Kıymet takdirine itiraz, icra müdürlüğünce satışa konu malın bilirkişi marifetiyle yaptırılan değer tespitinin yerinde olmadığına yönelik bir şikayettir. Bu şikayetle ilgili, müdürlükçe yaptırılan değer tespitinin yerinde olmadığı, malın belirlenen değerinin gerçek kıymetini yansıtmadığı iddiasıyla mahkemeye başvurmaktadır. İcra İflas hukukunda borçluya ait taşınır veya taşınmaz malların haczine karar verilmesinden sonraki aşamada satış işleminin yapılabilmesi için hacze konu malların değerinin belirlenmesi kıymet takdiridir. Satış, düşen hacizler yerine yeni konulan hacizlere dayanılarak yapılmışsa bu hacizlere göre yeniden kıymet takdirlerinin yapılması ve satışın da bu yeni kıymet takdiri üzerinden gerçekleştirilmesi gerekir. Düşen hacizlere dayalı olarak belirlenen kıymet takdiri herhangi bir hüküm ve sonuç doğurmaz. Bunun satışa esas alınmaları mümkün olmayıp bu hususun mahkemece re’sen gözetilmesi gerekir.
Kıymet takdirinin amacı, mükellefiyetler listesindeki yükümlülüklerin taşınmazın önceden takdir edilen kıymetine etkisini belirlemektir. Mükellefiyetler listesi ise icra memuru satışa başlamazdan evvel taşınmaz üzerindeki tapu sicilline mukayyet veya resmi senede müstenit olan mükellefiyetlerin hepsinin gösterildiği belgedir. Kıymet takdirine itiraz, icra müdürlüğünce satışa konu malın bilirkişi marifetiyle yaptırılan değer tespitinin yerinde olmadığına yönelik bir şikâyettir. Bu şikayetle ilgili, müdürlükçe yaptırılan değer tespitinin yerinde olmadığı, malın belirlenen değerinin gerçek kıymetini yansıtmadığı iddiasıyla mahkemeye başvurmaktadır.
Taşınmazlarda, taşınırlardan farklı olarak iki kez kıymet takdiri yapılması gerekir. Uygulamada yeniden kıymet takdiri yapılmamakta, haciz sırasında yapılan kıymet takdiri satışa esas alınmaktadır. Kıymet takdirinin amacı, mükellefiyetler listesindeki yükümlülüklerin taşınmazın önceden takdir edilen kıymetine etkisini belirlemektir. Kıymet takdirine itiraz, hukuksal niteliği bakımından bir şikayet olup, teknik anlamda bir dava değildir. Bu nedenle kıymet takdirine itirazda karşı dava süreci uygulanmamaktadır. Karşı dava yolu ile yapılan başvuru varsa reddine karar verilmesi gerekir.
Kıymet Takdirine İtiraz Nedir?
İcra takibinde borçlunun taşınır ve taşınmaz malları haczedilir. Haczedilen taşınır veya taşınmaz mallarının satış aşamasına gelindiğinde satışının yapılabilmesi için taşınır veya taşınmaz malın değerinin belirlenmesi gerekmektedir. Taşınır ve taşınmaz malların değerinin tespit edilmesine kıymet takdiri denir. Kıymet takdirine itiraz; icra dairesinin düzenlediği değere karşı yapılan itiraza denir. Kıymet takdirine itiraz “şikayet” usulüne tabi olup, raporun tebliğinden itibaren yedi gün için icra mahkemesine yapılmalıdır.
Kıymet takdirine itiraz, hukuksal niteliği bakımından bir şikayet olup teknik anlamda bir dava değildir. Bu nedenle kıymet takdirine itirazda karşı dava süreci uygulanamaz. Karşı dava yolu ile yapılan başvuru varsa reddine karar verilmesi gerekir. Bu şikayette ilgili, müdürlükçe yaptırılan değer tespitinin yerinde olmadığı, malın belirlenen değerinin gerçek kıymetini yansıtmadığı iddiasıyla mahkemeye başvurmaktadır. Ayrıca şikayet tarihinden itibaren yedi gün içinde gerekli masraf ve ücretin mahkeme veznesine yatırılması gerekmektedir.
Kıymet takdirini şikayet, yedi günlük hak düşürücü süreye tabidir. Kıymet takdiri yapıldıktan sonra tarafları tebliğ edilir. Bu değere itiraz edilebilir. Süre raporun ilgililere tebliği tarihinden itibaren başlar. Kıymet takdiri tebliğ işlemi usulsüz olsa bile borçlunun en geç satış ilanının tebliğ edildiği tarihte kıymet takdirini öğrendiğinin kabulü gerekir. Kıymet takdirini düzenleyen icra dairesinin bulunduğu yerdeki İcra Mahkemesi’ne şikayette bulunulur ve yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılır. İcra Mahkemesi’nin şikayet üzerine verilen kararı kesindir. Kanun yoluna başvurulamaz. Kıymet takdirine itiraz sürecinin işleyişi bakımından uzman bir avukat ile ilerlenmesini tavsiye etmekteyiz.
Kıymet Takdirinin Tebliği
İcra İflas Kanunu 128.madde uyarınca icra dairesi taşınmazın kıymetini takdir ettirir, taşınmazın kıymetinin takdirinde, taşınmaz üzerindeki mükellefiyetlerin kıymete olan etkisi de nazara alınır. Taşınmazın önceden takdir edilen kıymetini etkileyen mükellefiyetlerin ortaya çıkması hâlinde, icra dairesi satışa esas olmak üzere taşınmazın kıymetini yeniden takdir ettirir. Kıymet takdirine ilişkin rapor borçluya, haciz koydurmuş alacaklılara ve diğer ipotekli alacaklılara tebligatın yapıldığı icra dosyasındaki, ayrıca bildirilmiş bulunması hali müstesna olmak üzere, tapudaki mevcut adresleri esas alınmak sureti ile tebliğ edilir. Görüleceği üzere kıymet takdirine ilişkin rapor;
- Borçluya,
- Haciz koydurmuş olan alacaklılara,
- Diğer ipotekli alacaklılara
tebligatın yapıldığı icra dosyasındaki tapudaki mevcut adresleri esas alınarak tebliğ edilir. Takip dosyasında alacaklı veya borçlu sıfatı bulunmayan ya da haciz ve ipotek alacaklısı olmayan kişilere kıymet takdiri raporunun tebliğ edilmesi gerekmez. Ancak icra takibi borçlularından her birinin kıymet takdiri yapılan malın maliki olması aranmaksızın kıymet takdirine itiraz hakkı vardır. Kıymet takdirine itiraz vekil aracılığıyla yapılmışsa satış ilanının da vekile tebliğ edilmesi gerekir. Zira vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması zorunludur.
Kıymet Takdirine İtirazda Usul
Kıymet takdirine ilişkin olarak yapılan şikayetlerde, şikâyetle birlikte bilirkişi giderlerinin de ödenmesi gerekir. Şikâyet tarihinden itibaren yedi gün içinde gerekli gider ve ücret mahkeme veznesine yatırılırsa yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılabilir; aksi durumda başka bir işleme gerek olmaksızın şikâyet kesin olarak reddedilir. Bu düzenleme takip ekonomisi ilkesinin bir gereğidir. Yargıtay’ a göre, bu hükmün uygulanabilmesi için borçlunun yatırması gereken miktarın mahkemece belirlenmiş olması gereklidir. Zira yargıcın emri olmadan vezneye paranın yatırılması mümkün olmadığı gibi, mahkeme heyetinin yasal yolluğunun belli olduğu düşünülse bile kalan keşif gideri için ne miktar avans yatıracağını şikayetçi bilemez.
Kıymet takdirine itiraz üzerine usulü bir eksiklik yoksa mahkeme, yapacağı keşif ve alınacak bilirkişi raporuna göre esas hakkında istemin kabul veya reddine karar verir. Şikayet eden başvurusunda taşınmaza düşük değer biçildiği iddiasını ileri sürmüş ve mahkeme, bu iddianın doğru olduğunu, yani taşınmazın gerçek değerinin, icra müdürlüğünce belirlenenden daha yüksek olduğunu belirlemişse şikayetin kabulüne, aksi durumda şikayetin reddine karar verir. Şikayet eden başvurusunda taşınmaza yüksek değer biçildiği iddiasını ileri sürmüş ve mahkeme, bu iddianın doğru olduğunu, yani taşınmazın gerçek değerinin icra müdürlüğünce belirlenenden daha düşük olduğunu belirlemişse şikayetin kabulüne, aksi durumda şikayetin reddine karar verir. Borçlunun kıymet takdirine itirazı üzerine icra mahkemesince taşınmazın değeri kesin olarak belirlendiğinden, mahkemece belirlenen bu değer yerine icra müdürlüğünce belirlenen değer üzerinden ihale yapılamaz. Aksi durumda, şikayet üzerine ihalen feshine karar verilmesi gerekir.
Kıymet Takdirine İtirazda Görevli, Yetkili Mahkeme, Süre ve Tarafları
Kıymet takdirini şikâyette görevli ve yetkili mahkeme, raporu düzenleyen icra dairesinin bağlı olduğu yerdeki icra mahkemesidir. Şikâyet başvurusu yetkisiz icra mahkemesine yapılırsa icra mahkemesi en geç on gün içinde dosya üzerinden inceleme yaparak yetkisizlik kararı verir. Kıymet takdiri istinabe yoluyla yapılmışsa, kıymet takdirine ilişkin itirazları inceleme yetkisi, istinabe edilen ( Kıymet takdirini yaptıran) icra mahkemesine aittir. İhale konusu taşınmazın kıymet takdiri satış memurluğunca yaptırılmış ise, kıymet takdiri raporuna yönelik şikayet yönünden Ortaklığın Giderilmesine karar vermiş olan Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir. İcra mahkemesine başvuru sonucu tespit edilen değer, satış memurluğunca gerçekleştirilen ihalede esas alınamaz.
Kıymet takdirini şikâyet, 7 günlük hak düşürücü süreye tabidir. Süre raporun ilgililere tebliğinden itibaren başlar. Kıymet takdiri tebliğ işlemi usulsüz olsa bile borçlunun en geç satış ilanının tebliğ edildiği tarihte kıymet takdirini öğrendiğinin kabulü gerekir. Kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer; borçlu, haciz koydurmuş olan alacaklı ve diğer ipotekli alacaklıları raporun gerçeği yansıtmadığını düşünüyorlarsa yeniden kıymet takdiri yapılması için icra mahkemesine başvurabilirler. İcra takibi borçlularından her birinin kıymet takdiri yapılan malın maliki olması aranmaksızın kıymet takdirine itiraz hakkı vardır.
Kıymet Takdirine İtirazın İnceleme Yöntemi
Kıymet takdirine itiraz üzerine icra mahkemesince yapılacak iş; icra müdürü tarafından belirlenen değerin malın gerçek değerini yansıtıp yansıtmadığını, başka bir anlatımla memur işleminin doğru olup olmadığını denetlemektedir. Bu bakımdan mahkeme, oluşturduğu bilirkişi kurulu ile “icra müdürünün kıymet takdiri yaptırdığı tarih” itibariyle taşınmazın değerini belirleyerek memur işlemini denetler. Yani kıymet takdiri icra dairesince fiilen yapılan keşif tarihine göre belirlenir.
Kıymet takdirine itiraz edilmesi üzerine mal veya hakkın değerinin tespiti özel ve teknik bir bilgiyi gerektirdiğinden bilirkişinin oy ve görüşünün alınması gerekir. Kıymet takdirine itirazı inceleyen icra mahkemesince somut, tutarlı ve rasyonel bir gerekçe gösterilmeden alınan bilirkişi raporunun aksine karar verilemez. Zira hakimin bilirkişi raporunu serbestçe takdir etmesi ve bilirkişi raporunun aksine de karar verebilmesi, kendisini bilirkişinin yerine koymasını haklı kılmaz. Hakimin bilirkişi raporu aksine karar verebilmesi, sağlam gerekçeler ve dayanaklar göstermesi koşuluna bağlıdır.
Kıymet Takdirine İtiraz Davasında Karar
Kıymet takdirine itiraz üzerine usulen bir eksiklik yok ise, mahkeme yapacağı keşif ve alınacak bilirkişi raporuna göre esas hakkında istemin kabul veya reddine karar verir. Şikayet eden başvurusunda taşınmaza düşük değer biçildiği iddiasını ileri sürmüş ve mahkeme, bu iddianın doğru olduğunu, yani taşınmazın gerçek değerinin, icra müdürlüğünce belirlenenden daha yüksek olduğunu belirlemişse şikayet kabulüne, aksi durumda şikayetin reddine karar vermelidir.
Şikayet eden başvurusunda taşınmaza yüksek değer biçildiği iddiasını ileri sürmüş ve mahkeme, bu iddianın doğru olduğunu, yani taşınmazın gerçek değerinin icra müdürlüğünce belirlenenden daha düşük olduğunu belirlemişse şikayetin kabulüne, aksi durumda şikâyetin reddine karar vermelidir. İcra mahkemesinin kıymet takdirine dair verdiği kararlar kesindir.
Kıymet takdiri hakkında icra mahkemesinin verdiği kararlar kesindir. Kıymet takdirine itiraz üzerine verilen kararlar kesin olmakla birlikte icra mahkemesi kararının, ihale feshinin istenmesi sırasında incelemesi mümkündür. Ancak kıymet takdirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi nedeni olarak ileri süremezler.
Kıymet Takdirinin Kesinleşmesi
Kıymet takdiri;
- Süresinde şikayet edilmemesi,
- Şikayet yoluna başvurmakla birlikte gerekli giderlerin süresinde yatırılmaması,
- Şikayetin esastan reddi sebepleriyle kesinleşir.
Kesinleşen kıymet takdiri üzerine, kıymet takdirinin yapıldığı tarihten itibaren iki yıl geçmedikçe yeniden kıymet takdiri istenemez. Doğal afetler ve imar durumundaki çok önemli değişiklikler oluşturan benzer durumlarda yeniden kıymet takdiri istenebilir. İki yıllık sürenin başlangıcı, sonradan kesinleşmesi koşulu ile kıymet takdirinin fiilen yapıldığı keşif tarihidir. Diğer bir husus da icra mahkemesince görevlendirilen bilirkişi tarafından düzenlenen raporda ya da mahkeme kararında, değerlendirmenin yapıldığı tarih açıkça belirtilmediği sürece, şikayet yargılamasındaki keşif tarihinin iki yıllık sürenin başlangıç tarihi olarak kabulü mümkün değildir.
Taşınırlarda Kıymet Takdiri
Hacizli taşınır malın süresi içerisinde satışının istenmesi halinde kıymet takdirinin yapılması gerekir. Kıymet takdiri İİK 87 uyarınca icra memuru tarafından yapılabilir ancak gerekmesi durumunda bilirkişiler aracılığıyla da satımı istenen malın kıymet takdiri yaptırılabilir. Kıymet takdiri yapıldıktan sonra bütün ilgililere tebliğ edilir. Kıymet takdir raporunun tebliğinden itibaren yedi gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesine şikâyette bulunulabilir. İcra mahkemesi nezdinde yapılan şikâyet kapsamında yeniden bilirkişi incelemesi istenir. Hacizli malın satışına geçilebilmesi için kıymet takdirinin mutlaka kesinleşmesi gerekmektedir. Kıymet takdiri kesinleşmeden satış işlemi yapılamaz. Ayrıca kıymet takdirinin kesinleşmesinden itibaren iki yıl geçmedikçe yeniden kıymet takdiri istenemez.
Kıymet takdirine itiraz şikâyet usulü gibi işlese de, kıymet takdirine itiraz eden bu itirazını kıymet takdirini yapan icra dairesinin bağlı bulunduğu icra mahkemesine dilekçe ile başvurmalıdır. Davalı ve davacı tarafların aynı dava dilekçesinde olduğu gibi belirtilmesi gerekir. Dilekçeler taraflara tebliğ edildikten sonra mahkeme tarafından duruşma açılır. Mahkeme tekrardan kıymet takdirine istemini yerinde görürse, yeni kıymet takdiri ile önceki tarihli kıymet takdiri arasında bir değerlendirme yaparak, satışı istenen mal için bir değer belirler. Mahkemenin vereceği karar kesin karar hükmü teşkil edecektir.
Kıymet Takdirine İtiraz Dilekçesi
Ankara … İcra Hukuk Mahkemesi’ne
Kıymet Takdirine
İtiraz Eden Davacı: ….
Vekili: Av. Umur Yıldırım
Davalı: …
Takip Dosyası: Ankara … İcra Müdürlüğü 2022/… E. Sayılı dosyası
Tebliğ Tarihi: ….
Konu: Kıymet takdirine itiraz dilekçemizin sunumudur.
Açıklamalar
- Davalı…’ın alacaklı, diğer davalı…’in ise borçlu olduğu… İcra Müdürlüğü 2022/…. Esas sayılı takip dosyasında… İli, Merkez İlçesi, Mahallesi, Ada… Parsel 4. Kat 19 numaralı bağımsız bölümün kıymet takdirini içerir bilirkişi raporu tarafımıza tarihinde tebliğ edilmiştir. Söz konusu icra dosyasında tarafımızın konumu kıymet takdiri yapılan taşınmaz üzerinde 3. Şahıs haciz alacaklısıdır. Bilirkişi söz konusu raporunda taşınmazın arsa payı değerini TL, mesken bina değerini ise TL olmak üzere taşınmazın toplam bedelini TL olarak hesaplamıştır. Bilirkişinin belirlediği bedel emsallerine göre düşük miktarda olup yasal süresinde iş bu kıymet takdirine itiraz ediyoruz.
- Bilirkişi söz konusu raporunda taşınmazın bulunduğu çevrenin konum itibari ile toplu taşım imkanlarının iyi olduğunu, mahallindeki mevcut alt yapı hizmetlerinden tam olarak faydalandığını, taşınmazın yakının kanser hastanesi, sağlık ocağı, okul, cami park gibi kamusal alanların bulunduğu tespitini yapmış bu tespitine rağmen taşınmazın değerini emsallerine göre düşük hesaplamıştır. Mevcut konum, imar özellikleri, bulunduğu mevkii, ulaşım ve çevresindeki kamusal ve kültürel alanlar itibari ile taşınmaz iyi bir konumda olup bilirkişice takdir edilen değerden daha yüksek bir değere sahiptir.
- Bilirkişinin bu hususlara aykırı tanzim ettiği rapora itiraz eder, hukuka uygun denetime elverişli yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmesini talep ederiz. Bilirkişi taşınmazın emsal araştırmasını piyasa koşullarına uygun şekilde yapmadan rapor tanzim etmiştir. Bölgenin ekonomik olarak avantajı bulunmaktadır. Dosyanın bilirkişilere tevdi edilerek; taşınmazın konum itibariyle iyi olduğu ve dilekçemizde diğer tüm olumlu özellikleri göz önüne alınarak gerçek bedelinin belirlenmesini talep ediyoruz.
- Yukarıda saydığımız sebepler neticesinde yeniden kıymet takdiri yapılması için Mahkemenize başvuru zorunluluğumuz hasıl olmuştur.
Hukuki Nedenler: İİK, HMK ve ilgili sair mevzuat hükümleri.
Hukuki Deliller: Taşınmazın emsal bedellerine ilişkin emlak kayıtları, satım sözleşmeleri.
İstem ve Sonuç: Yukarıda açıkladığımız nedenlerle, müvekkilimizin taşınmazı için bilirkişiye başvurularak yeniden kıymet takdiri yapılmasını, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini saygılarımızla arz ve talep ederiz.(tarih)
Davacı Vekili
Av. Umur Yıldırım
Kıymet Takdirine İtiraz Davası ve Dilekçesi Yargıtay Kararları
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 22/10/2020, E. 2020/7107, Κ. 2020/9082 sayılı kararı
[…] İİK’nın 128/a maddesi uyarınca, kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren 7 gün içinde, raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikâyette bulunabilirler. Kıymet takdir raporunun, borçluya usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği ve takip dosyasında da borçlunun kıymet takdirine muttali olduğuna dair herhangi bir işlem bulunmadığı görüldüğünden kıymet takdirine ilişkin hususların ihalenin feshi davası sırasında mahkemece değerlendirilmesi gerekmektedir.
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 20. 30/09/2019, Ε. 2019/3749, Κ. 2019/5349 sayılı kararı
[…] Dava, kıymet takdiri itiraz ve satışına ilişkin işlemlerin iptali istemine ilişkindir.
Seydişehir İcra Mahkemesi, kıymet takdirinin İzmir 5. İcra Müdürlüğünün… esas sayılı dosyası ile yapıldığı, kıymet takdirine itiraz davalarında, kıymet takdirini yapan icra müdürlüğünün bulunduğu yer icra mahkemelerinin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiştir.
İzmir 4. İcra Mahkemesi, İzmir 5. İcra Müdürlüğünün… sayılı dosya- sının incelenmesinde, kıymet takdirinin Seydişehir İcra Müdürlüğünün sayılı dosyasından yapıldığı, 14/03/2017 tarihli bilirkişi raporunda taşınmaza 252.246,95 TL değer biçildiği, taşınmazın tapu kaydında, Ziraat Banka- sının ipotek şerhinin olduğu, Ziraat Bankası Seydişehir Şubesi tarafından, Seydişehir İcra Dairesine hitaben yazılan 18/12/2017 tarihli yazıda, kredi sözleşmesinden kaynaklanan ve rehne bağlanan borcun tamamının (dosyamız davacısı) Harun Korkmaz tarafından ödenerek kapatıldığı, ipotek ala- cağının temlik edilmesiyle ipoteğe bağlanan kredi borcunun kapatılmış olup rehne bağlı alacak hakkının Harun Korkmaz’a devir ve temlik edildiğinin ve satış muvafakatinin ve ipotek alacağının devam edip etmediğinin temlik alacaklısı Harun Korkmaz’dan sorulmasının talep edildiği, kıymet takdirinin Seydişehir İcra Müdürlüğünce yaptırılmış olduğu anlaşılmakla, İİK’nın md. 128/a uyarınca raporu düzenleten icra dairesinin Seydişehir İcra Dairesi olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiştir.
Somut olayda, kıymet takdiri talimat yoluyla, Seydişehir İcra Müdürlüğünce yapıldığından kıymet takdirine ilişkin itirazları inceleme yetkisi Seydişehir İcra Mahkemesine aittir.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 29.01.2014, Ε.2013/36071, Κ.2014/2365 sayılı kararı
[…] Somut olayda ihaleye esas alınan 24.06.2011 tarihli kıymet takdir raporunda taşınmazın değerinin belirlendiği, şikâyetçi borçlular N.K. ve İ.H’nin kıymet taktir raporunun kendilerine tebliğinden itibaren süresinde icra mahkemesine başvurarak kıymet takdirine itiraz etmedikleri ve ancak şikâyetçi borçlu Fatma Talaşlı vekilinin kıymet takdir raporunun 24.11.2011 tarihinde kendisine tebliğ üzerine 7 günlük şikâyet süresi içerisinde icra mahkemesine başvurarak kıymet taktirine itiraz ettiği, Konya a… İcra Hukuk Mahkemesi’nin … tarih… kararı ile davacının dava konusu taşınmazın maliki olmadığı gerekçesi ile dava şartı yokluğu nedeni ile itirazın reddine karar verildiği görülmüştür.
İcra takibi borçlularından her birinin kıymet takdiri yapılan malın maliki olması aranmaksızın kıymet takdirine itiraz hakkı vardır. Bu durumda icra mahkemesince şikâyetçi borçlu F.T.’nin kıymet taktirine itirazının incelenmeksizin reddine karar verilmesi doğru değildir. O hâlde mahkemece yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda borçlu F.T.’nin kıymet taktirine itirazının mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle incelenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.