Ceza Davalarında Dikkat Edilmesi Gerekenler

ceza davalarinda dikkat edilmesi gerekenler

Ceza davalarında dikkat edilmesi gerekenleri bu yazımızda 20 madde halinde sizlere aktaracağız. Ceza davasına girmeden okumanızı tavsiye ederiz. Ceza muhakemesi, cezai uyuşmazlığı çözüme kavuşturmak için gerçekleştirilen faaliyetler bütününü ifade eder. Ceza muhakemesi hukuku ise, bu faaliyetleri düzenleyen kurallardan oluşur. Ceza muhakemesinde öncelikle maddi gerçek bulunmalı ve maddi ceza hukuku açısından önemli olan tüm hususların tek tek ispatına çalışılmalıdır. Geçmişte olup biten bir olayın, onu temsil eden vasıtalar, yani deliller aracılığıyla bugün ortaya konuluş biçimine maddi gerçek denir. Ceza davalarında dikkat edilmesi gerekenleri kısaca aktaracak olursak:

  • Hukuki destek almak
  • Aktif savunma yapmak
  • Delillerin düzgün toplanması ve saklanması
  • Savunma stratejisi belirlemek
  • Mahkemelere gerekli özeni göstermek
  • Duruşma tarihlerini takip etmek
  • Gizliliğe özen göstermek
  • Psikolojik ve duygusal hazırlık
  • İstinaf ve temyiz süreçlerini takip etmek

Maddi gerçeğin doğruluğundan, başka bir deyişle mutlak gerçeğe uygunluğundan şüphe etmek için akla ve mantığa uygun bir gerekçe gösterilemez. Buna rağmen maddi gerçeğe ilişkin karar, her zaman hata yapma rizikosunu beraberinde taşır. Verilen kararın doğruluğu her şeyden önce mahkemenin yargılama sırasında ne kadar doğru bir yol izlediğine bağlıdır. Ceza muhakemesi kurallarının doğru uygulanması maddi gerçeğin ortaya çıkmasında önemlidir. Kadim Hukuk Ve Danışmanlık olarak bu makalemizde ceza davalarında dikkat edilmesi gerekenleri sizlere aktaracağız.

İlgili Makale: İnfaz Hesaplama

Ceza Davalarında Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir?

Ceza davalarında dikkat edilmesi gerekenleri aşağıda tek tek size aktardık. Fakat Ceza davalarında dikkat edilmesi gerekenleri anlatmadan önce ceza hukuku nedir sorusunu cevaplamamız gereklidir. Cezai uyuşmazlıklar bir ceza normunun ihlal edildiğine, bir başka deyişle bir suçun işlendiğine ilişkin olarak ortaya çıkan uyuşmazlıklardır. Bir suçun işlenmesi sonucunda failin cezalandırılması gündeme gelir. Suç işlenmesi sonucunda failin bu suçun yaptırımına katlanması gerekir. Türk Ceza Kanununa göre bir suç karşılığında uygulanabilecek yaptırımlar ceza ve /veya güvenlik tedbiridir. Cezalar ise adli para cezası ve/veya hapis olabilir.

Ceza davası, soruşturmanın yürütücüsü savcılığın suç işlendiğine dair yeterli şüphe oluştuğu kanaatiyle açtığı her türlü davadır. Cumhuriyet savcısı ceza davasını açma görevini üstlenmiştir. Savcı düzenlediği iddianameyi görevli ve yetkili mahkemeye sunarak kamu davasını açar. Yapılan cezai yargılama sonucunda da sanık hakkında beraat veya mahkumiyet hükmü verilebilir. Ceza Dava mahkemelerine bakacak olursak;

  • Ağır Ceza Mahkemesi,
  • Asliye Ceza Mahkemesi,
  • Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi,
  • Çocuk Mahkemesi,
  • Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesi,
  • Sulh Ceza Hakimliği,
  • İcra Ceza Mahkemesi.
20 maddede ceza davalarinda dikkat edilmesi gerekenler
20 maddede ceza davalarinda dikkat edilmesi gerekenler

Ceza Muhakemesinde Taraflar Kimlerdir?

  • Hakim: Kollektif bir faaliyet olan ceza muhakemesinde, iddia ve savunma makamlarının yardımıyla, ortaya konulan delillere dayanarak uyuşmazlığı çözen ve bu özelliği ile muhakemenin taşıyıcısı olan kişidir.
  • Cumhuriyet Savcısı: Soruşturma aşamasının en önemli makamı olan savcılık, kovuşturma evresinde ise iddia görevini yerine getirir. Savcı kanunda soruşturma evresini yönetmek ve gerekli araştırmaları yapmakla yetkili ve görevli kişi olarak belirtilmiştir.
  • Sanık : İddianamenin kabulünden hükmün kesinleşmesine kadar suç şüphesi altında bulunan kişiye sanık denilir. CMK ‘nın açık düzenlemesine göre, soruşturma evresinde suç şüphesi altında bulunanlara ise şüpheli denir. Sanık müdafi ile birlikte muhakemenin savunma tarafını oluşturur.
  • Müdafi: Ceza Muhakemesinde sanığın savunmasını yapan avukatına müdafi denilmektedir. Başka bir deyişle, ceza soruşturmasını yürüten resmi organlar önünde, sanığı fiili ve hukuki açıdan koruyan ve ilgili hukuk kurallarında öngörülen niteliklere sahip kişi müdafiidir.
  • Suçtan Zarar Gören :Ceza muhakemesinde, işlenen her suçtan devletin ve toplumun zarar gördüğünün kabulüne bağlı olarak, işlenen her suçun kamu adına Cumhuriyet Savcısı tarafından takip edilmesi genel kuralı oluşturur. Ancak bir çok cezai fiilde bir de suçun etkilerini doğrudan doğruya üzerinde hisseden vardır. Kanun suçtan bu şekilde etkilenen kimsenin de Cumhuriyet Savcısının yanında muhakemeye katılmasını ve onunla birlikte iddia görevini üstlenmesini kabul etmiştir.

Ceza Davalarında İlk Duruşmada Ne Olur?

Ceza davalarında ilk duruşmada genel olarak önce usulü işlemler yapılır. Sanığın ve müdafinin hazır bulunup bulunmadığı, çağrılmış tanık ve bilirkişilerin gelip gelmedikleri saptanarak duruşmaya başlanır. Sanık duruşmaya bağsız olarak alınır. Mahkeme başkanı veya hakim duruşmanın başladığını, iddianamenin kabulü kararını okuyarak açıklar. Tanıklar duruşma salonundan çıkarıldıktan sonra duruşmada sırasıyla,

  • Sanığın açık kimliği saptanır, kişisel ve ekonomik durumu hakkında kendisinden bilgi alınır.
  • İddianame veya iddianame yerine geçen belge okunur.
  • Sanığa yüklenen suç hakkında açıklamada bulunmasının kanuni hakkı olduğu hatırlatılır
  • Sanık açıklamada bulunmaya hazır olduğunu bildirdiğinde usulüne göre sorgusu yapılır.
  • Sanığın sorgusu yapıldıktan sonra delillerin ortaya konulmasına ve tartışılmasına başlanır.

Savcıya İfade Verdikten Kaç Gün Sonra Dava Açılır?

Şüpheli veya sanık beyanı ceza muhakemesindeki önemli beyan delillerinden bir tanesidir. Nitekim uyuşmazlık konusu olayın gerçekleşip gerçekleşmediğini, gerçekleştiyse de hangi koşullar altında gerçekleştiğini muhtemelen en iyi bilen kişi, suç işleme şüphesi altında bulunan kişidir. Kaldı ki bir çok suçta mağdurun doğrudan bilgisinin bulunmadığı göz önüne alındığında, şüpheli veya sanık olaya ilişkin doğrudan bilgisi olan tek kişidir.

İfade alma ve sorgu için kural olarak şüpheli veya sanığın önce davet edilmesi gerekir. Eğer davete rağmen mazeretsiz gelmezse zorla getirilmesine karar verilir. Buna karşın kişi hakkında yakalama emri veya tutuklama kararı verilmesi için gerekli koşullar varsa, şüpheli veya sanık davet edilmeksizin doğrudan zorla getirilmesine de karar verilebilir. Şüpheli soruşturma aşamasında savcıya ifade verdikten sonra da savcının deliller toplaması ve diğer tanıkları dinleme süreci farklılık gösterebilir. Sonuçta her soruşturmanın boyutu farklı olup ifade alındıktan sonra ceza davasının ne kadar zaman sonra açılacağına dair herhangi bir süre yoktur.

Ceza Davalarının Aşamaları Nelerdir?

Ceza davalarının aşamaları;

  • Soruşturma: Ceza muhakemesinin ilk evresi soruşturmadır. Kanuna göre yetkili mercilerce suç şüphesinin öğrenilmesinden iddianamenin kabulüne kadar geçen süreç olarak tanımlanır. Bu süreçte suç işleme şüphesi altında bulunan kimse şüpheli olarak adlandırılır. Cumhuriyet savcısı kişinin suç işlediği kanısında ise iddianame düzenleyerek mahkemeye gönderir. İddianamenin kabulü ile soruşturma aşaması sona erer.
  • Kovuşturma: Ceza muhakemesinin ikinci aşamasıdır. Bu evre iddianamenin kabulü ile başlayıp hükmün kesinleşmesine kadar devam eder. Kovuşturma evresinin kanunda öngörülen usule ve amaçlara uygun olarak gerçekleştirilmesinden sorumlu olan makam mahkeme makamıdır. Suça konu olay kovuşturma aşamasında değerlendirilerek hüküm verilir.
  • İstinaf: İlk derece mahkemelerinin verdikleri hükümlerin, Bölge Adliye Mahkemeleri tarafından maddi ve hukuki yönden incelenmesini sağlayan olağan bir kanun yoludur. Bu kanun yolunda suçluların geri verilmesi talebine ilişkin kararlar hariç olmak üzere, ilk derece mahkemeleri tarafından verilen hükümlere karşı başvurulabilir.
  • Yargıtay: Temyiz incelemesi Yargıtay tarafından gerçekleştirilir. Yargıtay Ceza Daireleri aralarındaki işbölümüne göre temyiz edilen dosyaları inceler. İstinaf kararı sonucunda dosyanın temyizen incelenmesi yapılır.

Ceza davasında İlk Savunma Nasıl Yapılır?

Sanık ceza davasının her aşamasında savunma yaparak delil sunabilir. Bu bakımdan herhangi bir sınırlama yoktur. Ceza davasında savunma yazılı olarak mahkemeye verilebileceği gibi duruşma esnasında sözlü olarak da ifade edilebilir. Sanık savunmasında olayın meydana geliş biçimini anlatabilir ve delillerini sunabilir. Yargılama sırasında varsa katılanın ve tanıkların beyanı alınabilir. Dinlenen tarafların tamamının beyanları mahkeme zaptına geçirilir.

ceza davalarinda mahkeme ilk kimi dinler
ceza davalarinda mahkeme ilk kimi dinler

Mütalaaya Karşı Savunma Nasıl Yapılır?

Ceza yargılamasında tahkikat yani inceleme araştırma aşamasının tamamlanmasından sonra mahkeme savcıdan esas hakkındaki beyanını açıklamasını ister. Buna mütalaa vermek denilir. Savcı esas hakkındaki mütalaası ile sanığın cezalandırılmasını veya hakkında beraat kararı verilmesini talep edebilir. Savcının mütalaası dosya durumuna, delillere göre değişkenlik gösterecektir. Savcı esas hakkındaki mütalaasını verdikten sonra mahkeme başkanı taraflara mütalaaya karşı söyleyecekler olup olmadığını sorar.

Mütalaa verildikten sonra sanık veya katılan taraflarca beyan ister sözlü ister yazılı olarak sunulabilir. Mütalaanın verilmesinden sonra beyan yazılı olarak sunulmak isteniyorsa mahkemeden beyandan bulunmak adına süre istenilebilir. Mahkemece verilen süre içerisinde beyanın mahkemeye sunulması gereklidir.

İddianamenin Değerlendirilmesi Sonrası Açılış Nedir?

Soruşturma evresinde toplanan deliller, bu evrenin sonunda savcı tarafından bir değerlendirmeye tabi tutulur. Sonuçta elde kamu davasının açılmasına yetecek ölçüde delil varsa savcı bir iddianame hazırlayarak görevli ve yetkili mahkemeye verir. Eldeki deliller kamu davasının açılmasına yetecek oranda değilse ve uyuşmazlığı kovuşturma olanağı yoksa savcı kovuşturmaya yer olmadığına karar verilecektir.

Savcılık tarafından iddianame düzenlenmesi ve görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinden kovuşturma aşaması başlar. İddianamenin değerlendirilmesi sonrası açılış ibaresi kişinin dosyasının ceza davasına evrildiğini ve ceza davasının başladığını belirtir. İddianamenin değerlendirilmesi sonrası açılış ile ceza mahkemesi yargılamaya başlar ve sanık duruşmaya çağrılır.

Ceza Davalarında Hangi Hükümler Verilir?

CMK’nın düzenlemesine göre; beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, mahkumiyet, güvenlik tedbirine hükmedilmesi, davanın reddi ve davanın düşmesi kararları hükümdür. Bu kararlarla mahkeme uyuşmazlıktan elini çeker.

  • Beraat kararı, 1) yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olması, 2) yüklenen suçun sanık tarafından işlenmediğinin sabit olması, 3) yüklenen suç açısından failin kast veya taksirinin bulunmaması, 4) yüklenen suçun sanık tarafından işlenmesine rağmen, olayda bir hukuka uygunluk nedeninin bulunması, 5) yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması, hallerinde verilir.
  • Ceza verilmesine yer olmadığı kararı, 1) yüklenen suçla bağlantılı olarak yaş küçüklüğü, akıl hastalığı veya sağır ve dilsizlik hali ya da geçici nedenlerin bulunması, 2) yüklenen suçun hukuka aykırı fakat bağlayıcı emrin yerine getirilmesi suretiyle veya zorunluluk hali ya da cebir veya tehditin etkisiyle işlenmesi, 3) meşru savunmada sıkardı heyecan, korku ve telaş nedeniyle aşılması, 4) kusurluluğu ortadan kaldıran hataya düşülmesi, hallerinde, kusurun bulunmaması dolayısıyla verilir.
  • Mahkumivet kararı, sanığın yüklenen suçu işlediğinin sabit olması halinde verilir. Dolayısıyla mahkemenin mahkumiyet kararı verebilmesi için sanığın suçu işlediğini sabit görmesi, bir başka deyişle sanığın suçluluğuna ilişkin vicdani kanaate ulaşmış olması zorunludur.
  • Güvenlik tedbirine, yüklenen suçun işlendiğinin sabit olması halinde, belli bir cezaya mahkûmiyet yerine veya mahkumiyetin yanı sıra hükmolunur.
  • Davanın reddine, aynı sanık için önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava varsa karar verilir .
  • Davanın düşmesine, Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, karar verilir. Bu bağlamda zamanaşımı süresinin dolması, şikayetin geri alınması, sanığın ölümü gibi hallerde davanın düşmesi kararı verilecektir.

Ceza Davalarında İlk Duruşma Ne Zaman Olur?

Soruşturma evresinde toplanan deliller, bu evrenin sonunda savcı tarafından bir değerlendirmeye tabi tutulur. Sonuçta elde kamu davasının açılmasına yetecek ölçüde delil varsa savcı bir iddianame hazırlayarak görevli ve yetkili mahkemeye verir. İddianamenin kabulü ile mahkeme usulü işlemlere başlayacak ve tensip taptı düzenleyecektir. Tensip zaptı ile de duruşma gününü taraflara bildirecektir. Duruşma günü her mahkemenin iş yoğunluğuna göre değişebilmekle birlikte genelde 1-3 ay ileri bir tarih olmaktadır.

Mahkemeye Gitmesem Ne Olur?

Ceza davalarında mahkemeye gitmemenin ciddi sonuçları olabilir. Sanık olarak duruşmaya katılmamanız durumunda mahkeme zorla getirilmeni için ihzar müzekkeresi düzenlenmesine karar verebilir. Genel prosedür bu olmakla birlikte, bazen davete rağmen sanığın duruşmaya gelmemesi söz konusu olabilir. Bu tür durumlarda sanığın sorgusu yapılmadan önce de delillerin ortaya konulması söz konusu olabilir. . Zorla getirme kararına rağmen mahkemeye gitmemeniz durumunda mahkeme hakkınızda yakalama kararı çıkarabilir.

CMK m. 206/l’e göre; “Sanığın tebligata rağmen mazeretsiz olarak gelmemesi sebebiyle sorgusunun yapılamamış olması, delillerin ortaya konulmasına engel olmaz. Ortaya konulan deliller, sonradan gelen sanığa bildirilir.” Bu bağlamda sanığın gelmemesi nedeniyle sorgusunun sonraya bırakılmış olması, ilk itiraz olarak ileri sürülebilecek taleplerin de sanığın bu sonraki sorgusuna kadar yapılabileceği anlamını taşımaz. Eğer sanığın gelmemesi nedeniyle sorgusu yapılamamış ve delillerin ikamesine geçilmişse, artık ilk itirazların ileri sürülebilmesi için öngörülen zaman geçmiştir.

Mahkemede Önce Kim Dinlenir?

Mahkeme başkanı veya hakim, duruşmanın başladığını, iddianamenin kabulü kararını okuyarak açıklar. Tanıklar duruşma salonundan dışarı çıkartıldıktan sonra, duruşmada;

  • Sanığın açık kimliği saptanır, kişisel ve ekonomik durumu hakkında kendisinden bilgi alınır,
  • İddianame veya iddianame yerine geçen belge okunur,
  • Sanığa, yüklenen suç hakkında açıklamada bulunmamasının kanunî hakkı olduğu ve 147. maddede belirtilen diğer hakları bildirilir,
  • Sanık açıklamada bulunmaya hazır olduğunu bildirdiğinde, usulüne göre sorgusu yapılır.
  • Delillerin ortaya konulması sırasında, tarafların eşit koşular altında, her bir delil üzerinde tek tek tartışmasına imkan tanınır.
  • Bunun için öncelikle iddia makamına sonrasında ise savunma makamına söz verilir. Bu durum çelişmeli muhakeme ilkesinin bir gereğidir.
  • Bu bağlamda suç ortağının tanığın veya bilirkişinin dinlenmesinden ve herhangi bir belgenin okunmasından sonra bunlara karşı bir diyecekleri olup olmadığı katılana veya vekiline, Cumhuriyet savcısına, sanığa ve müdafiine sorulur.
  • Tüm deliller ortaya konulduktan ve tek tek tartışıldıktan sonra, delillerin tamamı üzerinden de genel bir değerlendirme yapmaları için taraflara tekrar söz verilir. Burada da söz hakkı önce iddia makamına daha sonra savunma makamına verilir.
  • Son söz ise hazır bulunan sanığa verilerek duruşma tamamlanır. Bu bağlamda “ortaya konulan delillerle ilgili tartışmada söz, sırasıyla katılana veya vekiline, Cumhuriyet savcısına, sanığa ve müdafiine veya kanuni temsilcisine verilir.
  • Cumhuriyet savcısı, katılan veya vekili, sanığın, müdafiinin veya kanuni temsilcisinin açıklamalarına; sanık ve müdafii ya da kanuni temsilcisi de Cumhuriyet savcısının ve katılanın veya vekilinin açıklamalarına cevap verebilir. Hükümden önce son söz, hazır bulunan sanığa verilir.

Ceza Davasında Hakim Ne Sorar?

Ceza davasında önemli hususlardan biri de hakimin yargılama sırasında neler sorabileceğidir. Ceza yargılamasında sanığın sorgusu önemlidir. Usulüne uygun yapılması gerekir. CMK 147. maddesi ile sanığın sorgusunun yapılma usulü düzenlenmiştir. İlgili maddeye göre şüphelinin veya sanığın ifadesinin alınmasında veya sorguya çekilmesinde aşağıdaki hususlara uyulur:

  • Şüpheli veya sanığın kimliği saptanır. Şüpheli veya sanık, kimliğine ilişkin soruları doğru olarak cevaplandırmakla yükümlüdür.
  • Kendisine yüklenen suç anlatılır.
  • Şüpheden kurtulması için somut delillerin toplanmasını isteyebileceği hatırlatılır ve kendisi aleyhine var olan şüphe nedenlerini ortadan kaldırmak ve lehine olan hususları ileri sürmek olanağı tanınır.
  • İfade verenin veya sorguya çekilenin kişisel ve ekonomik durumu hakkında bilgi alınır.
  • Hakim gerçeğin ortaya çıkması adına tanıklara, bilirkişilere, sanıklara ve müştekiye olayla ilgili ayrıntılı olarak neler yaşadıklarını, gördüklerini anlatmalarını isteyebilir.
  • Yine yargılama sırasında sanığa, tanıklara avukatlar ve savcı tarafından da soru yöneltilebilir.
  • Hakim maddi gerçeği ortaya çıkarmak adına olayın meydana gelişi ile ilgili olarak akla gelebilecek her soruyu yöneltebilir.
ceza davalarinda ilk savunma nasil yapilir
ceza davalarinda ilk savunma nasil yapilir

Ceza Yargılamasında İfade Almada Yasak Usuller Nelerdir?

Ceza yargılamasında şüpheli veya sanığı ifadesi en önemli delillerden biridir. Bu sebeple şüpheli veya sanığın ifadesinin usulüne uygun olması gerekir. CMK 148. maddesi ile ifade alma ve sorguda yasak usuller düzenlenmiştir. Anılan maddeye aykırı olarak yapılan sorgu ve alınan ifade hükme esas alınamayacaktır. Hukuka aykırı usullerde alınan ifade ile hüküm verilmesi hukuka aykırıdır. İlgili maddeye göre;

  • Şüphelinin ve sanığın beyanı özgür iradesine dayanmalıdır. Bunu engelleyici nitelikte kötü davranma, işkence, ilâç verme, yorma, aldatma, cebir veya tehditte bulunma, bazı araçları kullanma gibi bedensel veya ruhsal müdahaleler yapılamaz.
  • Kanuna aykırı bir yarar vaat edilemez.
  • Yasak usullerle elde edilen ifadeler rıza ile verilmiş olsa da delil olarak değerlendirilemez.
  • Müdafi hazır bulunmaksızın kollukça alınan ifade, hâkim veya mahkeme huzurunda şüpheli veya sanık tarafından doğrulanmadıkça hükme esas alınamaz.
  • Şüphelinin aynı olayla ilgili olarak yeniden ifadesinin alınması ihtiyacı ortaya çıktığında, bu işlem ancak Cumhuriyet savcısı tarafından yapılabilir.

Kapanmış Olan Bir Dava Tekrar Açılır Mı?

Ceza yargılamasında bir konu hakkında kesinleşmiş bir ceza varsa kural olarak yeniden yargılama yapılamaz. Ancak bu kuralın istisnası mevcuttur. Ceza mahkemesi kararlarının kesinleşmesinden sonra da sebepleri bulunması halinde yargılamanın yenilenmesi talep edilebilir. Yargılamanın yenilenmesi CMK 311. maddesi ile düzenlenmiştir. Kesinleşen bir hükümle sonuçlanmış bir dava, aşağıda yazılı hâllerde hükümlü lehine olarak yargılamanın yenilenmesi yoluyla tekrar görülür:

  • Duruşmada kullanılan ve hükmü etkileyen bir belgenin sahteliği anlaşılırsa.
  • Yemin verilerek dinlenmiş olan bir tanık veya bilirkişinin hükmü etkileyecek biçimde hükümlü aleyhine kasıt veya ihmal ile gerçek dışı tanıklıkta bulunduğu veya oy verdiği anlaşılırsa.
  • Hükme katılmış olan hâkimlerden biri, hükümlünün neden olduğu kusur dışında, aleyhine ceza kovuşturmasını veya bir ceza ile mahkûmiyetini gerektirecek biçimde görevlerini yapmada kusur etmiş ise.
  • Ceza hükmü hukuk mahkemesinin bir hükmüne dayandırılmış olup da bu hüküm kesinleşmiş diğer bir hüküm ile ortadan kaldırılmış ise.
  • Yeni olaylar veya yeni deliller ortaya konulup da bunlar yalnız başına veya önceden sunulan delillerle birlikte göz önüne alındıklarında sanığın beraatini veya daha hafif bir cezayı içeren kanun hükmünün uygulanması ile mahkûm edilmesini gerektirecek nitelikte olursa.
  • Ceza hükmünün, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlâli suretiyle verildiğinin ve hükmün bu aykırılığa dayandığının, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması veya ceza hükmü aleyhine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılan başvuru hakkında dostane çözüm ya da tek taraflı deklarasyon sonucunda düşme kararı verilmesi. Bu hâlde yargılamanın yenilenmesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararının kesinleştiği tarihten itibaren bir yıl içinde istenebilir.

İfadeye Kaç Günde Gidilir?

İfade alma ve sorgunun ne şekilde yapılacağı CMK 147. Maddesi ile düzenlenmiştir. Kanun koyucu ifadesine başvurulacak veya sorgusu yapılacak kimsenin bunun için doğrudan zorla getirilmesini uygun görmemiş ve kural olarak bu kimselerin öncelikle söz konusu işlemlerin gerçekleştirilmesi amacıyla davet edilmelerini hükme bağlamıştır. Buna göre ifadesi alınacak veya sorgusu yapılacak kişi davetiye ile çağrılır. Çağrılma nedeni açıkça belirtilir. Gelmezse zorla getirileceği yazılır.

Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerine göre şüpheli veya sanık önce ifadesi alınmak üzere davet edilir. Davet ile kolluk tarafından herhangi bir süre belirtilmedi ise ortalama bir hafta içerisinde ifade vermek üzere kolluğa başvurulmasını tavsiye ederiz. Veya ifadeyi vermeye engel herhangi bir durum var ise bu durum delillendirilerek kolluğa veya savcılığa bildirilmelidir. Bu sayede ifade verme ertelenebilir. Mazeretsiz olarak ifade vermeye gidilmezse hakkınızda zorla getirme kararı verileceğine dikkat edilmelidir.

Savcılık Soruşturması Ne Kadar Sürer?

Soruşturma, iki temel evreden oluşan ceza muhakemesinin ilk evresidir. Kanuni ifadeyle soruşturma, “kanuna göre yetkili mercilerce suç şüphesinin öğrenilmesinden iddianamenin kabulüne kadar geçen evreyi ” ifade etmektedir. Bu süreçte suç işleme şüphesi altında bulunan kimse ise şüpheli olarak isimlendirilir. Soruşturmaya başlanabilmesi için suç işlendiği şüphesinin varlığı zorunlu olmakla birlikte, muhakkak bir şüphelinin varlığı gerekli değildir. Örneğin hırsızlık suçuna ilişkin bir olayın soruşturulması sırasında, şüphelinin kimliğinin belirlenmesi soruşturma başladıktan çok daha sonra söz konusu olabilir. Şüphelinin kim olduğunun başlangıçta ortaya konulamaması soruşturmanın başlamasına engel olmaz.

Soruşturma evresinin amacı; delilleri araştırmak, koruma altına almak, şüpheliyi ve şüpheli hakkındaki isnatı belirlemek suretiyle kovuşturmayı hazırlamaktır. Soruşturmada yapılacak işlemler gerektiği şekilde ve sağlıklı olarak yapılırsa; duruşmada eksikliklerin giderilmesi, tahkikatın genişletilmesi gibi işlemlerle uğraşmadan sadece yapması gereken işe yoğunlaşacak olan mahkeme, en kısa zamanda cezai uyuşmazlığı çözüme kavuşturacak ve hükmünü kuracaktır. Bu bağlamda sağlıklı bir duruşmanın ön şartı, soruşturmanın sağlıklı bir şekilde yapılmış olmasıdır. Soruşturma aşaması somut olayın özelliğine göre delillerin durumuna, soruşturmanın kapsamına ve suça göre değişkenlik göstermektedir. Etkili bir soruşturma süreci yürütülmesi ile ceza davalarında karar verilme hızını arttırmaktadır. Bu sebeple soruşturma süresinden çok soruşturmanın kapsamı ve etkin şekilde sürecin yürütülüp yürütülmediği hususları önemlidir.

ceza davalarinda dikkat edilmesi gerekenler detayli
ceza davalarinda dikkat edilmesi gerekenler detayli

Ceza Mahkemesi Süreci Nedir?

Kovuşturma evresi ceza muhakemesinin ikinci ve son evresidir. Bu evre iddianamenin kabulüyle başlayıp, hükmün kesinleşmesine kadar devam eder. Dar anlamda kovuşturma ise iddianamenin kabulünden hükmün verilmesine kadar olan muhakeme sürecini ifade eder. CMK ile olağan kanun yolu aşaması da kovuşturma evresine dahil edilmiştir. Kovuşturma ise üç devreden oluşur. Bunlar;

  1. Duruşma Hazırlığı,
  2. Duruşma ve
  3. Hüküm devreleridir.

Kovuşturma evresinin kanunda öngörülen usule ve amaçlara uygun olarak gerçekleştirilmesinden sorumlu olan makam mahkeme makamıdır. İlk derece genel ceza mahkemeleri asliye ceza ve ağır ceza mahkemesi şeklinde iki türdür. Bunun dışında özel kanunlara göre kurulan çocuk mahkemeleri ve askeri mahkemeler gibi özel bir takım ceza mahkemeleri de bulunmaktadır. Asliye ceza mahkemesi tek hakimle görev yaparken; ağır ceza mahkemesi iki üye bir başkan olmak üzere en az üç hakimle görev yapar.

Ceza Davası Kaç Duruşmada Biter?

Ceza muhakemesinde duruşma, mahkemenin delillerle, doğrudan doğruya temas edip maddi gerçeğe ulaşmaya çalıştığı en önemli devredir. Duruşmanın başlaması başlıklı 191. maddede, “Sanığın ve müdafin hazır bulunup bulunmadığı, çağrılmış tanık ve bilirkişilerin gelip gelmedikleri saptanarak duruşmaya başlanır. Sanık, duruşmaya bağsız olarak alınır. Mahkeme başkanı veya hakim, duruşmanın başladığını, iddianamenin kabulü kararını okuyarak açıklar” denilmek suretiyle duruşmanın nasıl başlayacağı düzenlenmiştir. Dolayısıyla duruşma, mahkeme başkanı veya hakimin iddianamenin kabulü kararını okuyup, duruşmayı açtığını söylemesi ile başlar.

Duruşmanın sona ermesi ve hüküm başlıklı 223. maddenin birinci fıkrasının ilk cümlesinde; “Duruşmanın sona erdiği açıklandıktan sonra hüküm verilir.” denilmek suretiyle, mahkeme başkanı veya hakimin, hüküm verme aşamasına geçmeden önce duruşmanın bittiğini açıklamasıyla duruşma devresinin sona ereceği hükme bağlanmıştır. Delillerin tartışılması başlıklı 216. maddenin 3. fıkrasında ise “hükümden önce son söz, hazır bulunan sanığa verilir.” denilmektedir.

Bu düzenlemeler ışığında duruşmaya ilişkin bir tanım vermek gerekirse; duruşma, duruşma hazırlığı devresinde belirlenen günde, madde ve yer yönünden yetkili mahkemede, mahkeme başkanı veya hakimin iddianamenin kabulü kararını okuyup duruşmayı açtığını açıklamasıyla başlayan, delillerin ortaya koyulup tartışılması suretiyle maddi gerçeğin bulunmaya çalışıldığı ve son sözün sanığa verilip duruşmanın sona erdiğinin açıklanmasıyla biten ceza devresidir. Ceza yargılaması bakımından duruşma dosyada maddi gerçeğin ortaya çıkarılması için gereken usulü işlemler tamamlanana kadar devam edecektir. Delillerin tartışması yapılacak, tanıklar ve sanık dinlenecek ve usulü işlemler tamamlanacaktır. Belirtilen usulü işlemlerin tamamlanması dosyadan dosyaya farklılık göstermektedir. Bu sebeple ceza yargılamasında belirli bir duruşma sayısı verilmesi imkansızdır.

X
kadim hukuk ve danışmanlık