Sulh hukuk mahkemesi; belirli özel hukuk davalarına bakmak üzere kurulmuş, Asliye hukuk mahkemeleriyle birlikte asıl görevli iki genel mahkemeden biridir (5235 sayılı Kanun 4. madde). Sulh hukuk mahkemeleri tek hakimlidir. Bulundukları il veya ilçenin adı ile adlandırılır. Örneğin; Kırıkkale 2. Sulh Hukuk Mahkemesi veya Beypazarı Sulh Hukuk Mahkemesi vs. Özel hukuktan kaynaklı davalara bakan mahkemeler;
- Asliye Hukuk Mahkemeleri,
- Sulh Hukuk Mahkemeleri,
- Aile Mahkemesi,
- İş Mahkemesi
- İcra Mahkemesi
- Asliye Ticaret Mahkemesi,
- Tüketici Mahkemesi,
- Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi,
- Kadastro Mahkemesidir.
Asliye hukuk mahkemeleri ve sulh hukuk mahkemeleri özel hukuk davalarına bakmakla “genel görevli” temel iki mahkemedir. Asliye hukuk mahkemesinin görevi asıl, sulh hukuk mahkemesinin görevi ise istisnadır. Özel bir kanun hükmü ile açıkça sulh hukuk mahkemesinde bakılacağı bildirilmeyen bütün dava ve işler asliye hukuk mahkemesinde görülür. Görev alanına giren davalar HMK 4. maddede sayılmıştır. Madde kapsamında, Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları, taşınır ve taşınmaz mal veya hakkın paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin davaları, taşınır ve taşınmaz mallarda, sadece zilyetliğin korunmasına yönelik davaları, bu kanun ile diğer kanunların, sulh hukuk mahkemesi veya hakimini görevlendirdiği davalara bakarlar.
Sulh Hukuk Mahkemesi Nedir?
Sulh hukuk mahkemeleri de asliye hukuk mahkemeleri gibi özel hukuk alanında genel görevli mahkemedir. Sulh hukuk mahkemesi; belirli özel hukuk davalarına bakmak üzere kurulmuştur. Sulh hukuk mahkemeleri, tek hakimli olup her yargı çevresinde kurulması gereken mahkemelerdendir.
Sulh hukuk mahkemeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile diğer kanunlarda belirtilen görevleri yerine getirir.
HMK Madde 4:
Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın;
a) Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları,
b) Taşınır ve taşınmaz mal veya hakkın paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin davaları,
c) Taşınır ve taşınmaz mallarda, sadece zilyetliğin korunmasına yönelik olan davaları,
ç) Bu Kanun ile diğer kanunların, sulh hukuk mahkemesi veya sulh hukuk hâkimini görevlendirdiği davaları, görürler.
HMK Madde 383: Çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece sulh hukuk mahkemesidir.
Sulh Hukuk Mahkemesinde Görülen Dava ve İşler
Sulh hukuk mahkemesinin görev alanına giren dava ve işlerden bazıları şunlardır:
- Kiralananın tahliyesi davası,
- Kira ilişkisinden kaynaklanan tespit davası,
- Kira bedelinin uyarlanması davası,
- Kira sözleşmesinin iptali,
- Kat mülkiyetinden kaynaklanan davalar,
- İzale-i şuyu (ortaklığın giderilmesi) davası,
- Miras ortaklığına temsilci atanması,
- Mirasçılık belgesinin iptali,
- Mirasın reddi davası,
- Terekenin borca batık olduğunun tespiti davası,
- Kayyım atanması ve kayyımlık ile ilgili diğer davalar,
- Vasi atanması veya vasinin görevinden çekilmesi davası,
- Vasiyetnamenin açılması,
- Tek başına açılan zilyetliğin korunması davası,
- Arabuluculuk uygulamasında icra edilebilirlik şerhi verilmesi,
- Arabuluculuk bürosunun yetkisine yapılan itiraz hakkında karar vermek (7036 sayılı Kanun m.3/9),
- Arabuluculuk büroları, Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından belirlenen sulh hukuk hâkiminin gözetim ve denetimi altında görev yapar. Arabuluculuk bürosunun olmadığı yerlerde büronun görevinin sulh hukuk mahkemesi yazı işleri müdürlüğü tarafından hakimin gözetimi ve denetimi altında yerine getirilir (7036 sayılı Kanun m.28/3),
- Çocuk mallarının korunması davası.
- Taşınır ve taşınmaz mal veya hakkın paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin davalar,
Sulh Hukuk Mahkemesi Nasıl Kurulur?
Hukuk mahkemelerinin kuruluşu 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev Ve Yetkileri Hakkında Kanun’un 5. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre;
- Hukuk mahkemeleri, her il merkezi ile bölgelerin coğrafî durumları ve iş yoğunluğu göz önünde tutularak belirlenen ilçelerde Hakimler ve Savcılar Kurulunun olumlu görüşü alınarak Adalet Bakanlığınca kurulur.
- İş durumunun gerekli kıldığı yerlerde hukuk mahkemelerinin birden fazla dairesi oluşturulabilir. Bu daireler numaralandırılır.
- Hukuk mahkemeleri bulundukları il veya ilçenin adı ile anılır.
Sulh Hukuk Mahkemesinde Dava Açmak
Sulh hukuk mahkemesinde basit yargılama usulü uygulanır. Basit yargılama usulü HMK m.316 vd. düzenlenmiştir. Buna göre:
- Dava açılması ve davaya cevap verilmesi dilekçe ile olur.
- Cevap süresi, dava dilekçesinin davalıya tebliğinden itibaren iki haftadır.
- Taraflar cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçesi veremezler.
- Mahkeme, mümkün olan hallerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden karar verir.
HMK m. 119’da dava dilekçesinde bulunması gereken hususlar belirtilmiştir. Tüm bu hususlar eksiksiz olarak dilekçede bulunmalıdır. Sulh hukuk mahkemesinde sadece bir dilekçe verilebileceği için dilekçenin dikkatlice, tüm ayrıntılarıyla hazırlanması gerekir. Bu unsurlara yer verilerek dilekçe hazırlandıktan sonra yetkili ve görevli olan sulh hukuk mahkemesinde davanın açılması gerekir.
Sulh Hukuk Mahkemesi Kararlarına Karşı Kanun Yolları
Sulh hukuk mahkemesinin vermiş olduğu kararlara karşı aleyhine hüküm kurulmuş taraf kararın kendisine tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde istinaf yoluna başvurabilir. İstinafa gidebilmek için gereken şartlar şunlardır:
- Miktar ve değeri 8000 TL’yi aşamayan sulh hukuk mahkemesi kararları kesin olduğundan aleyhine istinaf başvurusu yapılamaz.
- Sulh hukuk mahkemesinde verilen kararın nihai karar olması gerekir. Kural olarak ara kararlara karşı istinafa gidilemez.
Bu şartları sağlayan sulh hukuk mahkemesi kararına karşı iki hafta içinde bölge adliye mahkemesine gönderilmek üzere kararı veren sulh hukuk mahkemesine bir dilekçe ile istinaf başvurusunda bulunulabilir.
Sulh hukuk mahkemesi kararına karşı bölge adliye mahkemesinin vermiş olduğu kararlar kural olarak kesin olup bunlar aleyhine temyiz kanun yoluna gidilemez. Yalnızca sulh hukuk mahkemelerinin bakmakla görevli olduğu kira ilişkisinden doğan uyuşmazlıklar için miktar ve değeri 107.090 TL’yi aşması halinde temyiz kanun yoluna başvurulabilir.
Ankara Sulh Hukuk Mahkemeleri Telefon ve Adres Bilgisi
Ankara Sulh Hukuk Mahkemesi Adresi: Ankara Adliyesi Dışkapı Ek Hizmet Binası, Etlik, Etlik Cd, 06050 Altındağ/Ankara
- Sulh Hukuk Mahkemesi 03125404702
- Sulh Hukuk Mahkemesi 03125404707
- Sulh Hukuk Mahkemesi 03125404712
- Sulh Hukuk Mahkemesi 03125404717
- Sulh Hukuk Mahkemesi 03125404722
- Sulh Hukuk Mahkemesi 03125404727
- Sulh Hukuk Mahkemesi 03125404732
- Sulh Hukuk Mahkemesi 03125404737
- Sulh Hukuk Mahkemesi 03125404742
- Sulh Hukuk Mahkemesi 03125404747
- Sulh Hukuk Mahkemesi 03125404752
- Sulh Hukuk Mahkemesi 03125404757
- Sulh Hukuk Mahkemesi 03125404762
- Sulh Hukuk Mahkemesi 03125404769
Sulh Hukuk Mahkemesi Emsal Kararlar
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2020/1311 E. 2021/5225 K.
‘‘Somut olayda, davacının dava dilekçesinin konu bölümünde: “ TAHLİYE TALEBİ hk. (Aylık 300 TL.den KASIM-ARALIK / 2013 VE OCAK – ŞUBAT – MART – NİSAN – MAYIS 2014 YILLARINA AİT TOPLAM 2.400,00-TL KİRA BEDELİ), ibarelerine yer vermiş, yine dava dilekçesinin “SONUÇ VE İSTEM” başlıklı kısmında: “Yukarıda arz edilen ve açıklanacağı hususlar dahilinde MECURUN TAHLİYESİNE, boş olarak tarafıma teslimi,..” ibarelerine yer vermiş, 30.09.2015 tarihli celsede ve devamındaki celselerde davacı vekilinin dava dilekçesini tekrar ettiklerini beyan etmiş olup, dava dilekçesindeki taleplerin kira akdine dayalı tahliye olduğu ve Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu sabitken yazılı şekilde işin esası hakkında hüküm tesis edilmiş olması doğru değildir.’’ gerekçesiyle Asliye hukuk mahkemesinin kararını bozmuştur.
Hukuk Genel Kurulu 2017/1995 E. 2021/383 K.
‘‘O halde somut olayda, kat irtifakına tabi ana taşınmazda D-35 blok C girişi 4. kat 9 nolu bağımsız bölüme ait ortak giderlerin tahsili konusunda yönetici tarafından açılmış davanın Kat Mülkiyeti Kanunu hükümleri çerçevesinde çözümlenmesi ve KMK’nın Ek 1. maddesi uyarınca, bu Kanun’dan doğan her türlü uyuşmazlığın değerine bakılmaksızın sulh hukuk mahkemesince çözümleneceği gözetilerek davanın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiği açıktır. Hal böyle olunca, yerel mahkemece davanın sulh hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği kabul edilerek işin esası hakkında hüküm kurularak verilen direnme kararı yerindedir.’’