Devlet Memurları Kanunu 41. Madde (DMK)
Sınıflandırmada Öğrenim Unsuru
Genel olarak ortaokulu bitirenler memur olabilirler. Ortaokul mezunlarından istekli bulunmadığı takdirde ilkokulu bitirenlerin de alınması caizdir. Bir sınıfta belli görevlere atanabilmek veya bu görevlerde belli derecelere yükselebilmek için, kuruluş kanunları veya bu kanun, Cumhurbaşkanlığı kararnameleri ve kuruluş kanunlarına dayanılarak çıkarılacak yönetmelikler ile işin gereğine göre daha yükseköğrenim dereceleri veya muayyen fakülte, okul veya öğrenim dallarını veya meslek içi veya meslekle ilgili eğitim programlarını bitirmiş olmak veya yabancı dil bilmek gibi şartlar konulabilir.
- İlgili Makale:
- 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu (DMK) Tam Metin:
Devlet Memurları Kanunu 41. Madde Açıklaması
Kurumlar; kuruluş kanunlarına veya 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa dayanılarak çıkan yönetmelik hükümleriyle memur olarak atanacaklara üst dereceden bir öğrenim şartı, kadro veya görevi için belirli eğitim programı veya sertifikası şartı, belirli okul, bölüm ve yabancı dil gibi şartlar getirebilirler.
Mevzuatında; bu ve benzeri şartların belirtildiği kurum veya kuruluşa atanacak memurlar için bu şartların taşınması zorunlu olup, ilgili kurum da bu hususta bağlayıcı yetkiye sahiptir. Yani ilgili kamu kurum ve kuruluşu mevzuatında belirtilen şartları taşıyan memurun alınmasında takdir yetkisini kullanamaz. Aynı kadro için bir kurumda yabancı dil şartı aranmazken diğer kurumda meri mevzuatındaki hüküm gereği yabancı dil şart konulmuşsa, bu şartın konulduğu kuruma ataması yapılacak memur için yabancı dil bilme şartı veya belgesi talep edilir. Bu şartı taşımıyorsa atama yapılamaz. Yani kurumlar başka kurumları mukayese ederek mevzuatında ki yazılı şartları görmezden gelerek uygulama yapamaz.
Devlet Memurları Kanunu 41. Madde Sınıflandırmada Öğrenim Unsuru Emsal Kararlar
Danıştay Beşinci Dairesi E:1995/4153, K:1997/863
- Devlet Memurları Kanunu 41. Madde
- Sınıflandırmada Öğrenim Unsuru
Dava, Diyanet İşleri Başkanlığı Merkez Teşkilatında memur olarak çalışan davacının Lise mezunu olarak 4. derece 9. kademede bulunduğundan bahisle durumuna uygun bir kadroya atanma isteğinin reddine ilişkin işlem ile Diyanet İşleri Başkanlığı Sınav, Atama ve Nakil Yönetmeliğinin 34. maddesi (A) bendinin (m) (n) ve (o) fıkralarının iptali istemiyle açılmıştır. Diyanet İşleri Başkanlığı Sınav, Atama ve Nakil Yönetmeliğinin 19 Temmuz 1994 günlü, 21995 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Diyanet İşleri Başkanlığı Sınav, Atama ve Nakil Yönetmeliğinin Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi ve Bir Geçici Madde Eklenmesine Dair Yönetmeliğin 8. maddesiyle değişik 34.maddesinin (A) bendinin (m) fıkrasında; “Diğer Uzmanlıklara atanabilmek için; 1- Yüksekokul mezunu olmak, 2- Yapılacak mülakatla başarılı olmak. 3- Olumlu sicil almış olmak” (n) fıkrasında; “Şef olarak atanabilmek için; 1- En az imam hatip lisesi mezunu olmak, 2- Başkanlık teşkilatında, büro memuru, vaiz veya üstü sayılan görevlerde en az üç yıl başarılı hizmet yapmış olmak, 3- Olumlu sicil almış olmak.” (o) fıkrasında ise; “Ayniyat ve Teberrukat Saymanı olarak atanabilmek için; 1-En az imam hatip lisesi mezunu olmak. 2- Başkanlık teşkilatında büro hizmetlerinde üç yıl çalışmış bulunmak. 3- Olumlu sicil almış olmak” hükümlerine yer verilmiştir. 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 41. maddesinde; “Genel olarak ortaokulu bitirenler memur olabilirler. Ortaokul mezunlarından istekli bulunmadığı takdirde ilkokulu bitirenlerin de alınması caizdir. Bir sınıfta belli görevlere atanabilmek veya bu görevlerde belli derecelere yükselebilmek için, kuruluş kanunları veya bu kanun ve kuruluş kanunlarına dayanılarak çıkarılacak yönetmelikler ile işin gereğine göre daha yükseköğrenim dereceleri veya muayyen fakülte, okul veya öğrenim dallarını veya meslek içi veya meslekle ilgili eğitim programlarını bitirmiş olmak veya yabancı dil bilmek gibi şartlar konulabilir” hükmü getirilmiştir.
Öte yandan bakanlıkların kuruluşuna ilişkin 3046 sayılı Yasa’da şeflik, Bakanlıklar ve bağlı kuruluşlarda şube müdürlüğünün altında yer alan bir hizmet birimi olarak düzenlenmiş, Diyanet İşleri Başkanlığı Taşra Teşkilatı Görev ve Çalışma Yönergesinin 12.maddesinde şeflerin büro hizmetlerini yürütmekle görevli oldukları belirtilmiş, yine aynı yönergede mali mevzuata paralel olarak saymanların görev, yetki ve sorumlulukları düzenlenmiştir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 41. maddesiyle bir sınıfta belli görevlere atanabilmek veya bu görevlerde belli derecelere yükselebilmek için memurlarda aranılacak öğrenim koşullarını belirleme konusunda idareye takdir yetkisi tanınmış ise de, yine aynı maddede bu yetki kullanılarak yapılacak düzenlemelerde işin gereğinin gözetileceği belirtilmiştir. Şeflik ve saymanlık görevlerinin özelliği ve bu görevleri yürüten memurların genel idare hizmetleri sınıfına dahil oldukları göz önüne alındığında, bu görevlere atanacaklarda münhasıran dini eğitim görmüş olmak şartının aranmasının işin gerekleri ile bağdaşmayacağı açıktır. Daha açık bir ifadeyle, din hizmetleri sınıfında görev yapan memurlarda aranması doğal bulunan dini eğitim görmüş olmak şartını diğer hizmet sınıflarında görev yapan memurlarda da aramak 41. madde ile idareye tanınan ve yürütülecek işin gerekleriyle sınırlandırılan düzenleme yetkisini aşmak anlamına gelir ki bu da yasanın amacı ile bağdaştırılamaz.
Bu duruma göre, Diyanet İşleri Başkanlığı Sınav, Atama ve Nakil Yönetmeliğinin değişik 34. maddesinin (A) bendinin (m) fıkrasında Başkanlık merkez kuruluşunda görevlendirilecek uzmanlarda “yükseköğrenim mezunu olmak” şartının aranmasında hizmet gereklerine aykırılık bulunmamakta ise de (n) fıkrasında şefler, (o) fıkrasında Ayniyat ve Teberrükat Saymanlarında “En az imam hatip lisesi mezunu olmak” koşulunun aranmasında sözü edilen işlerin gerekleri ile yasanın amacına uyarlık görülmemiştir.
Ticaret lisesi mezunu olan davacının durumuna uygun bir kadroya atanmak için yaptığı başvurunun öğrenim durumu sebebiyle reddine ilişkin işlemin iptali istemine gelince; dava konusu yönetmeliğin (n) ve (o) fıkralarında yer alan ve şef ve sayman kadrolarına atanacaklarda aranılacak “En az imam hatip lisesi mezunu olmak” koşulunun yukarıda belirtilen hukuka aykırılığı karşısında, davacının sözü edilen başvurusunun yönetmelikte belirtilen diğer şartlar, kadro imkanları ve hizmet gerekleri yönünden değerlendirileceği açık olduğundan, adı geçenin başvurusunun salt öğrenim durumu sebebiyle reddinde de hukuki isabet bulunmamıştır.
Açıklanan nedenlerle dava konusu yönetmeliğin değişik 34. maddesinin (A) bendinin (n) ve (o) fıkralarında yer alan “En az İmam Hatip Lisesi mezunu olmak” ibareleri ile buna dayanılarak tesis edilen işlemin iptaline, anılan fıkraların diğer kısımları ile yönetmeliğin (m) fıkrasının iptali istemi yönünden davanın reddine, dava kısmen ret, kısmen iptal hükmü ile sonuçlandığından 16.04.1997 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Danıştay Beşinci Dairesi E:1995/2403, K:1997/3313
- Devlet Memurları Kanunu 41. Madde
- Sınıflandırmada Öğrenim Unsuru
… Üniversitesi Sağlık İdaresi Yüksek Okulu mezunu olan ve 26.2.1992 yılında … Devlet Hastanesi müdür yardımcılığına atanan davacının adı geçen hastanenin müdür vekili olarak görev yaptığı, 6.6.1994 tarihli dilekçesiyle hastane müdürlüğüne atanmak için başvuruda bulunduğu, ancak davacının bu kadroya atanmayıp … Fakültesi İş idaresi önlisans mezunu olup … Sağlık Meslek Lisesinde Personel Şefi olarak görev yapan …’un 12.7.1994 günlü, 8126 sayılı işlemle bu göreve atandığı, Yataklı Tedavi Kurumları İşletme Yönetmeliğinin 147.maddesinde yer alan hastane işletmeciliği konusunda mastır veya doktora yapmış olma şartı ile hastane müdür yardımcılığı ve benzeri idari hizmetlerde 10 yıl hizmet verme şartını taşımadığı dosyadaki belgelerin incelenmesinden anlaşılmıştır.
Belirtilen öğrenim durumuna ve hizmet süresine göre … Devlet Hastanesi Müdürlüğüne …’un atanmasında mevzuata uyarlık bulunmadığı açık olduğu halde mahkemenin bir hususu göz ardı ederek davanın reddine karar vermesinde hukuki isabet görülmemiştir.
Davacının hastane müdürlüğü kadrosuna kendisinin atanması yolundaki istemine gelince: İdarelerin boş bulunan bir kadroya atama yapması, kendi takdir yetkisi içinde değerlendirilmesi gereken hususlardan olup; bu anlamda gereken şartları taşıyan kişiler arasında idarenin gerekli değerlendirmeyi yapacağı ve davacının başvurusunu da dikkate alacağı kuşkusuzdur.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulüyle Edirne İdare Mahkemesinin 26.4.1995 günlü, E:1994/740, K:1995/328 sayılı kararının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1/b. fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Kanunla değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 24.12.1997 tarihinde oybirliği ile karar verildi.