Nişanlılık Nedir? Şartları Nelerdir?

nisanlilik nedir

Nişanlılık, bir evlenme sözü (nişanlanma) ile başlar. Bu, genellikle iki kişinin karşılıklı irade beyanıyla, ailelerin de katılımıyla gerçekleşen bir süreçtir. Türk hukukunda nişanlanma, bir “sözleşme” olarak kabul edilir ve bu sözleşme evlenme vaadini içerir. Ancak nişanlılık, evlilik kadar bağlayıcı bir kurum değildir ve resmi bir kayıtla değil, tarafların iradesiyle oluşur. Nişan işleminin şekil şartı yoktur. Yazılı, sözlü, törenle, törensiz olabileceği gibi açık veya örtülü beyanlarla da taraflar nişanlanma işlemini gerçekleştirebilirler. Örnek vermek gerekirse; uzun sureden beri birbirleri ile duygusal ilişki içinde bulunan, ev eşyaları satın alan, ileride evleneceklerini çevrelerine duyuran ve özellikle çevrelerindeki kişilerin de evlenme hazırlığı içinde olduklarını kabul ettikleri iki kişinin bu hal ve tavrı, nişanlılıktır.

Nişan işleminin bir şekil şartı bulunmasa da nişan işleminin geçerliliği adına bir takım şartlar bulunmaktadır. Bir başka deyişle, her ne kadar nişanlanma evlilik vaadiyle olur ibaresi ile kanunumuz nişanlanmanın nasıl olacağını belirtmiş ise de bu evlilik vaadinin geçerli bir nişan işlemi olarak sayılabilmesi adına bir takım şartlar bulunmaktadır. Şöyle ki,

  • Ayırt Etme Gücü: Nişanlanacak tarafların akla uygun biçimde davranacak yeteneğe yani ayırt etme gücüne sahip olmaları gerekmektedir.
  • Nişanlanma İradelerinin Ciddi ve Sağlam Olması: Nişanlanan tarafların bu yöndeki beyanlarının bir muvazaaya, bir hataya, bir korkutmaya ya da hileye dayanmaması, kişinin beyanında özgür bir irade olması gerekmektedir.
  • Yasal Temsilcinin Rızası: ayırt etme gücü olan küçük veya ayırt etme gücü olan kısıtlı bir bireyin nişanlanmak istemesi halinde, yasal temsilcilerinin nişanlanma işlemine ilişkin rızasının bulunması şarttır.
  • Kesin Bir Evlenme Engelinin Varlığı: Borçlar Kanunu’nun 19. ve 20. maddelerinde yer alan genel sınırlamalar ile Medeni Kanun’un 125. ve 129-130. maddelerinde yer alan mutlak evlenme engellerinin var olduğu durumlarda geçerli bir nişanlanma işleminin yapılamayacağı kabul edilmektedir.
İlgili Makale: Anlaşmalı Boşanma Protokolü

Nişanlılık Nedir?

Türk Medeni Kanunu’nun düzenlendiği üzere nişanlanma bir evlenme vaadidir. Nişanlanma bağımsız bir aile hukuku sözleşmesidir. Nişanlanma ile kurulan ilişki taraflara evlilik birliğini gerçekleştirme yükümlülüğünün yanında sadakat, örf ve adetin getirdiği ölçüde yardım ve bakım gibi bir takım aile hukuku yükümlülüklerini de yüklemektedir.

Nişanlılık TMK’nın 118-123. maddeleri arasında düzenlenen hukuki bir kurumdur. Nişanlılık evlenme vaadiyle olur. Evlenmek amacıyla yola çıkan çiftler evlilik öncesi, evliliğe hazırlık süreci olarak nitelenen nişanlılık dönemi geçirirler. Nişanlılık kanunda düzenlenmesine rağmen zorunlu olarak kurulması gereken bir ilişki değildir.

nisanlilik sartlari
nisanlilik sartlari

Nişanlılık Şartları

Tarafların birbirleri ile evleneceklerine ilişkin vaatlerinin kendilerine getirdiği bazı yükümlülükler bulunmaktadır.

  • Sadakat Yükümlülüğü: Evlenme surecindeki tarafların, ilerideki evlilik yaşamlarında olduğu gibi evlenmeye hazırlık süreci olan nişanlılık döneminde de birbirlerine sadık olmaları gerekir. Sadakat görevi kapsamına; tarafların cinsel yönden birbirlerine sadık olmaları, aile sırlarını saklamaları, nişanlılığın niteliği ile bağdaşmayan, evliliği tehlikeye düşürecek davranışlardan kaçınmaları girmektedir.
  • Dayanışma Yükümlülüğü: Nişanlılar birbirlerini maddi ve manevi olarak desteklemekle, yardımlaşmakla yükümlüdürler. Bayram gibi önemli günlerde, duruma uygun hediyeler vermek, ortak yuvanın oluşturulması için gerekli görevleri yerine getirmek ve benzeri davranışlarda bulunmak, nişanlıların görevlerindendir.
  • Evlenme Vaadi: Nişanlılık, evlenme vaadini içerir. Ancak bu vaat, hukuken zorla yerine getirilemez. Yani, bir taraf nişanı bozarsa, diğer taraf mahkeme yoluyla evliliği zorlayamaz.
Nişanlılığın gerektirdiği yükümlülüklerin yerine getirilmemesi, diğer tarafa haklı nedenle nişanı sona erdirme hakkı vermektedir.

Nişandan Vazgeçme Nedir? Nişan Bozulursa Haklarım Nelerdir?

Birbirini tanıma sureci içinde taraflardan biri veya her ikisi, evlenmelerinin doğru olmayacağına karar verebilirler. Beraberliklerini sürdüremeyeceğini düşünen tarafların nişanlılık dönemini olumsuz olarak sona erdirmesi, toplumsal deyimle nişanı bozması mümkün ve taraflar için de bir haktır. Evlenmeye ilişkin bir vaat içermesine rağmen, nişanlılardan birinin evlenmekten vazgeçmesi halinde diğer tarafın evliliğe zorlamak için dava açma hakkı yoktur. Yani nişanlılık, evlenmeye zorlamak için taraflara dava açma hakkı vermemektedir. Ancak buna rağmen maddi ve manevi tazminat davası açılabilir. Aynı zamanda hediyelerin iadesi talep edilebilir.

Eğer nişan sebepsiz yere veya haklı bir neden olmadan bozulursa, zarar gören taraf maddi tazminat talep edebilir (örneğin, düğün hazırlıkları için yapılan masraflar) Nişanın bozulması nedeniyle kişilik hakları zedelenen taraf (örneğin, toplum önünde küçük düşme), mahkemeden manevi tazminat isteyebilir. Nişan sırasında verilen hediyeler (nişan yüzüğü gibi) evlenme amacıyla verilmişse, nişan bozulduğunda iade edilmesi gerekir. (TBK Madde 122) Ancak günlük kullanım için verilen küçük hediyeler bu kapsama girmez.

Her ne kadar evlenmeye zorlamak için taraflara dava açma hakkı vermese de nişanı bozmanın taraflara getirdiği bazı hak ve yükümlülükler de bulunmaktadır. Geleneklerimiz gereği, nişanlanma esnasında yakınlarınca taraflara veya taraflar birbirlerine hediye ve takı vermektedirler. Tarafların birbirleri ile evlenecekleri varsayımıyla verilen bu hediye ve takıların, nişanlanma olumsuz sona erdiğinde iadesi gerekmektedir. Hediye ve takıların iadesi, toplumsal bir kural olmanın yanında, hukuk düzenimizin de kabul ettiği bir durumdur.

Kanuna göre nişanlılık; nişandan vazgeçme, nişanlılardan birinin ölmesi ve benzeri bir sebeple sona erdiği takdirde; nişanlıların birbirlerine, ana baba veya anne ve babası gibi hareket eden kişilerin (Nişanlının anne ve babası gibi hareket eden kişiler kapsamına; nişanlının dedesi, amcası, halası, teyzesi, onu büyüten aile, yetimler yurdu, bakımevi gibi kişi ve kuruluşlar gideri) diğer nişanlıya vermiş oldukları alışılmışın dışındaki hediyeler, verenler tarafından geri istenebilir.

Nişanlıdan Hangi Tür Hediyeler Geri İstenebilir ? Maddi ve Manevi Tazminat Talep Edebilir miyim?

Kanunlarımıza göre, alışılmışın dışındaki hediyeler, evlenme olmaması halinde diğer tarafa iade edilmelidir. Peki, hangi hediyeleri alışılmışın dışındadır. Nişanın bozulması halinde şu kriterler kapsamındaki hediyelerin iadesi talep edilemez:

  • Değerinin yüksek olmaması,
  • Örf ve adete göre verilmesinin normal ve doğal olması,
  • Tüketilen veya eskiyen nitelikte olması,

Ancak burada belirlenen özelliklerin dışında kalan hediyeler ve altın, ziynet eşyası gibi hediyelerin iadesi gereklidir. İadesi gereken hediyelerin aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde bedelinin ödenmesi talep edilebilir.

Maddi Tazminat: Nişanlılardan birinin haklı bir sebep olmaksızın nişanı bozması veya taraflardan birine yükletilebilen bir sebeple nişanın bozulması durumunda, kusuru olan taraf, diğer tarafın evlenmek amacıyla yapmış olduğu harcamaları ve nişan giderlerini ödemekle yükümlüdür. Sadece nişanlı taraflar değil, tarafların anne babası veya onlar gibi davranan yakınları da nişanın bu şekilde bozulması üzerine yapmış oldukları harcamaların kendilerine ödenmesini talep edebilirler. Çeyiz hazırlama, ev kiralama, evin döşenmesi amacıyla eşya satın alma ve benzeri tüm durumlar için yapılan harcamaların ödenmesini talep etmek mümkündür.

Manevi Tazminat: Nişanlanma toplumsal nitelik taşımaktadır. Taraflar birbirleri ile evlenme hazırlığı ve kararında olduklarını, kamuoyuna nişanlanmak suretiyle açıklamaktadırlar. Bu nedenle nişanın bozulması yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, diğer taraftan manevi tazminat isteme hakkı bulunmaktadır.

Ancak nişanın bozulmasından dolayı duyulan olağan üzüntü nedeniyle manevi tazminat istenemez.
  • Nişanlıdan ayrılmanın çok olumsuz değerlendirilmesi nedeniyle evlenme şansının kaybedildiği bir çevrede yaşayan tarafların ayrılması,
  • Ayrılmakla taraflardan birinin intihara kalkışacak derecede psikolojik çöküntü içine girmesi,
  • Nişanlıların karı-koca hayatı yaşamaları,
  • Nişanlılardan birinin diğeri hakkında dedikodular çıkararak ismini lekelemesi,
  • Taraflardan birinin diğerinin sırlarını açıklaması,
  • Nişanlıların yaşadığı cinsel ilişki sonucu nişanlı kadının hamile kalması,
  • Nişanlılardan birinin başka biriyle nişanlanması veya evlenmesi sebebiyle nişanı bozması ve benzeri hallerde tarafların manevi tazminat isteme hakkı bulunmaktadır.

Nişanlılığın sona ermesinden doğan tüm dava hakları, nişanlılığın sona ermesinden itibaren bir yıl sonra zaman aşımına uğrar. Nişanlılık sebebiyle ortaya çıkan uyuşmazlıklar için boşanma avukatı hukuki destek ve avukatlık hizmeti almanız sizlerin yararına olacaktır. Nişanlılık aslında evlilik birliğinin önemini ortaya koymaktadır.

Nişanlılığın Sona Erme Halleri Nelerdir?

Geçerli mevcut bir nişanlılığın sona ermesi şu şekillerde olabilir:

  • Evlenme, tarafların anlaşması (bu durumda taraflar maddi manevi tazminat isteyemezlerse de hediyelerin iadesini isteyebilirler),
  • Bozucu şartın gerçekleşmesi, evlenmenin imkansızlaşması (özellikle ölüm, gaiplik, nişanlılardan birinin cinsiyet değiştirmesi hallerinde)
  • Kesin bir evlenme engellinin meydana gelmesi(nişanlılardan birinin iyileşmeyecek şekilde akıl hastası olması),
  • Nişanı bozma yani bir taraflı olarak sona erdirme,
  • Nişanlanmadan dönme.

Nişan bozma kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hak olduğundan sınırlı ehliyetsizler, nişanlılığı yasal temsilcilerinin rızası olmadan bozabilirler ve bu yüzden yasal temsilcinin nişanı bozma yetkisi de yoktur. Nişanı bozma 2 şekilde olur haklı sebeple nişanı bozma haklı bir sebep olmadan nişanı bozma. Haklı sebep olmaksızın nişanı bozan taraf tazminatla yükümlü olur.

X
kadim hukuk ve danışmanlık