10. Yargı Paketi ve İnfaz Düzenlemeleri

10 yargi paketi

10. yargı paketi olarak bilinen Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi 04.06.2025 tarihinde TBMM Genel Kurulunda kabul edildi. 10. yargı paketi kanun teklifi, geçtiğimiz perşembe günü (29.05.2025) saat 15.00 itibarıyla meclise sunulmuştu. TBMM Genel Kurulu, kamuoyunda 10. Yargı Paketi olarak bilinen kanun teklifini 8 maddenin çıkarılmasıyla 04.06.2025 tarihinde kabul edildi. Yeni Ceza İnfaz Kanunu kapsamında tahliyelerin bugün başlaması bekleniyor. Yasayla birlikte 19.000’den fazla mahkum tahliye olacak. 10 kanunda değişiklik yapan 10. yargı paketi kamuoyunda ceza infaz paketi olarak da bilinmektedir. 10. yargı paketi kısaca şunları içeriyor:

  • İkinci kez mükerrirlere koşullu salıverilme, denetimli serbestlik ve açık cezaevi imkanı verilecektir.
  • 31 temmuz covid yasası değişikliğinin, 10. yargı paketi kapsamında değildir.
  • Denetimli serbestlikte kalıcı oransal düzenleme yapılacak.
  • Özel infaz usullerinde süre iyileştirmeleri yapılacaktır.
  • Çocuk hükümlülerin ve tutukluların barındırılacağı kurumlarla ilgili yeni düzenleme yapılacaktır.
  • İdari ve adli yargıda parasal sınırlar dava açma tarihine göre belirlenecek.
  • Erişim engeli kararı verilmesi için kanuni boşluk giderildi.

10. yargı paketinin ne zaman çıkacağı vatandaşlar tarafından merak edilmektedir. 10. yargı paketini meclisten geçti. 04.06.2025 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Paket ceza infaz sürelerinde reformlar, denetimli serbestlik sürecinde iyileştirmeler ve mükerrer suçlar için düzenlemeler yer alıyor. 10. yargı paketinde yer alacak olan infaz düzenlemesi ile infaz kanununda önemli değişiklikler yapıyor.

Kamuoyunda “10. Yargı Paketi” olarak bilinen Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Genel Kurulunda kabul edildi. Buna göre ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum olanlar hariç, ağır bir hastalık veya engellilik nedeniyle ceza infaz kurumu koşullarında hayatını yalnız idame ettiremeyeceği tespit edilen ve toplum güvenliği bakımından tehlike oluşturmayacağı değerlendirilenler, cezasını konutunda çekebilecek.

İlgili Makale: İnfaz Hesaplama

10 yargi paketinde neler var
10 yargi paketinde neler var

10. Yargı Paketi Maddeleri

Günlerdir beklenen 10. Yargı Paketi TBMM’de kabul edildi. Mahkum ve mahkum yakınları maddeleri incelemek isterken yoğun şekilde “Genel af çıktı mı” sorusuna yanıt aranıyor. Öte yandan resmi gazete ile birlikte yürüklüğe girecek olan yeni yargı paketinin ardından tahliyeler de olacak. 10. yargı paketinde şu hükümler yer almaktadır:

  • Madde 1:  İcra usulünde kanun yoluna başvuruda parasal sınır, dava tarihine göre belirlenecek. Kanun yoluna başvuruda parasal limitin hangi tarihe göre belirleneceği pek çok kez AYM önüne gitmiş ve AYM yerleşik olarak davanın açıldığı tarihteki sınırların kabul edileceği yönünde hüküm kurmuştur. (2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu)
  • Madde 2: Noterlere sıfat ve görevlerinin gereklerine uymayan hal ve hareketlerin tespiti halinde disiplin cezaları verilmesi düzenleniyor. Madde ile Noterlik Kanunun Noterlere Uygulanacak Disiplin Cezaları başlıklı bölümünün genel nitelikteki maddesi olan 125. Maddesi değiştirilmektedir. Teklif ile Noterlere sıfat ve görevlerinin gereklerine uymayan hal ve hareketlerin tespiti halinde durumun niteliğine ve eylemin ağırlık derecesine göre teklifin 3. Maddesi ile değiştirilen 126. maddede belirlenen cezalardan birisinin verileceği düzenlenmektedir. Maddede yapılan değişiklik gerekçesi olarak Anayasa Mahkemesinin 5/11/2024 tarihli ve E: 2024/185, K: 2024/178 sayılı kararı gösterilmektedir. Söz konusu iptal kararı 17/9/2025 tarihinde yürürlüğe girecektir. (1512 Sayılı Noterlik Kanunu)
  • Madde 3: Noterler için disiplinsizlik olarak nitelenen eylemlere veya suçlara uygulanacak cezalar; uyarma, kınama, para cezası, geçici olarak işten çıkarma ve meslekten çıkarma olarak belirleniyor ve bu cezaları gerektiren fiiller ayrı ayrı gösteriliyor. Madde ile Noterlik Kanunun Noterlere Uygulanacak Disiplin Cezaları başlıklı bölümünün Disiplin cezaları maddesi olan 126. Maddesi değiştirilmektedir. Maddede yapılan değişiklik gerekçesi olarak Anayasa Mahkemesinin 5/11/2024 tarihli ve E: 2024/185, K: 2024/178 sayılı kararı gösterilmektedir. Söz konusu iptal kararı 17/9/2025 tarihinde yürürlüğe girecektir. İlgili AYM kararının iptal gerekçesi yukarıdaki 2. Madde ile ilgili bölümde verilmiştir. Teklif ile, disiplinsizlik olarak nitelenen eylemlere veya suçlara uygulanacak cezalar; uyarma, kınama, para cezası, geçici olarak işten çıkarma ve meslekten çıkarma olarak belirlenmekte ve bu cezaları gerektiren fiiller ayrı ayrı gösterilmektedir. (1512 Sayılı Noterlik Kanunu)
  • Madde 4: Noterler için bir üst veya alt derece disiplin cezası uygulanabilecek hâller ile disiplin soruşturmasında uygulanacak zamanaşımı süreleri belirleniyor. Maddeyle, 1512 sayılı Kanunun 127. maddesi değiştirilmektedir. Düzenlemeyle, bir üst veya alt derece disiplin cezası uygulanabilecek hâller ile disiplin soruşturmasında uygulanacak zamanaşımı süreleri belirlenmektedir. Maddenin birinci fıkrasında yapılan düzenleme uyarınca, hakkında herhangi bir disiplin cezası verilen noterin bu cezanın kesinleşme tarihinden itibaren beş yıl içinde disiplin cezası verilmesini gerektiren yeni bir fiil işlemesi hâlinde, bu fiil için Kanunda öngörülen disiplin cezasının bir derece ağır olanı uygulanacaktır. (1512 Sayılı Noterlik Kanunu)
  • Madde 5: Teklifin 3. maddesi ile bağlantılı olarak mükerrerliği önleme açısından bazı eylemler için öngörülen idari para cezaları kaldırılıyor. Madde ile Noterlik Kanunun 157. Maddesi yürürlükten kaldırılmaktadır. Yasaklara aykırı harekette bulunma başlıklı söz konusu madde ile daha önce noterlere belli yasaklara uymama halinde verilen idari para cezaları, aynı mahiyetteki eylemelerin Kanunun 126. Maddesi ile (Teklifin 3. Maddesi) para cezası ile cezalandırılan suçlar ve daha ağır suçlar kapsamına alınması nedeniyle burada mükerrerlik oluşturması nedeniyle kanun metninden çıkarılmışlardır. (1512 Sayılı Noterlik Kanunu)
  • Madde 6: Teklifin 3. maddesinde yapılan değişiklikle bağlantılı redaksiyon niteliğinde düzenleme yapılıyor. Madde ile Noterlik Kanunu’nun Onuncu kısım hükümlerine aykırı eylemler başlıklı 159. Maddesinin birinci fıkrasında teklifin 3. Maddesi ile değiştirilen 126. Maddesindeki değişikliğe uyum düzenlemesi yapılmakta ve ortak işlemlere ait gelir tutarının ortak hesaba yatırılacak kısmını süresi içinde yatırmayan noterlere uyarma cezasının verilmesine yönelik düzenleme yapılmaktadır. (1512 Sayılı Noterlik Kanunu)
  • Madde 7: İdari yargıda kanun yoluna başvuruda parasal sınır, dava tarihine göre belirlenecek. Kanun yoluna başvuruda parasal limitin hangi tarihe göre belirleneceği pek çok kez AYM önüne gitmiş ve AYM yerleşik olarak davanın açıldığı tarihteki sınırların kabul edileceği yönünde hüküm kurmuştur. (2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu)
  • Madde 8: Teşebbüs aşamasında kalan suça verilecek ceza arttırılıyor. Fail, suçu tamamlayamadı-teşebbüs halinde kaldı. Bu durumda ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine verilecek: (13-20 yıl) 14-21 yıla çıkartılıyor. Müebbet hapis cezası yerine verilecek: (9-15 yıl) 10-18 yıla çıkartılıyor. (5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu)
  • Madde 9: Kasten yaralama suçunun basit ve hafif haline verilecek ceza sınırı arttırılıyor. Kasten basit yaralamada alt sınır, (1 yıl)dan 1 yıl 6 aya çıkartılıyor. Kasten hafif yaralama suçunun cezası (4 ay -1 yıl) dan (6 ay -1 yıl 6 aya) çıkartılıyor. Kasten hafif yaralamanın kadına işlenmesi halinde verilecek alt sınır, (6 ay) dan 9 aya çıkartılıyor. (5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu)
  • Madde 10: Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçunun nitelikli hallerinin cezası arttırılıyor. Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçunun nitelikli hallerinin (yüzde sabit iz, bitkisel hayata girme) cezası bir yıl daha arttırılıyor. Ölüm olursa iki yıl daha arttırılıyor. (5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu)
  • Madde 11: Tehdit suçunun cezası arttırılıyor. Malvarlığına yönelik tehdit suçuna 2 aylık alt sınır getiriliyor. Nitelikli tehdit suçunun (silahla vb.) üst sınırı, 5 yıldan 7 yıla çıkarıyor. (5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu)
  • Madde 12: Genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçunun kapsamı genişletilip cezası arttırılıyor. Genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçunda suçun silahla veya patlayıcı maddeyle işlenmesi halinin kapsamına ses ve gaz fişeği de dahil ediliyor. Suçun cezası, (6ay-3 yıl) dan 1yıl – 5yıla çıkartılıyor. Suça nitelikli hal ekleniyor. Buna göre bu suç, insanların toplu bulunduğu yerde işlenirse ceza, yarısından 1 katına kadar artırılacak. (5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu) (ÇIKARILDI)
  • Madde 13: Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun cezası arttırılıyor. Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunda kara, deniz, hava veya demiryolu ulaşım araçlarının kişilerin hayat, sağlık veya malvarlığı açısından tehlikeli olabilecek şekilde sevk ve idare edilmesi halinde verilecek cezanın alt sınırı, 3 aydan 4 aya çıkartılıyor. Alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle ya da başka bir nedenle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek halde olmasına rağmen araç kullanan kişiye 6 aydan 2 yıla kadar ceza verilecek. (5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu) (ÇIKARILDI)
  • Madde 14: Ulaşım Araçlarının Kaçırılması Veya Alıkonulması Suçu Revize Edilmektedir. Teklifle TCK’nin Ulaşım araçlarının kaçırılması veya alıkonulması suçunun değiştirildiği ileri sürülüyor ama esaslı değişiklik olmamıştır. Sadece suç tipinin konusundan cebir veya tehdit kullanarak engelleme hali çıkarılmıştır. Ancak zaten bu haller, hukuka aykırı davranıştır. Yine suç tipinin kapsamında kalır. (NOT: Uygulamada gösteri yürüyüşü sırasında araçlara zarar verilmesi halinde bu suçtan da ceza verilmektedir.) (5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu)
  • Madde 15: Genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçunun insanların toplu olarak bulunduğu yerlerde işlenmesi halinde; seri muhakeme usulü uygulanmayacak. genel hükümlere göre ceza verilecek. Genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçunun insanların toplu olarak bulunduğu yerlerde işlenmesi halinde; seri muhakeme usulü uygulanmayacak. Genel hükümlere göre ceza verilecek. (NOT: Normalde seri muhakeme usulü failin lehinedir. Ancak bu suçun nitelikli hali olduğu için faile avantaj sağlanmamıştır.) (5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu) (ÇIKARILDI)
  • Madde 16: Çocuk hükümlüler, doğrudan çocuk kapalı ceza infaz kurumuna gönderilecek. Çocuk tutukluların yanı sıra çocuk hükümlüler, doğrudan çocuk kapalı ceza infaz eğer şartları sağlarsa çocuk eğitim evine gönderilebilecek. (5275 Sayılı Ceza Ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun) (ÇIKARILDI)
  • Madde 17: Çocuk hükümlülerin ve çocuk tutukluların çocuk eğitim evlerine alınabilmesine yönelik şartlar yeninden belirleniyor. Çocuk hükümlülerin çocuk eğitimevlerine alınabilmesine yönelik şartlar yeninden belirleniyor. Çocuk hükümlü, kapalıdan eğitimevine ayrılacaksa md. 89’a göre değerlendirilecek (iyi hali var mı yok mu bakılacak) Çocuk hükümlü hakkında olumsuz kanaat varsa. en fazla 6 ay süreyle yeniden değerlendirmeye tabi tutulacak. Çocuk hükümlülerin cezasının direkt eğitimevinde infaz edilebileceği haller: Kasıtlı suçlardan toplam üç yıl veya daha az hapis cezasına mahkûm olanlar. Taksirli suçlardan toplam beş yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkûm olanlar. Çocuk eğitimevindeyken çocuk kapalı ceza infaz kurumuna geri gönderilecek haller: firar edenler veya başka bir fiilden dolayı haklarında tutuklama kararı verilenler idare ve gözlem kurulu kararıyla, kapalı ceza infaz kurumuna iade veya odaya kapatma disiplin cezası alıp, bu cezası kesinleşmiş olanlar veya asayiş ve düzenin sağlanması amacıyla disiplin cezası kesinleşmemiş olsa bile eylemi kurum düzeni ya da kişi güvenliği bakımından tehlike oluşturanlar idare ve gözlem kurulu kararıyla 15 yıl ve daha azla yargılanan çocuk tutuklular da idare ve gözlem kurulu kararı ve infaz hakimi onayıyla kapalı ceza infaz kurumundan eğitimevine alınabilir. Ama tehlikeli hâlde bulunan, delil karartma tehlikesi olan, soruşturmanın veya kovuşturmanın amacını ya da tutukevinin güvenliğini tehlikeye düşüren veya suçun tekrarına olanak verecek davranışlarda bulunan çocuk tutuklular hariçtir. Çocuk eğitimevlerinde barındırılma şartlarını kaybeden çocuk tutuklular, idare ve gözlem kurulu kararıyla kapalı ceza infaz kurumlarına gönderilecek. (5275 Sayılı Ceza Ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun) (ÇIKARILDI)
  • Madde 18:Her hükümlü en az 5 gün ceza infaz kurumunda kalacak. Denetimli serbestliğin koşulunu zorlaştırmış. Cezaevine gir-çık olmaması için; her suç tipine yatar getirilmesi için düzenleme yapılıyor. Açık ceza infaz kurumunda veya çocuk eğitimevinde bulunan ve koşullu salıverilmesine bir yıl veya daha az süre kalan iyi hâlli hükümlülerin denetimli serbestlikten faydalanarak serbest kalması için; koşullu salıverilme tarihine kadar ceza infaz kurumunda geçirmesi gereken sürenin en az onda birini ceza infaz kurumunda geçirmesi gerekecek. En az 5 gün ceza infaz kurumunda kalacak. (5275 Sayılı Ceza Ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun)
  • Madde 19: İkinci tekerrürden hükümlü olanların koşullu salıvermeden yararlanması sağlanıyor. Normalde birinci tekerrür halinde koşullu salıverme uygulanır ve koşullu salıverme süresi hesaplanırken, bu süre arttırılır. Ancak ikinci tekerrür halinde koşullu salıverme hiç uygulanmaz. Bu teklifle ikinci tekerrür bakımından bir avantaj getiriyor. İkinci tekerrür halinde de koşullu salıverme uygulanacak ve ikinci tekerrürün koşullu salıverme süresi, birinci tekerrür gibi uygulanacak. İkinci tekerrürde süreli hapis cezası varsa; koşullu salıverme oranı üçte iki yerine dörtte üç uygulanacak. Yani daha fazla hapiste kalacak. (5275 Sayılı Ceza Ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun)
  • Madde 20: Cezaevlerinden tahliye sağlayan maddedir. Haftasonu ya da gece çekilen cezalarda avantaj sağlıyor. Konutta hapis cezası çektirilmesi koşullarında avantaj sağlıyor. Ağır hastalık ve engellik haliyle tahliyenin koşulu iyileştiriliyor. Gebe kadının konutta hapis cezası çektirilmesi koşullarında avantaj sağlıyor. Özel infaz usullerinde koşullu salıvermeyle birlikte denetimli serbestlik de uygulanabilecek.
  1. Hapis cezasının hafta sonu ya da gece ceza kurumunda çektirilmesi için: kasten işlenen suçlarda 1 yıl 6 ay hapis cezasını 3 yıla; (taksirle öldürme hariç) taksirle işlenen suçlarda 3 yıl hapis cezasını 5 yıla çıkarmaktadır. Hafta sonu hapiste çekilen ceza, hükümlünün özel durumuna göre hafta içi de hapiste çekilebilecek.
  2. Bu sürelerde hapis cezası konutta çekilebilecek: Kadın, çocuk veya 65 yaşını bitirmiş kişilerin mahkûm oldukları toplam 1 yıl yerine 3 yıl, 70 yaşını bitirmiş kişilerin mahkûm oldukları toplam 2 yıl yerine 4 yıl, 75 yaşını bitirmiş kişilerin mahkûm oldukları toplam 4 yıl yerine 5 yıl, 75 yaşını bitirmiş kişilerin mahkûm oldukları 6 yıl.
  3. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkûm olanlar hariç olmak üzere hapis cezasına mahkûm olan veya adli para cezası infaz sürecinde hapis cezasına çevrilen hükümlüler de bundan yararlanabilecek.
  4. 3 yıl ve daha az hapis cezası yerine 5 yıl ve daha az hapis cezası alan gebe kadın konutta cezayı çekebilecek.
  5. Özel infaz usullerinde koşullu salıvermeyle birlikte denetimli serbestlik de uygulanabilecek.
  6. Özel infaz rejiminin koşullarını ihlal eden açık ceza infaz kurumuna gönderilmekteydi. Ancak teklifle artık genel hükümlere göre infaz edilecektir.
  7. Denetimli serbestlik koşullarına aykırı davrandığı için açık ceza in faz kurumuna gönderilenlere özel infaz rejimi de uygulanmayacak. (5275 Sayılı Ceza Ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun)
  • Madde 21: İkinci defa mükerrerlere sağlanan koşullu salıvermeyle ilgili uyum düzenlemesi yapılıyor. Normalde COVİD-19 yasasından (7556 md. 15) ten ikinci defa mükerrer olup 31.07.2023 tarihi itibarıyla bu cezanın infazı için ceza infaz kurumunda bulunan hükümlüler yararlanamıyordu. Ama bu teklifin 19. maddesiyle ikinci defa mükerrirlere de koşullu salıverme hakkı tanındığından COVİD 19 yasasındaki bu yasaklayıcı hüküm kaldırılmıştır. Uyum düzenlemesidir. (5275 Sayılı Ceza Ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun)
  • Madde 22: Denetimli serbestlikten yararlanmak için en az 5 gün infaz kurumunda kalma şartı, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önceki suçlarda uygulanmayacak. Denetimli serbestlikten yararlanmak için en az 5 gün infaz kurumunda kalma şartı, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önceki suçlarda uygulanmayacak. (5275 Sayılı Ceza Ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun)
  • Madde 23: İçeriğin yayından çıkarılması ve uyarı yöntemi tanımları değişiyor. İçeriğin yayından çıkarılması ve uyarı yöntemi tanımları değişiyor. İçeriğin yayından çıkarılması: İçerik veya yer sağlayıcılar tarafından içeriğin sunuculardan veya barındırılan içerikten çıkarılmasını, ifade ederken; içeriğin internet ortamından çıkarılmasını ifade edecek. Uyarı yöntemi: İnternet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle haklarının ihlal edildiğini iddia eden kişiler tarafından içeriğin yayından çıkarılması amacıyla öncelikle içerik sağlayıcısına, makul sürede sonuç alınamaması hâlinde yer sağlayıcısına iletişim adresleri üzerinden gerçekleştirilecek bildirim yöntemini, ifade ederken; internet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle Kurum veya haklarının ihlal edildiğini iddia eden kişiler tarafından yapılan bildirimi ifade edecek. (5651 Sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun) (ÇIKARILDI)
  • Madde 24: BTK başkanı resen, içeriği kumar, fuhuş vb. suçları oluşturan yayınlara ilişkin olarak erişimin engellenmesi kararının yanı sıra içeriğin çıkarılması kararı verebilecek. BTK Başkanı resen, içeriği kumar, fuhuş vb. suçları oluşturan yayınlara ilişkin olarak erişimin engellenmesi kararının yanı sıra içeriğin çıkarılması kararı verebilecek. Bu kararın, erişim sağlayıcılar ile ilgili içerik ve yer sağlayıcılara bildirilerek gereğinin yerine getirilmesi istenecek. Konusu kumar, fuhuş vb. suçları oluşturan içeriğin yayından çıkarılması halinde; erişimin engellenmesi kararı, soruşturma evresinde Cumhuriyet savcısı, kovuşturma evresinde mahkeme tarafından kaldırılacak. İdarî tedbir olarak verilen içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi kararının yerine getirilmemesi halinde, BTK Başkan tarafından erişim, içerik, yer sağlayıcılara idari para cezası verilecek. (5651 Sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun) (ÇIKARILDI)
  • Madde 25: Kişilik haklarının ihlal edilmesi nedeniyle erişimin engellenmesi ve içeriğin çıkarılması kararı düzenleniyor.
  1. Yayın içeriği nedeniyle kişilik haklarının ihlal edildiğini iddia eden kişiler tarafından içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi amacıyla sulh ceza hâkimliğine başvurulabilir.
  2. Sulh ceza hâkimliğince, ayrıntılı bir inceleme yapılmasına gerek olmaksızın ihlalin ilk bakışta anlaşılabildiği hâllerde yirmi dört saat içinde içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi kararı verilir. (ilk bakışta nasıl anlayacak-savunma hakkı tanımamış-sorunlu) (Örneğin yolsuzluk dosyası nedeniyle bir gazeteci haber yaptı orada yolsuzluğun olup olmadığını ilk bakışta nasıl anlayacak)
  3. Yayın içeriği nedeniyle kişilik haklarının ihlal edildiğini iddia eden kişilerin talep etmesi durumunda sulh ceza hâkimliğince, ayrıntılı bir inceleme yapılmasına gerek olmaksızın ihlalin ilk bakışta anlaşılabildiği hâllerde başvuranın adının ihlale konu internet adresleriyle ilişkilendirilmemesine karar verilir. Kararda bildirim yapılacak arama motorlarına yer verilir. (ilk bakışta nasıl anlayacak-sorunlu) (Örneğin yolsuzluk yaptığı iddia edilen kişinin adı, tüm internet sitelerinden silinecek-habere erişilebilirlik kalmayacak)
  4. Ayrıntılı bir inceleme yapılmasına gerek olmaksızın ihlalin ilk bakışta anlaşılamadığı hâllerde başvuru reddedilir. (ilk bakışta nasıl anlayacak-sorunlu)
  5. Sulh ceza hâkimi, bu madde kapsamında yalnızca ihlalin gerçekleştiği yayın ile sınırlı olarak karar verir. İnternet sitesinde yapılan yayının tümüne yönelik erişimin engellenmesine karar verilemez. Ancak, URL adresi belirtilerek içeriğe erişimin engellenmesi yöntemiyle ihlalin engellenemeyeceğine dair kanaat oluşması veya içeriğin çıkarılması kararının gereğinin yerine getirilmemiş olması hâlinde, gerekçesi açıkça belirtilmek kaydıyla internet sitesinde yapılan yayının tümüne yönelik erişimin engellenmesine karar verilebilir. (Tümüne yönelik karar alması için gereken koşullar muğlak, nasıl tamamını yasaklayabilecek ?)
  6. Sulh ceza hâkimi tarafından verilen karar, erişim sağlayıcılar ile ilgili içerik ve yer sağlayıcılara bildirilmek üzere doğrudan Birliğe gönderilir. Bu karar, Birlik tarafından erişim sağlayıcılar ile ilgili içerik ve yer sağlayıcılara bildirilir. Bildirim üzerine kararın gereği derhâl ve en geç dört saat içinde yerine getirilir. (Usul hükmüdür ama usulde savunma hakkı hala tanınmamış.)
  7. Bu madde kapsamında verilen karara konu kişilik haklanın ihlaline ilişkin yayının başka internet adreslerinde de yayınlanması durumunda ilgili kişi tarafından Birliğe müracaat edilerek, kararın bu adresler için de uygulanması talep edilebilir. Talebin Birlik tarafından kabul edilmesi halinde mevcut karar bu adresler için de uygulanır. Talebin Birlik tarafından kabulüne karşı kararı veren hâkimliğe itiraz edilebilir. İnternet sitesindeki yayının tümüne yönelik erişimin engellenmesi kararlarında bu fıkra hükmü uygulanmaz. (Mantıklıdır.)
  8. Erişimin engellenmesine konu içeriğin çıkarılmış olması durumunda hâkim kararı kendiliğinden hükümsüz kalır. İnternet sitesinin tümüne yönelik verilen erişimin engellenmesi kararına konu içeriğin çıkarılmış olması durumunda ise ilgilinin talebi üzerine kararı veren sulh ceza hâkimliği tarafından karar kaldırılır. (Usul hükmüdür.)
  9. Bu madde uyarınca sulh ceza hâkimliklerince verilen kararlara karşı 5271 sayılı Kanun hükümlerine göre itiraz yoluna gidilebilir. Kararına itiraz edilen hâkim veya itirazı incelemeye yetkili merci gerekli görmesi halinde tarafları dinleyebilir. (Bu kararlar yönünden genel hükmün uygulanmaması gerekir. Özel kanun yolu düzenlenmesi gerekir. Genel hükme göre itiraz edersen çok geç sonuç alırsın. İtiraz usulü sıkıntılıdır.)
  10. Bu madde uyarınca verilen kararların gereğini yerine getirmeyen erişim sağlayıcılar ile ilgili içerik ve yer sağlayıcının sorumluları bin günden beş bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. (fer’i hükümdür.)
  11. Bu madde uyarınca verilen içeriğin çıkarılması kararının gereğinin Türkiye’den günlük erişimi on milyondan fazla olan yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcı tarafından yerine getirilmemesi durumunda ilgili kişi tarafından yapılan müracaat üzerine Birlik, kararın uygulanmasını sağlamak için sosyal ağ sağlayıcıya yeniden bildirimde bulunur. Bildirime rağmen kararın gereğinin yirmidört saat içinde yerine getirilmemesi durumunda ilgili kişi tarafından sosyal ağ sağlayıcının internet trafiği bant genişliğinin yüzde elli oranında daraltılması için kararı veren sulh ceza hâkimliğine başvurulabilir. Başvurunun kabulüne ilişkin hâkim kararının uygulanmasından itibaren otuz gün içinde içeriğin çıkarılmaması halinde ilgili kişi tarafından sosyal ağ sağlayıcının internet trafiği bant genişliğinin yüzde doksan oranına kadar daraltılması için kararı veren sulh ceza hâkimliğine başvurulabilir. Hâkim ikinci başvuru üzerine vereceği kararında, yüzde elliden düşük olmamak kaydıyla, sunulan hizmetin niteliğini de dikkate alarak daha düşük bir oran belirleyebilir. Hâkim tarafından verilen kararlar erişim sağlayıcılara bildirilmek üzere Birliğe gönderilir. Kararların gereği, bildirimden itibaren derhâl ve en geç dört saat içinde erişim sağlayıcılar tarafından yerine getirilir. İçeriğin çıkarılması kararının gereğinin yerine getirilmesi halinde ilgilinin talebi üzerine kararı veren sulh ceza hâkimliği tarafından internet trafiği bant genişliğinin daraltılmasına ilişkin karar kaldırılır. (Yurtdışı menşeli şirketler için – örneğin X gibi- getirilen özel hükümdür.) (5651 Sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun) (ÇIKARILDI)
  • Madde 26: Yabancı unsurlu iş sözleşmelerine uygulanacak hukuk belirleniyor. Milletlerarası özel hukuk ilişkilerine uygulanacak hukuk taraflarca seçilebilir. Bu kapsamda iş sözleşmeleri, tarafların sözleşmeyle belirledikleri hukuka tabidir. Ancak bu durum, işçiye avantaj sağlayan ve iş sözleşmesiyle daha sıkı ilişkili bir hukukun uygulanmasına engeldir. AYM de bu nedenle anılan hükmü Devletin işçileri koruma yükümlülüğüne aykırı olduğu gerekçesiyle iptal etmiştir. (2023/158 E.) Teklifle uygulanacak hukukun sözleşmeyle belirlendiği iş sözleşmelerine de işçiye avantaj sağlayan ve iş sözleşmesiyle daha sıkı ilişkili bir hukukun uygulanmasına olanak tanınıyor. (5718 Sayılı Milletlerarası Özel Hukuk Ve Usul Hukuku Hakkında Kanun)
  • Madde 27: HSK’DAN ayrılan Danıştay ve Yargıtay üyelerinin yüksek mahkemelerde kalan görev sürelerini doldurabilmelerine ilişkin düzenleme yapılıyor. Adli ve idari yargıdan gelen HSK üyelerinin görevleri bitiminde Yargıtay ve Danıştay üyeliklerine atanabilmesi düzenleniyor. (6087 Sayılı Hâkimler Ve Savcılar Kurulu Kanunu)
  • Madde 28: Adli yargıda kanun yoluna başvuruda parasal sınır, dava tarihine göre belirlenecek. Kanun yoluna başvuruda parasal limitin hangi tarihe göre belirleneceği pek çok kez AYM önüne gitmiş ve AYM yerleşik olarak davanın açıldığı tarihteki sınırların kabul edileceği yönünde hüküm kurmuştur. AYM kararına uygun biçimde istinaf ve temyiz yargısına başvurulurken; duruşmalı kanun yolu talep edilirken; ıslah artırımı yapılırken hukuki işlemin yapıldığı ya da davanın açıldığı tarihteki parasal sınır esas alınacak. 9. Yargı paketiyle getirilen istinaf ve temyiz sınırlarının yeniden düzenlenmesine ilişkin hüküm kaldırılıyor. Çünkü bu teklifle doğrudan dava tarihini esas almış. (6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu)
10 yargi paketi resmi gazete
10 yargi paketi resmi gazete

10. Yargı Paketi ile Yeni İnfaz Düzenlemesi

Meclis’in Adalet Komisyonu’ndan geçen 10. Yargı Paketi hakkında konuşan Türkiye Adalet Bakanı Tunç, düzenlemenin cezasızlık algısını sona erdireceğini ve suçluların rehabilitasyonuna katkı sağlayacağını vurguladı. “10. Yargı Paketi” olarak bilinen düzenleme, Meclis Adalet Komisyonu’nda kabul edildi. Yaklaşık 15 saat süren görüşmelerin ardından onaylanan 30 maddelik teklif Genel Kurula gönderildi.

“10. Yargı Paketi’yle özel infaz usullerinin kapsamı genişletilecek. Hafta sonu veya geceleyin infaz usulünün kapsamı kasten işlenen suçlarda 1 yıl 6 aydan, 3 yıla; taksirle öldürme suçu hariç, taksirle işlenen suçlarda 3 yıldan, 5 yıla çıkarılacak. Konutta infaz usulünün kapsamı ise kadın, çocuk veya 65 yaşını bitirmiş kişiler bakımından 1 yıldan, 3 yıla; 70 yaşını bitirmiş kişiler bakımından 2 yıldan, 4 yıla; 75 yaşını bitirmiş kişiler bakımından 4 yıldan, 5 yıla çıkarılacak. 80 yaşını bitirmiş kişiler bakımından ise 6 yıla kadar hapis cezasının konutta infazına karar verilebilmesine imkân tanınacak.

Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkûm olanlar hariç olmak üzere, hapis cezasına mahkûm olanlardan; ağır bir hastalık veya engellilik nedeniyle ceza infaz kurumu koşullarında hayatını yalnız idame ettiremeyeceği tespit edilen ve toplum güvenliği bakımından ağır ve somut tehlike oluşturmayacağı değerlendirilenlerin cezasının konutunda çektirilmesine karar verilebilecek. Ayrıca 3 yıl yerine, 5 yıl veya daha az hapis cezası alan doğum yapmış kadın hükümlülerin, cezalarını konutunda çekmelerine imkân tanınacak.”

  • Kasten yaralama suçunun ceza miktarında artış gerçekleşecek.

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86. Maddesinde “Kasten Yaralama” suçu düzenlenmiştir. Kişinin dokunulmazlığı ile maddi ve manevi varlığı, insanın toplum içinde saygınlığını ve kişiliğini serbestçe geliştirmesini mümkün kılan kişilik haklarından olup vücut dokunulmazlığına karşı suçlardan olan kasten yaralama suçuyla daha etkin mücadele edilmesi ve caydırıcılığın sağlanması amacıyla kasten yaralama suçuna ilişkin ceza miktarlarında artış yapılmaktadır. 5237 sayılı kanunun 86. Maddesinde yapılan bu değişikliğe uyum sağlaması amacıyla kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış halleri bakımından da ceza artırımı öngörülmekte olup söz konusu kanunun 87. Maddesinde de değişikliğe gidilmektedir. Bu değişiklikle temel amaç Anayasa’nın 17. Maddesiyle de koruma altına alınan kişinin dokunulmazlığına karşı işlenen kasten yaralama suçuyla daha etkin bir şekilde savaşıp caydırıcılığın arttırılmasını sağlamaktır.

  • Teşebbüs aşamasında kalan suça verilecek ceza arttırılıyor.

5237 sayılı Türk Ceza Kanunun 35. Maddesine göre teşebbüs; “Kişi, işlemeyi kastettiği bir suçu elverişli hareketlerle doğrudan doğruya icraya başlayıp da elinde olmayan nedenlerle tamamlayamaz ise teşebbüsten dolayı sorumlu tutulur” şeklinde tanımlanmaktadır. Ceza hukukunda teşebbüsün cezalandırılma sebebi, failin suç işleme iradesini dışa vurması ve bu iradesini icrai boyuta taşıyarak suçla korunan hukuki menfaatin ihlal edilmesidir. Yapılan yeni düzenleme ile beraber teşebbüs durumunda verilecek süreli hapis cezasının alt ve üst sınırında artırım yapılmaktadır. Buna göre suça teşebbüs halinde faile ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine on üç – yirmi yıl  ve müebbet hapis cezaları yerine on-on sekiz yıl ceza verilecek.

  • Tehdit suçunun ceza miktarında artış gerçekleşecek.

5237 sayılı Kanunun 106. maddesinde düzenlenen “Tehdit” suçunda düzenleme yapılmaktadır. Maddenin birinci fıkrasında yapılan düzenlemeyle, bir kişiyi malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından veya sair bir kötülük edeceğinden bahisle tehdit eden faile verilecek hapis cezasının alt sınırı bir aydan iki aya çıkarılmaktadır. Maddenin ikinci fıkrasında yapılan değişiklikle, tehdit suçunun nitelikli hallerinin işlenmesi halinde failin alacağı hapis cezasının üst sınırı artırılmaktadır. Söz konusu tehdit suçunun nitelikli hallerinin işlenmesi durumunda failin alacağı hapis cezasının üst sınırı arttırılmaktadır. Yapılacak bu değişikle temel amaç tehdit suçuna dair caydırıcılığın sağlanmasıdır.

  • Genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçunun cezası ağırlaştırılacak.

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 170. maddesinde düzenlenen “Genel Güvenliğin Kasten Tehlikeye Sokulması” suçuna ilişkin değişiklik ile ceza miktarlarının alt sınırının yükseltilmesi sağlanacaktır. Bu suçun insanların toplu olarak bulunduğu nişan merasimi, düğün töreni, asker uğurlaması, konser etkinliği, spor müsabakası, çarşı, pazar ve meydan gibi yerlerde genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçunun işlenmesi halinde cezanın yarısından bir katına kadar arttırılması değerlendirilmektedir. Yapılan bu düzenleme ile kişilerin korku, kaygı ve panikten uzak, huzurlu bir hayat sürmeleri amaçlanmıştır. Söz konusu düzenlemenin yanı sıra; Türk Ceza Kanunu’nun “Tanımlar” başlıklı 6. Maddesinde yer alan silah tanımına 5729 sayılı Ses ve Gaz Fişeği Atabilen Silahlar Hakkında Kanun ile Ses ve Gaz Fişeği Atabilen Silahlar Hakkında Yönetmeliğin  ilgili hükümlerinde tanımlanan, toplumda kurusıkı olarak bilinen ses ve gaz fişeği atabilen silahlar da eklenmiştir. Eskiden cezası 5326 sayılı Kabahatler Kanunu kapsamında idari yaptırım olan bu silahın kullanımı de Türk Ceza Kanunu madde 170 de düzenlenen “Genel Güvenliğin Kasten Tehlikeye Sokulması” suçunun kapsamına alınmıştır.

  • Trafik güvenliğinin tehlikeye sokma suçunun cezasında artırıma gidilmektedir.

 5237 sayılı Kanunun 179. maddesinde düzenlenen “Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma” suçuna ilişkin yapılan düzenlemeyle, trafik güvenliğinin tesisine katkı sağlaması amacıyla maddenin sıklıkla ihlal edilen ikinci fıkrasında yer alan hapis cezasının alt sınırı artırılmaktadır. Ayrıca maddenin üçüncü fıkrasında düzenlenen alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle ya da başka bir nedenle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek halde olmasına rağmen araç kullanan kişiye verilecek ceza müstakil olarak belirlenmekte ve trafik terörü ile daha etkin mücadele edilebilmesi amacıyla suçun cezası artırılmaktadır.

  • İfade özgürlüğüne getirilen müdahale kapsamında yeni düzenlemeler bekleniyor.

5651 sayılı Kanunun Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen 9. maddesi başlığıyla birlikte yeniden düzenlenmektedir. Söz konusu maddeyle, yayın içeriği nedeniyle kişilik haklarının ihlal edildiğini iddia eden kişiler tarafından içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi amacıyla sulh ceza hâkimliğine başvurulabileceği ve sulh ceza hâkimliğince, ayrıntılı bir inceleme yapılmasına gerek olmaksızın ihlalin ilk bakışta anlaşılabildiği hâllerde yirmi dört saat içinde içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi kararı verileceği kabul edilmektedir. Buna göre sulh ceza hâkimliği, ilk bakışta ihlal doktrini uyarınca ihlalin ilk bakışta anlaşılabildiği durumlarda kademeli olarak içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi kararı verecek, ayrıntılı bir inceleme yapılmasına gerek olmaksızın ihlalin ilk bakışta anlaşılamadığı hâllerde ise başvuruyu reddedecektir. Düzenlemeyle, sulh ceza hâkimliklerince verilen kararlara karşı 5271 sayılı Kanun hükümlerine göre itiraz yoluna gidilebileceği kabul edilmektedir. Bununla birlikte, kararına itiraz edilen hâkim veya itirazı incelemeye yetkili merciin gerekli görmesi halinde tarafları dinleyebilmesine de imkân tanınmaktadır. Diğer yandan, içeriğin çıkarılması kararlarının etkili şekilde uygulanabilmesi bakımından kullanıcı tabanlarının genişliği ve kişilik haklarının korunmasındaki kritik rolleri nedeniyle Türkiye’den günlük erişimi on milyondan fazla olan yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcılara yönelik olarak düzenleme yapılmaktadır.

  • Hükümlülerin belirli bir süre Ceza İnfaz Kurumunda kalması sağlanarak ceza hukukunda caydırıcılığın arttırılması amaçlanıyor.

Planlanan değişiklikte açık ceza infaz kurumunda veya çocuk bakımevinde bulunan ve koşullu salıvermesine 1 yıl ve daha az süre kalan iyi halli hükümlünün denetimli serbestlik tedbirinden yararlanabilmesi için artık koşullu salıverme tarihine kadar ceza infaz kurumunda geçirmesi gereken sürenin en az onda birini ceza infaz kurumunda geçirmiş olması zorunludur. Kanuna eklenen Geçici Madde 11 ile; üdeğişiklik ile ilgili denetimli serbestlik düzenlemesinin kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce işlenen suçlar bakımından uygulanamayacağı ifade edilmektedir.

  • “Gir Çık” uygulamasına artık son.

Diğer bir değişiklik ile bir yıllık maktu denetimli serbestlik süresi bakımından herhangi bir değişiklik olmamakla birlikte “Kısa süreli hapis cezalarında cezaevine girmeyeceğim.” algısına yol açan ve halk dilinde “gir çık yapmak” olarak tabir edilen uygulamanın önüne geçilmesi amaçlanmaktadır. Değişiklikle, hükümlülerin kısa süreli hapis cezalarında dahi belirli bir süre ceza infaz kurumunda kalması sağlanacaktır. Bu değişiklikle düzenleme tarihi sonrasında işlediği suçtan dolayı 2 yıl hapis cezasına mahkum edilen kişinin koşullu salıverilme tarihine kadar ki sürenin 1/5’ini (73 gününü) ceza infaz kurumunda geçirmesi gerekecektir.

  • İnfaz Kanunu’nun Geçici 10. Maddesinde değişiklik yapılması planlanmaktadır.

5275 sayılı İnfaz Kanunun Geçici 10. Maddesinde gerçekleştirilmesi planlanan değişiklik ile 5275 sayılı Kanunun geçici 10. maddesinin 6. fıkrasında yer alan “tarihi itibarıyla” ibaresi “tarihi ve öncesinde işlenmiş suçlar nedeniyle” şeklinde ve “tarihinde geçici 9 uncu maddenin altıncı fıkrası kapsamında açık ceza infaz kurumunda bulunan hükümlüler,” ibaresi “tarihi ve öncesinde işlenmiş suçlar nedeniyle açık ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlüler,” şeklinde değiştirilmesi beklenmektedir.

  • Özel infaz usullerinin düzenlenmesinde değişiklik.

Planlanan değişiklikler ile özel infaz usullerinin düzenlenmesi beklenmektedir. Örneğin, hükümlünün talebi üzerine kasten işlenen suçlarda toplam üç yıl, taksirle öldürme suçu hariç olmak üzere taksirle işlenen suçlarda ise toplam beş yıl veya daha az hafta sonu veya gece hapsi şeklinde çektirilmesine İnfaz Hâkimliğince karar verilebilecektir. Hükümlünün iş yaşamı ve ailevi durumu ile ceza infaz kurumlarının düzen ve işleyişine göre ceza infaz kurumu tarafından, süresi aynı olmak koşuluyla hafta sonu hapsinin hafta içi günlerde de uygulanabilmesi mümkün olacaktır.

  • Konutta infaz süresi kadın, yaşlı ve engelliler için 1 yıldan 3 yıla çıkarıldı.

Mahkum olunan suç nedeniyle doğmuş zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesine dair sorumluluklar saklı kalmak kaydıyla;

  1. Kadın, çocuk veya altmış beş yaşını bitirmiş kişilerin mahkum oldukları toplam üç yıl,
  2. Yetmiş yaşını bitirmiş kişilerin mahkum oldukları toplam dört yıl,
  3. Yetmiş beş yaşını bitirmiş kişilerin mahkum oldukları toplam beş yıl,
  4. Seksen yaşını bitirmiş kişilerin mahkum oldukları toplam altı yıl veya daha az süreli hapis cezasının

konutunda çektirilmesine infaz hakimi tarafından karar verilmesi mümkün olacaktır. Yine aynı şekilde toplam on yıl veya daha az süreli hapis cezasına hükmedilen ağır bir hastalık veya engellilik nedeniyle ceza infaz kurumunda cezasını infaz edemeyecek hükümlülerin cezasının konutta çektirilmesine infaz hâkimince karar verilebilecektir. Yani:

  • 65 yaş üstü: 1 yıl – 3 yıl
    80 yaş üstüne 6 yıla kadar konutta infaz hakkı tanındı.
    Ağır hasta/engelli hükümlülerin konutta infazı elektronik takiple mümkün olacak.
  • İkinci kez suç işleyenlere denetimli serbestlik imkanı tanındı.

Dünyanın birçok yerinde olduğu gibi ülkemizde de hükümlülerin mahkum oldukları hapis cezalarının bir kısmı ceza infaz kurumlarında, kalan kısımları ise topluma uyum sağlamaları maksadıyla ceza infaz kurumlarının dışında infaz edilmektedir. Bununla birlikte, ikinci defa tekerrür hükümlerinin uygulanması durumunda hükümlü, cezasının tamamını ceza infaz kurumunda infaz etmekte ve koşullu salıverilmemektedir. Bu durum hükümlünün topluma uyumu gibi pek çok açıdan adaletsiz olması nedeniyle düzenlenmiştir.  Kanun teklifi ile yasa değişikliği sonrasında 5275 sayılı Kanunun 108. maddesinin ikinci fıkrasının; “Ancak, süreli hapis cezaları bakımından koşullu salıverilme oranı dörtte üç olarak uygulanır.” cümlesinin eklenmesi, üçüncü fıkrasında yer alan “durumunda, hükümlü koşullu salıverilmez.” ibaresinin “durumunda birinci fıkradaki koşullu salıverilme süreleri uygulanır.” şeklinde değiştirilmesi planlanmaktadır.  Maddenin üçüncü fıkrasında yapılan düzenlemeyle, hakkında ikinci defa tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilen hükümlülerin dış dünyaya uyum sağlamaları ve rehabilite edilerek yeniden suç işlemelerinin önlenmesi amacıyla koşullu salıverilebilmelerine imkân tanınmaktadır. Değişiklikle, bu hükümlülerin koşullu salıverilmesi bakımından birinci fıkradaki koşullu salıverilme sürelerinin esas alınacağı ancak, süreli hapis cezaları bakımından koşullu salıverilme oranının dörtte üç olarak uygulanacağı kabul edilmektedir. Buna göre, ikinci defa tekerrür hâlinde işlenen suçtan dolayı mahkûm olunan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının otuz dokuz yılının, müebbet hapis cezasının otuz üç yılının, birden fazla süreli hapis cezasına mahkûmiyet hâlinde en fazla otuz iki yılının, süreli hapis cezasının ise dörtte üçünün infaz kurumunda iyi hâlli olarak infaz edilmesi durumunda koşullu salıverilmeden yararlanılabilecektir.

TBMM tarafından gerçekleştirilecek yasa değişikliği sonrasında ilgili kurumlar tarafından yasayla uyumlu bir şekilde yönetmeliklerde de değişikliğe gidilecektir.

10 yargi paketi mukerrer
10 yargi paketi mukerrer

10. Yargı Paketi Mükerrer

10. yargı paketi ile Açığa Ayrılma Yönetmeliğinin 8/1-b maddesi gereğince ikinci kez mükerrirlerin kapalı ceza infaz kurumundan açık ceza infaz kurumuna ayrılmaları artık mümkün. Yönetmelik değişikliği de 10. Yargı paketi ile birlikte yayınlandı.

Meclis’ten geçen Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, ikinci kez mükerrirliğe ilişkin iki temel değişikliği içermektedir. Kanun teklifi ile yasa değişikliği sonrasında 5275 sayılı Kanunun 108 inci maddesinin ikinci fıkrasına; “Ancak, süreli hapis cezaları bakımından koşullu salıverilme oranı dörtte üç olarak uygulanır.” cümlesinin eklenmesi, üçüncü fıkrasında yer alan “durumunda, hükümlü koşullu salıverilmez.” ibaresinin “durumunda birinci fıkradaki koşullu salıverilme süreleri uygulanır.” şeklinde değiştirilmesi planlanmaktadır.

Aynı zamanda 5275 sayılı Kanunun geçici 10. maddesinin sekizinci fıkrasında yer alan; “veya ikinci defa mükerrir olup 31/7/2023 tarihi itibarıyla bu cezanın infazı için ceza infaz kurumunda bulunan” ibaresinin madde metninden çıkarılması planlanmaktadır. 5275 sayılı Kanunun geçici 10. maddesinin sekizinci fıkrası 31/07/2023 tarihi itibariyle kapalı ceza infaz kurumunda bulunan ikinci kez mükerrir hükümlülerin üç sene erken açık ceza infaz kurumuna ve açığa ayrılma haklarının mümkün olmadığının ifade edilmesi adına düzenlenmiştir. Geçici Madde 10’un açığa ve denetimli serbestliğe erken ayrılmasına ilişkin maddesinin ikinci kez mükerrirlerin de faydalanabileceği şekilde değiştirildi.

İkinci kez mükerrirlerin açık ceza infaz kurumuna ayrılabilmeleri için yasa değişikliği sonrasında eşzamanlı olarak Açığa Ayrılma Yönetmeliğinde bir değişikliğe gitti ve kanuni düzenlemeyle uyumlu hale getirdi. Ancak normlar hiyerarşisi gereği yasa değişikliği gerçekleşmeden Açığa Ayrılma Yönetmeliğinde değişikliğe gidilmesi mümkün değildi. O yüzden kanuna aynı anda yönetmelikte değişti. Zaten normal koşullarda, ilk başta yasa sonrasında yasaya uygun bir biçimde yönetmelik değişikliğine gidilir.

Yönetmelik değişikliği ise TBMM’nin takdirinde değildir. Anayasa’nın ilgili maddeleri uyarınca Cumhurbaşkanı, bakanlıklar ve kamu tüzelkişileri yönetmelik çıkarabilir. Yukarıda da belirttiğim gibi Meclis tarafından ikinci kez mükerrirlerin üç sene erken açık ceza infaz kurumuna ayrılma ve denetimli serbestlikten faydalanma haklarından faydalanmaları mümkün kılındıktan sonra Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliğinde bir değişikliğe gidilmiştir. Dolayısıyla TBMM tarafından gerçekleştirilecek yasa değişikliği sonrasında ilgili kurumlar tarafından yasayla uyumlu bir şekilde yönetmelikte değişikliğe gidilmiştir.

10. Yargı Paketi Nedir?

Kamuoyuna 10. yargı paketi “Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklife” denir. Daha önce yürürlüğe giren 9. yargı paketinin ardından yeni bir yargı reformu süreci başlamıştır. Hazırlıklarına hızla devam edilen yeni yargı paketi; 10. yargı paketi olarak adlandırılmaktadır. Adalet bakanı Yılmaz Tunç’un yapmış olduğu açıklamalara göre; yeni yargı paketi (10.yargı paketi) ile toplumun huzurunu bozabilecek suçlarla daha etkin mücadeleye odaklanacağı belirtilmiştir.

Meclis gündemine gelen ve kamuoyunda “adaletsizlik” algısını ortadan kaldırmayı hedefleyen 10. Yargı Paketi’nin en önemli başlığı, infaz düzenlemesi olacak. Ceza infaz sisteminde yapılacak değişiklikler, denetimli serbestlik uygulamalarının daha etkin hale getirilmesi, iyi hal uygulamalarında yeni düzenlemeler yapılması ve toplumsal huzurun korunmasına yönelik önlemler paketin ana unsurlarını oluşturacak. Ceza infaz sisteminin de değiştirilmesi amaçlanan 10.yargı paketi ile; girdi çıktı ortadan kalacak.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen ve 22 maddeyle yasalaşan 10. Yargı Paketi’ne ilişkin açıklama yaptı. Sosyal medyadan paylaşım yapan Tunç, “10. Yargı Paketi’yle ceza adaletinin daha etkin hale getirilmesi, cezasızlık algısının ortadan kaldırılması, özel infaz usullerinin kapsamının genişletilmesi, suçun işlenmesinin önlenmesi ve caydırıcılığın sağlanması, trafik güvenliğinin artırılması amaçlanmaktadır” diye yazdı.

10. Yargı Paketi Son Dakika Gelişmeleri ve Resmi Gazetede 

Bu reform süreci, sadece hukukçular açısından değil tüm toplum açısından önemli değişiklikleri beraberinde getireceği kesinlik içermektedir. Tüm toplumun gelecek olan değişiklikleri önemsemeleri ve bu hususlarda yapılacak değişiklikleri elbette takip etmeleri iyi olacaktır. Ancak yapılacak reformun en çok hukukçu kesimi etkileyeceği hususu bir gerçektir. Özellikle avukatlar, yargı paketindeki düzenlemelere uyum sağlamalıdır. Avukatın yapılacak değişikliklere karşı kendini sürekli olarak güncellemesi önem teşkil etmektedir.

Avukat yapılan yeni düzenlemeler neticesinde kendisini güncelleyerek müvekkillerine bu yenikler doğrultusunda da rehberlik edecektir. Yani bir noktada hukukçular yapılacak yeni düzenlemeler noktasında toplumun bilgilendirilmesi ve bu sürece uyum sağlayabilmeleri açısından yol haritası niteliği taşımaktadır. Yakın zamanda yürürlüğe girmesi beklenen 10. Yargı paketi temelinde cezasızlık algısının kaldırılması çabası bulunmaktadır. Bu amaçta ancak mağdur haklarının güçlendirilmesi ve toplumsal güvenin arttırılması ile sağlanabilecek bir husustur. 10. Yargı paketinin içeriğinin de bu noktalardan oluştuğu düşünülmektedir.

10. yargı paketi 04.06.2025 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanmıştır. 10. yargı paketine ilişkin tasarılar noktasında internette bir çok bilgi ve belge dolaşsa da tasarı meclisten geçerek Resmi Gazete’de yayınlanmıştır. Yani artık kanunlaşmıştır. 10. yargı paketine ilişkin tasarıdaki son pürüzler giderilerek meclise sunuldu. Özellikle infaz düzenlemelerine ilişkin tasarılardaki sıkıntıların giderilmesinin ardından meclisten geçti.

10 Yargı Paketi Kimleri Kapsıyor?

4/4 ceza durumu mükerrir cezalarda söz konusudur. Sanık çift mükerrer olması durumunda 4/4 içerde yatar. Yani cezasının tamamını cezaevinde geçirir. Denetimli serbestlik ve koşullu salıverilmeden yararlanamaz. 4/4 ceza alan bir kişi almış olduğu hapis cezasının tamamını cezaevinde geçirmektedir. 4/4 ceza indiriminde yapılacak düzenleme ile ise mahkumların erken tahliyesi sağlanabilecektir. 10. Yargı Paketi’nde 4/4 ceza indirimi oldu. Artık çift mükerrerler 3/4 yatacak ve denetim ve koşullu salıverilmeden yararlanaca. Bu düzenleme, infaz sürelerinde belirli bir indirim sağlayarak mahkumların erken tahliye edilmesini mümkün kılabilir. Yeni yargı paketi ile 3/4 yatacaklar. Yani infaz oranı 4/4 yerine 3/4 olarak değiştirilecek.

Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik Resmi Gazetenin mükerrir sayısında yayımlandı. Buna göre 2.mükerrirlerin açık ve denetim hakkı olacak. 30 mart 2020 öncesi işlenen suçlara 3 yıl, sonrası ise 1 yıl denetim hakkı verilecek. 31 temmuz 2023 öncesi cezaevinde bulunanlara denetim haklarına ilaveten +3 yıl denetim hakkı verilecek.

X
kadim hukuk ve danışmanlık