Şantaj suçu, Türk Ceza Kanunu madde 107 düzenlenmiştir. Şantaj suçunun cezası 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası ve 5000 güne kadar adli para cezasıdır. Şantaj, kişin kendisine ya da başkasına para veya başka bir yarar sağlamak için gerçek/tüzel kişilere zarar verebileceği durumu tehditle açıklamasıdır. Bir kişiye fotoğraflarını paylaşacağım, porno videolarını yayınlayacağım, videolarını internete yollayacağım şu kadar parayı vermezsin şeklinde cümleler şantaj suçunu oluşturur. Şantaj 5237 sayılı TCK’nin 107. maddesinin birinci fıkrasına göre; ‘’Hakkı olan veya yükümlü olduğu bir şeyi yapacağından veya yapmayacağından bahisle, bir kimseyi kanuna aykırı veya yükümlü olmadığı bir şeyi yapmaya veya yapmamaya ya da haksız çıkar sağlamaya zorlayan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.’’ Şantaj suçu iki farklı şekilde işlenebilir. Bunlar;
- Hakkı olan veya yükümlü olduğu bir şeyi yapacağından veya yapmayacağından bahisle; Bir kimseyi kanuna aykırı veya yükümlü olmadığı bir şeyi yapmaya veya yapmamaya zorlama şeklinde şantaj suçu. (TCK 107/1. madde) Haksız çıkar sağlamaya zorlama suretiyle şantaj suçu. (TCK 107/1. madde)
- Bir kimsenin şeref veya saygınlığına zarar verecek mahiyette olan hususların açıklanacağı veya isnat edileceği tehdidi ile şantaj suçu. (TCK md. 107/2)
Eğer fail mağdurun şeref ve saygınlığını zedeleyeceğinden bahisle bu hususları açıklayacağını söyleyerek tehdit ediyorsa bu maddenin ikinci fıkrasına bakılır. Maddenin ikinci fıkrasına göre; ‘’Kendisine veya başkasına yarar sağlamak maksadıyla bir kişinin şeref veya saygınlığına zarar verecek nitelikteki hususların açıklanacağı veya isnat edileceği tehdidinde bulunulması halinde de birinci fıkraya göre cezaya hükmolunur.’’ Ancak bu tehdit cümleleri, ‘’Senin namını herkese anlatacağım.’’ Demekle tek başına şantaj suçunun varlığına yetmez. Aynı zamanda failin kendisi için ya da bir başkası için yarar sağlayacak olması gerekir. Şantaj suçu ile tehdit suçu birbirine çok fazla karıştırılmaktadır. Bu nedenle dikkatle ceza davası yürütülmelidir. Son olarak Türk Ceza Kanunu’nun Özel Hükümler başlıklı ikinci kitabının Kişilere Karşı Suçları düzenleyen ikinci kısmının yedinci bölümünde Hürriyete Karşı Suçlar (m. 106-124) düzenlenmiştir. 107. maddede makale konumuz şantaj suçu düzenlenmiştir.
Şantaj Suçu Nedir?
Kadim Hukuk ve Danışmanlık olarak “Şantaj suçu ve cezası” konusunu ele alacağız. Şantaj suçu, 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) ikinci kısmında yer alan “Kişilere Karşı Suçlar” kısmında ve “Hürriyete Karşı Suçlar” başlığı altında, Yedinci Bölümde 107. maddede düzenlenmiştir. Şantaj suçunda bir kişi kanuna aykırı olan şeyi ya da yükümlü olmadığı şeyi yapmaya zorlanacağı gibi yapmamaya da zorlanır. Bunun dışında kişiler haksız çıkar sağlamaya da zorlanabilir. Bu nedenle suçun koruduğu hukuki değer kişi özgürlüğü güvenliği hatta kişinin karar verme ve ifade özgürlüğüdür. Şantaj suçunda fail mağduru şu durumlara zorlar:
- Kanuna aykırı bir davranışta bulunmaya,
- Bir şeyi yapmaya, (Yükümlü olduğu bir şey olabileceği gibi olmayadabilir)
- Bir şeyi yapmamaya, (Yükümlü olduğu bir şey olabileceği gibi olmayadabilir)
- Failin kendisine haksız bir çıkar sağlanmasına,
Fail şantaj suçunu işlerken yapmaya hakkı olan bir şeyi yapacağından bahsedebileceği gibi yapmamaya yükümlü olduğu bir şeyi de yapmayacağından söz edebilir. Bu sözlerini mağdurun üzerinde baskı kurmak için kullanır. Ancak sadece karşı tarafa bu hakkı kullanacağını söyleyerek kişi şantaj suçunu işlemiş olmaz. Aynı zamanda karşı taraftan bir talepte bulunması gerekir. Şantaj suçu içeriğinde bir tehdit bulunmaktadır yani mağdurun iradesi zorlanmaktadır. Ancak failin burada kendi hakkını ileri sürmesi gerekir.
Şantaj Suçu – TCK Madde 107
- Hakkı olan veya yükümlü olduğu bir şeyi yapacağından veya yapmayacağından bahisle, bir kimseyi kanuna aykırı veya yükümlü olmadığı bir şeyi yapmaya veya yapmamaya ya da haksız çıkar sağlamaya zorlayan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
- Kendisine veya başkasına yarar sağlamak maksadıyla bir kişinin şeref veya saygınlığına zarar verecek nitelikteki hususların açıklanacağı veya isnat edileceği tehdidinde bulunulması halinde de birinci fıkraya göre cezaya hükmolunur.
Şantaj Suçu Şartları Nelerdir?
Şantaj suçu, failin mağdur üzerinde baskı kurması ile oluşan, mağdurun bu baskı sonucunda haksız çıkar sağlamasına, bir şeyi yapması-yapmaması sonuçlarını doğuran bir fiildir. Ayrıca şantaj suçunun gerçekleşmesi için mağdurun, failin istediği hususu yerine getirmesi şart değildir. Örneğin adamın silah ruhsatı alabilmek için valiyi ‘’Bana ruhsat vermezsen otel kayıtlarını ortaya dökerim.’’ Demesi şeklinde suç olabilir. Ya da bir adamın bir kadına ‘’Benimle birlikte olmazsan diğer erkeklerle olan ilişkini kocana söylerim.’’ Demesi şeklinde suç gerçekleşebilir.
- Fail mağduru; bir şeyi yapmaya, yapmamaya ya da haksız çıkar sağlamaya zorlamalıdır.
- Hareket sonucunda failin bizzat kendine ya da bir başkasına yarar sağlanması gerekmektedir.
- Failin bir hakka ya da yükümlülüğe sahip olması gerekmektedir.
- Failin sahip olduğu hak/yükümlülük sayesinde mağduru zorlaması gerekmektedir.
- Mağdurun şeref ve saygınlığına zarar verecek hususların açıklanması tehdidinde bulunmak. (Maddenin ikinci fıkrası)
Şantaj Suçu Örnekleri
- Şantaj suçlarında genellikle sanık mağdurun çıplak fotoğrafım ya da görüntüsünü kullanmaktadır. Kişilerin çıplak, uygunsuz görüntüleri/videoları hem kattır hem de kişisel veridir. Anayasanın 20. maddesine göre kişisel verilerin korunması gerekir. Bu nedenle, dosyada bulunan kişisel verilere, üçüncü kişilerin erişimi engellenmelidir. (4. CD, 16/05/2016, 3972/9894)
- Şantaj suçunda genellikle mağdurun çıplak/uygunsuz fotoğrafları/videoları akıllı telefonlarla çekilmekte ve burada muhafaza edilmektedir. Veri işleyen özelliği nedeniyle akıllı telefonlar Budapeşte Sanal Ortamda İşlenen Suçlar Sözleşmesi’nin 1/a maddesindeki tanıma göre CMK 134. madde kapsamında bilgisayar sayılır. Adli ve Önleme Aramaları Yönetmeliği’nin 17/3 maddesine göre çıkarılabilir donanımlar (CD, DVD, Flash bellek, harici harddisk) da bilgisayardır. Bu nedenle akıllı telefon ya da çıkarılabilir donanımlara elkoyma, bunlar üzerinde arama CMK 134. maddeye göre yapılmalıdır. Aksi halde elde edilen delil, yasak delil sayılır.
Ayrıldıktan Sonra Telefonla Şantajda Bulunma Dosyada sanık hakkında hakaret ve şantaj suçundan yargılama yapılmış, mahkumiyet kararı verilmiştir. Somut olayda, sanık ile müştekinin arkadaş oldukları ve ayrıldıktan sonra sanığın müştekiyi telefon ile arayarak şantaj ve hakaret içeren sözler söylemiştir. Sanık, aradığını ve şantaj ile hakaret içeren sözlerde bulunduğunu kabul etmiştir. Yargıtay, sanık tarafından kabul edilen ve söylendiği iddia edilen sözlerin ne şekilde şantaj suçunun unsurları oluşturduğuna dair mahkemeden tartışılıp açıklanmadan karar verdiği belirtilmiştir. Şantaj suçunun, sanığın yapmaya hakkı olan veya yükümlü olduğu bir şeyi yapacağından veya yapmayacağından söz ederek, bu durumları mağdur üzerinde baskı aracı olarak kullanması, mağduru kanuna aykırı veya yükümlü olmadığı bir şey yapmaya sağlamaya zorlamak olduğu eklenmiştir. Yargıtay, yerel mahkemenin tehdit suçunu da oluşturup oluşturmadığının değerlendirilmesini yasal olmayan gerekçe ile mahkumiyet hükmü kurulmasını doğru bulmamış ve bozma kararı vermiştir. (Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2014/35707 Esas, 2018/21935 Karar)
Elinde Özel Görüntüler Olduğunu Belirten Eski Sevgilinin Şantaj Suçu İşlemesi: Dosyada sanık hakkında şantaj suçundan yargılama yapılmış, mahkeme, sanık adına beraat kararı vermiştir. Temyiz başvurusunda bulunulmuştur. Yargıtay, dosya incelemesinde, mağdur ile sanığın duygusal arkadaşlık içinde bulunduğu ve mağdurun sanıktan ayrılma isteğini sanığın kabullenemediğini ve mağdura mesaj atarak “Elimde özel görüntülerin var, eğer benden ayrılırsan bu görüntüleri internette yayınlarım, okulun sitesine koyarım” dediği anlaşılmıştır. Yargıtay, sanığın eylemlerini, mağdurun şeref ve saygınlığına zarar verecek nitelikte olduğunu, mahkemenin şantaj suçunu oluşturduğunu gözetmeden beraat kararı verdiğini belirtmiştir. Yargıtay, kanuna aykırı olan hükmün bozulması yönünde karar vermiştir. (Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2014/35004 Esas, 2018/21962 Karar)
Şantaj Suçu Ceza Davalarında Dikkat Edilmesi Gerekilenler
Soruşturma dosyasında, yeri geldiğinde olayın özelliği de gözetilerek mağdura bazı sorular sorulabilir. Mağdurun beyanları ile suçun kapsamı belirlenebilir. Mağdurun beyanlarının alınması olay tarihine yakın olduğu için soruşturma evresinde alınmalıdır. Mağdurun beyanları suçun teşebbüs aşamasında kalıp kalmadığını tespit etmek için de esas alınabilir ancak şantaj suçuna teşebbüs hükümleri uygulanmaz çünkü sırf hareket suçudur. Bu suç şikayete tabi bir suç değildir. Yani mağdur şikayetçi olmasa bile Cumhuriyet savcısı tarafından suçun soruşturulması ve kovuşturulması resen yapılacaktır. Şantaj suçunun işlendiği yeri gören güvenlik kamera kayıtları ses de kayıt ediyorsa dosya kapsamında yardımcı olabilir. Şantaj suçu tehdit suçunun özel bir görünüşüdür. Çünkü tehdidin kanunun 107. maddesi kapsamında işlenmesi halinde şantaj suçu oluşur.
- İhbar eden ya da şikayetçi olan kişinin beyanının ayrıntılı ve maddi gerçeği ortaya çıkarmaya yönelik sağlıklı araştırma yapılmasına elverişli bir içeriğe sahip olmadığı, beyan içeriğinde suçun oluşma- si için kanunda öngörülen hak, yükümlülük, haksız çıkar sağlama ya da şeref veya saygınlığına zarar verecek nitelikteki hususları açıklama ve isnat etme olgularının varlığını gösterir iddialar bulunup bulunmadığı, bu doğrultuda eylemin suç teşkil etmemesi ya da başka bir suç oluşturması ihtimali dikkate alınarak adli sürece yön verilip verilmediği.
- Eylemin telefon vasıtasıyla gerçekleştiği iddia ediliyorsa, iletişimin tespiti tedbiri uygulanarak elde edilen verilerin iddiayı doğrulayıp doğrulamadığı, mağdurun telefonunda bulunan mesajların usule uygun biçimde incelenip ayrıntısıyla tutanağa bağlanıp bağlanmadığı, mağdur tarafından kaydedilmiş bir görüşme mevcut ise usulünce muhafaza altına alınarak incelenip incelenmediği, gereği halinde kayıttaki sesin şüpheliye/sanığa ait olup olmadığına dair yapılacak bilirkişi incelemesi sonucu hazırlanan rapor ya da iletişimin tespiti verilerinden şüpheliyle/sanıkla irtibat halinde olduğu anlaşılan kişilerle yüzleştirme yaptırılıp yaptırılmadığı, tarafların yararlandıkları baz istasyonlarına ilişkin verilerin iddiaları doğrulayıp doğrulamadığı, bu amaçla tanık dinlenip dinlenmediği.
- Eylemin internet vasıtasıyla gerçekleştiği iddia ediliyorsa, failin kullandığı iddia olunan site yönetiminden (yer sağlayıcıdan) IP/Port ve zaman aralığı bilgileri temin edilip bu veriler erişim sağlayıcıya gönderilmek suretiyle eylem esnasında yararlanılan internet hattı sahibinin ve bu hattın bulunduğu yer ile şüpheli/sanık arasında irtibat olup olmadığının tespit edilip edilmediği, gereği halinde uzman kolluk ekipleri vasıtasıyla açık kaynak araştırması yapılıp yapılmadığı, yine yasal şartların varlığı halinde şüpheliye/sanığa ait cep telefonu/bilgisayar üzerinde usulünce inceleme yapılarak şikâyet konusu eylemi doğrulayan bir veri elde edilip edilmediği, bu hususların tespiti amacıyla bilirkişi görevlendirilip görevlendirilmediği.
- Gerek şantaj iddiasının gerçekliğini gerekse taraflar arasında böyle bir olay yaşanmasına sebep olacak diğer hususları (eski ilişki, husumet vs.) tespit edip değerlendirmek amacıyla tanık beyanlarının alınıp alınmadığı, taraflar arasında önceden meydana gelen olaylara ilişkin adli evrakın temin edilerek incelenip incelenmediği.
- Toplanan delillere göre eylemin doğru vasıflandırılıp vasıflandırılmadığı, bu kapsamda eylemin suç teşkil edip etmediği yahut başka bir suçun unsurlarını taşıyıp taşımadığı.
- Netice itibarıyla şüpheli/sanık hakkında kamu davası açılmasına veya mahkumiyet kararı verilmesine yeterli olacak mahiyette savunmasının aksini ispat edici ve şüpheden uzak delil bulunup bulunmadığı.
Şantaj Suçu Unsurları
- Fail: Suçun faili, 5237 sayılı TCK’nin 37/2. Maddesine göre fiili gerçekleştiren kişidir. Fail suçun aktif öznesidir ve fiili işleyen kişidir. Şantaj suçu herkes tarafından işlenebilir. Suç özgü bir suç olmadığı için failin bir özelliği bulunmamaktadır, herkes bu suçu işleyebilir. Maddenin birinci fıkrasına göre, failin bir hak ve yükümlülük sahibi olması gerekir. Maddenin ikinci fıkrasına göre ise, kendisine ve başkasına yarar sağlamak için bir kişinin şeref ve saygınlığını ihlal ederek tehdit eden herkes fail olabilir.
- Mağdur: 5237 sayılı kanunun sistematiğinde tüzel kişilerin failliğine dair bir ayrım yapılmamıştır. Doktrinde şantaj suçunun mağdurunun sadece gerçek kişiler olacağını savunanlar olduğu gibi tüzel kişilerin de mağdur olabileceğini savunan yazarlar bulunmaktadır. Şantaj suçunda, tehditten etkilenen kişi, yarar-haksız çıkar sağlanan kişi aynıdır.
- Suçun Hukuki Konusu: Suçun hukuki konusu hürriyete karşı suçlarda, genel olarak kişinin tüm alanlarda serbestçe hareket etmesidir. Şantaj eğer mağdura bir şey yaptırma/yaptırmama şeklinde gerçekleşirse korunan hukuki değer, kişinin iç özgürlüğüdür yani irade özgürlüğüdür. Ama maddi çıkar elde etmek için şantaj yapıldıysa, malvarlığı değeri ve irade özgürlüğü korunan hukuki değerlerdir.
- Şantaj Suçunda Fiil: Maddenin birinci fıkrasına göre suç iki seçimlik hareketten oluşmaktadır. Birincisi, hakkı olan bir şeyi yapacağından/ yapmayacağından hareketle zorlamaktır. İkincisi ise, yükümlü olduğu bir şeyi yapacağından/ yapmayacağından hareketle zorlamaktır. Maddenin ikinci fıkrasına bakıldığında ise, fiilin oluşması kişinin şeref ve saygınlığına zarar verecek nitelikteki hususları açıklamak ve isnat etmek yönündeki tehdittir.
- Manevi Unsur: Manevi unsur failin suç işlemek için ortaya koyduğu iradesidir. Fiil ile fail arasında suçun oluşması için bir manevi bağ kurulmalıdır. Şantaj suçu kasten işlenebilen suçlardandır. Maddenin birinci fıkrasına göre, failin kastının bulunması yani genel kast olması yeterlidir. Maddenin ikinci fıkrasına göre ise, failin yarar sağlama amacı yani özel bir kastı bulunmaktadır.
Şantaj Suçunun Cezası Nedir?
Şantaj suçunun temel halinin cezası Türk Ceza Kanunu’nun 107. Maddesinin 1. Fıkrasında belirtildiği şekildedir. Şöyle ki; hakkı olan ya da yükümlü olduğu bir şeyi yapacağından/yapmayacağından hareketle, kanuna aykırı veya yükümlü olmadığı bir şeyi yapmaya/yapmamaya, haksız çıkar sağlamaya zorlayan kişiler 1 yıldan 3 yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.
- TCK 107. Maddeye göre şantaj suçu cezası 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası ve beş bin güne kadar adli para cezasıdır.
- Eğer kişi, kendisine ya da başkasına yarar sağlamak için bir kişinin şeref ve saygınlığına zarar verecek şekilde kişi ile ilgili hususları açıklama tehdidinde bulunması halinde de yine 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası ve beş bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.
Nitelikli Şantaj Suçu
Bir suçun nitelikli hali, suçun temel şekline ilave edilen ve cezanın arttırılmasını ya da indirilmesini gerektiren suçun maddi unsuruna ait hallerdir. Bu nitelikli haller bazı durumlarda neticenin ağırlığına göre belirlenir. Suçun cezasını ağırlaştıran ya da azaltan sebepler fail ya da mağdurdan kaynaklanabilir. Örneğin fail ile mağdur arasındaki ilişki, fiilin işleniş şekli, fiili işlerken failin güttüğü amaç, fiilin işlendiği yer ve zaman gibi unsurlar suçun nitelikli halini oluşturur. Şantaj suçunda nitelikli hal düzenlenmemiştir. Maddenin ikinci fıkrasındaki kısım da suçun nitelikli hali değildir.
Şantaj Suçunda İndirim Halleri
Şantaj suçu, teşebbüs aşamasında kalırsa 5237 sayılı kanunun 35. Maddesine göre verilecek cezada indirim yapılır. Tehdit suçu, bir kişinin ya da yakınının hayatına, vücut dokunulmazlığına cinsel dokunulmazlığına, mal varlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden hareket ederek kişiyi korkutmak ya da ona bir şeyi yapmaya zorlamak amacıyla yapılan bir suçtur. Şantaj suçu da tehdit suçunun özel görünüşüdür. Şantaj suçu şikayete tabi değildir ve soruşturulması ve kovuşturulması resen yürütülür. Bunların dışında belirtmek gerekir ki sanıldığının aksine halk arasında fidye isteme diye belirtilen suç şantaj suçuna vücut vermez, yağma suçunu oluşturur.
Şantaj Suçunun Özel Görünüşleri
- Teşebbüs: Şantaj bir tehlike suçudur ve tehlike suçlarında kural olarak teşebbüs mümkün değildir. Fakat tehlike suçlarının parçalara bölünmesi mümkündür. Bu parçalanma halinde teşebbüs mümkün olabilir. Buna benzer olarak icra hareketleri parçalara bölünebilir. Bölünebildiği için de suç hakkında gönüllü vazgeçme hükümleri uygulanabilir. Örneğin fail, mağdura posta yoluyla gönderdiği şantaj mektubunu, mağdura ulaşmadan posta kutusundan alırsa gönüllü vazgeçme hükümleri uygulanır. Kadim Hukuk ve Danışmanlık olarak suçun tehlike suçu olduğundan bahsetmiştik. Bunun dışında suçun bir sonucu da bulunmadığından, fail sonucu önleyerek gönüllü vazgeçme hükümlerinden yararlanmış olmaz.
- İştirak: İştirak tek kişiyle işlenebilen bir suçun birden fazla kişiyle işlenmesi halinde cezai sorumluluğu genişleten bir hukuk kuralıdır. Kanundaki suç tanımına uyan hareketi işleyen kişi tek değildir, bu suçun işlenmesine katılan kişilerin hepsi cezalandırılır. Ancak şantaj suçunda iştirak açısından özel bir düzenleme yoktur. Bu nedenle şantaja iştirak kişinin şantaja yardım etmesi, azmettirmesi şeklinde gerçekleşir.
- İçtima: Kural olarak ceza hukukunda kaç tane suç varsa o kadar ceza vardır. Ancak içtima; birden çok suç işenmesine rağmen tek ceza verilmesini sağlayan hukuki durumdur. Suçların içtimaında ceza dörtte birinden dörtte üçüne kadar arttırılır. Aynı suç işleme kararı ile aynı kişiye farklı zamanlarda birden çok kez şantaj uygulanabilir. Yani şantaj hakkında içtima hükümleri uygulanabilmektedir.
Adli Para Cezasın Çevirme, Erteleme Ve Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması
- Şantaj Suçunda Adli Para Cezasına Çevirme: Türk Ceza Hukuku’nda adli para cezası ve hapis cezası olmak üzere iki çeşit yaptırım bulunmaktadır. Mahkemenin hükmedeceği adli para cezası devlet hazinesine ödenir. Adli para cezası; kişinin sosyo-ekonomik durumuna, suç işleme özelliklerine göre, kişinin duyduğu pişmanlığa göre, kişinin hal ve hareketlerine göre belirlenir. Adli para cezası ödenmezse hapis cezasına dönüşür. Buna benzer şekilde hapis cezası da adli para cezasına dönüşebilir. Hapis cezasının adli para cezasına dönüşmesi; bazı durumlarda zorunlu olarak çevrilir. Şöyle ki; hükmedilen ceza 30 ve daha az gün hapis cezası ise bu ceza adli para cezasına dönüştürülebileceği gibi seçenek yaptırımlara da dönüştürülebilir. Ayrıca hükümlü 18 yaşından küçük ve 65 yaşından büyükse; 1 yıl ve daha kısa süreli hapis cezası verildiyse bu ceza da adli para cezasına dönüşür. Bunların dışında hapis cezalarının adli para cezasına dönüşebilmesi için kanunda açık hüküm bulunmalıdır. Kanunda şantaj suçu düzenlenirken hem hapis hem de adli para cezasının verilmesi öngörülmüştür. Bu nedenle şantaj suçundaki hapis cezası adli para cezasına çevrilmez. Çünkü iki cezanın birden verilmesi gerekmektedir.
- Şantaj Suçunda Erteleme: 5237 sayılı TCK’nin 51. Maddesinde hapis cezasının ertelenmesi düzenlenmiştir. 51. Maddeye göre hapis cezasının ertelenmesi; failin işlediği suçtan hüküm giydiği hapis cezasının belli şartlar bulunması halinde farklı türlerde infaz edilmesidir. Hapis cezasının ertelenmesi kararı; iki yıl veya daha altındaki hapis cezalarında verilir. Şantaj suçunda verilecek hapis cezasının 2 yıl ve altında olması ayrıca diğer şartlarında sağlanması durumunda hapis cezasının ertelenmesine karar verilebilir.
- Şantaj Suçunda Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılmasına Karar Verilmesi: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı; kişi hakkında mahkeme hükmü kurulduktan sonra hükmün açıklanmaması ancak 5 yıl boyunca denetimde tutulmasını sağlayan hukuki durumdur. Ancak kişi hakkında beraat, ceza verilmesine yer olmadığı vb. kararlar verilebiliyorsa hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez. Hakimin takdir yetkisine göre; şantaj suçunda gerekli şartlar sağlanıyorsa hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir.
Şikayet Süresi, Zamanaşımı, Uzlaşma, Etkin Pişmanlık ve Görevli Mahkeme
- Şantaj Suçunda Şikayet Süresi: Şikayete tabi olan suçlar için şikayet süresi mağdurun fail ve fiili öğrenmesi ile başlar. Bu süre 6 aylık bir süre olup mağdurun hem faili hem mağduru öğrenmesi gerekir. Şikayete tabi suçlar 5237 sayılı TCK’nin 73. Maddesinde yer almaktadır. Şantaj bu maddede yer almadığı için şikayete tabi suçlar arasında bulunmamaktadır. Bu nedenle şantaj suçu için kişilerin şikayet etmesine gerek yoktur. Cumhuriyet savcılığı resen soruşturma ve kovuşturma yapacaktır.
- Şantaj Suçunda Zamanaşımı: Zamanaşımı hukuk kurallarının kişilere tanıdığı hakların belirlenen süre içinde kullanılmaması halinde hak kaybına yol açmasına yol açan hukuk kuralıdır. Ceza hukukundaki zamanaşımı; ceza davasının açılması için kanunda öngörülen süreyi ya da cezanın kesinleşmesi için öngörülen süreyi belirtir. Davanın açılması için öngörülen süre içerisinde dava açılmazsa süre geçtikten sonra dava açma hakkı zamanaşımına uğrar. Cezanın kesinleşmesi için öngörülen süre içinde itiraz ya da kanun yoluna başvurulmazsa ceza kesinleşir. Şantaj suçu bakımından zamanaşımı süresi 8 yıldır. Kişi suçun işlenmesinden itibaren 8 yıl içinde resen soruşturulması yapılmazsa sonrasında da yapılmaz. Çünkü şantaj takibi şikayete bağlı olmayan bir suçtur.
- Şantaj Suçunda Uzlaşma: Ceza davasında tarafsız bir arabulucunun, uyuşmazlığı çözmesine uzlaştırma adı verilir. Uzlaştırmacı kişi, fail ve mağdur ile iletişim kurarak bir orta yol bulmaya çalışır. Uzlaştırma şartları sağladığı müddetçe hem soruşturma evresinde hem de kovuşturma evresinde yapılabilir. Ancak belirtmek gerekir ki uzlaşma şikayetten vazgeçme değildir ya da suç tipinin şikayete tabi olması uzlaşmanın ön şartı değildir. Şantaj suçu şikayete tabi olmayan, Cumhuriyet savcısının öğrendikten sonra kendiliğinden soruşturma başlattığı bir süreçtir. Suç için öngörülen dava zamanaşımı süresi 8 yıldır. Uzlaşma fail ile mağdurun anlaşmasını sağlayan bir kuraldır. Şantaj suçun ise Ceza Muhakemeleri Kanunu’nda uzlaşmaya tabi suçlar arasında düzenlenmemiştir. Bu nedenle şantaj suçunda uzlaşma mümkün değildir.
- Şantaj Suçunda Etkin Pişmanlık: Etkin pişmanlık 52237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda düzenmiş olan failin pişmanlığına göre cezanın azaltılmasını hatta kaldırılmasına yol açan bir hukuk kuralıdır. Her suç tipi için etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması mümkün değildir. Bu nedenle şantaj suçu için de kanunda etkin pişmanlık hükümleri düzenlenmediğinden şantaj suçuna etkin pişmanlık hükümleri uygulanmaz.
- Şantaj Suçunda Görevli Mahkeme: Görevli mahkeme, davaya bakmakla görevli olan mahkemenin adıdır. Görev kamu düzeninden olduğu için görevsiz bir mahkemenin davaya bakması işlemleri geçersiz kılar. Yetki ise belirlenen mahkemenin hangi yerdeki mahkeme olduğu ile ilgilidir. Şantaj suçu için görevli mahkeme asliye ceza mahkemesidir. Yetkili mahkeme ise suçun işlendiği yer asliye ceza mahkemesi ile mağdurun yerleşim yerindeki asliye ceza mahkemesi olacaktır.
Şantaj Suçu Hakkında Mahkeme Kararları
Yargıtay 4. CD Esas: 2016/14394 Karar: 2020/13019 Tarih: 21.10.2020
- Şantaj Suçu ve Cezası
- TCK 107. Madde
Somut olayda sanığın katılanı birden fazla defa aradığı, katılan tarafından dosyaya sunulan ses kayıtlarına yansıyan taraflar arasında geçen telefon görüşmesinde sanığın katılan ile görüşmek istediğini, katılanı sevdiğini, katılanın gel demesi halinde geleceğini beyan etmesi, bu görüşmede sanığın katılanı herhangi bir menfaat sağlamak amacıyla kendisiyle görüşmeye zorladığına dair bir sözlün bulunmadığını anlaşılması karşısın- da, eylemin cinsel taciz suçunu oluşturduğu gözetilmeksizin yerinde görülmeyen gerekçe ile sanık hakkında şantaj suçundan hüküm kurulması bozmayı gerektirmiş…
Yargıtay 4. CD Karar: 2016/10423 Esas: 2020/9740 Tarih: 10.09.2020
- Şantaj Suçu ve Cezası
- TCK 107. Madde
Somut olayda sanığın kendisinden şikayetçi olan müştekiye şikâyetinden vazgeçmesi için “aradan çekil, ayağını denk al, çekilmezsen sonunu iyi görmüyorum, seni öldürürüm” dediğinin kabul edilmesi karşısında; sanığın mağduru zorladığı hususların neler olduğu açıklanmadan, vücut dokunulmazlığına yönelik tehdidinin de yapmaya hakkı olduğu bir eylem niteliğinde bulunmadığı, buna göre şantaj suçunun yukarıda açıklanan unsurunun gerçekleşmediği ve eylemin kül halinde TCK’nın 106/1 maddesine uyan tehdit suçunu oluşturup oluşturmadığı değerlendirilmeden yasal olmayan gerekçe ile şantaj suçundan mahkumiyet hükmü kurulması bozmayı gerektirmiş….
Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/14068 E. 2019/8789 K. ve 24.09.2019 Tarihli Kararı
- Şantaj Suçu ve Cezası
- TCK 107. Madde
Sanık ile katılan arasında arkadaşlık ilişkisi olduğu, sanığın çeşitli bahaneler üreterek katılandan birden fazla kez ödünç para aldığı, geri ödemede bulunmadığı, ayrıca katılanın özel yaşamına ait görüntülerini ailesine göndereceği söylemek suretiyle dolandırıcılık ve şantaj suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda, sanık savunması, katılan beyanı ile tüm dosya kapsamına göre, sanığın üzerine atılı dolandırıcılık suçu açısından, sanık ile katılan arasındaki uyuşmazlığın hukuki mahiyette olduğu, dolandırıcılık suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı, şantaj suçu açısından, sanığın savunmasının aksinin ispat edilmediği, sanığın atılı şantaj suçunu işlediğinin sabit olmadığı, gerekçelerine dayanan mahkemenin atılı suçlardan sanığın beraatına ilişkin hükümde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2015/1259 E. 2018/1895 K. ve 20.03.2018 Tarihli Kararı
- Şantaj Suçu ve Cezası
- TCK 107. Madde
Lise öğrencileri olan mağdur … ile…’ın aralarında gönül ilişkisinin olduğu ve kendilerine ait cep telefonu olmaması nedeni ile arkadaşlarının cep telefonları üzerinden haberleştikleri, …’ın talebi üzerine arkadaşı olan sanık …’nin kendi cep telefonundan, mağdur …’nın arkadaşına “ilişkiyi bitirdiğine” yönelik mesaj gönderdiği, bu mesajdan bir kaç saat sonra sanık ve suça sürüklenen çocuğun birlikte hareket ederek, mağdur …’ya, …’ın arkadaşı olduklarını ve buluşmak istediklerine dair mesaj gönderdikleri, buluştuklarında ise …ile kendisini 200 TL karşılığında barıştırabileceklerini söyleyerek mağdur …’nın inanmasını sağlayıp 200 TL’yi aldıkları, bir gün sonra ise mağdur …’nın yine çağrılarak bu kez “… ile irtibat sağlaması için her ikisine de telefon alacaklarını söyleyerek para istedikleri”, mağdur …’nın da inanarak bu kez evlerinde bulunan ailesine ait bir adet bileziği verdiği, bu olaydan sonra ise sanık ve suça sürüklenen çocuğun “barıştırmak için kafe kapatacaklarını söyleyip” aynı şekilde bir bilezik daha aldıkları, bir süre sonra sanık ve suça sürüklenen çocuğun tekrarda farklı bir bahane ile mağdur …’dan bilezik istemesi üzerine, mağdur …’nın bu sefer bilezik vermeyi kabul etmediği, bunun üzerine sanık …’nin “sen …değilsin, babana gider benimle yattığını söylerim, o da bana inanır” diyerek şantaj ettiği, mağdur …’nın bu şantaj nedeniyle korku altında …’ye o gün bir bilezik daha verdiği, sonraki günlerde ise sanık ve suça sürüklenen çocuğun aynı şantajla mağdur …’dan yedi bilezik daha aldıkları, bilezikleri bozdurarak parasını birlikte harcadıkları, mağdur …’nın babasının evdeki bileziklerin yerinde olmadığını görmesi üzerine hırsızlık olduğu düşüncesi ile polise durumu bildirdiğinde olayın ortaya çıktığı, sanık ve suça sürüklenen çocuğun iştirak iradesi altında hareket ederek dolandırıcılık ve şantaj suçunu işledikleri iddia olunan somut olayda, sanık ve suça sürüklenen çocuğun suçtan kurtulmaya yönelik soyut suç inkarına yönelik savunmaları, mağdurun tüm aşamalardaki istikrarlı beyanları ile mağdurun bu beyanlarını doğrular içerikteki tanıkların anlatımları karşısında, sanık ve suça sürüklenen çocuğun dolandırıcılık ve şantaj suçundan mahkumiyetleri yerine, yeterli ve yasal olmayan gerekçe ile hakların beraat hükümleri verilmesi, bozmayı gerektirmiş.
Şantaj Suçu Hakkında Sıkça Sorulan Sorular
- Şantaj suçu memuriyete engel olur mu?
Hırsızlık, zimmet, belgede sahtecilik, dolandırıcılık, kaçakçılık gibi suçlarda kaç yıl ceza verildiğine bakılmaksızın kişilerin memur olmasına izin verilmez. Bu suçlar dışındaki suçlarda ise 1 yıl ve daha uzun süreli hapis cezası verilen suçlar kişilerin memuriyetine engel olmaktadır. Sonuç olarak şantaj suçu da kişilerin memuriyetine engel olacaktır.
- Şantaj suçu mağduru olarak tazminat davası açabilir miyim?
Şantaj suçunun mağduru olarak kişi Cumhuriyet savcılığına başvurduktan sonra bu başvurusunun sonucunu beklemeden tazminat davası açabilir. Ancak tazminat davasına bakan mahkeme; ceza dosyasının sonuçlanmasını bekleyecektir. Açılacak tazminat davası asliye hukuk mahkemesinin görev alanındadır.
- Kişiye hem tehditten hem de şantajdan ceza verilebilir mi?
Şartlar sağlandığı ve iki ayrı suç şeklinde tehdit ve şantaj suçu işlendiği sürece iki suçtan ayrı ayrı cezalandırma mümkündür.