Ceza Muhakemesi Kanunu 151. Madde
Müdafi Görevini Yerine Getirmediğinde Yapılacak İşlem ve Müdafilik Görevinden Yasaklanma
- 150. madde hükmüne göre görevlendirilen müdafi, duruşmada hazır bulunmaz veya vakitsiz olarak duruşmadan çekilir veya görevini yerine getirmekten kaçınırsa, hakim veya mahkeme derhal başka bir müdafi görevlendirilmesi için gerekli işlemi yapar. Bu durumda mahkeme oturuma ara verebileceği gibi oturumun ertelenmesine de karar verebilir.
- Eğer yeni müdafi savunmasını hazırlamak için yeterli zaman olmadığını açıklarsa oturum ertelenir.
- (Ek:25/5/2005 – 5353/22 md.) 149. maddeye göre seçilen veya 150. maddeye göre görevlendirilen ve Türk Ceza Kanununun 220 ve 314. maddesinde sayılan suçlar ile terör suçlarından şüpheli, sanık veya hükümlü olanların müdafilik veya vekillik görevini üstlenen avukat, hakkında bu fıkrada sayılan suçlar nedeniyle kovuşturma bulunması halinde müdafilik veya vekillik görevini üstlenmekten yasaklanabilir.
- (Ek:25/5/2005 – 5353/22 md.) Cumhuriyet savcısının yasaklamaya ilişkin talebi hakkında, hakim veya mahkeme tarafından gecikmeksizin karar verilir. Bu kararlara karşı itiraz edilebilir. İtiraz sonucunda yasaklama kararının kaldırılması halinde avukat görevini devam ettirir. Müdafilik görevinden yasaklama kararı, kovuşturma konusu suçla sınırlı olmak üzere, bir yıl süre ile verilebilir. Ancak, kovuşturmanın niteliği itibariyle bu süreler altı aydan fazla olmamak üzere en fazla iki defa uzatılabilir. Soruşturma sonunda kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi veya kovuşturma sonunda mahkumiyet dışında bir karar verilmesi halinde, kesinleşmesi beklenmeksizin yasaklama kararı kendiliğinden kalkar.
- (Ek:25/5/2005 – 5353/22 md.) Görevden yasaklama kararı, şüpheli, sanık veya hükümlü ile yeni bir müdafi görevlendirilmesi için derhal ilgili baro başkanlığına bildirilir.
- (Ek:25/5/2005 – 5353/22 md.) Müdafi veya vekil görevden yasaklanmış bulunduğu sürece başka davalarla ilgili olsa bile müdafiliğini veya vekilliğini üstlendiği kişiyi ceza infaz kurumunda veya tutukevinde ziyaret edemez.
Ceza Muhakemesi Kanunu 151. Madde Gerekçesi
Madde, 150. madde gereğince atanan avukatın görevine ilişkindir. Bu avukat duruşmaları noksansız izleyecek, görevinin gereklerini yerine getirecektir. Görevini gereğince yerine getirmeyerek duruşmada hazır bulunmaz veya vakitsiz olarak duruşmadan çekilecek olursa hâkim veya mahkeme hemen başka bir avukat atayacaktır. Böylece 156. maddeye bir istisna getirilmekte ve avukatın atanması ile birlikte seçimi de hakim veya mahkeme tarafından yapılmaktadır. Bu hal duruşmanın ertelenmesi nedeni de olabilecektir. Tasarıya göre ceza davasının bir duruşmada bitirilmesi esas kuraldır. Ancak ikinci fıkra, birinci fıkranın öngördüğü hâlde davanın erteleneceği bir hali göstermektedir: Bu hal avukatın savunmasını hazırlamak üzere yeterli zaman olmadığını açıklamasıdır. Son fıkra, birinci fıkradaki karar ve atamaya neden olan avukat hakkında iki yaptırım öngörmüştür:
- Avukat hakkında baroca disiplin cezası verilebilecek,
- Ertelemeden doğan giderler, hâkim veya mahkeme kararı ile adı geçene yüklenecektir. Madde hükmü yalnızca duruşmaya ilişkin olarak düzenlenmiştir.
- İlgili Makale:
- 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) Tam Metin:
Ceza Muhakemesi Kanunu 151. Madde Müdafi Görevini Yerine Getirmediğinde Yapılacak İşlem ve Müdafilik Görevinden Yasaklanma Emsal Kararlar
Yargıtay 14. Ceza Dairesi E:2016/9657, K:2017/854
- Ceza Muhakemesi Kanunu 151. Madde
- Müdafi Görevini Yerine Getirmediğinde Yapılacak İşlem ve Müdafilik Görevinden Yasaklanma
Sanığın üzerine atılı nitelikli cinsel saldırı suçunun düzenlendiği 5237 sayılı TCK’nın 102/2. maddesinde öngörülen hapis cezasının alt sınırının beş yıldan fazla olması karşısında, 5271 sayılı CMK’nın 150/2, 150/3 ve 188/1. maddeleri uyarınca sanık müdafiin hazır bulunduğu celsede hüküm kurulmasının zorunlu olduğu gözetilmeden ve 05.04.2016 tarihli duruşmaya mazereti nedeniyle katılamayıp mahkemece mazereti reddedilen müdafiin yerine CMK’nın 151/1. maddesi uyarınca derhal başka bir müdafiin görevlendirilmesi hususunda işlem yapılarak duruşmanın bu müdafiin katılımıyla yapılması gerekirken, müdafii hazır bulundurulmaksızın duruşma yapılıp mahkûmiyet kararı verilerek aynı Kanunun 150/3 ve 188/1. maddelerine aykırı davranılması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
Kanuna aykırı, sanık ile müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, esası incelenmeyen re’sen de temyize tabi hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince bozulmasına, 21.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Yargıtay 6. Ceza Dairesi E:2015/5850, K:2015/46327
- Ceza Muhakemesi Kanunu 151. Madde
- Müdafi Görevini Yerine Getirmediğinde Yapılacak İşlem ve Müdafilik Görevinden Yasaklanma
Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karara esas olan yargılamaya başlanıldığında çocuk olup, isnat edilen suçun alt sınırının 5 yıldan fazla hapis cezasını gerektirmesi nedeniyle CMK’nın 15. maddesinin iki ve üçüncü fıkraları uyarınca zorunlu müdafii atanması suretiyle anılan kararın verilmesine karşın, yeni bir suç işlemesi nedeniyle hakkındaki hükmün açıklanması için duruşma açılan ve bu tarihte 18 yaşını ikmal ettiği anlaşılan sanığa, yüklenen suçun cezasının alt sınırının 5 yıldan fazla hapis cezasını gerektirmesi nedeniyle önceki yargılamaya katılan müdafiin katılımı sağlanmaksızın, bu mümkün olmadığı takdirde CMK’nun 151/1. maddesi uyarınca işlem yapılmaksızın yargılamaya devamla yazılı biçimde hüküm kurulması suretiyle, anılan Yasanın 188/1. maddesine aykırı davranmak suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık E.. D..’un temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan nedenle tebliğname gibi bozulmasına, 23.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Yargıtay 4. Ceza Dairesi E:2014/606, K:2015/33627
- Ceza Muhakemesi Kanunu 151. Madde
- Müdafi Görevini Yerine Getirmediğinde Yapılacak İşlem ve Müdafilik Görevinden Yasaklanma
Avukat Hakkı Aksay’ın mağdur vekili olarak görevlendirilmesine karşın mazeret beyan etmeksizin duruşmaları takip etmemesi üzerine Yerel Mahkemece 12.09.2011 ve 15.02.2012 tarihli oturumlarda CMK’nın 151. maddesi uyarınca vekilin görevini yerine getirmemesi nedeniyle mağdura yeni vekil atanması hususu ilgili baro başkanlığına bildirilmesine rağmen baroca cevap verilmediği ve yeni bir görevlendirmenin de yapılmadığı, bu nedenle yargılama esnasında mağdurun duruşmada bizzat hazır bulunan bir vekil marifetiyle temsilinin sağlanmadığı ve hukuki yardımdan faydalanmadığı,
Anlaşıldığından, mağdur E.. Ş.. vekili avukat H. A. temyiz davası isteği hakkında şimdilik bir karar vermeye yer olmadığına, öncelikle mağdura baroca bir vekil atanmasının sağlanması ve ardından yokluğunda verilen kararın vekile tebliği ile süresi içerisinde temyiz dilekçesi verildiği takdirde ek tebliğname düzenlenerek Dairemize yollanılmak üzere, incelenmeksizin karar mahkemesine geri gönderilmesine, 11/09/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Yargıtay 17. Ceza Dairesi E:2015/21278, K:2015/9986
- Ceza Muhakemesi Kanunu 151. Madde
- Müdafi Görevini Yerine Getirmediğinde Yapılacak İşlem ve Müdafilik Görevinden Yasaklanma
5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun Geçici 1. maddesindeki “Çocuk mahkemeleri ile çocuk ağır ceza mahkemeleri bulunmayan yerlerde, bu mahkemeler kurulup göreve başlayıncaya kadar çocuklar tarafından işlenen suçlara ait soruşturma ve kovuşturmalar Cumhuriyet Başsavcılığı ve görevli mahkemelerce bu kanun hükümlerine göre yapılır,” düzenlemesi ile aynı Kanunun 25. maddesindeki “Çocuk mahkemelerinde yapılan duruşmalarda Cumhuriyet Savcısı bulunmaz” emredici hükümlerine aykırı olarak suça sürüklenen çocuklar 18 yaşından küçük olmalarına rağmen hüküm duruşmasına Cumhuriyet Savcısı’nın katılması,
Suç tarihinde 15-18 yaş aralığında olan suça sürüklenen çocuklar hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 35/1. maddesi uyarınca sosyal inceleme yaptırılmaması ve sosyal inceleme raporunun aldırılmama nedeni kararda gösterilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
07/05/1997 doğumlu olup, hüküm tarihinde 18 yaşını bitirmediği saptanan suça sürüklenen çocuk …’in müdafii hazır bulundurulmaksızın hükümlülüğüne karar verilerek 5271 sayılı CMK’nın 151. maddesine aykırı davranılması, bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuklar … ve … müdafiinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan nedenlerle istem gibi bozulmasına, 25/11/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.
Yargıtay 10. Ceza Dairesi E:2009/12734, K:2010/1456
- Ceza Muhakemesi Kanunu 151. Madde
- Müdafi Görevini Yerine Getirmediğinde Yapılacak İşlem ve Müdafilik Görevinden Yasaklanma
Uyuşturucu madde ihraç etme suçundan sanıklar O. L., J. V. ve V. Y. hakkında İSTANBUL 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nce yapılan yargılama sonucu, 21.11.2006 tarihinde 2002/84 esas ve 2006/277 karar sayı ile mahkûmiyetlerine ilişkin kurulan hükümlerin sanık O. L. müdafii ile sanıklar J. V. ve V. Y. tarafından temyiz edildiği, sanık O. L. müdafiinin incelemenin duruşmalı olarak yapılmasını talep ettiği, dava dosyasının Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ret ve onama isteyen tebliğnamesi ile 17.09.2009 tarihinde Dairemize gönderildiği anlaşıldı. Tebligata rağmen sanık O. L. müdafii duruşmaya gelmediğinden dosya; tüm sanıklar yönünden duruşmasız olarak incelendi.
Gerekçeli kararın tebliğine ilişkin işlemin, 7201 sayılı Tebligat Kanununun 21. maddesi hükümlerine uygun olarak yapılmadığı anlaşılmakla; sanıklar J. V. ve V. Y.’in temyiz istemleri süresinde kabul edilerek yapılan incelemede;
Sanık V. Y.’in istinabe yoluyla yapılan sorgusu sırasında zorunlu müdafii bulundurulmuş ise de; yargılama aşamasında müdafii bulundurulmadan veya CMK’nın 151/1. maddesi uyarınca işlem yapılmadan, sanık J. V.’a atılı suçta öngörülen cezanın alt sınırına göre de bu sanık için CMK’nın 150/3 maddesi uyarınca müdafii görevlendirilmesinin zorunlu olduğu gözetilmeden savunma hakkının kısıtlanması suretiyle hüküm kurulması,
Gerekçeli kararda sanıkların savunmalarına yer verilmeyerek CMK’nın 230/1-a maddesine aykırılık oluşturulması,m yasaya aykırı, sanık O. L. müdafii ile sanıklar J. V. ve V. Y.’in temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden diğer yönleri incelenmeksizin hükümlerin isteme aykırı olarak bozulmasına, 27.01.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Yargıtay 17. Ceza Dairesi E:2016/8235, K:2016/10088
- Ceza Muhakemesi Kanunu 151. Madde
- Müdafi Görevini Yerine Getirmediğinde Yapılacak İşlem ve Müdafilik Görevinden Yasaklanma
Sanık …’ın yüzüne karşı verilip 11/02/2016 tarihinde tefhim edilen hükme karşı sanık … tarafından 15/02/2016 tarihinde … 2 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu aracılığıyla Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığına hitaben yazılan dilekçe ile itiraz edildiği, yasa yolu ve mercide yanılmanın hak kaybına yol açamayacağı bu nedenle hükmün sanık … tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edildiği anlaşıldığından, temyiz isteminin reddine dair 29/03/2016 tarihli ek karar kaldırılarak yapılan incelemede;
5271 sayılı CMK’nın 150/3. maddesi uyarınca alt sınırı 5 yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlardan dolayı yapılan soruşturma ve kovuşturmada; sanığın müdafiinin bulunmaması halinde istemi aranmadan müdafii görevlendirilmesi gerektiği ve sanık …’ın üzerine atılı 5237 sayılı TCK’nın 142/2-h, 143. maddelerindeki suçunda bu kapsamda olduğundan zorunlu müdafiinin görevlendirilmesi gerektiği nazara alınmadan duruşmaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
5271 sayılı CMK’nın hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 150. maddesinin 3. fıkrası delaletiyle aynı maddenin 2. fıkrasına göre, sanık …’ya atılı 5237 sayılı TCK’nın 142/2-h, 143. maddelerinde düzenlenen ve alt sınırı beş yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçtan dolayı yapılan soruşturma ve kovuşturmada sanığa müdafii atanmasının zorunlu olduğu, 5271 sayılı CMK’nın 151. maddesi uyarınca da sanığın müdafiinin duruşmalarda hazır bulunmaz ise, mahkemenin derhal başka bir müdafii görevlendirilmesi için gerekli işlemi yapması gerekirken müdafii hazır bulunmayan sanığa zorunlu müdafii atanması gerekirken, müdafiinin yokluğunda sanık hakkında hükümlülük kararı verilmesi suretiyle savunma hakkının kısıtlanması, Bozbayı gerektirmiş, sanık …, sanık … ve müdafiinin temyiz nedeni bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak b, 21/09/2016 günü bozulmasına oybirliğiyle karar verildi.
Yargıtay 4. Ceza Dairesi E:2014/23708, K:2015/33087
- Ceza Muhakemesi Kanunu 151. Madde
- Müdafi Görevini Yerine Getirmediğinde Yapılacak İşlem ve Müdafilik Görevinden Yasaklanma
Terk suçunun mağduru olan yeni doğmuş bebeğin davada temsilini sağlamak, gerektiğinde şikayet ve davaya katılma hakkını kullanmak üzere TMK’nın 426. maddesi uyarınca temsil kayyımı atanması mümkün olduğu gibi, CMK’nın 234/2. maddesi uyarınca görevlendirilecek vekilin de mağdurun bu haklarını korumaya yönelik girişimlerde bulunup, başvurular yapabileceği, vekilin duruşmaya gelmemesi ve bu suretle eylemli biçimde hukuki yardımda bulunmaması halinde, CMK’nın anılan maddesindeki düzenleme ile vekil atanmasından beklenen yarar sağlanamayacağından, bu durumda CMK’nın 151. maddesinin kıyasen uygulanarak, göreve gelmeyen vekil yerine mahkemece barodan yeni bir vekil görevlendirilmesinin istenmesi gerektiği gözetilmeden,
görevlendirmeye rağmen duruşmaya gelmeyen ve herhangi bir mazerette bildirmeyen mağdur vekilinin yokluğunda yargılama yapılıp hüküm kurulması yasaya aykırı olup, böyle bir vekilin sonradan kendisine tebliğ edilen gerekçeli kararı temyiz etmemiş olmasının küçük mağdurun şikayetçi olma ve davaya katılma gibi haklarının ortadan kalkması sonucunu doğurmayacağı,
E.. M.. vekilinin temyiz istemi hakkında bu aşamada bir karar vermeye yer olmadığına ve dosyanın küçük mağdur H.. A..’a CMK’nın 231/4 ve 151. maddeleri uyarınca baroca yeniden vekil tayin edilmesi ile akabinde gerekçeli kararın vekiline tebliğinin sağlanması ve süresi içerisinde vermesi halinde temyiz dilekçesi de eklendikten ve bu talep ile ilgili tebliğname düzenlendikten sonra incelenmek maksadıyla dosyanın Dairemize gönderilmesi için yerel mahkemeye ulaştırılmak üzere incelenmeksizin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına geri gönderilmesine, 07/07/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Yargıtay 13. Ceza Dairesi E:2014/8876, K:2014/26109
- Ceza Muhakemesi Kanunu 151. Madde
- Müdafi Görevini Yerine Getirmediğinde Yapılacak İşlem ve Müdafilik Görevinden Yasaklanma
Suç niteliğine göre sanık Şenol’a müdafii atanması zorunlu değil ise de, tensiben soruşturma aşamasında görev yapan avukatların duruşmaya davet edildikleri, 05/08/2009 tarihli ilk celseye Av. H.. K..’inde katıldığı, sanığın savunmasını müdafii huzuru ile yapacağını beyan ederek müdafii atanmasına zımnen rıza gösterdiği, sanığa müdafii olarak görevlendirilen müdafiin yargılama aşamasında sanığın savunması sırasında bir oturuma katılmak dışında herhangi bir işlem yapmadığı, avukat ile sanık arasında CMK anlamında hukuken geçerli bir müdafilik ilişkisi kalmadığından sanık Şenol’un hükmü öğrenmesi üzerine süresinde yaptığı temyiz geçerli olup temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Sanık Şenol müdafiinin ilk celse dışında başka bir celseye katılmadığı anlaşıldığından CMK 151.maddesi gereği sanığa başka bir müdafii atanması gerekirken yargılamaya devamla sanığın savunma hakkının kısıtlanması, Sanık Kemal’in atılı suçu işlediğine dair diğer sanık Şenol’un soyut iddiası dışında mahkûmiyetine yeterli delil bulunmamasına rağmen sanığın beraati yerine yazılı şekilde karar verilmesi,
Sanık Şenol’un başka bir suç nedeniyle işyerinde yapılan aramada katılana ait araç ile başka hırsızlık suçlarına konu birden çok aracın elde edilmiş olması da dikkate alınarak sanığın hırsızlık suçundan cezalandırılması yerine yazılı şekilde karar verilmesi,
Sanıklar hakkında mükerrir olmaları nedeniyle TCK’nın 58.maddesinin uygulanması sırasında hata yapılarak sanık Şenol’un ilamının sanık Kemal’e, sanık Kemal’in ilamının da sanık Şenol’a uygulanması, bozmayı gerektirmiş, sanık Kemal müdafii ile sanık Şenol ’ın temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak bozulmasına, sanıkların ceza süresi bakımından kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 18/09/2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.