Devlet Memurları Kanunu 63. Madde (DMK)
İşe Başlamama Halinde Yapılacak İşlem
Bir göreve ilk defa veya yeniden atananlardan belge ile ispatı mümkün zorlayıcı sebepler olmaksızın 62’nci maddedeki süre içinde işe başlamayanların atanmaları iptal edilir ve bunlar 1 yıl süreyle Devlet memuru olarak istihdam edilemezler. Bunların belge ile ispatı mümkün zorlayıcı sebepler nedeniyle göreve başlamama hali iki ayı aştığı takdirde atama işlemi atamaya yetkili makamlarca iptal edilir.
Başka yerdeki bir göreve atananlardan 62. maddedeki süre içinde hareket ederek belli yol süresi sonunda yeni görevlerine başlamayanlara, eski görevlerinden ayrılış ve yeni görevlerine başlayış tarihleri arasında aylık verilmemek şartı ile 10 günlük bir süre daha verilebilir. Belge ile ispatı mümkün zorlayıcı sebepler olmaksızın bu süre sonunda da yeni görevlerinde işe başlamayanlar memuriyetten çekilmiş sayılırlar.
- İlgili Makale:
- 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu (DMK) Tam Metin:
Devlet Memurları Kanunu 63. Madde Açıklaması
İlk defa, yeniden veya yer değiştirmek suretiyle atanmalarda; en geç (1-15) günlük yol süresi kullanılarak göreve başlanması gerekir. Ancak ilk defa atamalarda zorunlu nedenlerle görevlerine başlayamayanların, yol sürelerine ek olarak iki aylık daha süre verilir. Görevlerine bu iki aylık süre sonunda da başlamayanların atamaları bu verilen ek süreden sonra iptal edilir. Şayet mazeretini belgelendirerek bu iki aylık sürede göreve başlayamadığını ispatlarsa kişi göreve başlatılır. Aksi halde (1-15) yol süresi sonuna kadar mazeretsiz olarak görevine başlamayanların atamaları iptal edilir. Bunlar bir yıl geçmeden de yeniden memurluğa atanamaz. Bir yıl geçtikten sonra KPSS sınavına katılarak bu sınav sonucuna göre atamaları yapılır.
Mazeretleri veya zorunlu nedenlerle atandıkları görevlerine başlayama yanlar yol süresi içinde veya bu sürenin sonunda durumlarını atamalarını yapacak kurumlarına bildirmelidirler. Aksi halde kurumlar ilgilinin mazeretinden haberdar olamayacakları için atamaları iptal edecek ve idari işlemlerde istikrarsızlık olacaktır.
Halen memur olarak çalışmakta iken başka yerdeki göreve naklen atanan bir memur 62’nci madde de belirtilen (1-15) günlük süre içinde yeni atandığı görev yerine başlamaz ise, aylık verilmemek suretiyle 10 günlük ek süre verilebilir. Bu süreyi verip vermemek idarenin takdirindedir. İdare isterse bu süreyi vermeden de (1-15) günlük yol süresi sonunda 10 gün mazeret siz olarak görevine başlamayan memuru müstafi sayabilir. Bilindiği üzere mazeretsiz ve kesintisiz on gün göreve gelmeyen memur 657 sayılı Kanunun 94’üncü maddesi çerçevesinde müstafi sayılmaktadır. Aynı yerdeki bir göreve atanan ve atamayı tebliğ ettiği günü takip eden mesai gününde işe başlaması gereken bir memur bu sürede göreve başlamaz ise hemen müstafi sayılmaz. Müstafi sayılabilmesi için kesintisiz ve mazeretsiz on gün atandığı bu yeni görevine (yol süresi hariç) başlamaması koşulu aranır.
Diğer taraftan; başka personel kanunlarına tabi olarak en az iki yıl görev yaptıktan sonra 657 sayılı Kanun kapsamındaki kurumlara atanacaklar ile yeniden memurluğa atanacaklar yeni bir açıktan atama izni alınmak suretiyle atamaları yapılır.
Devlet Memurları Kanunu 63. Madde İşe Başlamama Halinde Yapılacak İşlem Emsal Kararlar
Danıştay On Birinci Dairesi E:2000/9268, K:2003/1330
- Devlet Memurları Kanunu 63. Madde
- İşe Başlamama Halinde Yapılacak İşlem
Olayda, idare mahkemesince, 657 sayılı Yasanın 170.maddesi uyarınca kanuni izinlerini kullanmakta iken görev yeri değişenlerin aylıklarının izin bitimine kadar eski kadro görevinden ödeneceği, bu nedenle 18.11.1997 tarihinde yeni görevine başlayan davacının 1997 yılı Kasım ayı maaşının eski kadro görevinden ödenmesi gerektiği gerekçesiyle hüküm kurulmuş ise de, söz konusu maddede kanuni izin süresi içinde naklen atanan memurların maaşlarının hangi görev yerinden ödeneceği açıklanmış olup evvelki görev kadrosu üzerinden ödeneceğine dair bir açıklık getirilmemiştir. Bu durumda, atama işlemini 13.8.1997 tarihinde tebellüğ eden davacı bu tarihten itibaren yeni kadro unvanı için öngörülen aylığa hak kazandığından kendisine atandığı kadro unvanı aylığının ödenmesinde hukuka aykırılık, aksi yöndeki idare mahkemesi kararında ise hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davalı idare temyiz isteminin kabulüyle Ankara 4. İdare Mahkemesinin 26.06.1998 günlü ve E:1998/20, K:1998/691 sayılı kararının bozulmasına, yargılama giderlerinin bozma üzerine verilecek kararda göz önünde bulundurulmasına 18.03.2003 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Danıştay On Birinci Dairesi E:2004/5151, K:2006/6415
- Devlet Memurları Kanunu 63. Madde
- İşe Başlamama Halinde Yapılacak İşlem
Dosyanın incelenmesinden, PTT Genel Müdürlüğünde Daire Başkan yardımcısı olarak görev yapmakta iken 18.7.2002 günü Yönetim Kurulu Kararı ile Daire Başkanlığına atanan ve bu görevine 22.7.2002 tarihinde başlayan, yıllık ve sıhhi iznini kullandığı 17.12.2002 tarihinde de müşavir olarak ataması yapılan davacının APS yoluyla tebliğ edilen atama işlemini 18.12.2002 tarihinde tebellüğ ederek 11.3.2003 tarihinde yeni görevine başladığı, davalı idarece davacının fiilen altı ay makam tazminatı ödenmesini gerektiren görevde bulunmadığından bahisle makam tazminatı ve buna bağlı olarak ödenen görev tazminatının kesilmesi üzerine anılan işlemin iptali istemiyle temyizen bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Olayda, 18.7.2002 tarihinde Daire Başkanı olarak atanan davacının, 18.12.2002 tarihinde müşavirliğe atanmasına ilişkin işlemi tebellüğ etmesiyle birlikte bu tarihten itibaren eski kadrosuyla ilişiği kesilmiş olup yeni bir hukuki statüye girdiği açıktır. Bu durumda, 18.7.2002 tarihinde atandığı Daire Başkanlığı görevini 18.12.2002 tarihine kadar yürüten davacının 6 ay süreyle Daire Başkanlığı yapmaması nedeniyle (IV) sayılı Makam Tazminatı Cetvelinin (10/a) sırası uyarınca makam tazminatından ve buna bağlı olarak görev tazminatından yararlanmasına imkan bulunmadığından, davacının makam ve görev tazminatının kesilmesine ilişkin işlemde hukuka aykırılık, bu işleme karşı açılan davada dava konusu işlemi iptal eden idare mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Danıştay On İkinci Dairesi E:1997/2485, K:1998/2061
- Devlet Memurları Kanunu 63. Madde
- İşe Başlamama Halinde Yapılacak İşlem
Emniyet Müdürlüğü emrinde polis memuru olarak görev yapan davacının, 06.05.1996 tarihinde … Emniyet Müdürlüğünde göreve başlamak üzere ilişiğinin kesildiği, ancak mehil müddeti sonunda 21.05.1996 tarihinde istifa dilekçesi vererek göreve başlamaması üzerine de, davalı idarece 657 sayılı Yasanın 94.maddesi uyarınca eski görevinden ilişiğinin kesildiği tarih esas alınarak görevinden çekilmiş sayıldığı, bu durumda davacının 10 yıllık hizmetini tamamlamasına 6 gün kaldığını ve hizmetini tamamlamadığı için de silahının geri alınacağını, ancak mehil müddeti sonunda ayrılmış sayılması durumunda 10 yıllık hizmetini tamamlayacağının anlaşıldığı; yukarıda anılan yasa hükümlerinin değerlendirilmesinden, mehil müddeti sonunda, göreve başlamama halinde mehil müddeti sonunda; istifanın kabulü halinde de istifa tarihi itibari ile görevlinin çekilmiş sayılması gerektiği ve her iki halde de kamu görevlilerinin çekilmiş sayıldığı tarihe kadarki memurluk hak ve yükümlülüklerinin devam ettiği, davacının da istifa dilekçesini verdiği 21.05.1996 tarihine kadar geçen mehil müddetinin yasal hakkı olduğunu, bu durumda davacının mehil müddeti sonunda istifa dilekçesini verdiği 21.05.1996 tarihi itibari ile çekilmiş sayılması gerekirken, mehil müddeti yok sayılarak 06.05.1996 tarihi itibariyle çekilmiş sayılması işleminde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline hükmedilmiştir.
İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür. Konya İdare Mahkemesince verilen 09.04.1997 günlü, E: 1996/1129, K: 1997/271 Karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep de bulunmadığından temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına 14.09.1998 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Danıştay Beşinci Dairesi E:1981/294, K:1985/319
- Devlet Memurları Kanunu 63. Madde
- İşe Başlamama Halinde Yapılacak İşlem
Dava, Eğitim Enstitüsü marangozluğundan aynı yerde Milli Eğitim Müdürlüğü müstahdemliğine naklen atanan davacının, 657 sayılı kanunun 62/a maddesinde belirtilen süre içinde yeni görevine başlamadığı gerekçesiyle görevden çekilmiş sayılmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun atamalarda görev yerine hareket ve işe başlama süresi başlıklı 62. maddesinde ilk defa yeniden veyahut yer değiştirme suretiyle; a) Aynı yerdeki görevlere atananlar, atama emirlerinin kendilerine tebliğ gününü izleyen iş günü içinde işe başlamak zorundadırlar hükmü yer almış olup, aynı kanunun işe başlamama halinde yapılacak işlem başlıklı 63. maddesinde ise Bir göreve ilk defa veya yeniden atananlardan belge ile ispatı zorlayıcı sebepler olmaksızın 62. maddedeki süre içinde işe başlamayanların atanmaları iptal edilir. Bunların belge ile ispatı mümkün zorlayıcı sebepler nedeniyle göreve başlamama hali iki ayı aştığı takdirde atama işlemi atamaya yetkili makamca iptal edilir.
Başka yerdeki bir göreve atananlardan 62. maddedeki süre içinde hareket ederek belli yol süresi sonunda yeni görevlerine başlamayanlara memuriyetten çekilmiş sayılır denilmektedir. İncelenen dosyada, aynı yer içinde görev yeri değiştirilen davacının hükmü yukarıda yazılı 62.maddenin (a) bendindeki süre içinde yeni görev yerine başlamadığı gerekçesiyle görevden çekilmiş sayıldığı anlaşılmaktadır.
Yukarıda belirtildiği gibi 63.maddede, bir göreve ilk defa veya yeniden atananlar ile başka yerdeki bir göreve atananların, 62. maddede belirtilen süre içinde göreve başlamama hali düzenlenmiş olup, aynı yerdeki göreve atama halinde nakillerinin tebliğ gününü izleyen iş günü işe başlamama hali düzenlenmemiştir. Nitekim 62. maddede aynı yerdeki göreve atama ile başka yerdeki göreve atamada, işe başlamak için farklı başlıklar altında farklı süreler düzenlenmiştir. Belirtilen nedenlerle, aynı yerdeki bir başka göreve atanan davacının atama emrinin tebliğini izleyen iş günü yeni görevine başlamadığı gerekçesiyle görevden çekilmiş sayılmasına ilişkin işlemde hukuka uyarlık görülmediğinden iptaline karar verildi.
Danıştay Beşinci Dairesi E:1990/853, K:1990/833
- Devlet Memurları Kanunu 63. Madde
- İşe Başlamama Halinde Yapılacak İşlem
İstanbul 4. İdare Mahkemesinin 20.03.1987 günlü, 1987/107 sayılı kararı üzerine 21 Eylül 1987 tarihli onayla Diş Hekimliği Fakültesi Ağız Diş ve Çene Hastalıkları ve Cerrahi Anabilim Dalı araştırma görevlisi kadrosuna 1 yıl süre ile atandığının 17.11.1987 tarihinde davacıya bildirildiği, davacının ise 27.11.1987 günlü dilekçe ile ülke dışında bir sağlık kuruluşu ile 15.04.1987 tarihinde sözleşme imzaladığı ve 15.04.1988 tarihine kadar ücretsiz izinli sayılmasını istediği, durumun rektörlüğe intikali üzerine Üniversite Rektörlüğünden alınan 17.12.1987 günlü, 32254 sayılı yazı üzerine, yasal süresi içinde göreve başlamadığı gerekçesiyle atama onayının iptal edildiği dava dosyasında bulunan bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. 657 sayılı Yasanın sözü geçen 63. maddede belirtilen iki aylık süre içinde davacının göreve başlayamayacağı 27.11.1987 günlü dilekçesi ile çekişmesiz hale geldiğinden atama işleminin iptalinde mevzuata aykırılık bulunmamaktadır.
Her ne kadar 2547 sayılı Yasanın 33/A maddesine göre araştırma görevlileri fakültelerde dekanın olumlu görüşü üzerine rektörün onayı ile atanmakta ve yetki paralelliği kuralı uyarınca atama onayının da aynı usulle iptali gerekmekte ise de, iki ay içinde göreve başlayamayacağı hususunu kendi dilekçesi ile açıklayan davacının atama işleminin, 657 sayılı Yasanın 63. maddesinin buyurucu kuralı karşısında ve İstanbul Üniversitesi Rektörlüğünün 17.12.1987 günlü ve 32254 sayılı yazısındaki öneri uyarınca dekan tarafından iptal edilerek davacıya tebliğ edilmiş olmasının davaya konu olan işlemin iptalini gerektirecek nitelikte bir usul sakatlığı taşıdığını kabule olanak bulunmamaktadır. Kaldı ki dekanlık işlemi … Üniversitesi Rektörlüğünce 4 Mart 1988 günlü olurla onaylanmış ve böylece Yasada öngörülen usul yerine getirilmiş olduğundan dava konusu işlemde yetki unsuru yönünden de yasaya aykırılık yoktur.