Gümrük Gözetim Vergisi

Gümrük Gözetim Vergisi

gumruk gozetim vergisi

Gümrük gözetim vergisi hesaplaması, ithal edilen malın türüne, değerine ve gümrük bölgesinde depolama süresine bağlı olarak değişebilir. Ancak genel olarak gümrük gözetim vergisi, ithalatçının mallarını gümrük bölgesinde depolama süresi boyunca ödeyeceği bir vergi olduğundan, hesaplaması depolama süresi ve malın değerine göre yapılır. Gümrük gözetim vergisi, ithal edilen malın CIF (Mal Bedeli + Uluslararası Taşıma ve Sigorta Ücreti) değerinin yüzde 1’i olarak uygulanır. Depolama süresi ise ithalatçının tercihine göre belirlenebilir, ancak genellikle en fazla 180 gün olarak uygulanır.

Ülkeler kendi ekonomilerini korumak ve geliştirmek için dış ticaretteki gelişmeleri izler veya gözlemler ya da bunları kayıt altına almaya çalışırlar. Örneğin bir eşyanın ithalatı esnasında ithalat-ihracat dengesini kontrol altında tutmak, tüketicilerin güvenliğini ve sağlığını korumak, yerli üretici firmaların yaşayabilecekleri zararların önüne geçilmesini sağlamak için bir takım uygulamalar yapılması gerekmektedir. Bu yolla hem yerli üretici ve tüketici korunmakta, ithal yerli ürün dengesi oluşturulmakta ve ithalatçı yerli üretici arasındaki denge sağlanmaktadır.

İthalattaki gözetim uygulamalarından biri de Gümrük Gözetim vergisidir. Gümrük gözetim vergisi ise, ithalatçıların yurtdışından ithal ettikleri malların Türkiye’deki iç piyasaya sürmeden önce belirli bir süre gümrük bölgesinde depolanması zorunluluğuna karşılık gelen bir vergidir. Bu vergi yoluyla Türkiye’nin ithalat düzenlemelerini kontrol altında tutulmakta, Türk tüketicisinin sağlığı ve güvenliği ile yerel üreticileri korumaktadır. Bu vergi, yerli üreticilerin yabancı ürünlerle rekabet edebilmeleri için bir fırsat sunar. Bu şekilde, yerli üreticiler ithal ürünlere karşı rekabet edebilir ve ürünlerini daha uygun fiyata sunarak tüketiciler için daha rekabetçi bir pazar yaratabilirler.

Gümrük Gözetim Vergisi Nedir?

Gözetim uygulaması, bir eşyanın ithalatı esnasında, yerli üreticilerin zarar görmesini engellemek ve ithalat işleminden kaynaklanacak vergi kayıplarının önlenmesi amacıyla, eşyanın ithalatında üzerinden vergi hesaplanacak kıymet ile ilgili, adet başına asgari bir fiyat belirlenmesi uygulamasıdır. Diğer bir deyişle, bir malın ithalatının yerli üreticiler üzerinde zarar oluşturabilme potansiyelinin olup olmadığının tespit edilerek gerekli tedbirlerin alınması uygulamasıdır. . Gümrük gözetim vergisi, ithal edilen malın CIF (Mal Bedeli + Uluslararası Taşıma ve Sigorta Ücreti) değerinin yüzde 1’i olarak uygulanır. Depolama süresi ise ithalatçının tercihine göre belirlenebilir, ancak genellikle en fazla 180 gün olarak uygulanır.

İthalatta gözetim uygulaması, üretici firmaların ithalat ve ihracat işlemlerinde yaşayabileceği vergi ve benzeri sorunların önüne geçilmesi için yürürlüğe sokulan, en etkili uygulamalardan biridir. İthalat işlemlerinde uygulanan vergilendirme sistemlerinin, ürünlerin taban fiyatları göz önünde bulundurularak oluşturulması ve alınan gümrük vergilerinin de bunun üzerinden değerlendirilmesi, küçük ve orta ölçekli üretici işletmelerinin uluslararası alanda sektördeki diğer firmalar ile daha rahat rekabet içine girebilmesine yardımcı oluyor.

İthalatçılar yurtdışından ithal ettikleri malları bir süre gümrük bölgesinde depolamak zorundadır. Bu süre, ithal edilen ürünün türüne ve kullanım amacına bağlı olarak değişebilir. Örneğin, gıda ürünleri için süre 6 ay iken, bazı kimyasallar için süre 1 yıla kadar çıkabilir. Depo süresi boyunca da gümrük gözetim vergisi verilmektedir. Gümrük gözetim vergisi, ithalatçılar tarafından ödenen bir vergidir. Bu vergi yoluyla ithalatçılar mallarını gümrük bölgesinde depolayarak depo maliyetlerini karşılanmasını sağlar. Aynı zamanda malları piyasaya sürülmeden önce gerekli tüm testleri ve sertifikasyonları almaları için zaman kazanmasına olanak tanır. Aksi takdirde, ithalatçılar mallarını Türkiye’de piyasaya süremezler.

gumruk gozetim vergisi nedir
gumruk gozetim vergisi nedir

Gümrük Gözetim Vergisi Hesaplama

Gümrük gözetim vergisi hesaplaması, ithalatçının mallarını gümrük bölgesinde depolama süresi boyunca ödeyeceği bir vergi olduğundan, hesaplaması depolama süresi ve malın değerine göre yapılır. Gümrük gözetim vergisi, ithal edilen malın CIF yani Mal Bedeli + Uluslararası Taşıma ve Sigorta Ücretinin toplam değerinin yüzde 1’i olarak uygulanır. Depolama süresi ise ithalatçının tercihine göre belirlenebilir.

Örnek üzerinden Gümrük gözetim vergisini hesaplayacak olursak; bir ithalatçı, 100.000 USD değerindeki bir malı Türkiye’ye ithal ediyor ve 180 gün boyunca gümrük bölgesinde depolamayı planlıyor. Bu durumda, gümrük gözetim vergisi hesaplaması şöyle olacaktır:

  • CIF Değeri:000 USD Gümrük Gözetim Vergisi Oranı: %1 Depolama Süresi: 180 gün (6 ay)
  • Gümrük Gözetim Vergisi Hesaplaması: 100.000 USD x %1 = 1000 USD (Gümrük Gözetim Vergisi Tutarı) 1000 USD x 6/12 (6 ayın 12 aya oranı) = 500 USD (Gümrük Gözetim Vergisi Tutarı)

Yani, bu ithalatçı 100.000 USD değerindeki mal için 180 gün boyunca 500 USD gümrük gözetim vergisi ödemek zorundadır. Görüldüğü üzere gümrük gözetim vergisi hesaplaması  malın değeri ve depolama süresi gibi faktörlere bağlı olarak değişmektedir. Bu sebeple, ithalat sürecinde gereken tüm yasal düzenlemelere uygun olarak hareket etmeleri ve karmaşık ve çok sayıda prosedürü olan bu işlemler için ithalatçıların uzman görüşü alması ve önemlidir.

Gümrük Gözetim Vergisine İtiraz

İthalatçı, hatalı hesaplama nedeniyle yanlış tutarda gümrük gözetim vergisi ödemesi durumunda itiraz etme hakkına sahiptir. Vergi cezasında hata olması halinde 2 çeşit düzeltme yolu mevcuttur. Bunlardan ilki yargısal çözüm yolu iken ikincisi de idari çözüm yollarıdır. İdari çözüm yolları ise;

  1. Resen Düzeltilme

Vergi Usul Kanunu’nun 121. maddesinde ele alınan re’sen düzeltme, idarece tereddüde yol açmayacak şekildeki açık ve mutlak vergi hatalarının, herhangi bir başvuru aranmaksızın idarece kendiliğinden düzeltilmesidir. Vergi dairesinin hatayı görerek resen düzeltmesi durumunda; düzeltme mükellefin lehine ise bir yıl içinde iade yapılması gerekirken, düzeltme mükellefin aleyhine ise mükellef 30 gün içinde dava açmalıdır. Vergi dairesi re’sen düzeltme yetkisini yalnızca düzeltme zamanaşımı süresi içerisinde kullanabilmektedir.

  1. Başvuru Üzerine Düzeltme

Mükellefler vergi hatası olduğu gerekçesiyle dava açmak yerine ya da dava açma süresi geçtikten sonra ilgili vergi dairesinden hatanın giderilmesi talebinde bulunabilirler. Mükelleflerin düzeltme zamanaşımı süresi içinde vergi işlemlerindeki hataların düzeltilmesini talep etmeleri gerekmektedir. Başvuru üzerine vergi hatalarının düzeltilmesi dava açma süresi içinde ve dava açma süresi geçtikten sonra olmak üzere iki başlık altında incelenmeye çalışılmıştır.

  • Dava Açma Süresi İçerisinde

Mükellefler vergi hatası olduğundan bahisle doğrudan dava açma süresi içinde dava açabilecekleri gibi ilgili vergi dairesinden hatanın giderilmesi talebinde de bulunabilirler. Mükellefler, vergi muamelelerindeki hataların düzeltilmesini vergi dairesinden yazı ile isteyebilir. Düzeltme başvurusu posta ile taahhütlü olarak da yapılabilir. Düzeltme isteminin tarh ya da tahakkuk işlemine karşı yapılabilmesi mümkündür. Vergi hatalarının düzeltilmesine, ilgili vergi dairesi müdürü karar verir.  Vergi Dairesi Müdürü kendisine ulaşan düzeltme işlemlerini 30 gün içinde karara bağlar. Kendi aleyhlerine düzeltme yapılan kimselerin düzeltmeye karşı vergi mahkemesinde dava açma hakları bulunmaktadır.

Dava açma süresi içerisinde düzeltme talebi yapılır ve düzeltme talebi reddedilirse ya da 60 gün içerisinde cevap verilmez ise düzeltme talebinde bulunulduğu zamana kadar geçen süre de dikkate alınarak ve 30 günlük dava açma süresinden arta kalan süre içerisinde davanın açılması gerekir. Zira dava açma süresi içerisinde yapılan düzeltme başvuruları dava açma süresini durdurmaktadır. Öte yandan vergi dairesi tarafından kesin olmayan cevap verilmesi halinde beklenilecek süre 6 ayı geçmemelidir.

Hatalar düzeltme fişine dayanılarak düzeltilir. Düzeltme yoluyla yeni vergi veya cezanın tespitine düzeltme yoluyla tarh denilmektedir. Hatanın mükellef aleyhine yapılmış olması halinde, fazla vergi aynı fişe dayanılarak terkin ve tahsil olunmuş ise mükellefe iade edilir. Fazla alınan vergiler için iade edilmek üzere düzenlenen düzeltme fişinin bir nüshası, mükellefe tebliğ edilir. Mükellef tebliğ tarihinden itibaren bir yıl içinde parasını geri almak üzere müracaat etmediği takdirde hakkını kaybeder.

  • Dava Açma Süresi Geçtikten Sonra

Vergi muamelelerinde hatanın olduğu dava açma süresi geçtikten sonra da fark edilebilir. Mükellefler bu durumda yine vergi muamelelerindeki hataların düzeltilmesini vergi dairesinden yazılı olarak ya da taahhütlü posta ile isteyebilirler. Vergi dairesi tarafından düzeltme isteminin reddine karar verilmesi veya 60 gün içinde cevap verilmeyerek istemin reddedilmiş sayılması halinde, ret kararının mükellefe tebliği veya kararın reddedilmiş sayıldığı tarihten itibaren 60 gün için Maliye Bakanlığına şikâyet yolu ile başvurularak düzeltme isteminde bulunulabilir. Diğer bir deyişle de vergi mahkemesinde dava açma süresi geçtikten sonra yaptıkları düzeltme talepleri ret olanlar şikayet yolu ile Maliye Bakanlığına müracaat edebilme imkânına sahiptir.

Maliye Bakanlığına şikayet yolu ile yapılan müracaatın doğrudan reddedilmesi halinde 30 gün içinde dava açılması gerekirken; 60 gün içinde cevap verilmeyerek reddedilmiş sayılması halinde ise bu tarihten itibaren 30 gün içinde dava açılması gerekir. Vergi mahkemesi, bölge idare mahkemesi ve Danıştay’dan geçmiş olan muamelelerde vergi hataları bulunduğu takdirde, bu hatalar, yargı kararları kesinleşmiş olsa bile düzeltmeye konu edilebilir. Ancak; düzeltmenin yapılabilmesi için hatalar hakkında anılan yargı mercileri tarafından bir karar verilmemiş olması şarttır. Vergilendirme işlemlerindeki her hata Vergi Usul Kanunu’nun 117 nci ve 118 inci maddelerinde sayılan hatalar kapsamında değildir. Bu kapsamda olmayan hatalar ise, “düzeltme ve şikâyet” yoluyla düzeltilemez.

Ancak, yanlış hesaplanan vergi nedeniyle süreç oldukça zaman alabilir ve ithalatçının doğru şekilde hareket etmek için profesyonel destek alması gerekebilir. Bu nedenle, bir avukatla çalışmak faydalı olabilir. Avukat seçimi yaparken, gümrük ve ithalat konularında uzman olan bir avukatla çalışmak önemlidir. Avukat, ithalatçının haklarını savunmak ve doğru yasal süreçleri takip etmek için gereken bilgi ve deneyime sahip olmalıdır.

X
kadim hukuk ve danışmanlık