Bir alt disiplin cezası uygulanması, disiplin soruşturmalarında çok önemli bir husustur. Çünkü verilecek ceza memurluktan çıkarma olsa dahi bir alt ceza uygulanması durumunda kademe ilerlemesi durdurulması cezası verilerek memurluktan atılma engellenebilir. Kamu personel mevzuatımızdaki disiplin hükümleri belirli şartların varlığı durumunda disiplin amir ve kurullarına disiplin suçu işleyen personel için kanunda öngörülenin bir alt derecesindeki disiplin cezasını verebilme yetkisi tanımaktadır. Bu makalemizde kanuni düzenlemeler ve Danıştay içtihatlarından hareketle konu hakkında kısa bir bilgilendirmede bulunulacaktır. Bir alt disiplin cezası uygulanması pratikte kişilerin meslekten atılmasına engel olan önemli bir düzenlemedir.
Disiplin cezaları kamu personelinin özlük hakları, ilerlemeleri ve yükselmeleri açısından son derece olumsuz sonuçlar doğurmaktadır. Aylıktan kesme cezası ile tecziye edilenler 5 yıl, kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile tecziye edilenler 10 yıl boyunca daire başkanı kadrosunun dengi ve daha üstü kadrolara, bölge ve il teşkilatlarının en üst yönetici kadrolarına, düzenleyici ve denetleyici kurumların başkanlık ve üyeliklerine, vali ve büyükelçi kadrolarına atanamazlar. Disiplin cezası verilmesine sebep olmuş bir fiil veya halin tekerrüründe bir derece ağır ceza uygulanır.
Dolayısıyla daha hafif bir ceza alınsa dahi tekerrür durumunda devlet memurluğumdan çıkarma gibi ağır bir sonuçla karşılaşılabilir. Tayin, terfi ve nakillerde de kamu personelinin sicili dikkate alınmaktadır. Bu nedenle disiplin suçu niteliğindeki tutum ve davranışlardan kaçınılmalıdır. Bu durum aynı zamanda olası bir disiplin soruşturmasında temiz sicil nedeniyle bir alt ceza uygulanması açısından da önem taşımaktadır. Bir alt disiplin cezası uygulaması konusunda idarenin takdir yetkisi olsa da bu yetki sınırsız değildir. Belli şartların varlığı halinde uygulanmak zorundadır.
Bir Alt Disiplin Cezası Uygulanması Nedir?
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125. Maddesine göre, bir personel geçmiş hizmetlerinde olumlu hizmet sergilediyse, ödül ya da başarı belgesi aldıysa kendisine verilen cezada bir derece hafif olan disiplin cezası uygulanabilir. Ancak bu durum idareye verilen takdir hakkı ile sonuç doğurur. İdare takdir yetkisini kullanırken memurun sicil notlarını, aldığı ödülleri göz önünde bulundurur. 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125. maddesinin üçüncü fıkrası “geçmiş hizmetleri sırasındaki çalışmaları olumlu olan ve ödül veya başarı belgesi alan memurlar için verilecek cezalarda bir derece hafif olanı uygulanabilir” hükmünü taşımaktadır. Benzer hükümler kamu personeli ile ilgili diğer kanunlarda da yer almaktadır. Bir alt ceza uygulanması konusunda Kanunlarımızda personelin statüsüne göre farklı düzenlemeler bulunmaktadır. Şöyle ki:
- 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125. maddesinin üçüncü fıkrası:
“Geçmiş hizmetleri sırasındaki çalışmaları olumlu olan ve ödül veya başarı belgesi alan memurlar için verilecek cezalarda bir derece hafif olanı uygulanabilir.”
- 7068 sayılı Genel Kolluk Disiplin Kanununun 7. maddesinin ikinci fıkrası:
“Kurumda geçmiş hizmetleri sırasında çalışmaları olumlu bulunan ve iyi veya çok iyi derecede değerlendirme puanı alan personel için verilecek cezalarda bir derece hafif olanı uygulanabilir.”
- 6413 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanununun 14. maddesinin ikinci fıkrası:
“Disiplin amirleri, personelin; olumlu hizmet, sicil ve disiplin safahatı ile eylemin niteliğini göz önüne alarak bir derece hafif ceza uygulayabilir.”
- 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanununun 70. maddesinin ikinci fıkrası:
“İlk defa disiplin suçu işleyenlerden geçmiş hizmetleri sırasında çalışmaları olumlu olan ve tercihli veya mümtazen yükselmeye layık bulunan ve iyi veya çok iyi derecede sicil alanlar hakkında, meslekten çıkarmayı gerektiren durumlar hariç olmak üzere, verilecek cezalardan bir derece hafif olanı uygulanabilir.”
- 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 53/D maddesinin üçüncü fıkrası:
“Geçmiş hizmetleri sırasındaki çalışmaları olumlu olan veya ödül veya başarı belgesi alanlara verilecek disiplin cezalarında bir derece alt ceza uygulanabilir.”
Bir Alt Disiplin Cezası Uygulanması İçin Gereken Şartlar
Yasa hükmü ile getirilen düzenlemenin amacı, ilk kez disiplinsiz davranan personelin görevini başarı ile yürüttüğünün anlaşılması halinde, disiplin kurallarını mükerrer olarak ihlal eden emsal personellere kıyasla korunması olarak belirlenmiştir. Yani yasa hükümlerinden de görüleceği üzere alt ceza uygulanabilmesi için bazı şartların varlığını gerekmektedir. Bu şartları aşağıdaki şekilde sıralandırabiliriz:
- Geçmiş hizmetleri sırasındaki çalışmaların olumlu olması
- Ödül veya başarı belgesi alınması
- İyi veya çok iyi derecede değerlendirme puanı alınması (Sicil)
Bu şartların dışında disiplin cezası sicilden silinen kişiler ya da affa uğrayanlar da bu madde hükmünden yararlanabilir diyen doktrinde bazı görüşler bulunmaktadır. Ayrıca belirtilmesi gereken diğer bir hususta kişinin meslekten çıkarma cezası aldığı durumlarda bir alt disiplin cezasının uygulanması mümkün değildir. Kamu idareleri kimi zaman bu şartlardan sadece birisinin varlığını hatta personelin temiz bir sicile sahip olmasını, ya da daha önce herhangi bir disiplin cezası almamış olmasını alt ceza uygulanması için yeterli görebilmektedir. Ancak yukarıda belirtilen Kanun hükümleri genellikle bu şartların birlikte gerçekleşmesini aramaktadır. 657 sayılı Kanun kapsamındaki personel için 1 ve 2, 7068 sayılı Kanun kapsamındaki kolluk personeli için 1 ve 3 numaralı şartların birlikte varlığı gerekirken 2547 sayılı Kanun kapsamındaki personel 1 veya 2 numaralı şartlardan birinin varlığı halinde alt ceza uygulamasından yararlanabilecektir.
Bir Alt Cezayı Vermeye Yetkili Makam
Bir derece alt disiplin cezası müstakil bir ceza olmayıp asıl cezaya bağlı olan ve asıl ceza sebebiyle var olan bir cezadır. Bu nedenle bir derece alt cezanın asıl cezayı vermeye yetkili disiplin amiri ya da kurulu tarafından verilmesi gerekmektedir. Nitekim 2547 sayılı Kanununun 53/D maddesinde “bir derece alt cezayı, asıl cezayı vermeye yetkili makam verir” denilmektedir. Yetkili makamın verebileceği disiplin cezaları 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125. Maddesinde düzenlenmiştir. Verilebilecek cezaların hafiften ağıra sıralanmış hali şu şekildedir:
- Uyarma,
- Kınama,
- Aylıktan kesme,
- Kademe ilerlemesinin durdurulması,
- Devlet memurluğundan çıkarma,
Danıştay 12. Dairesi de 08.04.2019 tarihli ve E 2018/194, K 2019/2517 sayılı Kararında alt ceza verme yetkisinin asıl cezayı verme yetkisine sahip olan makamda olduğunu belirtmiştir: “657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125. maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen alt ceza uygulamasının ayrı bir disiplin cezası niteliği taşımadığı ve asıl cezayı vermeye yetkili olan disiplin amirinin ya da kurulun alt cezayı vermesi gerektiği hususu Dairemizin yerleşmiş bir içtihatıdır.”
Bir Alt Disiplin Cezası Uygulanmasında İdarenin Takdir Yetkisi
Kanun hükümleri alt ceza uygulanması konusunda idareye takdir yetkisi tanımaktadır. Bununla birlikte tüm idari işlemlerde olduğu gibi alt ceza uygulanması konusunda da idareye tanınan takdir yetkisi kamu yararına, hizmet gereklerine ve hukuka uygun bir şekilde kullanılmalıdır. Aşağıda değinilen Danıştay kararlarından da görüleceği üzer kamu personeli hakkında disiplin cezası tesis edilirken alt ceza uygulanması için gereken şartların var olup olmadığının değerlendirilmesi, bu şartların varlığına rağmen alt ceza uygulanmıyorsa bunun nedenlerinin açıklanması gerekmektedir. İdare takdir yetkisini kullanırken şu hususlara dikkat edecektir:
- Memurun geçmişteki sicil notları,
- Memurun özlük dosyasındaki bilgi ve belgeler,
- Memurun aldığı ödüller,
- Memurun aldığı başarı belgeleri,
- Memurun geçmiş hizmetlerindeki çalışmaları,
- Memurun yükselmeye elverişli olup olmadığı,
İdarenin takdir yetkisi keyfi ve mutlak bir yetki değildir. Bir alt disiplin cezası uygulaması için idare kamu yararını gözetmeli ve hizmetin gereklerine bakmalıdır. Bunların yanı sıra memurun geçmiş hizmetleri eşitlik ilkesi ve hakkaniyet ilkesi gereği değerlendirilmelidir. Objektif olarak verilecek karar sonrası kişi hakkında bir alt disiplin cezası uygulanmasına karar verilebilir. Bir alt disiplin cezasının verilmesine örnek vermek gerekirse memurun 2 yıl kademe ilerlemesinin durdurulması cezası alması halinde, gerekli şartlar varsa bir alt disiplin cezası verilmelidir. Verilecek bu ceza 1 yıl kademe ilerlemesinin durdurulması cezası değil aylıktan kesme cezası olmalıdır.
Disiplin Soruşturmasında Bir Alt Ceza Uygulaması
Her ne kadar kamu idareleri kamu personelinin temiz bir sicile sahip olması ya da daha önce herhangi bir disiplin cezası almamasını bir alt ceza uygulaması için yeterli görebilmekte iseler de Kanun hükümlerinin geçmiş hizmetlerin olumlu olması ve ödül ya da başarı belgesi alınması şartlarının birlikte aradığı unutulmamalıdır. Alt ceza uygulaması idarenin takdirinde olmakla birlikte bu konudaki takdirin kamu yararı, hizmet gerekleri ve hukuka uygun bir şekilde kullanılması gerekmektedir. Danıştay (https://www.danistay.gov.tr/) kamu personeli hakkında disiplin cezası verilirken alt ceza uygulanması için gereken şartların bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi gerektiği görüşündedir. Yine Danıştay’a göre şartları olmasına rağmen alt ceza uygulanmamışsa bunun gerekçesinin idare tarafından açıklanması gerekmektedir.
Alt ceza uygulamasını amacı kamu personelini disiplin hükümlerine uymaya ve başarılı bir şekilde çalışmaya teşvik etmektir. Disiplin cezalarının personelin iş ve özel hayatı üzerindeki olumsuz etkileri dikkate alınacak olursa alt ceza uygulamasından faydalanılması kamu personeli için hayati öneme haiz bir konudur. Bunun için yapılması gereken ilk iş alt ceza uygulanması için gereken şartlara, yani temiz bir sicile ve başarılı bir çalışma hayatına sahip olmaktır. Herhangi bir disiplin cezasına maruz kalınması halinde ise alt ceza uygulanması gerektiği hususunun idari ve yargısal süreçlerde usulüne uygun bir şekilde belirtilmesi gerekmektedir. İdare hukuku avukatı bu konuda sizlere yardımcı olacaktır.
Alt Cezada İtiraz ve İptal Davası
Alt ceza uygulaması disiplin makamlarının takdirine bırakıldığından şartları oluşsa dahi disiplin makamları alt ceza uygulamayabilirler. Bu durumda cezanın türü ve niteliği ile cezayı veren makam dikkate alınarak disiplin cezasına karşı hukuki yollara başvurulması gerekmektedir. Disiplin makamı alt ceza uygulamamışsa bunu haklı bir nedene dayandırmalıdır. Doğru, haklı ve somut gerekçe olmadan sadece takdir yetkisine dayanılarak alt ceza uygulanmaması hukuka aykırıdır. Bir alt disiplin cezası uygulanması hakkında idarenin hukuka aykırı takdir yetkisi kullanması durumunda idari dava açılabilir.
Disiplin cezalarına karşı başvurulabilecek hukuki yollar itiraz ve dava yollarıdır. Yerine göre disiplin cezasına önce itiraz edilip sonrasında itiraz sonucuna göre dava açılabileceği gibi itiraz yoluna gitmeden doğrudan dava açılması da mümkündür. Kimi durumlarda ise itiraz yolu kapalı olup doğrudan dava açılması gerekmektedir. Söz gelimi 7068 sayılı Genel Kolluk Disiplin Kanunu kapsamında disiplin kurullarınca verilen cezalara itiraz edilememekte, ancak dava açılabilmektedir. İtiraz ve dava süreleri, itiraz edilecek makamlar, davanın açılacağı mahkeme disiplin cezasının türü ve niteliği ile hangi kanun kapsamında olduğu, cezayı veren makam, personelin görev yaptığı kurum, unvanı ve statüsüne göre değişiklik gösterebildiğinden disiplin cezalarına karşı yapılacak itirazlarda ve açılacak davalarda profesyonel hukuki destek alınmasında fayda bulunmaktadır.
Alt ceza uygulamasını amacı kamu personelini disiplin hükümlerine uymaya ve başarılı bir şekilde çalışmaya teşvik etmektir. Disiplin cezalarının personelin iş ve özel hayatı üzerindeki olumsuz etkileri dikkate alınacak olursa alt ceza uygulamasından faydalanılması kamu personeli için hayati öneme haiz bir konudur. Bunun için yapılması gereken ilk iş alt ceza uygulanması için gereken şartlara, yani temiz bir sicile ve başarılı bir çalışma hayatına sahip olmaktır. Herhangi bir disiplin cezasına maruz kalınması halinde ise alt ceza uygulanması gerektiği hususunun idari ve yargısal süreçlerde usulüne uygun bir şekilde belirtilmesi gerekmektedir. İdare hukuku avukatı bu konuda sizlere yardımcı olacaktır.
Bir Alt Disiplin Cezası Uygulanması Hakkında Mahkeme Kararları
Danıştay 12. Dairesi 2000/3935 E. 2002/3875 K. ve 28.11.2002 Tarihli Kararı
- Bir alt disiplin cezası uygulanması
Kapalı Cezaevinde İnfaz ve Koruma memuru olan davacı, 19.12.1999 günü Cezaevi Ekmek Fırınında nöbetçi olduğu halde görevine gelmemiş, idarece bu fiilinin 657 sayılı Yasanın 125 / C – maddesi uyarınca 1/8 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasını gerektirdiği, belirtilerek bir alt ceza uygulanmak suretiyle 657 sayılı Yasanın 125/C-b maddesi uyarınca bir derece hafif olan 1/30 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş ise de; 657 sayılı Yasanın 125. maddesinin E/3. fıkrasındaki, bir alt cezadan kastedilen bir önceki maddede düzenlenen ceza olduğundan davalı idarece alt ceza değerlendirmesi hatalı olarak aynı madde kapsamında yapılarak 1/30 oranındaki aylıktan kesme cezasının 1/8 oranında aylıktan kesme cezasının bir derece hafifi kabul edilerek işlem tesisinde hukuki isabet görülmemiştir.
Danıştay 8. Dairesi 1994/7701 E. 1996/2345 Κ. ve 30.09.1996 Τarihli Kararı
- Bir alt disiplin cezası uygulanması
657 Sayılı Yasanın disiplin cezaları başlıklı 125. maddesinde cezalar, ağırlık derece- sine göre; uyarma, kınama, aylıktan kesme, kademe ilerlemesinin durdurulması ve memurluktan çıkarma olarak sıralanmıştır. Davalı idarece, davacının eyleminin 3 yıl kademe ilerleme esinin durdurulması cezasını gerektirdiği tespit edilmekle birlikte, geçmiş hizmetleri göz önüne alınarak 3 yıl yerine 1 yıl kademe ilerlemesinin durdurulması cezası verilmesi yoluna gidildiği görülmektedir. Oysa bir alt ceza, disiplin cezası olarak memurun fiiline uyan cezanın alt sınırı olmayıp, 657 sayılı Yasadaki sıralamaya göre bir derece hafif olan cezadır. Bu durumda, idare mahkemesi tarafından dava konusu işlemin, idare- ce geçmiş hizmetlerinin iyi olduğu kabul edilen davacı hakkında bir alt ceza uygulamasının hatalı yapıldığı gerekçesiyle iptal edilmesi gerekirken, davacının disiplin suçunu gerektiren 9 gün göreve gelmeme fiilinin sübut bulmadığı gerekçesiyle iptal edilmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
- Danıştay 10. Dairesi 23.10.1989 tarihli ve E 1989/203, K 1989/1825 sayılı Kararında geçmiş hizmetleri ve sicilleri olumlu olan memurlar hakkında bir derece hafif disiplin cezası verilmemesini hukuka aykırı bulmuştur.
- Danıştay 8. Dairesi, 28.10.1991 tarihli ve E 1991/1399, K 1911/1677 sayılı Kararında, şartların varlığın rağmen bir alt ceza uygulanmaması durumunda bunun nedeninin açıklanması gerektiğini belirtmiş, başarı belgesi alan, geçmiş hizmetleri olumlu ve sicili temiz olan personele gerekçe gösterilmeksizin bir alt ceza uygulanmamasını hukuka aykırı bulmuştur.
- Danıştay 12. Dairesi, 30.10.2001 tarihli ve E 2000/2310, K 2001/3576 sayılı Kararında; bir derece hafif disiplin cezası verilmesi koşulları tartışılmaksızın verilen disiplin cezasını hukuka aykırı bulmuştur.
- Danıştay 12. Dairesi 09.10.2002 tarihli ve E 2000/2702, K 2002/2982 sayılı Kararında; memurluk sıfatıyla bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici harekette bulunulduğunun sabit olmasını ve görev durumunu dikkate alarak bir alt ceza uygulanmamasını hukuka aykırı bulmamıştır.
- Danıştay 8. Dairesi, 05.10.2005 tarihli ve E 2004/3009, K 2005/3910 sayılı Kararında, kamu personeline disiplin cezası verilirken geçmiş hizmetleri ve sicilinin dikkate alınarak bir alt ceza uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi gerektiğini belirtmiş ve bu yönde bir değerlendirme yapılmadan verilen disiplin cezasını hukuka aykırı bulmuştur.
- Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu 22.02.2007 tarihli ve E 2005/374, K 2007/103 sayılı Kararında; disiplin cezası vermeye yetkili amir ve kurulların öncelikle; ilgililerin geçmiş hizmetleri ile sicil durumlarına göre bir alt ceza ile cezalandırılıp cezalandırılmayacağı konusunda bir değerlendirme yapmaları ve bu değerlendirmenin sonucuna göre ceza vermeleri gerektiğini belirtmiş ve bu duru gözardı edilerek verilen disiplin cezasını hukuka aykırı bulmuştur.