İdari Yargılama Usulü Kanunu 22. Madde
Davaların Karara Bağlanması
- Konular aydınlandığında meseleler sırasıyla oya konulur ve karara bağlanır.
- 15. maddede sayılan sebeplerden biri ile veya yargılama usullerine ilişkin meselelerde azınlıkta kalanlar işin esası hakkında da oylarını kullanırlar. Azınlıkta kalanların görüşleri, kararların altına yazılır.
İdari Yargılama Usulü Kanunu 22. Madde Açıklaması
İYUK’un 22. maddesi, karar aşamasına gelmiş dosyaların bağlanacağını düzenlemektedir. Maddeye göre konular aydınlandığında meseleler sırasıyla oya konulur. Davadaki konuların aydınlanması, davanın tarafları açısından yargılamanın herhangi bir tereddüde mahal vermeyecek şekilde kanuna uygun olarak eksiksiz yürütüldüğü ve idari yargı hakimi açısından konuları karara bağlamada herhangi muğlakta kalan bir durum kalmadığı anlamına gelmektedir.
Burada tek dava içinde farklı hukuka aykırılıklar söz konusu ise her meselenin sırasıyla oya konularak karara bağlanması gereklidir. Tabi ki tek hâkimle bakılan davalarda oylama yöntemi söz konusu olmayacaktır. Bunun dışında ister heyet ister tek hâkim tarafından bakılan dava olsun, davada birden fazla çözümü gerektiren meseleler söz konusu ise bunlar yine sırasıyla ele alınacaktır Örneğin iptal davasındaki iki idari işlemin iptali söz konusu ise, bu idari işlemlerin her birinin ayrı ayrı görüşülerek karara bağlanması gereklidir. Bir idari işlemin iptal edilebilmesi için işlemin beş unsurunun hangisinin hukuka aykırılık olduğu hususu görüşülür. Keza tam yargı davası, maddi ve manevi tazminat talepli olarak açıldıysa, her bir tazminat talebi sırasıyla görüşülüp karara bağlanır. Tam yargı davasında, idari işlemin ne tür bir sorumluluğa yol açacağı, hesaplanacak tazminatı tutarı gibi hususlar tartışılıp karara bağlanır. Bu şekilde her iki talebin kabulü veya reddi yönünde karar verileceği gibi, kısmen kabul kısmen ret yönünde kararlar da ortaya çıkabilir.
- İlgili Makale:
- 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu (İYUK) Tam Metin:
İdari Yargılama Usulü Kanunu 22. Madde Davaların Karara Bağlanması Emsal Kararlar
Danıştay 3.Dairesi E: 2001/3496, K:2002/4361
- İdari Yargılama Usulü Kanunu 22. Madde
- Davaların Karara Bağlanması
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 31.maddesinde yapılan gönderme nedeniyle uygulanması gereken Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 275. maddesinde; çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişi incelemesi yaptırılması hükmü getirilmiştir. Teknik bilgiyi gerektiren konularda yaptırılan bilirkişi incelemelerinde bilirkişi teknik konularda görüş bildirebilir. Hukuki konuları değerlendirme yetkisi yargı yerine aittir. Mahkeme bilirkişi raporuna uymak zorunda olmadığı gibi, bilirkişi raporu irdelenmeden raporun sonucunun davayı sonuçlandıran bir karar gibi kabul edilmesi de olanaksızdır.
Öte yandan; 2577 sayılı Yasanın 22.maddesinin 1. fıkrasında; konular aydınlandığında meselelerin sırasıyla oya konulacağı ve karara bağlanacağı kuralı getirilmiş, 24. maddesinin (e) bendinde de; kararın dayandığı hukuki sebeplerin, gerekçe ve hükmün kararda belirtilmesinin zorunlu olduğu hükme bağlanmıştır. Bu düzenlemelerle, yargı organlarınca verilen kararların açık ve anlaşılır gerekçeye dayanması ve gerekçelerin tek tek kararda gösterilmesi suretiyle hem davanın taraflarına kararın metninin açıklanması, hem de yargı denetiminin kolaylaştırılarak etkili kılınması sağlanmıştır.
Vergi mahkemesinin temyize konu edilen kararının incelenmesinden, hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgi ile de çözümlenebilecek olan dönem sonu stokunun eksik değerlemesiyle ilgili (kumaştan kaynaklanan) matrah farkı hakkında da bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, bilirkişinin kendisine yöneltilen sorular doğrultusunda ve ibraz edilen belgeler ışığında yaptığı tespitleri raporun sonuç kısmına aktarırken değerleme dışı bırakılan kumaştan kaynaklanan matrah farkının bu sonuca sehven dahil edilmediği anlaşılmış olup, mahkemece bilirkişi raporunun sonuç kısmındaki değerlendirmelerin olduğu gibi karara alınması nedeniyle dönem sonu” stokunda değerleme dışı bırakılan emtiadan kaynaklanan matrah farkı hakkında hüküm kurulmaması, uyuşmazlığın niteliği ve uyuşmazlığın çözümüne ilişkin dayanılan hukuki sebepler ve gerekçelere de yer verilmemesi karşısında, vergi mahkemesi kararı hukuka uygun düşmemiştir.
Danıştay 8.Dairesi E:1991/ 694, K:1991/883
- İdari Yargılama Usulü Kanunu 22. Madde
- Davaların Karara Bağlanması
2577 sayılı Yasanın 2. maddesinde idari dava çeşitleri gösterilmiş ve idari işlem ve kararların iptali için ilgilisi tarafından iptal davası açılabileceği kuralı getirilmiştir.
Yukarıda anılan yasada İl Özel İdaresince, daimi encümence alınan kararın iptali için ilgili valinin de yargı yerinde dava açabileceği ve bu dava nedeniyle de valinin davada taraf ehliyeti olacağı yasa kuralı ile düzenlenmiştir. Bu durumda yargı yeri önüne getirilen uyuşmazlığın türünün iptal davası olduğu ve idari yargılama usulü Yasasında düzenlenen usul kurallarıyla davanın sonuçlandırılacağı açıktır.
Dava dosyasının incelenmesi sonunda ilgili yargı yerinin, başvuruyu itiraz olarak nitelediği ve 2577 sayılı Yasada öngörülen dava dosyasının oluşumuna ilişkin usul kurallarına uyulmadan başka bir anlatımla dava dilekçesini davalıya bildirimini yapmadan ve davaya karşı savunma hakkını kullanma olanağı tanımadan sonuçlandırdığı ve uyuşmazlık hakkında karar verdiği anlaşıldığından, yargı kararında usul kurallarına uyarlık bulunmamıştır. Açıklanan nedenlerle Malatya İdare Mahkemesi kararının bozulmasına ve dosyanın anılan yargı yerine gönderilmesine 13.05.1991 gününde oybirliği ile karar verildi.