Ceza Muhakemesi Kanunu 85. Madde (CMK)

Ceza Muhakemesi Kanunu 85. Madde

Yer Gösterme

  1. Cumhuriyet savcısı, kendisine yüklenen suç hakkında açıklamada bulunmuş olan şüpheliye yer gösterme işlemi yaptırabilir. 250. maddenin birinci fıkrası kapsamına giren suçlar söz konusu olduğunda, adli kolluk amiri de yer gösterme işlemi yaptırmaya yetkilidir.
  2. Soruşturmayı geciktirmemek kaydıyla, müdafi de yer gösterme işlemi sırasında hazır bulunabilir.
  3. Yer gösterme işlemi, 169. maddeye uygun olarak tutanağa bağlanır.

Ceza Muhakemesi Kanunu 85. Madde Gerekçesi

Her şeyden önce yer gösterme işleminin hukuki niteliği açıklığa kavuşturulmuştur. Buna göre, ancak soruşturma evresinde başvurulabilecek bir işlem olan yer gösterme, yüklenen suç konusunda açıklamada bulunmama hakkını kullanmış olan şüpheli açısından geçerli olamayacaktır.

Yüklenen suç konusunda açıklamada bulunan şüphelinin bu açıklamalarının doğruluğunu kontrol etmek için yer gösterme yaptırılabilecektir. Böylece, Cumhuriyet savcısı soruşturma evresinde sağlam deliller elde edebilecek ve iade edilmeyecek şekilde bir iddianame düzenleyebilecektir. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 250. maddesinin birinci fıkrası kapsamına giren suçların soruşturması çerçevesinde, kolluk amiri de yer gösterme işlemi yaptırabilecektir. Her soruşturmada başvurulamayan, ancak birinci fıkrada belirtilen şartlarda ve ayrıca gerek görüldüğünde başvurulabilecek olan yer gösterme işlemi yapılırken, soruşturmayı geciktirmemek kaydıyla müdafi de hazır bulunabilecektir. Yer gösterme işlemi bir tutanağa bağlanacaktır. Tutanağın 169. maddedeki hususları içermesi gerekmektedir.

  • İlgili Makale: 
  • 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) Tam Metin: 

ceza muhakemesi kanunu 85 madde cmk
ceza muhakemesi kanunu 85 madde cmk

Ceza Muhakemesi Kanunu 85. Madde Yer Gösterme Emsal Kararlar

Yargıtay 9.Ceza Dairesi E: 2009/19554 K: 2010/3840

  • Ceza Muhakemesi Kanunu 85. Madde
  • Yer Gösterme

Sanık … hakkında duruşmalı, diğer sanıklar hakkında ise duruşmasız olarak yapılan inceleme sonunda gereği düşünüldü:

Hükmün niteliği itibariyle koşulları bulunmadığından sanıklar …, … ve … müdafinin duruşmalı inceleme isteminin CMUK’un 318. maddesi uyarınca reddine,

Sanık … hakkında kurulan hükme yönelik yapılan temyiz talebinin incelenmesinde; yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün onanmasına,

Sanıklar …, … ve … hakkındaki hükme yönelik temyize gelince; temyizin vekalet ücretine yönelik olduğu belirlenerek yapılan incelemede; 13.12.2007 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/5. maddesi uyarınca beraat eden ve kendisini vekille temsil ettiren sanıklar yararına hazine aleyhine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,

Kanuna aykırı olup, sanıklar müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı bozulmasına, bu hususun yeniden duruşma yapılmaksızın CMUK’un 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasının ilgili bölümüne “sanıklar …, … ve … lehine hazine aleyhine ayrı ayrı 1.100’er TL maktu vekalet ücreti takdir edilmesine” ibaresinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün düzeltilerek onanmasına,

Sanık … hakkında kurulan hükümle ilgili olarak; sanık müdafinin temyiz dilekçesinde ve duruşmalı inceleme sırasında ileri sürdüğü tüm, Cumhuriyet savcısının sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; başka dosya sanıklarının beyanları, eylem evrakı, ifadeli yer gösterme tutanağı ve tüm dosya kapsamından sanığın yasadışı örgütün askeri kanat elemanı olarak, 25.11.1993 tarihinde başka dosya sanıkları Sinan Yakut ve Mehmet Garip Özer tarafından gerçekleştirilen şikâyetçiler Ramazan ve İkram İpek yüz’e ait araca bomba konularak patlatılması eyleminin talimatını verdiği, ayrıca 02.05.1993 tarihinde Mehmet Güllü Kaplan’ın sorgulanarak öldürülmesi eylemini bizzat gerçekleştirdiği anlaşılmakla amaç suçun gerçekleşmesine yönelik vahamet arz eden eylemlere katıldığı sabit olduğu halde 765 sayılı TCK’nın 146/1. maddesi yerine, suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı gerekçeyle 5237 sayılı TCK’nın 314/2. maddesi ile hüküm kurulması, Kanuna aykırı, Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı bozulmasına, 05.04.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Yargıtay 1. Ceza Dairesi E: 2007/7495, K: 2007/5580

  • Ceza Muhakemesi Kanunu 85. Madde
  • Yer Gösterme

Hediye’nin 22.05.2003 tarihinde evinden ayrıldığı, bir daha da kendisinden haber alınamadığı, ailesinin kayıp ihbarına rağmen aramalar sonucu bulunamadığı, sanığın yaklaşık 2 yıl sonra kolluk güçlerine teslim olarak arkadaşı Onur’la birlikte Bursa’da Hediye’yi adres sorma bahanesiyle arabaya aldıklarını, arabayı kendisinin kullandığını, Bursa çıkışında tali yola saptıklarını, Onur’un Hediye’ye tecavüz ettiğini, arabanın plakasına bakması nedeniyle uçurumdan attığını, kendisinin olaya katılmadığını, ancak engelleme imkânı olmasına rağmen Onur’a mani olmadığını beyan ettiğini, sanığın yer göstermede bulunduğu, gösterdiği yerlerde yapılan aramalarda cesede rastlanmadığı gibi ikrarından başka delil olmayan olayda;

Onur’un sanığın anlatımlarını doğrulamadığı, Hediye’nin öldürüldüğüne ilişkin atfı cürüm niteliğindeki ikrardan başka delil olmadığı cihetle, Hediye’nin öldürüldüğünün kesin olarak tespiti bakımından cesedin aranmasına devam edilmesine, sanığın yer göstermesine göre civarda bulunan yerleşim yerlerinde ikamet edenlerin olaya ilişkin be yanlarına başvurulması gerekliliğinin düşünülmemesine oy çokluğuyla karar verildi.


Ceza Muhakemesi Kanunu 68. Madde Hakkında Emsal Karar Aramak İçin: https://karararama.yargitay.gov.tr/
X
kadim hukuk ve danışmanlık