Eş ve çocuklar arasında miras paylaşımı, miras bırakanın ölümü anında devam eden bir evliliğinin bulunması ve bu evlilikten çocukların meydana gelmesi halinde söz konusu olmaktadır. Muris olan eşimin ölümü anında geriye sağ kalan ve eşi çocukları bulunuyorsa eş mal varlığının 1/4’ü eşe verilir. Kalan 3/4’lük kısım ise çocuklar arasında eşit olarak paylaştırılmaktadır. Eş hayatta değil ise mal varlığının tamamı çocuklar arasında eşit olarak paylaştırılır. Çocuklardan biri miras bırakandan önce ölürse, ona düşen pay kendi çocuklarına aktarılacaktır. Miras paylaşımı eş ve çocuklar arasında yapıldığı takdirde eşin ve çocukların saklı payları korunarak paylaşım yapılmalıdır. Ölen kişinin eşi ve çocuklarının hayatta olması halinde miras bu taraflar arasında paylaştırılır.
Kadim Hukuk ve Danışmanlık olarak sağ kalan eş ve çocuklar arasındaki miras paylaşımının hakkaniyetli ve hukuka uygun bir şekilde paylaştırılmasında son derece sorun yaşanan bu konu ele alacağız. Bu makalemizde sağ kalan eş ve çocuklar arasında miras paylaşımı arasında usul ve esaslar detaylı inceleyeceğiz.
Eş ve Çocuklar Arasında Miras Paylaşımı Nasıl Yapılır?
Miras bırakanın birinci derecede mirasçıları çocuklarıdır. Murisin, sağ kalan eşi hiçbir sınıfa mensup olmayıp tüm dereceden mirasçılarla, mirasçı olup payını alabilmektedir. Eğer sağ kalan eş, çocuklar ile birlikte murisin ölümü anında hayatta olmak şartıyla belirli oranda miras paylarını almaktadırlar. Öncelikle payı eş alır devamında ise kalan pay çocuklar arasında eşit miktarda paylaştırılır. Diğer hukuk sistemlerinde miras bırakanın birden çok eşi olabilse de Türk Hukuku’na göre yalnızca yasal eşin miras payı bulunmaktadır. Bunun dışında miras bırakanın vasiyetname bırakması halinde vasiyetnamede yer alan hükümler uygulanabilir. Ancak bu durum çocukların ve eşin saklı payını zedelememelidir.
Miras bırakanın tüm hak, mal ve borçları bir bütün halinde bölüştürülür. Öncelikle miras bırakanın borçları mal varlığından düşürülür ve geriye kalan miktar mirasçılar arasında paylaştırılır. Miras bırakanın çocukları ile eşin mirasçı olması halinde eş mirasın ¼ oranına sahip olacaktır. Geriye kalan ¾ miras payı ise tüm çocuklar arasında eşit miktarda paylaştırılacaktır. Ancak eş ile müteveffa arasında evlilik birliğinden doğan bir mal rejimi belirlendiyse bu mal rejimi tasfiye edildikten sonra miras paylaştırılır.

Eş ve Çocuklar Arasında Miras Paylaşımı Oranı
Öncelikle belirtmek gerekir ki miras bırakanın sağ kalan eşinin, mirasçı olabilmesi için işi şart aranmaktadır;
- Miras bırakanın ölümü tarihinde halen onunla resmi nikâhlı olarak evli olması
- Mirastan çıkartılmamış olması
gerekir. Boşanmış eşler birbirlerine mirasçı olamazlar ve miras hakkı talep edemezler. Ancak boşanma davası devam ederken eşlerden birinin ölmesi halinde, sağ kalan eş yine de mirasçı olur. Zira ölümle birlikte esasen boşanma davası da konusuz kalır. Ancak miras bırakanın mirasçıları boşanma davasına devam ederek, sağ kalan eşin boşanmada kusurunu ispatlayabilirlerse, sağ kalan eşin mirasçı olma hakkını engelleyebilirler. Sağ kalan eş, her zümre ile birlikte mirasçı olarak kabul edilir. Eşin miras payı hangi zümre ile mirasçı olduğuna göre değişmektedir. Buna göre eş;
- Sağ Kalan Eşin Diğer Yasal Mirasçılarla Birlikte Mirasçı Olması
- Birinci zümre ile mirasçı ise miras payı terekenin 1/4’üdür. (Birinci zümre mirasçılar miras bırakanın çocukları ve evlatlığıdır.)
- İkinci zümre ile mirasçı ise miras payı terekenin 1/2’sidir. (İkinci zümre mirasçılar miras bırakanın anne ve babası ile kardeşleridir.)
- Üçüncü zümre başları ve onların çocukları ile birlikte mirasçı ise miras payı terekenin 3/4’üdür. (Üçüncü zümre mirasçılar miras bırakanın büyükanne ve büyükbabası veya amca/hala/dayı/teyzesi şeklindedir.)
- Sağ Kalan Eşin Tek Başına Mirasçı Olması
- Birinci ve ikinci zümrede kimse yoksa üçüncü zümrede de zümre başları ile onların çocukları da hayatta değilse, sağ kalan eşin miras payı terekenin tamamı olur.
- Eğer ne birinci zümrede ne de ikinci zümrede kimse yoksa ve üçüncü zümre başları ile onların çocukları da hayatta değilse, sağ kalan eşin miras payı terekenin tamamı olur.
Evlatlığın Mirasçılığı
Evlatlığın mirasçılığından söz edilebilmesi için her şeyden önce geçerli bir evlatlık ilişkinin kurulmuş olması gerekir. Miras bırakanın öldüğü anda geçerli bir evlatlık ilişkisi mevcut değilse evlatlık evlat edinenin mirasçısı olamaz. Evlatlık ve alt soyu, evlat edinene kan hısmı gibi mirasçı olurlar. Evlatlığın kendi ailesindeki mirasçılığı da devam eder. Evlatlık tek başına mirasçı olabilir ki bu durumda bütün miras onun olur. Ancak evlatlık evlat edinenin diğer çocuklarıyla mirasçı olursa, mirastan onlarla birlikte eşit pay alır.
Evlatlık resmi olarak kurulmamışsa sadece evlatlık gibi kişi bakıyorsa bu durumda mirastan hak iddia edemez. Çünkü evlatlık medeni kanun kapsamında yapılan hukuki bir durumdur. Kanundaki şartlara uygun yapılmalıdır.
Mirasçıların Saklı Payı
Saklı pay mirasçıların asgari oranda korunması gereken ve kanun koyucu tarafından miras üzerinde belirlenen bir payı belirtir. Miras bırakanın vasiyetname ya da bağış yoluyla mal varlığını mirasçıları dışındaki kişilere vermesi üzerine saklı pay Türk Medeni Kanunu’nda düzenlenmiş ve mirasçıların hakları koruma altına alınmıştır. Türk Medeni Kanunu’nun 506. Maddesinde mirasçıların saklı payı düzenlenmiştir.
Yasaya göre, sağ kalan eşin alt soy ile birlikte mirasçı olması halinde saklı payı yasal miras payının tamamı olarak belirlenmiştir. Bunun dışında çocukların saklı payı da yasa kapsamında miras paylarının yarısı olarak belirlenmiştir. Kişilerin saklı payları temlik edilememekle birlikte rehin de edilemezler. Çünkü bu haklar kişiye sıkı sıkıya bağlı haklardır. Bunun dışında kişilerin saklı paylarında anne babanın saklı payı yasal miras payının ¼’ü olarak belirlenmişken, sağ kalan eşin altsoy, anne baba dışındaki mirasçılarla mirasçı olması halinde yasal miras payının ¾’ü saklı payı olarak belirlenmiştir.