Devlet Memurları Kanunu 180. Madde (DMK)
Sürekli Görevle Yurt Dışında Bulunan Memurların Aylıkları
Sürekli görevle yurt dışına atanan memurların aylıkları görevlerine başladıkları tarihten itibaren; sürekli görevle yurt dışına gönderilen veya kurumların yurt dışı kuruluşlarına dahil kadrolarında görev alan memurlardan görevlerine başladıktan sonra yurt içinde veya yurt dışında başka bir göreve atananların aylıkları ise atanma emrinin tebliği tarihini izleyen on beşinci gün sonuna kadar 156. maddedeki esaslara göre ödenir. Yurt dışında bulunanlardan yerlerine atananların gelişine kadar bekleme emri alanların aylıkları, atama emirlerinin tebliğ tarihinden itibaren, iki ayı geçmemek üzere aynı maddeye göre ödenir.
Sürekli görevle yurt dışına atanan memurlara, yıllık izin ile 181. maddede belirtilen hal dışında, yurt içinde geçirilen süreler için yurt dışı aylığı ödenmez. Ancak, yurt dışı görev süresince toplam dört ayı geçmemek üzere, yurt içinde yataklı tedavi kurumlarında yatarak görülen tedavi süresince 156. maddeye göre belirlenen emsal katsayının 1/3’ü esas alınarak yurt dışı aylığı ödenir.
- İlgili Makale:
- 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu (DMK) Tam Metin:
Devlet Memurları Kanunu 180. Madde Açıklaması
Kurumların yurt dışı kuruluşlarına dahil kadrolarına atanan Devlet memurlarıyla yurt dışından yurt içine veya yabancı bir ülkeden diğer yabancı bir ülkeye atanan Devlet memurlarının işe başlama ve aylığa hak kazanma halleri bakımından açıklayıcı hükümler, yasanın 180’inci maddesiyle getirilmiş bulunmaktadır. Sürekli görevle yurt dışına atanan memurların aylıkları görevlerine başladıkları tarihten itibaren 156. madde esaslarına göre ödenir. Bu suretle göreve başlamada ilk aylık gün hesabıyla ödenir.
Yurt dışına sürekli görevle atanan memurların görev yerine hareket ve işe başlama süresi hakkında da yasanın 62 ve 63. maddesi hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. “Atanmalarda görev yerine hareket” başlığını taşıyan 62. maddenin, “yurt içi” veya “yurt dışı” diye herhangi bir ayırım yapılmadığından bütün atamalarda uygulanma olanağı vardır. Bu nedenle sürekli görevle yurt dışına atanan memurlar, atama emirlerinin kendilerine tebliği tarihinden itibaren 15 gün içerisinde o yere hareket ederek belli yol süresini izleyen iş günü işe başlamak zorundadırlar.
Devlet Memurları Kanunu 180. Madde Sürekli Görevle Yurt Dışında Bulunan Memurların Aylıkları Emsal Kararlar
Danıştay On İkinci Dairesi E:2018/3333, K:2020/4935
- Devlet Memurları Kanunu 180. Madde
- Sürekli Görevle Yurt Dışında Bulunan Memurların Aylıkları
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 105. maddesinde; “Memura, aylık ve özlük hakları korunarak, verilecek raporda gösterilecek lüzum üzerine, kanser, verem ve akıl hastalığı gibi uzun süreli bir tedaviye ihtiyaç gösteren hastalığı hâlinde on sekiz aya kadar, diğer hastalık hâllerinde ise on iki aya kadar izin verilir. Memurun, hastalığı sebebiyle yataklı tedavi kurumunda yatarak gördüğü tedavi süreleri, hastalık iznine ait sürenin hesabında dikkate alınır.”, 180. maddesinde; “Sürekli görevle yurt dışına atanan memurların aylıkları görevlerine başladıkları tarihten itibaren; sürekli görevle yurt dışına gönderilen veya kurumların yurt dışı kuruluşlarına dahil kadrolarında görev alan memurlardan görevlerine başladıktan sonra yurt içinde veya yurt dışında başka bir göreve atananların aylıkları ise atanma emrinin tebliği tarihini izleyen on beşinci gün sonuna kadar 156. maddedeki esaslara göre ödenir. Yurt dışında bulunanlardan yerlerine atananların gelişine kadar bekleme emri alanların aylıkları, atama emirlerinin tebliğ tarihinden itibaren, iki ayı geçmemek üzere aynı maddeye göre ödenir. Sürekli görevle yurt dışına atanan memurlara, yıllık izin ile 181 inci maddede belirtilen hal dışında, yurt içinde geçirilen süreler için yurt dışı aylığı ödenmez. Ancak, yurt dışı görev süresince toplam dört ayı geçmemek üzere, yurt içinde yataklı tedavi kurumlarında yatarak görülen tedavi süresince 156. maddeye göre belirlenen emsal katsayının 1/3’ü esas alınarak yurt dışı aylığı ödenir.”, 181. maddesinde; “Sürekli görevle yurt dışına gönderilen Devlet memurları, geçici görevle en çok bir ay süre ile merkeze çağrılabilir. Bu süre içinde aylığı katsayılı ödenir.” kuralına yer verilmiştir.
Yukarıda yer alan yasal düzenlemeler uyarınca, kamu çalışanlarının maaşlarının ülkemizin ekonomik ve sosyal koşulları dikkate alınarak belirlendiği, her ülkenin ekonomik ve sosyal koşullarının eşit olmaması nedeniyle yurt dışında çalışan kamu görevlilerine yurt dışında farklı bir maaş sisteminin öngörüldüğü, bu amaçla belirlenen yurt dışı aylığının ancak yurt dışında çalışılan süreler için ödeneceği, sürekli görevle yurt dışına atanan memurlara, yıllık izin ile 657 sayılı Kanun’un 181 inci maddesinde belirtilen hal dışında, yurt içinde geçirilen süreler için yurt dışı aylığı ödenemeyeceği, ancak yatarak görülen tedavilerde dört ayla sınırlı olarak aylığın 1/3’ü esas alınarak ödeme yapılacağı, 181. maddenin ise, geçici görevle yurda çağırılan kişilerle ilgili olduğu, bu halde bile bir aylık üst sınırın uygulanacağı, ilgili mevzuatta hastalık izni hallerinde belirli sürelerle sınırlı olarak maaş ve özlük haklarının aynen korunacağının belirlendiği, ancak bu aylık ve özlük haklarının asıl kadronun bulunduğu maaş ve özlük hakları olarak anlaşılması gerektiği, aksi takdirde yurt dışında çalışılmayan süreler için aylık alınabileceği gibi bir sonucun ortaya çıkacağı, bu halin de yurt dışı maaşının getirilme amacıyla ters düşeceği ve yurt içinde emsal konumda bulunan kamu görevlileri ile aralarında haksızlığa ve eşitsizliğe neden olacağı sonucuna varılmıştır.
Dava konusu olay kapsamında, yurt dışı aylıklarının ancak yurt dışında bulunulan süreler için geçerli olduğu, davacının sınırlı sürelerle yatarak tedavi gördüğü, bu süreler dışında hastalık izni aldığı, bu haliyle mevzuata göre bu dönem için yurt dışı aylığı almaması gerektiği halde idarece kendisine yurt dışı aylığı ödendiği, davacının da bu konuda idareyi ikaz etmediği, bu haliyle yapılan ödemelerin açık hata kapsamında kaldığı ve her zaman geri istenebileceği anlaşıldığından, bu yöndeki iddialara itibar edilmemiştir. Ancak temyize konu Mahkeme kararında, davacıya yapılan ödemelerin açık hata kapsamında kaldığı ve her zaman geri istenebileceğinin anlaşıldığı belirtilmek suretiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş olup, bu ifade biçiminin, hüküm fıkrasıyla uyuşmadığı görülmektedir.
Bu durumda, yeniden verilecek kararda, yukarıda yer alan açıklamalar dikkate alınarak, davacının yatarak tedavi gördüğü ve sağlık raporu kullandığı dönemde maaşının ne şekilde hesaplandığı ve borç çıkarma işleminin ne şekilde tesis edildiği hususunun irdelenerek ve karar içinde çelişkiye mahal vermeyecek şekilde bir karar verilmesi gerektiğinden, aksi yönde verilen temyize konu İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Danıştay Beşinci Dairesi E:1980/5504, K:1984/3727
- Devlet Memurları Kanunu 180. Madde
- Sürekli Görevle Yurt Dışında Bulunan Memurların Aylıkları
Davacı, Washington Büyükelçiliği Koruma Görevlisi iken, yurtiçi göreve atanmasına ilişkin kararı 27.5.1979 tarihinde Bonn’da rahatsızlanarak iki haftalık sağlık raporu alıp. rapor bitimi 26.6.1979 tarihinde yurtiçi görevine başlamıştır.
Davalı idare, davacının nakil kararını tebellüğ ettiği tarihten itibaren 15 günlük yasal yol süresine 3 gün ilave ederek en geç 13.6.1979 tarihinde atandığı, göreve başlaması gere kirken bu tarihten sonra rapor bitiminde göreve başladığı gerekçesiyle o aya ait maaşının ödememesi üzerine bu dava açılmış bulunmaktadır.
Olay tarihinde yürürlükte bulunan 657 sayılı Yasanın 62. maddesinin (b) bendinde; “Başka yerdeki görevlere atananlar, atama emirlerinin kendilerine tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde o yere hareket ederek belli bir yol süresini izleyen iş günü içinde işe başlamak zorundadırlar” hükmü yer almış, 63. maddenin 2. bendinde ise; “Başka yerdeki bir göreve atananların 62. maddedeki süre içinde hareket ederek belli yol süresi sonunda yeni görevlerine başlamayanlara, eski görevlerinden ayrılış ve yeni görevlerine başlayış tarihleri arasında aylık verilmemek şartı ile 10 günlük bir süre daha verilebilir” hükmüne yer verilmiştir.
Aynı Yasanın 180. maddesi;”… sürekli görevle yurtdışına gönderilen veya kurumların yurtdışı kuruluşlarına dahil kadrolarında görev alan memurlardan, görevlerine başladıktan sonra yurtiçinde veya yurtdışında başka bir göreve atananların aylıkları ise atanma emrinin tebliği tarihini izleyen 15. gün sonuna kadar 156. maddedeki esaslara göre ödenir” hükmünü taşımaktadır. 156. madde ise, Kurumların yurtdışı kuruluşlarına dahil kadrolarında görev alan Devlet memurlarının aylıklarının Devlet Personel Dairesi ve Maliye Bakanlıklarının görüşüne dayanılarak Bakanlar Kurulu tarafından tespit edilecek emsal ile çarpılmasından hasıl olacak miktar üzerinden ödeneceğini amirdir.
Kanun, mehil müddeti kullanılırken rapor alınması halini düzenlememiş, ancak aylık verilmemek şartıyla 10 günlük bir süre daha verilebileceğini zikretmiştir. Buna karşılık 15 günlük yasal yol süresine ait maaşın da yurtdışı barem üzerinden ödeneceği hususu 180 ve 156. maddelerde açıkça belirtilmiştir.
Bu duruma göre 27.5.1979 gününde kararnamesini tebellüğ ederek aynı gün görevin den ayrılan ve yasal yol süresi başlayan davacıya, idarece de tanınan 3 günlük ek sürenin de ilavesiyle en geç 14.6.1979 tarihine kadar yurtiçi göreve başlamış kabul edilerek 15 günün bitim tarihi olan 11.6.1979 tarihine kadar olan maaşının yurtdışı, 3 günlük ek süreye ait maaşının da yurtiçi barem üzerinden ödenmesi gerekirken, hiç maaş ödenmemesinde mevzuata uyarlık yoktur.
Diğer taraftan davacı 14.6.1979 tarihi ile göreve başladığı 26.6.1979 tarihleri arasında geçen raporlu süresi için maaş ödenmesi istemine gelince; bu süreyi ancak 63. maddede öngörülen ve müstafi sayılmayı engelleyen mehil müddeti sonunda göreve başlamasının mücbir sebebi bu olarak bu süre için kabulü mümkün bulunduğundan, idarece davacıya maaş ödenmesinde isabetsizlik yoktur.