Askeri Ceza Kanunu 91. Madde

askeri ceza kanunu 91 madde

Askeri Ceza Kanunu 91. Madde

Amire ve Mafevka Fiilen Taarruz Edenlerin Cezaları

  1. Amire veya mafevka fiilen taarruz eden veya fiilen taarruza teşebbüs eden üç seneden, az vahim hallerde altı aydan aşağı olmamak üzere hapis olunur.
  2. Taarruz veya taarruza teşebbüs silahlı olarak veya bir hizmet esnasında veya toplu asker karşısında veyahut silah ve tehlikeli bir alet ile yapılmış ise beş seneden, az vahim hallerde bir seneden aşağı olmamak üzere suçluya hapis cezası verilir.
  3. (Değişik: 22/1/2004–5078/1 md.) Taarruz, amirin veya mafevkin vücudunda tahribatı mucip olmuşsa on beş seneden az olmamak üzere ağır hapis, eğer ölümü mucip olmuşsa müebbet ağır hapis, az vahim hâllerde yirmi dört seneden otuz seneye kadar ağır hapis cezası verilir.
  4. (Değişik: 22/1/2004–5078/1 md.) Taarruz veya taarruza teşebbüs seferberlikte yapılmışsa yirmi seneden, az vahim hâllerde on beş seneden az olmamak üzere ağır hapis, eylem amir veya mafevkin vücudunda tahribatı mucip olmuşsa müebbet ağır hapis, ölümü mucip olmuş ise ölüm cezası verilir.

  • İlgili Makale: 
  • 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu (AsCK) Tam Metin: 

askeri ceza kanunu 91
askeri ceza kanunu 91

Askeri Ceza Kanunu 91. Madde Açıklaması

Madde iki ayrı hukuk değeri korumaktadır. Korunan yararlardan ilki doğrudan doğruya askerleri değerlerdir. Askeri hizmetin kesintisiz ve aksamadan sürdürülebilmesi için amir-maiyet ve ast-üst arasında bulunması zorunlu olan güven ilişkisi ve itaat duygusunun ve buna bağlı olarak askeri disiplinin korunması amaçlanmıştır. Sırf askeri suçtur. Bu nedenle sadece asker kişiler tarafından işlenebilir. İstisna olarak TSK ve MSB kadro ve kuruluşlarında görevli devlet memurları da kendi amirlerine karşı bu suçu işleyebilirler.

Maddenin birinci fıkrasında suçun temel şekli düzenlenmiştir. Bu fıkra hükmüne göre “Amire veya süte fiilen taarruz eden veya fiilen taarruza teşebbüs eden” cezalandırılacaktır. Maddenin ikinci fıkrasında suçun nitelikli hallerine yer verilmiştir. Bu halleder faile verilecek ceza beş seneden yirmi seneye kadar hapistir. Bu haller şunlardır:

  1. Silahlı olarak işlenmesi,
  2. Bir hizmet esnasında işlenmesi
  3. Toplu asker karşısında işlenmesi
  4. Silah ve tehlikeli bir alet ile işlenmesidir.

Madde metninden anlaşılacağı üzere, suçun teşebbüs halinde kalmasıyla tamamlanmış suç için aynı ceza öngörülmüştür. Üçüncü fıkrada, suçun netice sebebiyle ağırlaşmış iki haline yer verilmiştir. Bunlardan ilki, taarruz sonucu amirin veya mafevkin vücudunda tahribat oluşmuş olmasıdır. Suçun netice sebebiyle ağırlaşmış diğer hali ise, taarruz sonucu ölüm meydana gelmesidir. Dördüncü fıkrada suçun seferberlikte işlenmesi, bir başka ağırlaştırıcı sebep olarak düzenlenmiştir.

Bu suç kasten işlenebilen bir suçtur. Failin amir veya üste fiilen taarruz niteliği taşıyan hareketleri bilerek ve isteyerek yapması durumunda bu suç oluşur. Bu nedenle astın, taksirle amir veya üstün vücut bütünlüğüne yönelik hareketler bu suça değil taksirle yaralama suçuna vücut verir. 5252 sayılı Yürürlük Kanunu 6.madde gereğince maddede öngörülen ağır hapis cezaları hapis cezası, ölüm cezası ise ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası olarak okunmalıdır.


Askeri Ceza Kanunu 91. Madde Amire ve Mafevka Fiilen Taarruz Edenlerin Cezaları Askeri Yargıtay Kararları

Askeri Yargıtay İçtihatları Birleştire Kurulu: 08.05.1959-1861/41

  • Askeri Ceza Kanunu 91. Madde
  • Amire ve Mafevka Fiilen Taarruz Edenlerin Cezaları

Askeri Ceza Kanunu m.91/1.fıkrada yer alan “… veya fiillerden taarruza teşebbüs eden…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olmadığına ve itirazın reddine karar verilmiştir.


 Askeri Yargıtay Daireler Kurulu: 23.04.2014-66/84

  • Askeri Ceza Kanunu 91. Madde
  • Amire ve Mafevka Fiilen Taarruz Edenlerin Cezaları

Yüzün sürekli değişikliğine neden olmayan, sadece mağdurun yüzünde sabit iz şeklindeki yaralanma, Askeri Ceza Kanunu‘nun aradığı anlamda tahribat sayılmaz; fakat askeri mahkemece temel ceza tayininde göz önünde bulundurulabilir.


Askeri Yargıtay Daireler Kurulu: 21.06.2012-89/86

  • Askeri Ceza Kanunu 91. Madde
  • Amire ve Mafevka Fiilen Taarruz Edenlerin Cezaları

Sanığın katılanın alın bölgesinden yaralanmasına sebebiyet verdiği eylemde kullandığı ‘kalemlik’ özellikleri ve kullanılış itibarıyla Askeri Ceza Kanunu’nun 91.maddesinin ikinci fıkrası kapsamında “tehlikeli bir alet” sayılmaz.


Askeri Yargıtay Daireler Kurulu: 08.02.2007-7/6

  • Askeri Ceza Kanunu 91. Madde
  • Amire ve Mafevka Fiilen Taarruz Edenlerin Cezaları

Liyakatli er olarak nöbetçi onbaşılık görevini yürüten erin, görevi gereği dolu şarjörleri alırken, sanığa karşı keyfi davranması ve bulunduğu statüyü kötüye kullanması halinde hizmet ilişkisi sona erer. Dolayısıyla görevden kaynaklanan amirlik sıfatı da ortadan kalkar. Bu durumda sanığın eyleminin genel hükümlere göre nitelendirilmesi gerekir.


Askeri Yargıtay Daireler Kurulu: 09.02.2006-42/34

  • Askeri Ceza Kanunu 91. Madde
  • Amire ve Mafevka Fiilen Taarruz Edenlerin Cezaları

Aralarında gönül ilişkisi olduğu şüphesiyle eşini ve daha önce komutanlığını yapmış olan B. İlçe J.K.’nı Yüzbaşı’yı eşiyle birlikte gittiği B. İlçe J.K. odasında öldüren sanık Uzm.J.Çvş. maktul Yüzbaşı’ya karşı eylemi sebebi ne olursa olsun Askeri Ceza Kanunu 91/3.maddesinde özel olarak düzenlenen üstünü öldürmek suçu kapsamındadır.


Askeri Kanunu 91. Madde Hakkında Emsal Karar Aramak İçin: https://karararama.danistay.gov.tr/

Yorum Gönderin

asgari ucret

Asgari Ücret Nedir? Asgari Ücrete Zam Olacak Mı?

Nafaka indirim davası, nafaka yükümlüsü ya da alacaklısının maddi durumunda gelen değişiklik sebebiyle nafaka miktarının değiştirmek için açılan davaya denir. […]

3600 gunden emeklilik

3600 Günden Emeklilik Nedir? Şartları Nelerdir?

Nafaka indirim davası, nafaka yükümlüsü ya da alacaklısının maddi durumunda gelen değişiklik sebebiyle nafaka miktarının değiştirmek için açılan davaya denir. […]

ankaradaki karakollarin adres telefon

Ankara’daki Karakolların Adres – Telefon – İletişim Bilgileri

Nafaka indirim davası, nafaka yükümlüsü ya da alacaklısının maddi durumunda gelen değişiklik sebebiyle nafaka miktarının değiştirmek için açılan davaya denir. […]

X
kadim hukuk ve danışmanlık