Ölen Kişinin Kredi Borcu Ne Olur?

Ölen Kişinin Kredi Borcu Ne Olur?

olen kisinin kredi borcu ne olur

Ölen kişinin kredi borcu, mirasçılarına geçer. Ölen kişinin hayat sigortası yoksa kredi kartı borcu, kişinin mirasçılarına kalır. Kredi kartı borcu olan kişinin ölümü sonrası, söz konusu borç kişinin yasal mirasçılarına kendi payları oranında bölüştürülür. Mirasçılar reddi miras yaparsa vefat eden kişinin borcunu ödemek durumunda kalmazlar. Ancak bu durumda, kredi kartı borcunun yanı sıra miras kalan tüm mal varlığından da feragat edilmesi gerekir. Kredi kartı borcunun kalan mal varlıklarından fazla olması durumunda miracılar reddi miras yapmak için mahkemeye başvurabilir.

Kişinin vefat etmesi durumunda borç silinmez, hayat sigortası varsa sigorta şirketi, yoksa mirasçılar tarafından ödenir. Ancak, bazı durumlarda bankalar alacaklarını tahsil etme yoluna başvurmaz. Toplu ölümlere sebep olan doğal afetler ya da terör saldırılarında bankalar, vefat eden kişilerin kredi kartı borçlarını silebilir. Ancak bu durum tamamen bankaların inisiyatifindedir. Kredi kartı şahsi olarak kişilerin istediği zaman harcama yaptığı bir araç olduğu için hayat sigortası kredi kartı borcunu karşılamaz. Fakat hayat sigortası poliçesine kredi kartı teminatı eklenirse, ölen kişinin borcu sigorta şirketi tarafından karşılanır. Bu yazımızda “Ölen Kişinin Kredi Borcu Ne Olur” yazımızda ölümle kredi borcunun sonlanıp sonlanmayacağı, sigortanın hangi durumlarda kredi borcunu ödemekten kurtulacağına ilişkin bilgilendirme yapacağız.

Kredi Borcu Nedir?

Kredi sözleşmelerinin hukuki niteliği bakımından kanunda ve ilgili mevzuatlarda bir düzenleme yapılmamıştır. Uygulamada kredi sözleşmesi, belli şartların varlığı halinde bankanın belirli miktardaki parayı(krediyi) kredi alana verdiği, kredi verenin de aldığı parayı ödeyeceği vadeye gününe kadar faiziyle bankaya geri ödemeyi taahhüt ettiği sözleşme olarak tanımlanmaktadır. Kredi alan kişinin, almış olduğu nakit parayı bankaya faiziyle geri ödemesi günlük hayatımızda kredi borcu olarak adlandırılmıştır. TBK kapsamında kredi veren banka alacaklı sıfatına haiz iken kredi alan kişi borçlu konumundadır. Bankadan alınan kredinin geri ödenmesine ilişkin hukuki düzenlemeler TBK ve 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu hükümleri ile yasal zemine oturtulmuştur. Ölen kişinin kredi borcu mirasçılara direkt olarak geçer. Fakat reddi miras yapmaları durumunda borç mirasçılara geçmez.

Kişinin bankadan kredi almasının sonucunda banka ile kişi arasında bir borç ilişkisi meydana gelmektedir. Borç ilişkisi doğrultusunda alacaklı bankanın, borçlu sıfatında olan kredi alandan belirlenen vadede peşin veya taksit olarak ödemenin faiziyle birlikte yapılmasını talep etme hakkı doğar. Alacak hakkının nispi olmasından kaynaklı olarak borç ilişkisinin sadece alacaklı ve borçlu arasında söz konusu olması ve diğer üçüncü kişileri etkilememektedir. Ancak TBK m.83 ifanın gayrişahsiliği başlıklı maddesinde “Borcun, bizzat borçlu tarafından ifa edilmesinde alacaklının menfaati bulunmadıkça borçlu, borcunu şahsen ifa etmekle yükümlü değildir.” hükmü mevcuttur. Bu açıklamalar doğrultusunda kredi sözleşmesi çerçevesinde tarafların birbirine borçlandıkları edim para borcu olup, bu borcun ifasında istisnalar saklı olmak kaydıyla kredi alanın şahsi özellikleri belirleyici rolde olmadığından borcun bir üçüncü kişi tarafından da yerine getirilmesi mümkündür.

Bu makalede bankadan kredi alan kişinin ölen kişinin kredi borcu akıbetinin ne olduğuna, son erip ermediğine ilişkin hukuki anlamda değerlendirmeler yapılmıştır. Konunun daha iyi açıklığa kavuşması adına bu husus miras hukuku ve hayat sigortası düzenlemelerini içeren ticaret hukuku çerçevesinde incelenmiştir.

olen kisinin kredi borcu
olen kisinin kredi borcu

Kredi Alan Kişinin Vefat Etmesi Halinde Kredi Borcunun Akıbeti Ne Olur?

Miras hukukunda, mirasçının vefatı halinde alacak ve borç ilişkilerinin, üçüncü kişilerde bulunan hakların kimlere geçeceğine dair kanuni düzenleme mevcuttur. Murisin vefatı halinde sahip olduğu veya olacağı tüm hak ve borçlar mirasçılarına geçmektedir. Yani ölen kişinin kredi borcu mirasçılara geçer. Yasal mirasçıların kimler olduğu TMK ilgili hükümleri kapsamında düzenlenmiştir. Sonuç itibariyle bakıldığında kredi alan kişinin vefatı durumunda kredi borcunun sona ermeyeceği, yasal mirasçılarına geçeceği söylenebilir. Ancak banka tarafından kişiye yüksek miktarda kredi tahsis edilmesinde bankalar, kişinin ölümü halinde kendini güvenceye almak amacıyla hayat sigortası yaptırmayı şart koyabilmektedir. Kredi başvurularında hayat sigortası yaptırmanın zorunlu olduğu yönünde yasal bir düzenleme mevcut değildir. Ancak hayat sigortası yaptırmak ekstra masraf gerektirse de kişinin vefatı halinde kredi borcunun mirasçılara geçmesinde önleyici bir etkisi vardır. Bankadan kredi alırken hayat sigortası yaptırmak zorunlu olmasa da, ölüm halinde mirasçılarının, yakınlarının kredi borcundan etkilenmemesi için taksit taksit sigorta bedelini ödeyerek hayat sigortası yaptırılması önerilebilir.  Kredi alan kişinin hayata sigortası yaptırıp yaptırmadığı durumları ayrı ayrı incelemekte fayda vardır.

  • Vefat Eden Kişinin Hayat Sigortası Varsa;

6102 Sayılı TTK da “ Hayat Sigortası” başlıklı 1487. maddesinde “Hayat sigortası ile sigortacı, belli bir prim karşılığında, sigorta ettirene veya onun belirlediği kişiye, sigortalının ölümü veya hayatta kalması hâlinde, sigorta bedelini ödemeyi üstlenir.” şeklinde hüküm mevcuttur. Hayat sigortasını yaptıran kişinin kredi borcu bitiminden önce ölmesi halinde kalan borç sigorta tarafından ödenecektir. Kredi başvurusu yaparken hayat sigortası yaptıran kişi, vefatı halinde geri kalan kredi borcunun sigorta bedelinden alınmasını sağlamaktadır. Bu durumda kredi borcundan doğrudan mirasçılar sorumlu olmayıp, hayat sigortası kapsamında sigortadan tahsil edilmektedir.

Burada önem arz eden bir diğer husus hayat sigortasında poliçe limit sınırı ve hangi şartlar halinde sigorta şirketinin ödeme yapacağı noktasıdır. Bankadan kredi alırken yapılan hayat sigortasının geri kalan borcu kapatmaya yetip yetmeyeceği kredi borcun sona erip ermeyeceğini belirlemektedir. Vefat eden kişinin kredi borcunun hayat sigortası tarafında ödenmesi için bazı şartlar aranmaktadır. Ödenecek kredi borcu, hayat sigortası poliçe kapsamındaki limit ve teminatlarla sınırlı olmaktadır. Hayat sigortası kapsamında yapılan sigortanın içerdiği şart ve riziko durumları başvuruda bulunurken dikkatle incelenmelidir. Örneğin, uygulamada istisnalarda olabilmesi kaydıyla kişinin intihar etmesi veya başka yollarla canına kıyması durumu sigorta kapsamında değerlendirilmemektedir. Gerekli koşulların;

  • Kredi çeken kişinin hayat sigortası yaptırmış olması,
  • Kredi çeken kişinin ölümünün intihar olmaması,
  • Kredi çeken kişide süreklilik arz eden bir hastalık varsa, bu durumun poliçede belirtilmesi,
  • Kredi çeken kişinin ölümünde şüphe bulunmamasıdır.

Örneğin kişinin ölümünde şüpheli bir durum varsa burada ölüm şeklini tespiti için otopsi yaptırılması bile söz konusu olabilmektedir. Bu şartların varlığı halinde kredi borcundan kişinin vefatı halinde sigorta sorumlu olacaktır. Aksi durumda kişinin vefatı ile kredi borcu ile sigorta arasında bağlantı olmayacaktır. Hayat sigortası kişinin vefatı halinde kredi borcunun tamamını kapattığında mirasçıların herhangi bir sorumluluğu söz konusu olmayacaktır. Bu durumda kredi borcu sigortadan karşılandığı için sigorta borcunun mirasçılar bakımından silindiği söylenebilir.

 Hayat sigortası kredi borcunun tamamına ilişkin yapıldığından vefat eden kredi alan kişinin öncesinde ödemiş olduğu tutarların mirasçılara geri verilmesi gerekir. Bankaya ölüm belgesi ile veraset ilamında yazan kişilerin başvurması gerekir. Ancak poliçe limit sınırı, kredi borcunu kapatmaya yetmediği takdirde yani poliçe limit sınırını aşan borç için mirasçılarına başvurulmaktadır. Miras hukuku hükümleri doğrultusunda kredi borcu mirasçılara geçmekte olup mirasçılar şahsen ve müteselsilen sorumlu olmaktadırlar. Kısacası kredi alan kişinin vefatı halinde kredi borcunun sona ermediği açıktır. Hayat sigortası kapsamında kredi borcu güvenceye alınmışsa banka doğrudan mirasçılara değil, sigortaya müracaat etmelidir. Konuya ilişkin Yargıtay içtihatlarına makale sonunda yer verilmiştir.

  • Vefat Eden Kişinin Hayat Sigortası Yoksa;

Bankadan kredi çekildiğinde hayat sigortası yaptırılması tavsiye edilse de kişiler bakımından ekstra masraf gerektirdiğinden sigorta yaptırmanın tercih edilmediği durumlar da söz konusu olmaktadır. Kişinin vefat etmesi üzerine hayat sigortasının bulunmaması durumunda kredi borcundan önce varsa kefil sonra mirasçılar sorumlu olmaktadır. Bu husus murisin ölümü halinde aktif ve pasifler reddi miras yapılmadığı sürece yasal varislere geçtiği hükmünün sonucudur. Hayat sigortasının bulunmadığı durumda banka doğrudan mirasçılara başvurarak takip yapmaktadır.

olen kisinin kredi borcu mirasciya gecer mi
olen kisinin kredi borcu mirasciya gecer mi

Kredi Alan Kişinin Vefat Etmesi Halinde Kredi Borcunun Silinmesi Mümkün müdür?

Yukarıda detaylı yapılan açıklamalar doğrultusunda banka kredilerine tüketiciler tarafından sıklıkla başvurulduğu ve bu kredi borcunun geri ödenmesinde kişinin vefatı halinde sorumluluk hayat sigortası yapılıp yapılmadığına göre ikiye ayrılmaktadır. Sigorta yapılmış olması halinde, poliçe limitini aşan kredi borcu için öncelikle sigorta yapan şirkete başvurulması zorunludur. Bu düzenleme ile mirasçıların yüksek kredi borcundan dolayı ekonomik ve mali anlamda zedelenmesi önlenmektedir.  Bu husus, Yargıtay içtihatları için dava şartı olarak kabul edilmektedir. Banka yalnızca sigorta poliçesinin kredi borcunu yetmediği takdirde mirasçılara başvurmaktadır.

Uygulamada kişinin vefat etmesi halinde kredi borcunun silinip silinmeyeceği bankaların kendi politikaları çerçevesinde kredi sözleşmelerinde madde olarak düzenlemeleri halinde söz konusu olabilmektedir. Genellikle doğal ölüm dediğimiz sel, heyelan, deprem gibi olağanüstü beklenmedik olaylarda kişinin vefat etmesi halinde bankalara tarafından kişinin kredi borcunun silindiği görülmektedir. Ancak kişinin vefat etmesinden dolayı borcun silineceğini düzenleyen yasal bir düzenleme mevcut değildir. Her banka özelinde silinme şartları ve kapsamı değişkenlik göstermektedir.

Ölen Kişinin Kredi Borcu Ne Olur Hakkında Yargıtay Kararları

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/26289 Esas 2019/3448 Karar 18/03/2019 Tarihli kararında

  • Ölen Kişinin Kredi Borcu

Bu nedenle tüketici işlemi niteliğindeki banka kredileri nedeniyle, hayat sigortası yapılmış olması durumunda, bankanın poliçe limitleri dahilinde kalan kredi alacağını öncelikle sigorta şirketinden tahsil etmesi zorunludur. Bu husus, banka tarafından tüketicinin mirasçıları (halefleri) hakkında dava açılabilmesinin ön şartıdır. Banka sadece poliçe limitinin yeterli olmadığı bakiye alacak için tüketicinin mirasçılarından talepte bulunabilir. Kredi kullanan tüketici adına yapılan hayat sigortası poliçesi mevcutken, bankanın tüketicinin ölümü nedeniyle, tüketicinin mirasçılarından ödenmeyen bakiye kredi alacağının tahsili için dava açması veya icra takibi başlatması, sigorta hukukunun temel ilkelerine ve sigorta yapılmasının amacına aykırılık oluşturacağı gibi sigorta yapılmasına duyulan güven ve itimadı da zedeler. Bu nedenle banka alacağını öncelikle sigorta poliçesinden tahsil etmelidir.

Yargıtay 3.Hukuk Dairesi  2021/8132 Esas 2022/1296 Karar 21/02/2022 Tarihli kararında

  • Ölen Kişinin Kredi Borcu

Sigorta poliçesinde lehtar, davacı olup hayat sigortası sertifikasında ikinci maddede sigortanın birinci derece hak sahibinin borcu ve ferilerini geçmemek üzere davacı banka olduğu açıkça yazılmıştır. Rizikonun gerçekleşmesi halinde, bankanın poliçe teminatı kapsamında kalan bakiye kredi alacağını, öncelikle sigorta şirketinden tahsil etmesi gerekir. Sigorta şirketi lehtar konumunda ki bankaya karşı tüketicinin sağlık sorunları olduğunu, örneğin, kalp hastası veya kanser hastalığını gizlediğini ileri süremez. Çünkü sigorta poliçesini düzenleyen, sigorta şirketinin kendisi veya yetkili acentesidir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 2. maddesine göre; herkes, haklarını kullanırken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bankanın elinde hayat sigortası poliçesi gibi kolayca alacağını tahsil etme imkanı varken, sigorta şirketinin ödeme talebini geri çevirdiği şeklindeki bir gerekçeyle, poliçe limiti kapsamında kalan alacağı için icra takibi başlatması veya dava açması dürüstlük kuralına aykırılık oluşturur.

X
kadim hukuk ve danışmanlık