Savcılığa Suç Duyurusu Nasıl Yapılır?

Savcılığa Suç Duyurusu Nasıl Yapılır?

savciliga suc duyurusu

Savcılığa suç duyurusu, bir suçun işlendiği şüphesiyle yetkili makamlara yapılan resmi bildirim işlemidir. Suç, Türk Ceza Kanunumuzda veya ceza hükmü içeren diğer kanunlarda düzenlenen hukuka aykırı ve cezai yaptırıma bağlanmış fiillerdir. Takip makamlarının bu suçları öğrenme yollarından en önemlisi suç duyurusudur. Kişilerin konusu suç teşkil eden olay ve fiilleri savcılığa şikâyet veya ihbarla bildirmelerine savcılığa suç duyurusu denir. Suç duyuruları takibi şikâyete bağlı bir suç olsun veya olmasın, savcılığın bu suça karşı harekete geçmesini yani bir soruşturma evresi yürütmesini sağlayan ve Anayasamızda düzenlenen dilekçe hakkından kaynaklanan bir hukuki yoldur. Savcılığa suç duyurusu, kişiler karşılaştıkları suç teşkil eden olaylar dolayısıyla faillerin cezalandırılmalarını talep etmek için Devletin ilgili birimlerini özellikle de emniyet güçleri ile Savcılıkları harekete geçirmesi ve suçun soruşturulmaya başlanması sürecini ifade etmektedir. Kural olarak, suç duyurusu söz konusu olmaksızın Türk Ceza Hukuku’nda doğrudan doğruya ceza davası açılması mümkün değildir.

Savcılığa suç duyuruları genellikle soruşturma evresinin ilk adımını oluşturmaktadır. Kanunumuzda savcının soruşturmayı başlatabilmesi için “suçun işlendiği izlenimi” veren bir hali öğrenmesi koşulu aranmaktadır. Bu sebeple özellikle takibi şikayete bağlı suçlarda kişi savcılığa suç duyurusu dilekçesi ile suçun işlendiğine ilişkin olay ve olguları anlatır. Bununla birlikte suça dair delil ve kanıtlarını suç duyurusu dilekçesine ekleyerek savcılığı işlenen suça karşı harekete geçirebilmektedir.

Bir suçun işlenmesi durumunda ceza hukuku devreye girer ve devletin cezalandırma yetkisini kullanması söz konusu olur. Bu durumda, Devletin ilgili birimlerinin harekete geçebilmesi için suçtan zarar gören ve mağdur kişilerin suç ile ilgili olarak Devleti yani Savcılıklar ile kolluk kuvvetlerini (Emniyet, Jandarma) bilgilendirilmesi gerekir. Söz konusu bilgilendirme ise suç duyurusu ile yapılmaktadır. Bu makalemizde savcılığa suç duyurusuna ilişkin sorulara yanıt verilmiştir.

Savcılığa Suç Duyurusu Nasıl Yapılır Detaylı?

Kişiler yazılı veya sözlü olarak savcılık makamına şikâyette veya ihbarda bulunabilirler. Sözlü olarak yapılan ihbar ve şikâyetler tutanağa geçirilmektedir. Kişi dilerse suç duyurusunu avukatı aracılığı ile de yapabilmektedir. Bu durumda suç teşkil eden olay ve olguları içeren bir dilekçe hazırlanarak suç duyurusunda bulunulur. İşlendiği iddia olunan suça ilişkin hazırlan suç duyurusu dilekçesi savcılık makamına verilebileceği gibi kolluk kuvvetlerine de teslim edilebilir. Suç duyurusu dilekçesinin kolluk kuvvetlerine verilmesi akabinde kolluk kuvvetleri savcılık makamını bilgilendirecektir. İşlemlerin daha hızlı ilerletilmesi açısından doğrudan savcılık birimine dilekçenin teslim edilmesi faydalı olacaktır.

Suç duyusu dilekçelerinin suçun vuku bulduğu yerdeki cumhuriyet savcılığına hitaben yazılması gerekmektedir. Belirtilmesi gereken bir başka önemli husus ise suç tarihidir. Şikayete tabi suçlarda kişinin şikayette bulunabilmesi 6 aylık hak düşürücü bir süreye bağlanmıştır. Bir başka değişle kişi suç işlendiği tarihten itibaren 6 ay içerisinde şikayette bulunmalıdır. Dilekçe içeriği bakımından en önemli husus delillerin dilekçede belirtilmesi ve var ise dilekçe ile birlikte sunulmasıdır. Bu husus savcılık makamının soruşturma aşamasında, kovuşturmaya yeterli şüphe bulması için önemlidir. Yeterli şüphe bulunması ile kamu davası açılmasının önünde bir engel bulunmayacaktır.

Suç duyurusu herhangi bir şekilde suç meydana gelmişse bu suçla ilgili şikayetçi/suçtan zarar gören/mağdur kişinin işlenen bir suçtan dolayı bu suçu savcılığa bildirmesidir. Bu suç hakkında kişinin tüm olayı ayrıntılarıyla anlatması, tüm bildiklerini ortaya koyması ve delillerini ibraz etmesi soruşturma açısından faydalı olacaktır.Şayet suç duyurusundan sonra savcılığın sağlıklı bir soruşturma yapabilmesi için suçu oluşturan fiillerin doğru şekilde tespiti ve ifade edilmesi önemlidir.  Suçun kim tarafından işlendiğinin bilinmediği durumlarda bile savcılığa suç duyurusunda bulunulabilir. Savcılık makamı suçun kim veya kimler tarafından işlendiğini araştırmakla yükümlüdür.

savciliga suc duyurusu ornegi
savciliga suc duyurusu ornegi

Savcılığa Suç Duyurusu Dilekçesinde Yer Alması Gereken Unsurlar Nelerdir?

Savcılık makamının suç duyurusu dilekçesini esas alarak soruşturma yürütülebilmesi için aşağıda belirtilen hususların eksiksiz bir şekilde dilekçede belirtilmesi gerekmektedir. İstisnai olarak şüpheli hakkında bir bilgi sahibi olunmaması durumunda şüpheli kısmı “Faili Meçhul” olarak doldurulmalıdır.

  • Şikâyetçinin adı soyadı, TC kimlik numarası ve adresi,
  • Şüphelinin adı soyadı, biliniyorsa TC kimlik numarası ve adresi,
  • Suçun ne olduğu,
  • İşlendiği tarih,
  • Yer,
  • Deliller,
  • Talepler
  • Şikâyetçinin imzası.

Suçtan zarar gören veya suçun mağdurları yasal süresi içerisinde şikayet hakkını kullanabilir. Bu hakkın, suçtan zarar gören veya suçun mağduru tarafından bizzat veya avukatı aracılığıyla kullanılması gerekir. Tüzel kişiler de yetkili organları aracılığıyla şikayet hakkını kullanabilir.

Mağduru Olunmayan Bir Suça İlişkin Savcılığa Suç Duyurusunda Bulunulabilir mi?

Suç duyurusunda bulunmak için karakola, jandarmaya ya da doğrudan savcılığa başvurulabilmektedir. Yaygın olarak herhangi bir suçtan mağdur olunduğunda ya da soruşturulması için şikayet bulunma zorunluluğu olmayan suçtan haberdar olunduğunda öncelikle jandarma veya polis karakoluna gitmek düşünülebilir. Savcılık tarafından re’sen soruşturulan yani takibi şikayete bağlı olmayan suçlarda kişinin savcılığa suç duyurusunda bulunabilmesi için suçun mağduru olması gerekmemektedir. Re’sen kovuşturulan bir suçtan haberdar olan kişinin adli makamlara durumu bildirmesine ihbar denilmektedir. Savcılık tarafından soruşturmanın başlatılabilmesi için kim tarafından yapıldığı belli olmayan anonim bir ihbar da yeterlidir.

Ancak ihbarın suça ilişkin yer, zaman, fail, mağdur gibi bilgilerden birkaçını içermesi ve bu şekilde olayı somutlaştırması gerekmektedir. Çok genel ve soyut nitelikli ihbarlar basit şüpheyi dahi oluşturmayacaktır. Ayrıca ihbarın gerçeğe aykırı olduğu da açıkça belli olmamalıdır. Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli husus ihbarın takibi şikayete bağlı olmayan suçlara ilişkin olarak yapılabilmesidir. Takibi şikayete bağlı olan suçlarda sadece suçtan doğrudan doğruya zarar gören kişi şikayette bulunarak yetkili makamları harekete geçirebilir.

Ne Kadar Süre İçerisinde Suç Duyurusunda Bulunabilirim?

Suç duyurusu için süre TCK 73. maddeye göre zamanaşımı süresi içinde olmak kaydı ile fiilin ve failin öğrenilmesinden itibaren 6 ay olarak belirtilmiştir. Bununla birlikte şikâyet hakkı olan birkaç kişiden birinin 6 aylık süreyi geçirmesi diğerlerinin hakkını etkilemeyecektir. Dolayısıyla şikayet hakkı olanlardan birisi, fiil ve faili diğerlerinden erken öğrenip altı aylık süreyi şikayet etmeksizin geçirdiğinde, diğerlerinin şikayet süresi ondan etkilenmeyecektir.

Şikayet süresinin işlemeye başlaması bakımından failin kişi olarak tam anlamı ile bilinmesi zorunlu değildir. Failin belirli bir kişi olduğunun tahmin edilmesi veya buna inanılması yeterlidir. Şikayet hakkının doğması ile şikâyet süresinin başlaması birbirinden farklıdır. Fiil işlendiği andan itibaren suçtan zarar gören kimsenin şikâyet hakkı doğar, ancak şikayet süresinin işlemeye başlaması için hem fiilin hem de failin öğrenilmesi gereklidir. Dolayısıyla şikayet süresi işlemeye başlamadan da şikayet hakkı kullanılabilir.

Suç Duyurusunun Geri Alınması Mümkün mü?

Şikayeti geri alma bir diğer ismi ile şikayetten vazgeçme, şikayet hakkı kullanıldıktan sonra şikayet başvurusundan vazgeçilmesidir. Şikayetten vazgeçilmesi, vazgeçmeyi kabul etmeyen şüpheli veya sanığı etkilemez. Bir başka anlatım ile şikâyetten vazgeçme karşı tarafın kabulüne bağlıdır. Kanun koyucu bu şekilde, şüpheli veya sanık olarak toplumdaki saygınlığı zedelenen kişinin, beraat etmek suretiyle bu lekeden kurtulma hakkını güvence altına almak istemiştir.

Şikayetten vazgeçme, suça katılanların tümünü etkiler. Vazgeçen, suça katılanlardan bazıları hakkında vazgeçme hakkını kullandığını ileri süremez. Vazgeçmeyi kabul eden tüm failler, vazgeçmenin etkisinden yararlanır. Şikayetten vazgeçme karşı tarafın kabulüyle, hüküm kesinleşinceye kadar mümkündür. Bu bağlamda şikayetten vazgeçme kural olarak infaza engel olmaz. Bununla birlikte şikâyet nasıl yapılmışsa, vazgeçmenin de aynı şekilde yapılması gerekmektedir. Vazgeçme ile şikayet hakkı son bulacağından aynı olay hakkında tekrardan şikayette bulunulabilmesi mümkün değildir.

Savcılığa Suç Duyurusunda Bulunduktan Sonra Ne Olur?

Suç duyurusu ile birlikte bir suçun işlendiğinden haberdar olan cumhuriyet savcısı, doğrudan doğruya veya emrindeki adli kolluk görevlilerinin aracılığı ile gerçeği ortaya koymak, yani suçun işlenip işlenmediğini ve sonuçta dava açmaya gerek olup olmadığını belirlemek üzere her türlü araştırmayı yapabilir. Buradaki amaç, delillerin ve delil kaynaklarının araştırılmasıdır. Delillerin araştırılmasına, bunların kaybolmalarını ve bozulmalarını önlemek için en kısa zamanda başlanmalıdır.

Cumhuriyet savcısı, emrindeki adli kolluk görevlileri marifetiyle (EGM), şüphelinin sadece aleyhine olan delillerin değil, lehine olan delilleri de toplar, muhafaza altına alır ve şüphelinin haklarını korur. Çeşitli makamların da katılımıyla soruşturma evresi için gerekli olan araştırma işlemleri tamamlandıktan sonra cumhuriyet savcısı olayla ilgili olarak dava açıp açmamak konusunda değerlendirme yapmak ve sonuç çıkarmak zorundadır. Bu sonuç ya kamu davasının açılmaması veya kamu davasının açılmasının ertelenmesi ya da kamu davasının açılmaması şeklinde olur.

Herhangi bir suça ilişkin şikayet ya da ihbar sonrası süreç savcılık tarafından yürütülür. Başvurunun ilk iletildiği makam hangisi olursa olsun soruşturmayı yürütecek olan savcıdır. Bu sebeple karakoldaki memurların şikayetin geçerliliğine, şikayet edilen suça veya ceza davası açılıp açılmayacağına ilişkin yorumları dikkate alınmamalıdır. Şikayet konusu olaya ilişkin ceza davası açılması için iddianame hazırlayacak veya takipsizlik (kovuşturmaya yer olmadığı) kararı verecek olan da savcıdır. Bu sebeple karakoldaki memurların tahmini yorumları motivasyon kaybına yol açmamalıdır.

Savcılığa Suç Duyurusu Hakkında Sıkça Sorulan Sorular

  • Kimler Savcılığa Suç Duyurusunda Bulunabilir?

Savcılığa suç duyurusunda bulunabilecek kimseler ihbar ve şikâyet yetkisine haiz kişilerdir. Şöyle ki şikayet ancak suçtan zarar gören veya suçun mağduru tarafından yapılabilir.  Burada mağdurun tüzel kişi olması da mümkündür. İhbar bakımından ise herkese yetki tanınmıştır çünkü ihbar sadece takibi re’sen soruşturulan yani takibi şikayete tabi olmayan suçlar bakımından mümkündür. Eğer karşılaştığınız suçun doğrudan doğruya suçtan zarar göreni veya mağduru değilseniz ve suçun takibi şikâyete tabi bir suç ise, savcılığa suç duyurusunda yani ihbarda bulunma imkânınız olmayacaktır.

  • Şikayette Bulunulacak Kişiyi Tanımak Gerekli mi?

Kişinin suç duyurusunda bulunabilmesi için faili tanımasına gerek yoktur. Kişi faili bilmese veya tanımasa dahi kişiye karşı suç duyurusunda bulunabilir. Şüpheli hakkında bir bilgi sahibi olunmaması durumunda şüpheli kısmı “Faili Meçhul” olarak doldurulmalıdır.

Savcılığa Suç Duyurusu Örneği

… CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’NA

ŞİKAYETÇİ:

VEKİLİ: Av. Umur YILDIRIM

Söğütözü Mah. Söğütözü Cad. No:2 Koç İkiz Kuleleri B Blok Kat:4 Daire:7 06530 Çankaya/ANKARA

ŞÜPHELİ:

SUÇ: İftira (TCK m. 267)

KONU: Belirtilen suç ile Başsavcılığınızın re’sen dikkate alacağı             suçlardan dolayı şüpheli hakkında kamu davası açılması talebimizden ibarettir.

SUÇ TARİHİ: 10/01/2024

AÇIKLAMALAR

Şüpheli …………. müvekkile yönelik olarak İftira suçunu işlemiş olup cezalandırılması için kamu davası açılmasını arz ve talep etmekteyiz. Şöyle ki;

  • Şüpheli …….., müvekkil hakkında …….. Cumhuriyet Başsavcılığına verdiği ……. tarihli dilekçe ile suç duyurusunda bulunmuş ve müvekkil hakkında  “Dolandırıcılık” suçundan sebep soruşturma yürütülmüştür. Soruşturma sonucunda müvekkil hakkında Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar verilmiş ve karar kesinleşmesi ile birlikte müvekkilin masumiyeti ispatlanmıştır…….
  • ….
  • ….
  • ( Yukarıdaki kısımlarda suç duyurusuna sebebiyet veren olay ve olgular açık ve anlaşılır bir anlatımla delillendirilerek dilekçede belirtilmelidir.)
  • Yargıtay’ın 4. Hukuk Dairesi’nin 2016/12207 E. ve 2018/7224 K. Numaralı kararında ” Hak arama özgürlüğü, diğer özgürlüklerde olduğu gibi sınırsız olmayıp kişi salt başkasını zararlandırmak için bu hakkı kullanamaz. Bu hakkın hukuken korunabilmesi ve yerinde kullanıldığının kabul edilebilmesi için şikâyet edilenin cezalandırılmasını veya sorumlu tutulmasını gerektirecek yeterli kanıtların mevcut olması da zorunlu değildir. Şikâyeti haklı gösterecek bazı emare ve olguların zayıf ve dolaylı da olsa varlığı yeterlidir. Bunlara dayanarak başkalarının da aynı olay karşısında davalı gibi davranabileceği hallerde şikâyet hakkının kullanılmasının uygun olduğu kabul edilmelidir. Aksi halde şikâyetin hak arama özgürlüğü sınırları aşılarak kullanıldığı, kişilik değerlerine saldırı oluşturduğu sonucuna varılmalıdır.”
  • Yine Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 06.03.2002 tarih ve 11734 E. , 2512 K. sayılı kararında “….şikayeti haklı gösterecek küçük bir delil ve emarenin bulunmadığı durumda şikayet hakkının kötüye kullanıldığının kabulünün gerektiğine.”
  • Yine Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 07.04.1989 tarih ve 10406 E. ,3213 K. sayılı kararında ; “Davalının ortada hiçbir emare bulunmaksızın sadece kendi tahminine ve zanna dayanarak başvuru hakkının kullanması aşırı bir davranış niteliğinde olup, bu durumun davacının kişisel haklarını zedelediği için onun (şikayet edilenin) manevi tazminat istemini haklı kılar.”
  • (Yukarıda olduğu gibi suç duyurusu dilekçelerinizi Yargıtay kararları kullanarak güçlendirebilirsiniz.)

Zira müvekkil hakkında yapılan suç duyurusunda yer alan ” Dolandırıcılık ” suçunun sübuta ermediği, müvekkilin şüphelinin herhangi bir dolandırıcılık suçu işlemediği soruşturma dosyası kapsamında mevcuttur. Bu nedenle müvekkilin alenen iftiraya maruz kaldığı ortadadır. Dolayısıyla şikayetçi müvekkilin uğramış olduğu haksız isnat ve süreç nedeni ile şikayetçi olma zorunluluğu hasıl olmuştur.

HUKUKİ NEDENLER: Türk Ceza Kanunu, İlgili Yasal Mevzuat

HUKUKİ DELİLLER: Tanık, Bilirkişi, Keşif, Her Türlü Sair Delil.

NETİCE VE TALEP: Yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle; Başsavcılığınızın da re’sen dikkate alacağı hususlar nazara alınarak Şüpheli hakkında gerekli tahkikatın yapılarak hakkında KAMU DAVASI AÇILMASINI saygılarımızla arz ve talep ederiz. 10.01.2024

                              Şikayetçi Vekili

                           Av. Umur YILDIRIM

EKLER:

Yorum Gönderin

X
kadim hukuk ve danışmanlık