile karar verildi.
Yargıtay 13. Ceza Dairesi E:2011/19425 K:2012/23818
- Ceza Muhakemesi Kanunu 81. Madde
- Fizik Kimliğin Tespiti
Sanık savunmasında, Adapazarın’da ikamet ettiğini belirtip, …’ya hiç gitmediğini, atılı suçu işlemediğini, kardeşi olan Ayten Yılmaz’ın hırsızlık yaptığını ve birçok olayda kendi adını verdiğini beyan ettiği, sanığın soruşturma aşamasında kimlik tespitini kendi beyanına göre yapıldığı, sanığın eşi … Akkoyun’un da hükümden sonra verdiği dilekçelerde aynı iddiaları yinelediğinin göre, soruşturma sırasında yakalanan ve … ismini kullanan sanığın parmak izinin alınıp alınmadığı, fotoğrafının çekilip çekilmediği, fizik kimliğinin tespitine yarayacak başka bir işlem yapılıp yapılmadığı araştırılarak, talimat yoluyla savunması alınan sanığın bilgileriyle karşılaştırılarak sonucuna göre uygulama yapılması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi, bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak bozulmasına, 14.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.