Resmi nikah yapmadan dini nikah yapmak kanunda 27/5/2015 tarihinden önce suç olarak kabul edilmiş olsa da, Anayasa Mahkemesi’nin 27/05/2015 tarihli ve E.: 2014/36, K.: 2015/51 sayılı kararı ile bu hüküm Anayasa’ya aykırı olduğundan iptal edilmiştir. Bu nedenle resmi nikah yapmadan dini nikah yapmak artık kanunda suç olarak belirlenmemiştir. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun iptal edilen 230/5-6. maddelerinde: “Aralarında evlenme olmaksızın, evlenmenin dinsel törenini yaptıranlar hakkında iki aydan altı aya kadar hapis cezası verilir. Ancak, medeni nikah yapıldığında kamu davası ve hükmedilen ceza bütün sonuçlarıyla ortadan kalkar.
Evlenme akdinin kanuna göre yapılmış olduğunu gösteren belgeyi görmeden bir evlenme için dinsel tören yapan kimse hakkında iki aydan altı aya kadar hapis cezası verilir.” hükmü yer almaktadır. Bununla birlikte toplum genelinde resmi nikaha ek olarak dini nikah da kıyılır. Türk Medeni Kanunu madde 143’te yer alan “Aile cüzdanı gösterilmeden evlenmenin dinî töreni yapılamaz.” hükmü dolayısıyla, resmi nikah kıyılmaksızın dini nikâhın kıyılmasının önüne geçilmiştir.
Resmi nikah eşlerin evlilik birliğinin temelini kurduğunu gösterir hukuki sonuç doğuran olaydır. Evliliğin hukuki açıdan onaylanması resmi nikah ile sağlanır. Ancak ülkemiz laik bir hukuk devleti olduğu kadar çoğunluğun Müslüman olduğu bir devlettir. Bu nedenle ülkenin yarısından fazlası resmi nikahla beraber dini nikah da kıymaktadır. Ancak her ne kadar dini nikahın resmi bir geçerliliği olmasa da taraflar birbirlerinin eşleri olduğunu kabul etmektedir. Dini nikah sadece manevi değerlerle bağlı olup, hukuki bir anlam ifade etmemektedir. Bu nedenle dini nikah kıyan bir kişinin hukuki bir talepte bulunması mümkün değildir. Bu nedenle İslam inancı dışında dini nikahın bir hükmü bulunmamaktadır. Kadim Hukuk ve Danışmanlık olarak bu yazımızda “Resmi nikah yapmadan dini nikah yapmak” hakkında bilgi vereceğiz.
Resmi Nikah Kıyılmadan Dini Nikah Kıyılması Neden Gereklidir?
Resmi nikah yapmadan dini nikah yapmak suç olmasa da medeni kanun kapsamında ilk resmi nikah yapılmalıdır. Resmi nikah ile taraflar kanun karşısında evli olarak kabul edilir. Ancak resmi nikah olmaksızın dini nikah kıyılan kişiler açısından hukuk önünde herhangi bir hak talebi kabul edilemez. Zira kişiler dini nikah ile evli olduklarını herhangi bir suretle ispatlayamazlar. Özellikle dolandırıcılık suçları açısından da kişilerin dini nikahı kullandığı görülmektedir. Böyle bir durumda alanında uzman bir ceza hukuku avukatının yardımından faydalanmak gerekmektedir. Kadim Hukuk ve Danışmanlık olarak bu noktada da hizmet vermekteyiz.
Resmi nikah kıyılmaksızın dini nikah kıymak kanun kapsamında 2015 tarihinden öncesine kadar suç kabul edilmekteydi. Ancak Anayasa Mahkemesi’nin verdiği karar ile bu husus iptal edilmiştir. Bu durum kadın hakları ve aile hayatını koruyan kanun maddesinin ortadan kaldırılmasıyla belirli sorunlara yol açmıştır. Nitekim çocuk yaşta evlilikler gibi çeşitli sorunlar bu nedenle ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle kişilerin resmi nikahtan önce dini nikah kıyması kanaatimizce suç olarak kabul edilmelidir.
Nitekim Türk Medeni Kanunu’nun 143/3. maddesine göre; “Evliliğin geçerli olması dini törenin yapılmasına bağlı değildir.” hükmü yer almaktadır. Dolayısıyla asıl önemli olan resmi nikahtır ve hukuk / kanun / yasa önünde dini nikahın bir hükmü bulunmamaktadır. Resmi nikah yapmadan dini nikah yapmak hukuki açıdan sonuç doğurmaz. Kişiler arasında öncelikle resmi nikahın kıyılmasının temel sebepleri de toplumdaki bazı normları korumaktır. Bunlar:
- Kadının haklarının korunması,
- Çocuğun haklarının korunması,
- Aile hayatının korunması,
- Kadının haklardan faydalanmasının korunması.

Resmi Nikah Yapmadan Dini Nikahı Yapmak Suç Mu?
Resmi nikah yapmadan dini nikah yapmak artık suç değildir. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun Üçüncü Kısım “Topluma Karşı Suçlar” ve Sekizinci Bölüm “Aile Düzenine Karşı Suçlar” başlığı altında “Birden Çok Evlilik, Hileli Evlenme ve Dinsel Tören” başlığı altında 230. Maddesinin 5. fıkrasında resmi nikahtan önce dini nikah kıyılmasının suç olduğu hüküm altına alınmıştı. Ancak Anayasa Mahkemesinin 27.05.2015 tarihinde yaptığı görüşmelerde kişiler arasında evlenme olmaksızın dini tören yaptırılmasının suç olmasına yönelik bu karar iptal edilmiştir. Dolayısıyla artık resmi nikah yapmadan önce imam nikahı yapmak suç değildir.
Türk Medeni Kanunu’nun “Aile cüzdanı ve Dini Tören” başlıklı 143. Maddesine göre, resmi nikah kıyılan taraflara nikah kıyılır kıyılmaz bir evlenme cüzdanı verilir. Evlenme (Aile) cüzdanı gösterilmediği takdirde tarafların dini töreni yapılmaz. Nitekim evlilik birliğinin geçerli olması için dini törenin yapılması şart değildir.” hükmü yer almaktadır. Bu durumda resmi nikahtan önce dini nikah yapılması artık suç olarak kabul edilmemektedir ve bir yaptırımı bulunmamaktadır. Ancak resmi nikahtan önce dini nikah kıyılması tavsiye edilmemektedir.
Resmi ve İmam Nikahı Nasıl Kıyılır?
Evlilik birliğinin temelini oluşturan resmi nikah hukuki açıdan geçerli bir evlilik birliğinin kurulması için önemlidir. Toplumun en temel yapı taşını oluşturan aile birliğinin temelini oluşturan şey evlilik birliğidir. Aile sosyal açıdan toplum nezdinde korunan bir varlıktır. Aile bireylerinin hak ve yükümlülüklerini korumak da devletin görevidir. Bu nedenle aile birliğinin hukuki sonuç doğuracak şekilde kurulması ve kişilerin hak ve yükümlülüklerinin koruma altına alınması gerekmektedir. Evlilik birliğini kuracak erkek ve kadından herhangi birinin yerleşim yerindeki evlendirme memurluğuna gider ve yazılı veya sözlü olacak şekilde taleplerini söylerler. Başvuru esnasında kadın veya erkek tarafından düzenlenen ve imzalanan evlenme beyannamesi olmalıdır. Kişiler başvuru yaparken birlikte olmalı ve imza atmaları aşamasının da memur tarafından onaylanması gerekmektedir. Tarafların sözlü beyanda bulunması halinde ise beyanname evlendirme memuru tarafından yapılır. Bu işlemler özel vekaletname ile de sürdürülebilir.
Kişiler arasında dini nikah kıyılmadan önce resmi nikahın kıyılması çok önemlidir. Hukukumuza göre dini nikahtan önce resmi nikah kıyılması 2015 tarihinden önce yasak iken, Anayasa Mahkemesi kararı ile bu kanun maddesi kaldırılmıştır. Dolayısıyla resmi nikah kıyıldıktan sonra kişiler dini nikah da kıyılması tavsiye edilmektedir. Bunun için her iki eşin de Müslüman olması gerekmektedir. Eşlerden birisinin farklı bir dine mensup olması halinde öncelikle İslam dinine geçmesi gerekir. Ayrıca kişilerin reşit olması gerekmektedir. bunun yanı sıra nikahı onaylayacak iki şahidin de ortamda bulunması gerekmektedir.
Evlenme niyetinde olan kişilerini İslam dinine göre nikah kıymaları için bir din görevlisinin nikahı kıyması gerekmektedir. Din görevlisi genellikle imam olmaktadır. Nikahın kıyılacağı yer cami olabileceği gibi tarafların evi de olabilir. Din görevlisi her iki tarafa da öncelikle müslüman olup olmadıklarını teyit eden basit sorular sorar. Örneğin “Kelime-i şehadet getirir misin?” gibi sorular sorulur. Ardından taraflara; “Ali’den olma, Ayşe’den doğma Mehmet’i/Merve’yi kocalığa/karılığa kabul ediyor musun?” şeklinde soru sorulur ve şahitlerin huzurunda dini nikah kıyılır. Aynı zamanda dini nikahta mehir hususu da gündeme gelir. Kadının söylediği mehirin erkek tarafından kabul edilmesi ile de nikah tamamlanır.
İmam Nikahı Suç Mu?
İmam nikahı tek başına suç olarak kabul edilmemektedir. Anayasa Mahkemesi’nin 27/05/2015 tarihli ve E.: 2014/36, K.: 2015/51 sayılı kararından önce resmi nikahtan önce imam nikahı kıyılması suç olarak kabul edilmişken, Anayasa Mahkemesi bu maddenin Anayasa’ya aykırı olduğunu belirterek iptal etmiştir. Dolayısıyla imam nikahının suç olmadığı gibi resmi nikahtan önce imam nikahının kıyılması da kanun kapsamında artık suç olarak kabul edilmemektedir.
İmam nikahı esasında taraflara hukuki anlamda herhangi bir hak sağlamaz. İmam nikahının sağladığı hususlar yalnızca dini anlamda taraflara belirli haklar sağlar. Bunun dışında Türk hukuk sistemine göre taraflar imam nikahlı olduğu eşlerinin mirasçısı olamayacağı gibi, resmi nikahlı eşinin yapabileceği iş ve işlemleri de yapamazlar. Ancak çoğunluğu Müslüman olan ülkemizde imam nikahı kıyılmakta olup, mevzuat ve içtihatlar kapsamında herhangi bir suç teşkil etmemektedir.
Resmi nikah yapılmadan dini nikahın kıyılması özellikle toplumdaki çocuk yaşta evliliklerin sayısında artış olmasına yol açmıştır. Dini nikah için çocuğun buluğ çağına girmesi yeterli sayılmakta olup, reşit olmasına bakılmamaktadır. Bu nedenle ülkemizde de çok fazla çocuk yaştaki kızlarımız gelin olmaktadır. Bunun etkisi fizyolojik ve psikolojik açıdan çocuk doğurmaya hazır olmayan çocukların zorla evlendirilerek anne olması şeklinde ortaya çıkar. Ülkemizde çocuk gelinler büyük bir problem olarak ortaya çıkmıştır. Her ne kadar eskiye nazaran çocuk gelin sayısında düşüşler yaşansa da hala ülkemizde zorla evlendirilen çocuklar bulunmaktadır.
Dini nikahın hukuki bağlayıcılığı olmaması, yalnızca manevi bağ oluşması ve eşler arasında herhangi bir hak ve sorumluluk doğurmaması gibi nedenler resmi nikahın önemini vurgulamaktadır. Nitekim kadınlara ve çocuklara sosyal güvence sağlamayan bu evliliklerin resmi nikahtan önce yapılması da yasaktır. Bununla birlikte erkeklerin çok eşli olmasına da yol açabilen dini nikah mal paylaşımı noktasında da kadına herhangi bir hak vermemektedir.