6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ile faturanın tanımlaması yapılmamış olup Vergi Usul Kanunu’nun (VUK) 229. Maddesince fatura tanımlanmıştır. Anılan madde hükmüne ile fatura, “satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya iş yapan tüccar tarafından müşteriye verilen vesika” olarak tanımlanmıştır. Vergi Usul Kanunu ile yapılan tanımlamadan da açıkça belli olduğu üzere fatura ticari ilişkilerde kullanılan önemli bir belgedir. Fatura, ticari ilişkiler için kayıtların tespit edilmesi için kullanıldığı gibi taraflar arasındaki akdin veya vergi kayıtlarının da ispatı için kullanılır. Türk Ticaret Kanunu 21. maddesine göre fatura, bir ticari işletme ile ilgili olarak tacirin,
- Bir mal satması,
- Bir mal üretmesi,
- Bir iş görmesi,
- Bir menfaat sağlaması durumunda karşı tarafa vermesi gereken ve bedeli ödenmiş ise karşı tarafın talebi üzerine bedelinin ödendiğini kayıt altına alan belge olarak karşımıza çıkmaktadır.
Türk Ticaret Kanunu hükmüne göre faturadan söz edebilmek için taraflar arasında sözleşmesel bir ilişkinin bulunması aranmaktadır. Fatura sözleşmenin yerine getirilmesi aşamasında kullanılan ticari bir belgedir. Fatura sözleşmenin şartlarını tespit eden değil, tespit edilmiş şartların bir kısmını göstererek, bu şartları belgeleyen bir ispat aracıdır.
Fatura Nedir?
Fatura, “satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya iş yapan tüccar tarafından müşteriye verilen vesika” olarak tanımlanmıştır. Ticari bir mal satışı yapan kişi tacir sayılır ve tacirler vergi mükellefidirler. Tacirler satış yapmalarını takiben satış yaptıkları kişiye fatura keserek satış yaptıkları malı belgelemiş olurlar. Türk Ticaret Kanunu 21. Maddesi gereğince faturayı teslim alan 8 gün içerisinde itiraz etmez ise fatura içeriğini kabul etmiş sayılır. Satın alan kişinin tacir olup olmamasına göre ticaret hukuku veya tüketici hukuku hükümlerine tabi olunur.
Fatura ticari bir malın tacirler arasında satımını belgeler. Satıcı tarafından fatura kesilip alıcıya iletilir ve alıcı da içeriği kabul ediyor ise anlaşma bedelini öder. Eğer alıcı fatura içeriğini kabul etmiyorsa faturanın kendisine tebliğ tarihinden itibaren 8 gün içerisinde fatura içeriğine itiraz eder. Bu durumda fatura artık tek başına ispat aracı olamaz.
Faturada Bulunması Gereken Bilgiler Hangileridir?
Vergi usul Kanunu 230. Maddesine göre faturada bulunması gereken bilgiler,
- Faturanın düzenlenme tarihi,
- Faturanın seri ve sıra numarası,
- Faturayı düzenleyenin adı, ticaret unvanı, iş adresi,
- Faturayı düzenleyenin bağlı bulunduğu vergi dairesi ve hesap numarası
- Müşterinin adı, ticaret unvanı, adresi, eğer varsa vergi dairesi ve hesap numarası,
- Malın veya hizmetin nevi miktarı, tutarı,
- Satılan malların teslim tarihi, irsaliye numarası,
- Faturayı düzenleyen firmanın ticaret sicil numarası, MERSİS numarası,
- Kaşe ve imzadır.
Faturalar sıra numarasıyla düzenlenmektedir. Faturaların mürekkepli kalemle, daktilo veya bilgisayar ortamında doldurulması gerekmektedir. Faturanın baş tarafında iş sahibi veya iş sahibinin vekilinin imzası bulunmalıdır. Fatura malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami 7 gün içerisinde düzenlenmelidir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılma yaptırımına uğramaktadır. Faturanın müşteriye teslim edilmiş olma durumunu ispat etmek zorunluluğu satıcı taraftadır.
Faturanın İspat Gücü Nedir?
Türk Ticaret Kanunu’nun 21. Maddesine göre;
(1) Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir.
(2) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.
(3) Telefonla, telgrafla, herhangi bir iletişim veya bilişim aracıyla veya diğer bir teknik araçla ya da sözlü olarak kurulan sözleşmelerle yapılan açıklamaların içeriğini doğrulayan bir yazıyı alan kişi, bunu aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde itirazda bulunmamışsa, söz konusu teyit mektubunun yapılan sözleşmeye veya açıklamalara uygun olduğunu kabul etmiş sayılır.
Hükmü verilmiştir.
İlgili kanun hükmüne göre, kişiler kendilerine tebliğ edilen faturaya 8 gün içerisinde itiraz etmezler ise fatura içeriğinin doğru olduğunu ve faturada yazan borç miktarının taraflar arasında yapılan sözleşmesel ilişkiden kaynaklandığını kabul etmiş olmaktadırlar. Faturaya süresi içerisinde itiraz yapılması durumunda fatura içeriğinin doğru olduğunu ve faturada yazan borç miktarının taraflar arasındaki akdi ilişkiden kaynaklandığını faturayı düzenleyen tacirin ispat etmesi zorunluluğu doğmaktadır.
Fatura içeriğinin aksine yönelik faturaya süresinde itiraz etmeyen taraf iddiasını yazılı delillerle kanıtlamak zorunda kalır. Yazılı sözleşmeye uygun düzenlenmeyen faturaya itiraz edilmemesi halinde ise faturaya itiraz etmeyen alıcı veya tüketici fatura içeriğini kabul etmiş sayılmamaktadır. Bir başka yönden bakıldığında 8 gün içinde faturaya itiraz etmiş olduğunu kanıtlayamayan alıcı-tüketici için faturada yazılı bedel bağlayıcı olmaktadır. Faturanın düzenlenmiş olması tek başına akdi ilişkinin varlığını da ispat etmemektedir.
Satıcı ile alıcı arasında Türk Ticaret Kanunu’nun 21/3 maddesinde belirtildiği üzere: “Telefonla telgrafla herhangi bir iletişim veya bilişim aracı ile veya diğer bir teknik araçla ya da sözlü olarak kurulan sözleşmeler ile yapılan açıklamaların içeriğini doğrulayan bir yazıyı alan kişi aldığı tarihten itibaren 8 gün içinde bir itirazda bulunmamışsa söz konusu teyit mektubunun yapılan sözleşmeye ve açıklamalara uygun olduğunu kabul etmiş sayılır.” hükmü verilmiştir. Anılan hükme göre, fatura düzenleyen aleyhine delil olduğu gibi kendisi faturayı düzenlemediği halde kendisine tebliğinden itibaren 8 gün içinde itiraz etmeyen gerçek ya da tüzel kişi aleyhine de delil olabilecektir.
Faturaya İtiraz
Türk Ticaret Kanunu’nun 21. maddesinin 2. fıkrasına göre;“ (2) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.” hükmü bulunmaktadır. Yasal olarak, fatura içeriğine kısmen veya tamamen itiraz yapılabilmektedir. Yapılan itirazlarda dikkat edilmesi gereken hususlar,
- Fatura tutarının tamamına yapılan itirazlarda, fatura aslının muhataba iade yapılması önemlidir.
- İtirazın kısmi olması halinde ise herhangi bir faiz ödemesine maruz kalmamak için itiraz olunmayan kısma yönelik ödemenin yapılması önemli olmaktadır.
Fatura yasal 7 günlük düzenlenme süresi içerisinde alıcıya ulaştırılır. Alıcının faturayı aldıktan sonra faturada yer alan bilgilere ve faturanın kendisine 8 gün içerisinde itiraz etme hakkı bulunmaktadır. Alıcı eğer 8 günlük süre içerisinde faturaya itiraz etmez ise faturayı kabul etmiş sayılmaktadır.
Faturaya itiraz sürecinin başlangıcı açısından faturanın tebliğ edilmesi önemli bir husustur. Faturaya itiraz sürecinin alıcıya tebliğ ile başladığı dikkate alındığında faturanın tebliğ tarihini gösterecek şekilde verilmesi önemlidir. Tebliğ tarihinin tespitinin kolaylaştırılması amacıyla tebligatın noter aracılığıyla, kargo yoluyla, iadeli taahhütlü veya güvenli elektronik posta ile e posta şeklinde gönderilmesi tercih edilmelidir.
Faturaya Kimler İtiraz Edebilir?
Faturaya itiraz etme hakkının kullanılması için alıcının tacir olma zorunluluğu bulunmamaktadır. Faturaya itiraz hakkı sadece tacirlere tanınmış bir hak olmayıp ticari ilişki içerisinde girmiş bulunan herkese tanınmış bir haktır. Tacir olması beklenilen taraf kanunen satıcı tarafıdır.
Fatura malı satın alan ve malı satın alan kişiler arasındaki sözleşmesel ilişkiyi ispatlayan bir belge niteliğindedir. İçeriğinde malın satış bedeli veya verilmiş olan hizmetin durumu, malın ölçüleri veya şekli gibi bilgileri içeren ve bu bilgilerin ispatına yarayan belgedir. Faturayı alan kişi 8 gün içerisinde fatura ve içeriğine itiraz ederse satıcı, faturanın alıcı ve satıcı arasındaki sözleşme koşullarına göre düzenlendiğini ispat külfeti altına girmektedir.
Faturaya İtiraz Süresi Ne Kadardır?
Faturaya itiraz, faturanın teslim alındığı günden itibaren 8 gün içerisinde yapılmalıdır. Örneğin ayın 2’sinde tebliğ edilen fatura için son itiraz etme günü ayın 10’udur.Alıcı tarafından yapılan itirazın sekiz günlük itiraz süresi içerisinde karşı tarafa varması gerekmez.
Sekiz günlük faturaya itiraz süresi içerisinde itiraz edildiği takdirde fatura içeriğinin sözleşmeye uygun olduğunu ispat etme yükü faturayı veren satıcıya ait iken; itiraz süresinin geçmesinden sonra itiraz yapılması halinde, fatura içeriğinin sözleşmeye uygunluğunu ispat etme yükümlülüğü faturayı alan alıcı tarafına geçmiş olmaktadır.
Faturaya İtiraz Edilmemesi Halinde Neler Olur?
Satıcı tarafından düzenlenen faturaya alıcının 8 gün içerisinde itiraz etme hakkı bulunmaktadır. Alıcı 8 gün içerisinde itiraz etmediği takdirde faturayı ve içeriğini hukuken kabul etmiş sayılacaktır. Ancak faturaya süresi içerisinde itiraz edilmemiş olması faturanın gerçekten taraflar arasındaki ticari sözleşmeye uygun olarak düzenlendiği sonucunu doğurmamaktadır. İtiraz edilmemiş olması faturadaki her bilginin doğru olduğunun kabul edilmesi veya malın alıcıya teslim edildiği sonucunu da doğurmamaktadır.
Alıcının faturaya süresi içerisinde itiraz etmemiş olması sebebiyle faturanın içeriğinin tamamen doğru olduğunun kabulü doğru değildir. Faturaya itiraz edilmemiş olması sadece faturayı düzenleyen satıcıyı fatura içeriğini ispat külfetinden kurtarmaktadır.
Faturaya İtiraz Nasıl Yapılır?
Faturaya itiraz için kanunda herhangi bir şekil şartı düzenlenmemiştir. Alıcı taraf faturaya yazılı itiraz edebileceği gibi sözlü olarak da itiraz edebilir. Ancak itiraz yapılmasında şekil serbestisi olmasının istinası mevcuttur. Sözleşmenin her iki tarafının da tacir olması durumunda artık şekil serbestisi kuralı uygulanmaz. Tacirler arasında faturaya itiraz yapabilmenin şekil şartı bulunmaktadır. Sözleşmenin her iki tarafının da tacir olması durumunda hem faturanın gönderilmesi hem de faturaya itirazın yapılabilmesi için noter aracılığıyla, iadeli taahhütlü mektupla, telgraf veya güvenli elektronik imza ile gönderilmesi gerekmektedir.
Faturanın İspat Gücü ve Faturaya İtiraz Yargıtay Kararları
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi, 08.02.2016 tarih, 2015/5485 E. 2016/550 K. Sayılı kararı
- Faturanın İspat Gücü ve Faturaya İtiraz
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 27.06.2003 tarih ve 2001/1 E., 2003/1 K. sayılı ilamında da açıklandığı üzere; Bir faturayı alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde faturanın içerdiği bilgilere itiraz etme hakkına sahiptir. Aksi taktirde …/…
faturanın içeriğini kabul etmiş sayılır.(Dava tarihinde yürürlükte olan 6102 sayılı TTK’nın m. 21/2.) Bu hüküm, fatura içeriğinden kabul edilen hususlara ilişkin olarak, faturayı düzenleyenin lehine; adına fatura düzenlenenin aleyhine bir karine getirmektedir. Bu karine, faturanın ispat gücüne yönelik bir düzenlemeyi ortaya koymaktadır. Diğer anlatımla, fatura, düzenleyen aleyhine delil olduğu gibi, kendisi faturayı düzenlemediği halde tebliğinden itibaren sekiz gün içinde itiraz etmeyen aleyhine de delil olabilecektir. Faturanın adına tanzim edilen aleyhine ispat vasıtası olması, yani, faturayı alan kişinin fatura kendinden sadır olmamakla birlikte aleyhine delil teşkil etmesi TTK’nın 21. maddesinin 2. fıkrasında düzenlenen ve yukarıda ayrıntısı açıklanan bu karineden kaynaklanmaktadır. İşin bedeli sözleşme kurulurken kararlaştırılmış olup, fatura ise bu aşama ile ilgili değil, ifa safhası ile ilgili bir belgedir. Fatura öncesinde taraflar arasında borç doğurucu hukuki ilişkinin bulunması, faturanın da bu ilişki nedeniyle düzenlenmiş olması gerekir. Faturayı alan (faturayı defterlerine kaydetmemesi koşulu ile) akdi ilişkiyi inkâr ettiğinde, faturayı gönderenin önce akdi ilişkiyi kanıtlaması gerekir. Fatura, sözleşmenin kurulması safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin bulunması gerekir. 6102 sayılı TTK’nın 21. maddesinin 2 ve 3. fıkrasındaki karine aksi ispat edilebilen adi bir karinedir. 2. fıkra gereği sekiz gün içinde faturaya itiraz edilmesi durumunda fatura içeriğinin doğru olduğunu faturayı düzenleyen tacirin ispat etmesi gerekir. Taraflar arasında bu tür bir sözleşme ilişkisi yoksa, düzenlenen belge fatura değildir. Bu belge belki icap olarak kabul edilebilir ki, buna itiraz edilmemesi, anılan 21/2. madde hükmü anlamında sonuç doğurmaz. Öte yandan, sadece faturanın tebliğ edilmiş olması akdi ilişkinin varlığını ispatlamaz. Karşı tarafın akdi ilişkiyi inkâr etmesi halinde tacir, öncelikle akdi ilişkiyi başkaca delillerle ispatlamalıdır. Akdi ilişkinin ispatlanamaması halinde faturanın anılan fonksiyonundan yararlanma imkânı yoktur. Faturanın ispat aracı olması, ancak niteliği gereği faturaya geçirilmesi gereken bilgiler (olağan içerik) hakkında geçerlidir. Sözleşmenin ifa safhasıyla ilgili olarak düzenlenen faturanın şekli ve kapsamının ne olması gerektiği konusunda, Türk Ticaret Kanunu’nda özel bir hüküm bulunmamakta, anılan Yasa’nın 21. maddesinde neyi ifade ettiği açıklanmaksızın faturanın içeriğinden söz edilmektedir. Faturanın zorunlu içeriği ve şekil şartlarına ilişkin ayrıntılı düzenleme Vergi Usul Kanunu’nda yer almaktadır. Faturanın olağan içeriği, akdin ifası ile ilgili hususlarla sınırlıdır (VUK’nın m. 230). Dolayısıyla, faturanın içeriği, faturanın bu temel niteliğine uygun olmadığı takdirde, sekiz günlük itiraz süresinin geçirilmesi bu hususları yazılı delil haline getirmez. Faturaya itiraz, faturanın teslim alındığı tarihten itibaren sekiz gün içinde yapılmalıdır. İtirazın sekiz gün içinde karşı tarafa varması şart değildir. Sekiz günlük süre, hak düşürücü süre veya zamanaşımı süresi değildir. Sadece ispat yükünün yer değiştirmesi açısından önem taşır. Sekiz günlük süre içinde itiraz edildiği taktirde, fatura içeriğinin sözleşmeye uygun olduğunu ispat külfeti faturayı veren tarafa ait iken, sekiz günlük sürenin geçmesinden sonra itiraz edilmesi halinde, fatura içeriğinin sözleşmeye uygun olmadığını ispat külfeti faturayı alan tarafa ait olur. Faturayı alan her türlü delille bu külfeti yerine getirebilir. (Geniş bilgi için Bkz: Prof. Dr. Sami Karahan, Ticari İşletme Hukuku, 23. Baskı, Eylül 2012, Konya; Sh 111 vd.)
Faturanın tebliği şekle bağlı değildir, yazılı veya sözlü herhangi bir şekilde yapılabilir. Muhatap hazır ise kendisine elden verilmesi, değil ise herhangi bir şekilde gönderilmesi mümkündür. Ancak, uyuşmazlık halinde ispat kolaylığı açısından, fatura tebliğinin noter aracılığıyla ya da imza karşılığı elden tebliğ yolu ile ya da telgraf, teleks yolu ile veya PTT aracılığıyla ya da faks çekilmesi yahut güvenli elektronik imza ile elektronik posta gönderilmesi şeklinde yapılması uygundur. Faturaların borçluya tebliğ edilip edilmediği, itiraza uğrayıp uğramadığı belirlenmeli, faturaların tebliğ edilmiş ve 8 günlük itiraz süresi içerisinde itiraz edilmemiş olduğunun tespiti halinde faturaların içeriğinin sözleşmeye uygun olduğunun alacaklı tarafça kanıtlanmış olduğu ve sadece fatura içeriğinin kesinleştiği, bunun aksinin yani faturaların içeriğinin sözleşmeye uygun olmadığının ve kesinleşmediğinin kanıt yükünün bu kez borçluya geçtiği kabul edilmelidir. Faturaların tebliğ edildiğinin alacaklı tarafça kanıtlanamaması ya da kanıtlanıp da süresinde iade edildiğinin borçlu tarafça kanıtlanması halinde, borçlu taraf alacaklının hizmet vermediğini savunmakta ise, faturaya konu hizmetin verildiğinin alacaklı tarafça kanıtlanması; borçlunun faturaları tebliğ alıp süresinden sonra iade etmesi halinde de faturanın alacaklı tarafça gönderilmesi şeklindeki icabı, borçlunun (faturayı defterine kaydetmemek ve hizmet almadığını savunmak suretiyle), kabul etmemesi ya da borçlunun faturayı kendi defterine kaydetmekle birlikte süresinde itiraz ve iade etmesi halinde hizmetin verildiğini yine alacaklının kanıtlaması gerekeceğinden, bu doğrultuda alacaklının delillerinin toplanıp değerlendirilmesi, şayet borçlunun faturaları kendi defterlerine kaydetmesi (faturaları deftere kayıt öncesinde ya da sonrasında süresi geçtikten sonra itiraz ve iade etmiş olması) halinde alacaklının (hizmet vermiş olsun ya da olmasın) HMK’nın 222. (6762 sayılı TTK’nın 84. ve 85.) maddesi uyarınca alacağını ispatladığının kabul edilmesi gerektiği gözetilmelidir.
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi, 22.1.2014 tarih, 2013/7406 E.2014/358 K. Sayılı karar
- Faturanın İspat Gücü ve Faturaya İtiraz
Mahkemece, taraflar arasında akdi ilişki olup olmadığı hususunda yapılan inceleme ve araştırmanın yetersiz olduğu, davacı tarafça, takip dayanağı faturanın davalı tarafa tebliğ edildiği iddia edilmiş olup, faturanın kargoyla gönderildiği ve teslim alındığı ileri sürüldüğünden, Mahkemece, davacı vekilinin faturanın tebliğiyle ilgili belgeleri sunması sağlanarak faturanın davalıya ya da çalışanına tebliğ edilip edilmediği araştırılıp; 6102 Sayılı T.T.K.nın 21/2. maddesi uyarınca faturanın tebliğ edilmiş olması halinde içeriğinin kabul edilmiş sayılacağı da göz önünde bulundurularak taraflar arasındaki akdi ilişki kurulmuş olduğunun tespiti halinde … icra dairesinin yetkisinin belirlenmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır, denilerek Yerel Mahkeme kararının BOZULMASINA karar vermiştir.
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi,14.10.2014 tarih, 2014/11846 E. 2014/15110 K. Sayılı karar
- Faturanın İspat Gücü ve Faturaya İtiraz
Somut olay bakımından ispat külfetinin davacıda olduğu ve davacının davalıya mal teslim ettiğini usulüne uygun delillerle kanıtlaması gerektiği belirtilmiştir. Bozmaya uyularak yapılan yargılama sırasında davacı vekili, Kağıthane Vergi Dairesi Müdürlüğü’ nden dava konusu faturaya ilişkin BA-BS formlarının celbedilerek incelenmesini talep etmiştir. Bu durumda mahkemece davacının belirtilen bu delili üzerinde durulup, celp edilecek formların incelenmesi sonucunda davalı tarafın dava konusu faturayı ilgili vergi dairesine bildirmesi halinde, bu bildirimin fatura kapsamındaki malların teslim alınmış olduğunu göstereceği hususu gözetilerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.” denilerek eksik inceleme ile kurulan hükmün BOZULMASINA karar verilmiştir.