Arabuluculuk, yabancılık unsuru taşıyanlar da dahil olmak üzere, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri iş veya işlemlerden doğan özel hukuk uyuşmazlıklarının çözümlenmesinde uygulanır. Arabulucu; sistematik teknikler uygulayarak, görüşmek ve müzakerelerde bulunmak amacıyla tarafları bir araya getiren, onların birbirlerini anlamalarını ve bu suretle çözümlerini kendilerinin üretmesini sağlamak için aralarında iletişim sürecinin kurulmasını gerçekleştiren kişilerdir. Tarafların çözüm üretemediklerinin ortaya çıkması halinde çözüm önerisi de getirebilen, uzmanlık eğitimi almış olan tarafsız ve bağımsız bir kişidir. Arabuluculuk, “zorunlu arabuluculuk” ve “ihtiyari arabuluculuk” olmak üzere ikiye ayrılmaktadır:
- Zorunlu Arabuluculuk: Özel hukuk uyuşmazlıklarının bir kısmı için mahkemeye dava açmadan önce arabulucuya gitme zorunluluğu vardır. Zorunlu arabuluculuk, bu uyuşmazlıklar açısından dava şartıdır. Yani, arabuluculuk başvurusu yapmadan dava açılırsa dava, dava şartı yokluğu nedeniyle reddedilir. Tüketici ve iş davalarına konu olan bazı talepler (kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücret alacağı, fazla mesai ücreti) zorunlu arabuluculuk kapsamındadır.
- İhtiyari Arabuluculuk: İhtiyari arabuluculuk, tarafların bir arabulucuya gitme zorunluluğu olmadığı halde uyuşmazlığın çözümü için dava açmadan önce veya dava sırasında arabulucuya başvurmayı tercih etmesidir. Taraflar üzerinde tasarruf edebilecekleri her türlü özel hukuk uyuşmazlığıyla ilgili ihtiyari arabuluculuk yoluna başvurabilir.
Suç teşkil eden fiillerle bağlantılı uyuşmazlıklar, arabuluculuk yoluyla değil; Ceza Muhakemesi Kanunu’na göre uzlaştırma/uzlaşma hükümleri uygulanarak her savcılık bünyesinde bulunan uzlaştırma büroları tarafından çözülür. Dava şartı zorunlu arabuluculuk, Türkiye’de ilk kez 02.06.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ile alternatif olarak uygulanmaya başlamıştır.
Arabuluculuk Nedir?
Arabuluculuk, 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nda sistematik teknikler uygulayarak, görüşmek ve müzakerelerde bulunmak amacıyla tarafları bir araya getiren, onların birbirlerini anlamalarını ve bu suretle çözümlerini kendilerinin üretmesini sağlamak için aralarında iletişim sürecinin kurulmasını gerçekleştiren, tarafların çözüm üretemediklerinin ortaya çıkması halinde çözüm önerisi de getirebilen, uzmanlık eğitimi almış olan tarafsız ve bağımsız bir üçüncü kişinin katılımıyla ve ihtiyari olarak yürütülen uyuşmazlık çözüm yöntemi olarak tanımlanmıştır. Arabuluculuk, tarafların serbestçe tasarruf edebileceği konularda, uyuşmazlığı çözmek için mahkemeye başvurmadan önce veya mahkemeye başvurduktan sonra uzman, tarafsız bir üçüncü kişinin aracılığıyla uyuşmazlığı kendi aralarında çözmeleridir. Arabuluculuk, yabancılık unsuru taşıyanlar da dahil olmak üzere, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri iş veya işlemlerden doğan özel hukuk uyuşmazlıklarının çözümlenmesinde uygulanır. Zorunlu arabuluculuk 3 kanunda düzenlenmiştir. Bunlar;
- Tüketici Uyuşmazlıklarında Dava Şartı Arabuluculuk: 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunu’nun 73/A maddesiyle Tüketici mahkemelerinde görülen uyuşmazlıklar açısından arabulucuya başvuru zorunluluğu getirilmiştir. Dava şartı olarak arabuluculuk 73. maddede düzenlenmiştir. Bu madde kapsamında; tüketici mahkemelerinde görülen uyuşmazlıklarda dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. Şu kadar ki, aşağıda belirtilen hususlarda dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin hükümler uygulanmaz:
- Tüketici hakem heyetinin görevi kapsamında olan uyuşmazlıklar
- Tüketici hakem heyeti kararlarına yapılan itirazlar
- 73/A üncü maddenin altıncı fıkrasında belirtilen davalar
- 74 üncü maddede belirtilen davalar
- Tüketici işlemi mahiyetinde olan ve taşınmazın aynından doğan uyuşmazlıklar
- Ticari Davalarda Zorunlu Arabuluculuk: 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/a maddesine göre, TTK’nın 4. maddesinde belirtilen tüm ticari davalar ile diğer özel kanunlarda yer alan ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. Yani, arabulucuya başvurulmadan bu tür davalar doğrudan Ticaret Mahkemesine açılamaz. Ticari davalarda arabulucu 6 hafta içinde dosyayı tamamlamalıdır. Zorunlu hallerde bu süre 2 hafta uzatılabilir.
- İş Hukukunda Zorunlu Arabuluculuk: İş hukukunda işçi ve işveren arasındaki yıllık izin ücreti, fazla çalışma (fazla mesai) ücreti, maaş vb. gibi işçilik alacakları ile ihbar tazminatı, kıdem tazminatı vb. gibi tazminatlardan kaynaklanan uyuşmazlıklar 01.01.2018 tarihinden itibaren zorunlu arabuluculuk yoluyla çözülecektir (7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu 3. madde). İşçi ve işveren aralarındaki hukuki sorunu gidermek için öncelikle zorunlu olarak arabulucuya başvurmak zorundadır. Arabulucuya başvurmadan iş mahkemesinde açılan iş davaları “dava şartı yokluğu” nedeniyle usulden reddedilecektir.
Arabuluculuk, taraflar arasındaki uyuşmazlığın hızlı, kesin ve dostane bir yolla çözümü sağlayan usul hukuku müessesesidir. Hukuk sistemimizde arabuluculuk zorunlu ve ihtiyari olarak ikiye ayrılmıştır. Zorunlu arabuluculukta, bazı dava türlerinde dava açmadan önce arabuluculuğa başvurmak dava şartıdır. İhtiyari arabuluculukta ise taraflar kendi özgür iradeleri ile uyuşmazlığı arabulucu aracılığıyla çözmeyi tercih etmektedir. Her iki arabuluculuk türünde de uzman, tarafsız arabulucu unvanına sahip üçüncü bir kişi arabulucu olarak seçilir. Arabuluculuk süreci sonunda taraflar anlaşabileceği gibi süreç anlaşmama şeklinde de sonuçlanabilir. Tarafların arabuluculuk süreci sonucunda hazırlanan tutanak ilam niteliğinde olup icra edilebilir ve anlaşmama şeklinde sonuçlanması halinde mahkemede dava açılabilir.
Arabuluculuğa Başvurulabilecek Uyuşmazlıklar ve Davalar
Arabuluculuk, tarafların serbestçe tasarruf edebileceği özel hukuk uyuşmazlıklarında başvurulabilecek alternatif bir çözüm yoludur. Ceza hukukundan kaynaklanan uyuşmazlıklarda arabuluculuk mümkün olmayıp bazı suç türlerinde uzlaşma prosedürü işlemektedir. Taraflar dava açılmadan önce veya davanın görülmesi sırasında arabulucuya başvurma konusunda anlaşabilirler. Mahkeme de tarafları arabulucuya başvurmak konusunda aydınlatıp, teşvik edebilir. Arabuluculuk kurumu, zorunlu ve ihtiyari arabuluculuk olarak ikiye ayrılır.
Zorunlu arabuluculukta, bazı uyuşmazlık türlerinde mahkemede dava açmadan önce arabulucuya başvurma dava şartı olarak Kanunlarda düzenlenmiştir. Arabuluculuğa başvurunun dava şartı olarak düzenlendiği halde arabulucuya başvurulmaması halinde dava, dava şartı yokluğu nedeniyle reddedilir. İşçi-işveren uyuşmazlıkları, ticari uyuşmazlıklar, tüketici uyuşmazlıkları, kira uyuşmazlıkları ve ortaklığın giderilmesi uyuşmazlıkları hakkında dava açmadan önce arabulucuya başvuru zorunludur. Zorunlu arabuluculukta arabulucu, arabuluculuğa başvurulmasıyla komisyon başkanlıklarına bildirilen listeden büro tarafından belirlenir. Tarafların başka bir arabulucuyu seçmeleri de mümkündür.
İhtiyari arabuluculukta ise, tarafların uyuşmazlık hakkında arabulucuya başvurması zorunlu olmasa da uyuşmazlığın çözümü için arabulucuya başvurma tercih edilir. Tarafların serbestçe tasarruf edebilecekleri özel hukuk uyuşmazlıklarında ihtiyari arabuluculuk yoluna başvurulabilir. İhtiyari arabuluculukta, Arabuluculuk Daire Başkanlığı siciline kayıtlı bir arabulucu taraflarca seçilir.
İşçi-işveren uyuşmazlıklarında arabuluculuk
İş Mahkemeleri Kanunu’nun 3. Maddesinde dava şartı arabuluculuk düzenlenmiştir. İlgili Kanuna göre, bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda, arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. İş kazası veya meslek hastalığından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat ile bunlarla ilgili tespit, itiraz ve rücu davaları zorunlu arabuluculuğa tabi değildir. Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren üç hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hallerde arabulucu tarafından en fazla bir hafta uzatılabilir.
Ticari uyuşmazlıklarda arabuluculuk
Ticaret Kanunu’nun 5/A maddesinde dava şartı arabuluculuk düzenlenmiştir. İlgili Kanuna göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile Kanunda ticari olarak sayılan davalarda ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.
Tüketici uyuşmazlıklarında zorunlu arabuluculuk
Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 73/A maddesinde dava şartı arabuluculuk düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, tüketici mahkemelerinde görülen uyuşmazlıklarda dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. Ancak Kanunda sayılan bazı hallerde arabuluculuğa başvuru şartı bulunmaz. Bu uyuşmazlıklar;
- Tüketici hakem heyetinin görevi kapsamında olan uyuşmazlıklar
- Tüketici hakem heyeti kararlarına yapılan itirazlar
- Kanunun 73. maddesinin altıncı fıkrasında belirtilen davalar
- Kanunun 74. maddesinde belirtilen davalar
- Tüketici işlemi mahiyetinde olan ve taşınmazın aynından doğan uyuşmazlıklar
bu uyuşmazlıklarda arabuluculuğa başvuru şartı yoktur. Tüketici uyuşmazlıklarında dava şartında ücret konusunda özel bir düzenleme mevcuttur. Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya tarafların anlaşmaları ya da anlaşamamaları halinde tüketicinin ödemesi gereken arabuluculuk ücreti, Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır. Tüketici tarafından arabuluculuk ücreti ödenmez. Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren üç hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hallerde arabulucu tarafından en fazla bir hafta uzatılabilir.
Kira uyuşmazlıklarında zorunlu arabuluculuk
İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 37. maddesinde, kira uyuşmazlıklarında dava şartı arabuluculuk düzenlenmiştir. Kiralanan taşınmazların, İcra ve İflas Kanuna göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler hariç olmak üzere, kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda 1 Eylül 2023 tarihinden itibaren dava açmadan önce arabuluculuğa başvuru zorunlu hale gelmiştir. Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren üç hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hallerde arabulucu tarafından en fazla bir hafta uzatılabilir.
Ortaklığın giderilmesi davalarında zorunlu arabuluculuk
İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 37. Maddesinde, taşınır ve taşınmazların paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin uyuşmazlıklar için de arabuluculuk dava şartı olarak düzenlenmiştir. 1 Eylül 2023 tarihinden itibaren dava açmadan önce arabuluculuğa başvuru zorunlu hale gelmiştir. Ortaklığın giderilmesi davalarında bu düzenlemeden de önce ihtiyari olarak arabuluculuk tercih edilebiliyordu. Ortaklığın giderilmesi davasında elbirliği ile mülkiyet halinde mecburi dava arkadaşlığı olduğu için tarafların ihtiyari olarak arabuluculuğa başvurusunda ortak iradeleri ve beraber hareket etmeleri gerekmektedir. Paylı mülkiyet halinde ise taraflar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı olduğu için ortaklığın giderilmesinde ihtiyari arabuluculuk sürecinde taraflar uyuşmazlığın çözümüne birlikte veya ayrı ayrı dahil olabilirler.
Arabuluculuğa İlişkin Temel İlkeler
- İradi olma ve eşitlik,
- Gizlilik,
- Beyan veya belgelerin kullanılamamasıdır.
Taraflar; arabulucuya başvurmak, süreci devam ettirmek, sonuçlandırmak veya bu süreçten vazgeçmek konusunda serbesttirler. Taraflar, gerek arabulucuya başvururken gerekse tüm süreç boyunca eşit haklara sahiptirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça arabulucu, arabuluculuk faaliyeti çerçevesinde kendisine sunulan veya diğer bir şekilde elde ettiği bilgi ve belgeler ile diğer kayıtları gizli tutmakla yükümlüdür. Aksi kararlaştırılmadıkça taraflar ve görüşmelere katılan diğer kişiler de bu konudaki gizliliğe uymak zorundadırlar. Taraflar, arabulucu veya arabuluculuğa katılanlar da dahil üçüncü bir kişi, uyuşmazlıkla ilgili olarak hukuk davası açıldığında yahut tahkim yoluna başvurulduğunda, birtakım beyan veya belgeleri delil olarak ileri süremez ve bunlar hakkında tanıklık yapamazlar. Bu belgeler ve bilgiler;
- Taraflarca yapılan arabuluculuk daveti veya bir tarafın arabuluculuk faaliyetine katılma isteği,
- Uyuşmazlığın arabuluculuk yolu ile sona erdirilmesi için taraflarca ileri sürülen görüşler ve teklifler,
- Arabuluculuk faaliyeti esnasında, taraflarca ileri sürülen öneriler veya herhangi bir vakıa veya iddianın kabulü,
- Sadece arabuluculuk faaliyeti dolayısıyla hazırlanan belgeler.
Belirtilen bilgilerin açıklanması mahkeme, hakem veya herhangi bir idari makam tarafından istenemez. Bu beyan veya belgeler, birinci fıkrada öngörülenin aksine, delil olarak sunulmuş olsa dahi hükme esas alınamaz. Ancak, söz konusu bilgiler bir kanun hükmü tarafından emredildiği veya arabuluculuk süreci sonunda varılan anlaşmanın uygulanması ve icrası için gerekli olduğu ölçüde açıklanabilir.
Arabulucuların Hak ve Yükümlülükleri
- Unvanın kullanılması,
- Taraflarla görüşme ve iletişim kurulması,
- Görevin özenle ve tarafsız biçimde yerine getirilmesi,
- Reklam yasağı,
- Tarafların aydınlatılması,
Sicile kayıtlı olan arabulucular, arabulucu unvanını ve bu unvanın sağladığı yetkileri kullanma hakkına sahiptirler. Arabulucular, arabuluculuk faaliyeti sırasında bu unvanını belirtmek zorundadır. Arabulucu, tarafların her biri ile ayrı ayrı veya birlikte görüşebilir ve iletişim kurabilir. Arabulucular görevini özenle, tarafsız bir biçimde ve şahsen yerine getirir. Arabulucu olarak görevlendirilen kimse, tarafsızlığından şüphe edilmesini gerektirecek önemli hal ve şartların varlığı halinde, bu hususta tarafları bilgilendirmekle yükümlüdür. Bu açıklamaya rağmen taraflar, arabulucudan birlikte talep ederlerse, arabulucu bu görevi üstlenebilir yahut üstlenmiş olduğu görevi sürdürebilir. Müzakereler esnasında taraflar arasında eşitliği gözetmekle yükümlüdür.
Arabulucular, bu sıfatla görev yaptığı uyuşmazlıkla ilgili olarak açılan davada, daha sonra taraflardan birinin avukatı olarak görev üstlenemezler. Arabulucular, arabuluculuk faaliyetinin başında, tarafları arabuluculuğun esasları, süreci ve sonuçları hakkında gerektiği gibi aydınlatmakla yükümlüdürler. Arabulucuların iş elde etmek için reklam sayılabilecek her türlü teşebbüs ve harekette bulunmaları ve özellikle tabelalarında ve basılı kağıtlarında arabulucu, avukat ve akademik unvanlarından başka sıfat kullanmaları yasaktır.
Arabulucu Kimdir? Nasıl Arabulucu Olunur?
Arabulucu, arabuluculuk faaliyetini yürüten ve Adalet Bakanlığı’nca tutulan arabulucular siciline kayıtlı olan gerçek kişidir. Arabuluculuk Daire Başkanlığı, özel hukuk uyuşmazlıklarında arabuluculuk yapma hakkını kazanmış kişilerin sicilini tutar. Bu sicilde yer alan kişilere ilişkin bilgiler, Arabuluculuk Daire Başkanlığı tarafından elektronik ortamda duyurulur. Arabulucu olabilmek için Kanun’da sayılan birtakım şartı taşımak gerekir. Bu şartlar 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 20.maddesine göre;
(2) Arabulucular siciline kaydedilebilmek için;
a) Türk vatandaşı olmak,
b) Mesleğinde en az beş yıllık kıdeme sahip hukuk fakültesi mezunu olmak,
c) Tam ehliyetli olmak,
ç) 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıldan fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile Devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık, gerçeğe aykırı bilirkişilik yapma, yalan tanıklık ve yalan yere yemin suçlarından mahkûm olmamak,
d) Terör örgütleriyle iltisaklı veya irtibatlı olmamak,
e) Arabuluculuk eğitimini tamamlamak ve Bakanlıkça yapılan yazılı (…) sınavda başarılı olmak,” olarak düzenlemiştir.
Kanun maddesine göre, arabulucu olabilmek için en az beş yıllık kıdeme sahip hukuk fakültesi mezunu olmanın yanından kanunda sayılan diğer şartları da sağlamak gerekir. Bu şartları taşıyan ve Bakanlık tarafından düzenlenen arabuluculuk sınavında başarılı olan kişilerin Arabuluculuk Daire Başkanlığı’na yapacağı yazılı başvuru ile sicile kayıt işlemleri yapılır. Arabulucu, sicile kayıt işleminden sonra faaliyetlerine başlayabilir. Sicile kayıtlı arabulucular, görev yapmak istedikleri adli yargı ilk derece mahkemesi adalet komisyonlarına göre listeler. Bu listeler ilgili komisyon başkanlıklarına gönderilir. Arabulucular en fazla üç komisyonda listesine kaydolabilir.
Arabulucunun, Kanun’da sayılan şartları taşımadığının tespit edilmesi halinde veya şartları taşımadığı halde sicile kaydedilmesi halinde Arabuluculuk Daire Başkanlığı arabulucunun sicilden kaydını siler. Ayrıca Daire Başkanlığı, Kanun’da öngörülen yükümlülükleri yerine getirmediği tespit edilen arabulucu yazılı olarak uyarıp bu uyarıya uyulmaması halinde arabulucunun savunmasını aldıktan sonra, lüzum görülmesi halinde arabulucunun adının sicilden silinmesini Kuruldan talep eder. Arabulucu da her zaman arabulucu sicilinden kaydının silinmesini talep edebilir.
Arabulucular, hukuk fakültesinden mezun olduktan sonra arabuluculuk faaliyeti ile ilgili temel bilgiler, iletişim teknikleri, müzakere ve uyuşmazlık çözüm yöntemleri, davranış psikolojisi vb. gibi teorik ve pratik bilgileri içeren bir mesleki eğitim alırlar. Mesleki eğitimden sonra yapılan arabuluculuk sınavı ile mesleki yeterlilik ölçülür. Arabuluculuk sınavını başarıyla geçen arabulucular faaliyette bulunabilmek için arabuluculuk listesine kayıt yapmak zorundadır. En son arabuluculuk sınavı 2022 aralık ayında yapılmıştır. Arabuluculuk sınavı sonuçları 4 Ocak 2023 tarihinde açıklanacaktır. Arabulucuların listesi ise Adalet Bakanlığı tarafından tutulan arabuluculuk listesine kayıtlı kişiler kısmında yayınlanmaktadır.
Arabulucuya Başvuru
Taraflar dava açılmadan önce veya davanın görülmesi sırasında arabulucuya başvurma konusunda anlaşabilirler. Mahkeme de tarafları arabulucuya başvurmak konusunda aydınlatıp, teşvik edebilir. Aksi kararlaştırılmadıkça taraflardan birinin arabulucuya başvuru teklifine otuz gün içinde olumlu cevap verilmez ise bu teklif reddedilmiş sayılır. Bazı durumlarda tarafların iradesine bakılmaksızın zorunlu arabuluculuk müessesesi getirilmiştir. Bu durum bir dava şartıdır. Zorunlu arabuluculuğun düzenlendiği durumlarda eğer taraflar arabulucuya başvurmadan dava açarlarsa dava, dava şartı yokluğu sebebiyle reddedilecektir.
Zorunlu olarak arabulucuya başvurulması durumunda davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.
Arabuluculuğa Başvuru Süresi ve Süreci
Taraflar dava açılmadan önce veya davanın görülmesi sırasında arabulucuya başvurma konusunda anlaşabilirler. Arabuluculuk sürecine dava zamanaşımı süreleri haricinde öngörülen bir başvuru süresi yoktur. Taraflar dava açmadan önce veya dava açtıktan sonra da arabuluculuğa başvurabilir. Uyuşmazlığın taraflarından biri, dava açmadan önce veya dava açtıktan sonra, karşı tarafa arabulucuya başvurma konusunda teklifte bulunabilir. Arabuluculuk Kanunu’na göre, aksi kararlaştırılmadıkça taraflardan birinin arabulucuya başvuru teklifine otuz gün içinde olumlu cevap verilmez ise bu teklif reddedilmiş sayılır.
Dava açıldıktan sonra tarafların birlikte arabulucuya başvuracaklarını beyan etmeleri halinde yargılama, mahkeme tarafından üç ayı geçmemek üzere ertelenir. Bu süre, tarafların birlikte başvurusu üzerine üç aya kadar da uzatılabilir. Bu sürenin sonunda tarafların anlaşmaması veya arabuluculuk sürecinde taraflardan birinin katılım sağlamaması halinde mahkeme tarafından yargılamaya devam olunur.
Arabuluculuk süreci, dava açılmadan önce arabulucuya başvuru halinde, tarafların ilk toplantıya davet edilmeleri ve taraflarla arabulucu arasında sürecin devam ettirilmesi konusunda anlaşmaya varılıp bu durumun bir tutanakla belgelendirildiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Dava açılmasından sonra arabulucuya başvuru halinde ise bu süreç, mahkemenin tarafları arabuluculuğa davetinin taraflarca kabul edilmesi veya tarafların arabulucuya başvurma konusunda anlaşmaya vardıklarını duruşma dışında mahkemeye yazılı olarak beyan ettikleri ya da duruşmada bu beyanlarının tutanağa geçirildiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Arabuluculuk sürecinin başlamasından sona ermesine kadar geçirilen süre, zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin hesaplanmasında dikkate alınmaz.
Arabuluculuğun Sona Ermesi
- Tarafların anlaşmaya varması,
- Taraflara danışıldıktan sonra arabuluculuk için daha fazla çaba sarf edilmesinin gereksiz olduğunun arabulucu tarafından tespit edilmesi,
- Taraflardan birinin karşı tarafa veya arabulucuya, arabuluculuk faaliyetinden çekildiğini bildirmesi,
- Tarafların anlaşarak arabuluculuk faaliyetini sona erdirmesi,
- Uyuşmazlığın arabuluculuğa elverişli olmadığının tespit edilmesi durumlarında arabuluculuk süreci sona erer.
Arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaştıkları, anlaşamadıkları veya arabuluculuk faaliyetinin nasıl sonuçlandığı bir tutanak ile belgelendirilir. Arabulucu tarafından düzenlenecek bu belge, arabulucu, taraflar, kanuni temsilcileri veya avukatlarınca imzalanır. Belge taraflar, kanuni temsilcileri veya avukatlarınca imzalanmazsa, sebebi belirtilmek suretiyle sadece arabulucu tarafından imzalanır. Süreç sonunda tarafların anlaşması durumunda arabuluculuk faaliyeti sonunda varılan anlaşmanın kapsamı taraflarca belirlenir; anlaşma belgesi düzenlenmesi halinde bu belge taraflar ve arabulucu tarafından imzalanır. Taraflar arabuluculuk faaliyeti sonunda bir anlaşmaya varırlarsa, bu anlaşma belgesinin icra edilebilirliğine ilişkin şerh verilmesini talep edebilirler.
Dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuşsa, anlaşmanın icra edilebilirliğine ilişkin şerh verilmesi, arabulucunun görev yaptığı yer sulh hukuk mahkemesinden talep edilebilir. Davanın görülmesi sırasında arabuluculuğa başvurulması durumunda ise anlaşmanın icra edilebilirliğine ilişkin şerh verilmesi, davanın görüldüğü mahkemeden talep edilebilir. Bu şerhi içeren anlaşma, ilam niteliğinde belge sayılır. İcra edilebilirlik şerhinin verilmesi, çekişmesiz yargı işidir ve buna ilişkin inceleme dosya üzerinden yapılır. Ancak arabuluculuğa elverişli olan aile hukukuna ilişkin uyuşmazlıklarda inceleme duruşmalı olarak yapılır. Bu incelemenin kapsamı anlaşmanın içeriğinin arabuluculuğa ve cebri icraya elverişli olup olmadığı hususlarıyla sınırlıdır.
Anlaşma belgesine icra edilebilirlik şerhi verilmesi için mahkemeye yapılacak olan başvuru ile bunun üzerine verilecek kararlara karşı ilgili tarafından istinaf yoluna gidilmesi halinde, maktu harç alınır. Taraflar anlaşma belgesini icra edilebilirlik şerhi verdirmeden başka bir resmî işlemde kullanmak isterlerse, damga vergisi de maktu olarak alınır. Taraflar ve avukatları ile arabulucunun birlikte imzaladıkları anlaşma belgesi, icra edilebilirlik şerhi aranmaksızın ilam niteliğinde belge sayılır. Arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması halinde, üzerinde anlaşılan hususlar hakkında taraflarca dava açılamaz.
Arabuluculuk Toplantısına Katılmayan Tarafın Hukuki Sorumluluğu Nedir?
Taraflar serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıklarda arabuluculuğa başvurabilir. Dava şartı arabuluculukta bu başvuru, arabuluculuk bürolarına yapılır. Arabuluculuk başvuru formunun büroya teslim edilmesi ile büro tarafından Daire Başkanlığı siciline kayıtlı olan arabuluculardan görevlendirme yapılır. Büro tarafından görevlendirilen arabulucu tarafları arayarak veya posta yolu ile arabuluculuk toplantısına davet eder. Bu davet mektubunu alan tarafın arabuluculuk görüşmesine katılmaması halinde katılmayan taraf açısından Kanunda yükümlülük düzenlenmiştir.
Arabuluculuk Kanunu’na göre, taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmez. Her iki tarafın da ilk toplantıya katılmaması sebebiyle sona eren arabuluculuk faaliyeti üzerine açılacak davalarda tarafların yaptıkları yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır. Arabuluculuk görüşmemesine katılım sağlanmaması halinde katılmayan tarafa maddi olarak bir yükümlülük yüklenir.
Arabulucunun Seçimi, Tarafsızlığı ve Arabuluculuk Sürecinin Yürütülmesi
Arabulucular, Daire Başkanlığı’nın arabuluculuk sicil listesine kayıtlı olup arabuluculuk yapmak isteyenleri, varsa uzmanlık alanlarını da belirterek, görev yapmak istedikleri adli yargı ilk derece mahkemesi adalet komisyonlarına göre listelenirler. Bu listeler ilgili komisyon başkanlıklarına bildirilir. Komisyon başkanlıkları, bu listeleri kendi yargı çevrelerindeki arabuluculuk bürolarına, arabuluculuk bürosu kurulmayan yerlerde ise görevlendirecekleri sulh hukuk mahkemesi yazı işleri müdürlüğüne gönderir. Zorunlu arabuluculukta, aralarında uyuşmazlık bulunan taraflardan birinin arabuluculuğa başvurması halinde bu listelerdeki arabuluculardan birisi bürolar tarafından arabuluculuğun konusuna ve puan sistemine göre görevlendirilir. Arabulucunun seçimini, arabuluculuk büroları sistem üzerinden yapar. Ancak taraflarda başvurusunda arabulucu seçebilirler. Seçilen arabulucunun sicile kayıtlı olması şarttır. İhtiyari arabuluculukta aksi kararlaştırılmadıkça taraflar arabulucuyu seçebilirler.
Arabulucu görevini özenle, tarafsız bir biçimde ve şahsen yerine getirir. Arabulucu taraflarla ayrı ayrı veya birlikte görüşebilir. Ancak arabulucunun tarafsızlığını şüpheye düşürmemesi gerekir. Arabulucunun tarafsızlığından şüphe edilmesini gerektirecek önemli hal ve şartların varlığının bulunması halinde, bu hususta tarafları bilgilendirmekle yükümlüdür. Arabulucunun tarafsızlık konusunda bilgilendirmesine rağmen taraflar, arabulucudan görevine devam etmesini birlikte talep ederlerse, arabulucu bu görevi üstlenebilir ve üstlenmiş olduğu görevi sürdürebilir. Ayrıca arabulucu, arabuluculuk sıfatıyla görev yaptığı uyuşmazlıklar ile ilgili olarak açılan davalarda, taraflardan birinin avukatı olarak yer alamaz.
Arabulucu, seçildikten sonra tarafları en kısa sürede ilk toplantıya davet eder. Arabulucu, taraflara toplantı gününü davet mektubu ile bildirir. Taraflar, emredici hukuk kurallarına aykırı olmamak kaydıyla arabuluculuk usulünü serbestçe kararlaştırabilirler. Taraflarca arabuluculuk usulü kararlaştırılmamışsa arabulucu, uyuşmazlığın niteliğini, tarafların isteklerini ve uyuşmazlığın hızlı bir şekilde çözümlenmesi için gereken usul ve esasları göz önüne alarak arabuluculuk faaliyetini yürütür. Arabulucu sadece mahkeme tarafından yapılabilecek işlemleri yapamaz. Arabuluculuk sürecinde taraflar bizzat toplantılara katılabileceği gibi kanuni temsilcileri ve avukatları aracılığıyla da katılım sağlanabilir. Uyuşmazlığın çözümüne katkı sağlayabilecek uzman kişiler de müzakerelerde hazır bulundurulabilir. Tarafların çözüm üretememeleri halinde arabulucu, çözüm önerisinde bulunabilir.
Arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaştıkları, anlaşamadıkları veya arabuluculuk faaliyetinin nasıl sonuçlandığı bir tutanak ile belgelendirilir. Arabulucu tarafından düzenlenecek bu tutanak; arabulucu, taraflar, kanuni temsilcileri veya avukatlarınca imzalanır. Tutanak taraflar, kanuni temsilcileri veya avukatlarınca imzalanmazsa, sebebi belirtilmek suretiyle sadece arabulucu tarafından imzalanır. Arabuluculuk faaliyeti sonunda düzenlenen tutanağa, faaliyetin sonuçlanması dışında hangi hususların yazılacağına taraflar karar verir.
Arabuluculuk Anlaşmasına İcra Edilebilirlik Şerhi
Arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşması halinde anlaşma tutanağı düzenlenir. İşbu anlaşma tutanağının ve anlaşmanın kapsamı taraflarca belirlenir, anlaşma tutanağı taraflar ve arabulucu tarafından imzalanır. Arabuluculuk Kanunu’na göre, taraflar arabuluculuk faaliyeti sonunda bir anlaşmaya varırlarsa, bu anlaşma belgesinin icra edilebilirliğine ilişkin şerh verilmesini talep edebilirler. Taraflarca dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş ise, anlaşmanın icra edilebilirliğine ilişkin şerh verilmesi, arabulucunun görev yaptığı yer sulh hukuk mahkemesinden talep edilebilir. Davanın görülmesi sırasında arabuluculuğa başvurulması halinde ise anlaşmanın icra edilebilirliğine ilişkin şerh verilmesi, davanın görüldüğü mahkemeden talep edilebilir. İcra edilebilirlik şerhini içeren anlaşma tutanağı, ilam niteliğinde belge sayılır.
Mahkemeler tarafından anlaşma tutanağına, icra edilebilirlik şerhinin verilmesi işlemi çekişmesiz yargı işi olup inceleme dosya üzerinden yapılır. Arabuluculuğa elverişli olan uyuşmazlık aile hukukuna ilişkin ise icra edilebilirlik şerhinin verilmesi incelemesi duruşmalı olarak yapılır. İcra edilebilirlik şerhinin incelenmesinin kapsamı anlaşmanın içeriğinin arabuluculuğa ve cebri icraya elverişli olup olmadığı hususlarıyla sınırlıdır. Anlaşma belgesine icra edilebilirlik şerhi verilmesi için mahkemeye yapılacak olan başvuru ile bunun üzerine verilecek kararlar ile ilgili istinaf kanun yoluna başvurulması halinde, başvuran taraflardan maktu harç alınır. Tarafların anlaşma belgesini icra edilebilirlik şerhi almadan başka bir resmi işlemde kullanmak istemeleri halinde taraflardan anlaşma tutanağına ilişkin damga vergisi maktu alınır, anlaşmanın miktarı ve niceliği önemli değildir.
Arabuluculuğa konu olan uyuşmazlığın türüne göre icra edilebilirlik şerhi alınmasına gerek kalmadan işlem yapılabilir. Kanunlarda icra edilebilirlik şerhi alınmasının zorunlu olmadığı hallerde; taraflar ve avukatları ile arabulucunun ve ticari uyuşmazlıklarda anlaşma halinde ise avukatlar ile arabulucunun birlikte imzaladıkları anlaşma tutanağı, icra edilebilirlik şerhi aranmaksızın ilam niteliğinde belge sayılır. Taraflarca arabuluculuk sonucunda anlaşmaya varılan konularda ayrıca dava açılması mümkün değildir. İcra edilebilirlik şerhi, çekişmesiz yargı işi olup inceleme dosya üzerinden yapılarak şerh konusunda karar verilir. (6325 sayılı Arabuluculuk Yasası md.18/3). Mahkemenin inceleme yetkisi sadece anlaşma içeriğinin arabuluculuğa ve cebri icraya elverişli olup olmadığıyla sınırlıdır. Mahkemenin anlaşma içeriğini değiştirme, hüküm ekleme veya çıkarma yetkisi yoktur.
Arabuluculuk Ücretleri
Arabulucu, arabuluculuk faaliyeti karşılığı olarak ücret hakkına sahip olur. Arabuluculuk ücreti, uyuşmazlığın arabuluculuk yoluyla çözüme kavuşturulmasını sağlamak amacıyla, arabuluculuk faaliyetini yürüten arabulucuya, sarf ettiği emek ve mesainin karşılığında, arabuluculuk sürecinin nasıl sonuçlandığına bağlı olarak uyuşmazlığın taraflarınca veya Bakanlık bütçesinden yapılan parasal ödemenin karşılığıdır. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça arabulucunun ücreti, faaliyetin sona erdiği tarihte yürürlükte bulunan Arabulucu Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenir ve ücret ile masraf taraflarca eşit olarak karşılanır. Asgari ücret tarifesinde belirlenen ücretlerin altında arabuluculuk ücreti kararlaştırılamaz. Tarifenin aksine yapılan sözleşmelerin ücrete ilişkin hükümleri geçersizdir ve ücrete ilişkin olarak bu asgari ücret tarifesi hükümleri uygulanır.
Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi’ne göre ihtiyari arabuluculuk sürecinde arabuluculuk faaliyeti devam ederken, arabuluculuk faaliyetinin konusuz kalması, feragat, kabul veya sulh gibi arabuluculuk yolu dışındaki nedenlerle taraflar arasındaki uyuşmazlığın giderilmesi halinde arabulucu ücretin tamamına hak kazanır. Zorunlu arabuluculuk sürecinde ise sehven kayıt, mükerrer kayıt veya arabuluculuğa elverişli olmama nedeniyle arabuluculuk faaliyetinin sona erdirilmesi durumlarında arabulucuya ücret ödenmez.
Tarafların arabuluculuk sonucunda anlaşması ve anlaşamaması durumuna göre arabulucunun hakkettiği ücret değişmektedir. Tarafların arabuluculuk sürecinde anlaşmaları halinde; arabuluculuk ücreti, Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesinin eki Arabuluculuk Ücret Tarifesinin İkinci Kısmına göre aksi taraflarca kararlaştırılmadığı sürece eşit şekilde karşılanır. Bu durumda ücret, Tarifenin Birinci Kısmında belirlenen iki saatlik ücret tutarından az olamaz. Arabuluculuk sürecinde taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları durumunda, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır ve mahkeme sonunda tarafa yükletilir.
2023-2024 Yılı Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi
Birinci Kısım
Konusu Para Olmayan veya Para ile Değerlendirilemeyen Hukuki Uyuşmazlıkların Arabuluculuk Yoluyla Çözüme kavuşturulmasının Sağlanmasında Arabulucuya Ödenecek Ücret
1. a) Aile Hukuku ile ilgili uyuşmazlıklarda; | |
aa) Bir saati; 2 kişinin taraf olması durumunda, taraf başına, | 400,00 TL |
ab) Bir saati; 3-5 kişinin taraf olması durumunda, taraf sayısı gözetmeksizin, | 840,00 TL |
ac) Bir saati, 6-10 kişinin taraf olması durumunda, taraf sayısı gözetmeksizin, | 900,00 TL |
ad) Bir saati, 11 ve daha fazla kişinin taraf olması durumunda, taraf sayısı gözetmeksizin, | 960,00 TL |
2. a) Ticari uyuşmazlıklarda; | |
aa) Bir saati, 2 kişinin taraf olması durumunda, taraf başına, | 780,00 TL |
ab) Bir saati: 3-5 kişinin taraf olması durumunda, taraf sayısı gözetmeksizin, | 1.600,00 TL |
ac) Bir saati; 6-10 kişinin taraf olması durumunda, taraf sayısı gözetmeksizin, | 1.640,00 TL |
ad) Bir saati; 11 ve daha fazla kişinin taraf olması durumunda, taraf sayısı gözetmeksizin, | 1.680,00 TL |
3. a) işçi işveren uyuşmazlıklarında; | |
aa) Bir saati; 2 kişinin taraf olması durumunda, taraf başına, | 400,00 TL |
ab) Bir saati: 3-5 kişinin taraf olması durumunda, taraf sayısı gözetmeksizin, | 840,00 TL |
ac) Bir saati; 6-10 kişinin taraf olması durumunda, taraf sayısı gözetmeksizin, | 900,00 TL |
ad) Bir saati; 11 ve daha fazla kişinin taraf olması durumunda, taraf sayısı gözetmeksizin, | 960,00 TL |
4. a) Tüketici uyuşmazlıklarında; | |
aa) Bir saati; 2 kişinin taraf olması durumunda, taraf başına, | 400,00 TL |
ab) Bir saati; 3-5 kişinin taraf olması durumunda, taraf sayısı gözetmeksizin, | 840,00 TL |
ac) Bir saati, 6-10 kişinin taraf olması durumunda, taraf sayısı gözetmeksizin, | 900,00 TL |
ad) Bir saati; 11 ve daha fazla kişinin taraf olması durumunda, taraf sayısı gözetmeksizin, | 960,00 TL |
5. a) Diğer tür uyuşmazlıklarda ise; taraf başına, | |
aa) Bir saati; 2 kişinin taraf olması durumunda, taraf başına, | 480,00 TL |
ab) Bir saati; 3-5 kişinin taraf olması durumunda, taraf sayısı gözetmeksizin, | 1.000,00 TL |
ac) Bir saati: 6-10 kişinin taraf olması durumunda, taraf sayısı gözetmeksizin, | 1.040,00 TL |
ad) Bir saati: 11 ve daha fazla kişinin taraf olması durumunda, taraf sayısı gözetmeksizin, | 1.080,00 TL |
İkinci Kısım
Konusu Para Olan veya Para ile Değerlendirilebilen Hukuki Uyuşmazlıkların Arabuluculuk Yoluyla Çözüme Kavuşturulmasının Sağlanmasında Arabulucuya Ödenecek Ücret
Üzerinde Anlaşılan Miktarın;
1. ilk 100.000,00 TL’si için | |
a) Bir arabulucu görev yaparsa | %6 |
b) Birden fazla arabulucu görev yaparsa | %9 |
2. Sonra gelen 160.000,00 TL’si için | |
a) Bir arabulucu görev yaparsa | %5 |
b) Birden fazla arabulucu görev yaparsa | % 7,5 |
3. Sonra gelen 260.000,00 TL’si için | |
a) Bir arabulucu görev yaparsa | %4 |
b) Birden fazla arabulucu görev yaparsa | %6 |
4. Sonra gelen 520.000,00 TL’si için | |
a) Bir arabulucu görev yaparsa | %3 |
b) Birden fazla arabulucu görev yaparsa | % 4,5 |
5. Sonra gelen 1.560.000,00 TL’si için | |
a) Bir arabulucu görev yaparsa | %2 |
b) Birden fazla arabulucu görev yaparsa | %3 |
6. Sonra gelen 2.080.000,00 TL’si için | |
a) Bir arabulucu görev yaparsa | % 1,5 |
b) Birden fazla arabulucu görev yaparsa | % 2,5 |
7. Sonra gelen 4.160.000,00 TL’si için | |
a) Bir arabulucu görev yaparsa | % 1 |
b) Birden fazla arabulucu görev yaparsa | % 1,5 |
8. 8.840.000,00 TL’den yukarısı için | |
a) Bir arabulucu görev yaparsa | % 0,5 |
b) Birden fazla arabulucu görev yaparsa | %1 |
İhtiyari Arabuluculuk
İhtiyari arabuluculuk, dava açmadan arabuluculuğa başvurmanın zorunlu olmadığı haller dışında kalan davalarda, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri özel hukuk uyuşmazlıklarında başvurabildikleri bir alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemidir. İhtiyari arabuluculuğa dava açılmadan önce başvurulabileceği gibi dava açıldıktan sonra da başvurulabilir. Arabuluculuk süreci gizli yürütülen bir süreç olup taraflar bu süreci devam ettirip ettirmeme konusunda takdir hakkına sahiptir. Taraflar, arabulucuyu seçme konusunda da takdir hakkına sahip olmakla birlikte ortak bir arabulucu üzerinde anlaşılamaması durumunda adliyelerde bulunan arabuluculuk bürosuna başvurulabilir. Tarafların arabuluculukta anlaşması durumunda anlaşılan hususlarda daha sonradan dava açılamaz. Ancak anlaşılamayan hususlarda dava açılmasının önünde bir engel bulunmamaktadır. Arabulucunun ücreti taraflarca aksi kararlaştırılmadığı sürece eşit şekilde ödenir.
İhtiyari arabuluculuk başvurusu yapılabilecek dava ve işler şunlardır;
- Maddi ve manevi tazminat davaları,
- Mirasta mal paylaşımı,
- Boşanma davalarında mal paylaşımı,
- Murisin muvazaası nedeni ile açılan davalar,
- Kıdem tazminatı davaları,
- Boşanma davalarında maddi ve manevi tazminat talepleri, ile ilgili iş ve davalarda ihtiyarı arabuluculuk için başvuru gerçekleştirilebilir.
İhtiyari Arabuluculukta Başvuru Süreci ve Zamanaşımı
Uyuşmazlığa taraf olan kişilerin hem dava açılmadan önce hem de dava açıldıktan sonra ihtiyari arabulucuya başvurmaları mümkündür. Bu sebeple tarafların söz konusu başvuruda hemfikir olmaları durumunda, uyuşmazlığın her aşamasında başvuru yapma imkânı mevcuttur. Dava açıldıktan sonra mahkeme de tarafların arabulucuya başvurmaları hususunda bilgilendirme yapabilir. Öyle ki, mahkeme bu konuda gerekli teşviklerde de bulunabilir.
Uyuşmazlığın taraflarından ikisinin ortak başvurusu üzerine sürece başlanabileceği gibi, tarafların biri, diğer tarafa teklifte de bulunabilir. Uyuşmazlığın tarafı olan kişinin, diğer tarafa yönelttiği bu teklifin 30 gün içerisinde cevaplanması gerekir. 30 gün içerisinde herhangi bir cevap verilmemesi durumunda, reddedilmiş kabul edilir. Yani ihtiyari arabuluculuk için zımni ret süresi 30 gün olarak bilinir. Her iki ihtimalden birinin sonucu olarak tarafların arabulucuya başvuracaklarına yönelik beyanda bulunmaları durumunda, yargılama mahkeme tarafından azami 3 ay olacak şekilde ertelenir. Tarafların yeniden birlikte başvurmaları üzerine, bu süre 3 aya kadar uzatılabilir.