6545 sayılı kanunun 48. maddesiyle değişen 5235 sayılı kanunun 10. Maddesiyle “Sulh Ceza Hakimliği” kurulmuştur. Buna göre kanunların ayrıca görevli kıldığı haller saklı kalmak üzere, yürütülen soruşturmalarda hakim tarafından verilmesi gereken gerekli kararları almak, işleri yapmak ve bunlara karşı yapılan itirazları incelemek amacıyla sulh ceza hakimliği kurulmuştur. Sulh Ceza Hakimliği, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu uyarınca yapılan soruşturma işlemlerini ve idari nitelikteki bazı işlemlere itiraz itirazları inceleyen hakimlik (mahkeme) olarak görev yapmaktadır. Halk arasında “Sulh Ceza Mahkemesi” olarak bilinir. Ama gerçek ismi “Sulh Ceza Hakimliğidir.” 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nda mahkeme olarak değil hâkimlik olarak düzenlenmiştir ve tek hakimlidir. Ancak her ne kadar hakimlik olsa da yine de halk arasında sulh ceza mahkemesi olarak nitelendirilmektedir. Ceza mahkemeleri;
- Ağır Ceza Mahkemeleri
- Asliye Ceza Mahkemeleri
- Çocuk Ceza Mahkemeleri
- İcra Ceza Mahkemeleri
- Sulh Ceza Hakimliği
- Bölge Adliye Mahkemesi (İstinaf)
- Yargıtay (Temyiz)’dır.
Sulh Ceza Hakimliği soruşturma evresinde yapılan işlemlere bakmakla görevlidir. Savcı tarafından hazırlanan iddianamenin kabulüyle kovuşturma evresine geçilir ve bu evrede yapılacak olan yargılama işleri başka mahkemeler aracılığıyla gerçekleştirilir. Sulh ceza hakimliği kararlarına karşı istinaf ya da temyiz kanun yoluna başvurulamaz. Sulh ceza hakimliği kararlarına karşı sadece olağanüstü bir kanun yolu kanun yararına bozma başvurulabilir.
Sulh Ceza Hakimliği Nedir?
Sulh ceza hakimliği yürütülen soruşturmalar ve bunlara ilişkin iş ve itirazlara bakan mahkeme niteliğinde kabul edilen bir mahkemedir. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nda Sulh Ceza Mahkemelerinin baktığı davalar ve işler sayılmıştır. Bunlar kanunda;
- Asliye ceza mahkemesi ve ağır ceza mahkemesinin görevi dışında kalan iş ve davalara bakma,
- Gözlem altına alma kararı verme,
- İç beden muayenesi kararı verme
- Vücuttan örnek alma kararı verme,
- Moleküler genetik inceleme kararı verme,
- Yakalama kararına itirazın incelenmesi,
- Gözaltına alma kararına yapılan itirazın incelenmesi,
- Tutuklama kararı verme,
- Tutuklama kararının incelenmesi,
- Tutuklama kararına itirazın incelenmesi,
- Adli arama kararı verme,
- 2558 Sayılı Polis Vazife ve Salȃhiyet Kanunu’nun 9. maddesinin birinci fıkrasına göre önleme araması kararı verilmesi,
- Gizlilik kararı verme,
- Elkoyma kararı verme,
- Elkoyma kararına itirazın incelenmesi,
- Adli kontrol kararı verme,
- Adli kontrol kararına yapılan itirazın incelenmesi,
- Müdafinin dosya inceleme yetkisinin kısıtlanması kararı verme,
- 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 3. maddesinin ikinci fıkrasına göre hükmedilen soruşturma dosyası ile ilgili yayın yasağı kararı verme,
- Diğer sulh ceza mahkemeleri tarafından verilmiş olan kararlara yapılan itirazları inceleme,
- Cumhuriyet savcılıkları tarafından kovuşturmaya yer olmadığına ve ek kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin verilen kararlara karşı yapılan itirazları incelemek,
- Cumhuriyet savcılıkları tarafından verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin olarak verdiği kararlara karşı yapılan itirazları incelemek,
- Kanunlarca öngörülen durumlarda idari merciiler tarafından verilmiş olan ve uygulanan idari yaptırımlara karşı başvuru mercii olarak inceleme ve karar vermek olarak açıkça gösterilmiştir.
Yukarıda yazılan davalar ve işlerden de anlaşılacağı üzere sulh ceza mahkemeleri / hakimlikleri yargılamada hem sorgu mercii hem karar mercii ve hem de itiraz mercii olarak görev almaktadır. Ayrıca mahkeme tarafından verilen kararlara yapılacak itirazlarda süre oldukça önemlidir. Kanunda bu anlamda verilen süreler kesindir. Kanundaki yasal süre geçtikten sonra mahkemeye yapılan itirazlara karşı hâkim tarafından itiraz incelenmeksizin ret kararı verilecektir. Bu mahkemeler / hakimlikler tutukluluk, adli kontrol, gizlilik, serbest bırakılma ve gözaltına alma gibi hayatı etkileyen önemli kararlar almakta olduğu için bu ve benzeri durumlarda mutlaka alanında deneyimli ve uzman ceza avukatlarına danışmanız gerekmektedir.
Sulh Ceza Hakimliğinin Görevleri Nelerdir?
5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un 10. Maddesinde Sulh Ceza Hakimliği’nin görevi şu şekilde tanımlanmıştır: “Kanunların ayrıca görevli kıldığı hâller saklı kalmak üzere, yürütülen soruşturmalarda hâkim tarafından verilmesi gerekli kararları almak, işleri yapmak ve bunlara karşı yapılan itirazları incelemek amacıyla sulh ceza hâkimliği kurulmuştur.”
Sulh Ceza Hakimliği’nin görevlerini iki şekilde sınıflandırmak mümkündür. Bunlardan birincisi “Yalnızca Sulh Ceza Hakimliği Kararıyla Yapılabilecek Soruşturma İşlemleri” ikincisi ise “Cumhuriyet Savcılıklarınca Verilen ve Sulh Ceza Hakimi Onayına Sunulması Gereken Kararlar”dır.
Yalnızca Sulh Ceza Hakimliği Kararıyla Yapılabilecek Soruşturma İşlemleri
Cumhuriyet savcısının genel itibariyle tüm soruşturma işlemlerini yapma yetkisi olsa da, kimi soruşturma işlemlerini yapabilmesi için ancak hakimden bir karar alınması gerekir. Bu gibi hallerde “sulh ceza hakimliğinden” karar alınır. Yapılacak soruşturma işlemi için, mahkemeden bir karar alınmasının belirttiği durumlarda Cumhuriyet savcısının işlem için emir verme ve soruşturma işlemlerini yapma yetkisi yoktur. Bu durumlarda, soruşturma aşamasında sulh ceza hakiminden karar alınmalıdır. Sulh ceza hakimi Cumhuriyet savcılığının yaptığı talebi uygun bulursa, bu işlemlerin yapılmasına karar verir. Ancak sulh ceza hakimi talebi yerinde görmez ise reddeder. Bu durumda mahkemenin verdiği ret kararına karşı itiraz yolu her zaman açıktır. Sadece sulh ceza hakiminin kararıyla yapılabilecek olan işlemler şunlar;
- Şüphelinin gözlem altına alınması
- Moleküler genetik inceleme
- Gözaltındaki kişinin sorgusu
- Kaçan şüpheli hakkında yakalama emri çıkarılması
- Soruşturma aşamasında sorgusu yapılan kişinin tutuklanması
- Tutukluluk halinin gözden geçirilmesi
- Adli kontrol kararı
- Avukatlık bürolarında arama yapılması
- El konulan eşyanın elden çıkarılması
- El konulan şirket için kayyım atamak
- Bilgisayar, bilgisayar program ve kütüklerinde arama, el koyma ve kopyalama
- Müdafilik görevinin kısıtlanması
- Dosya hakkında gizlilik kararı verilmesi
- Taşınmaz, hak ve alacaklara el koyma
- Gizli soruşturmacı atanması
Cumhuriyet Savcılıklarınca Verilen ve Sulh Ceza Hakimi Onayına Sunulması Gereken Kararlar
Soruşturma aşamasında mahkemeden alınması gereken kararlar, öncelikle hakimden alınması gerekir. Ancak ortada gecikmesinde sakınca bulunan acil bir durum varsa, suç delillerinin kaybolmaması amacıyla bazı kararlar Cumhuriyet savcısı tarafından da verilebilir. Cumhuriyet savcısı tarafından verilen bu karar aslında yazılı bir emirdir. Teknik anlamda mahkemeden alının karar gibi değildir. Cumhuriyet savcılıklarınca acil durumlarda mahkemeye başvurulmaksızın verilebilecek kararlar şunlardır;
- Şüphelinin veya diğer kişilerin beden muayenesi ve vücudundan örnek alınması
- Adli arama ve elkoyma kararı
- Arama ve elkoyma sonucu elkonulan kağıt ve belgeleri inceleme yetkisi
- Postaya elkonulması kararı
- Telekomünikasyon yoluyla iletişimin denetlenmesi kararı
- Şüphelinin kullandığı mobil telefonun tespiti
- İletişimin tespiti
- Teknik araçlarla izleme
Ceza muhakemesinde amaç maddi gerçeğe ulaşmaktır dolayısıyla delillerin gecikmeden toplanması, muhafaza altına alınması gerekir. Delillerin toplanmasında ve şüphelilerin belirlenmesinde zaman önem arz etmektedir. Gecikmesinde sakınca bulunması halinde, Cumhuriyet savcısı yukarıda belirtilen işlemlerin yapılması için önceden gerekli kararı verir, yapılan işlem kanunda öngörülen süre içinde denetlenmek üzere mahkemeye gönderilir. Mahkemece onama kararı verilmezse, yapılan işleme dayanılarak toplanan deliller yargılamada kullanılamaz, ancak dosyadan da çıkarılmaz.
Sulh Ceza Hakimliklerinin Kurulduğu Yerler
5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un 10. Maddesinde sulh ceza hakimliklerinin kuruluşuna yer verilmiştir. Madde uyarınca sulh ceza hakimliklerinin kurulu olduğu yerlerden şu şekilde bahsetmek mümkündür:
- Sulh ceza hâkimliği, her il merkezi ile bölgelerin coğrafi durumları ve iş yoğunluğu göz önünde tutularak belirlenen ilçelerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun olumlu görüşü alınarak Adalet Bakanlığınca kurulur.
- Sulh ceza hakimliğinin yargı çevresi, bulundukları il merkezi ve ilçeler ile bunlara adli yönden bağlanan ilçelerin idari sınırlarıdır.
- Ağır ceza mahkemeleri ile büyükşehir belediyesi bulunan illerde, büyükşehir belediyesi sınırları içerisindeki il ve ilçenin adı ile anılan sulh ceza hâkimliğinin yargı çevresi, il veya ilçe sınırlarına bakılmaksızın Adalet Bakanlığının önerisi üzerine Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenir.
- Coğrafi durum ve iş yoğunluğu göz önünde tutularak bir sulh ceza hâkimliğinin kaldırılmasına veya yargı çevresinin değiştirilmesine, Adalet Bakanlığının önerisi üzerine Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca karar verilir.
Sulh Ceza Hakimlikleri tek hakimli olarak çalışmaktadır. Soruşturma evresinde, tutuklamaya sevk edilme durumunda şüphelinin sorgulanması adına duruşma yapılır ve bu duruşmalarda Cumhuriyet savcısı bulunmaz.
Sulh Ceza Hakimliklerinin Kararlarına Karşı İtiraz
Sulh ceza hakimliklerinin vermiş oldukları kararlara karşı istinaf ve temyiz yoluna gidilememektedir. Verilen bu kararlar için ancak itiraz kanun yoluna gidilebilir. Sulh Ceza Hakimliğinin vermiş olduğu karara karşı itiraz edilmesi halinde itirazı inceleyecek olan mahkeme Asliye Ceza Mahkemesidir. Sulh ceza hakimliklerinin soruşturma işlemlerine dair kararlarına karşı itiraz, kanunun ayrıca hüküm koymadığı hâllerde ilgililerin kararı öğrendiği günden itibaren yedi gün içinde kararı veren mercie verilecek bir dilekçe veya tutanağa geçirilmek koşulu ile zabıt kâtibine beyanda bulunmak suretiyle yapılır. Tutanakla tespit edilen beyanı ve imzayı mahkeme başkanı veya hâkim onaylar. Kararına itiraz edilen sulh ceza hakimi itirazı yerinde görürse kararını düzeltir; yerinde görmezse en çok üç gün içinde, itirazı incelemeye yetkili olan mercie gönderir.
Kovuşturmaya Yer Olmadığına İlişkin Karara İtiraz
Suçtan zarar gören kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin kararın kendisine tebliğinden itibaren on beş gün içerisinde bu kararı veren Cumhuriyet savcısının yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hakimliğine itiraz edebilir Bu itiraz doğrudan yapılacağı gibi vekil veya yetkili kişilerce de yapılabilir. Ancak itiraz hakkını kullanan kişinin soruşturma konusu eyleme ilişkin olarak doğrudan zarar görmüş olması gerekmektedir.
İtiraz süresi hak düşürücü süre olması nedeniyle bu süreye mutlaka uyulmalıdır. İtirazın, kararı veren Cumhuriyet Başsavcılığına bizzat yapılmasına gerek yoktur. Önemli olan on beş günlük süre içinde itirazı inceleyerek merciine gönderilmek üzere itiraz dilekçesi ve delillerin bu süre içinde o yer Cumhuriyet Başsavcılığına havale ederek gönderilmesidir.
Kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin kararına ilişkin itiraz mercii, kararı veren Cumhuriyet savcısının yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hakimliğidir. Sulh ceza hakimliği yapılan itirazı incelerken üç şekilde karar verebilir. Öncelikle soruşturmanın eksik yapıldığından bahisle soruşturmanın genişletilmesine, soruşturmanın tam yapılıp, delillerin takdirinde ve oluşan kanaatte bir yanlışlık ve eksiklik olmadığının tespiti halinde itirazın reddine, mevcut delillerin kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturduğunu tespit ederek kamu davasının açılmasına karar verebilir.
[vc_message]Sulh ceza hakimliği yapılan itiraz üzerine, kamu davasının açılması için yeterli neden bulunmazsa, itirazı gerekçeli reddeder ve itiraz edeni giderlere mahkum eder ve dosyayı Cumhuriyet savcısına gönderir. Cumhuriyet savcısı kararı itiraz edene ve şüpheliye bildirir.[/vc_message][vc_row][vc_column]
Kamu Davasının Açılmasının Ertelenmesi Kararına İtiraz
Cumhuriyet savcısı CMK’nın 253. Maddesinin 19. Fıkra hükümleri saklı kalmak üzere, soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olup, üst sınırı bir yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlardan dolayı, yeterli şüphenin varlığına rağmen, kamu davasının açılmasının beş yıl süreyle ertelenmesine karar verebilir. Süresi ne olursa olsun daha önceki taksirli suçtan alınan cezalar buna engel değildir. Önemli olan şikayete bağlı olan kasıtlı suçtan dolayı bir yıl veya daha az süreli bir suçun eyleme konu olmasıdır.
Suçtan zarar gören, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kendisine tebliğ edilmesinden itibaren on beş gün içerisinde sulh ceza hakimliğine başvurabilir. Yapılan itirazın incelemesini kararı veren Cumhuriyet savcısının yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hakimliği gerçekleştirecektir.
İdari Yaptırım Kararına Karşı İtiraz
Sulh ceza hakimliğinin vermiş olduğu idari yaptırım kararına karşı kararın tebliğ edilmesinden itibaren 15 gün içerisinde sulh ceza hakimliğine itiraz edilebilir. 15 günlük süre içerisinde sulh ceza hakimliğine itiraz edilmemesi halinde karar kesinleşir. Ancak mücbir bir sebebin varlığı halinde 15 günlük süre içerisinde itiraz başvurusu yapılamaz ise mücbir sebebin ortadan kalkmasından itibaren 7 günlük süre içerisinde itirazda bulunulabilir. Sulh ceza hakimliğinin verdiği itiraz kararlarına karşı, kararın ilgili taraflara tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde Asliye Ceza Mahkemesine dilekçe ile itiraz başvurusunda bulunulabilir. İtiraz dilekçesinde somut olaya ilişkin bilgilere açık, anlaşılır bir şekilde gösterilmiş olmalıdır.
Sulh Ceza Hakimliklerinin Kararlarına Karşı İtiraz Süreleri
Sulh ceza hakimliklerine yapılacak itirazların süresi eğer ki kanunda ayrıca bir hüküm belirtilmemiş ise yedi gündür. Kararın ilgililerce öğrenilmesinden itibaren yedi gün içerisinde kararı veren sulh ceza hakimliğine itiraz dilekçesi verilerek veya zabıt katibine itiraz beyanında bulunulup tutanağa geçirilerek, itiraz yapılmış olur.
Yapılan itiraz başvurusu sulh ceza hakimliği tarafından incelenir ve itiraz haklı bulunur ise karar düzeltilir. Sulh ceza hakimliği yapılan itirazı haklı bulmaz ise incelenmesi amacıyla en çok üç gün içerisinde yetkili makama gönderir. Sulh ceza hakimliği ile ilgili süreçleri ceza avukatı ile yürütmeniz menfaatinize olacaktır.