Ceza Muhakemesi Kanunu 11. Madde (CMK)

Ceza Muhakemesi Kanunu 11. Madde (CMK)

ceza muhakemesi kanunu 11 madde

Ceza Muhakemesi Kanunu 11. Madde

Geniş Bağlantı Sebebiyle Birleştirme

Mahkeme, bakmakta olduğu birden çok dava arasında bağlantı görürse, bu bağlantı 8. maddede gösterilen türden olmasa bile, birlikte bakmak ve hükme bağlamak üzere bu davaların birleştirilmesine karar verebilir.

Ceza Muhakemesi Kanunu 11. Madde Gerekçesi

Madde, 8. maddenin ikinci fıkrasında yer alan halleri de kapsamak üzere, bağlantı kavramını genişletmiştir.

  • İlgili Makale: 
  • 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) Tam Metin: 

Ceza Muhakemesi Kanunu 11. Madde Geniş Bağlantı Sebebiyle Birleştirme Emsal Kararlar

Yargıtay 18. Ceza Dairesi E: 2019/8371, K: 2019/15961

  • Ceza Muhakemesi Kanunu 11. Madde
  • Geniş Bağlantı Sebebiyle Birleştirme

5271 sayılı CMK’nın “Bağlantı kavramı” başlıklı 8. maddesi; “(1) Bir kişi, birden fazla suçtan sanık olur veya bir suçta her ne sıfatla olursa olsun birden fazla sanık bulunursa bağlantı var sayılır. (2) Suçun işlenmesinden sonra suçluyu kayırma, suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme fiilleri de bağlantılı suç sayılır” şeklinde, anılan Kanun’un “Davaların birleştirilerek açılması” başlıklı 9. maddesi; “Bağlantılı suçlardan her biri değişik mahkemelerin görevine giriyorsa, bunlar hakkında birleştirilmek suretiyle yüksek görevli mahkemede dava açılabilir” biçiminde düzenlenmiştir. Anılan Kanun’un “Geniş bağlantı sebebiyle birleştirme” başlıklı 11. maddesinde; mahkemenin, bakmakta olduğu birden çok dava arasında bağlantı görmesi halinde, bu bağlantı 8. maddede gösterilen türden olmasa bile, birlikte bakmak ve hükme bağlamak üzere bu davaların birleştirilmesine karar verebileceği hüküm altına alınmıştır. Hakaret suçundan sanık… hakkında Ankara 24. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/1682 esas sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılama sırasında, aynı suçtan sanık hakkında Ankara 37. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/713 esas sayılı dosyası üzerinden görülmekte olan dava ile hukuki ve fiili irtibat bulunduğundan bahisle birleştirmeye muvafakat edilip edilmeyeceği sorulmadan, Ankara 24. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından 31/10/2018 tarihli ve 2018/1682 esas, 2018/1186 sayılı kararla her iki davanın birleştirilmesi üzerine, sanık tarafından birleştirme kararına itiraz edildiği, Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 13/12/2018 tarihli ve 2018/2163 değişik iş sayılı kararı ile sanığın birleştirme kararına itiraz hakkı bulunmadığından itirazın reddine karar verildiği, Ankara 37. Asliye Ceza Mahkemesince de birleştirme kararının muvafakat alınmadan verildiği gerekçesiyle Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 13/12/2018 tarihli ve 2018/2163 değişik iş sayılı kararı yönünden kanun yararına bozma talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır.

Dosya kapsamı, kanun yararına bozma istemi ve tüm bu açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde; dosyamıza konu uyuşmazlığın çözümünden önce, birleştirme kararına karşı itiraz kanun yoluna başvurulup başvurulamayacağı değerlendirilmelidir. 5271 sayılı CMK’da kanun yoluna başvurma hakkı, Cumhuriyet savcısı, şüpheli, sanık ve bu Kanuna göre katılan sıfatını almış olanlar ile katılma isteği karara bağlanmamış, reddedilmiş veya katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlara, müdafiliğini veya vekilliğini üstlendiği kişilerin açık arzusuna aykırı olmamak koşuluyla avukatlara, şüpheli veya sanığın yasal temsilcisi ve eşine tanınmıştır. İtiraz kanun yolu olağan kanun yollarından olup CMK’nın 267 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. CMK’nın 267. maddesinde; hâkim kararları ile kanunun gösterdiği hâllerde, mahkeme kararlarına karşı itiraz yoluna gidilebileceği hüküm altına alınmıştır.

CMK’nın birleştirmeye ilişkin hükümleri incelendiğinde, bu kararlara karşı itiraz kanun yoluna başvurulabileceğine dair bir düzenleme bulunmamaktadır. Aksine kanun koyucu 267. maddede mahkeme kararlarına karşı kanunun gösterdiği hallerde itiraz kanun yoluna başvurulabileceğini hüküm altına alarak mahkeme kararları yönünden anılan kanun yolu için sınırlama getirmiştir. İtiraz kanun yolunun kapsamı sınırlı olarak belirlendiğinden kıyas yoluyla genişletilmesi de olanaklı değildir. Bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde birleştirme kararlarına yönelik olarak itiraz kanun yoluna başvurulabilmesi mümkün değildir. Ancak CMK’nın “İstinaf” başlıklı 272. maddesinin 2. fıkrasında hükümden önce verilip hükme esas teşkil eden veya başkaca kanun yolu öngörülmemiş olan mahkeme kararlarına karşı da hükümle birlikte istinaf yoluna başvurulabileceğinin düzenlenmesi hususu nazara alındığında, birleştirme kararına karşı hükümle birlikte istinaf yoluna başvurulabilecektir.

ceza muhakemesi kanunu 11 madde cmk
ceza muhakemesi kanunu 11 madde cmk

Yargıtay 17. Ceza Dairesi E: 2019/10172, K: 2019/12539

  • Ceza Muhakemesi Kanunu 11. Madde
  • Geniş Bağlantı Sebebiyle Birleştirme

Muhafaza görevini kötüye kullanma ve hırsızlık suçlarından sanıklar… ve … Haklarında yapılan yargılama sonunda, Manisa 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/62 Esas sayılı dosyası ile fiili ve hukuki irtibat bulunduğundan bahisle dosyanın Manisa 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/62 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, diğer mahkemenin dosyaların birleştirilmesine muvafakat vermemesi nedeniyle anılan hususta karar vermesi için dosyanın yüksek görevli mahkemeye gönderilmesine dair Manisa 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 25/01/2018 tarihli, 2016/622 Esas ve 2018/44 Karar sayılı kararı üzerine, anılan kararın esas hükümle birlikte kanun yolu açık olan hükümlerden olduğundan bahisle karar verilmesine yer olmadığına ilişkin Manisa 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 26/02/2018 tarihli ve 2018/273 değişik iş sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 19/07/2019 tarihli ve 94660652-105-45-7334-2019-KYB sayılı “Kanun Yararına Bozma” talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başavcılığının 03/08/2019 tarihli ve 2019/80870 sayılı ihbarnamesiyle Dairemize gönderilmiştir.

5271 sayılı CMK’nın “Bağlantı kavramı” başlıklı 8. maddesi; “(1) Bir kişi, birden fazla suçtan sanık olur veya bir suçta her ne sıfatla olursa olsun birden fazla sanık bulunursa bağlantı var sayılır. (2) Suçun işlenmesinden sonra suçluyu kayırma, suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme fiilleri de bağlantılı suç sayılır” şeklinde, anılan Kanun’un “Davaların birleştirilerek açılması” başlıklı 9. maddesi; “Bağlantılı suçlardan her biri değişik mahkemelerin görevine giriyorsa, bunlar hakkında birleştirilmek suretiyle yüksek görevli mahkemede dava açılabilir” biçiminde düzenlenmiştir.

Anılan Kanun’un “Geniş bağlantı sebebiyle birleştirme” başlıklı 11. maddesinde; mahkemenin, bakmakta olduğu birden çok dava arasında bağlantı görmesi halinde, bu bağlantı 8. maddede gösterilen türden olmasa bile, birlikte bakmak ve hükme bağlamak üzere bu davaların birleştirilmesine karar verebileceği hüküm altına alınmıştır.

Manisa Cumhuriyet Başsavcılığının 26/04/2016 tarihli, 2016/2018 Esas sayılı iddianamesi ile sanıklar… ve… Hakkında, katılanlar Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı ile Vedat Türkmen’e yönelik paydaş veya elbirliği ile malik olunan eşya hakkında hırsızlık ve muhafaza görevini kötüye kullanma suçlarından kamu davasının açıldığı, davanın Manisa 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/622 Esas numaralı dosyası üzerinden görülmekte olduğu;

Öte yandan Manisa Cumhuriyet Başsavcılığının 13/01/2016 tarihli, 2016/218 Esas sayılı iddianamesi ile sanıklar… ve… Hakkında, katılan Alternatif Finans Kiralama Anonim Şirketine yönelik meslek, sanat, ticaret veya hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan kamu davasının açıldığı, davanın Manisa 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/22 Esas numaralı dosyası üzerinden yürütüldüğü, anılan dava dosyaları arasında bağlantı bulunduğundan bahisle Manisa 2. Asliye Ceza Mahkemesince, dosyaların birleştirilmesine muvafakat verilip verilmediği konusunda Manisa 6. Asliye Ceza Mahkemesinden görüş istenildiği, Manisa 6. Asliye Ceza Mahkemesinin de dava dosyaları arasında fiili ve hukuki bağlantının bulunmadığından bahisle dosyaların birleştirilmesine muvafakat vermediği, bunun üzerine Manisa 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 25/01/2018 tarihli, 2016/622 Esas, 2018/44 Karar sayılı kararı ile dosyaların birleştirilmesine ve diğer mahkeme ile oluşan uyuşmazlık nedeniyle, dosyaların birleştirilmesi hususunda bir karar vermesi için dosyanın ortak yüksek görevli mahkemeye gönderilmesine karar verildiği, ortak yüksek görevli mahkeme olan Manisa 1. Ağır Ceza Mahkemesinin de 26/02/2018 tarihli, 2018/273 değişik iş sayılı kararı ile anılan kararın esas hükümle birlikte kanun yolu açık olan hükümlerden olduğundan bahisle karar verilmesine yer olmadığına karar verdiği anlaşılmaktadır.

Aynı yetki çevresinde ve aynı derecede olan iki mahkeme arasında dosyaların birleştirilmesi hususunda çıkan uyuşmazlığın çözümü hususunda 5271 sayılı CMK’da açık bir düzenleme bulunmamaktadır. Ceza muhakemesi hukukunda kıyasın mümkün olması nazara alındığında CMK’nın 16. maddesinde yer alan “mahkemeler arası uyuşma” ve “ortak yüksek görevli mahkeme” kavramları bu uyuşmazlığa kıyasen uygulanabilecek ve sorun böylece çözülmüş olacaktır.
“(1) Yukarıdaki maddelere göre her biri değişik mahkemelerin yetkisi içinde bulunan bağlantılı ceza davaları, yetkili mahkemelerden herhangi birisinde birleştirilerek görülebilir. (2) Bağlantılı ceza davalarının değişik mahkemelerde bakılmasına başlanmış olursa, Cumhuriyet savcılarının istemlerine uygun olmak koşuluyla, mahkemeler arasında oluşacak uyuşma üzerine, bu davaların hepsi veya bir kısmı bu mahkemelerin birinde birleştirilebilir. (3) Uyuşulmazsa, Cumhuriyet savcısı veya sanığın istemi üzerine ortak yüksek görevli mahkeme birleştirmeye gerek olup olmadığına ve gerek varsa hangi mahkemede birleştirileceğine karar verir. (4) Birleştirilmiş olan davaların ayrılması da bu suretle olur.” şeklinde düzenlenen 5237 sayılı CMK’nın “Bağlantılı suçlarda yetki” başlıklı 16. maddesi ışığında somut olay incelendiğinde, Manisa 2. Asliye Ceza Mahkemesi ile Manisa 6. Asliye Ceza Mahkemesi arasında oluşan olumsuz birleştirme uyuşmazlığının, CMK’nın 8. maddesinde sayılan koşulların bulunup bulunmadığı, aynı Kanun’un 16. maddesinin 2. fıkrası çerçevesinde işlem yapılıp yapılmadığı yönlerinden değerlendirilip aynı maddenin 3. fıkrası gereğince karar verilerek birleştirme konusundan kaynaklanan nizanın ortadan kaldırılması görevinin ortak yüksek görevli mahkeme olan Manisa 1. Ağır Ceza Mahkemesince giderilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde anılan hususta karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesinde isabet görülmemiştir.


Yargıtay 8. Ceza Dairesi E: 2013/2523, K: 2013/11479

  • Ceza Muhakemesi Kanunu 11. Madde
  • Geniş Bağlantı Sebebiyle Birleştirme

İddianamede mağdur sıfatıyla ismi geçen ve duruşmalara celbi için işlem yapıldığı halde duruşmalara gelmeyen Emre’nin dosya arasında bulunan 04.12.2008 tarihli faksla Kazakistan’dan gönderdiği dilekçesinde ticari işleri sebebiyle yurt dışında olduğunu ve ifadesi için mahkemeye müracaat edeceğini beyan ettiği ve duruşmadan haberdar olduğu anlaşıldığından; CMK’nın 234/b-1. madde hükmü uyarınca duruşmadan usulüne uygun olarak haberdar edildiği halde aynı Kanunun 237 ve 238. maddeleri uyarınca talepte bulunarak katılan sıfatını almaması nedeniyle, Emre’nin 13.07.2012 tarihli temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK’un 317. maddesi gereğince oybirliğiyle reddine,

Bağlantılı davaların birleştirilmesi ve ayrılması, 5271 sayılı CMK’nın 8-11. maddeleri arasında düzenlenmiştir. CMK’nın 8/1 madde ve fıkrasında; Bir kişi, birden fazla suçtan sanık olur veya bir suçta her ne sıfatla olursa olsun birden fazla sanık bulunursa bağlantı var sayılır hükmü yer almaktadır. Her biri müstakil suç teşkil etmekle beraber, aralarındaki irtibat nedeniyle birbirine bağlanmış suçlara bağlantılı suç denir. Bağlantılı suçlarla ilgili açılan davalara bağlantılı davalar denir.

Davaların birleştirilebilmesi için uyuşmazlıklar arasında bağlantı, birleştirmede fayda ve birleştirme olanağının bulunması gerekir. Davalar arasında bağlantı bulunması birleştirmeyi zorunlu kılmamaktadır. Birleştirmede mecburiyet ilkesi geçerli olmamasına rağmen somut duruma göre ihtiyarilik zorunluluğa dönüşebilecektir. Yargılamaların birleştirilmesi, tüm delillerin birlikte tartışılmasını, maddi gerçeğe daha çabuk ulaşılmasını sağlayacak, çelişkili kararlar verilmesini engelleyecektir. Yargılama daha ucuz yapılacak, kararlar arasında çelişki doğmayacaktır. İncelenen dosyada; İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 2005/273 ve İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 2006/80 sayılı dosyalarında sanıkların üzerlerine atılı suç tarihinin aynı olup mağdurların gözaltına alındıklarında işkenceye maruz kaldıklarının iddia edilmiş bulunması ve İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesinin derdest 2006/80 esas sayılı dosyasındaki katılanlardan A. K., B., H. H., H. B., K., M. K., M., T. ve U’nun; sanıklardan ise A. ve V’nin İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesinde karara bağlanıp temyize konu olan bu dosyada da katılan ve sanık olmaları nedeniyle her iki dava arasında objektif ve sübjektif bağlantı bulunması, ceza yargılamasının amacı olan maddi gerçeğe ulaşılabilmesi için her iki dosyadaki mevcut delillerin birlikte değerlendirilmesi ve iştirak halinde işlendiği iddia edilen suç nedeniyle davaların birbirlerini etkileyici nitelikte olduğu, dava dosyalarının birinde yer alan bilgiden diğer davada da yararlanılabilmesi, çelişkili kararlara neden olunmaması için davaların birleştirilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken birleştirme istemi reddedilip bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örnekleri de alınıp dosyaya konulmadan ve tüm deliller birlikte değerlendirilmeden yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan hükmün bozulmasına karar verilmelidir.


Ceza Muhakemesi Kanunu 11. Madde Hakkında Emsal Karar Aramak İçin: https://karararama.yargitay.gov.tr/ 

Yorum Gönderin

X
kadim hukuk ve danışmanlık