Tıbbi anlamıyla komplikasyon; bir hastalığın seyri veya tedavi girişimi sırasında ortaya çıkması muhtemel sağlığa zarar veren diğer bir bozukluğu ifade eder. Yani komplikasyon, tıbbi uygulamaya ilişkin olarak öngörülemeyen, öngörülse dahi önlenemeyen durumdur; Örneğin parçalı kırığın sinir kesisine yol açması, hijyen kurallarına uyulduğu (hekim kusuru olmadığı) halde ameliyat sonrasında enfeksiyon gelişmesi veya uygulanan ilacın olumsuz bir yan etkisinin ortaya çıkması komplikasyondur. Hukuki anlamda kullanıldığında ise gelişen bu bozukluğun (patolojik durumun) hukuki sonuçları bağlamında değerlendirilir.
Komplikasyon, tıp bilimi ve mesleğinin verilerine uygun davranılmasına ve ortaya çıkmaması için gereken önlemler alınmasına karşın, tıbben benzer girişimlerde meydana gelme olasılığı kabul edilen risklerdir. Hekim, tıbbi girişimi tıp bilimi ve mesleğinin kurallarına uygun ve özenle yerine getirdiği takdirde, ortaya çıkan komplikasyondan dolayı sorumlu tutulamaz. Başka deyişle hekimin kusuru bulunmadığı halde komplikasyon olarak ortaya çıkan sonuç hekime isnat edilemez. Komplikasyon dolayısıyla hekimin sorumlu olmadığının kabul edilebilmesi için, öngörülebilen bir komplikasyonun meydana gelmemesi ve gelmesi durumunda da olumsuz neticeyi önlemek amacıyla gereken tedbirlerin alınmasında bir kusurun bulunmaması gerekir.
Komplikasyon Nedir?
Komplikasyon “tıbbi açıdan hastanın ya da doktorun elinde olmadan ve istenmeden meydana gelen gelişmeler”, “Bir ilacın ya da bir hastalığın doğuracağı yan etki olarak tanımlanabilir. Komplikasyon, hekim tarafından tıp bili minin güncel standartlarına uygun hareket edilmesine ve gerçekleşmemesi adına her türlü tedbir alınmasına rağmen, önceden önlenmesi mümkün olma yan kaçınılmaz zararlı sonuçlar, tıbbi açıdan benzer müdahalelerde gerçekleşme ihtimalinin bulunduğu kabulüne karşın, hasta yararı gözetilerek tedavi yönteminin uygulanmasının gerekli olduğuna karar verilmesi sebebiyle kabullenilen ve izin verilen riskli durumlar olarak da ifade edilebilir. Komplikasyon kavramı, tıbbi müdahale sırasında hekimin kusuru sonucu gerçekleşmeyen zararlı sonuçları ifade eder.
Hekim tarafından hastaya uygulanacak olan tedavi yönteminin belirli birtakım riskleri bulunmasına karşın, tıp biliminin güncel standartlarına göre tedavi edici özelliği ve hasta yararı gözetilerek uygulanmasının gerekli görüldüğü durumlarda, hastanın yöntemin zararları ve mevcut riskleri konusunda bilgilendirilmesi gerekir. Hastanın aydınlatılması sonrası tıbbi girişime rıza göstermesi ile, tedavi yönteminin riskleri ve bu riskli durumlar sebebiyle gerçekleşme ihtimali bulunan zararlar da göze alınarak kabullenilmektedir. Bu açıdan komplikasyonu, “izin verilen risk” kavramı içerisinde değerlendirmek gerekir. Ancak bu noktada hastanın gerçekleşme olasılığı bulunan komplikasyonlar konusunda yeterli şekilde aydınlatılması gerekliliği bulunmaktadır. Komplikasyon “kaçınılamaz veya öngörülemez” halleri ifade etmektedir. hukuk düzeni hiç kimseyi öngörülemeyen neticelerden sorumlu tutmamaktadır. Öngörülemeyen nedene bağlı zararlardan hekim de sorumlu tutulamaz.
Hasta Hakları Yönetmeliğinde de açıkça belirtilmiştir.
Hasta Hakları Yönetmeliğinin 15. Maddesine Göre:
“Hastaya;
a) Hastalığın muhtemel sebepleri ve nasıl seyredeceği,
b) Tıbbi müdahalenin kim tarafından nerede, ne şekilde ve nasıl yapılacağı ile tahmini süresi,
c) Diğer tanı ve tedavi seçenekleri ve bu seçeneklerin getireceği fayda ve riskler ile hastanın sağlığı üzerindeki muhtemel etkileri,
ç) Muhtemel komplikasyonları,
d) Reddetme durumunda ortaya çıkabilecek muhtemel fayda ve riskleri,
e) Kullanılacak ilaçların önemli özellikleri,
f) Sağlığı için kritik olan yaşam tarzı önerileri,
g) Gerektiğinde aynı konuda tıbbî yardıma nasıl ulaşabileceği, hususlarında bilgi verilir.”
Aynı şekilde, Türk Tabipleri Birliği Hekimlik Meslek Etiği Kurallarının 26. maddesinde de “Aydınlatılmış Onam” başlığı altında doktor tarafından hastaya tedaviye ilişkin risklerin aktarılması gerektiği ifade edilmiştir. Olası komplikasyon durumlarına ilişkin olarak hastanın önceden bilgilendirilmiş olduğu hususunu ispat yükü, hastanenin üzerindedir.
Komplikasyonun Sorumluluğa Etkisi Nedir?
Komplikasyon, cerrahi bir operasyon ya da uygulama esnasında ortaya çıkan, kendi içinde kusursuzca oluşan, öngörülebilse dahi önlemenin mümkün olmadığı, hasar verici sonuç ya da kabul edilebilir risk olarak tanımlanır. En basit tanımlamayla, hasta ya da doktor kontrolünde gerçekleşmeyen, oluşması istenmeyen sonuç olarak tanımlanabilir. Doktorların ellerinden gelen her şeyi yapmasına ve gereken özeni tümüyle göstermiş olmasına rağmen komplikasyonlarla karşılaşmak mümkündür.
Komplikasyonun tıbbi girişimin bilimsel, mesleki gerekliliklere ve tıbbi standarda uygun olmasına karşın zararlı sonucu önlemeyen patolojik gelişmeler olduğu kabul edildiğinde, tıbbi girişimde hekime atfedilebilecek bir kusurlu hareketin bulunmadığı kabul edilmelidir. Başka bir deyişle bu durumda suç teşkil edecek bir hareketinden bahsedilemez. Hastalığın seyrine ilişkin komplikasyonların ortaya çıkmaması için tıbben tedbir alınması mümkün olanlar olabileceği gibi tedbir alınamayan haller de olabilir. Öngörülebilen ve tedbir alınabilir komplikasyonlar için gerekli tedbirin alınmaması hekim kusuru olarak ortaya çıkar. Yine ortaya çıkmaması için tedbir alınması mümkün olmasa dahi, gerçekleşen komplikasyonun hastaya zarar vermemesi amacıyla sürecin yönetilmesi için gerekli tıbbi girişimin yapılamaması da tıbbi kusur olarak nitelenmelidir.
Tedavi yöntemine bağlı olarak komplikasyon gelişmesi de öngörülebilir veya öngörülemez şekilde gerçekleşebilir. Öngörülebilir komplikasyonlar yönünden bu kez muhtemel riske karşın bu tedavi yönteminin uygulanmasının tıbben doğru bir karar olup olmadığı sorusu ortaya çıkacaktır. Bu değerlendirmede, yöntemin hastaya sağlayacağı yarara karşın riskin önemi ve büyüklüğüne göre bir yarar-zarar dengesinin gözetilmesi gerekir. Tıbben sağlayacağı yarar nedeniyle muhtemel komplikasyon riski göze alınabilir deniliyorsa, hekimin bu yöntemi tercih etmesi ve hastaya tavsiye edip rızasını alarak tıbbi gereklerini yerine getirerek uygulamasında kusurlu olduğu söylenemez.
Sonuç olarak öngörülebilen bir komplikasyon hekimin özensizliği sonucu öngörülemeyip tedbir alınamamış ve gerçekleştiğinde ise etkilerinin ortadan kaldırılması için gerekenlerin yapılmasında kusurlu davranışmışsa, bu tıbbi girişimde hekimin tıbbi kusurunun bulunduğu kabul edilmelidir.
Komplikasyon – Tıbbi Kusur Ayrımı ve Komplikasyon Yönetimi
Hekim kusuru ile komplikasyonu ayırt etmek bakımından, tıbbi standartlara uygun davranılmasına karşın meydana gelmesi olası riskleri komplikasyon; özen yükümlülüğüne aykırılık (ilgisizlik, bilgi ve beceri eksikliği) sonucunda ortaya çıkan zararlı sonuçları ise tıbbı kusur olarak değerlendirmek gerekmektedir. Önlem alınmayan komplikasyonlar Komplikasyonların bir kısmının ortaya çıkmaması için gereken önlemlerin alınmamış olması kusur sayıldığından, orta ya çıkan istenmeyen neticenin hukuken komplikasyon olarak değerlendirilmemesi gerekir. Örneğin steril araçla yapılan cerrahi bir operasyon sonrasında enfeksiyon gelişmemesi için steril pansuman yapılması ya da uygun dozda antibiyotik başlanmaması, gelişen enfeksiyonun hekim kusuruna dayalı olduğuna işaret eder. Buna karşın hastanın bünyesel özelliklerine bağlı olarak bir ilacın bazı yan etkilerinin ortaya çıkması öngörülebiliyor olsa da önlenme olasılığı bulunmamaktaysa, hekimin alabileceği bir tedbir yoktur.
Fark edilemeyen komplikasyonlar Komplikasyonun ortaya çıktığının fark edilmesi durumunda önlem alınması olanaklı ise, özensizlik dolayısıyla fark edemeyip önlemsiz kalmasına neden olmak da hekim kusuruna yol açabilir. Örneğin katarakt ameliyatı sonrasında göz içi basıncında yükselme bir komplikasyondur. Ancak hekim göz içi basıncı ölçümünü düzenli yapmadığı için bu komplikasyonu fark etmezse, malpraktise dönüşebilir Başka bir örnekte, cerrahi operasyon sırasında anestezi uygulamasına (anestezi ilacına) bağlı olarak kardiakarrest (kalbin pompalama işlevinin durması) gelişmiş, ancak anestezi uzmanının vital bulgu (nabız, solunum vb.) takibini yeterince yapmaması nedeniyle ölüm önlenemediğinden hekim kusurlu görülmelidir. İyi yönetilmeyen komplikasyonlar (komplikasyon yönetiminde kusur). Uygulanan tedavi yöntemine bağlı olarak ortaya çıkan komplikasyonun hastaya en az zararla ortadan kaldırılması için gerekenin yapılması konusunda da hekimin sorumluluğu bulunmaktadır Böyle bir durumda hekim komplikasyon nedeniyle sorumlu tutulamaz ise de, komplikasyonun etkilerinin giderilememesinde kusuru varsa sorumlu olacaktır. Böylece komplikasyon sürecinin iyi yönetilmemesi, vakayı malpraktise dönüştürmektedir. Hatta, komplikasyonun sonuçlarını gidermek için gereken tıbbi yardımı bilerek yapmayan hekim, kasten veya yaralamanın ihmali davranışla işlenmesi (TCK m. 83, 88) suçlarından sorumlu tutulabilecektir.
Tipik örnek olarak, cerrahi operasyon sonucunda enfeksiyon gelişimini önlemeye yönelik tedbir alınmaması gösterilebilir. Bu nedenle, öngörülen bu komplikasyonun meydana gelmemesi için gerekli önlemler alınmamış, tedbirsiz davranılmışsa, hekim zararlı sonuçtan dolayı bilinçli taksir nedeniyle sorumlu olur Örneğin kabızlık ve karın ağrısı şikayetiyle gelen hastada başka bir neden tespit edilemeyince gerekli görülerek uygulanan kolonoskopi sonucunda rektumda perforasyon (delinme) oluşmuş ve hasta ertesi gün kaybedilmiştir Bu olayda Adli Tıp raporunda komplikasyon değerlendirilmesi yapılmış ise de AYM (https://www.anayasa.gov.tr/tr/anasayfa/) tarafından komplikasyon yönetimiyle ilgili iddiaların derece mahkemesi kararında tartışılmaması nedeniyle ihlal kararı verilmiştir. Diğer bir olayda safra kesesinin çıkarılması ameliyatında ortaya çıkan organ-doku kesiklerinin takibinin gerektiği gibi yapılmaması nedeniyle hekim kusurlu görülmüştür.
Komplikasyon Nedenleri Nelerdir?
- İlaç Kullanımına Bağlı Komplikasyonlar
İlacın reçetelendirilmesi veya kullanımına bağlı hekim kusurunun var olup olmadığı araştırılmalıdır. Uygun ilacın verilmemesi veya kullanımla ilgili önemli hususlarda hastanın bilgilendirilmemesi hekim kusuru niteliğindedir. İlacın kullanılmasıyla ilgili bir kusur bulunmamasına karşın hastanın bünyesinde yan tesir yapmışsa komplikasyon söz konusu olmaktadır. Özellikle kemoterapi ve radyoterapi uygulamalarında hasta bünyesinde ciddi yan etkiler ortaya çıkabilmektedir. Yan etkilerine karşın, yararları nedeniyle bu yönteme başvurulması gerekli ise, hasta bu konuda bilgilendirilmelidir.
Enjeksiyon nõropatisi (düşük ayak) sıkça karşılaşılabilen nedenlerdendir. Enjeksiyonun yapılmasına ilişkin bir kusurun tespit edilememesi durumunda bilirkişi raporlarında ilaçların doku içi yayılımı ile de sınır hasarına neden olabileceği ve bu durumun komplikasyon olduğu belirtildiğinden Yargıtay da bu durumda hekim ve uygulayan hemşirenin sorumlu tutulamayacağına karar vermektedir. Başka bir örnekte ise hemşirenin sedyeye uzanmakta zorluk çeken hastaya oturduğu tekerlekli sandalyede iken öne eğilmesi sağlanarak, başka deyişle uygun pozisyon verilmeden enjeksiyon yapılması nedeniyle hemşirenin kusurlu davrandığı kabul edilmiş ve taksirle yaralamadan sorumlu tutulmuştur.
- Cerrahi Girişimler
komplikasyonların en yoğun görüldüğü tıbbı müdahalelerdendir. Bazı cerrahı girişimlerde hassas alanlardaki çalışma zorluğu nedeniyle, en başarılı cerrah da olsa bir sinir veya damar kesisine yol açılması riski tıbben komplikasyon olarak nitelenebilmektedir. Gerçekleştirilen operasyonun özelliği ve hastanın bünyesine bağlı nedenlerle istenmeyen bir sonuç da ortaya çıkabilmektedir. Bununla birlikte somut olayda cerrahi girişime bağlı bu istenmeyen kesinin beceri yetersizliğine dayanması durumunda komplikasyon olarak nitelenemeyeceği açıktır. Yine, ameliyatta hasta vücudunda gazlı bez vb. cisim unutmak gibi tıbbi kusurların belirli bir istatiksel orana ulaşması, bu tür hataların komplikasyon olarak kabul edilmesini gerektirmez.