Ceza Muhakemesi Kanunu 30. Madde
Hakimin Çekinmesi ve İnceleme Mercii
- Hakim, yasaklılığını gerektiren sebeplere dayanarak çekindiğinde; merci, bir başka hâkimi veya mahkemeyi davaya bakmakla görevlendirir.
- Hakim, tarafsızlığını şüpheye düşürecek sebepler ileri sürerek çekindiğinde, merci çekinmenin uygun olup olmadığına karar verir. Çekinmenin uygun bulunması halinde, davaya bakmakla bir başka hâkim veya mahkeme görevlendirilir.
- Gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde yapılan işler hakkında 29. madde hükmü uygulanır.
Ceza Muhakemesi Kanunu 30. Madde Gerekçesi
Hakim, hakkında bir istem bulunmasa da, reddini gerektiren nedenleri kendisi açıklayıp yargılama görevini yapmaktan veya davaya bakmaktan çekindiğini bildirebilir. Çekinme, hâkimin kişisel takdiri içinde olmadığından kendiliğinden sonuç doğurmaz. 28. maddede belirtilen reddi incelemeye yetkili mahkeme bildirilen nedenlerin yerinde olup olmadığına karar verecektir. Çekinme nedenleri geçerli görülmediği takdirde hâkimin görevini sürdüreceğinde kuşku yoktur. Mahkeme, çekinmenin yerinde olduğuna karar verirse hâkim işten el çekeceğinden, bu nedenle davanın aynı mahkemede görülmesi olanaksız hâle gelmiş ise başka bir hâkime tevdi veya mahkemeye nakleder.
Maddenin üçüncü fıkrasında, ayrıca hakimin reddi istemini veya davaya bakmaktan çekinmesini karara bağlamakla görevli mahkemeyi bir istem veya çekinme olmasa da hakimin davaya bakamayacağı kuşkusunu uyandıran durumlarda, bu hususu kendiliğinden inceleyip karara bağlamakla da görevlendirmiştir. Davadan çekinmesi hâlinde, hâkim, gecikmesinde sakınca bulunan işler hakkında 30. madde hükmünü uygular.
- İlgili Makale:
- 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) Tam Metin:
Ceza Muhakemesi Kanunu 30. Madde Hakimin Çekinmesi ve İnceleme Mercii Emsal Kararlar
Yargıtay 1. Ceza Dairesi E: 2019/3476, K: 2020/1091
- Ceza Muhakemesi Kanunu 30. Madde
- Hakimin Çekinmesi ve İnceleme Mercii
Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan sanık … hakkında Elmalı Asliye Ceza Mahkemesinin 2019/96 esas sayısına kayden açılan kamu davasında; mahkeme hâkiminin, daha önce sanık ve suça konu olay ile ilgili olarak Elmalı İnfaz Hâkimliğince, Elmalı A3 Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Disiplin Kurulu Başkanlığınca verilen disiplin cezasına karşı yapılan şikayetin reddine karar vermiş olması sebebiyle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 23. maddesi uyarınca davaya bakmaktan çekinmesine dair 05/02/2019 tarihli tensip kararına karşı yapılan itiraz üzerine, söz konusu çekinme talebinin 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 30/2. maddesi gereğince uygun olmadığından reddine ilişkin Elmalı Ağır Ceza Mahkemesinin 06/02/2019 tarihli ve 2019/158 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak; benzer bir olay sebebiyle, Yargıtay 5. Ceza Dairesinin 04/04/2013 tarihli ve 2013/4630 esas, 2013/2733 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun “Yargılamaya katılamayacak hâkim” başlıklı 23. maddesin de “Bir karar veya hükme katılan hâkim, yüksek görevli mahkemece bu hükme ilişkin olarak verilecek karar veya hükme katılamaz. Aynı işte soruşturma evresinde görev yapmış bulunan hâkim, kovuşturma evresinde görev yapamaz.” şeklindeki düzenleme ile anılan Kanun’un “Hâkimin çekinmesi ve inceleme mercii” başlıklı 30. maddesinin 2. fıkrasındaki “Hâkim, tarafsızlığını şüpheye düşürecek sebepler ileri sürerek çekindiğinde, merci çekinmenin uygun olup olmadığına karar verir. Çekinmenin uygun bulunması halinde, davaya bakmakla bir başka hâkim veya mahkeme görevlendirilir.” şeklindeki düzenleme birlikte değerlendirildiğinde, daha önceden aynı sanık ve olaya ilişkin disiplin cezasına karşı yapılan şikayetin reddine dair Elmalı İnfaz Hakimliğinin 04/01/2019 tarihli ve 2018/1004 esas, 2019/39 sayılı kararını vermiş olması sebebiyle mahkeme hâkiminin tarafsızlığının şüpheye düşeceği gerekçesiyle çekinmesi talebinin kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 16/09/2019 gün ve 94660652-105-07-3094-2019-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesi ile Dairemize ihbar ve dava evrakı gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü;
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, Elmalı Ağır Ceza Mahkemesinin 06.02.2019 tarihli ve 2019/158 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca kanun yararına bozulmasına, diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine, 01/06/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.
Yargıtay 8. Ceza Dairesi E: 2019/13819, K: 2020/9247
- Ceza Muhakemesi Kanunu 30. Madde
- Hakimin Çekinmesi ve İnceleme Mercii
Hükümlü veya tutuklunun kaçması suçundan sanık … hakkında Elmalı Asliye Ceza Mahkemesinin 2019/131 esasına kayden görülen davada; mahkeme hâkiminin, daha önce sanık ile ilgili olarak Elmalı İnfaz Hâkimliğinde Elmalı Açık Ceza İnfaz Kurumu İş yurdu Yönetim Kurulu Başkanlığınca verilen kapalı ceza infaz kurumuna iade kararının onaylanmasına karar verilmiş olması sebebiyle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 30/2. maddesi uyarınca davaya bakmaktan çekinmesine dair anılan Mahkemenin 11/02/2019 tarihli kararı üzerine, dosyanın gönderildiği merciince, çekinme kararının kaldırılmasına dair Elmalı Ağır Ceza Mahkemesince verilen 14/02/2019 tarihli ve 2019/174 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosyası ile ilgili olarak; benzer bir olaya ilişkin olarak Yargıtay 5. Ceza Dairesinin 04/04/2013 tarihli ve 2013/4630 esas, 2013/2733 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun “Yargılamaya katılamayacak hâkim” başlıklı, 23. maddesinde yer alan, “Bir karar veya hükme katılan hâkim, yüksek görevli mahkemece bu hükme ilişkin olarak verilecek karar veya hükme katılamaz. Aynı işte soruşturma evresinde görev yapmış bulunan hâkim, kovuşturma evresinde görev yapamaz.” şeklindeki düzenleme ile anılan Kanun’un “Hâkimin çekinmesi ve inceleme mercii” başlıklı 30. maddesinin 2. fıkrasındaki “Hâkim, tarafsızlığını şüpheye düşürecek sebepler ileri sürerek çekindiğinde, merci çekinmenin uygun olup olmadığına karar verir. Çekinmenin uygun bulunması halinde, davaya bakmakla bir başka hâkim veya mahkeme görevlendirilir.” şeklindeki düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde, somut olayda daha önceden aynı sanığa ve olaya ilişkin Elmalı İnfaz Hakimliğinde vermiş olduğu kapalı ceza infaz kurumuna iade kararının onaylanması kararı sebebiyle mahkeme hâkiminin tarafsızlığının şüpheye düşeceği gerekçesiyle çekinmesi talebinin kabulü yerine, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 21.05.2019 gün ve 2019/4180 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 27.05.2019 gün ve KYB/2019-56451 sayılı ihbarnamesi ile Dairemize tevdii kılınmakla incelendi.
Çekinme kararı veren hâkimin, aynı olay ve aynı sanıkla ilgili olarak Elmalı Açık Ceza İnfaz Kurumu Disiplin Kurulu Başkanlığınca verilen kapalı ceza infaz kurumuna iade kararını infaz hâkimi olarak onaylamakla kanaatinin oluştuğu ve görüşünün kararda belirginleştiği, anılan suç nedeniyle yapılacak yargılama aşamasında önceki kanaat ve görüşünün etkisi altında kalabileceği ve bu durumun tarafsızlığını şüpheye düşürebileceği, bu sebeple adil yargılanma hakkının bir uzantısı olarak, olaya tamamen yabancı, farklı bir hâkimin yer aldığı heyet veya mahkemece yargılama yapılması gerektiği gözetilmeden hakimin çekinmesi talebinin kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesi, Yasaya aykırı ve Adalet Bakanlığı’nın kanun yararına bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ihbarname içeriği bu itibarla yerinde görüldüğünden, Elmalı Ağır Ceza Mahkemesi’nin 14.2.2019 gün, 2019/174 değişik iş sayılı kararının CMK’nın 309. maddesi gereğince bozulmasına, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın Adalet Bakanlığı’na gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na tevdiine, 10.02.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Yargıtay 8. Ceza Dairesi E: 2019/13069, K: 2020/965
- Ceza Muhakemesi Kanunu 30. Madde
- Hakimin Çekinmesi ve İnceleme Mercii
Hükümlü veya tutuklunun kaçması suçundan sanık … hakkında Elmalı Asliye Ceza Mahkemesinin 2019/128 esasına kayden görülen davada; mahkeme hâkiminin, daha önce sanık ile ilgili olarak Elmalı İnfaz Hâkimliğinde Elmalı Açık Ceza İnfaz Kurumu İş yurdu Yönetim Kurulu ve Disiplin Kurulu Başkanlıklarınca verilen disiplin cezasının onaylanmasına karar vermiş olması sebebiyle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 30/2. maddesi uyarınca davaya bakmaktan çekinmesine dair anılan Mahkemenin 12/02/2019 tarihli kararı üzerine, dosyanın gönderildiği merciince, çekilme talebinin reddine dair Elmalı Ağır Ceza Mahkemesince verilen 14/02/2019 tarihli ve 2019/170 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun “Yargılamaya katılamayacak hâkim” başlıklı, 23. maddesinde “Bir karar veya hükme katılan hâkim, yüksek görevli mahkemece bu hükme ilişkin olarak verilecek karar veya hükme katılamaz. Aynı işte soruşturma evresinde görev yapmış bulunan hâkim, kovuşturma evresinde görev yapamaz.” şeklindeki düzenleme ile anılan Kanun’un “Hâkimin çekinmesi ve inceleme mercii” başlıklı 30. maddesinin 2. fıkrasındaki “Hâkim, tarafsızlığını şüpheye düşürecek sebepler ileri sürerek çekindiğinde, merci çekinmenin uygun olup olmadığına karar verir. Çekinmenin uygun bulunması halinde, davaya bakmakla bir başka hâkim veya mahkeme görevlendirilir.” şeklindeki düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde, somut olayda daha önceden aynı sanık ve olaya ilişkin Elmalı İnfaz Hakimliğinde vermiş olduğu disiplin cezalarının onaylanması kararı sebebiyle mahkeme hâkiminin tarafsızlığının şüpheye düşeceği gerekçesiyle çekinmesi talebinin kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 19.04.2019 gün ve 4198 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 03.05.2019 gün ve KYB/2019-44757 sayılı ihbarnamesi ile dairemize tevdii kılınmakla incelendi.
Hakimin davaya bakamayacağı hallerin düzenlendiği CMK’nın 22. maddesinde sınırlı sayılan hususların bulunması nedeniyle, davaya bakan hakimin çekinmesi halinde, CM’nın 30/1. maddesi uyarınca merciin, bir başka hakimi veya mahkemeyi davaya bakmakla görevlendirmesi yasal bir zorunluluk olmasına karşın; CMK’nıın 30/2. maddesine göre, hakim, tarafsızlığını şüpheye düşürecek sebepler ileri sürerek çekindiğinde, merci, çekinmenin uygun olap olmadığına karar verecek ve çekinmenin uygun bulunması halinde, davaya bakmakla bir başka hakim veya mahkemeyi görevlendirecektir.
Kanun koyucu, CMK’nın 30/2. maddesindeki durumda, hakimin çekinmesinin somut olaya uygun olup olmadığını değerlendirerek, karar vermesi için merciye takdir yetkisi tanınmış ise de; Elmalı Ağır Ceza Mahkemesi’nin 14.02.2019 tarihli ve 2019/170 Değişik İş sayılı kesin nitelikteki kararında, hakimin çekinmesinin CMK’nın 22. maddesi çerçevesinde tartışıldığı, oysa ki somut olayda, çekinme kararı veren hakimin, aynı olay ve aynı sanıkla ilgili olarak Elmalı Açık Ceza İnfaz Kurumu Disiplin Kurulu Başkanlığı’nca verilen disiplin cezalarını infaz hakimi olarak onaylamakla kanaat ve görüşü açıklamış olup davadan çekinme gerekçesinin, CMK.nın 30/2. maddesinde düzenlenen, hakimin tarafsızlığını şüpheye düşürecek bir sebebin var olup olmadığı çerçevesinde tartışılarak karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde çekinme talebinin reddine karar verilmesi,
Yasaya aykırı ve Adalet Bakanlığı’nın Kanun Yararına Bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ihbarname içeriği bu itibarla yerinde görüldüğünden, Elmalı Ağır Ceza Mahkemesi’nin 14.02.2019 gün 2019/170 Değişik İş sayılı Kararının CMK’nın 309/4-a maddesi gereğince bozulmasına, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyasının Adalet Bakanlığına gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine, 16.01.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Yargıtay 18. Ceza Dairesi E: 2019/5160, K: 2019/10697
- Ceza Muhakemesi Kanunu 30. Madde
- Hakimin Çekinmesi ve İnceleme Mercii
Basit yaralama ve hakaret suçlarından müşteki sanıklar … ve … haklarında Elmalı Asliye Ceza Mahkemesinin 2019/97 esasına kayden görülen davada; mahkeme hâkiminin, daha önce sanıklar ile ilgili olarak Elmalı İnfaz Hâkimliğinde Elmalı Açık Ceza İnfaz Kurumu İşyurdu Yönetim Kurulu ve Disiplin Kurulu Başkanlıklarınca verilen disiplin cezalarının onaylanmasına karar verilmiş olması sebebiyle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 30/2. maddesi uyarınca davaya bakmaktan çekinmesine dair anılan Mahkemenin 05/02/2019 tarihli kararı üzerine, dosyanın gönderildiği merciince, çekinme kararının kaldırılmasına dair Elmalı Ağır Ceza Mahkemesince verilen 06/02/2019 tarihli ve 2019/159 değişik iş sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 11/04/2019 gün ve 38103 sayılı istem yazısıyla Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.
İstem yazısında; “Benzer bir olaya ilişkin olarak Yargıtay 5. Ceza Dairesinin 04/04/2013 tarihli ve 2013/4630 esas, 2013/2733 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun “Yargılamaya katılamayacak hâkim” başlıklı, 23. maddesinde “Bir karar veya hükme katılan hâkim, yüksek görevli mahkemece bu hükme ilişkin olarak verilecek karar veya hükme katılamaz. Aynı işte soruşturma evresinde görev yapmış bulunan hâkim, kovuşturma evresinde görev yapamaz.” şeklindeki düzenleme ile anılan Kanun’un “Hâkimin çekinmesi ve inceleme mercii” başlıklı 30. maddesinin 2. fıkrasındaki “Hâkim, tarafsızlığını şüpheye düşürecek sebepler ileri sürerek çekindiğinde, merci çekinmenin uygun olup olmadığına karar verir. Çekinmenin uygun bulunması halinde, davaya bakmakla bir başka hâkim veya mahkeme görevlendirilir.” şeklindeki düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde, somut olayda daha önceden aynı sanıklar ve olaya ilişkin Elmalı İnfaz Hakimliğinde vermiş olduğu disiplin cezalarının onaylanması kararı sebebiyle mahkeme hâkiminin tarafsızlığının şüpheye düşeceği gerekçesiyle çekinmesi talebinin kabulü yerine, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
İddianamede açıklanan eylemlere, verilen hükümlere, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’na 6752 sayılı Kanun’un 27. maddesi ile eklenen Geçici 14. madde uyarınca oluşturulan Birinci Başkanlık Kurulu’nca hazırlanan ve 31/01/2019 tarih ve 30672 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 30/01/2019 tarih ve 2019/1 sayılı iş bölümü kararına, müşteki sanıklar hakkında TCK’nın 106. maddesinin 1. fıkrasının 1. cümlesi uyarınca dava açılmasına ve bu madde uyarınca yapılacak yargılama açısından da çekinme kararı verilmesine, talebin kapsamı ile tebliğname tarihine göre, işin incelenmesi Yüksek 4. Ceza Dairesinin görevine girdiğinden, dairemizin görevsizliğine, dosyanın ilgili Daireye gönderilmesine, 18/06/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Yargıtay 1. Ceza Dairesi E: 2014/3211, K: 2014/3645
- Ceza Muhakemesi Kanunu 30. Madde
- Hakimin Çekinmesi ve İnceleme Mercii
Sanıklar …, …, …, … ve … hakkında olası kasıtla öldürme suçuna teşebbüs, kasten yaralama, mala zarar verme ve 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçlarından cezalandırılmaları istemiyle…Cumhuriyet Başsavcılığının 25.03.2013 tarihli ve 2013/356 sayılı iddianamesi ile… Ağır Ceza Mahkemesinde kamu davası açıldığı… Ağır Ceza Mahkemesi’nin 16.04.2013 tarihli ve 2013/100 Esas, 2013/146 sayılı kararı ile “…’ın kasten adam öldürmeye yönelik eylemi açısından TCK’nın 21/2. maddesi kapsamında düzenlenen olası kast durumunun iddia edilmesi karşısında yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre, failin meydana gelen sonuca göre kasten adam öldürme suçuna teşebbüs suçu kapsamında yargılaması kesinlikle yapılamaz. Zira, olası kast hallerinde fail yalnızca meydana gelen sonuçtan sorumlu olabilir. Bu tür kast çeşidinde adam öldürmeye teşebbüs suçundan hüküm kurulması mümkün değildir. Mağdurdaki yaralar ise basit tıbbi müdahaleyi gerektirir seviyededir. Mahkememizin kabulüne göre, şüpheli…’in olası kast ile adam öldürme suçu açısından şüphelinin eylemi TCK’nın 170. maddesi kapsamında değerlendirilmelidir. Sonuç meydana geldiğinde şüpheli eylemi silahla tehdit kapsamında değerlendirilemez. Zira şüphelinin olayın diğer mağdurları açısından amaçladığı bir fiil biçimi yoktur.” Denilmek suretiyle sanıkların kasten yaralama, mala zarar verme, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması ve 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçlarından yargılamalarının yapılması için görevsizlik kararı verilerek dosyanın… Asliye Ceza Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği,… Asliye Ceza Mahkemesi’nin 17.06.2013 tarihli ve 2013/104 Esas, 2013/191 sayılı kararı ile görevsizlik kararı verilerek, dosyanın mercii tayini için ilgili Yargıtay Dairesine gönderilmesine karar verildiği, Yargıtay 5. Ceza Dairesinin 25.092013 tarihli ve 2013/12923 esas, 2013/9215 karar sayılı ilamı ile “… Ağır Ceza Mahkemesinin 16.04.2013 gün ve 2013/100 Esas, 2013/146 karar sayılı görevsizlik kararının kaldırılmasına” karar verildiği, dosyanın… Ağır Ceza Mahkemesine gelmesi üzerine 2013/236 Esas numarasına kaydı yapılmak suretiyle yapılan yargılama sırasında, 31.01.2014 tarihli ara kararı ile “Mahkemenin Başkan …(92612), Üye … (120803) ve Üye…(151552) sicil numaralı Başkan ve Hâkimler tarafından verilen 2013/100 Esas, 2013/146 Karar sayılı görevsizlik kararında açıkça görüş beyan edildiği görüldüğünden, 5271 sayılı CMK’nın 23. maddesinin 1. fıkrasında düzenlenen bir karar veya hükme katılan hâkim yüksek görevli mahkemece bu hükme ilişkin olarak verilecek karar ya da hükme katılamaz şeklindeki hüküm nedeni ile” mahkeme başkan ve üyelerinin dosyadan çekindikleri, bu konuda bir karar verilmek üzere dosyanın CMK’nın 27/b-son cümlesi uyarınca gönderildiği… Ağır Ceza Mahkemesinin 12.02.2014 tarihli ve 2014/118 D.iş sayılı kararı ile “sadece görevsizlik kararı verilmesinin görüş beyan edildiği anlamına gelmediği, belirtilen sebeplerin dosyadan çekinme hususunda yeterli olmadığı” gerekçesi ile talebin reddine karar verildiği,… Ağır Ceza Mahkemesinin 12.02.2014 tarihli ve 2014/118 D.iş sayılı kararının bozulması istemiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca kanun yararına bozma isteminde bulunulduğu anlaşılmaktadır.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun, “Yargılamaya katılamayacak hâkim” başlıklı 23. maddesinde; “(1) Bir karar veya hükme katılan hâkim, yüksek görevli mahkemece bu hükme ilişkin olarak verilecek karar veya hükme katılamaz. (2) Aynı işte soruşturma evresinde görev yapmış bulunan hâkim, kovuşturma evresinde görev yapamaz. (3) Yargılamanın yenilenmesi halinde, önceki yargılamada görev yapan hâkim, aynı işte görev alamaz.”
“Hâkimin reddi sebepleri ve ret isteminde bulunabilecekler” başlıklı 24. maddesinde; “(1) Hâkimin davaya bakamayacağı hâllerde reddi istenebileceği gibi, tarafsızlığını şüpheye düşürecek diğer sebeplerden dolayı da reddi istenebilir. (2) Cumhuriyet savcısı; şüpheli, sanık veya bunların müdafii; katılan veya vekili, hâkimin reddi isteminde bulunabilirler. (3) Bunlardan herhangi biri istediği takdirde, karar veya hükme katılacak hâkimlerin isimleri kendisine bildirilir.” “Hâkimin çekinmesi ve inceleme mercii” başlıklı 30. maddesinde; “(1) Hâkim, yasaklılığını gerektiren sebeplere dayanarak çekindiğinde; merci, bir başka hâkimi veya mahkemeyi davaya bakmakla görevlendirir. (2) Hâkim, tarafsızlığını şüpheye düşürecek sebepler ileri sürerek çekindiğinde, merci çekinmenin uygun olup olmadığına karar verir. Çekinmenin uygun bulunması halinde, davaya bakmakla bir başka hâkim veya mahkeme görevlendirilir. (3) Gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde yapılan işler hakkında 29 uncu madde hükmü uygulanır.” hükümleri düzenlenmiştir.
5271 sayılı CMK’nın 6.maddesi uyarınca, iddianamenin kabulünden sonra, yargılamanın alt dereceli bir mahkemeye ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilemez ise de,… Ağır Ceza Mahkemesi’nce 16.04.2013 tarihinde iddianamenin kabulüne, tensip ile de aynı tarihte sanıkların belirtilen maddelerden yargılamalarının yapılması için görevsizlik kararı verilerek dosyanın… Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 07.06.2011 tarihli ve 2011/1-75 Esas, 2011/114 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, bir olayla ilgili olarak kanaati oluşan hâkimin yeniden yargılama aşamasında daha önce oluşan görüşünün etkisi altında kalması olanaklıdır. Bu nedenle adil yargılama hakkının bir uzantısı olarak olayla ilgili hiçbir önyargısı olmayan farklı bir hâkimin yeniden yargılama yapması hak ve özgürlüklerin korunması açısından bir güvencedir. Hâkimin objektif araştırma ve saptamalarda bulunması tarafsızlığını şüpheye düşürecek işlemler değildir. Bu işlemleri yapan yargıç, esas hakkında yargılama yapan mahkeme heyetinde yer alabilir. Burada önemli olan, alınan tedbirlerin ya da kararların kapsamı ve niteliği itibariyle sanığın suçluluğu konusunda bir önyargı oluşturup oluşturmadığıdır.
Konuyla ilgili olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararları incelendiğinde; AİHM’nin, ihlal kararı vermek için yargıcın duruşma öncesinde yapmış bulunduğu yüzeysel değerlendirmeleri yeterli görmediği ve “duruşma yargıcının duruşmadan önce kişinin suçlu olup olmadığı konusunda düşünce oluşturup oluşturmadığı” kıstasından hareket ettiği görülmektedir.
… Ağır Ceza Mahkemesi’nce görevsizlik kararı verilirken, sanıkların yargılamalarının yapılacağı sevk maddelerin gösterilmesi sırasında kararda, sanıkların suçu işleyip işlemediği ile suçun nitelendirilmesi konusunda dosyanın esas olarak incelenmesi sonucunda oluşan bir görüş açıklaması bulunmadığından, önceden belirlenmiş bir kanaate ulaşıldığı kabul edilmemelidir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 141 ve 5271 sayılı CMK’nın 34. maddeleri uyarınca kararların gerekçeli yazılmasının zorunlu olması da dikkate alındığında hâkimin tarafsızlığını kaybettiğinden söz edilemez. Bu durumda… Ağır Ceza Mahkemesince çekinme talebinin reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmediğinden, kanun yararına bozma cihetine gidilmemiştir.
Bu nedenlerle;… Ağır Ceza Mahkemesi’nin 31.01.2014 tarihli ve 2013/236 Esas sayılı ara kararı ile mahkeme başkan ve üyelerinin davadan çekinmesine, hâkimlerin davaya bakmaya yetkilerinin kaldırılmasına ilişkin talebi inceleyen … Ağır Ceza Mahkemesi’nin 12.02.2014 tarihli ve 2014/118 D.iş sayılı talebin reddine ilişkin kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, haklı nedenlere dayanmayan “Kanun Yararına Bozma” isteminin (reddine), diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine, 25.06.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.