Asalet tasdik, aday memurluktan asli memurluğa geçiş sürecini ifade eder. Merkezi ya da kurum sınavlarını başarıyla tamamlayarak kamu kurum ve kuruluşlarında devlet memurluğu kadrosuna girmeye hak kazanan kişiler 1 yıldan az 2 yıldan fazla olmamak kaydıyla aday memurluk süreci geçirir. Devlet memurluğu kadrosuna ilk defa atanacak kişilere uygulanacak merkezi sınavı kazanarak temel, hazırlayıcı eğitim ve staja tabi tutulmak üzere her hangi bir kurum veya kuruluşa atananlara aday memur denir. Burada belirtilen temel ve hazırlayıcı eğitimler tüm memurlar için geçerlidir. Devletin asli ve sürekli hizmetlerini yürütmek üzere memur olmak için bir statü hukukuna tabi olmayı kabul edenler öncelikle bir geçiş dönemi olan aday memur statüsü ile göreve başlar. Adaylık statüsü içinde ehliyet ve liyakatlerini ispatlayarak eğitim ve sınavlarda başarılı olmaları, memurlukla bağdaşmayan hal ve hareketlerinin bulunmaması ve disiplin cezası almamaları halinde asil memur olarak atamaları yapılır. Buna asalet tasdik denir. Asalet tasdik olmayan memur DMK 56 ve 57. maddeleri uyarınca memurlukla ilişiği kesilir.
Aday memurluğa ilişkin düzenlemeler 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu 54-57 maddeleri arasında düzenlenmiştir. Bu maddeler kapsamında başarılı olan adaylar asli memurluğa atanır. Asalet tasdik aday memurluktan asli memurluğa kabul demektir. Devlet Memurları Kanununda asalet tasdik şu şekilde düzenlenmiştir;
- DMK 54. madde adaylığa kabul edilme
- DMK 55. madde adayların yetiştirilmesi
- DMK 56. madde adaylık evresin içinde göreve son verme
- DMK 57. madde adaylık süresi sonunda başarısızlık şeklinde düzenlenmiştir.
Adaylık statüsü bir yıldan önce kaldırılamayacağı gibi ikinci yılın sonu itibarıyla bir gün de olsun geçirilemez. Şayet iki yıl aday memur statüsünde çalıştığı halde, adaylığı kaldırılmayan biri üçüncü yılının ilk günü itibariyle adaylığı kalkmış ve asil memur kabul edilir. Aday memurun adaylık eğitimleri ve stajı bir yıllık adaylık süresinden önce tamamlansa bile adaylığı bir yılını doldurduktan sonra kaldırılabilir. Bu maddenin son fıkrasında; “aday memurun başka kurumlara nakli yapılamaz” hükmü yer almaktadır. Memurların bir kurumdan diğer bir kuruma naklinin düzenlendiği Bu Kanunun 74 üncü maddesinin birinci fıkrasında “Memurların bu Kanuna tabi kurumlar arasında kurumların muvafakati ile kazanılmış hak dereceleri üzerinden veya 68. maddedeki esaslar çerçevesinde derece yükselmesi suretiyle bulundukları sınıftan veya öğrenim durumları itibariyle girebilecekleri sınıftan bir kadroya nakilleri mümkündür.”
Asalet Tasdik Nedir?
Asalet tasdik, aday memurluktan asli memurluğa geçiş sürecini ifade eder. Merkezi ya da kurum sınavlarını başarıyla tamamlayarak kamu kurum ve kuruluşlarına atanmaya hak kazanan devlet memurları asalet tasdik sürecini geçirmeleri gerekir. Asalet tasdik süreci 1 yıldan az 2 yıldan fazla olmamak şartıyla bu geçiş sürecinde adaylar çeşitli staj, eğitim ve geçici görevlendirmelerle bir değerlendirmeye tabi tutulur. Bu sürecin sonunda adaylardan liyakat ve becerilerinin ispatı, disiplin cezası almamış olması ve uygun tutum, davranış ve hareketlerde bulunması beklenir.
Aday memurun bu eğitim süreci içerisinde başarılı olması, memurlukla uyuşmayan hareketlerde bulunmaması, disiplin cezası almamaları gibi şartları yerine getirdikleri hallerde asil memur statüsüne geçeceklerdir. Aday memurluk sürecinin usulüne uygun biçimde tamamlanarak asli devlet memuru statüsüne tabi olunması durumuna asalet tasdik denir. Adaylık sürecinde memurluk statüsüne uygun olmayan hal ve davranışlar, alınan başarısız eğitimler ve disiplin cezaları aday kişinin memurluktan ilişiğinin kesilmesiyle sonuçlanır.
Asalet Tasdik Nedir? Asaleti Tasdik Olmayan Memur Ne Yapmalı? Sorularının cevabı tüm memurlar için bilinmesi gereklidir. Polislik asalet tasdik işlemleri sırasında en sık sorun yaşanan kurumlardan biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu kurumlarda da diğerlerindeki gibi 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu uyarınca asalet tasdik sürecine tabi tutulup aday memurluktan asil memurluğa geçiş yaşanmaktadır.
Adaylığa Kabul Edilme – Madde 54
“Sınavlarda başarılı olanlardan Devlet memurluğuna girmek isteyenler başarı listesindeki sıraya ve 47. maddeye göre ilan edilen kadro sayısı kadar, kurumlarınca memur adayı olarak atanırlar. Aday olarak atanmış Devlet memurunun adaylık süresi bir yıldan az iki yıldan çok olamaz ve bu süre içinde aday memurun başka kurumlara nakli yapılamaz.”
Maddede, memuriyet sınavını kazananların aday memurluğa kabul edilmesi ve aday memurların adaylık süresi ve başka kurumlara naklen atama yapılıp yapılmayacağı hususu düzenlenmiştir. Maddenin birinci fıkrasında, memuriyet sınavlarında başarılı olanlardan devlet memurluğuna girmek isteyenlerin başarı listesindeki sıraya ve kurumlarca ilan edilen kadro sayısı kadar, kurumlarca memur adayı olarak atanacaklarını öngörmektedir.
Söz konusu madde kapsamında Kamu Personeli Seçme Sınavından (KPSS) başarılı olanlar, tercih kılavuzundan tercih ettiği kuruma aday memur olarak atanırlar. Burada geçirilerek 1 yıldan az 2 yıldan fazla olmayacak süre aday memurluk süresidir. Bu süre kurum amirinin takdirine bağlıdır. Fakat alt ve üst sınırları belirlenmiştir. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunun 54 üncü maddesinin 2 ikinci fıkrasında yer alan Aday olarak atanmış Devlet memurunun adaylık süresi bir yıldan az iki yıldan çok olamaz. Asalet tasdiki göreve başladığı tarihten itibaren 1 yıl ile 2 yıl arasındaki bir zamanda yapılır.
657 sayılı Yasa’nın 54. Maddesinin ikinci fıkrasında ise, adaylık süresinin 1 yıldan az 2 yıldan çok olamayacağı ve adaylık süresi içinde aday memurun kurumundan başka kurumlara naklinin yapılamayacağı hükme bağlanmıştır. Ancak buradan, aday memurun kurumundan başka kurumlara naklinin hiçbir şekilde yapılamayacağı sonucunu çıkarmamak gerekir. Zira aday memur yeniden KPSS’ye girerek başka bir kurumu tercih eder ve kazanırsa orada çalışmasına bir engel yoktur. Bu durum yeniden atamadır. Nakil işlemi değildir. Bu konuya ilişkin Personel Daire Başkanlığı’nın görüşü vardır.
Ayrıca, Danıştay 5.Dairesi’nin 30.11.1986 gün ve 1986/43 E. 1986/99 K. Sayılı kararında belirtildiği gibi aday memurların asaleti onanmış memurlar gibi kurum içinde görevleri ve yerleri değiştirilebilir.
Adaylık Devresi İçinde Göreve Son Verme – Madde 56
“Adaylık süresi içinde temel ve hazırlayıcı eğitim ve staj devrelerinin her birinde başarısız olanlarla adaylık süresi içinde hal ve hareketlerinde memuriyetle bağdaşmayacak durumları, göreve devamsızlıkları tespit edilenlerin disiplin amirlerinin teklifi ve atamaya yetkili amirin onayı ile ilişkileri kesilir. İlişkileri kesilenler ilgili kurumlarca derhal Cumhurbaşkanlığı Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğü’ne bildirilir.” Devlet Memurları Kanunu’nun 56. Maddesi adaylık süresi içinde göreve son verme hükmünü düzenlemiştir. Söz konusu madde hükmüne göre adaylık süresi içinde;
- Temel, hazırlayıcı eğitim ve staj dönemlerinin herhangi birinde başarısız olanlar,
- Hal ve hareketlerinde memuriyetle bağdaşmayacak durumları tespit edilenlerin,
- Göreve devamsızlıkları tespit edilenlerin,
Disiplin amirlerinin teklifi ve atamaya yetkili amirin onayı ile ilişkileri kesilir. Bunlar derhal Cumhurbaşkanlığı Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğü’ne bildirilir. Nitekim bu konuya ilişkin Danıştay 5.Dairesi’nin 14.06.1984 tarih, 1982/3324 E. 1984/2296 K. numaralı dosyasında; “Adaylık süresi içinde denenmeden ve çalışmasında ne gibi sakınca olduğu konusu açıklanmadan, göreve atandıktan bir ay sonra görevine son verilemez.” kararı verilmiştir.
Yine Danıştay 5. Dairesi’nin 14.06.1984 tarih, 1982/5093 E. 1984/1399 K. numaralı dosyasında; “2 yıllık azami adaylık süresi geçirildikten sonra gizli sicili de olumlu olan aday memurun görevine son verilemez.” kararı verilmiştir. Bu karar esasında 2 yıllık adaylık süresi dolan adayın zımni olarak asaletinin tasdik olacağına değinmiştir.
Bunlarla beraber örneğin; temel eğitim sınavında başarısız olan ve kendisine tebligat yapılmasına karşın itirazda bulunmayan memurun görevine son verilip verilemeyeceğine ilişkin Yargıtay kararında ‘’Aday devlet memurlarının adaylık süresi içinde katıldıkları temel eğitim ve hazırlayıcı eğitimi müteakip gerçekleştirilen sınavlar ile staj sonunda yapılan değerlendirme veya sınav aşamalarının herhangi birinde kesin olarak başarısız bulunmaları halinde devlet memurluklarına son verilmesi gerektiği’’ kararı vermiştir.
Aday Memurların Eğitimleri
Aday Memurların Yetiştirilmelerine Dair Genel Yönetmelik’te Temel Eğitim ile ilgili olarak 3 önemli ilke belirtilmiştir. Bunlar;
- Temel eğitimin hedefi; Aday memurlara, Devlet memurlarının ortak vasıfları ile ilgili bilinmesi gereken, asgari bilgileri vermektir.
- Bu eğitim her sınıf ve kadrodaki memura ortak bir program dahilinde ve aday memurların öğrenim durumları dikkate alınarak uygulanır.
- Bu eğitimin süresi on günden az iki aydan çok olamaz.
Temel Eğitim konuları belirtilen yönetmeliğin 5. Maddesinde sıralanmıştır. Bunlar;
- Atatürk ilkeleri,
- T.C. Anayasası,
a) Genel Esaslar,
b) Temel Hak ve Ödevler,
c) Cumhuriyetin Temel Organları,
(d) Yürütme.
- Genel olarak Devlet teşkilatı.
- 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu.
a) Ödev ve sorumluluklar,
b) Genel Haklar,
c) Yasalar,
d) Sicil ve disiplin işleri,
e) Sosyal ve Mali Haklar,
f) Amir – Memur ilişkileri,
g) Müracaat ve şikayetler,
h) Kılık kıyafet,
i) Yer değiştirme,
j) Beşeri ilişkiler.
- Yazışma – Dosyalama usulleri.
- Devlet malını koruma ve tasarruf tedbirleri.
- Halkla ilişkiler.
- Gizlilik ve gizliliğin önemi.
- İnkılap tarihi.
- Milli Güvenlik Bilgileri.
- Haberleşme.
- Türkçe Dilbilgisi Kuralları.
- İnsan Hakları.
Temel Eğitim Programları Devlet Personel Başkanlığınca yayımlanmış olup, bunlar 3 cilt halinde Başkanlıktan temin edilebilmektedir. Kurumlarca Devlet Personel Başkanlığından alınan temel eğitim soruları eğitime tabi tutulacak aday memurlara önceden verilir. Verilen bu sorulardan sınav yapılmakta ve bu sınavdan 100 tam puan üzerinden 60 almak gerekmektedir.
Aday Memurların Yetiştirilmesinde Eğitim, Sınav ve Değerlendirmeler
Aday memurların yetiştirilmelerinde temel eğitim, hazırlayıcı eğitim ve staja tabi tutulmaktadırlar. Bu etkinlikler sonrasında yapılacak sınav ve değerlendirme işlemlerini müteakiben başarılı olanlar ve diğer şartları da taşıyanlar asil memur olarak atanmaları için işleme tabi tutulmaktadırlar. Aday memurların yetiştirilmelerinde;
- Temel Eğitim: Bütün aday memurların, asli memur olabilmeleri için tabi tutuldukları, Devlet memurlarının ortak vasıfları ile ilgili hususları kapsayan eğitimi,
- Hazırlayıcı Eğitim: Aday memurların atandığı kurum veya kuruluşu, sınıfı ve görevi ile ilgili olarak yapılan eğitimi,
- Staj: Aday memurlara kurum veya kuruluşlarındaki görevleri ile ilgili olarak yapılan uygulamalı eğitimi,
- Sınav: Temel ve Hazırlayıcı Eğitim dönemleri sonunda yapılacak değerlendir meler için bilgi seviyesini ölçme işlemini,
- Değerlendirme: Temel ve Hazırlayıcı Eğitim dönemleri sonunda yapılacak sınavlar ile staj dönemi sonundaki bilgi seviyesini ölçme işlemini ifade etmektedir.
Aday Memurların Eğitim Sonu Sınavlarına Katılamama Ve Sınavları Geçersiz Sayılanlar
Sağlık sebepleri dışında sınavlara katılmayanlar başarısız sayılmaktadır. Sağlık sebebiyle sınava katılamayanların sınavları adaylık süreci içinde uygun bir tarihte yapılmaktadır. Soruların açılması ve dağıtılmasından veya yazdırılmasından sonra sınav salonuna girenlerde sınava girmemiş sayılır ve başarısız olarak değerlendirilirler. Bununla beraber adaylar aşağıdaki durumlarda sınavlarda başarısız sayılırlar;
- Kopya girişiminde bulunanlar veya kopya verenler, kopya çekenler,
- Sınav düzenine aykırı davranışlarda bulunanlar,
- Kendi yerine başkasını sınava sokanlar, hakkında bir tutanak düzenlenerek, sınavları geçersiz sayılır ve haklarında gereken kanuni işlem yapılır.
Sınava İtiraz
18090 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmak suretiyle yürürlüğe konulan Aday Memurların Yetiştirilmelerine İlişkin Genel Yönetmeliğin 14. Maddesinde “Aday memurlar yazılı sınav sonuçlarına itiraz edebilirler. İtirazlar sınav sonuçlarının adaylara duyurulmasından başlayarak iki gün içinde dilekçe ile Eğitim ve Sınav Yürütme Komisyonu Başkanlığına yapılır. Komisyon, dilekçelere on gün içinde cevaplamak zorundadır. Yapılan bu inceleme neticesi kesindir. Sınavlara itiraz edenlerin itirazları neticelendirilinceye kadar aday memurlar eğitime devam ettirilirler.” hükümleri yer almaktadır.
Aday Memurların Aylıkları
Her hangi bir sınıfta aday olarak göreve başlayanlara girecekleri derecenin hak edecekleri kademesinden aylık ödenir. Aday memurların, asaletleri tasdik edilinceye kadar kademe ilerlemesi mevcut değildir. Bir göreve açıktan aday veya asıl memur olarak atananlar, göreve başladıkları günden itibaren aylığa hak kazanmaktadırlar. Bu suretle göreve başlamada ilk aylık, gün hesabıyla ay sonunda ödenir. Adaylık süresi sonunda 657 sayılı kanun hükümlerine göre asıl memurluğa atananların adaylıkta geçirdikleri süreler, derece yükselmelerinde ve kademe ilerlemelerinde değerlendirilmektedir.
Asalet Tasdik Sorgulama
Asaletinizin tasdik olup olmadığını www.turkiye.gov.tr adresi üzerinden veya e-devlet uygulamasından sorgulayabilirsiniz. Polisler de devlet memuru sınıfında olduklarından dolayı asalet tasdiklerinin sorgulamasında herhangi bir farklı düzenleme bulunmamaktadır. Bu sebeple yukarıda yazdığımız açıklama polisler için de geçerlidir. Yani polisler de asaletlerinin tasdik olup olmadığını www.turkiye.gov.tr adresi üzerinden veya e-devlet uygulamasından sorgulayabilirler.
Polisler ayrıca Polnet üzerinden asalet durumlarını sorgulayabilirler. Asalet tasdik edilmeyen kişilere resmi tebligat yapılır ve kurum ile ilişikleri kesilir. Bu durumda İdare Mahkemesine 60 gün içinde yürütme durdurma istemli iptal davası açılmalıdır.
Aday Memurken Başka Kuruma Atananların Adaylıkta Geçen Süreleri
Bir Yargıtay kararında kişinin bakanlıkta stajyer kontrolörken, içişleri bakanlığında Dernekler Denetçi Yardımcısı unvanında aday memur olarak geçirdiği sürelerin Devlet Memurları Kanununun 54.maddesinde belirtilen adaylık süresinin hesabında, stajyer kontrolör olarak geçirdiği sürelerle birlikte değerlendirilmesi gerekmektedir.
İlgili Yargıtay kararı incelendiğinde aday memurken başka kuruma atananların adaylıkta geçen sürelerinin diğer adaylık süresine eklenmesi gerekmektedir. Yani bir kişinin 6 aylık bir aday memurluğu varken başka bir kurumda aday memur statüsüne sahip olmaları durumunda süreç yeniden başlamaz. Altı aylık sürenin üstüne eklenerek devam eder.
Adaylık Devresi İçinde Görevden Uzaklaştırılma
Yargıtay tarafından bir kararda, adaylık suresi içinde temel ve hazırlayıcı eğitimleri ile sınavlarını ve stajların başarıyla tamamlamış olan aday memurların henüz adaylık süresi içindeyken görevden uzaklaştırılmaları durumunda, henüz soruşturmaları sonuçlanmadan asli devlet memurluğuna atanıp atanamayacakları; asli devlet memurluğuna atandık tan sonra yapılan hizmetlerin değerlendirilip değerlendirilemeyeceği; görevden uzaklaştırılan süreler dahil olmak üzere adaylık süresi iki yılı aşanların asli Devlet memurluğuna atanmaları gerekip gerekmediği yapılan atamaların geçerli olup olmadığı, yapılan işlem hukuki değilse bu işlemin geri alınmasının gerekip gerekmediği hususlarında görüş bildirilmiş olup şöyle bir karar ortaya çıkmıştır;
‘’Aday memur olarak görev yapmakta iken 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 137’nci maddesi kapsamında görevden uzaklaştırılmakla görevi ile ilişkisi fiilen sona eren, ancak hukuki bağı devam eden ilgili hakkında yapılan asli devlet memurluğuna atama ve hizmet değerlendirme işlemlerinin, yukarıda da belirtilen kurucu beş unsur yönünden sakat olmadığı sürece ve söz konusu personelin temel eğitim, hazırlayıcı eğitim ve stajdan başarılı bulunması, en az bir yıl görev yapmış olması ve bu süre içinde aylıktan kesme veya kademe ilerlemesinin durdurulması cezası almamış bulunması kaydıyla, görevden uzaklaştırma kararı gerekçesiyle iptal edilmesinin yerinde olmayacağı, Personelin görevi ile ilişkisinin sonlandırıldığı, temel eğitim, hazırlayıcı eğitim ve staja tabi tutulamadığı, hal ve hareketlerinde memuriyetle bağdaşmayacak durumları ile göreve devamsızlık hallerinin değerlendirilemediği ve asli devlet memurluğuna atanmaya engel teşkil edecek bir disiplin cezasıyla tecziye edilip edilmeyeceğinin belli olmadığı görevden uzaklaştırma sürelerinin, azami iki yıllık adaylık süresinin hesaplanmasında dikkate alınmaması gerektiği; bu bağlamda, görevden uzaklaştırma kararının azami adaylık süresinden önce alınması halinde, soruşturmanın sonucunun görülmesi bakımından, asli devlet memurluğuna atama yapılıp yapılmayacağı hususunun, görevden uzaklaştırma kararının kaldırılmasından sonra değerlendirilmesinin daha doğru olacağı, ancak, asli devlet memurluğuna atanmış bulunan personelin haklarının da korunması gerektiği, mütalaa edilmektedir.’’(HK. 2016-3653)
Sözleşmeli Personelde Asalet Tasdiki
DMK’nın 4. maddesinde belirtilen istihdam şekillerinden biri olan sözleşmeli personeller, memurlardan farklı bir sınıfta yer almaktadırlar. Halk ağzıyla tabir edilen kadrolu pozisyonunda yer almamaktadırlar. İdare ile aralarında bir idari hizmet sözleşmesi imzalanması sonucunda istihdam edilmeye başlanırlar. Bu sözleşme ise bazı durumlarda 1 bazı durumlarda 2 yılda bir yenilenmediği sürece sözleşmeli personeller istihdam edilmeye devam edemezler.
Bazı konularda memurlardan farklı hükümlere tabi olan sözleşmeli personellerde asalet tasdiki anlamında bir düzenleme yoktur. Zira kendileri memur statüsünde değillerdir. Bu nedenle asalet tasdik işlemi sözleşmeli personel için yapılmaz.
Adaylık Süresi Sonunda Başarısızlık
Madde 57
“Adaylık süresi içinde aylıktan kesme veya kademe ilerlemesinin durdurulması cezası almış olanların disiplin amirlerinin teklifi ve atamaya yetkili amirin onayı ile ilişikleri kesilir. İlişikleri kesilenler ilgili kurumlarca derhâl Cumhurbaşkanlığı Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğüne bildirilir. Adaylık devresi içinde veya sonunda, 56 ncı ve bu madde hükümlerine göre ilişikleri kesilenler (sağlık nedenleri hariç) 3 yıl süre ile Devlet memurluğuna alınmazlar.” Aday memurluk, bir deneme ve yetişme dönemidir. Bu adaylık süresi içerisinde adayın;
- Aylıktan kesme,
- Kademe ilerlemesinin durdurulması
Cezası alanların ilişiği kesilir. Burada kısa süreli durdurma veya uzun süreli durdurma ayrımı yapılmamıştır. Bu sebeple her iki cezadan birinin alınması yeterlidir. Aynı şekilde aylıktan kesme cezasının oranı ya da miktarı önemli değildir. Burada dikkat edilmesi gereken ikinci hususta her cezanın etki etmediğidir. Kınama ve uyarma cezası alan aday memurun asaletinin tasdik olmasına engel yoktur. Asaleti tasdik olmayan memur ceza alırsa ne olur 2018 yılında sorusunun cevabı da bu şekilde üstte belirtilmiştir.
Adaylık süresi, her kurumun özel yasalarında veya atama yönetmeliklerinde gösterilmiştir. 1 yıldan az 2 yıldan çok olamaz. Bu süre sonunda;
- Yapılacak sınavlarda veya değerlendirmelerde başarı gösteremeyenler,
- Bir sebep olmadan sınava girmeyenler
Kurumların değerlendirme kurullarının kararı ve atamaya yetkili amirin onayı ile görevlerine son verilir. Bu gibi durumlarda adaylık süresinin bitmesi beklenmez. Özellikle polislikte asalet tasdik olmadan soruşturma açılmakta, asalet tasdik edilmeme sürecinin hukuka aykırı altı doldurulmaya çalışılmaktadır. Aday memur asalet tasdik 2023 yılında birçok mağduriyete yol açmıştır. Bu sebeple birçok aday memurun kurumdan ilişiği kesilmiştir.
Asaleti Tasdik Olmayan Memurlar İçin İdari Dava ve Yürütme Durdurma Süreci
Asaleti tasdik olmayan memurlar, kendilerine bu durumun tebliğinden itibaren 60 gün içerisinde idare mahkemesine yürütme durdurma istemli iptal davası açmaları gerekmektedir. Bu süre hak düşürücü süredir. Asaleti tasdik olmayan polis, öğretmen, doktor, hemşire ve diğer memur adayları bu hususa özellikle dikkat etmelidir. Asalet tasdik edilmeme pratikte memurluktan çıkarma cezası gibi durum yaratmakta ve kurumdan ilişiğiniz kesilmektedir. Açılacak idari davanın uzman idare hukuku avukatı tarafından yürütülmesi sizlerin menfaatine olacaktır.
Devlet Memurları Kanunu “Adaylık devresi içinde göreve son verme” başlıklı 56’ncı maddesinde, “Adaylık süresi içinde temel ve hazırlayıcı eğitim ve staj devrelerinin her birinde başarısız olanlarla adaylık süresi içinde hal ve hareketlerinde memuriyetle bağdaşmayacak durumları, göreve devamsızlıkları tespit edilenlerin disiplin amirlerinin teklifi ve atamaya yetkili amirin onayı ile ilişkileri kesilir…” hükmüne, “Adaylık süresi sonunda başarısızlık” madde başlıklı 57’nci maddesinde, “Adaylık süresi içinde aylıktan kesme veya kademe ilerlemesinin durdurulması cezası almış olanların disiplin amirlerinin teklifi ve atamaya yetkili amirin onayı ile ilişikleri kesilir. İlişikleri kesilenler ilgili kurumlarca derhâl Devlet Personel Başkanlığına bildirilir…” hükmüne ve “Asli memurluğa atanma” başlıklı 58’inci maddesinde ise, “Adaylık devresi içinde eğitimde başarılı olan adaylar disiplin amirlerinin teklifi ve atamaya yetkili amirin onayı ile onay tarihinden geçerli olmak üzere asli memurluğa atanırlar. Asli memurluğa geçme tarihi adaylık süresinin sonunu geçemez.” hükmüne yer verilmiştir.
Bu maddeler birlikte değerlendirildiğinde; aylıktan kesme ve kademe ilerleme cezası almamış olan, temel ve hazırlayıcı işlemleri başarı ile tamamlayan, memuriyetle bağdaşmayan hareketi bulunmayan ve devamsızlığı bulunmayan aday memurun asaleti tasdik edilmelidir. Bu yetki bağlı yetkidir. İdarenin takdiri bulunmamaktadır. Bu olumsuzlukları taşımayan adayların asaletlerinin tasdik edilmemesi durumunda iptal davası açılması ve tesis edilen hukuka aykırı işlemin geriye dönük olarak iptal ettirilmesi gerekmektedir.
Asli Memurluğa Atanma
Adaylık devresi içinde eğitimde başarılı olan adaylar disiplin amirlerinin teklifi ve atamaya yetkili amirin onayı ile onay tarihinden geçerli olmak üzere asli memurluğa atanırlar. Asli memurluğa geçme tarihi adaylık süresinin sonunu geçememektedir. Nihai olarak adaylık sürecini uzatacak aylıksız izin, askerlik gibi geçerli nedenler yoksa aday memurun iki yıl sonunda asaletinin tasdik edilerek asi memurluğa atar olması gerekmektedir.
Bilindiği üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 54 üncü maddesinde “Sınavlarda başarılı olanlardan Devlet memurluğuna girmek isteyenler başarı listesindeki sıraya ve 47 nci maddeye göre ilan edilen kadro sayısı kadar, kurumlarınca memur adayı olarak atanırlar. Aday olarak atanmış Devlet memurunun adaylık süresi bir yıldan az iki yıldan çok olamaz ve bu süre içinde aday memurun başka kurumlara nakli yapılamaz” hükmüne, 57 nci maddesinde ise “Adaylık süresi içinde disiplin cezası almış olanların disiplin amirlerinin teklifi ve atamaya yetkili amirin onayı ile ilişikleri kesilir. İlişkileri kesilenler ilgili kurumlarca derhal Devlet Personel Başkanlığına bildirilir. Adaylık devresi içinde veya sonunda, 56 ncı ve bu madde hükümlerine göre ilişikleri kesilenler (sağlık nedenleri hariç) 3 yıl süre ile Devlet memurluğuna alınmazlar hükmüne yer verilmiş olup, söz konusu madde ile ilişiği kesilen aday memurun yeniden Devlet memurluğuna atanabilmesi için gerekli olan bekleme süresi düzenlenmiştir.
Diğer taraftan, 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanunun “Amaç başlıklı 1 inci maddesinde “Bu Kanunun amacı, 4/11/1981 tarih ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununda yer alan öğretim elemanları tanımına giren personeli sınıflandırmak, aylıklarını ve ek göstergelerini düzenlemek, derece yükseltilmesi ve kademe ilerlemesinin şekil ve şartlan ile, sosyal haklardan yararlanma, ek ders ücreti, üniversite, idari görev ve geliştirme ödeneklerinin miktarını tespit etmek, emekli ve yabancı öğretim elemanlarının sözleşmeli olarak çalıştırılma usul ve esaslarını belirlemektir.” hükmüne, “Kapsam” başlıklı 2 nci maddesinde de “Bu Kanun 4/11/1981 tarih ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununa tabi üniversite öğretim elamanlarının aylık, ödenek ve sair özlük haklarını kapsar.” Hükmüne yer verilerek, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu kapsamında akademik statüde görev yapan personelin 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanunu hükümlerine tabi olduğu hükme bağlanmıştır. Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalar çerçevesinde; aldığı disiplin cezası ne deniyle görevine son verilen aday Devlet memurlarının 2914 sayılı Kanun hükümlerine tabi bir kadroya atanmasında 657 sayılı Kanunun 57 nci maddesinde öngörülen bekleme sürelerine tabi olmadıkları mütalaa edilmektedir. (HK.2013-23141)
Asli Memur Aday Memur Farkları
- Asil memurun istifa hakkı vardır. Asaleti tasdik ettikten sonra istediği kuruma dönme hakkı varken aday memur statüsünde olanlar ise sadece ayrıldıkları kuruma dönme hakkına sahiptirler.
- Aday memur yıllık izin konusunda dâhil olmak üzere ilk sene izin alması mümkün değildir. Aday memurlar bir başka kuruma geçiş yapamazlar. Ancak asaletlerini aldıktan sonra bağlı bulundukları kuruma dilekçe sunarak geçmek istedikleri kurumla irtibat kurulması halinde kurum değişikliği yapabilirler.
- Aday memurların tayin hakkı yoktur. Sadece asaletlerini tasdik ettirdikten sonra belirtilen bölgelerdeki kurumlara başvurarak yer değiştirebilirler. Aday memur iken askerlik görevi gelmiş olan memurların görevlerini yapmaları aday memurluklarının sonlanmasına neden olmaz.
- Aday memur kurum değiştirmeden kendi kurumu içinde farklı bölgelere geçiş yapma hakkına sahiptir. Ancak aday memur asaleti onaylanmadan kurum değişikliği yapamaz. Aday memurlar, adaylık süreleri boyunca mazeret izni, rapor alabilirler. Bu konuda asil memurlarla aynı haklara sahiptirler. Aday memurlar asaletlerini alana kadar 4 farklı statüde eğitim alırlar.
Asalet Tasdik Emsal Karar
Uyarınca asaleti tasdik olmayan polis memuru için açtığımız davada; “Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının ../../2018 gün ve Soruşturma No: 2017/…, Karar No: 2018/… sayılı kararıyla, terör örgütüne üye olma suçundan davacı hakkında takipsizlik kararı verildiği; ayrıca idare tarafından, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan soruşturmada ele geçirilen elektronik dokümanlarda ismi geçen personellerin terör örgütüyle ilişkisinin araştırılması kapsamında düzenlenen ../../2018 gün ve … sayılı araştırma raporunda, davacının terör örgütü ile ilişkili, irtibatlı ve iltisaklı olduğuna dair ispata yarar yeterli, inandırıcı ve somut delile ulaşılamadığından işlem yapılmasına gerek olmadığı teklifinde bulunulduğu, bunun üzerine davalı idarenin ../../2018 gün ve … sayılı onayıyla, dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir.
Bu durumda, her ne kadar davacı hakkında terör örgütü kapsamında soruşturma yürütüldüğü gerekçesiyle davacının adaylığına son verilmiş ise de, davacı hakkında terör örgütüne üyelik kapsamında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca takipsizlik kararı verildiği, idare tarafından davacının terör örgütüyle ilişkisinin tespitine ilişkin araştırma kapsamında somut delile ulaşılamadığı gerekçesiyle dosyanın işlemden kaldırıldığı dikkate alındığında, memuriyetten ilişiğin kesilmesi için yukarıda anılan mevzuat kapsamında gerçekleşmesi zorunlu şartların davacı şahsında gerçekleşmediği anlaşıldığından, davacının memuriyetten ilişiğinin kesilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.” kararıyla aday polis memurunun mesleğine dönmesine ve bu süreçte mahrum kaldığı parasal ve özlük hakların iadesine karar vermiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden; Mayıs 2018 tarihinde … İlçe Emniyet Müdürlüğü Devriye Ekipler Amirliği bünyesinde Aday Çarşı ve Mahalle Bekçisi olarak göreve başlayan davacının, iki yıllık aday memurluk sonunda hakkında FETÖ/PDY kapsamında soruşturma yürütüldüğünden bahisle asaletinin tasdik edilmeyerek 657 sayılı Kanunun 56. maddesi uyarınca memuriyetten ilişiğinin kesilmesi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlıkta, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ../../2020 tarih ve Soruşturma No: 2019/…, Karar No: 2020/… sayılı kararıyla, terör örgütüne üye olma suçundan davacı hakkında kamu adına kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği görülmektedir.
Bu durumda, her ne kadar hakkında terör örgütü kapsamında soruşturma yürütüldüğü gerekçesiyle davacının adaylığına son verilmiş ise de, davacı hakkında terör örgütüne üyelik kapsamında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca kamu adına kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği, idare tarafından davacının terör örgütüyle ilişkisinin varlığına ilişkin başkaca bilgi ve belge sunulmadığı dikkate alındığında, memuriyetten ilişiğin kesilmesi için yukarıda anılan mevzuat kapsamında gerçekleşmesi zorunlu şartların davacı şahsında gerçekleşmediği anlaşıldığından, davacının memuriyetten ilişiğinin kesilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Öte yandan dava konusu işlemin hukuka aykırı olması nedeniyle davacının, dava konusu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal hakların ödenmesi ile özlük haklarının davalı idarece davacıya iade edilmesi gerektiği açıktır.
Açıklanan nedenlerle; dava konusu işlemin iptaline, davacının işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal hakların davalı idarece hak ediş tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizleriyle birlikte hesaplanarak davacıya ödenmesi, özlük haklarının iadesine, aşağıda dökümü yapılan 450,30-TL yargılama gideri ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca duruşmalı olarak belirlenen 3.110,00-TL avukatlık ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, artan posta ücretinin kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine, kararın tebliğini izleyen günden itibaren (30) gün içerisinde Ankara Bölge İdare Mahkemesi’ne istinaf yolu açık olmak üzere, ../../2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Dosya kapsamındaki belgelerden, davacı hakkında FETÖ/PDY terör örgütü kapsamında Polis Akademisi ve Polis Kolejinden ilişiği kesilen öğrencilerden olduğundan bahisle Emniyet Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu Başkanlığı’nca idari soruşturma başlatıldığı, soruşturma sonucunda düzenlenen ../../2018 tarih ve …-…-(32…)-(8..)-… sayılı raporda 6638 sayılı Kanunla Polis Akademisi Başkanlığı Güvenlik Bilimleri Fakültesi’nin kapatıldığı ve kanun gereği davacının re’sen ilişiğinin kesildiğinin, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2016/… sayılı soruşturma dosyasında … isimli şahsın ifadesinde özetle ”…” beyan ettiğinin tespit edildiği ve …’ın 667 sayılı KHK’nın 4.maddesi uyarınca değerlendirilmesi teklifinde bulunulduğu, davacı hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen 2018/… sayılı soruşturma dosyasında davacının gizli haberleşme programını kullanmadığı, örgüte ait vakıf, dernek, sendika, şirket kaydının bulunmadığı, Bankasya’ya örgüt liderinin talimatıyla yeni hesap açan/hesap artıran listesinde adının bulunmadığı, … isimli şahsın ifadesinden başka FETÖ/PDY terör örgütü kapsamında alınan ifadelerde adının geçmediği ve başka Cumhuriyet Başsavcılıklarında FETÖ/PDY kapsamında soruşturma bulunmadığı tespitlerine yer verilerek ../../2018 tarih ve 2018/… sayılı karar kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, Mahkememizin 2.7.2019 tarihli ara kararı ile 26.6.2018 tarih ve ../../2018 tarih ve …-…-(32…)-(8..)-… sayılı rapor sonrası davacı hakkında herhangi bir işlem tesis edilip edilmediğinin sorulması üzerine davalı idarece verilen cevapta davacının şahsi dosyasında herhangi bir bilgi ve belgeye rastlanılmadığının bildirildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, her ne kadar davacı hakkında terör örgütü kapsamında soruşturma yürütüldüğü gerekçesiyle davacının adaylığına son verilmiş ise de, davacı hakkında terör örgütüne üyelik kapsamında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca takipsizlik kararı verildiği, idare tarafından davacının terör örgütüyle ilişkisinin tespitine ilişkin araştırma sonucunda herhangi bir işlem tesis edilmediği, memuriyetten ilişiğin kesilmesi için yukarıda anılan mevzuat kapsamında gerçekleşmesi zorunlu şartların davacı şahsında gerçekleşmediği anlaşıldığından, davacının memuriyetten ilişiğinin kesilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin iptaline, aşağıda dökümü yapılan 535,75-TL yargılama gideri ile karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca duruşmalı işler için belirlenen 2.590,00-TL avukatlık ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, artan posta ücretinin kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine, kararın tebliğini izleyen günden itibaren 30 gün içerisinde Ankara Bölge İdare Mahkemesi’ne istinaf yolu açık olmak üzere, 17.3.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.